02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 27 AĞUSTOS 2000 PAZAR 8 Istanbul HABERLEREV DEVAMI TURKIYE Y 25 Sinop Edime PB 27 Samsun Y 23 Adana Y 31 Y 22 Mersin Y 30 Kocaeli Y 25 Trabzon Çanakkale PB 27 Giresun Izmir B 29 Ankara Y 25 Diyarbakır B 37 Y 23 Şanhuffa B 37 Y 21 Mardin B 33 Manısa _B 30 Eskişehir Y 20 Siirt B 36 Aydın Denizli 33 Konya PB 23 Hakkâri B 30 Sıvas PB 32 Y 23 Van PB 30 Zonguldak Y 22 Antalya B 32 Kars 0Açık / ^ Parçalı bulutlu Marmara'nın Doğu- su, Karadenız, Iç Anadolu'nun kuzey vedoğusu, DoğuAk- denız ıle Doğu Ana- dolu'nun Kuzey ve Batısı sağanak ve gök gürüttülü sağa- nak yağışlı, diğeryer- ler az bulutlu ve açık geçecek. Yağışlar Karadenız'de yer yer etkılı olacak. DIS MERKEZLER Oslo Helsjnki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Y B B Y Y Y Y Y 18 20 21 23 17 29 23 20 Münih Y 24 Zürih Berlrn Budapeşte Madrid Vıyana Belgrad Sofya Roma Atina PB B B B B B PB B 26 26 31 25 27 31 29 32 Y 19 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Trflis Kahire B A Y PB PB Y PB B 19 39 19 36 33 26 35 35 B 31 Bulutlu k Çok bulutlu . Yağmuriu Kart Gök gürStüKJ GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK I Baştarafi 1. Sayfada peşinde olan ABD; Gülen'in suç işlemediği sürece orada yaşayacağını ilan etti. Türkiye'ye, hakkında tutuklama karan olan Gü- len'in iadesi için herhangi bir başvuruda bulunma- masını duyurdu. Nurculann bir başka kanadı Yeni Asya grubuna göre, tutuklama kararından sonra Gülen ve cema- atinin önde gidenleri yeni bir strateji uygulamaya giriştiler. Dediklerine göre; Gülen yakınlarını "bundan böyle 'hizmetlerini' ABD'de sürdürmek için yanı- na çağırdı". Türkiye'de ılımlı Islam akımını güçlendirmek için Gülen'in elleri altında bulunması, ABD için bulun- maz bir nimet. Üstelik; cemaatin önde gidenlerinin Gülen'in çevresinde ABD'de toplanması, ılımlı Islamın Tür- kiye'de organize edilmesini kolaylaştıracak bir başka olanak, bulunmaz bir fırsat! Türkiye'de sağ partilerin oy kaygısıyia sergiledik- leri din sömürüsü, bilerek ya da bilmeyerek, ılımlı Islamın örgütlenmesine yardımcı oluyor. ; Gülen adı, giderek daha fazla siyasal bir kimlik kazanıyor. Örneğin, bundan bir süre önce yapılan bir araştırmada; DSP'ye oy verenlerin yüzde 20- 25'inin Gülen'e "din adamı olarak bakmadıklan, si- yasal önder gözüyle değeriendirdikleri" açıklan- mıştı. Gülen, artık eylemlerini ABD'den yönetmeyi ve ' "ideallehni" ABD'den konuşturmayı yeğliyor. Şimdilerde Amerikan yönetiminin gizli desteğiy- le uluslararası platformlarda kendini güçlendirme- nin ve Türkiye'yi etkilemenin peşinde. New York Times'a verdiği demeç, bu düşünce- nin ilk işareti. Gülen, yumuşak ama saldırgan bir üslupla konuşuyor. Tutuklama karanndaki savla- rın "azınlıkta olan, fakat siyasi çevreter üzehnde nüfuzlu birgrup tarafından üretildiğini" öne sürü- yor. "Azınlık" diye nitelediği "gnıp" kim veya kimter ola? Irticaya karşı sivil kimi kadrolardan, örneğin yıllardır Gülen ve hedefleriyle savaşım veren Cum- huriyet'ten mi söz ediyor acaba? Yoksa, yoksa... Yoksa, yoksa? Irtica eylemlerinde Gülen'i "bû- yûk tehlike" gördüğünü her fırsatta açıklayan Si- lahlı Kuvvetler'i mi hedef alıyor? New York Times, "Türk askeri liderierinin uzun zamandır Gülen 7 devlet içinde bir tehlike gördük- lerini" yazarak bu olasılıgı güçlendiriyor. Gazete, görünüşte tarafsız gözle Gülen olayına değiniyor. Dikkatle okunduğunda Gülen'i "haksız savlann kurbanı, ılımlı bir din adamı kimliğiyle" tanıtmaya, hatta korumaya çalışıyor. içerdeki kimi gelişmeleri de ılımlı Islam hevesle- rine yardımcı çabalar olarak tanımlamak gerekiyor. KHK ile başlayan bir bardak sudaki fırtınaya ben- zertartışmalardan sonra siyasetin dinci kanadı ka- mudaki rejim karşrtlarını koruma çabasıyla yeni bir silaha sarıldı. Başbakanlık Takip Kurulu'nun, 253 kaymakamın köktendinci örgütlere uygun davra- nışlannı açıklamasından sonra başta FP ve uydu- su yayın organlan, rejim karşıtlannın ayıklanması hedefini yozlaştıracak yeni girişimler başlattı. Ye- ni bir saptırma taktiği ile... Yasal dayatmanın "inançlı bürokratlan görevden uzaklaştırmada kul- lanılacağını ve ilk hedefin içki içmeyen, kadınlar- la tokalaşmayan kaymakamlar" olduğunu yazıp söylemeye giriştiler. Ne ki; bulundukları yörede devleti temsil eden kaymakamlann ihanet örneği vererek Cumhuriyet Bayramı'nda törenlere katılmamak için rapor atdık- lanndan söz etmiyorlar. Hadi diyelim ki "şer cephesi"r\\n işi bu. Ama bu cephenin görüşlerini güçlendiren "ötekisağ"ın de- meçlerine ne demeli? ANAP Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Pehli- vanlı, kaymakamın yediği naneye bakmıyor da "eşi başörtülü diye hiçbir memunı ihraç ettirme- yiz" şeklinde demeçler veriyor. Içerdekilerle dışardakilere baktıkça esenlik yolunda daha çok önlem gerekecek gibi! Türkiye'ye etkin rol • Baştarafi 1. Sayfada mesi nedeniyle eleştiri- len Tûrkiye, Israil ile Fi- listin arasında uzlaşma sağlanması çabalanna katkıda bulunarak inisi- yatif almaya çalışıyor. Camp David zirvesi- nin ardından Ortadoğu banş süreci trafiğinde uğrak bır merkez olma- yı başaran Ankara, yann da tsrail Başbakanı Ba- rak'ı konuk edecek. Türk diplomatik kay- naklar, Türkiye'nin Or- tadoğu banş sürecindeki görevinin "arabulucu- luk" olmadığuu, ancak taraflar arasındaki so- runlann aşılmasında "kolarylaştıncı" bir rol aldığını kaydettiler. Camp David zirvesi- nin ardından yapılan de- ğerlendirmelerde taraf- lar arasındaki en büyük sonınun "karşüıklı gü- ven ortarrurun** oluşma- ması olduğunu saptadık- lannı belirten kaynaklar, "Vapılan görüşmelerde öncelikle güven ortamı- nm getişmesini amaçhyo- nız. Bu ortanun gelişme- sinin ardından somut iferiemekrin olabileceği- ni düşünüyoruz" dediler. Kaynaklar, Ortadoğu bölgesinin Tûrkiye tari- hinde önemli bir yer kapladığını, Kudûs ken- tinin yüzyıllarca Os- manlı lmparatorlu- ğu'nun denetimınde kal- dığını anımsatnlar. Tür- kiye'nin bölgenin mane- vi özelliğini yakından bilmesi nedeniyle yaptı- ğı önerilerin ciddiye alındığını belirten kay- naklar "Bizim yaptiğı- mfz, hayı tıkanıkhklann aşılmasmı sağlamak. Bu- nu sağlamak için de bazı düşiincelerimizi kendfle- rine iletmekle yetiniyo- ruz" dediler. Cumhurbaşkanı Ah- met Necdet Sezer, Baş- bakan Bülent Ecevh, Milli Savunma Bakanı Sabahattin Çakmakoğ- lu ve Dışişleri Bakanı Cem ile görüştükten sonra aynı gün Tûrki- ye'den aynlacak olan Barak, siyasi ve ekono- mik ilişkilerin mevcut durumunu da görûşe- cek. Temaslarda Manav- gat Suyu'nun Israil'e sa- tışı konusunun da görü- şüleceği bildirildi. IstanbııTda köprüler telüikeli• Baştarafi 1. Sayfada ni öngörüyor ve katıldığı bilim- sel toplantılarda ana arterleri açık tutabilmek için yollar, köp- rüler ve viyadüklere gerekli tak- viyelerin bir an önce yapılması için uyanlannı sürdürüp duru- yor. Cumhuriyet Bilim Teknik'in 700. sayısında yayımlanan söyle- şide, Erdik, 7'den büyük bir dep- remde birçok köprûnün çökmesi- nin beklendiğini belirtiyor ve "San Francisco'da çöktü, Kobe'de çöktü, tstanbul'da niye ayakta kal- sm" diyordu. Acaba Istanbul'un köpriileri ve viyadüklerinin duru- mu bilimsel olarak araştınlmış mıydı? Evet, hem de yaşadığımız depremler öncesinde bu konuda iki yüksek lisans tezi yapdmışn ve tezleri yöneten Prof. Dr. özal Yö- zdgüllü de sonuçlarını bilimsel toplantılarda sunmuştu. Öğrencileri Can Zülfikar'ın 1995te "Istanbul otoyol köprüleri- nin ssniik açxian ÖMİegeriendirfl- mesi" ve Gürler Duman'ın 1997'de "Istanbul otoyol köprnle- rinin depremden etküenebiirlikie- ri" yüksek iısans çalışmalarıyla otoyol köprüleri ele alınmıştı. 123 köprii ve viyadük üzerinde, bir model çerçevesinde yapılan ince- lemeler sonucu, köprülerm büyük çoğunlugunun depreme göre tak- viye edilmesi gerektiği görülmüş- tü. Köprülerin durumlannı incele- mek için çeşitli yöntemler var. ts- tanbul köprii ve viyadüklerinin durumlannın öndeğerlendirilmeye ve köprüler arasında öncelik belır- lemeye yönelik olarak ATC 6-2 yöntemi kullanılmış. Bu yöntem- le üç kritere göre hareket ediüyor Köprii yerinin depremseUiği, köp- rünün önemi, hasar görebilirlik.. Köprûnün hasar görebılırliğinde dikkate alınan noktalar şunlar: Mesnet tipi, üst yapıdaki süreklı- lik, üst yapının verev açısı, mini- mum mesnet orurma uzunluğu, orta ayak yükseklikleri, uç ayak yükseklikleri ve uç ayaklarda dol- gudan dolayı oturma... Köprûnün depremsellığınde, depremin şidde- ti ve jeolojık ve jeoteknik yapı in- celeniyor. Köprûnün öneminde günlük ortalama trafik, köprûnün fıziksel büyüklüğü, köprii kulla- nım alanındaki nüfus yoğunluğu, köprûnün hastane vb. gibi önemli yapılara ulaşımdaki roiü gibi et- kenler dikkate ahnıyor. Bu etkenler, belirli bir puanla- maya tabi tutuluyor, bir algoritma yardunıyla puanlar bırleştınlıyor, sonuçta köprûlere verilen toplam puanlar elde ediüyor ve 100 üze- rinden bir puan sıralaması ortaya çıkıyor. 100, en kötü puan! Buna göre, Istanbul otoyollannda 2 köp- rii 90 puanla liste başı (sanırım köprüler ayakta durduğuna göre 100 puan verilemiyor!). Liste 87, 93, 80 puanlarla aşağı doğru 43 puana kadar iniyor. En iyi 43 pu- anı almış bir tek köprü var. Yüzügüllüden rica ediyorum, acaba bu köprüleri üç gruba göre nasıl sınıflandınnz? 90-60 arası puan alan köprülerin 1. derecede ele alınması gerekebilir diyor. Bu gruptaki köprü ve viyadüklerin sa- yısı 90. 2. grubu oluşturan 59-50 arası puan almış köprülerm sayısı 29. 3. derecede veya grupta takvi- ye edilmesi gereken köprülerin sa- yısı da 4. Tablo incelendığinde 1. derecede takviye bekleyen ilk gruptaki 90 köprüden 22'sinin bi- rinci çevre yollan üzerinde olduğu görülüyor. Tabii, 123 köprü, bu öndeğerlendirmenin yanı sıra, da- ha aynnülı bir şekilde elden geçi- rılebılır ve tstanbul ulaşımında üstlendikleri görevlere göre yeni bir acil takviye edilecek köprüler sıralaması ortaya çıkartılabihr. Yûzügûllü'ye göre, "Bir köprü- nün yıkıfap yeniden yapdma maB- yetinin ortalama vüzik 10'u kadar bir masrafla köprûnün depremde avakta kalmaa" sağlanabilir. Dün- yada yapılan köprü takviyeleri bu- nu gösteriyor. Boğaziçi Üniversi- tesi Deprem Mûhendisliği Anabi- limdalı öğretim üyesı Yüzügûl- lü'nün bildirisinden öğreniyoruz ki, Federal Hükümetın sorumlulu- gu alündakı 12 bin köprüden (top- lamı 24 bin) 7 bininin yıkılma teh- likesı altında olduğu görülmüş. tkinci aşama çalışmalarıyla 7 bin köprüden 3 bini tamir takviye ba- krrnmdan birinci derecede önceli- ğe sahip olduğu saptanmış. Çevre yolları ve köpriilerinin önem sırasına göre takviye edil- meleri şart. Bu Karayollan'nın görevi. Köprülerin dunımlan ko- nusunda Karayollan da bilgi sahi- bi. Köprülerin takviyeleri için bir çalışma planlan var, ancak hare- İcete geçebilmeleri için "para pe- şmdefcrr > tstanbul bütün köprüle- rinin ayakta kalmasını ve bunun için de acil bir takviye tamir pla- nının çok hızlı bir şekilde başla- üknasını ıstiyor. ISTANBUL OTOYOL KöPRüLERlNtN DEĞERLENDIRILMES! tstanbul'da Karayollan 17. Bölge sınırlan içinde kalan 01 Otoyolu'nda 45, 02 Otoyolu'nda 51 ve bu iki otoyolu bırbınne bağlayan ara otoyollarda 27 olmak üzere toplam 123 köprü/viyadük mevcuttur. 01 OTOYOLU ÜZERİNDEKİVİYADÜKLER V-408 ORTAKÖY VÎYADÜĞÜ 411 M Öngermelı-Basıt Mesueth V-409 ORTAKÖY VÎYADÜĞÜ 362 M Öngermeü-Basıt Mesnetlı V-411 BEŞİKTAŞ VÎYADÜĞÜ 272 M Öngermelı-Basıt Mesneüi (En YüksekH = 43 M) V-302 MECİDÎYEKÖY VÎY. 861M Öngenneli-Sürekli (En Uzun) . . . . .• 02 OTOYOLU ÜZERİNDEKİ VİYADÜKLER V7 MAHMUTBEY VİY. 399.8 M Öngermeli-Basit Mesnetli V7A GAZİOSMANPASA VİY. 120 M Öngermeh-Basıt Mesneüi V6 AKŞEMSETTİN VÎY. 604 M Öngermeh-Tek Açıknklı V5 HASDAL VÎYADÜĞÜ 324 M Öngermeli-Tek Açıklıklı VI SADABATII VÎYADÜĞÜ 400 M Öngermeh-Basit Mesnetlı LMVl LEVENT VÎYADÜĞÜ 363.6 M Öngermeü-Basıt Mesnetü M3V1 MOLLA GÜRANİ VÎY. 498 M Öngermeli-Basit Mesnetli (En Yüksek H= 77 M) HASDAL-OKMEYDANI ARA OTOYOLU ÜZERİNDEKİ VİYADÜKLER V2A GEDİK AHMET PAŞA VÎY. 240 M Öngermeli-Basit Mesnetli V2 NURTEPE VİYADÜGÜ 400 M Öngermelı-Basıt Mesnetli V3 SADABAT I VÎYADÜĞÜ 788 M Ongermeü-Tek Açıklıklı (En Uzun) V4 OKMEYDANI VÎYADÜĞÜ 161.5 Öngermeli-Basit Mesnetli KÖPRÜLÜ KAVŞAKLAR MAHMUTBEY, METRİS, KUMBURGAZ, HASDAL, ASKERİ AKADEMİ, BÜYÜKDERE-LEVENT, LEVENT, ÜMRANİYE, ANADOLU, KOZYATAGl Köprii Otovoi TopUn Adı No. P ı u K521 1 90 M3V1 2 90 V3O2 1 87 V5 2 87 V6 2 87 V7 2 87 V3 2 87 VI 2 83 KMVl 2 83 V4O8 1 80 K517 1 79 K515 1 79 K512 1 78 V4 Arayol 78 K4O7 1 77 V409 1 77 NMOl 2 76 V2A Arayol 75 V2A Aravol 75 BI2 2 74 Bll 2 74 B13 2 73 V4İI 1 73 KlOl 1 72 Bl 2 72 KI02 1 71 KMOl 2 71 M5U1 2 71 B21 Arayol 71 K205 1 70 BF2 2 70 LMVl 2 70 KI04 1 69 KMU3 2 69 K300 1 68 K204 l 68 K106 1 68 KI03 1 68 KMU4 2 68 VMOI 2 68 BRO 2 68 Köprii Otoyst Topbm Adı No. Puaa BI4 2 67 K51I 1 67 B15 2 67 RM03 2 67 BFl 2 67 ÜMU5 2 67 M3Ö1 2 65 M50I 2 64 M401 2 64 MlOt 2 64 İÇO 2 64 BIO 2 64 NMU4 2 63 NMU3 2 63 M5U2 2 63 RM02 2 63 RMOl 2 63 M402 2 63 M3O2 2 63 M2U2 2 63 MI02 2 63 Kl Arayoi 63 B19 Arayot 63 K4I2 1 63 K513 1 63 K518 1 63 NMU2 2 63 V7A 2 63 K3 2 63 B6 2 62 B5 2 62 B3 2 62 Mlül Arayol 62 M1U2 Arayol 62 LI02 Arayol 62 BLUI Arayol 62 BI6 Arayol 62 B3B 2 61 B17 Arayol 61 B3C 2 60 B2 2 60 Köprü Otoyal Toplm Adı No. PU»D K211 K208 K20! K502 K5O4 OWO UMO5 : K2 : K503 K303 K305 An K5O5 K50I K206 K2O2 K210 K203 U208A NMUl RMUI ; RMU3 UMU8 ; K5O9 K404 K402 K212 K410 K2O7 K301 O207 : UMU7 : UM07 ; K304 K4O5 K401 UMU3A ; UMO6 K5İ0 K414 RMU4 : B9 1 60 60 60 60 60 î 60 ! 60 l 60 59 59 lyol 59 58 58 58 58 57 57 î 57 ! 57 ! 57 ! 57 > 57 55 55 55 55 54 54 53 l 53 ! 53 ! 53 50 50 50 ! 50 î 50 49 49 î 47 i 43 Enerji sektöründe kavga büyüyorANKAIU(CumhuriyetBürosu) - Devlet Planlama Teşkilatı'nın (DPT), Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'na karşı Hazine'yle or- tak hareket etmesiyle başlayan enerji sektöründeki kavga büyüyor. DPT Müsteşan Akuı Izmiriioğhı, kendisini eleştiren Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Cnmhnr Ersö- mer'e "Bengerçekleridüegetiriyo- nım. Çözüm tekBf eden tek kuru- luş da DPT'dir. Çözüm doğruttn- sunda tekfiikr YPK'ye gönderü- mistir. DPTde böylece işkm bekle- yen hiçbirproje kahnamçor" yanı- tını verdi. Izmirlioğlu, enflasyon hedefinın yüzde 25 değıl, yüzde 26 olmasının önemli olmadığuu, pani- ğin yersiz olduğunu savunarak ek önlemlerin gûndemlennde bulun- madığmı söyledi. Izmirlioğlu, dûn ekonomi muha- birleriyle sohbet toplantısı gerçek- leştirdi. tzmirlioğlu, bu yıl yüzde 25 hedefine ulaşılamasa bile ydso- nu itibanyla gerçekleşecek TÜFE ve TEFE'nin 2001 yıhnda yûzde 12'lik enflasyon hedefini ortadan kaldıracak düzeyde olmayacağını söyledi. Akın tzmirlioğlu, gerçek- leri halktan saklamadıklannı, yüz- de 25 enflasyon hedefînin tutmaya- cağına ilişkin açıklamasıyla kim- seyi hedef almadığını belirtti. Hiçbir projeyi, hiçbir kurumu hedef almadığını belirten îzmirli- oğlu, enerji sektöründeki sıkıntının en erken 2 yıl, en geç 7 yıl önce alı- nan kararlarla ilgili olduğunu be- lirtti. Olumluyaklaşmak için Ener- ji BakanlığVnın verilerini esas al- dıklannı belirten tzmirlioğlu, Av- rupa'da kilovat saat başına enerjinin maliyetinin 3 cent iken Türkiye'de verilen garantilerle bunun 2 katın- dan 4 katına kadar çıkanldığmı ifa- de etti. tzmirlioğlu şöyle konuştu: "Her projeyi imzalamış olsam, gedkmeden de gerçeldeştiğini var- saysam 7 mihar dolardan fazla kul- laiunadığım enerjinin bedetini öde- yeceğim. Ben birtaknn proUemle- Greenspan'den kureseUeşme uyarısı WASHINGTON (AA) - ABD Merkez Bankası FED'in Başkanı Abn Greenspan. çok sayıda ülke- nin yaşam standartlannı ıyıleştır- menın yolu olarak pazarlannı aç- üklannı, ancak ekonomik gerile- me ve büyüme hızındald yavaşla- masuun, küreselleşme trendinı tersine çevirebileceğmi söyledi. FED'in W^roming Jackson Ho- le'daki yıliık tatil toplantısında meslektaşlarına hitap eden Gre- enspan, ekonomik performansta- ki herhangi bir kayda değer dü- şüklüğün, eksikliğın, piyasa gûç- lerine dayaJı sistemlere karşı tep- kıleri canlandırabıleceğine dıkkat çekti. Greenspan, ekonomik per- formanstaki düsüşün serbest pa- zar polıtikalanna yöneliş ve dev- let güdûmlü sistemlerden uzak- laşmanm, dünya genelinde yaşam standartlannı arttıncı iticigüç ol- duğunu söyledi. Küreselleşme siirecinin, eko- nomik büyümenin güçlenmesiy- le desteklendiğini belirten Gre- enspan, küreselleşme mekaniz- masındaki kunüuşlar arasındaki sıkı bağlantılara tepkinin, ekono- mik büyümenin olumlu eğüimle- rini zayıilatabileceğini kayderö. ri, gerçekleri dDe getiriyorum. Hü- samettin Özkan başkanhğındaki toplanöda, çözüme DPT'nin tekSf- leri doğrultusonda vanlmışür. DPTde böylece bekleyen hiçbir proje kalmamışnr. 2OO3'e kadar enerji açığuun giderflmesi mümkün değO.n DPT Müsteşar Yarduncısı Şevki Emin KahyagO de bölgesel bazda baktıklannı, enerji yığılmasının ol- duğu bölgeye daha fazla yatınm yapıhnaması gerektiğini, tersi du- rumda hem nakil külfetıne katla- nıldığına hem de taşımada kayıplar gerçekleştiğine dikkat çekti. tzmirlioğlu, Türkiye'nin terörle mücadeleye 150-200 milyardolar, en azından 80 miryar dolar harca- dığını, bunun yıllık 5 milyar dolar anlamına geldiğıni belirtti. AB'nin Tûrkiye için çok küçûk bir hedef olduğunu söyleyen tzmirlioğlu, programda revizyona gerek ohna- dığmı, ama gerçekleri de millete söyleyeceklerini beürtti. "Ekprog- rama gerek görûlmemektedir*" di- yen tzmirlioğlu, yüzde 5'lik büyü- me hedefi öngörülerinin devam et- tiğini söyledi. Cephane fabrikası ortaklığı Yeşiller'i kızdırdı HİLMÎTOZAN FRANKFUKT - Ber- lin'de SPD-Yeşüler koalis- yonu zor günler yaşıyor. Fritz Werner şirketinin bir konsorsiyum içinde Türki- ye'ye cephane fabrikası ih- racat izni alması, hûkümet ortağı Yeşiller'i kızdn-dı. Leopard 2 tanklannm ihra- catını Tûrkiye'deki insan haklan ihlallerine dikkat çekerek reddeden Yeşüler, şimdi bir cephane fabrika- sı kurulması için izin veril- mesini tepkiyle karşdadı. thracattan sorumlu Eko- nomi Bakanlığı Sözcüsü Regina Wierig, ihracatın onaylanmasmuı bir hukuki zorunluluk olduğuna dik- kat çekerek karan savundu. Ekonomi Bakanı VVerner Müler ise Türkiye'ye ma- kinelerin gönderihnesinin, sılah ihracatı genelgesıne aykın olmadığuu belirtti. Türkiye'de insan hakla- nnın yeterince korunama- dığını öne süren Yeşiller Meclis Grubu Sözcüsü Kerstin MüBer, ihracatın genelge doğrultusunda im- kânsız olduğunu belirterek "Başvunı hakkında şimdi kararvennekzonında kal- saydıkooayçdonazdL Ama Kohl hûkümetinin verdiği karartarasiyasi olarak bağ- hyE" görüşünü savundu. Aynı partiden meclis grubu üyesi olan ve parti- nin savunma konulan uz- manı Angetika Beer, ko- alisyon ortaklannm ihraca- tı önlemek için çözüm yol- lan araması gerektiğini be- lirtti. Leopard 2 tanklannın ihraç edumeyeceğine kesin gözüyle bakıldıktan sonra, aynı yaklaşurun ve kriterle- rin diğer silah ve cephane- ler için de geçerlı olmasını savunan Beer, hükümetın karannın Kohl dönemin- den kalma bir sorumluluk olduğunu ispatlaması ge- rektiğini açıkladı. Dışişleri Bakam Joscka Fischer ise karan savuna- rak partisini daha duyarh ohnaya davet etti. Koalisyonun büyük or- tağı SPD'nin savunma ko- nulanndan sorumlu Vfere- na WohDeben ise Türki- ye'nin NATO üyesi bir ül- ke olduğuna dikkat çeke- rek cephane fabrikasmın ihracatından yana olduğu- nu açıkladı. Leopard 2 tanklannm da Türkiye'ye ihraç edilmesi gerektiğini belirten Wohlleben, Türki- ye'nin 1956 yılından beri NATO üyesi olduğuna dik- kat çekti. MAN şirketler grubuna ait olan Fritz Werner In- dustrie Ausrüstung GmbH açıklamasmda, şirketin 1997 yıhnda, fabrikamn Tûrkiye'de kurulması için mûracaat ettiğmi belirtildi. Şirketin, Fransız ve Belçi- kalı şirketler ile beraber kuracağı fabrika için maki- ne ve mühendislik hizmet- lerini sunacağı belirtildi. Savunma sanayii uz- manlan, cephane fabrika- sının Tûrkiye'ye ıhracının bir istisna olmadığını açık- ladılar. G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada Günün ilk ışıklannın da verdiği güçle, insanın üze- rindeki tonlarca yükü, minicik bir serçenin kanadı kakJınr atar... Bir o kadar sevinç katar... İki avuç dolusu suyun kıyısında durdular mı; onla- n ürkütmeyecek bir köşeye çekilmek gerekir. Suya şöyle, dingın bir gölün kıyısındaymış gibi bakarlar. Her yudumu törensel bir tavırta alıriar. Hafifçe eğilip gagaya doldurma, durumu hiç bozmadan başı yu- kan kaldırma, gagayı usul usul çarpıp suyu mideye indirme... Su alabildiğine derinse, hani birsantmden başla- yıp on santime kadar derinleşiyorsa, ayaklanm usul- ca suya değdirmişlerse, iş değişik demektir; yıkana- caklar... Kanattannı suyun içine doğru açıp sıçrayan suyia bedenlerini ıslarlar, sonra bütün vücutlannı titrebp bir güzel duş alırlar. Üçü- beşi birden toplu duşa gir- mişse, kanatlı su damlacıklannın öyle hoş hareket- leri vardır ki, yüreğinizi güldürür... Bugün başka yerlere mi gitbler diye hayıflandığım bazı sabahlarda, çok yapraklı bir ağacın dallanndan aşağıya, birden kahverengi bir ırmak iner. Kanatlar dalga köpüğü, ince uzun bir ırmak... Usulca topra- ğa dökülür. Çok geçrnez ırmak birkaç kola aynlıp dal- lara akar. Irmak geriye akar mı? Serçelerde geri di- ye bir şey yok ki. Her taraf uçma yönü! Ağacın uç değil de, biraz iç dallanna konmuşlar- sa büyük olasılıkla temizlik var demektir. Gagalannı parmak kalınlığındaki devasa dalın sırtına, bir şey partatır gibi sürdükçe sürerler. Sağlı sollu her sürüş- ten sonra etrafa bakmayı da ihmal etmezler. Belki de, çevrelerine bakınırken gagalannı temizlerter demek daha doğru... Kuru dalın kıpırtısı Ağaçlann kuru dallan insanda ilk iki şeyi çağnşto- nr: Ölüm, işlevsizlik... _ ^ llkbahann-kışın, yağmurun-yazın bir anlamı yok- tur kuru bir dal için. İnsanın içi kurursa da öyle değil mi! Kimi serçeler, onca yapraklı ağaç dururken kuru bir dala konar. O an güzel Türkçemize günayGbn der, takılınm: "Niye kondun bu dala, budala!" O serçeyie birlikte kuru dal da kıpınjarken, benim içim de kıpırdar! Bazen de bir ağacın tepesindeki en ince, ucunda sadece bir yaprağı tutacak güçte dalcığa konarlar. Dal-yaprak, serçe boyunu üçe-beşe katlayıp salla- nır... Bu kez felsefe beni dürter: Gücün tanımı ne kadar göreceli. Insana göre çe- limsiz bir dal, serçe için salıncak kuracak kadar güç* lü... Kısa kesintisiz ötüşleri, su damlatır gibidtr. Hep ay- nı yere değif ama... Bazen çatlamış toprağa, bazen karan kadar su isteyen bir çiçeğin dibine... Güneşin de fersiz, gözlerini ovuşturduğu bir saatse; onlann sesinden başka bir şey duyulmaz. O an, çook uzak- lara yapılmış bir yolculuk gibidir, serçeler ülkesine... Bedenlerini hiç oynatmadan zıp zıp yürüyüşleri uzun sürmez. Az sonra havalanacaklar... Belki de, uçarak yürürler demek daha uygun. Arada, birkaç boy yükselip aynı yere konmalan yok mu? "Hah" 6e- rim, "buldum... Buyönünüzinsanlarabenzemis. Ek- seniniz etrafında dönüp uzun bir yolculuk yapmış edasıyla aynı yere konuyorsunuz..." Sık sık pislemeleri de kötü nryetlerinden değil. Iç- lerinde pis bir şey tutmak istemiyoriar. Evrimden pay- lannı alırken "Biz içimizde özel bir sindirim sistemi, atıklan depolama yeri istemiyoruz. Yiyecekten ge- reksinmemizi alınca kalanını hemen atalım, depola- mayalım" demişter... Bir de daldan dala geçerken danslan... Ahh, insanın içindeki koca boşluklan dolduran rri- nik serçeler... Ne yapsanız gönül çeler... [email protected] Zafer Haftası Askeri okullar ziyarete açılacak ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu)-Cumhurbaş- kanı Ahmet Necdet Se- zer, zorlu mücadeleler sonucu kurulan laik, de- mokratik Türkiye Cum- hunyeti'nin sonsuza ka- dar yaşatılması ve her alanda çağdaş uygarlığı yakalayarak aşması için üzerlerine düşen sorum- luluğu yerine getirecek- lerini bildirdi. Cumhurbaşkanı Sezer, Zafer Haftası nedeniyle yayımladığı mesajda, Türk ulusunun tarihin hiçbir döneminde esaret altında yaşamayı kabul etmedığı, bagımsızlığı ve vatamna yönelen saldın- lan her zaman yok etme- yi başardığma işaret etti. Ulusun birlik ve beraber- liği, vatanmı ve bağım- sızlığmı her şeyin üstün- de tutan yaşam felsefe- sıyle en olanaksız du- rumlarda dahi büyük za- ferler kazandığım belir- ten Sezer, "Ağustos ayı uhısumuzun birtik ve be- raberliğini pekiştirdiği, bağunsEİığını ve gücünü dünyaya bir kez daha du- vurduğu önemli zaferle- re sahne obnuştur" dedi. Sezer, 26 Ağustos 1922'de başlayan Büyük Taarruz'un Mustafa Ke- mal ve onun üstûn savaş planını başanyla uygula- yan kahraman Türk aske- rinin vatan sevgisi ve bü- yük gayretleri ile basan- ya ulaştığını, ulusun öz- gür ve bağmısız yaşama kararhlığmm dünyaya bir kez daha duyurulduğunu kaydetti. Kara Kuvvetleri Ko- mutanlığı Genel Sekre- terliği'nden yapılan açık- lamaya göre, 30 Ağustos Zafer Bayramı ve Türk Sılahlı Kuvvetler Gûnü kutlamalanna bu yıl hal- kın daha büyük oranda kanhmmı sağlamak ama- cıyla Ankara Ganüzo- nu'nda kışla ve askeri okullar ziyarete açılacak. Buna göre, Mamak 28. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı ve Etimes- gut Zırhlı Birlikler Okul ve Eğitim Tümen Komu- tanlığı 27 Ağustos'ta, Güvercinlik Kara Hava- cılık Okul ve Eğitim Merkez Komutanlığı 28 Ağustos'ta, Mamak MEBS Okulu ve Eğitim Merkez Komutanlığı da 28-29 Ağustos'ta ziyaret edilebilecek.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear