25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
21AĞUSTOS 2000 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA Mehmet@cumhuriyetcom.tr MEHMET SUCU Microsoft, destek programını paralı hale getiriyor icrosoft fîrması, ken- I di yazılımları konu- sunda kullanıcılanna sağladığı teknik yar- dım programını paralı hale geti- riyor. Şimdiye kadar Microsoft üriin- lerini satın alanlarnormal olarak 90 gün süreyle ücretsiz teknik yardımdan yararlanıyorlardı. Fir- ma 14 Eylül'den itibaren bazı ürünlerde 90 gün kısıtlamasının kaldınlacağmı, buna karşıhk iki- den fazla problem konusunda destek isteyen kullanıcılardan para almacağını bildirdi. îkiden fazla sorunla karşılaşan kullanıcılar, 3. sorundan itibaren her yerdım ıçin 35 dolar para ödeyecek. AncakMicrosoft ürün- lerinde bulunan hata ve pürüzler (bugs) eskıden olduğu gibi ücret- sız giderilecek. Aynı şekilde bir dakikadan kı- sa sürede çözümlenen sorunlar için para talep edilmeyecek. Bir kullanıcıdan para alınıp alınma- masına bizzat çözüme yardımcı olan teknisyenler karar verecek. Microsoft, kullanıcılannın yüz- de 10 kadannın ikiden fazla so- runla karşılaştığıru belirtti. Örgütlü iletişim veinternetMUHALİF BSA nedir, ne değildir? BSA, Business Sofhvare Alliance, 1995 yıhndan beri Türkiye'de faaliyet göstermekte olan bir kurum. Bakın bu kurum web adresinde amaçlannı şöyle sırahyor: "1- Yazüım telif hakJan konusunda toplumsal biünç ohışturmak; 2- Yaztfun teBfhaklannı korumak; 3-Dûn>^staııdartlannd^tefifhaklannınohışmaanakatkıda bulunmak." îlke olarak telifhaklan konusundatoplumu bilinçlendirmeyı kendilerine prensip edinmiş olan bu kuruluş hakkında insanın aklma ister istemez bazı sorular takılıyor. Mesela, herkesçe kabul görecek olan "•telif haklanna saygı" başlığı altında sadece bir yazıbm şirketinin sözcülüğûnü yapıyor olması ne ilginç! Diğer taraftan lisanssız program kullananlan ihbar edenlen, (pardon) bildirenleri para ödülü ile mükâfatlandırmasına ne demeli? Emeğe saygıyı öğretmekten geçen yol demek ki birbinmizi "gammazlamak n tan geçiyormuş! Bir arada medenı bir şekilde yaşamanın gerektirdiği ve oluşum ıçin yûzlerce yılın geçmesi beklenen ahlaki değerlerimiz ince bir ûslupla. ihbarcıhğa doğrudan teşviktir bu, silınmeye çalışıhyor. Eh bunlar da bizim muhalif yarumızın kabarması içın yettı zaten. Bundan sonrakı yazılanmıza gelince... Burada sizlenn sıstemlerınde meydana gelen anzalara beraber çözûm bulmaya çalışacağız. Anzalanruz hakkında sizlere yeterli derecede yardımcı olabilmemiz için lütfen bilgisayannızın özelliklerini belırtmeyı unutmaym. Yazışma adresi olarak aşağıda belirtilen mail adresini kullanabilirsiniz. Hoşça ve esenlikle kalın. -hJölrtal@cufnhuriyet u Oto radyosunda internet eleneksel AM/ FM bandında çalışan oto rad- yolannda da in- ternet bağlanusı sağlanması ıçin çahşmalar sürdürülü- yor. Internetten daha fay- dalı, eğlenceli ve pratik bir hizmet olarak yararlanmayı sağlayacak ürünlerin ilk tipi Motorola şirketince "iRa- dk>" adıyla geliştirildi. Şir- ket, 1929'da Victrola adıyla geliştirdiği teknolojiyi, in- ternet çağında yeniden uyarladı. 'iRad»" modellerinin ilk- lerinin 1.000 ıle 3.000 dola- ra malolacağı hesaplanıyor. Otomotiv şirketleri, IBM, yeni teknoloji şirketleri ve di- ğerleriyle, bu pazan hızlan- dırmak için sözleşmeler ya- pan Motorola, motorlu araç- larda internet ve ilgili bag- lantılann sesli komutla ya- pılmasının trafikte daha gû- venli olacağını savunuyor. Motorola, otomobil ve kamyonlarda telsiz iletişimi- nı sağlayan telematık satış- lannı 3 yılda üçe katlayıp 1 milyar dolara çıkarmayı he- defliyor. ABD'deki Clarion şirketi de internet bağlantılı Clarion AutoPC adlı oto radyosunu geçen yıl tanıttı. Bu sistem- de, radyo ve kompaktdisk (CD) çalann yansına, sesli yönlendirmeyle, haber baş- lıklan, spormüsabakalan so- nuçlan, hisse senetleri fıyat- lan ve elektronik posta (e- posta) gibi kişiselleştirilmiş internet verileri sağlanıyor. Bu cihaza yerleştirilmiş glo- bal pozisyonlama sistemiyle yol ve yön de buhmuyor. Oto- motiv şirketlerinden General Motors ve şirkete baglı OnS- tar hizmeti, bu sonbaharda piyasaya çıkacak 32 ve 54 modellerinin yeni versiyon- lannda intemetten bazı site- lere enşim sağlanacak. Ca- dillac De Ville'in birversiyo- nuna, sadece otomobil park halindeyken e-posta mesaj- lannın yüklenmesi, sınırlı web taraması yapılmasına ımkân veren birekran yerleşnnlecek. Ford Motor şirketi de lûks modellerine yakında bir ne- vi e-posta ve internet bağlan- tısı kuracağını açüdadı. Otomotiv sanayicileri ve internet şirketleri, milyonlar- ca motorlu araç sahibinin in- ternet erişimi için ayda 30 dolar ödeyeceğini, internet erişim cihazlannın 5 yıl için- de standart ekipman halıne geleceğini belirtiyorlar. Otolardakı ınternet bağlan- usıyla, müştenlenn çağn cı- hazlanndan mesajlar alınıp bilgisayarsisteminden işitsel (sesli) kitaplar yûklenip din- lenebilecek. ISTA!MB«JL 2OOO28 EKIM - 12 KASIM nternet ve katılımcı demokrasiyi, temsili demokrasi adı altında göz- lemlediğimizde, bazı heyecan ve- ricı gelişmeler dikkati çekiyor. Farklı demokrasiler, bilgi teknolojileri ve net- workler sayesinde değişıyor. Ama bu değişimin oluinlu ya da olumsuz olup olmayacağı konusunda bir şey söyle- mek için henüz erken. Bu noktada sorulma- sı gereken daha önemlı bir soru var: Interne- ti ve demokrasiyi, aralanndaki etkıleşimi de arttırarak nasıl geliştirebihnz? Yurttaş olarak hepimiz bu değişım sürecininbirer parçası ol- duğumuza göre, üniversiteler, medya ve kâr amacı gûtmeyen kunıluşlar ile hükümetler de bu sürecin içinde yer alıyor demektir. öte yandan "government online" demok- raük bilgirun elde edilebüır hale gelmesını sağ- lama amacını taşıyor. Başka bir deyişle, yö- netime "onfine'' katılımı artacak, bu sayede de demokrasinin yaygınlaşması sağlanacak. Medyanın da bu konuda önemli bir yer iş- gal ettiğı tartışılmaz bir gerçek. Online ga- zete ve dergilerin sayısındaki hızlı artış, med- ya kuruluşlannın yapoklan yaünmlann ve in- ternete verdikleri önemin bir göstergesi. 1996'dan ben, internetin iyi örgütlendiği yerlerde, birçok genel seçimde, medyanuı bilgi aktanmında bu olanağı da sonuna ka- dar kullandığına tanık oluyoruz. Bu noktada politik çıkar gruplaruun "on- line" varhğından da sözetmemiz gerekiyor. Politik çıkar gruplannı ve politik partilerin bir- çok bilgiye sahip olduklan gerçek. Ama bu gruplann internette örgütlenmeleri ve hûkû- mete karşı tutumlan asıl kaydedilmesı gereken nokta. Sonuç olarak, intemetin, demokrasiye en büyük katkısının, insanlann örgütlü bir şekil- de iletişim kurmalanna olanak sağlamasıdır diyebiliriz. Bu sayede yurttaşlann, demokratik ve yönetimsel katılım ile toplumun sesini yansıtma olanaklanna sahip olduğu görüşü savunulabilir. Surf rehberi Arahadprgisi.pnm Arabadergisi.com Ocak 1999'dan beri in- ternette yayımlanan Türkçe bir otomobil der- gisi. İçinde Türkiye'de sanlan otomobillerin fiyatlan, teknik bilgileri, resimleri aynca mo- torsporlan ve otomobil sözlüğü gibi bölüm- ler yer alıyor. Haberler her ayın 15'inde ye- nilenirken fıyatlar değiştikçe yenileniyor. Teknik bilgiler bölümünde her aracın mo- toru, performansı ve boyutlanyla ilgili bilgi- ler ve resimler yer alıyor. Bazı modellerin sayfalannda tıklanarak ekranboyutlarına ka- darbüyütûlebilen resimler de var. Dergideçok beğenilen ve özgün bölüm ise sözlük bölü- mü. Burada çeşitli otomobil terimleri ya da kısaltmaları açıklanıyor ve hem doğru, hem de yanlış kullanunlan gösteriliyor. Okurlar ve özellikle otomobil dergileri doğ- ru Türkçe kullanmaya davet ediliyor. Dergi yaklaşık 18 ay önce açıldığında günlük ziya- retçi (unique user) sayısı 100 civannda idi. Mayıs ve Haziran'da bu sayı 1000'i geçti (sırasıyla, 1079 ve 1089). Yani, artık her ay 30 binden fazla kişi Arabadergisi.com'u ziyaret ediyor. http/www.afivetotsıın-net Türk yemeklennın zengm bir referans nok- tast. Yemek tanflerinın yanı sıra en çok ara- nılan yemekler, elinizde olan malzemeye gö- re yapabileceğıniz yemek tarifı arama özel- liği ve kalori cetveli siteye zenginlik katan özel- likler. Yemekler zaman ve zorluk açısından sınıflandınlmış. http://www.bevoghi-net Bu site size Beyoğlu ile ilgili tarihi ve gün- cel bilgiler sunuyor. tstanbul'un kalbinin at- tığı Beyoğlu ile ilgili öğrenmek istediklerini- zi burada bulabihrsiniz. Son Kullanıcı ENDER NET Şurekla- mı siz de izlediniz mi? Hani bi disko- da bi çift dans ediyo, kız erkeğin boynundaki kolyeyi gö- rüyo, Koç burcu olduğunu algıla- yıp hemen elindeki WAP (Vayırlıs Eplikeyşin Porotokol) telefonuy- la intemete bağlanıp çaktımna- dan Koç burcunun özelliklerini öğreniyo. Bi bakıyo "mükemmel uyum" yazıyo. Sonra bi başka er- kek tip geliyo falan. Ben orasını VVAP'amadım ben bu işi anlamadım, o ikinci gelen tip kim yani? Kız ona da cilveli bi bakış atıyo. Ya neyse benim konum o diil zaten. Konumuz WAP! Gerçi ben bu konuda bir yazı klavyeye almıştım, ama yeniden bu yara- ya parmak basmakta yarar var. Ben yenilikçi bi insanım. Her yeniliğin peşinden koşarım. VVAP'ın da peşinden koştum ha- liyle. Gidiphemen o dans eden k/- zın reklamını yaptığı telefonu pa- raya kıyıp aldım. Tabii sazan ol- duğum için dahatelefoncuda he- men internete bağlanmaya çalış- tım. Olmuyo tabii. Boşu boşuna debelendkn. Çünkü bu işin de bir prosedürü var. Ben debelenirken telefoncu en tüccar haliyle "Efen- dim, önce data hattınızı açtırma- nız lazım" dedi. Hımmm. Açtıralım o zaman... Açtıralım da bu iş o kadar ko- lay diil. Yani şu kısmı kolay: Baş- vuruyosun "Açın abi" diye, "Olur" deyip küt diye açıyolar. Ama he- men arkasından cüzdanda da de- rin bir oyuk açılıyo. Neden? Ne- denini hemen açıklayayım siz de- ğerli okurcuklanma. öğrendiğime göre Sayın Türk- sel, bu iş için ayda 1 milyon Türk LJrası sabit ücret alıyo. Tabii bu ka- dar diil. Siz, "1 milyon liralık sa- bitleniriz, ne varbunda!.. Onlarbi- zi her ay çok daha büyük miktar- da sabitliyolar zaten. 1 milyonun lafı mı olur" diyebilirsiniz ve faka- aaat... Her bir dakikanın 100 bin lira ol- duğunu biliyo musunuz? Yani 60 saniyecik 100 bin TL Şimdi içi- nizi daraltacak rakamlar geliyo: 10 dakka 1 milyon, 30 dakka 3 milyon, hele hele 1 saat tam 6 milyon Törkiş Liras. E bi de bunu aylık olarak hesaplayın bakalım. Mesela her gün 1 saat bağlandı- ğınızı varsayın. Ayda 180 milyon. Ben ki internet kurduyum. Bir dakika, bir saat bana yetermi? Sırf siz değerli Ender Net okurcuk- lanmdan gelen meylleri okumam en az üç saat. E diskoda burcuna bakıp kız tavlıycam diye bu kadar para da biraz ağır. Sonra da soruyolar siz hâlâ VVAP'lamtyo musunuz falan diye. Şimdi elimde, data hattı açıl- madığı için internete girilemeyen bir VVAPtelefonuyla dolaşıyorum. Inşallah Faruk'un kulağına git- mez bu durum. Yoksa gülmekten altına VVAP'ar. endernet_2000@yahoo.com endernet@ixir.com GÖRÜŞ KEMAL KHİÇDAROGLU VAVEKBaşkam Soyunanları Kimlep Giydiriyor? Izmir'de başlatılan "Balina operasyonu", Tür- kiye'de bilinen, ancak çoğu kez kanıtlamaktazor- landığımız bir olayı gün ışığına çıkardı. Bu olayla polrtikacılann genelde siyaseti, kimlerin desteğı ile sürdürdüklerini gördük. O kadar ki parayı alan politikacı, bunun neredeyse son derece doğal bir olay olduğunu vurgularcasına, "Ne varbunda?" diyebiliyor. Ve Sayın Köksal Toptan, açıklama- lanna ekliyor "...Bu destek bütün genel başkan adaylan ve milletvekiliadaylan için geçeriidir. Bu, Türkiye'nin birgerçeğidir..." Evet Sayın Toptan'a bu açık yürekliliği için teşekkür etmek lazım. Bu. Türkiye'nin bir gerçeğidir. Ama bu gerçeği kimse ortaya çıkıp açık yüreklilikle söyleyemiyor. Kanı- mızca Sayın Köksal Toptan da -şayet olay belge- lenmeseydi- böylesine açık yüreklilikle ortaya çı- kıp bu itirafta bulunamayacaktı. (Ancak hemen be- lirtelim, Sayın Toptan'ın itiraflarının aksine, Türki- ye gerçeğine aykın davranıp, hiç kimseden pa- rasal destek almadan seçimlere gınp kazanan ve halen pariamentoda görev yapan değerli polrti- kacılann olduğunu da bılıyoruz.) Sayın Toptan'ın yaptığı açıklamalar, sistemde- ki kokuşmuşluğu ortaya çıkarması açısından önemlidir. Çünkü mevcut sistem içinde, politika- cılann siyasal yaşamlannı sürdürebilmeteri için, ge- nellikle belli sermaye gruplanna veya çıkar odak- lanna dayanmalan gerekmektedir. Seçim öncesı delegenin satın alınması veya politikada belli yer- lere gelinebilmesi, ancak bu tür ılişkilerin sürdü- rülmesiyle mümkün olabilmektedır. Böyle bir sis- tem içinde halktan yana polrtikalann üretilemeye- ceği açıktır. Nitekim, siyasal yaşamımızın geçmi- şine şöyle bir baktığımızda, genellikle halktan kopuk, geniş halk kitlelerinin ekonomik çıkarian- na uygun olmayan polrtikalann üretildiğini görü- yoruz. Bunun en somut örneği, devletin yaygın olarak soyulmasına yol açan 1980 sonrası "ha- yali ihracat" olaylandır. Kamuoyunun baskısıyla oluşturulan Meclis soruşturma komisyonları, dü- zenlenen binlerce sayfalık raporlar, saptanan suç- lular bir kalemde silinmiş ve hayali ihracat dos- yalan kapatılmıştır. Bir başka anlatımla çalanın yanına kâr kalmıştır. Bu dosyalann kapatılması için TBMM'de el kaldıran sayın pariamenterlerin halk- tan yana bir tavır sergilediklen söylenebilır mı? Aslında çok uzağa gitmeye gerek yok. Geçen yasama döneminde yolsuzluklar nedeniyle Mec- lis'te kurulan araştırma-soruşturma komisyonla- n olaylan incelemiş, raporlar düzenlemiş ancak bir seçim sonrasında tüm bu yolsuzluklar, usul- süzlükler unutulmuş ve TBMM Genel Kurulu'nda suçlananlann Yüce Divan'a gitmeleri uygun gö- rülmemişti. Neden? Niçin yangıdan korkuluyordu? Kuşkusuz bu davranış o kişilerı hiçbir zaman ak- lama anlamına gelmeyecektir. Bu kişiler, bağım- sız yargıda aklanmadıkları sürece, üzerlenndekı kuşkulardan annamayacaklardır. Bu açıkça bilin- diği halde, yolsuzluk ve usulsüzlük dosyalarının yargıya intikalini engellemek, halktan yana tavır olabilir mi? Kuşkusuz ki hayır? Bu davranışın, halkın politikacıya olan güvenıni sarsacağı bilin- mektedir. Nitekim, zaman zaman gazete sayfa- lanna yansıyan anketlerde, TBMM üyelenne du- yulan güvenin kaçıncı sıralara duştuğunu hep be- raber okuyoruz. Burada bir diğer gerçeğin altını çizmekte yarar var. Mevcut sistem, politika yapmayı oldukça pa- halı hale getirmiştir. Sade yurttaşın politikaya atı- lıp bir seçim dönemi yaşaması -varlıklı olmadığı sürece- olanaksızdır. Bu, maalesef siyasal yaşa- mımızın acı gerçeğidir. O halde yapılması gere- ken nedir? Yapılması gereken saydam olmaktır. Bir kamu bankasının genel müdürlüğünden ayn- lıp ertesi gün Istanbul Şişli'de dört katlı bir bina- yı seçim bürosu olarak kiralayan adaya, halkın kuş- kuyla bakması kadar doğal bir şey olabilir mi? Kuş- kuyu ortadan kaldırmanın tek yolu, politikacının bir seçim döneminde kimden ne kadar yardım al- dığını ve seçim harcamalannın miktannı açıkla- masıdır. Parlamentere duyulan güveni arttırmak için her şeyden önce bu husus. yasal zorunluluk haline getirilmelidir. Sayın Balbay'ın deyışiyle, si- yasete soyunanlan kimlerin gıydirdiğini en azın- dan bizler bilmek durumunda olmalıyız. Kaldı kı yardım almaktan çok, yardımın kimden ya da kimlerden alındığı çok daha önemlidir. Mafya ba- balannın, vergi kaçakçılannın, kara para aklayıcı- lannın, devleti soyanlann finanse ettiği bir seçim sisteminde, parlamentoya gelen bir milletvekili- nin, ulusun vekili olamayacağı açıktır. Bu gerçe- ğin göz ardı edilmemesi gerekir. Parlamentonun ve pariamenterierin saygınlığı- nı herkesten önce, o pariamentoda görev yapan- lann koruması ve bunun için gerekli önlemleri al- ması gerekir. Aksi halde politikacı, halkın gözün- de inandıncılığı yitirecektir. Oysa bizler, demok- rasilerde partamentolann ne denli önemli işlevle- re sahip olduğunun bilincindeyiz ve öyie olmalıyız. H e y k e l i y a p ı l d ı Hüznün simgesi 'ekmekli cıchun' ANKARA (AA) - Mil- yonlan üzûntüye boğan deprem felaketinde evine ekmek götürmeye çalışan görüntüsüyle objektıfe yansıyan deprem acıstnın sembolü "ekmektiadam". Ankaralı heykeltıraş Uğur Toçsoy tarafından ölüm- süzleştinldi. Hüznün sımgesı "ek- meküadamm" fotoğrafin- dan bakarak heykelinı ya- pan sanatçı Toçsoy, esen- ni oluşturmadan önce ay- larcabu vatandaşı aradığı- nı söyledi. Fotoğrafın çekildığı K^Tiaşh'yagiderekherke- se onu sorduğunu, ancak deprem yaralannı sarma- ya çalışan ilçede vatanda- şı bulamadığmı belırten Toçsoy, bunun üzerinevaz- geçerek heykelı içın fotoğ- raftan yararlanmaya karar verdiğini ifade etti. Fotoğraftan heykel yap- manın çok zor olduğunu, ancakçok etkılendığı "ek- mekli adamı" mutlaka ölümsüzleştırmek ıstedıgi içın bütün zorluğuna rağ- men esennı tamamladığı- nı anlatanToçsoy."Heyke- lı yaparken sürekli olarak ağladım. Bu fotoğraf. beni çok etkiledL Çünkü. dep- remin acısını ve hüznünü en iyişekilde anlatıyordu" dedı. Toçsoy, "ekmekli adamı'' tanıyanlann 482 85 27ve482 24 38numa- ralı telefonlardan kendı- sıyle ırtıbata geçebılece- ğını sözlenne ekledı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear