25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
fcĞUSTOS 2000 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Kmfedfirasyon lcıpkusu • 1EFKDŞA(AA)- Kjtms Rum Yönetimi Mfedis Başkanı Spiros Kipriyanu, "Atina'da kon'ederasyonun kabulü yöninde bir eğilim şekilendığıni ve bundan koritugunu" belirterek "Bından dolayı Yunan Meclisi'nde konuşmayı istecim" dedi. Kipriyanu, Poliâs gazetesine yaptığı açıkamada, Yunan Medisi'nde konuşma yaparak "Yunan halkına konfederasyonun sadece taksım demek olmadığını, Kıbns'ın geriye kalanının da Tiirkiye'nin kontrolüne gireceği yönündeki görüşlerini izah etmek istediğini" ifade etti ve "Elenizmin böyle bir çözümle Kıbns'ta yaşaması mümkün değildir" dedi. Gabbay toprağa veritecek • HaberMerfcezi- Önceki gün yaşamını yitiren Nâzım Hikmet Kültûr ve Sanat Vakfı Yönetim Kurulu Saymanı veTlP'inl%5Genel Saymanı Moris Gabbay'm eşi Röne Renan Gabbay, dostlan tarafindan son yolculuğuna uğurlanıyor. Gabbay'ın cenazesi bugün saat 13.00'de Etiler Ulus Mahallesi yolu ûzerindeki Musevi mezarlığında toprağa verilecek 'Yargısc kılaz He karşı karşıyayım' • MUĞLA(AA)- Muğla'nm Milas tlçesi ören Beldesi'nin görevden alınan Belediye Başkanı Kazım Turhan, hakkındakj iddialann asılsız olduğunu belirterek "Yargısız infaz ile karşı karşıyayım" dedi. Muğla Belediyeler Birliği yöneticileri ile birlikte basın toplanüsı düzenleyen Turhan. görevi sırasında servetini aşın derecede arttırdı|ı yolunda basında çıkan iddialan yanıtladı. Turhan, "Haberde yer alan malvarlığı listesi doğrudur, ama o liste, müfettiş raporlannda yer alan lıstedır. O malvarlığının kaynağı da müfettiş raporlannda bellidir" dedi. Mesut Yıhtıaz yırda döndü • lstanbulHaberServisi - Almanya'nın Hannover kentindeki Expo 2000 Dünya Fuan kapsamında düzenlenen "Tûrkiye Ulusal Günü" dolayısıyla Almanya'da bulunan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mesut Yıbnaz dün yurda döndü. torbiyeöer btanburda • Istanbul Haber Servisi - Yalova'da 4 haflahk Uçuş Eğitim ve Atışlı Tatbikat Kampı'nı başanyla tamamlayan Hava Harp Okulu Öğrenci Alayı tstanbul'a döndü. Saraybumu îskelesi'nde Hava Harp Okulu Kurmay Başkanı Hava Kurmay Albay Niyazi Akgün tarafindan törenle karşılanan toplam 639 Harbiyeli, daha sonra otobüslerle Yeşilköy'deki Hava Harp Okulu'na hareket etti. Banş Çakıtfya tatbiuıt • lstanbul Haber Servisi - Organize suç örgütü elebaşısı Alaattin Çakıcı'nın yeğeni Banş Çakıcı'ya, 15 kişinin yaralandığı Karagümruk Spor Kulübü Lokali'ne yönelik siJahlı saldın olayına ılışkın tatbikat yaponldı. Banş Çakıcı, Alaattin Çakıcı'nın talımatıyla lokale gelip saldınyı gercekleştirdiklerini itiraf etti Banş Çakıcı ile gözıltına alınan 8 adanu, sorgulan tamamlanırsa bu^ün tstanbul DGM'ye sevt edilecek. CHP'de kurultay hesaplan başladı. Taraflar ülkeyi dolaşıyor. Baykal 'düğün, cenaze, festival' turunda CHP'de BaykaPh yarış hazırhğı 18 Nisan'dan sonra genel başkan- fağı bn-akmak zonında kalan De- niz Baykal, seçim yenilgisini parti yönetimi dışında "konjonktüreT nedenlere bağiarken ekibi içinde de bölünme oldu. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP'nin mayıs ayında yapılması planlanan kurultayı öncesinde ya- nşa hazırlanan taraflar ülkeyi dola- şırken eski CHP Genel Başkanı De- niz Baykal da "düğün, cenaze, fes- tival" gezilerini yoğunlaştırdı. Bay- kal gezileri sırasında partililerle toplanrılaryapıp "Arnksusmayaca- ğraı" mesajlan vermeye başladı. Baykal'ın, eski genel sekreter Ad- nan Keskin'le arasının açıldığı ve parti meclisi (PM) üyelerinden Er- tuğrul Günay'la birlikte hareket edeceğı söylentilen yaygınlaşırken Günay, "kurultaya dönük hiçbir pazarfak içinde oknadığın]" söyle- dı. PM üyelerinden Fikri Sağlar. "Baykal'ın dönüşü" hesaplan ko- nusunda "Halkla inatlaşmayla bir yerevanlamaz*'dedı PMüyelenn- den Murat Karayalçın da, "CHP örgütünûn kurultay yorgıınu" ol- duğunu vurguladı. CHP'de 18 Nisan seçımlen son- rasında başlayan iç hesaplaşma sü- rüyor. Deniz Baykal'm genel baş- • CHP'de yeniden kurultay saflaşması başladı. Baykal gezileri sırasında partililerle toplantılar yapıp "Artık susmayacağım" mesajlan vermeye başladı. Baykal'ın, eski genel sekreter Adnan Keskin'le arasının açıldığı öne sürülüyor. kanlıktan çekümesiyle başlayan sü- reçte Aftan Öymen partinin başına gelırken son kurultaya katılan taraf- lar boş durmuyor. Baykal ekibinın "ara dönem genel başkanı" olarak gördüğü Öymen, mayıs ayında ya- pılması planlanan kurultay yanşına katılacağını ortaya koydu. Öy- men'in genel başkanlığa seçildığı kurultayda yarışa katılanlardan Ha- san Fehmi Güneş-Fikri Sağlar, Mu- rat Karayalçın. Ertuğrul Günay ve Hurşit Güneş de ülkeyi adım adım dolaşarak çalışmalannı sürdürüyor. Bu arada. kurultayın 2001 yılı son- baharına da kalabıleceğı bildirildi. 18 Nisan'dan sonra genel başkan- lığı bırakmak zonında kalan Deniz Baykal "düğün, cenaze,festival" gı- bi gerekçelerle adım adım ülkeyi dolaşıyor. Baykal seçım yenilgisi- ni parti yönetimi dışında "konjonk- tûrer nedenlere bağiarken ekibi içinde de bölünme oldu. Baykal'ın genel sekreteri Adnan Keskın'in ekipten koptuğu bildirildi. Bay- kal'ın Bülent Tanla, Mehmet Sevi- gen ve Eşref Erdem gibı ısımlerle birlikte çalıştığı, bu ekip tarafindan planlanan etkinliklere katılarak "sahaya indiği" vurgulandı. Baykal ağıriıgını koyacak Baykal, gittiğı yerlerde basına "Sryaset konusmayacağun" derken kapalı toplantılarda örgüt temsılci- leriyle biraraya gelıyor. Baykal'ın lstanbul da "Arûk susmavacağun" diyerek önümüzdekı döneme ilış- kın yaklaşımını ortaya koyduğuna dıkkat çekildi. Sonbaharda başla- yacak kongreler sürecınde, Bay- kal'ın örgütlere ağırlığını koymaya çalışacağı bildirildi. Son kurultayda birlikte hareket eden Hasan Fehmı Güneş ile Fikri Sağlar da adım adım ülkeyi gezme- yi sürdürüyor. Sağlar, aldığı çağn- lar doğrultusunda 50'yi aşkın ile gıttiğini söyledi. Sağlar, "Şimdi partiyi büyûtmek için uğraş vermek gereklL CHP yeniden sosyaJdemok- rasiye inanan veilkeierini hayata ge- çiren bir parti olmalı. Ben bir heye- can oluştugunu görüyorum. 1986- 87'deki heyecam görüyorum. 18 Ni- san seçimlerine neden olan şeyleri aşmamız gerekıyor" dedi. Sağlar, Baykal'ın arayışlan konusunda da "halkla inaüaşarak siyaset yapılabi- leceğjni sanmadığını" söyledi. PM üyelennden Ertuğrul Günay da, son kurultaydan bu yana 70 ili dolaştı. Günay gıttiği yerlerde par- ti binalannda ve herkese açık top- lantılar yapmaya özen gösteriyor. Baykal'ın Adnan Keskin'le ilişki- lerinin kopmasının ardından, Gü- nay'la birlikte hareket edeceğine ilişkin söylentiler de yaygınlaştı. Günay bu konuda,u Kurultaya dö- nük hiçbir pazarhk içinde değüim. Özel olarak bir ekibi yanıma çek- mek için bir çabam yok. Bütün ka- natlan kucaklayan bütünlükçü bir hareket istiyorum. Aynca sadece parti içinde butünleşmemiz de yet- mez. Llke düzeyinde bir bütünleş- me gerekü" dedi. Son kurultayda yanşa katılanlar- dan Murat Karayalçın da, ülke ge- zilerini sürdürüyor. Karayalçın, par- ti içi yanşın yeniden öne çıkanlma- sma sıcak bakmıyor. Örgütün ku- rultay yorgunu olduğunu vurgula- yan Karayalçın, "Örgütün 18 Ni- san'dan aldığı derskr arasuıda bü- tünlükve kavga etmeme konusunun çok büyük yeri var. Şimdi bir altya- pı çalışması yürûtülüyor. Üstyapıya dönme gjrişimlerinin zamanı değiL Partide bütünlüğe gereksinim var" görüşünü dile getirdi. ^apırrasurenFtipiceza«leriniprotestoetmekiçin u Hücrelerölümdür,ginneyecegiz"sloganı>1a Kartal MeydanTna yürümek isteyen Kartal ve Maltepe Demokrasi Platformu üyeleri, polisin sert mfidahalesiyle karşılaştılar. Güvenlik güçleri, göstericüerden yakalayabildiğini gözalbna alırken bir sivil polis havaya bir e) ateş etti. Bazı işporta tezgâhJannm da hasar gördüğü olaylar sırasında 40 kişi gözaltma alındL Öte yandan Soğütlüçeşme'de toplanan tutuklu \e hükümlü yakınlaru Adalet Bakanlıgı'na "tabut ke- sik koi ve kefen" götürmek üzere yola çıkacak olan "Hücre (F) Tipi Cezaevlerine Karşı Birlik" üyeleri ile birlikte basın açıklaması >apmak istedi. Polisin basın açıklamasına izin vermemesi üzerine Ankara'ya gidecek olan grup, otobüsle yola çıkn. (Fotoğraflar: KAAN SAGANAK) Uğur Aksöz, 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ile yollannın ayn olduğunu söyledi KesicFnin yeııi oluşumu eyliüde ANKARA (ANKA) - Yeni bir oluşum hazırlıklanna bir süre ara veren tlhan Keski ve ekibi, eylül ayında çeşitli il- lerde yaptıkları "nabız hıt- ma" turlanna yeniden başla- yacaklar. 18 Nisan seçimlerinden sonra siyaset dışında kalan ve eski mılletvekili arkadaşlany- la yeni bir oluşum için hareke- te geçen llhan Kesicı'nin, ey- lül ayından itibaren çalışmala- nnı sürdüreceği öğrenildi. Ke- sici'nin yanında yer alan eski ANAP Grup Başkanvekili Uğur Aksöz, eylülün ılk gün- lerinde bir toplantı düzenleye- rek yeni bir durum değerlen- dirmesi yapacaklannı söyle- di. Bugüne kadar davet edil- dikleri 30 ilde toplantıiar yap- tıkJannı anlatan Aksöz, bu toplantılarda Türkıye'de yeni bir oluşuma ihtiyaç olduğunu tespit ettiklerini vurguladı. Bundan sonra ise bunu nasıl ve kimlerle gerçekleştirecek- leri sorusuna yanıt bulmaya çalışacaklannı anlatan Aksöz, gıttiklen yerlerde siyasete gi- recek yeni kadrolar aradıkla- nnı söyledi. Daha önce işada- mı Cem Boyner'ın yepyeni bir kadroyla ortaya çıktığına, ancak başanlı olmadıgına dikkatçeken Aksöz, kendıle- rinin kuracağı yeni partinin kadrolannın üçte birinin, hakkında şaibe olmayan eski politikacılardan oluşacağım söyledi. Aksöz, kalan üçte birlik kadronun vine dürüst. IçişleriPKK'den kanparası istedi ELAZIĞ (ANKA) - Içişleri Bakanlığı, PKK ile girdiği çatışmada ölen polisin ailesine ödediği tazminatı. çatışmada yakalanan sanıklann ailelennden dava yoluyla istedi. Içişleri Bakanlığı, geçen yıl Elazığ kent merkezinde bir kıraathanenin taranması sırasmda şehit olan Mustafa Demirci adlı polis memunınun ailesine ödediği tazminatın, çatışmada yakalanan 12 PKK'linin ailesinden tahsil edilmesi için mahkemeye başvurdu. Elazığ'da 1 Temmuz 1999 tarihinde Poyraz Kıraathanesi'nin taranması sırasında şehit olan Mustafa Demirci adlı polis memunınun ailesi; Içişleri Bakanlığı hakkında açtığı tazminat davasını kazandı. Demirci'nin ailesi, mahkeme yolu ile Içişleri Bakanlığı'ndan 11 milyar 400 milyon lira tazminat aldı. Içişleri Bakanlığı avukatlan da Demirci'nin ailesine ödenen tazminatın, Malatya 2 No'lu DGM'de yargılanan PKK sanıklannın ailelennden tahsil edilmesi için Elazığ Asliye Hukuk Mahkemesi'ne başvuKhj. şaibesiz ve işinde başanlı ol- muş esnaf ve işadamlanndan. kalan bölümünün ıse eski bü- rokrat, gazeteci ve emekli as- kerlerden oluşacağım bildir- di. Aksöz, "tllerdeyapüğımız toplantılarda yeni birohışum, yeni bir Kder ve yeni bir prog- rama, namuslu ve dürüst in- sanlardan ohışan bir kadroya ihtiyaç olduğunu tespit ettik" dedi. Uğur Aksöz, kendilerinin yeni bir parti kurma çalışma- lan ile Süleyman Demirel'in ekimde başlatacağı hareketin çok farklı olduğunu da vur- guladı. Aksöz, ekip olarak 18 Nisan seçimlerinden bu yana çalışmalannı sürdürdükleri- ni, Demirel'in ise Cumhur- başkanlığı Köşkü'nden ineli henüz 2 ay olduğunu ve bu sürede de hiçbir şey yapma- dığını söyledi. İJffl Sezgin: Büyiik bir şemsiye açacak Merkez sağda Demirel beklentisi • Demirel'in "kadim dostlanndan" DTP Genel Başkanvekili Ismet Sezgin, Demirel'in sonbaharda "merkez sağı kapsayacak" büyük bir şemsiye açacağmı söyledi. Sezgin, DTP'nin bu oluşumun "odak noktalanndan" biri olacağını belirtti. AYŞE SAYIN ANKARA - 9. Cumhur- başkanı Süleyman Demi- rel'in sonbaharda "aktif si- yasete" döneceğı beklentisi, merkez sağı hareketlendirdı. Güruz Sokağı'na dönüşün- den sonra Demirel'e kapısı- nı açan tek parti olan DTP, "kamuoyunun nahzını tut- ma" görevini üstlenmiş du- rumda. Uzun yıllar Demi- rel'le birlikte siyaset yapan DTP Genel Başkanvekili Is- met Sezgin, DTP şemsiyesi- nin Demirel'e "dargeleceği- ni" belirterek "Sayın Demi- rel, merkez sağı kapsayacak şekilde, daha büyük bir şem- siye açar. DTP, bu oluşumun içindeodak noktası ohır" de- di. Eski ANAP Mılletvekili llhan Keski'nin yeni parti oluşumuna gitmesini de eleştu"en Sezgin, "Kesici'nin böyle bir çdgmhk yapacağı- nı zannetmiyonım. Türkı- ye'de zaten parti kurmak, rurşu kurmaktan daha ko- lay. ÖnemH olan kabcıhktır" dedi. Sıyasetin sonbaharda ye- niden biçimleneceğini belir- ten Sezgm, bunda Demi- rel'in rolünün büyük olaca- ğını ifade etti. Merkez sağ- dakı yeni oluşumlara ilişkin Cumhuriyet'in sorulanru yanıtlayan Sezgin, siyasette- ki tükenmenin ve kilitlen- menin Demirel'i yeniden "umut" haline getirdiğini ileri sürdü. Geçmişte siyasi panilerin, halkın "bedava avukatı" olduğunu, bugün ise bu nıteliğini yitirdiğini kaydeden Sezgin, "Gerek merkezin sağındaki gerekse solundaki partilerde de bir IRMIKIAYDIN ENGÎN aengin(o doruk.net tr Daha ortaokuldaki kimya dersin- den itibaren "turnusol kâğıdı"run adını duyduk; marifetini de öğren- dik; ama kendisini görmedik. O yüzden de asite daldınlınca pembe, baza daldınlınca mavrye dönüşme- sinin önemini, anlamını kavrama- dan yıllar geçirdik. Lise son sınrftayken tuhaf bir kim- ya öğretmeni geldi. ilk işi, vıllardır ki- lit altında tutulan kimya laboratu- vannın dolaplannı açmak oldu. Bu bile bir iki hafta sürdü. Çünkü "zim- metli devlet malı" olarak kat kat ki- litle korunmaya alınan dolapların anahtarian bile kaybolmuştu. Ma- rangoz Ismail Usta geldi; kimi kili- de anahtar uydurdu, kimi kilidi sö- küp attı, yenisini taktı. Tüpler, çeşitli sıvılar içeren boy boy şişeler, birieşik kap deneyi için yapılmış cam düzenekler, Leider şi- şeleri, sarkaçlar, benzen şişesi, Magdeburg küreleri ve turnusol kâ- ğıtlan ortaya çıktı. Kimya dersi sıkıcılığını yitirmiş, oynanarak ögrenilen, öğrenirken oynanan sevimli bir derse dönüş- müştü. Oğretmen de oyunun bir parça- Turnusol Kâğıdı sı olmayı ustaca beceriyordu. Tur- nusol kâğıdını gösterip üstüne iki damla asit akıtıyor, ardından kahka- hayı basıyordu: - Çok şaşınyonım şu kimyaya!.. Bu kâğıt az önce pembeydi, şimdi mavi oldu? Nasıl oluyorda bu böy- le oluveriyor çocuklar?.. Bununla yetinmedi. Bir kimyasal deney aracı olarak turnusol kâğıdı üstüne, ders dışı saatlerde gence- cik ögrencilerıne başka bilgiler de aktardı: - Insanoğlunun da turnusol kâ- ğıtlan vardır çocuklar. Meyhane, mapushane, askehik filan da ınsa- noğlunun turnusol kâğıtlandır. Dı- şanda candan, fedakâr, özverili ta- nıdığınız arkadaşınızla mapushane- ye düştüğünüzde, birde bakarsınız bencilin tekidir; pilavın yağlısını, etin yağsızını önüne, yatağın yu- muşağını altına çekiverir. Meyha- nedeyseniz, iki kadeh atınca için- deki kepazeliği dışarı döküvehr. Meyhane, mapushane insanoğlu- nun tumusol kâğıtlandır. Içine gir- diğinde renk değiştiriverirler. Hoş, aslında hayatın kendisi bir tumusol kâğıdıdır. Bakmasını bilene... Meyhanenin turnusol kâğıdı ola- rak ayraç işlevini, birtaşra kasaba- sında, öğrencileriyle kaçamak şa- rap içerken "deneyerek, denete- rek" de öğretti. Mapushaneciliğini ise tek parti dönemının ürkütücü disiplini ile bü- yümüş taşralı babalarımızın, ondan uzak durmamızı kulağımıza fısılda- dıklarında öğrendik. Solculuktan yargılanmış, beraat etmiş, gönül- süzce de olsa yeniden devlet me- muriyetine alınmış ve ücra bir taşra kasabasının lisesine gönderilmişti. Turnusol kâğıdının neyi, neden, nasıl ayrıştırdığını iyi biliyor, ama hınzırca kahkahasını gene de esir- gemiyordu: - Çok şaşınyorum şu kimyaya çocuklar!.. Bir de: - Aslında hayatın kendisi bir tur- nusol kâğıdıdır, bakmasını bilir- sen... Bugünden itibaren Türkiye yeni- den kendi gündemine, şu durduk yerde çıkanlmış, yapay "devlet kri- zi" tartışmalanna dönecek. Hükümetin en tepesindekiler, Çankaya'yı son bir gayretle sıkıştır- maya, olmadı tehdit etmeye hız ve- recekler. Çankaya'daki "yargıç"\, doğru bildiği ilkeyi çiğnemeye, "Sen hele önce imzala. Sonra is- tersen Anayasa Mahkemesi'ne gi- dersin" diyerek, şu çok bildik "ön- ce devlet, sonra hukuk", yani "hukukun üstünlüğü" değil "dev- letin üstünlüğü" geleneğini sürdür- meye ve sürdürtmeye çabalaya- caklar. ...Ve bir kez daha hayatın kendi- si bir tumusol kâğıdı olacak. Siyasetçiler, işadamlan, örgütler, kurumlar, kişiler, hepsi "MemurKa- ramamesi" ekseninde aynşacak- lar, saflaşacaklar. Rengını daha bugünden belli edenler var CumhuriDaşkanı'ndan "Ahmet Bey" diye söz edip "ironi" yapayım derken kendisi ironinin nesnesine dönüşenler, yüzündeki "gizli servis görevlisi" lekesini sil- mek için çabalayacağına, yan bu- çuk hukuk kültürü ile "Çankaya Yar- gıcı"'n\ yargılamaya kalkanlar; hu- kuksal bir tartışmada rotasını, as- kerterin ne düşundüğünü anlama- ya çalışarak çizmeyi yeğleyenler; hakem rolüne soyunup çaktırma- dan saldıranlar; "yasa ve kararna- me" kavramları üstüne kerameti kendinden menkul hukuk bilgini ke- silenler... Bunlarşimdiden belli. Bunlar da- ha "asitya da baz damlatılmadan" renklerini belli edenler. Ama başlayan haftada keskinle- şecek tartışma sırasında nice de- mokrat, nice hukuka bağlı yurttaş da bu sınava girecek; kendisi bir turnusol kâğıdına dönüşmüş siya- sal yaşamda rengini dışa vuracak... Geride kalmış pek çok hafta gi- bi, bu hafta da ilginç ve "renkli" ge- çecek. Bizse, sık sık o tuhaf ve bilge öğ- retmeni anımsayacağız; onun hınzır kahkahasına eşlik eden "Çok şaşın- yorum şu kimyaya çocuklar" deyişi yıne kulaklanmızda çınlayacak... erime görünüyor. Halk bek- leyiş içerisinde. Bu arada, bir umudunu bağlayacak, halkı- mızdaha i> i \aşama koşulla- n istiyor. Bunu sağlayacak K- derlerin başuıda da Demirel geliyor. Yani Güniz Soka- ğı'nın bir forum şeklini, bir hacet kapısı şeklini abnası- nın altında da bu yatıyor" dedi. Demirel'in "uygunza- man ve konjonktürü bekle- diğmi" ifade eden Sezgin, "16Ma\Ts'tannu\ana20bin kişi ziyaret etti Sayın Denû- rel'i, bir o kadar da telefonla görüştüğü sö) lenivor. Bu de- mektir ki sonbaharda siya- set yeniden şekilknecek, ye- ni denge arayışlanna giriJe- cek" görüşünü savundu. De- mirel'in "yüzünün eskidiği ve yaşlandığı" eleştırılenni de yanıtlayan Sezgin, bunla- nn "duygusaleleştiriler" ol- duğunu belirterek şu görüş- lerı dıle getirdi: "Türkiye'de 30 yüdır De- mirel var, bu doğru.30 yd için- de deyaşlandı deniyor.Türki- ye gençleri de gördü. CHP'nin, DYP'nin,ANAP'ın basındagençleri gördü Türki- ye. Partilerini bir arpa boyu ileri götüremediklerini de gördü, hükümetteki tasarmf- lannı da gördü. Demirerin 7 yılhk cumhurbaşkanbğını tetıkh eden yok Hatta cum- hurbaşkanı ohnasını isteme- yenler bile Çankaya'daçokiyi performans gösterdi diyoriar. Siyaset halkla iktişim, diya- log istiyor. Siyasetsadecesiya- setk meşgul olunmasını isti- yor. Demirel 75 yaşında bunu yapabiliyorsa, gençkrden iyi yapıyorsa. sabah 6'dan gece yansuıa kadarçaltşıyorsa, bu- nun gençlik-yaşhhkla ne ilgisi var, anlayamıyorum. Duygu- sal bir değerlendirme ya da müzmin Demirel düşmanh- ğmdan kaynaklanryor." DTP'nin kapısınm Demi- rel'e açık olduğunu, ancak "bu şemsiyenin dar geieceğt- ni" belirten Sezgin, "Demi- rei, daha büyük bir şemsiye açar. Merkez sağı kapsaya- cak bir şemsiye açar. Olayla- n daha büyük açıdan irde- ler, geniş açıh tutar. Bunun için bir partiye ibtiyaç yok, kendi üslubu içinde bunu ya- pabilir. Bilge kişiliğiv le, siya- set filozofu olarak \ apabilir " dıye konuştu. Demirel ın nasıl bir oluşum içine gide- ceğini ancak kendisinin bi- lebileceğini ifade eden Sez- gin, "Ama bir de Türki- ye'nin önümüzdeki gflnler- deki konjonktürü belirier karannı. Çünkü takpler o zaman belirginleşir" görü- şünü dıle getirdi. DTP'nin bu oluşum içinde bir odak noktası olma özelliği taşıya- cağmı belirten Sezgin, bu nedenle de yeni bir yapılan- maya gıttiklerini aktardı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear