Catalog

SAYFA CUMHURİYET 3 AĞUSTOS 2000 PERŞEMBE 8 HABERLERIN DEVAMI *• GUNCELcÜNEYTARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada nyla bu yıl ordudan atılacak olan subay ve ast- subaylar kararnamesini Çankaya o- naylayacak! Köktendinci gazete, KHK konusunda umut bağ- ladığı Cumhurbaşkanı'nı, bu kez ortfudan îhraç edilenlerin kararnamesini onaylamamaya çağıra- mıyor. Bu konudaki manşeti; "Başkomuten kerhen". Yani? Yargısız YAŞ karanna karşı ama, çaresiz onaylayacak demeye getiriyor. Tabii bu arada ki- mı anımsatmalar da yapıyor. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in25 Ni- san 2000'de (Cumhurbaşkanı adaylığının resmen açıklandığı günden bir gün önce) Anayasa Mah- kemesi Başkanı sıfatıyla (dinci kesimlenn yıllardır savunageldikJeri gibi) "YAŞ karariannın 'yargı de- netimine' açılmasını istediğini" altını çizerek yine- liyor. Konuya sadece sağ gözle tek taraflı bakan bu çevreler; Cumhurbaşkanı Sezer'in içine sindire- mediği kimi anayasal-yasal sorunlardan söz eder- ken, Cumhurbaşkanı olarak "Yakındığı anayasa maddeleriyle sözkonusu olan kimiyasalar 'değiş- medikçe' öngördükleri gereklen yerine getirece- ğini" özenle belirttiğini, işlerine gelmediği için ta- bii anımsamıyorlar. Memur Kıyım Kararnamesi adını taktıklan KHK konusunu YAŞ'la aynı kefeye aldılar ve bu iki ko- nuda Çankaya'yı sürekli baskı altında tutan yayın- lara süreklilik kazandırdılar. Oysa, Cumhurbaşkanı'nın kimi konulardaki söy- lemleri, taşıdığı srfatın gereklerini engelleyebilir mi? örneğin; Cumhurbaşkanı Sezer'in "Hak arama özgüriüğü önündeki engeller kaldınlsın" sözünü KHK'ye karşı çıkan gerekçeye alıyoriar. Bu söylem en azından bir "temenni" ya da yü- rütme ve yasama organlanna bir öneri. Ama, yü- rüriükte olan yasalara göre davranmak da Cum- hurbaşkanı'nın görevi! Aslında eleştirisel gözle bakılacak bir "başka durum" var Kimi sakıncalara verdiği yanıtta Başbakan; "KHK'nin 'yeni bir düzenleme' olmadığını, 55 ve 56. hükümetler döneminde hazıhanan tasanlann birieştirilmiş şekline sadece bir madde ekledikle- rini" söyledi. Sözünü ettiği yasa tasanlan yıllardır TBMM'de. llgili komisyonlardan birtürlügeçmiyorve tabii yıl- lardır yasalaşmıyor. Pevekuşu örneği Oysa, yasalaşmayan tasanlar28 Şubat kararta- nnı içeriyor Bu tasanlar Meclis'ten neden geçmiyor? Zira parlamentoyu oluşturan partilerirticatehlikesinde birliktelik göstermiyor. Çeşitli eğilimler gözleniyor. DYP ve ANAP gibi partilerde "din konusunda" Fazilet'e koşut var olan ve oy kaygısıyla birleşen antaytş, tasanlann yasa- lasmasına en büyük engel. ırtica tehlikesıni laik devletin ensesinde hisse- den, pariamentodakı gelişmeler karşısında çare- siz kalan hükümet, tasanlan aynı içerikteki KHK'ye bir ek ile yaşama geçirmeyi yeğliyor. Nedir bu ele "Yıkıcı ve bölücû faaliyette bulun- mak ile cumhuriyetin niteliklerinden herhangi bi- nsinideğiştirmeye veya ortadan kafdınmayayöne- lik veya bunlara aykın faaliyetlerde bulunmak." Demokratik, laik Cumhuriyet'in yaşamasını is- teyenler, bu ekin özüne ve yaşama geçmesine karşı çıkabilir mi? Çıkar! Kimler? llımlısı-hışımlısı din konusunu si- yasetlerinde araç gibi kullanma marifetini göste- renler! Parlamentoda "tehlike" karşısındaki dağınıklı- ğa çare bulunamaz mrydı? Şu küçük ömek, olanaksızlığa işaret ediyor Bir muhalif parti il başkanı "irtica söyleminin artık mo- dasını tamamladığım" (Kaynak: Akit) söylemiş. ör- gütlerdekı bu hava, gelişerek, yayılarak parfamen- toya yansıyor. Siyasal alanlarda başını kuma sokan çokkk! Turkcell ve Telsim 'Baz istasyonlan standartlara uygun' ANKARA (Cumhu- riyet Bûrosu) - Turkcell ve Telsim firmalan, baz istasyonlannın Av- rupa Telekomünikas- yon Standartlan Ensti- tüsü'nün (ETSI) stan- dartlanna uygun oldu- ğunu savundular. Tel- sim yetkilileri, Türkiye genelinde 3 bin 500 baz istasyonu bulunduğunu belirtirken Telsim'den daha çok sayıda baz is- tasyonuna sahip oldu- ğu belirtilen Turkcell yetkilileri ise bilgi ver- mekten kaçındılar. tki firmanın yetkili- leri, dün açıklama ya- parak cep telefonlan- run ve ilgili ekipmanla- nnın dûnya standartla- nnı GSM Association ve ETSI adlı kuruluşla- nn belirlediğini bildire- rek Türkiye'de kurulan istasyonlann bu kuru- luşlann getirdiği stan- dartlara uygun olduğu- nu iddia ettiler. Turkcell yetkilileri, baz istas- yonlanm dünya stan- dardı olarak kabul edi- len AB'nin "Elektro- manyetik Uvumluluk" raporuna göre kurduk- lannı belirterek bunlar üzerinde sürekli öl- çümler yapıldığını ileri sürdüler. Telsim yetkilileri ise ithal ettikleri tüm radyo baz istasyonlan ve ekipmanlannın AB 'nin verdiği "Ürün Gûveni- HrHk" belgesine sahip olduğunu, bu belgenin çevre ve insan sağlığı üzerinde olumsuz etki- si olmayan ürünlere ve- rildiğini kaydettiler. Telsim yetkililerinin verdiği bilgiye göre, Telsim'in Türkiye ge- nelinde 3 bin 500 baz istasyonu bulunuyor. Turkcell yetkilileri ise baz istasyonu sayısına ilişkin bilgi vermekten kaçındı. Baz istasyonlannın Türkiye'deki dağılımı- na ilişkin harita, büyük tepki doğabileceği en- dişesiyle kamuoyuna özellikle açıklanmıyor. Ulaşnmıa Bakanlığı bu konudabilgi vermekten özellikle kaçınırken ba- sın mensuplanna ver- medikleri bu bilgiyi ko- nunun uzmanlanndan da esirgedikleriortaya çıktı. Hacettepe Oniver- sitesi Tıp Fakülte- si'nden Halk Sağlığı uzmaru Prof. Dr. Çağa- tay Güler, bu konuda hiçbir bilgi bulunmadı- ğını ya da verilmek is- tenmediğini belirterek "Bizdebu devletin düş- manı değfliz. Üniversi- teJerde öğretim üyeteri- yiz. Ama ben, Anka- ra'da kunıhıoianbazis- tasyonlannın haritasmı aiabilecek bir öğretim üyesi düsünemiyorum. Sonuçtaaraşarmayapı- labilmesi için bunım bir veri tabanı ofanası tazun" diye konuştu. Hükümet oyalıyor• Baştarafı 1. Sayfada Başkanı Mehmet Fatih Uğurlu, hükümetin zorunlu tasarruf öde- meleri konusunda "samimiyet- siz" olduğunu, Emek Platfor- mu'nun pazartesi günü yapacağı toplantıya katılmayacaklannı bil- dirdi. Hazine'nin zorunlu tasar- ruf birikimlerini "nakft" olarak ödeme karan, çalışan kesimce olumlu karşılanmasına karşın "enflasvonla mücadeleprogramı- nın önde tutulacağT acıklamala- n kaygılan arrürdı. Zorunlu tasarruf fonunun "fiktif yani kâğıt üzerinde ol- duğu açıklamalan dikkate alın- dığında da. tüm hak sahiplerine nakit olarak ödeme yapılamaya- cağı ortaya çıkıyor. Hazine, ödemelerin zamana yayılmasını sağlayacak çalışma- lar üzerinde duruyor. Devletin bir defada ödeme yapmayacak olması çalışan kesimde bazı hak kayıplan olacağı kaygısı yarattı. Hazine'nin nakit ancak bir defa- da ödeme öngörmeyen alterna- tifli çalışmasıyla ilgili duyulan kaygılar şöyle: • Hemen almak isteyenlere ödeme yapılacak. Ancak herke- sin hemen almak isteyeceği dik- kate alındığında, bu tercihi ya- panlann çeşitli hak kayıplanna uğratılacağına dikkat çekiüyor. Hemen ödeme yapılacaklara, nemalann verilmemesi, işveren payının ödenmemesi gibi seçe- nekler bulunuyor. • Kaç yıldır kesinti yapıldığı- na göre ödeme şeklinin belirlen- mesi yoluna gidilebileceği belir- tiliyor. Buna göre, örneğin 5 yıl- dır zorunlu tasarruf kesintisi ya- pılan kişiye. 10 yıl sonra nakit olarak. 10 yıldır zorunlu tasarruf kesintisi yapılana 5 yıl sonra na- kit olarak ödeme yapılmasının öngörülebileceği belirtiliyor. • Birikimlerini hemen alma- yanlara daha yüksek getirili bir nemalandırma öngörülebilecegi belirtiliyor. Emekli olduklaraıda da birikimlerinin tamamının ödenebileceği kaydediliyor. Hazine'nin yapılan toplantı- larda, bugüne İcadar yapılan ne- malandırmaya ilişkin bilgi sun- duğu öğrenildi. Emek Platfor- mu'nun da toplantılarda günde- me getirdiği talepler şöyle: • Birikimlerin nakit olarak ve defaten ödenmesi. • Anapara ve nemalar birbi- Yılmaz 'Türkiye denizci bir iilke oiamadı' İstanbul Haber Servisi- Başbakan Yarduncısı ve ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, Türki- ye'nin üç tarafı denizler- le çevrili bir ülke olması- na karşın, denizci bir ül- ke olamadığını söyledi. Tuzla Çelik Tekne Ter- sanesi'nde üretilen «TURCAS1" adlı gemi- nin denize ındırilmesi tö- reninde konuşan Yılmaz, ekonomik krizin ve vergi dûzenlemelerinin sektö- rü sıkıntıya soktuğunu belirtti. Denizciliğin iste- nilen düzeye gelemediği- ni vurgulayan Yılmaz şöyle devam etti: "Dünya navlun piyasa- sında yeni geüşmeier sü- rerken Türkiye gemi sa- nayii bu olunilu getişmc- den pay alamamışûr. Dış kredilerin geri ödemele- rindeaksakbklara yd aç> lacak gibi görûnüyor. Bu sorunun çözümü için itfa sûreierinin uzablması gerektiğuıi düşûnüyo- nım." rinden aynlamaz. '• "•' '! • Ekim ayı içerisinde ödeme planına ilişkin yasal düzenleme gerekiyorsa bunun çıkanlması. • 31 Aralık 2000'e kadar öde- melerin gerçekleştirilmesi. • Kesintilerin durdurulduğu 1 Haziran itibanyla belirlenecek nemanın ve anaparanın reel de- ğerinin korunması. Yani bu ta- rihten sonra düşük faizle değer- lendirilmemesi. • Ödemeye ilişkin sunulacak seçeneklerin zorunlu degil gö- nüllülük esasına dayanması. Ya- ni belli bir sûre kesinti yapıhnış kişinin ne zaman parasını alabi- leceğine ilişkin olarak zorunlu bir düzenlemeye gidilemez. • Tasfıye sürecinde Emek Platformu, denetleyicipozisyon- da görev ahnalı. Hazine 'Birikim 4.9 katrifyon lira' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Hazine'nin Emek Platformu temsil- cilerine sunduğu verilere göre, yak- laşık 6 rrulyon çalışanın haklannı il- gilendiren zorunlu tasarruf birikimi 5 katriryon liraya yakın düzeyde bu- lunuyor. Haziran aymda kesintilerin sona ermesiyle yalnızca yüzde 2'lik kendılennden yapılan kesıntılen ma- aşlara yansıtılan memurlar, yüzde 3 'lük işveren payı olarak geçen dev- letin yaptığı ödemelerin de "kaza- nılnuş hak" olarak maaşlanna eklen- mesini istiyorlar. Ancak Hazine'nin bu konuyla ilgilenmediği, yahıızca ödeme planı çıkarmaya çalıştığı öğ- renildi. 2 milyon memur ve 4 milyon işçi- yi ilgilendiren Zorunlu Tasarruf Fo- nu'ndaki birikimler, 1994 yılında do- lardan TL'ye çevrilirken büyük mik- tarda yok edildi. 1994 yılı başında fonda 6.5 milyar dolar para bulunu- yordu. DYP-SHP hükümeti döne- minde bu para TL'ye çevrildi. Bu pa- ra TL'ye çevrilmeseydi, bugünkü 637 bin liralık kur üzerinden 4 katrilyon 140 trilyon lira edecekti. Ancak, TL'ye çevrilmesi sonucun- da 6 yıldır yapılan kesintiler ve ne- malandırmalara karşın Mayıs 2000 itibanyla fondaki tutar, 4 katrilyon 217 trilyon lira düzeyine yeni gele- bildi. Böylece 6 yıldır yapılan kesin- tiler ve nemalar, 1994 yılında fonun dövizden TL'ye dönüştürülmesinin faturasını ancak karşıladı. Yani fon birikimleri, Mayıs 2000'de ancak 1994'teki düzeyini yakalayabildi. ÎGDAŞ Genel Müdürü Aral, her türlü olumsuzluk için önlem aldıklannı söyledi 6 Ek gaz projesi için çahşıyoruz' IstanbulHaber Servisi- tstanbul 'da doğal- gaz abone sayısı 1.5 milyonu aştı. Doğalgaz sıkuıtısı başta olmak üzere her türlü olum- suzluğu göz önünde bulundurduklannı be- lirten tGDAŞ Genel Müdürü Necdet Aral, BOTAŞ'ın gazına bağunlı kahnak isteme- diklerini belınerek "ek gaz ahna projesi" üzerinde çalıştıklannı söyledi. İGDAŞ'ın 1 Temmuz ile 31 Temmuz tarih- leri arasında geçerli olan "45 mflyon Bra in- dirimliabonelik'' kampanyası sonunda Istan- bul'da doğalgaz abone sayısı 1 milyon 523 bi- ne ulaştı. Kampanya öncesinde, 45 bin yeni abone hedeflediklerini, ancak 68 bin kişinin ÎGDAŞ'a abone olmak için başvurduğunu belirten Genel Müdür Necdet Aral, anormal bir durum olmadıkça önümüzdeki kış ayla- nnda gaz sıkuıtısı yaşanmayacağını bildirdi. Şu an Istanbullulann yüzde 45 'inin doğalgaz kullandığını, uzun vadeli hedeflerinin bu ora- nı yüzde 90'a çıkarmak olduğunu ifade eden Aral, "Bizi kısıtiavan BOTAŞ'ın verdiği gaz miktan. Bu sorun aşıhrsa hiçbirengei kabna- yacak" dıye konuştu. Depremde doğalgazın kesilmesi Doğalgaz kullanımının artmasıyla tstan- bul'un hava kirliliğinin azaldığına dikkat çe- ken Aral, Devlet Istatistik Enstitüsü'nün "1994'ten bu yana kent havasuım 5 kat iyi- leştiğini'' tespıt ettığıni vurguladı. 1994 yı- luıda Istanbul'da 9 milyon ton kömür kulla- nıldığını bugün ise kömür kullanımının 2 milyon tona düştüğünü bıldiren Aral, kentin artık "hava kirliliği olan şehirler" listesinde yer almadığına dikkat çekti. "Deprem durumunda doğalgazın devre dı- şı kalıp kalmayacağır> konusuna da değinen Aral. Istanbullulann endişe etmemesıni is- tedi. Aral şunlan söyledi. "istanbuTunçeşit- linoktalarmdadeprem durumunda doğalga- n kesecek 300 vanamız var. Şebekenin her- hangi bir noktasuıda gaz kaçağı otuşmasıdu- rumunda, basmç düşmesinden dolayı en ya- kın vanaotomatikolarak kapanacakar. Ana- dolu ve Avrupa yakalannda bulunan BO- TAŞ boru hatü üzerinde de 2 ana vanamız var. Gaz kaçağı durumunda bu vanalar da otomatik olarak devreye girecek." 17 Ağustos depreminde doğalgaz dağınm şebekesinin zarar görmediğini anımsatan Aral, yine de her türlü olumsuzluğu göz önünde bulundurduklannı ve abonelere "©- tomatik gaz kesme vanası" zorunluluğu getirdiklerini vurguladı. 15 Eylül'den itibaren otomatik gaz kesme vanası olmayan abonelerin projelerini onaylamayacaklannı bildiren Aral, gaz kesme vanası olmayan es- ki abonelerin ise 2 yıl içerisinde bu eksiği gidereceklerini belirtti. Microsoft gökyüzünü izleyecekEkonomi Servisi-MicrosofV un, gökyüzünü izleyecek yeni ve bü- yük bir teleskopun yapımı ve dün- ya dışı yaşamlann araştınlması çahşmalanna 11.5 milyon dolar vermeyı vaat etn. Microsoft'un kuruculanndan Paul ADen'uı adına ithafen 'The ADen Telescope Array' adını ala- cak teleskobun evrendeki diğer uygarlıklardan gelen sinyalleri aiabilecek dünyanın en gelişmiş aleti olacağı açiklandı. Kuzey Carolina'da kurulacak ve yüzlerce radyo-teleskop hattıyla Çiller: Esnaf zor durumda DYP Geoel Başkanı Tansu Çiller, DYP Genel Başkan Yardnncıa Hayri Kozakçıoğlu\ia buükte dün Kapabçarşı esnannı ziyaret etti. Çflter, Kapabçarşı Esnaflan Dernegi Başkanı Hasan Fırat, fstanboi Kuyumcu, Esnaf ve Sanatkârian Odası Başkanı Mustaft Yıhnaz Öztepe'yte vapdğt görüşmenin annndan Şark Kahvea'nde basm toplaoosı dûzenledi Çiller. Türkiye'deki esnaf ve küçük işJetme sahipterinin zor durumda bulunduğunu belirterek KJıpaaçarşı'da 400 işyerinİB kapandığuıa dikkat çekti. bağlantılı olacak Allen'ın yapunı 26 milyon dolar gerektiriyor. Projeye 1 milyon dolar bağışla- yan Microsoft'un eski teknoloji bürosubaşkanı NathanMyhrvoid, "Engüvenflir bihmsel araşbr- malarınsonuçlannm evrende başka ileriyaşamlarolduğuna dair olasıhğı okhıkça yüksett- tiğini'' ifade etti. Süikon Vadisi 'nde yerleşik bir gönüllü özel kuruluş olan SETI de (Olağanüstü Yaşam- lan Araşönna Enstitüsü) pro- jenin araşnrmalar için birdö- nüm noktası olacagına dikkat çekti. Astronomlar da yeni teles- kobun 40 yılı aşkın zamandır sürdürülen dünya dışı yaşam araştirmalan açısından olum- lu gelişmeler sağlayacağın- dan umutlu olduklannı behrt- tiler. Diğer uzay araştırmala- nnda da kullanılabilecek te- leskobun, yapımının 2003'te tamamlanması ve 2005'te hizmete gırmesı planlanıyor. "Batı Çahşma GrubuRaporu' mahkemeyi kilitledi I Baştarafı 1. Sayfada ması istemiyle açüan davafleilgisi nedeniyle ve gizli kay- dryfaı 7.7.1997 gün ve SP.13, Muh. 1997/432 sayüi yazımız ekryle Anayasa Mahkemesi'ne gönderilmiştir. Bilgi edi- nilmesi rica olunur." Yargıtay Başsavcılığı'nın, BÇG Raporu'nun varlıgını resmı olarak kabul eden bu yanıt yazısından kısa süre son- ra mahkemeye bu kez de Genelkurmay Başkanlığı 'nın ya- zısı geldi. Genelkurmay Başkanı adınaadli müşavır-hâkım Tümgeneral M. ErdaJ Şenel ımzasıyla gönderilen yazıda, raporun varlığı kesın bu- dille reddedildi ve aynen şöyle dendı: "_Mahfcemenizde açümış olan bir tvrminstt davasmda Cumhurivet gazetesinde bir haberde yer aknğı beüralen 'Genelkurmay Batı Çalışma Grubu'nun düzenledığı rapor özetının' gönderihnesi istenmektedir. Yapılan araşorma- da beBrtflen niteükte bir raporun ohnadıgı anhyhruşDr." Biri raporun varlıgını kabul eden, öteki ise reddeden i- ki açıklama karşısında Istanbul 4. Asliye Hukuk Mahke- mesı bu kez de Anayasa Mahkemesi'ne bir yazı gönderdi ve yazıya, söz konusu belgenin Anayasa Mahkemesi'ne gönderildiğini bildiren Yargıtay Başsavcılığı yazısının bir kopyasını ekledi. Sezer'in imzasryla yanıt Devletin en yüksek ıki kunımunun birbiriyle çelişen ya- mtlanyla ilgili olarak başvurulan Anayasa Mahkemesı, 19 Ocak 1998 günü, o zamaıüar Anayasa Mahkemesı Başka- nı olan, şimdiki Cumhurbaşkanı Ahnıet Necdet Sezer'in imzasıyla mahkemeyi yanıtladı. Yanıt yazısında aynen şöyle dendi: "Yargıtav Cumhuriyet Başsavahğı'nuı 7.7.1997 günhl SP.13, Muh. 1997/432 sayıh, Gızlı kaynn yazm eldnde mahkememizegönderilen,Genelkunnay Başkanhğı'na ait dosya inceienmiş ohnakla başsavahğa geri gönderihniştir. BUgflerhüzi rica ederhn." Bir karar \erebılmek ıçuı, kilit önem taşıyan dosyaya ulaşmak isteyen Asliye Hukuk Mah- kemesi, Anayasa Mahkemesi'nden gelen yanıt üzerine, bir kez daha dosyanın geri gönderildiği belirtilen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığf na döndü ve Anayasa Mahke- mesi'nin yanıt yazısını da ekleyerek raporu 22 Nisan 1994 günlü yaasıyla yeniden istedi. Ayn mahkemeden gelen ikinci yazıya Yargıtay Başsavcılığı 'nın verdiği yanıt, da- vayı büsbütûn içinden çıkılmaz hale getırdı. Yargıtay Baş- savcılığı, bu kez Yargıtay savcılanndan Cenk Göven im- zasıyla yolladığı yazıda, sözcüğün tam anlanuyla topu Ge- nelkurmay Başkanlığı'na atıyordu. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yazısı şöyleydi: "ftgfliyaznuz üe istenen be^eier bir siyasi parünin faaü- yederi fle igiii olarak ve bunlan içeren böhlmler halinde 'Gizü' kaydıyiaGenelkurnıay^^Başkanhgı'nuı 3.7.1997 gün ve Gendkormay Adli Müşavirliği'nûı 7501-697-97 sayın yazılan eldnde başsavahğınuza gönderilmiştir. Bu neden- k bilgive belgelerin bu makamdan istenilmesiricaohınur." Yargıtay Başsavcılığrnın açıkça "Bizveremeyiz.Genel- iavmay Başkanhğı'ndan tsteyin" anlamına gelen ve Genel- kurmay dosyasının tarih ve numarasını vererek "aqk ad- res de gösterdiği'" yanıtı üzerine çaresiz kalan mahkeme, davayı karara bağladı ve "_geten cevap çerçevesinde dava- fa tarafin anfyaptiğı böyle bir raporun kamuoyunda sık sık gfindeme gebe de gerçekte ohnadığnıın yetkffi ağtzdan res- miobı^bidnildiğigöriitanuştür 7 ' diyerek Cumhuriyetga- zetesini, thlas Grubu'na tazminat ödemeye mahkûm etti. Ancak tstanbul 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin mahkû- mıyet karanna Cumhuriyet gazetesi avukatlan ıtiraz ede- rek dava dosyasını Yargıtay Hukuk Dairesi'ne taşıdılar. Yargıtay da oybirliği ile verdiği kararda, en önemli kanıt niteligi taşıyan belgenin eksikliği gerekçesiyle mahkûmi- yet karannı bozdu ve mahkemeye geri gönderdi. Yargıtay'ın bozma karanna uyan mahkeme, dava dos- yasında yer alan ve Batı Çahşma Grubu Raporu'nun *var- hgau" kanıtlayan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Ana- yasa Mahkemesi Başkanlığı yazılannı ve Yargıtay Hukuk Dairesi'nın dosyada rapor eksik kaldığı sürece karar veri- lemeyeceğini behrten bozma karannı da ekleyerek Genel- kurmay Başkanhğı'na bir kez daha başvurdu ve BÇG Ra- poru'nun mahkemeye gönderilmesini yeniden istedi. Mahkemelenn adli tatile gırmesinden kısa süre önce Genelkunnay Başkanlığı'nca mahkemeye gönderilen ya- nıt yazısı, davayı tümüyle kilitledi. Genelkurmay Başkan- lığı ikinci yazısında, ilk yazısını aynen yineledi ve "Yapı- fauı araşannada, benrtilen ıritefikte bh- raporun mevcutol- madığı anlaşıfanışarn dedı. İçinden çıkılmaz hale gelen ve hukuk fakültelerinde ders olarak okutulacak bir "hukuk probfemi"ne dönüşen dava- nın adli tatil sona erdıkten sonra yapılacak yeni duruşma- smda Istanbul Asliye Hukuk Mahkemesi'nin vereceği ka- rar, bütün yaıgı çevrelerinde çözümü merakla beklenen bir bilmece nitehği kazandı. TSK'de terfiheyecanı I Baştarafı 1. Sayfada may Başkanı olma yolu açıldı. Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral AtiüaAteş ile Jan- darma Genel Komutanı Orgeneral Rasim Betir'in emek- hye aynhnasıyla bosalan 2 orgenerallik kadrosuna Genel- kurmay Harekât Başkanı Kçrgeneral Yaşar Büyükanıt ile Milli Savunma Bakanlığı Müsteşan Korgeneral Şener Eruygur terfi ettirildi. Kara Kuvvetleri Komutanhğı'na 1. Ordu Komutanı Orgeneral Hflmi Ozkök, Jandanna Genel Komutanlığı'na da 2. Ordu Komutanı Orgeneral Aytaç Yahnan getirildi. Terfi ve atama kararlannın ardından Türk Silahlı Kuv- vetleri'nin, 2010 yüına kadar geçecek sürede yeni komu- ta kademesini oluşturacak kadro da şekillendi. Olağanüs- tü gelişme yaşanmazsa, GeneDcurmay Başkanı Orgeneral Hnseyin Krvrıkoğta 2002 yılında emekliye aynlacak, ye- rine Orgeneral Hihni Ozkök gelecek. OrgeneraUiğe terfi ettirilen Yaşar Büyükanıt ve Şener Eruygur, 2004 yıhnda TSK'deki en kıdemli orgeneraller olacaklar. 2002 yılında Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na atanacak ismin 2004 yılında emekliye aynlmasının ardın- dan Yaşar Büyükanıt ya da Şener Eruygur yeni Kara Kuv- vetleri Komutanı olacak. Büyükamtkorgeneralliğe ve orgeneralliğe ilk sıradater- fi ettiği için Şener Enıygur'dan daha şanslı görünüyor. 2006 yıluıda Orgeneral Hilmi Özkök'ün Genelkunnay Başkanlığı görevinden emekliye aynlmasının arduıdan boşalacak koltuğa Yaşar Büyükanıt oturacak. YAŞ kararlan yann Cumhurbaşkanı Ahmet NecdetSe- 2er'in onayına sunulacak. Sezer'in onaylamasınuı ardın- dan kamuoyuna duyurulacak olan kararlar 30 Ağustos'tan itibaren yürürlüğe girecek. OJİ/