25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 3EYLÜL 2000 PAZAR 14 İ U l \ kultur@cumhuriyet.com.tr 5 7 . U L U S L A R A R A S I V E N E D İ K F İ L M F E S T İ V A L l 'Clint sinemarrın son şövalyesi' 'Hiçbir sinema türü ölmez' KültürServisi- Vene- dik Film Festivairnin Onursal Aitın Aslan Ödü- lü'nün sahıbı Clint East- woodla 'La Stampa'da yapılan bir söyleşiyi ya- yımlıyoruz: - Fflmfcrin devamı çe- kilmesi modasına uyup 'Space Cowboys'un da devamını çekecek misi- niz? CLİNT EASTVVOOD - Hiç sanmıyorum. - Filminizdeyaşh astro- notlar güçlüyken gençler biraz zayıf bir karakter çiziyor. Yeni nesil hakkm- da böyle mi düşünüyorsu- nuz? EASTVVOOD- Aslın- da hayır. Genç aktörlerin çoğu çok başanlı. Hatta (jızım kariyerimizin baş- larındayken olduğumuz- dan çok daha başanlılar. Ama bu bir kurgu, fılmin senaryosu gereği öyle bir konum ortaya çıkrruş ola- bilir. Aynca John Glenn yaşlı insanlann da uzaya gidebileceğini bizim fil- mimizden daha iyi kanıt- ladı. -Sizce artik yaşh oyun- culann çıplak vücutian- nı fllmJerde göstermeteri- nin sebebi nedir? EASTVVOOD- Ben- ce tamamen tesadüf. Ta- bii ki kendimı çınlçıplak ortada bırakacak sahnele- ri özellikle arayıp bulmu- yorum. Ama eğer gereki- yorsa, önüme çarşaf ko- yarak komik duruma düş- mektense elbiseleri fir- latmayı tercih ederim. Bence iğrenç olan, sine- madaki çıplaklıktan çok bir havuzda güneşlenir- ken habersizce çekilen fotoğraflann gazetelerde yayımlanması. Bu yüz- den Donald Sutherland artık sadece gecelen de- nize gırebıliyor. - Fîlmde eski çabşma- lannızla benzerfikkr var_ EASTVVOOD- Allah askınaü! Bunlar sadece tesadüf. Ben ellıden faz- la film çektim. Tabii ki yapnğım her şeyin yansı- masını bu fılmde gönnem kadar doğal bir şey ola- maz. - Bu film Rusya'da meydana gelen denizalü faciası ile üst üste geldL Bu sizi rahatsız etti mi? EASTVVOOD-Nede- mek? Bizim yaratnğımız kurgu gerçek yaşama dö- nüştü. Ama biz fılmin so- nunda kurtuluyoruz. Ha- yatsa o kadar adil değil. -Çeidmlersrasnda ne güçlükle karşılastuuz? EASTVVOOD- Özel efektlere alışık değilim. Bu beni zorladı. Ama o kadar profesyonel bir ekjple çalıştım ki benım için bir zevk oldu. - VVestern'in öldüğü doğrumu? EASTVVOOD- Hiç- bir sinema türü ölmez. Ben'Bir AvuçDolar İçin' fılmini çekerken herkes vvestern'in öldüğünden bahsediyordu. Ben de yanlış yaptığımı sandım. Ama büyük başan oldu. Eğer iyi bir hikâye bulur- sam, yaşıma ve ruhuma uygun, yeniden wester- n'i denemekten asla kaç- mam. - Oyunculannızı nasıl tanımbvorsunuz? EASTVVOOD- James Garner gerçek bir işkolik. Sutherland sadece kan- smı düşünen iyi bir eş. Tommy Lee Jones için- den fışkıran bir yaratıcı- lığı kullanarak klişeler- den kaçmaya çalışan bir adam. Bunlan dışandan bakan biri olarak söyle- miyorum. Her oynadıgım karakteri içime sindirdi- ğim için artık insanlan daha râhat tamyorum. KühürServisi- 57. VenedikFilm Festivaü önceki gece gerçekleşen muhteşem bir törenle açıldj. Yağ- murlu bir havada yapılan törende bü- tün gözler OnursalAran Aslan Ödü- lü'nü alacak olan CBntEasftvood ile ona ödülü verecek SbaronStane'un üzerindeydi. Açüış gecesine eşı ile katılan Easrvvood, ılerlemiş yaşına karşm hâlâ dimdik ayakta olduğu- nu ve yenı fılmlere hazır olduğunu belirtiyordu. Lido adasına özel mo- toru ile 'çıplak' ayakla gelen Stone ise gecede leopar desenli elbısesi ve göz kamaştıran mücevherleri ile tam bir zarafet abidesi idi. Özellik- le ödülü vehrken ttalyanca konuş- ması ile hem alkış hem de izleyici- nin takdirlehni üzerine toplayan Stone, Eastwood'un kendini yetiş- tirmesi ve birçok oyuncu için mo- del olması açısından gerçekten 'bir ormanlar kralı' olduğunu söyledi. Aynı gece Eastwood'un yönetmen- liğini de üstlendiği 'Space Cow- boys' füminin gösterimi için Vene- dik'e gelen Tommy Lee Jones, Ja- mes Garner ve Donald Sutherland dakonuklararasındaydı. Gn saçla- n dışında yaşlı olduklannı gösteren hiçbir özelliği bulunmayan bu dört kafadar bir basın toplantısı düzen- ledi. Martin Scorsese geiemedi 'Yaşh kovboylar' öncelikle fılrru, yeniden bir uzayda kahramanlık filmıne dönüş olarak düşünmedik- lerini belırtiyordu. Herkes de East- wood'un neden özellikle yaşlılan bir araya getırdiğıni merak edıyordu. Oysa Eastvvood filme başlarken bu- nu özellikle düşünmemış: "Etime bir malzeme geçti ve ben de onu de- ğeriendirdim. Amacnn gencJereöğüt vennek ya da ders vermek değiL Sadece biraz eğJenmelerini istedim. Evet, film yaşhlar hakkında. bir ge- ri dönüşyapmaya çahşıyorlar ve ba- şanlı oluyoriar. Bu da bence çok eğ- lenceti bir şey. Aynca beraber çahş- ağnn öç oyuncu da o kadar başan- b ki neden özeDikle daha gençlerini arayayım? Her biri kendi geçmişie- rini, deneyimlerini oyunlanna yan- srtolar. Bu yüzden deçokiyi bir film oldu." Kovboylann en yaşlısı, 72 yaşın- daki James Garner rolünden söz ederken " Clintbu ödülü gerçekten hak etti. O çok iyi ve çok çahşkan. Bunun ardında da kendine güven, adalet duygusu veyaşama zevld var. Onunk sık ak Carmd'deki evine gi- derdik. Bıng Crosby'i dinleye din- leye. Ama, NASA'nm astronotian- nm koruması alünda ve özel efekt- ler eşliğinde uzaydayken kendimi daha güvende hissettim." Fılmı yapmaktan büyük bir zevk aldığını belırten Tommy Lee Jones ise "Ben kesinlikie kötüyüm. As- hnda bana sık sık polis rolü veri- yorlar. Ama ben uzayda kovboyye- rinegerçek bir western kovboyuol- sam daha memnun olurdum. Tek- sash olduğum için kendi iilkemi an- 'Dr. T ve Kadmlar'ın flk gösterimi için başrol oynncusu Richard Gere ik Venedik'e gelen Amerikah yönet- men Robert Altman, filmin sonunu biraz ahşılmışm dışında ve sûrprizli olarak nitelendirdL latan fihnlerde oynamni daha çok seviyonım. Ama ne yazık ki arûk kimse kovboy fDmlerini istemiyor. Yine de Cünt bana teiefon edip ro- lü teklif edince 'hemen yapanm' dedim.OdabanaBılıyorum,yok- sa sana niye teiefon edeyim' de- mişti" şeklinde konuştu. Uzayın hiçbir zaman kendısıni çekmediği ve merak etmedığını söyleyen Do- nald Sutherland ise "Smemada ben her zaman çüidnioynadım. Ama çe- kki bir çnidn. Filmdc de doktor ka- dın astronotlar karizmamdan etki- leniyor. Filmi kabul ettim çünkü Cünt'in oyunculuğu kadar yönet- menliğinden de eminim. Sanınm sinemanın son şövaryelerinden biri Bize ve arkadaşhğunıza güvenip bi- zi özgür bu-akma riskini göze aldı. Bu yüzden de başanh bir fflm oldu zaten" diyor. - Daha önce festıvalın kapanışın- da Venedik'e geleceğini açıklayan Martin Scorsese gelemeyeceğinı açüdadı. ttalyan sinemasına adadı- ğı 'ttarya'ya Yolculuğum' filminin gösterimi sırasında Venedik'e gel- • Sharon Stone, ödülünü \ erdiği Clint Eastwood için •ormanlar lâralı' dedi. ttalyan sinemasıyla ilgili belgesel yapan Scorsese, filmi tamamlayamadı. Robert Altman yeni fılmin sonunun açıklanmasını istemiyor. Giuseppe Tornatore, îsa'nın son yemeği üzerine birfîln* çekecek. mesi beklenen Scorsese, 'Gangsof New York' fihninin çekimlen için Roma'da bulunuyor. Italyan asıllı Amerikalı yönet- men, kendi bakış açısıyla ltalyan si- nemasım yansıttığı 'italyaViald Yoi- cuğum' adlı belgesel fılrrun kopya- sını hazırlayamadığı ıçın filmin ka- pamştakı göstenmı de gerçekleşe- meyecek. Scorsese, festival yönet- menı Alberto Barbera'ya bir özür mektubugönderdi: "40-50 yılönce- smin fflmlerini malzeme olarak taü- landığunız için oniann temiztenme- si, kullanıhr halegetirilmesi gibi tek- nik probiemler > üzünden birtakım aksakhldar oldu. Bu yüzden daha önce söz venfiğimiz tarihte, filmin düzgün kopyasımn çıkanlması mümkün ohnayacak. Hızh çahşük ama ohnadL" Bu durumun büyük düşkırıklığı yarattığıru ıfade eden Barbera, "Bu belgesel, 57. Venedik Fflm Festhali'nin en prestijli göste- rimlerinden biri olacakn. Ama ya- pacak bir şey yok. Yine de Scorse- se'e çababuı için teşekkür ettim" dedı. - Venedik her ne kadar MDos Fbr- man, Richard Gere, Jennifer Ja- son Leigh gıbı ünlülenn akıruna uğ- rasa da söz verip gelemeyenlerin sayısı da hayli fazla. Hugh Grant, JohnnyDepp, VVbodyAlen ve Matt- hew Broderick bunlardan bırkaçı. -Son filmı 'Dr. T ve Kadmlar'ın ilk gösterimi için fılmin başrol oyun- cusu Richard Gere ile Venedik'e gelen Amerikalı yönetmen Robert AHman. basına bir açıklama da yap- tı: "Dr. T ve Kadınlar fdminin so- nu biraz ahşılrruşm dışında ve sürp- rizti. Bu yüzden, fDm üzerine yaza- cakiardan bu sonu açıklamamala- ruu rica ediyorum. Çünkü ben si- nema izleykrflerinin de sizinle aynı şartiarda fitani izleıne hakUnna s»- hip olduğunu düşünüyorum." - Festival için Venedik'te bulunan Giuseppe Tornatore, Îsa'nın son yemeği üzerine bir film çekeceği- ruaçıkladı:"Sadeceobölümüanla- tan bir fihn çekmenin çok heyecan veriri olacağına eminim. Ben dindar biri tJefnüm Ama, topiumda ruhsal- hkla dinin birbirine kanştınldığını düşünüyorum. Belki, fflmk, bu so- rulanmın cevabını bulurum." Ge- çen günlerde, 'Malena' adlı fılmi- m tamamlayan Tornatore "Bu tür konular arnk insanlan ttgüendir- mivor. Ama önemh' olan, kendi is- tediğim ve beni heyecanlandıracak bir füm \apmak" dedi. Yeniden basılan Saatleri Ayarlama Enstitüsü, sanki günümüz Türkiyesi'ni birebir anlatır Tcuıpmar:Bırakınyeniden ayarlasın OMERURAL Edebıyatmıızın bazı değerleri maale- Sef özensiz yayınevierinin hoyrat elle- rindeler. Örnegın AhmetHamdiTanpı- narın eserleri Yapı Kredi Yayınlan'na geçene kadar kısıtlı bir çevrenin kitap- çılannda bulunurdu. Yıllardn- Dergâh tarafından baştan savma biçimde ele ah- nan Tanpınar kitaplanmn, artık doydu- ğu varsaydan alıcısımn tam tersine san- kı ılk kez basılıyormuşçasına satıhna- sınm analizi gerekir. "Huzur", "Beş Şe- hir" ve "Şnrler"in kısa sürede yeni bas- kılar yapmasmı üç nedene bağlıyorum. Ilki, yakm zamana kadar dınsel yayın- lar satan kitabevlerinde bulunan Tanpı- nar, artık okuyan kesimin rahatça erişe- bıleceği noktalarda. îkincisi, kitaplar ar- tık gereken özenle yayuıa hazırlanıyor. Huzur'un Cumhuriyet'te tefrika edilen bıçımi ile daha sonra Remzi Yaymevi ta- rafından basılan hali arasındaki 146 fark notlanarak okura sunuluyor. Örneğin, Tanpmar'm rakamlarla ara- sının iyi ohnadığmın önemli gösterge- lerinden olan, yazann kendisinden kay- naklamp günümüze dek gelen hatalar bi- le ıkinci baskıda düzeltiliyor. Bunun en çarpıcı ömeği, "Öbür sahifede larmızı kalemle tanıdığı dilfcrden hiçbirine uy- mayan beş isim yazıhydı: femasigin,Begedanin,Yese\»din,V%g- dasin, Nevfena, Gadasm»"dir. (Huzur, YKY, birinci baskı, s. 49) Bir sonraki pa- ragrafta Tanpınar hatasmı sürdürerek yine altı isim sıralamasına rağmen "beş" diye yazıyor. Ikinci YKY baskısında yanlışlık gideriliyor. Örneğin Dergâh'm 1949'dan beri yayımladığı Huzur'daki bu peş peşe iki yarüışm biri hâlâ süregel- mektedir. Emin ellerde 50 yıllık hata düzeltiliyor. "Beş Şehir" de aynı şekil- de eleştirel basım olarak sunuluyor. Üçüncü neden olarak da YKY adının genel okura verdiği rahatlama duygusu- nu hissediyorum. Yıllardn- bir siyasi gö- rüşün tekelinde, arka planda kalan isim- • Saatleri Ayarlama Enstitüsü'nün okunmamasının çok büyük bir kayıp olacağını ortaya koyan iki özellık, evrenseiliği ve çağdaşlığıdır. S.A.E.'dekı 'Istanbul'lan kaldınp dünyanın istediğiniz kentini yazabilirsiniz. Kullamlan kişi adlannı dilediğiniz ulustan olanlarla değiştirebilirsiniz, S.A.E. en ufak kayba uğramaz. lerden en şanslısı Tanpınar, böylece tek- rar yaygın okunmaya başlandı Peyami Safa,NecipFazılKısakurekve YahyaKe- mal Beyath gibi büyük yazar ve şairler de keşke Tanpınar konumuna gelebilse- ler! Zorunlu gınşın ardmdan Tanpmar'm Saatleri Ayarlama Enstitüsü'nü (S.A.E.) değeriendirmek istiyorum. Edebiyatla az çok ilgilenmeyi kenara koyun, lise me- zunlannm admı duymamalan ımkân- sız ama okuduklan şüpheli S.A.E.'nin kurgusu çok üstün. Başkarakter Hayri trdal'in ağzmdan birinci tekil şahısça ak- tanlan olaylann bütünselliğine, bölüm- ler arası geçişlere, küçük bir aynntıdan yola çüalarak yaranlan karakterlerin bü- tüne eklemlenmesıne ve eklemlenen ki- şilerin akısa uygunluğuna nadiren rast- ladığımı itiraf etmeliyim. Bu olağanüstü kurgunun üzerine us- talıkla giydırilen üslupla, edebiyanmı- zın şaheserlerinden birinin her sann ade- ta şiir edasıyla okunuyor. Tüm bunlann ötesinde S.A.E.'nin bir başka özelliği, mizahi boyutunun şu ana kadar aşılama- masmda yatıyor. Bazı şeyleri yerlı ye- rine oturtunca Tanpmar'm S.A.E.'nin Aziz Nesin de dahil aşılamadığıru göre- biliyorum. Nesin, S.A.E.'nin olağanüs- tü ironisine yalnızca zaman zaman yak- laşabilmiştir. Ancak söylediğim, Ne- sin'in edebiyat tarihindeki yerini sor- gulamayı gerektirmez, tam tersine Tan- pınar ummanından sonra akla hemen gelen isim sıfatıyla yalnızca yüceltir. Örneğin öldü samlıp gömülmek üze- reyken tekrar nefes almaya başlayan ve etrafma emirler yağdırarak tabutuyla adeta muzaffer bir ımparator gibi evine dönen Zarife Hala'nın anlatıldığı bölü- mün dünya ölçeğinde bile nadir olduğu- na eminim. Hele iki günlük açlığm et- kisiyle, ahalinin katılımıyla giderek bü- yüyen tersine cenaze alayını poğaçacı- da durdurup atıştırması bir doruktur. S.A.E.'nin okunmamasının çok büyük bir kayıp olacağını ortaya koyan başka iki özellik, evrenseiliği ve çağdaşlığıdır. Yazarlann en büyük iki problemi, Tan- pınar tarafından adeta tereyagmdan kıl çekercesine kafalara kakılmadan, ya- payhğa kaçılmadan ustalıkla aşılrruştır. S.A.E.'deki "istanbuTlan kaldınp dün- yanın istediğiniz kentini yazabilirsiniz. Kullamlan kişi adlannı dilediğiniz ulus- tan olanlarla değiştirebilirsiniz, S.A.E. en ufak kayba uğramaz. Bazı küçük teknolojık röruşlaryapıl- sa; ömeğin daktilo kelımesini bilgisa- yar, radyoyu TV ikame etse ve kahve soh- betlerine o dönem yaygm otmayan fut- bol eklense, S.A.E. sanki günümüz Tür- kiyesi'ni birebir anlatır. S.A.E., bir ayağı yıkılan imparatorlu- ğa, diğer ayağı Cuinhuriyet'e dayanan olaylar, Hayri Irdal adlı ezik, eğitimsiz ama amnda kurnazlaşabilen, kendince çapkın, yeteneksiz bir saat tamircisinin etrafında dönüyor. Çocukken babasmm arkadaşlan bir yandan simyacılıkla al- tın üretmeye çahşırken öte yandan Kay- ser Andronikos'un hazınesını anyorlar. Simyacılık macerası eczacı Artistidi Efendi'nin patlama sonucu yanması; hazme bulrria sevdası ise şarlatanlığını sonunda mehdiliğini ilan edecek kadar ılen götüren esrarkeş SeyitLütmflah'm boşboğazlığı ile sona eriyor. îrdal sonun- da boş kalmasm diye saat tamırcisı Mu- vakkit Nuri Efendi'ye çırak veriliyor, ancak pek başanlı olamıyor. Yıllarca hiçbir iş yapmadan geçen ömrünün bir dönemınde tamşnğı HatttAyara'yla her şey değişiyor. Ayarcı'nın ilişkide bu- hmduğu poktikacı dostlan ve trdal'in kur- nazlıklan bir araya gelmce gayet cıddı bir örgütlenme modeUne dayanan S.A.E. kuruluyor. Kısa zamanda küçükten baş- layan ve Türkiye'deki tüm saatlerin ayar- lanmasıru amaçlayan koca bir kuruma dönüşen enstitünün öyküsü kaçınılmaz hüsranla sonlanıyor. S.A.E.'nin kısa öm- rü, ülke sorunlannı birer yasa veya ku- rumla çözmeyi düşünenlerin trajikomik önerilerinin acmıasız eleştırisidir. Balık nesli azaldığında "Bahkçıhk Bakanh- gV, gemi taşımacüığı sorunla karşılaş- tığında "Sivil Deniz Taşunacıhk Bakan- hgı", tavuk etı veya patates stoklan art- üğmda "Tavnkçuİuk" ve "Patates" Müs- teşarhğı kurmayı önerenler, ashnda hep birer Ayarcı'dn-. Trafik kazalannı önle- menin tek çaresini "Trafik Yasaa"nda gören yan meczuplar da Ayarcı'nın to- runlan olsa gerek. Ancak Ayarcı'run ki- şisel menfaat peşinde koşan bir Zü- bük'ten çok, deli saçması bir davaya iman eden kişilik olarak çızildıgini be- ürtmeliyim. Ancak S.A.E.'nin örgüt yapısı, ama- cından soyutlandığı zaman tıkır nlor iş- leyen bir model oluşturuyor. Genel mer- kez, müdürlükler, yurt satruna yayılmış bölge idareleri, şeflikler, yerel ayarlama noktalan ve hatta yurtdışına taşan tem- silciliklerden oluşan model, Tanpınar'ın zekâsmdaki şekliyle okurunu tereddü- de düşürecek kadar realist çiziliyor. Ba- zen örgütün kunıluş amacını unutarak bu kadar iyi işleyen örgütün büyüsüne kapılıyorsunuz. tnsamnbazen, acaba en ciddisi dahil bütün kurumlar aslında bi- rer S.A.E. midir, diye sorası geliyor. Enstıtü kurulduktan sonra gündeme ge- len Saat Evleri ve Saatleme Bankası gi- bi dikey entegrasyon unsurlan yapıyı tamamlıyor. Son cila ise tarihsel kökle- re kavuşulması amacıyla hiç yaşamamış bir Şeyh Ahmet Zamani Efendi yala- nıyla aOlıyor. S.A.E.'de tek burkulduğum, destansı kreşendosunun tersine, her şeyin bir an- da y(b)itirildiği kısacık dekreşendosu oldu. Y A P İ Y O R L A R Michael Caine 'e Donostia Odülü Robln Wllllams, ünlü piyanist Valentino Liberace'in yaşanum konu alan bir fılmde başrolü oynayacak Aynı zamanda şarkıcı ve şovmen olan Amerikalı piyanistin kariyerinin başlangıcından 1987'dekiölümüne kadar geçen sürenın anlatıldığı fılmde VVilliams'a Sahna Hayek eşlık edecek. Richard Cere, Adrian Lyne'in yeni filmi 'Unfaithful'da başrol oynayacak. Film, ünlü Fransız yönetmen Claude Chabrol'un 1968'de çektiği, 'Stephane, Sadakatsiz Eş' fümininyeni versiyonu olacak. Gere, kansının âşığım öldürdükten sonra evliliğıni yemden kurmaya çalışan bir adamı canJandınyor. Benoit Jacquot. Puccini'nin ünlü operası 'Tosca'yı sahneliyor. Ruggero Raimondi, Roberto Alagna ve soprano Angela Georghiu'nun rol alacağı opera, Londra'mn en önemli opera binası Covent Garden'da sahnelenecek. Cllles Paquet- Brenner, genç Fransız yönetmen, Fransa'da gösterimi yasaklanan 'Baise-Moi' fihninin yönetmeni ve yazan Virginie Despentes'in bir romanmı sınemaya uyarlıyor. Fihn, biri frijit diğeri ise seks düşkünü ikiz kız kardeşlerin öyküsünü konu ediyor. Michael caine, 48. San Sebastian Fihn Festivali'ne kaöldı. Caine, uluslararası sinemamn en kanzmatık oyunculanndan birisi seçildiğı festıvalde, Donostia Ödülü'nü aldı. woody Allen. BÜI Murray, John Turrurro, Sigoumey Weaver gibi önemli oyunculann yer aldığı geniş kadrolu 'Company Man' filminin çekim aşamasına gelindi. Füm, CIA tarafından Küba lideri Fidel Castro'yu öldürmekle görevlendirilen korkak bir lise öğretmenınin komik öyküsünü anlaüyor. Cameron Dlaz, Penelope Cruz ve Tom Cruise'un rol alacağı 'Vânilla Sky' fihninin oyuncu kadrosuna dahıi oldu. Son olarak Martin Scorsese'in yönettiği 'Gangs of New York'ta rol alan Diaz, Camtron Crowe"un yönettiği 'Vanilla Sky'da yardımcı bir rol üstlenecek. Clenn Close. Morgan Freeman, Kirk Douglas da Hollywood oyunculannın reklam şu-ketlerine karşı başlattıklara greve katıldı. Reklamlarda oynadıklannda yeterli ücretı alamadıklarından yakman oyunculann grevi, Holrywood'daki fihn şırketlermin çalışmalarmı da tehdit ediyor. Oyunculann, 1988yılmdaaym nedenle başlattıklan son grev 2 hafta sürmüştü. Chrlstlna Rlccl. Elizabeth VVurtzel'in depresif yaşamlan anlattığı 'Prozac Nation' adlı kıtabının sinema versiyonunda rol alıyor. Aym zamanda fılmin yapımcıüğım da7 "'• <* üstlenen Ricci'ye Jonathan Rhys-Meyers ve Jessica Lange eşlik ediyor. Richard Dreyfus, sonunda televizyona 'evet' dedi. CBS televizyonu için çekilecek dizinin, dram mı yoksa komedi mi olacağı henüz açıklık kazanmadı. Dizi, 29 yaşında ılk Oscar'mı kazanan Dreyfus'un, 1964-65 yıllanndaroi aldığı 'Karen'den sonra ıkinci denemesi olacak. Billy Zane, Giant Fümciük Şirketi'nin çekeceği 'Don Juan'da başrol oynayacak. Film, romantik macera. Robert de Niro, 'Analyse Thıs" ile kendini komedide de kanıtladıktan sonra yine bir komedi fümi çekiyor. Ben Stiller'la başrolü paylaşacak olan De Niro, fîlmde kıznun nişanlısı ile ilk kez karşılaşan biraz 'garip' bir babayı canlanduıyor. Devlet Tlyatroları dünyayı geziyor • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Devlet Tiyatrolan eylûl \e ekim aylannda Mısır, Belarus, Moldova Fransa ve Almanya'ya konuk oluyor. Turıe kapsarrunda 'Çöplük' adlı oyun, Mısır'da ' 12. Kahire Uluslararası Deneme Tiyatrosı Festivali' ne katılacak. 7-15 Ekim tarihlei arasında ise Mustafa Mutlu'nun karagcz-kukla gösterisi, Moldova'nın Chi^nau kentinde 'Licurici-55' adlı uluslararası kıkla festivaline konuk olacak. Paris Suden Tiyat0Su'nda ise 28-31 Ekim tarihleri arasında Kanaviçe' adlı oyun sergüenecek. Bura Devlet Tiyatrosu'nun 'Çiçu' adlı oyunuae Berlin'de 15 yıldır çahşmalannı süroâren Türk tiyatrosu 'Tiyatrom'un dav;tlisi olarak Almanya'ya gidiyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear