Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 27 AĞUSTOS 2000 PAZAR
8
Istanbul
HABERLEREV DEVAMI
TURKIYE
Y 25 Sinop
Edime PB 27 Samsun
Y 23 Adana Y 31
Y 22 Mersin Y 30
Kocaeli Y 25 Trabzon
Çanakkale PB 27 Giresun
Izmir B 29 Ankara
Y 25 Diyarbakır B 37
Y 23 Şanhuffa B 37
Y 21 Mardin B 33
Manısa _B 30 Eskişehir Y 20 Siirt B 36
Aydın
Denizli
33 Konya PB 23 Hakkâri
B 30 Sıvas
PB 32
Y 23 Van PB 30
Zonguldak Y 22 Antalya B 32 Kars
0Açık / ^ Parçalı bulutlu
Marmara'nın Doğu-
su, Karadenız, Iç
Anadolu'nun kuzey
vedoğusu, DoğuAk-
denız ıle Doğu Ana-
dolu'nun Kuzey ve
Batısı sağanak ve
gök gürüttülü sağa-
nak yağışlı, diğeryer-
ler az bulutlu ve açık
geçecek. Yağışlar
Karadenız'de yer yer
etkılı olacak.
DIS MERKEZLER
Oslo
Helsjnki
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
Y
B
B
Y
Y
Y
Y
Y
18
20
21
23
17
29
23
20
Münih Y 24 Zürih
Berlrn
Budapeşte
Madrid
Vıyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
PB
B
B
B
B
B
PB
B
26
26
31
25
27
31
29
32
Y 19 Şam
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Trflis
Kahire
B
A
Y
PB
PB
Y
PB
B
19
39
19
36
33
26
35
35
B 31
Bulutlu k Çok bulutlu . Yağmuriu Kart Gök gürStüKJ
GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK
I Baştarafi 1. Sayfada
peşinde olan ABD; Gülen'in suç işlemediği sürece
orada yaşayacağını ilan etti.
Türkiye'ye, hakkında tutuklama karan olan Gü-
len'in iadesi için herhangi bir başvuruda bulunma-
masını duyurdu.
Nurculann bir başka kanadı Yeni Asya grubuna
göre, tutuklama kararından sonra Gülen ve cema-
atinin önde gidenleri yeni bir strateji uygulamaya
giriştiler.
Dediklerine göre; Gülen yakınlarını "bundan
böyle 'hizmetlerini' ABD'de sürdürmek için yanı-
na çağırdı".
Türkiye'de ılımlı Islam akımını güçlendirmek için
Gülen'in elleri altında bulunması, ABD için bulun-
maz bir nimet.
Üstelik; cemaatin önde gidenlerinin Gülen'in
çevresinde ABD'de toplanması, ılımlı Islamın Tür-
kiye'de organize edilmesini kolaylaştıracak bir
başka olanak, bulunmaz bir fırsat!
Türkiye'de sağ partilerin oy kaygısıyia sergiledik-
leri din sömürüsü, bilerek ya da bilmeyerek, ılımlı
Islamın örgütlenmesine yardımcı oluyor.
; Gülen adı, giderek daha fazla siyasal bir kimlik
kazanıyor. Örneğin, bundan bir süre önce yapılan
bir araştırmada; DSP'ye oy verenlerin yüzde 20-
25'inin Gülen'e "din adamı olarak bakmadıklan, si-
yasal önder gözüyle değeriendirdikleri" açıklan-
mıştı.
Gülen, artık eylemlerini ABD'den yönetmeyi ve
' "ideallehni" ABD'den konuşturmayı yeğliyor.
Şimdilerde Amerikan yönetiminin gizli desteğiy-
le uluslararası platformlarda kendini güçlendirme-
nin ve Türkiye'yi etkilemenin peşinde.
New York Times'a verdiği demeç, bu düşünce-
nin ilk işareti. Gülen, yumuşak ama saldırgan bir
üslupla konuşuyor. Tutuklama karanndaki savla-
rın "azınlıkta olan, fakat siyasi çevreter üzehnde
nüfuzlu birgrup tarafından üretildiğini" öne sürü-
yor.
"Azınlık" diye nitelediği "gnıp" kim veya kimter
ola? Irticaya karşı sivil kimi kadrolardan, örneğin
yıllardır Gülen ve hedefleriyle savaşım veren Cum-
huriyet'ten mi söz ediyor acaba?
Yoksa, yoksa...
Yoksa, yoksa? Irtica eylemlerinde Gülen'i "bû-
yûk tehlike" gördüğünü her fırsatta açıklayan Si-
lahlı Kuvvetler'i mi hedef alıyor?
New York Times, "Türk askeri liderierinin uzun
zamandır Gülen 7 devlet içinde bir tehlike gördük-
lerini" yazarak bu olasılıgı güçlendiriyor. Gazete,
görünüşte tarafsız gözle Gülen olayına değiniyor.
Dikkatle okunduğunda Gülen'i "haksız savlann
kurbanı, ılımlı bir din adamı kimliğiyle" tanıtmaya,
hatta korumaya çalışıyor.
içerdeki kimi gelişmeleri de ılımlı Islam hevesle-
rine yardımcı çabalar olarak tanımlamak gerekiyor.
KHK ile başlayan bir bardak sudaki fırtınaya ben-
zertartışmalardan sonra siyasetin dinci kanadı ka-
mudaki rejim karşrtlarını koruma çabasıyla yeni bir
silaha sarıldı. Başbakanlık Takip Kurulu'nun, 253
kaymakamın köktendinci örgütlere uygun davra-
nışlannı açıklamasından sonra başta FP ve uydu-
su yayın organlan, rejim karşıtlannın ayıklanması
hedefini yozlaştıracak yeni girişimler başlattı. Ye-
ni bir saptırma taktiği ile... Yasal dayatmanın
"inançlı bürokratlan görevden uzaklaştırmada kul-
lanılacağını ve ilk hedefin içki içmeyen, kadınlar-
la tokalaşmayan kaymakamlar" olduğunu yazıp
söylemeye giriştiler.
Ne ki; bulundukları yörede devleti temsil eden
kaymakamlann ihanet örneği vererek Cumhuriyet
Bayramı'nda törenlere katılmamak için rapor atdık-
lanndan söz etmiyorlar.
Hadi diyelim ki "şer cephesi"r\\n işi bu. Ama bu
cephenin görüşlerini güçlendiren "ötekisağ"ın de-
meçlerine ne demeli?
ANAP Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Pehli-
vanlı, kaymakamın yediği naneye bakmıyor da
"eşi başörtülü diye hiçbir memunı ihraç ettirme-
yiz" şeklinde demeçler veriyor.
Içerdekilerle dışardakilere baktıkça esenlik
yolunda daha çok önlem gerekecek gibi!
Türkiye'ye etkin rol
• Baştarafi 1. Sayfada
mesi nedeniyle eleştiri-
len Tûrkiye, Israil ile Fi-
listin arasında uzlaşma
sağlanması çabalanna
katkıda bulunarak inisi-
yatif almaya çalışıyor.
Camp David zirvesi-
nin ardından Ortadoğu
banş süreci trafiğinde
uğrak bır merkez olma-
yı başaran Ankara, yann
da tsrail Başbakanı Ba-
rak'ı konuk edecek.
Türk diplomatik kay-
naklar, Türkiye'nin Or-
tadoğu banş sürecindeki
görevinin "arabulucu-
luk" olmadığuu, ancak
taraflar arasındaki so-
runlann aşılmasında
"kolarylaştıncı" bir rol
aldığını kaydettiler.
Camp David zirvesi-
nin ardından yapılan de-
ğerlendirmelerde taraf-
lar arasındaki en büyük
sonınun "karşüıklı gü-
ven ortarrurun** oluşma-
ması olduğunu saptadık-
lannı belirten kaynaklar,
"Vapılan görüşmelerde
öncelikle güven ortamı-
nm getişmesini amaçhyo-
nız. Bu ortanun gelişme-
sinin ardından somut
iferiemekrin olabileceği-
ni düşünüyoruz" dediler.
Kaynaklar, Ortadoğu
bölgesinin Tûrkiye tari-
hinde önemli bir yer
kapladığını, Kudûs ken-
tinin yüzyıllarca Os-
manlı lmparatorlu-
ğu'nun denetimınde kal-
dığını anımsatnlar. Tür-
kiye'nin bölgenin mane-
vi özelliğini yakından
bilmesi nedeniyle yaptı-
ğı önerilerin ciddiye
alındığını belirten kay-
naklar "Bizim yaptiğı-
mfz, hayı tıkanıkhklann
aşılmasmı sağlamak. Bu-
nu sağlamak için de bazı
düşiincelerimizi kendfle-
rine iletmekle yetiniyo-
ruz" dediler.
Cumhurbaşkanı Ah-
met Necdet Sezer, Baş-
bakan Bülent Ecevh,
Milli Savunma Bakanı
Sabahattin Çakmakoğ-
lu ve Dışişleri Bakanı
Cem ile görüştükten
sonra aynı gün Tûrki-
ye'den aynlacak olan
Barak, siyasi ve ekono-
mik ilişkilerin mevcut
durumunu da görûşe-
cek. Temaslarda Manav-
gat Suyu'nun Israil'e sa-
tışı konusunun da görü-
şüleceği bildirildi.
IstanbııTda köprüler telüikeli• Baştarafi 1. Sayfada
ni öngörüyor ve katıldığı bilim-
sel toplantılarda ana arterleri
açık tutabilmek için yollar, köp-
rüler ve viyadüklere gerekli tak-
viyelerin bir an önce yapılması
için uyanlannı sürdürüp duru-
yor.
Cumhuriyet Bilim Teknik'in
700. sayısında yayımlanan söyle-
şide, Erdik, 7'den büyük bir dep-
remde birçok köprûnün çökmesi-
nin beklendiğini belirtiyor ve
"San Francisco'da çöktü, Kobe'de
çöktü, tstanbul'da niye ayakta kal-
sm" diyordu. Acaba Istanbul'un
köpriileri ve viyadüklerinin duru-
mu bilimsel olarak araştınlmış
mıydı? Evet, hem de yaşadığımız
depremler öncesinde bu konuda
iki yüksek lisans tezi yapdmışn ve
tezleri yöneten Prof. Dr. özal Yö-
zdgüllü de sonuçlarını bilimsel
toplantılarda sunmuştu.
Öğrencileri Can Zülfikar'ın
1995te "Istanbul otoyol köprüleri-
nin ssniik açxian ÖMİegeriendirfl-
mesi" ve Gürler Duman'ın
1997'de "Istanbul otoyol köprnle-
rinin depremden etküenebiirlikie-
ri" yüksek iısans çalışmalarıyla
otoyol köprüleri ele alınmıştı. 123
köprii ve viyadük üzerinde, bir
model çerçevesinde yapılan ince-
lemeler sonucu, köprülerm büyük
çoğunlugunun depreme göre tak-
viye edilmesi gerektiği görülmüş-
tü. Köprülerin durumlannı incele-
mek için çeşitli yöntemler var. ts-
tanbul köprii ve viyadüklerinin
durumlannın öndeğerlendirilmeye
ve köprüler arasında öncelik belır-
lemeye yönelik olarak ATC 6-2
yöntemi kullanılmış. Bu yöntem-
le üç kritere göre hareket ediüyor
Köprii yerinin depremseUiği, köp-
rünün önemi, hasar görebilirlik..
Köprûnün hasar görebılırliğinde
dikkate alınan noktalar şunlar:
Mesnet tipi, üst yapıdaki süreklı-
lik, üst yapının verev açısı, mini-
mum mesnet orurma uzunluğu,
orta ayak yükseklikleri, uç ayak
yükseklikleri ve uç ayaklarda dol-
gudan dolayı oturma... Köprûnün
depremsellığınde, depremin şidde-
ti ve jeolojık ve jeoteknik yapı in-
celeniyor. Köprûnün öneminde
günlük ortalama trafik, köprûnün
fıziksel büyüklüğü, köprii kulla-
nım alanındaki nüfus yoğunluğu,
köprûnün hastane vb. gibi önemli
yapılara ulaşımdaki roiü gibi et-
kenler dikkate ahnıyor.
Bu etkenler, belirli bir puanla-
maya tabi tutuluyor, bir algoritma
yardunıyla puanlar bırleştınlıyor,
sonuçta köprûlere verilen toplam
puanlar elde ediüyor ve 100 üze-
rinden bir puan sıralaması ortaya
çıkıyor. 100, en kötü puan! Buna
göre, Istanbul otoyollannda 2 köp-
rii 90 puanla liste başı (sanırım
köprüler ayakta durduğuna göre
100 puan verilemiyor!). Liste 87,
93, 80 puanlarla aşağı doğru 43
puana kadar iniyor. En iyi 43 pu-
anı almış bir tek köprü var.
Yüzügüllüden rica ediyorum,
acaba bu köprüleri üç gruba göre
nasıl sınıflandınnz? 90-60 arası
puan alan köprülerin 1. derecede
ele alınması gerekebilir diyor. Bu
gruptaki köprü ve viyadüklerin sa-
yısı 90. 2. grubu oluşturan 59-50
arası puan almış köprülerm sayısı
29. 3. derecede veya grupta takvi-
ye edilmesi gereken köprülerin sa-
yısı da 4. Tablo incelendığinde 1.
derecede takviye bekleyen ilk
gruptaki 90 köprüden 22'sinin bi-
rinci çevre yollan üzerinde olduğu
görülüyor. Tabii, 123 köprü, bu
öndeğerlendirmenin yanı sıra, da-
ha aynnülı bir şekilde elden geçi-
rılebılır ve tstanbul ulaşımında
üstlendikleri görevlere göre yeni
bir acil takviye edilecek köprüler
sıralaması ortaya çıkartılabihr.
Yûzügûllü'ye göre, "Bir köprü-
nün yıkıfap yeniden yapdma maB-
yetinin ortalama vüzik 10'u kadar
bir masrafla köprûnün depremde
avakta kalmaa" sağlanabilir. Dün-
yada yapılan köprü takviyeleri bu-
nu gösteriyor. Boğaziçi Üniversi-
tesi Deprem Mûhendisliği Anabi-
limdalı öğretim üyesı Yüzügûl-
lü'nün bildirisinden öğreniyoruz
ki, Federal Hükümetın sorumlulu-
gu alündakı 12 bin köprüden (top-
lamı 24 bin) 7 bininin yıkılma teh-
likesı altında olduğu görülmüş.
tkinci aşama çalışmalarıyla 7 bin
köprüden 3 bini tamir takviye ba-
krrnmdan birinci derecede önceli-
ğe sahip olduğu saptanmış.
Çevre yolları ve köpriilerinin
önem sırasına göre takviye edil-
meleri şart. Bu Karayollan'nın
görevi. Köprülerin dunımlan ko-
nusunda Karayollan da bilgi sahi-
bi. Köprülerin takviyeleri için bir
çalışma planlan var, ancak hare-
İcete geçebilmeleri için "para pe-
şmdefcrr
>
tstanbul bütün köprüle-
rinin ayakta kalmasını ve bunun
için de acil bir takviye tamir pla-
nının çok hızlı bir şekilde başla-
üknasını ıstiyor.
ISTANBUL OTOYOL KöPRüLERlNtN DEĞERLENDIRILMES!
tstanbul'da Karayollan 17. Bölge sınırlan içinde kalan 01 Otoyolu'nda 45, 02
Otoyolu'nda 51 ve bu iki otoyolu bırbınne bağlayan ara otoyollarda 27 olmak
üzere toplam 123 köprü/viyadük mevcuttur.
01 OTOYOLU ÜZERİNDEKİVİYADÜKLER
V-408 ORTAKÖY VÎYADÜĞÜ 411 M Öngermelı-Basıt Mesueth
V-409 ORTAKÖY VÎYADÜĞÜ 362 M Öngermeü-Basıt Mesnetlı
V-411 BEŞİKTAŞ VÎYADÜĞÜ 272 M Öngermelı-Basıt Mesneüi
(En YüksekH = 43 M)
V-302 MECİDÎYEKÖY VÎY. 861M Öngenneli-Sürekli
(En Uzun) . . . . .•
02 OTOYOLU ÜZERİNDEKİ VİYADÜKLER
V7 MAHMUTBEY VİY. 399.8 M Öngermeli-Basit Mesnetli
V7A GAZİOSMANPASA VİY. 120 M Öngermeh-Basıt Mesneüi
V6 AKŞEMSETTİN VÎY. 604 M Öngermeh-Tek Açıknklı
V5 HASDAL VÎYADÜĞÜ 324 M Öngermeli-Tek Açıklıklı
VI SADABATII VÎYADÜĞÜ 400 M Öngermeh-Basit Mesnetlı
LMVl LEVENT VÎYADÜĞÜ 363.6 M Öngermeü-Basıt Mesnetü
M3V1 MOLLA GÜRANİ VÎY. 498 M Öngermeli-Basit Mesnetli
(En Yüksek H= 77 M)
HASDAL-OKMEYDANI ARA OTOYOLU ÜZERİNDEKİ
VİYADÜKLER
V2A GEDİK AHMET PAŞA VÎY. 240 M Öngermeli-Basit Mesnetli
V2 NURTEPE VİYADÜGÜ 400 M Öngermelı-Basıt Mesnetli
V3 SADABAT I VÎYADÜĞÜ 788 M Ongermeü-Tek Açıklıklı
(En Uzun)
V4 OKMEYDANI VÎYADÜĞÜ 161.5 Öngermeli-Basit Mesnetli
KÖPRÜLÜ KAVŞAKLAR MAHMUTBEY, METRİS, KUMBURGAZ,
HASDAL, ASKERİ AKADEMİ, BÜYÜKDERE-LEVENT, LEVENT,
ÜMRANİYE, ANADOLU, KOZYATAGl
Köprii Otovoi TopUn
Adı No. P ı u
K521 1 90
M3V1 2 90
V3O2 1 87
V5 2 87
V6 2 87
V7 2 87
V3 2 87
VI 2 83
KMVl 2 83
V4O8 1 80
K517 1 79
K515 1 79
K512 1 78
V4 Arayol 78
K4O7 1 77
V409 1 77
NMOl 2 76
V2A Arayol 75
V2A Aravol 75
BI2 2 74
Bll 2 74
B13 2 73
V4İI 1 73
KlOl 1 72
Bl 2 72
KI02 1 71
KMOl 2 71
M5U1 2 71
B21 Arayol 71
K205 1 70
BF2 2 70
LMVl 2 70
KI04 1 69
KMU3 2 69
K300 1 68
K204 l 68
K106 1 68
KI03 1 68
KMU4 2 68
VMOI 2 68
BRO 2 68
Köprii Otoyst Topbm
Adı No. Puaa
BI4 2 67
K51I 1 67
B15 2 67
RM03 2 67
BFl 2 67
ÜMU5 2 67
M3Ö1 2 65
M50I 2 64
M401 2 64
MlOt 2 64
İÇO 2 64
BIO 2 64
NMU4 2 63
NMU3 2 63
M5U2 2 63
RM02 2 63
RMOl 2 63
M402 2 63
M3O2 2 63
M2U2 2 63
MI02 2 63
Kl Arayoi 63
B19 Arayot 63
K4I2 1 63
K513 1 63
K518 1 63
NMU2 2 63
V7A 2 63
K3 2 63
B6 2 62
B5 2 62
B3 2 62
Mlül Arayol 62
M1U2 Arayol 62
LI02 Arayol 62
BLUI Arayol 62
BI6 Arayol 62
B3B 2 61
B17 Arayol 61
B3C 2 60
B2 2 60
Köprü Otoyal Toplm
Adı No. PU»D
K211
K208
K20!
K502
K5O4
OWO
UMO5 :
K2 :
K503
K303
K305 An
K5O5
K50I
K206
K2O2
K210
K203
U208A
NMUl
RMUI ;
RMU3
UMU8 ;
K5O9
K404
K402
K212
K410
K2O7
K301
O207 :
UMU7 :
UM07 ;
K304
K4O5
K401
UMU3A ;
UMO6
K5İ0
K414
RMU4 :
B9
1 60
60
60
60
60
î 60
! 60
l 60
59
59
lyol 59
58
58
58
58
57
57
î 57
! 57
! 57
! 57
> 57
55
55
55
55
54
54
53
l 53
! 53
! 53
50
50
50
! 50
î 50
49
49
î 47
i 43
Enerji sektöründe kavga büyüyorANKAIU(CumhuriyetBürosu)
- Devlet Planlama Teşkilatı'nın
(DPT), Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı'na karşı Hazine'yle or-
tak hareket etmesiyle başlayan
enerji sektöründeki kavga büyüyor.
DPT Müsteşan Akuı Izmiriioğhı,
kendisini eleştiren Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanı Cnmhnr Ersö-
mer'e "Bengerçekleridüegetiriyo-
nım. Çözüm tekBf eden tek kuru-
luş da DPT'dir. Çözüm doğruttn-
sunda tekfiikr YPK'ye gönderü-
mistir. DPTde böylece işkm bekle-
yen hiçbirproje kahnamçor" yanı-
tını verdi. Izmirlioğlu, enflasyon
hedefinın yüzde 25 değıl, yüzde 26
olmasının önemli olmadığuu, pani-
ğin yersiz olduğunu savunarak ek
önlemlerin gûndemlennde bulun-
madığmı söyledi.
Izmirlioğlu, dûn ekonomi muha-
birleriyle sohbet toplantısı gerçek-
leştirdi. tzmirlioğlu, bu yıl yüzde
25 hedefine ulaşılamasa bile ydso-
nu itibanyla gerçekleşecek TÜFE
ve TEFE'nin 2001 yıhnda yûzde
12'lik enflasyon hedefini ortadan
kaldıracak düzeyde olmayacağını
söyledi. Akın tzmirlioğlu, gerçek-
leri halktan saklamadıklannı, yüz-
de 25 enflasyon hedefînin tutmaya-
cağına ilişkin açıklamasıyla kim-
seyi hedef almadığını belirtti.
Hiçbir projeyi, hiçbir kurumu
hedef almadığını belirten îzmirli-
oğlu, enerji sektöründeki sıkıntının
en erken 2 yıl, en geç 7 yıl önce alı-
nan kararlarla ilgili olduğunu be-
lirtti. Olumluyaklaşmak için Ener-
ji BakanlığVnın verilerini esas al-
dıklannı belirten tzmirlioğlu, Av-
rupa'da kilovat saat başına enerjinin
maliyetinin 3 cent iken Türkiye'de
verilen garantilerle bunun 2 katın-
dan 4 katına kadar çıkanldığmı ifa-
de etti. tzmirlioğlu şöyle konuştu:
"Her projeyi imzalamış olsam,
gedkmeden de gerçeldeştiğini var-
saysam 7 mihar dolardan fazla kul-
laiunadığım enerjinin bedetini öde-
yeceğim. Ben birtaknn proUemle-
Greenspan'den kureseUeşme uyarısı
WASHINGTON (AA) - ABD
Merkez Bankası FED'in Başkanı
Abn Greenspan. çok sayıda ülke-
nin yaşam standartlannı ıyıleştır-
menın yolu olarak pazarlannı aç-
üklannı, ancak ekonomik gerile-
me ve büyüme hızındald yavaşla-
masuun, küreselleşme trendinı
tersine çevirebileceğmi söyledi.
FED'in W^roming Jackson Ho-
le'daki yıliık tatil toplantısında
meslektaşlarına hitap eden Gre-
enspan, ekonomik performansta-
ki herhangi bir kayda değer dü-
şüklüğün, eksikliğın, piyasa gûç-
lerine dayaJı sistemlere karşı tep-
kıleri canlandırabıleceğine dıkkat
çekti. Greenspan, ekonomik per-
formanstaki düsüşün serbest pa-
zar polıtikalanna yöneliş ve dev-
let güdûmlü sistemlerden uzak-
laşmanm, dünya genelinde yaşam
standartlannı arttıncı iticigüç ol-
duğunu söyledi.
Küreselleşme siirecinin, eko-
nomik büyümenin güçlenmesiy-
le desteklendiğini belirten Gre-
enspan, küreselleşme mekaniz-
masındaki kunüuşlar arasındaki
sıkı bağlantılara tepkinin, ekono-
mik büyümenin olumlu eğüimle-
rini zayıilatabileceğini kayderö.
ri, gerçekleri dDe getiriyorum. Hü-
samettin Özkan başkanhğındaki
toplanöda, çözüme DPT'nin tekSf-
leri doğrultusonda vanlmışür.
DPTde böylece bekleyen hiçbir
proje kalmamışnr. 2OO3'e kadar
enerji açığuun giderflmesi mümkün
değO.n
DPT Müsteşar Yarduncısı Şevki
Emin KahyagO de bölgesel bazda
baktıklannı, enerji yığılmasının ol-
duğu bölgeye daha fazla yatınm
yapıhnaması gerektiğini, tersi du-
rumda hem nakil külfetıne katla-
nıldığına hem de taşımada kayıplar
gerçekleştiğine dikkat çekti.
tzmirlioğlu, Türkiye'nin terörle
mücadeleye 150-200 milyardolar,
en azından 80 miryar dolar harca-
dığını, bunun yıllık 5 milyar dolar
anlamına geldiğıni belirtti. AB'nin
Tûrkiye için çok küçûk bir hedef
olduğunu söyleyen tzmirlioğlu,
programda revizyona gerek ohna-
dığmı, ama gerçekleri de millete
söyleyeceklerini beürtti. "Ekprog-
rama gerek görûlmemektedir*" di-
yen tzmirlioğlu, yüzde 5'lik büyü-
me hedefi öngörülerinin devam et-
tiğini söyledi.
Cephane fabrikası ortaklığı Yeşiller'i kızdırdı
HİLMÎTOZAN
FRANKFUKT - Ber-
lin'de SPD-Yeşüler koalis-
yonu zor günler yaşıyor.
Fritz Werner şirketinin bir
konsorsiyum içinde Türki-
ye'ye cephane fabrikası ih-
racat izni alması, hûkümet
ortağı Yeşiller'i kızdn-dı.
Leopard 2 tanklannm ihra-
catını Tûrkiye'deki insan
haklan ihlallerine dikkat
çekerek reddeden Yeşüler,
şimdi bir cephane fabrika-
sı kurulması için izin veril-
mesini tepkiyle karşdadı.
thracattan sorumlu Eko-
nomi Bakanlığı Sözcüsü
Regina Wierig, ihracatın
onaylanmasmuı bir hukuki
zorunluluk olduğuna dik-
kat çekerek karan savundu.
Ekonomi Bakanı VVerner
Müler ise Türkiye'ye ma-
kinelerin gönderihnesinin,
sılah ihracatı genelgesıne
aykın olmadığuu belirtti.
Türkiye'de insan hakla-
nnın yeterince korunama-
dığını öne süren Yeşiller
Meclis Grubu Sözcüsü
Kerstin MüBer, ihracatın
genelge doğrultusunda im-
kânsız olduğunu belirterek
"Başvunı hakkında şimdi
kararvennekzonında kal-
saydıkooayçdonazdL Ama
Kohl hûkümetinin verdiği
karartarasiyasi olarak bağ-
hyE" görüşünü savundu.
Aynı partiden meclis
grubu üyesi olan ve parti-
nin savunma konulan uz-
manı Angetika Beer, ko-
alisyon ortaklannm ihraca-
tı önlemek için çözüm yol-
lan araması gerektiğini be-
lirtti. Leopard 2 tanklannın
ihraç edumeyeceğine kesin
gözüyle bakıldıktan sonra,
aynı yaklaşurun ve kriterle-
rin diğer silah ve cephane-
ler için de geçerlı olmasını
savunan Beer, hükümetın
karannın Kohl dönemin-
den kalma bir sorumluluk
olduğunu ispatlaması ge-
rektiğini açıkladı.
Dışişleri Bakam Joscka
Fischer ise karan savuna-
rak partisini daha duyarh
ohnaya davet etti.
Koalisyonun büyük or-
tağı SPD'nin savunma ko-
nulanndan sorumlu Vfere-
na WohDeben ise Türki-
ye'nin NATO üyesi bir ül-
ke olduğuna dikkat çeke-
rek cephane fabrikasmın
ihracatından yana olduğu-
nu açıkladı. Leopard 2
tanklannm da Türkiye'ye
ihraç edilmesi gerektiğini
belirten Wohlleben, Türki-
ye'nin 1956 yılından beri
NATO üyesi olduğuna dik-
kat çekti.
MAN şirketler grubuna
ait olan Fritz Werner In-
dustrie Ausrüstung GmbH
açıklamasmda, şirketin
1997 yıhnda, fabrikamn
Tûrkiye'de kurulması için
mûracaat ettiğmi belirtildi.
Şirketin, Fransız ve Belçi-
kalı şirketler ile beraber
kuracağı fabrika için maki-
ne ve mühendislik hizmet-
lerini sunacağı belirtildi.
Savunma sanayii uz-
manlan, cephane fabrika-
sının Tûrkiye'ye ıhracının
bir istisna olmadığını açık-
ladılar.
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafi 1. Sayfada
Günün ilk ışıklannın da verdiği güçle, insanın üze-
rindeki tonlarca yükü, minicik bir serçenin kanadı
kakJınr atar...
Bir o kadar sevinç katar...
İki avuç dolusu suyun kıyısında durdular mı; onla-
n ürkütmeyecek bir köşeye çekilmek gerekir. Suya
şöyle, dingın bir gölün kıyısındaymış gibi bakarlar.
Her yudumu törensel bir tavırta alıriar. Hafifçe eğilip
gagaya doldurma, durumu hiç bozmadan başı yu-
kan kaldırma, gagayı usul usul çarpıp suyu mideye
indirme...
Su alabildiğine derinse, hani birsantmden başla-
yıp on santime kadar derinleşiyorsa, ayaklanm usul-
ca suya değdirmişlerse, iş değişik demektir; yıkana-
caklar...
Kanattannı suyun içine doğru açıp sıçrayan suyia
bedenlerini ıslarlar, sonra bütün vücutlannı titrebp
bir güzel duş alırlar. Üçü- beşi birden toplu duşa gir-
mişse, kanatlı su damlacıklannın öyle hoş hareket-
leri vardır ki, yüreğinizi güldürür...
Bugün başka yerlere mi gitbler diye hayıflandığım
bazı sabahlarda, çok yapraklı bir ağacın dallanndan
aşağıya, birden kahverengi bir ırmak iner. Kanatlar
dalga köpüğü, ince uzun bir ırmak... Usulca topra-
ğa dökülür. Çok geçrnez ırmak birkaç kola aynlıp dal-
lara akar. Irmak geriye akar mı? Serçelerde geri di-
ye bir şey yok ki. Her taraf uçma yönü!
Ağacın uç değil de, biraz iç dallanna konmuşlar-
sa büyük olasılıkla temizlik var demektir. Gagalannı
parmak kalınlığındaki devasa dalın sırtına, bir şey
partatır gibi sürdükçe sürerler. Sağlı sollu her sürüş-
ten sonra etrafa bakmayı da ihmal etmezler. Belki de,
çevrelerine bakınırken gagalannı temizlerter demek
daha doğru...
Kuru dalın kıpırtısı
Ağaçlann kuru dallan insanda ilk iki şeyi çağnşto-
nr:
Ölüm, işlevsizlik... _ ^
llkbahann-kışın, yağmurun-yazın bir anlamı yok-
tur kuru bir dal için. İnsanın içi kurursa da öyle değil
mi!
Kimi serçeler, onca yapraklı ağaç dururken kuru
bir dala konar. O an güzel Türkçemize günayGbn der,
takılınm:
"Niye kondun bu dala, budala!"
O serçeyie birlikte kuru dal da kıpınjarken, benim
içim de kıpırdar!
Bazen de bir ağacın tepesindeki en ince, ucunda
sadece bir yaprağı tutacak güçte dalcığa konarlar.
Dal-yaprak, serçe boyunu üçe-beşe katlayıp salla-
nır... Bu kez felsefe beni dürter:
Gücün tanımı ne kadar göreceli. Insana göre çe-
limsiz bir dal, serçe için salıncak kuracak kadar güç*
lü...
Kısa kesintisiz ötüşleri, su damlatır gibidtr. Hep ay-
nı yere değif ama... Bazen çatlamış toprağa, bazen
karan kadar su isteyen bir çiçeğin dibine... Güneşin
de fersiz, gözlerini ovuşturduğu bir saatse; onlann
sesinden başka bir şey duyulmaz. O an, çook uzak-
lara yapılmış bir yolculuk gibidir, serçeler ülkesine...
Bedenlerini hiç oynatmadan zıp zıp yürüyüşleri
uzun sürmez. Az sonra havalanacaklar... Belki de,
uçarak yürürler demek daha uygun. Arada, birkaç
boy yükselip aynı yere konmalan yok mu? "Hah" 6e-
rim, "buldum... Buyönünüzinsanlarabenzemis. Ek-
seniniz etrafında dönüp uzun bir yolculuk yapmış
edasıyla aynı yere konuyorsunuz..."
Sık sık pislemeleri de kötü nryetlerinden değil. Iç-
lerinde pis bir şey tutmak istemiyoriar. Evrimden pay-
lannı alırken "Biz içimizde özel bir sindirim sistemi,
atıklan depolama yeri istemiyoruz. Yiyecekten ge-
reksinmemizi alınca kalanını hemen atalım, depola-
mayalım" demişter...
Bir de daldan dala geçerken danslan...
Ahh, insanın içindeki koca boşluklan dolduran rri-
nik serçeler...
Ne yapsanız gönül çeler...
[email protected]
Zafer Haftası
Askeri okullar
ziyarete açılacak
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu)-Cumhurbaş-
kanı Ahmet Necdet Se-
zer, zorlu mücadeleler
sonucu kurulan laik, de-
mokratik Türkiye Cum-
hunyeti'nin sonsuza ka-
dar yaşatılması ve her
alanda çağdaş uygarlığı
yakalayarak aşması için
üzerlerine düşen sorum-
luluğu yerine getirecek-
lerini bildirdi.
Cumhurbaşkanı Sezer,
Zafer Haftası nedeniyle
yayımladığı mesajda,
Türk ulusunun tarihin
hiçbir döneminde esaret
altında yaşamayı kabul
etmedığı, bagımsızlığı ve
vatamna yönelen saldın-
lan her zaman yok etme-
yi başardığma işaret etti.
Ulusun birlik ve beraber-
liği, vatanmı ve bağım-
sızlığmı her şeyin üstün-
de tutan yaşam felsefe-
sıyle en olanaksız du-
rumlarda dahi büyük za-
ferler kazandığım belir-
ten Sezer, "Ağustos ayı
uhısumuzun birtik ve be-
raberliğini pekiştirdiği,
bağunsEİığını ve gücünü
dünyaya bir kez daha du-
vurduğu önemli zaferle-
re sahne obnuştur" dedi.
Sezer, 26 Ağustos
1922'de başlayan Büyük
Taarruz'un Mustafa Ke-
mal ve onun üstûn savaş
planını başanyla uygula-
yan kahraman Türk aske-
rinin vatan sevgisi ve bü-
yük gayretleri ile basan-
ya ulaştığını, ulusun öz-
gür ve bağmısız yaşama
kararhlığmm dünyaya bir
kez daha duyurulduğunu
kaydetti.
Kara Kuvvetleri Ko-
mutanlığı Genel Sekre-
terliği'nden yapılan açık-
lamaya göre, 30 Ağustos
Zafer Bayramı ve Türk
Sılahlı Kuvvetler Gûnü
kutlamalanna bu yıl hal-
kın daha büyük oranda
kanhmmı sağlamak ama-
cıyla Ankara Ganüzo-
nu'nda kışla ve askeri
okullar ziyarete açılacak.
Buna göre, Mamak 28.
Mekanize Piyade Tugay
Komutanlığı ve Etimes-
gut Zırhlı Birlikler Okul
ve Eğitim Tümen Komu-
tanlığı 27 Ağustos'ta,
Güvercinlik Kara Hava-
cılık Okul ve Eğitim
Merkez Komutanlığı 28
Ağustos'ta, Mamak
MEBS Okulu ve Eğitim
Merkez Komutanlığı da
28-29 Ağustos'ta ziyaret
edilebilecek.