Catalog

Cumhuriyet | İmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenı Orhan Erinç _ Genel Vayın Koordınatöru: Hikmct Çetinkava # YaznşJen Müdiirü İbra- him Vıldız 0 Sorumlu Müdür Fik- ret llkiz # Haber Merkezı Müdürü. Hakan Kara Istıhbarat Cengiz Yüdıran # Ekonomı. Özlcm Yüzak • Kultur Handan Şenköken • Spor AbdüJkadir Yiicelman 0 Makaielcr Sami Karaören # Duzeltme Abdullah Yazıcı • Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu • Bılgı-Belge EdibeBuğra#YurtHaberlen Mehmet Faraç Yayın Kurulu tlban Selçnk (Başkan). Orhan Erinç, Hikmet Çetinka\a, Şükran Soner. tbrahim Yıkta.Orhan Bursalı. Mustafa BaJbav, Hakan Kara. Ankara Temsdcısı Mustafa Balbay Atatürk Bulvan No 125,Kat4,Bakanhklar-AnkaraTel 4195020(7ha(), Faks 4195027 • kmır Temsılcısı Serdar Kızık, H Zıya Blv 1352 S 2/3 Tel 4411220, Faks 4419117 •AdanaTemsıkısı Çetin Yiğenoğtu, Inönü Cd. 119 S \o.l Kat.l, Tel. 363 12 11, Faks 363 12 15 Müessese Müdunı üstûn Akmen # Koordınatör Ahmet Korulsan • Muhasebe Bülent Yener • Idare Hüseyin Gürer • Satış FaziletKuza MEDYA C: • Yonelım Kurulu Başkaru - Genel Müdür Cülbin Erduran 9 Koordınator Reha Işıtman 0 Genel MudurYardımcısı Se>d»Ç<*»ıı Tel 514 07 53 - 5139580-5118460-61.Faks 5138463 \a\ımla>an \e Basan: \ enı Gun Haber \jansı Basın \e *ı avıncılık A Ş TûfkocağıCad 39 41 Cagaloglu 34334 Ktanbul PK 246 - Sırkecı 34435 Istanbul Tel (0 212) 512 05 05 (20 hal) •Faks. (0-212) 513 8< 95 www.cumhuriyet.com.tr 27 AĞUSTOS 2000 tmsak:4.45 Güneş:6.19 Öğle: 13.13 tkindi: 16.54 Akşam: 19.53 Yatsı: 21.20 Donafd Duck'ın yaraöcısı öldü PORTLAND(AA)- Dünyanın en ünlü ördeğı "Donald Duck" karakterinin yaratıcısı Carl Barks, ABD'nin Oregon kentinde 99 yaşında öldü. Oregon ıle Kaliforniya arasındaki bir ıssız çiftlikte 1901 yılında doğan Barks, odunculuk gibi birçok küçük işle uğraştıktan sonra Walt Dısney'de çalışmaya başladı ve J934 yıhnda Donald Puck'ı yaratmasınm ardından 25 yıl boyunca bu karakterin Çıaceralannı çizdi. Çarks'm çizgi karakteri ?Donald" 1937 yılında, Mickey Fare'nin ardından Walt Disney'in ikincı kişiliği haline geldı. Nemrut yıpranıyor • GAZİANTEP(AA)- Eski Ça| Tarihçisi Alman Dr. Jörg VVagner, Nemrut Dağı'ndaki 2000 yılhk eserlerin, her yıl yıprandığını, zarar gördüğünü belırtti. Eserlerin zarar görmesınde zamanm ve doğanın etkisınin yanında, insan eli ile yapılan tahribatın da bulunduğunu bildiren Wagner, "Eserlerin üzenndekı beyaz lekeler, keyif olsun diye ya da başka amaçlarla taş atıldığını gösteriyor" diye konuştu. Mobil telefon ve sayısal ses okuyucunun bulunduğu 'iletişim kuran' ceketler eylül aymda piyasaya sürülecek PARİS(AA)- "I wear" adı verilen ve sti- listlerin, tekstil ve elektronik uzmanlan- nın ortak çalışması olan "üetişim kurabi- len" kıyafetler, araştırma laboratuvarlann- dan piyasaya çıkmaya hazırlaruyor. Elektronik devi Philips fırmasıyla bu ko- nuda işbirliği yapan jeans üreticisi Levi's, günümüzün gözde teknolojilen olan mo- bil telefon ve sayısal ses okuyucunun bu- lunduğu ceketleri eylül ayında piyasaya sü- recek. Kıyafetle "bütünleşen" ses komu- talı ve sadece 95 gram ağırlığındakı mobıl telefon ile 7 cm2'Iik, 50 gram ağırlığında- • Tekstil ve elektronik uzmanlannın ortak çalışması olan ceketin fiyatı yine el yakacak. 838 Euro'dan (yaklaşık 495 milyon TL) satılacak ceket, Levı's'ın Paris, Londra, Italya ve Almanya'daki bazı mağazalannda satışa sunulacak. kı MP3 okuyucusunun(player) alıcılan ce- ketın boyun kısmına gızlenmiş bulunuyor. Moda dünyasında devrim yaratacak kıya- feti, "yarannın dışında. yenilik isteyenlere hitap eden bir üriin" olarak tanıtan Levi's yetkılilen. ceketı aynca iş kıyafetının son teknolojiyle bütünleşmesı olarak değerlen- dırdiler. "Hautecouture" kıyafetlerden doğal ola- rak daha ucuza satılacak ceketin fiyatı yı- ne de el yakacak. 838 Euro'dan (yaklaşık 495 milyon TL) satılacak ceket, jeans ma- ğazasının Paris, Londra, Italya ve Alman- ya'daki bazı mağazalannda satışa sunula- cak. Diğer markalar da benzer çahşmala- nnı sürdürürken, ünlü spor markası Nike, Diamond Multimedia ile bu yönde işbirli- ğıne gidiyor. Fransız Telecom firması da prototip ha- lındekı mobıl telefonlu gömleği bir süre önce kamuoyuna taruttı. 100 gram ağırlı- ğındakı, son derece düz bir telefonla teç- hiz edilen gömlek, bazı düzeltmelerden sonra piyasaya sürülecek. Fransız Telecom halen, küçük yaştaki çocukların aıleleriyle iletişim kurmasım amaçlayan ınteraktifbir saat geliştıriyor. ile- tişim kurabılen kıyafetleri geliştirmeyi ve üretmeyi amaçlayan uluslararası "I wear" konsorsıyumu Belçika'nın Starbal isımlı araştırma kurumu tarafından yönetiliyor ve Levi's. Adidas, Seıko, Epson, Samsoni- te gibi elektronik, kimya ve tekstil alanla- nndan birçok şirketi bünyesinde topluyor. Starlab, bir jogging kıyafetine sporcunun performansını aynntılı bir şekilde tespit edebilecek bir sistemin yerleştinlmesi ve- ya bir pantolondaki sısteme gün ıçindeki aktivitelerin kaydedılmesı gibi uygulama- lan geliştirmeye çalışıyor. Güzellik elmasla bi'ıîi'mlesti Dünyaca ünlü mücevber firması De Beers yeni koleksiyonunu Bombay'da düzenlenen muhteşem bir defüeyle tanırö. Hindi modellerin yer aldığı defîkde efanaslar göz kamaşördj. 16 ülkeden 29 ödüllü tasanmcının çalışmalannın sergilendiği defilede yer aJan 2 bin kıratük 47 bin elmasın kullaruldığı mücevherlerin toplam değerinin 4 milyon doiardan fazla oiduğu bildirildi. YEIVİ BÖLÜMLERİ ÇEKİLİYOR Pokemonfirtınasının üçüncü bölümüyolda ANKARA (AA) - Dünyanın dört bir yanında çocuklann en büyük eğlencesi haline gelen "Pokemon" fırtınası süriiyor. Sinema ve televizyonlarda çizgi film olarak yayımlanan Pokemon'un üçüncü bölümü de çekilecek. Internerteki "Hollv^vood" sitesınin haberine göre, Warner Bros. firması, ilk 2 bölümü büyük ilgi gören çizgi filmin yeni bölümünü de programına aldı. Firma, üçüncü bölümün çekimlerine önümüzdeki yılın ilkbahar aylannda başlamayı planlıyor. Bir bilgisayar oyunuyla başlayan ve kısa sürede video ve oyun kartlan, oyuncaklan ve son olarak da çizgi filmiyle • Warner Bros. firması, ilk 2 bölümü büyük ilgi gören çizgi filmin yeni bölümünü de programına aldı. Firma, üçüncü bölümün çekimlerine önümüzdeki yılın ilkbahar aylannda başlamayı planlıyor. firtına gibi esen "Pokemon", Japonlar tarafından yaratılarak tüm dünyaya yayıldı. Oyunun büyük ilgi görmesi üzerine çizgi filmini çekmeye karar veren Warner Bros. firması, "Pokemon-Fırst Movie" ve "Pokemon-The Movie 2000" adlı ıki animasyonu arka arkaya gösterime soktu. Yönetmenliğini Kunihiko Yuyanu veMichael Haigney'nın üstlendiğı tt Pokemon''un ilk bölümünün ülkemizdeki sinemalarda gösterimi süriiyor. ABD sinemalannda 5 hafta önce vızyona giren "Pokemon-The Movie 2000" ıse bu süre ıçerisinde 41 milyon 923 bin 615 dolarhk hasılat elde ettı. ALPAY1IASTON VILLA CHELSEA ÖNÜNDE AL GÖZÜM SEYRETLE / IŞIL ÖZGENTÜRK Dedikodulu BirPazar JJ Bugiin 18:00'de (Naklen) Hemen üye olun, yenilemenizi son ana bırakmayın! (0212) 355 55 55 www.cine5.com.tr sadece Efendim, aldığımız duyumlara, bu kelimeye illet oluyorum ama durumun mana ve ehemmiyetıne çok uygun düştüğü için mecbun- yetten kullanıyorum, evet ne de- mıştık, aldığımız duyumlara göre ünlü Türk yazan Çetin Altan çok üzgünmüş. Üzgün olmasının ne- deni, bugünlerde onu, günde bel- kı on kez arayan gazete ve televiz- yon muhabırlerinin, yanm yüzyı- la yaklaşan meslek yaşamı boyun- ca binlerce köşe yazısı, yüze yakın deneme, roman ve oyun yazması- na rağmen, bir zamanlar bir radyo yıldızı ve Işçi Partisi milletvekili ol- masına rağmen. bu şanlı geçmişe rağmen sadece şu soruyu sormala- nymış: "Sayın Altan altta mrvdınız, üst- te mi?" Üstat sonunda çareyi telefonu te- lesekretere bağlamakta bulmuş. Çetin Altan'ı bugünlerde soru yağmuruna tutan sadece gazete, te- Ievızyon muhabirleri değilmiş. Ya- kın çevresinde bulunanlar da daha karmaşık sorularla ünlü yazan bu- naltıyorlarmış. "Allahaşkına Mine'ye sö\ lediğin yedekler kirn- lerdi?" "Melihle kavganıza ne- den olan kadının adı ney- di?" "IVende ha™" Altan sonunda karar vermiş, intikam ateşiyle yanıp tutuşan kalemini eline alıp esas kadınlan ve yedekleri tek tek yaza- cakmış. Böyle başa böy- le tarak. Bu kitabın bestseller ola- cağı şimdiden belli olduğundan ya- yınevleri Altan'ın önüne bol ra- kamh çekler sürmeyi düşünüyor- larmış. Efendim bir başka duyum da, şanlı şöhretli erkeklerin kendi ara- larrnda yaptıklan zımni bir anlaş- ma hakkında. Şanlı şöhretli erkekler; yazarlar, gazeteciler, ressamlar, film yönet- menleri ortak bir kararda bırleş- mişler. Bundan böyle hayatlarına yazar ve köşe yazan hatunlann gir- mesine asla izın vermeyecekler- miş. Bu konuda adeta bir izci gibi ka- rarhymışlar. Doğrusu onlann bu karannı saygıyla karşılamak lazım. Hangı şanlı şöhretli erkek, ayak kokusu kamuoyu tarafından bilin- sin ıster. OTabıı daha vahım bilgiler de bir anda kamuoyu önüne çıkabilir. Ör- neğin cinsel beceri hakJanda. AJ- lah korusun bu konuda kötü puan alan, kamuoyu önünde bir daha kendmi aklayamaz. Ve bütün dün- yanın şanlı şöhretli erkekleri ara- sında bu durum başansız bir oyun- dan, başansız bir kitaptan çok da- ha vahim bir hadisedir. Bu konuda en güzel örnek Ernest Hemingway'in "ParisBir Şenfiktir" kitabında bizzat Hemingway tara- fından anlatılır. Bunu daha önce sanınm gazetemiz yazan Ali Sir- men anlatmıştı, ama ben bir kez daha anlatmakta fayda görüyorum. Ne kadar tekrarlanırsa o kadar iyi- dir. Efendim zaman tkincı Dünya Sa- vaşı sonrası. Amerikan yitik kuşa- ğı tam kadro Paris'te. Caz, içki, ka- dınlar, cinsel özgürlük. Kısaca Pa- ris bir şenlik. Bu şenlikli günlerden birinde Hemingway'in kapısı çalı- rur. Hemingway kapıyı açar ve ba- kar ki karşısında romanlanyla fır- ru antik çağ bölümüne geçiyorlar. Salon aslının aynı antik heykeller- le dolu. Hemingway ıçlerinden bi- rini gösterip 'işte" diyor, "şu hey- keldeki organın boyu normal bo>- dur. Yunanlılar aslının ajıusuu ya- parlarmış"' Hevv ınguay bu gerek- îi açıklamalan yaptıktan sonra saş- kın, yüreği heyecanla çarpan Fitz- gerald'ı salonda yalnız bırakıp çı- kjyor. Sonrası ne oluyor kimse bil- miyor. Nereden nereye geldik. oysa biz ülkemizdeki önemli duyumlardan söz ediyorduk. Şimdi söyleyecek- lerim duyum filan değıl, düpedüz kamuya mal oldu. Hürriyet gaze- tesi yazan Ayşe Arman, bir buçuk yıl önce özel hayatından çok söz et- tiği için kendisini eleştiren ve ga- zetecilik dersi veren MineG. abla- suu faka bastınp bülbül gibi şakı- masına neden oldu. Bir zamanlarAyşe Arman'a ders veren Mine G. Kmkkanat kendi özel hayatında hiçbir noktayı karan- lıkta bırakmamış. Bu arada üniver- site öğrencılenne megalomani ve narsısizm üstüne tez konusu olacak tınalar estirenScottFrtzgerald. Evet yaşamı en az romanlan kadar kar- maşık olan Fitzgerald kapıda, öy- lece, süngüsü düşmüş, şaşkın He- mingway'e bakıyor. Hemingway anlıyor ki, durum vahim, hemen derdinı açması için Fitzgerald'ı ik- na ediyor. Sonunda romancılann en yakışıklısı, en çekicisi Fitzgerald, kansı Z«ldanın ona, "Senin cinsel organın küçük" dedığini, o gün- den beri gözüne uyku girmediğini söylüyor. Ve ısrarla bir organın nor- malde kaç santim gelmesi gerek- tiğini soruyor. Hemingway ne de- sin, şaşkın. Bırden akhna parlak bir fikir ge- liyor, hemen Fitzgerald'ı kolundan tutup bir taksiye atlıyor ve Louvre Müzesi'ne götürüyor. Müzede doğ- kadar da malzeme vermiş. Ayşe Arman'ın zeki olduğunu biliyordum ama bu kadardeğil. Helal olsun, rö- portajırun ardından New York'a uçarken Jcıs kıs gülüyordur emi- nim. Efendim başka bjr duyum daha mı istiyorsunuz. Kocasınm, sevgi- lisinin, konusunun komşusunun en mahrem hayatlannı yazıp kitap yapmak sadece kadmlara ait bir huy değil, bugünlerde bir erkek ya- zar da kansının türlü çeşitli halle- rini yazarak, kansmm adını sarunı vererek edebiyat dünyamızda ken- dine bir yol açmaya çalışıyor. Kıssadan hısse, her şey pek bir ucuzladı. Dedikodunun bile eski tadı yok. isozöO(a hotmail.com