24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet İmtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenı Orhan Erinç 0 Genel Yayın Koordınatörü Hikmet Çetinkava • Yazıişlen Müdürü İbra- him Yılâız # Sorumlu Müdur Fik- ret İlkiz # Haber Merkezı Müdünr. HakanKara Istıhbarat Cengiz V ıldırım # Ekonomı ÖzJem Yüzak • Kultur Handan Şenköken • Spor Abdfilkadir Yücelman 9 Makaleler Sami Karaören • Düzeltme Abdullah Yazıcı • Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu 9 Bılgı-Belge Edibe Buğra • Yurt Haberlen Mehmet Faraç Yayın Kunılu llhan Selfiık (Başkan), Orhan Erinç. Hikmet Çetinkava. Şükran Soner. tbrahim Yıkhz, Orhan Bursalı, Mustafa Balbay, HakanKara. Ankara Temsılcısı Mustafa Balbay Atatüık Bulvan No. 125,Kat4,Bakanlıklar-AnkaraTel 4195020(7hat), Faks 4195027 • lzmır Temsılcısı Serdar Kızık, H Zıya Blv 1352S.23Tel 4411220. Faks 44191P#AdanaTansücısı Çetin Yiğenoğlu. Inönu Cd. 119 S No 1 Kaf.l, Tel. 363 12 11, Faks 363 12 15 Muessese Müdüni. Üstûn Akmen # Koordmatör Ahmet Korulsan # Muhasebe Bülent Yener • Idare Hüseyin Gürer • Satış FaziletKuza MEDYA C: • Yönetım Kunılu Başkanı - Genel Müdür Cülbin Erduran # Koordınator Reha Işıtman • Genel MudürYardımcısı SevdaÇotnn Tel 514 07 53 - 513958O-513«4«k61.Faks 5138463 Yayımlaian \e Basan: Venı Gün Haber Ajansı. Basın ve Yayıncılık A Ş Türtocagı Cad 39 41 Cagaloglu 34334 Istanbul PK 246 - SıAecı 34435 Istanbul Tel (0/212) 512 05 05 (20 hai) Faks (0 212)513 85 95 www.cumhuriyet.com.tr 2 AĞUSTOS 2000 Imsak:4.08 Güneş: 5.54 Ögle: 13.17 Ikindi: 17.10 Akşam: 20.27 Yatsı: 22.05 Sınıp kişilik hastalıgı • İSTANBUL (ANKA) - Tedirgin ve kanşık düşünceler içinde olanlann, sürekli duygu çelişkilen yaşayanların, binni severken bir anda nefret edenlerin, gayet soğukkanlı iken bir anda öfkelenenlerin borderline (sınır kişilik) hastalığına yakalanmış olabileceği bildiriliyor. Mayo Clinıc psikiyatrlanndan Dr. Lloyd A. Wells, hastalann sevgiye aşın derecede ihtiyaç duyduklanıu, yalnızlıktan aşın derecede korktuklannı vurgulayarak "Ama aşın dengesiz davranışlan ile diğer insanlan kendilerinden uzakJaştıran kişüerdir" dedi. Borderline hastalannda terk edilme korkusuna bağlı olarak gelişen ve sürekli tekrarlanan, önceden tahmin edilebilir krizler görülebileceği belirtildi. sorunu • Haber Merkeri - Kalıtım, yaş, güneşe maruz kalma, duygusal stres, sık kilo alıp verme, dıyet gibi faktörler sonucu ortaya çıkan cilt yaşlanmasının tedavisindeki son gelışme olan Biovital marka kozmesötik ürünler, eczanelerde satışa sunuldu. Embil Ilaç Sanayii'nin yan kuruluşu Emko Kozmetik tarafından ABD'den ithal edilen Biovital gece kremi 4 haftalık kullanım sonunda göz çevresındeki yaşlanmadan kaynaklanan cilt rengi değişikliklerinde belirgin iyileşmeler sağhyor. tuzraponı • ANKARA (ANKA)- UNICEF'in raporu, insan sağlığı için gerekli iyotlu tuzun bazı ülkelerde yeterince tüketildiği, bazılannda hiç tüketilmediğini ortaya koydu. Tuzun iyotlanması sayesinde dünya nüfusunun yûzde 70'inin iyot yetersizliğine karşı korunduğu vurgulanan raporda, 29 ülkede nüfusun yüzde 90'ından fazlasının yeterince iyotlanmış tuz kullandığı belirtildi. Raporda 36 ülkede nüfusun yansının iyotlanmış tuz sayesinde bazı hastalıklardan korunduğu kaydedildi. Raporda, Küba, Etiyopya, Sudan, Türkmenistan iyotlu tuz kullanan ve risk grubunda olmayan ülkeler arasında yer ahrken Türkiye'de ailelerin yüzde 18'i düşük düzeyde iyotlu tuz kullanıyor ve risk grubunda görülüyor. ç Plajı'nın Maliye BakanlığTnca ban tu- ristik işletmecüere ldralanması, tçmeler Beledi- yesi ile Muğla Defterdarüğı Milli Emlak Müdüriüğü'nü karşı karşıya getirdL Içmeler'de Kumluörencik yöresi olarak biünen plajın 4420 metrekaresi Marü La Perta Otel'e, 3360 metrekaresi ise Marû Otel tşletmeleri'ne ait Resort Otel"e 10 yıl sûre ile kiralandı. İşlemin. Marmaris Kaynıakamhğı'nca tçmeler Belediyesi'ne büdirilmesi sonrası karar yörede şaşkınlıkla karşüandL İçmeler Belednesi bir süre önce plajı Soner tşler, Yılmaz Buyuru- cu, Bülent Altay ve Musa Özer'e kiraya vermiş, bu kişiler plajın bakımı ve temizüği karşıhğında şezlong ve şem- siyeleri 500 bin Hradan satmaya başlamışb. İçmeler Belediyesi'nin Danıştay 'da açüğı davada da Malije Bakan- tağı, kamuya ahplajıözel kişikre kiraya vermekte haksız bûlunmuştu. (Fotoğraf: MEHMET EMÎN BERBER) GAP Idaresi'nin kadın araştırması, sosyal yaşama ışık tutuyor Kadmlar köle gibi kuDanıhyor DtYARBAKIR (Cum- huriyetBûrosu)-GAP 1da- resi'nın bölgede ıyaptığı bır araştırmada, kırsal alanda kadınlann evlen- me yaşı ortalama 17 ola- rak belirlendi. Kadınlann yüzde 52.4'ü akrabasıyla evlenırken aynı aşiretten evlenen kadınlann oranı- nuı da yüzde 44.7 olduğu ifade edildi. Bölgede eşı birden fazla evli olan ka- dınlann oranı ise yüzde 7.7 olarak saptandı. GAP kapsamındaki ıl- lerde yapılan kapsamlı bır araştırma, töre cinayetle- rinin nedenlerine de ışık tutuyor. Araştırma, kadın- lann vahşı yöntemlerle öl- dürüldüğü, köle gibi çalış- tınldığı ve alınıp satıldığı bir bölgenin sosyal yaşa- mını da gözler önüne se- riyor. Başbakanlık GAP Böl- ge Kalkınma Idaresi Baş- kanlığı için Türkıye Kal- kınma Vakfı Kırsal Kal- • Yapılan araştırmada kırsal alanda kadınlann evlenme yaşı ortalama 17 olarak belirlendi. Kadınlann yüzde 52.4'ü akrabasıyla evlenirken aynı aşiretten biriyle evlenen kadınlann oranının da yüzde 44.7 olduğu vurgulandı. kınma Koordinatörlü- ğü'nce yapılan araştırma- da, bölgedekı kadının sta- tüsünü bilimsel verilere dayandırarak yeniden ta- nunlamak ve GAP illerin- deki kadının durumunu iyileştirmek ve sağlık dü- zeyını yükseltmeye yöne- lik somut önenlenn geliş- tirilmesi amaçlandı.. Bölgedeki evlilik yaşı- nın ortalama 17 olduğuna dikkat çekilen araştırma sonuçlanna göre, kadınla- nn yüzde 36.9'u 15 yaşın altında, yüzde 55.3'ü 16- 20 yaş arasında, yüzde 6.6'sı 21-25 yaşlan ara- sında evleniyor. 25 yaş üs- tü evlenen kadınlann ora- nı ise sadece yüzde 1.2 olarak belirlendi. Bölgedekı bütün evli- lıklerde dmi nikâh kıyı- lırken resmi nikâhm her zaman yapılmadığı vur- gulanan araştumada, böl- gede evlendirilen kızlar için başlık alma gelene- ğinin halen sürdürüldüğü belirtildi. Görüşülen kadınlann yüzde 70"ı için ailelerin- ce başlık parası alındığı bildırilen araştırmada, baş- lık ahnmadan evlendiri- len yüzde 30'luk kesimin de "berder (değiştirme) usulüyle evlendirildiği be- lirlendi. Bölge kadınlan arasın- da aynı aşiretten biriyle evlenme oranı ise yüzde 44.7 olarak belirlendi. Ev- liliklerin büyük bölümüne ZabıtaTeskilaü"run44.kunıhış > l W ö n ü ı m l k u ü a m a l a n k a p ş ^ mmda TÜZAV Başkanı Şinasi Yalçın ve bir grup zabıta memuru Taksim Cumhuriyet Amü'na çelenk koyarak sa> gı duruşunda bulundu. Daha son- ra Şişli Belediyesi'nde yapılan "Zabıta Teşkilatı ve Sorunlajrr konulu pa- nelde zabıta memurlannın karşılaştığı sorunlar tartışddı. TÜZAV Başkanı Yalçın, toplantıda yaptığı konuşmada merkezi yönetimlerin de, yerel yöne- timlerin de zabıtalann çalışma koşullannı diizeltmek amacıyîa yılİardır hiçbir adım atmadıklann vurguladı. Şişli Belediye Başkanı Mustafa San- gül ise zabıta memurlannın yerel yönetimlerin yüz akı olduğunu söyledl aile büyüklerinin kararver- dığıne dikkat çekilen araş- nrma sonuçlanna göre, ka- dınlann yüzde 46'sının ev- liliğine de, aıle büyükleri karar vermiş ancak ken- disinin de flkri sorulmuş. Yüzde 40'mın evliliğine aile büyükleri karar verir- ken yüzde 12.4'ü kendi ıs- teğiyle evlenmiş.. Araştırmaya göre ka- dınlann yüzde 76.4'ü oku- ma yazma bilmiyor. Yüz- de 6.3 'lük bir bölümü okur yazar, yüzde 16.8'i ilko- kul mezunu, ılkokul üstü eğitim gören kadınlann oranı ise yalnızca yüzde 1 olarak ortaya çıkıyor. Kadınlann yüzde 4.4'ü biçki-dikiş kurslanna de- vam ederken halıcılık kur- su görenler binde 8. Kır- sal alandaki kadınlann yüzde 64'ünün 1 ya da birden fazla sağlık şikâye- ti bulunurken her 4 kadın- dan biri doğum kontrolü uyguluyor. Cüneydoğu Töreler iki can daha aldı YurtHaberkriServisi- Törelerin en acunasız şe- kilde uygulandığı Güney- dogu'da son bir haftada ıkı genç kız daha yaşamını yiürdi. Şanlıurfa'nın Siverek ilçesi Koruncak köyünde amcasmın oğlu Şûkrü Ka- rakuş ile 8 ay önce zorla evlendirilen löyaşındaki N.K., bunahma gjrdi. Genç kadın önceki gün eşine ait ruhsatsız tabancayı kar- mna dayayarak tetiği çek- ti ve olay yerinde öldü. Van'da 15 yaşındakı G.K kendisinden 30 yaş büyük 11 çocuk sahibi Yaşar Şirin'e satılınca av tüfegini kamına dayayarak intihar etti. Genç kız hastanede yaşamını yitirdi. İstanbullular belediyeden ucuz taşıma olanağı talep etti Tek araçh ıılaşım isteniyor Istanbul Haber Servisi - İstanbul- lular, kent içi ulaşımı tek araçla yap- mak istiyor. Yurttaşlar, kentte ulaşı- mın tekbirmerkezden kcordine edi- lerek dahaucuza ulaşım olanağı sağ- lanması gerektiğini belirttiler. Bazı ilçeler arasında ulaşımın tek araçla sağlanabıleceğını, ancak 2 araç kullanmak zorunda kaldıklan- nı beluten yurttaşlar, başta büyük- şehirbelediyesine bağlı İETT Genel Müdürlügü olmak üzere aktarmalı araç uygulamasıyla daha fazla kazanç elde etmeyi amaçladığını savundu- lar. İETT Genel Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada ise uzun olan hatlarda kaynak harcamasını düşür- mek amacıyîa bu uygulamanın ya- pıldığmı belirttiler. ÎETT'nin açık- lamasında "tt'l'l olarak,enuçnok- tadan aktarma bölgesi olarak tesph ettiğimiz yerlere ulaşım hizmetini hıza, konforlu ve güvenli olarak ver- meyi hedeflhoruz. Mevcutolan uzun hatlar Istanbul trafiği de gözönüne aluursaulaşjmimkânlannıazaltma- a, bizmetverimliliğini düşürmesi ve kaynakiann israfi açısudan kısaral- maktadır" denildi. Yurttaşlar, başta büyükşehir bele- diye başkanlığı olmak üzere ilçe be- lediyelerinden isteklerini şöyle sıra- ladılar: "Ücretlerimizin önemli bö- lümü nlaymfl gidiyor. Bü\ ükşehir beledryesi bizlere daha ucuz taşuıma olanağı sağlamah. Eskiden Flor- va'dan otobüse binen bir yokru Tak- sim'ekadargkiebiüyordu. Şimdibü- tün bunlar tarih oldu." SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN 'Geçmiş' Kültüre 'Nasıl' Eğilmek? Diğer 'tanıklar' gibi, Gürkan Emecan da: dili- mize musallat olan Ingılizce 'kirtenmesi'nden, çarpıcı örnekler vermiş; sonra, 'meselenin ruhu- nu', pek güzel özetliyor, demiş ki: "...yabancı dil bilmek gerçekten çok güzel şey, keşke ben de bir- kaç yabancı dili çok iyi derecede bilebilsem! Ama aslolan, yabancı dil düşmanlığı değıl; yabancı dil- de eğrtim ve onun devamı olarak, insanın öz- benliğinden kopması; 'onlar' gibi olması, 'biz- den' olmaması, kendine 'yabancılaşması'; 'on- lar* gibi düşünmesi ve 'zamanı gelince', 'onlar'ın dediklerini yapması..."! Sözü burada bağlayıp, Emecan'ın târizine ge- çeceğim; benzer uyan, eleştiri ya da yergiler za- man zaman başkalanndan da geliyor; besbelli so- runa yıllar önce nasıl yaklaştığımı; ve neden dola- yı 'Dil Devrimi'n\, 'özleştirmecilik'\eb\rtutmadnğ\- mı okumamışlar; o yüzden, önce 'târiz'i aktarayım, sonra da benim durumu nasıl değeriendirdiğimi! Anlaştık mı? Emecan'ın dediği şudur: "...yabancı dil konu- sundaki görüşlerinize tamamen katılmakla biriik- te, sanınm dil konusunda sizi biraz da eleştimıem gerekecek. Anadilimiz Türkçe ise, genel etkilen- meler dışında, 'öztürkçe' konuşmaya yazmaya dikkat etmeliyiz dıye düşûnüyonjm. Bu açıdan ba- kıldığında anadilimizdeki anglosakson kökenli yı- kıcı etkilenmelergibi, Arapça/Farsça kökenli etki- lenmeler de zararlıdır sanıyorum, ama siz bu ko- nuda, kanımca, tamamen yanlış davranıyorsunuz; ısraria konuşulan dili savunuyorsunuz; TDK'nun dil üzehndeki çalışmalannıyanlış buluyorsunuz; oy- sa anlattığımız etkilenmeler devam ederse, bin\aç yıl sonra bu günlük konuşma dili de 'konuşulan dil' olacaktır..." (17 Temmuz 2000) önce düzetteyim: benim savunduğum ve kullan- dığım 'konuşulan dil' değil, zaten olamaz da; çün- kü Türkçe'miz öyle engin bir cografya'da konuşu- luyor ki, Anadolu'da bile bilinmez kaç 'ağız'\ var- dır; işin içine öteki Türkçe halklannı katarsanız hangisinin 'konuşulan dil' olduğunun, kimse için- den çıkamaz. Benim savunduğum, bizim (yani Bab Türkleri'nin) Türkçesinin 'devamlılığı': bu 'devamtılık', 'ümmetten 'millet'e dönüşürken, ya da bilim (teknoloji) ve sanattaki gelişmeler yüzünden, bazı 'değişmelere' uğrayabilir, ama bunlar, Türkçe'nin toplumsal ve tarihsel 'bütün- lüğünü' bozmaz, bozamaz! Bozmamalıdır da! Çünkü bu tür 'kaydırmalar' Türkçe'nin -dolayısıyta Bat Türkleri'nin-, hem bin seneNk kendi geçmişteriyte, hem de aynı me- deniyet dairesi içindeki öteki Türkçelerie gö- bek bağını kopanr; onu başka, ve 'ecnebi' bir kültûrel bütünün rfâde vasıtası haline dönüş- türür. Gâzi, bu vahim gerçeği hemen farketmiş, 'özleştirmeciljği' bırakmıştır; ilginç olan, Millî Şef döneminde, 'C!teteştfmiec///öe'dönüşün,Yunan/La- tin kültürü kampanyasıyla birlikte uygulamaya ko- nulmasıdır ki; günümüzdeki Batı'lı 'kirlenme', bu kadar kolay ve htzlı oluyorsa; o 'resmî gö- rüşte kalmış 'aydın kesimi'nin, bunu hâlâ 'ile- ricilik' sanması yüzündendir. Şimdi isterseniz, şu 'devamlılık' ısranna geçebi- liriz. Terslik yok mu? > Yahya Kemal söylemiş: '...Türk'ün Islâmlaş- masında Fars ağırlığı, Arap ağıriığından fazladır'; gerekçesini yabana atamazsınız: 'Türk- ler, Müslümanlık tâbirlerinin bile, Arapçasını değil, Acemcesini kabul ettiler; 'Resûl' yerine 'Peygamber 1 , 'savm' yerine 'oruç', 'salât' yeri- ne 'namaz', 'vuzu' yerine 'abdest* vs..." Şaşmalı mı? Oğuzlar, Iran üzerinden Rûm'aak- mış, Selçuklu aşamasında elbette Acem; Os- manlı aşamasında ise, elbette Bizans ve Arap ağır- lığı duyulacak! Bilmem bundan mıdır, nedense oldum bittim ben Rumi'yi (Anadolu ve Rumeli Türk'ünü) Os- manlı; Azeri'yi (her iki Azerbaycan halkını) daha çok Selçuklu sayanm. Zamanla Osmanlı Bata'da Yunan/ Latin duvanna; Selçuklu (Azeri) ise Ku- zey'de Bizans/Rus kültür duvanna çarpmıştır ya, tepkılen farklı. Diyor ki: "...daha önce NesimFn/n hayatı ile il- gili bir eseryapmıştık; sonra da, '1001 Gece Ma- sallan'nr yazdı (Istanbul'da sahnelenmişti); son eseri, Nizâmî için yazdığı bale müziğidir." Bunla- n diyen Azerî koreograf Naila Nazirova (Nâile Nâ- zır); sözünü ettiği de, Azerî besteci Fikret Amirof (Fikret Âmir). Hayır, yanlış okumadınız Rkret Ami- rof, Nesimî ve Nizâmî üzerine müzik bestelemiş; hadı şımdı utanmayı bırakın da sorun kimin nesi, kimın fesiymiş, bu Nesimî ile Nizâmî? Nesimî (? - 1404) üntü Hurûfî mezhebinin ku- rucusu Fazlullah-ı HurûtTnin halifesi; II. Murat'ın devr-i saltanatında, rivâyet o ki, Anadolu'da Ha- cı Bayram VelTye kavuşmuştur, ölümü Berku- koğlu Nâsırüddin Ferec'in devr-i saltanatına te- sadüf ediyor. Nizâmryse, 'Gence'li' diye marûf (1150-1214) Doğu edebiyatında hamse (beş mes- nevî) türünün öncüsü, erbâbı; iki bin beyitlik diva- nını, anlata anlata bitlremiyonar; aynca 'Leylâ ile Mecnûn', 'Hüsrev ile Şirin' gibi halk efsaneleri- ni, 'mesnev? olarak, ilk o kaleme almış; dahası Ali Şir Nevâî, Fuzûlî, Nâbî ve Şeyh Galip üzerinde yaman etkisi var. '1001 Gece Masallan'nda, Sinbad, Morcihan vb'ni, zemin ve zamana uygun bır müzık ruhuyla canlandıran Fikret Amirof; Azerbaycan/Selçuk- lu ümmet kürtürünün ululannı, heyecan ve ye- tenekle, çağdaş Azeri kültürüne kazandınyor. Hem de nerede, resmî ideolojinin athee (tan- nsız) olduğu bir sovyet ülkesinde; şundan ki, ileri kürtür sentezlerinin, geçmiş tabanın yeni- den değerlendirilerek üretileceğini anlamış. von Papen'in $lfresi. daha o zaman... Bizimadımızlâik, Müslümanlıkdendimiman- galda kül bırakmayız; oysa opera ve bale sa- natımızda Adnan Saygun, U M Cemal, Hasan Ferit gibi Osmanlı'dan müdevver emektarlan say- mazsak (iyi kötü sentez denemeleri olmuştur) 'at- lım'a kalkışan 'ikinci kuşak' eserierine kahra- man olarak bula bula Van Gogh'u, Gılgames'i, Midas'ı bulmuştun hele balemiz, büsbütün za- vallı; ulusal tavıriı eserieri, sahnemize, yaban- cı (galiba Azerî) koreograflar kazandınyor. Ta- rihe kim daha doğru eğiliyor? Selçuklu'nun 'kuzey'de kalan torunlan mı; yoksa Osman- lı'nın 'laik ve demokrat' torunlan mı? Cevap sizin. Nazi ordulannın Kafkasya'da cirit attığı günler- de, Ankara'da Saracoğlu çevresi Rusya Türkle- rini kendilerinden sayar, Almanlarla bazı tasanlar geliştirirmiş, birieşmek vs. Von Papen, Berlin'e 5.8.1941 tarihli 'gizli' şifresinde şu okudukçatüy- lerimi ürperten satırlan yazmıştır: "...(Ankara'n/nJ planlan, Doğu Türkleri'nin arzu- lanna uymamaktadır: onlann kanısınca, Türki- ye'de yaşayan Türkter, gerçek Türk folkunu kesin- likle kaybetmişlerdir. (...) Bakû'da bunlara, Türk- çe konuşan îevantenler1 gözüyle bakılmakta- dır ki, kendileriyle ne kadar az ilişkiye girilirse, o kadar iyidir..." http^/www.prizrna.r>eLtr/AILHAN http^Avww.bikjiyayınevi.com.tn/ailhan Faks: 0-212/26019 88 En kısa yoldan, ev sahibi olun! Vade 10 Yıl 15 Yıl 20 Yıl 1 Milyar 32.280.978 29.047.920 26.302.388 5 Milyar 161.404.890 145.239.600 131.511.940 10 Milyar 322.809.780 290.479.200 263.023.880 20 Milyar 645.619.560 580.958.400 526.047.760 Sabit faizli tek konut kredisi Yakında "ortağı" olacağınız banka sözünü tutuyor! 2000 yılında 10.000 kişiyi ev sahibi konut kredisi VakıfBank'ta. Hemen en yapacağını açıklayan VakıfBank, 6.296 yakın VakıfBank şubesine uğrayın, kişiyi ev sahibi yaptı. Şimdi sıra 3.704 konut kredisi işlemlerini tamamlayın, kişide.Türk Iirası ödemeli, en uzun vadeli kredinizi 20 yılda kira öder gibi ödeyin. VakıfBonk
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear