24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
1AĞUSTOS2000SALJ CUMHURİYET SAYFA* HABERLER Meral: Mahafle \nH vııfesı yapıldı • ANKARA {Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Bülent Ecevit dün Türk-lş Başkam Bayram Meral ve bazı yönetim kurulu üyelerini Başbakanlık Merkez Bması'da kabul etti. Türk- Iş Başkam Meral görüşmede Ecevit'e, kamu kesımınde işin nitelığı gereğı tüm yıl çalışması gerekirken kadro ve ödenek yetersizliği gerekçesiyle "•muvakkat, geçici ve mevsimlik" statüde istıhdam edilen ve süreleri dolmak üzere olan işçilerin 12 ay çahşmalannın sağlanması ve kadroya geçirilmesi istemini iletti. Meral, DlSK Genel Kurulu'nda "mahalle vıdı vıdılan yapıldığını" savundu. (Jpetim dupma noktasmda • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk Mühendis ve Mımar Odalan Birliği (TMMOB), ekonomik sorunlar nederuyle kamuda işlenn durma noktasuıa geldiğini savundu. Kamu hızmetlerinin gereklerine uygun ıstihdam politikası uygulanmadığuu kaydeden TMMOB yönetimi, ekonomik paketlere "Bu politikasız^k, rant ekonomisi ve emeğin karşılığım ödemekten sürekli kaçan , v düşük ücret politikalan ile birleşince kamuda çalışan mühendis ve mimarlar, mesleki kımlıklerinden hızla uzaklaşmış ve yoksulluk sınınnda yaşamaya mahkûm edilmişlerdir" diye tepki gösterdi. PKK'den kaçışfar •I ANKARA (AA)- Güvenlık güçlerine teslim olan "Ali" kod adlı Mehmet G, terör örgütü PKK'de "aynşım" adı altında ınfazlann sürdüğünü belirtti ve "Teslim olduğum için mutluyum, çünkü hâlâ yaşıyorum" dedi. Iran- Irak sımnndaki Kandil Dağı'mn Iran bölümündeki bölgesinde Akademi olarak adlandınlan parti merkez okulunun yer aldığını belirten Mehmet G, "Burada siyasi ve askeri eğitim verüiyor. Iran'dan yapılan yardımlann başında tıbbi malzemeler yer ahyor" dedi. tran'ın PKK konusunda Türkiye'yi kandırdığını söyleyen Mehmet G, Iran ordusunun göz boyama maksadryla PKK kamplanna yönelik zaman zaman operasyon yaptığmı, ancak operasyonlardan önce koordinatlann verildiğini ifade etti. 99kaçak yakalandı • EDtRNE(AA)- Edirne'de, son iki günde yasadışı yollardan sının geçerek Yunanistan'a gitnıek isteyen 99 yabancı uyruklu yakalandı. Jandarma ve hudut devriyesi tarafından yapılan kontrollerde, Edirne'nin Budakdoğanca Köyü, Ipsala ve Meriç ilçelerinde, Iran, Irak, Afganistan, Filistin, Surije ve Tunus uyruklu 99 kiji ele geçirildı. Yakaanan kişiler sınır dışı edilmek ıçin Edirne Emnıyet Müdürlüğü Yabaıcüar Şubesi'ne gönctrildı. Yargıtay'a şikâyet edilen parti yönetimi kongreyi erteleme arayışında MHP'de kongre sancısıSERTAÇEŞ ANKARA-MHP Genel Merkezi, ü ve ilçe kongrelerinin kaniı geıginlıklerle so- nuçlanmasına karşı kasım ayında yapıl- ması gereken büyük kongreyi erteleme arayışına girdi. Eski MHP Sincan tlçe Başkam Mus- tafa Boşdunnaz, "üye güncelleştirme" adı altında istenmeyen üyelenn saf dışı bırakıldığı gerekçesiyle Yargıtay Cum- huriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu. MHP'li muhaliflerden eskı Çorum Milletvekili Muhaırem Şemsek, il ve il- çe kongreleri sûrecinde yapılanlann ana- yasa, yasalar ve parti içtüzüğü ile bağdaş- madığını belirterek "MHPTfler ve ülkü- cûJer partiden kanunsuz bir şekilde tas- fîye edüiyor. MHP'ye seçimleri kazandı- ran kadrolar saf dışı bırakıtayor. Bu şekü- • MHP'nin kasım ayındaki kongresi gerginliklere gebe. Eski Sincan ilçe Başkanı Şemsek, genel merkezi Yargıtay'a şikâyet etti. Kongrelerde yapılanlann yasadışı olduğunu savunan Şemsek partiden ülkücüler tasfiye edildiğini söyledi. de devam ederse büyük kongrede isten- meyen olaylar olabilir" dedi. MHP'de üye güncelleştirmesi ve ar- duıdan gelen il ve ilçe kongreleri nede- niyle gerginlik sürerken tabanın genel merkeze karşı tepkisi büyüyor. Birçok kongresi olayb geçen MHP'nin bazı üye- leri usulsüzlük yapıldığı ve yasadışı olay- lar yaşandığı gerekçesiyle suç duyuru- sunda buJunmaya başladı. Eski MHP Sincan ilçe Başkanı Mustafa Boşdur- maz, kongre sürecinde üye güncelleştir- mesi ve sonrasında yaşanan olaylar ne- deniyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılı- ğı'na başvurdu. Siyasi partilerde üyelik- lerin düşmesi yoUanrun belli olduğunu kaydeden Boşdurmaz, kongrelerde Yar- gıtay'daki listelerin esas aiınması gerek- tiğini vurguladı. Boşdurmaz. dılekçesın- de "MHP'deki bu cinayete Yargıtay Baş- savcıhğunızm derhal müdahak ederek, kanunsuzJuğu önleyerek, MHP üyesi yüz binkrce vatandaşunızın ve şahsen benim çiğnenen si>asL hııkuki. anayasal hakla- nmın yok sayılması ve çiğnennıesini ön- lemesi şartür" görüşünü kaydetti. Boş- durmaz, bazı üyeler yok sayılarak yapı- lan kongrelerin yenilerunesi isteminde de bulundu. Üye yenilerunesi için yapılan işlemle- rin yasadışı uygulamalarla dolu olduğu- nu savunan Boşdurmaz, daha önce 2 bin üyenın katıümıyla yapılan kongrelerin genel merkezce uygun görülen 350-400 kişinin katılımıyla gerçekleştınldiğini kaydetti. Boşdurmaz, şugörüşleri savun- du: "Başsavcılığımız derhal bir inceleme ve soruşturma başlatarak Adana, Bah- kesir, IstanbuL Gaziantcp, Zonguldak, Ankara, Trabzon, Aryon, Çorum, Ordu, Giresunillerininilçelerindeyapılankong- reJerinin ddege hstelerini isteterek bu lis- telerde ismi bulunanlann başsavcdık ka- yıtlan ile karşılaştırma yapması. kanun- suziuğun tespiti bakunından kâfidin" MHP'li muhaliflerden Muharrem Şemsek de partiden "MHP'lilerile ülkû- cülerintasfiyeedildiğini" savundu. Kong- relerin yasalara aylon bir şekilde gerçek- leştirildiğini dile getirdi. DÎSK'in yeni başkanı Süleyman Çelebi: Emekçi kesime saldmlan durdururuz 4 Eıııeğhı küresel ağuu kuraçağız'lstanbul Haber Servisi - DlSK Genel Başkanlı- ğı 'na seçılen Sûleyman Çe- lebi, DlSK'i 2000 yılının kendine özgü sorunlannı çözebilecek yeteneğe ka- vuşturacaklannı söyledi. DlSK'e bağh sendikalann genel başkanlan DlSK'in 11. Genel Kurul'dan güç- lenerek çıktığını ifade ederken, eski genel baş- kanlardan DSP lstanbul Milletvekili Rıdvan Bu- dak, Çelebi'nin kongrede- ki dinamizmi örgütlülüğe dönüştürecek yetenek ve bilgi birikimine sahip ol- duğunu söyledi: DlSK'in 6. Genel Baş- kam Süleyman Çelebi, ye- ni döneme ılişkın Cumhu- riyet'e yaptığı değerlendir- mede, emekçi kesime yö- nelik saldınlann ve artan haksızhklann toplumsal banşı tehdit noktasına gel- memesi için herkesin gö- revini yapması gerektiğini söyledi. Çelebi, DlSK'in bu so- runJara çözüm arayışının yanı sı- ra toplumun demokratikleşme is- temlerinin de takipçisrolacağını, bunun ıçin gereken yer ve zaman- da demokratik tepkisini, karşı du- nışunu sergüemekten kaçınma- • Özellikle barajlarla ilgili uygulamalara karşı gereken mücadelenin eksiksiz verileceğini belirten DlSK Genel Başkanı Çelebi, Genel Kurul kararlarının harflyen uygulanacağını kaydetti. Olayb geçen kongre sonrası eski ve yeni başkanlar birlikte olduklarına dair görüntüler sergiledL yacağmı ifade etti. Özellikle ba- Genel KuruFun bu yapısıyla rajlarla ilgili uygulamalara karşı Ekonomik ve Sosyal Konsey'de gereken mücadelenin eksiksiz (ESK) yer almama karan aldığı- nı ifade eden Çelebi. ESK'nın Batı'dakı ömeklerinde olduğu gı- bi önemli sivıl toplum örgütlen- verileceğinı belirten Çelebi, Ge- nel Kurul kararlarmın harfiyen uygulanacağmı kaydetti. ' ni kapsaması gerektiğini belirtti. Çelebi, "DİSKherzaman sos- yal diyalogdan yana oünuştur. Ancak kurumsal diyaloglann da- raltılmış yapılara hapsedilmesi- ne karşıyız" dedi. İ ş y e r i n i t e r k e t m e m e e y l e m i 1 7 . g ü n ü n ü d o l d u r d u Dalaman'da işçilerin dayanışması sürüyor ÖZCANÖZGÜR DALAMAN - MOPAK'a40 miryon dola- ra satümak ıstenen SEKA Dalaman Tesisle- ri'nde selûloz işçiîerinin başlaröğı işyerini terk etmeme eylemi, 17. gününü doldurdu. Dalamanlılar, ihaleyi iptal ettirmek için dün Ankara 'ya hareket ederken bir açıklama ya- pan Selüloz-îş Şube Başkanı Mehmet Ma- denci, "Umanm Ankara'dan olumlu döne- ra. Aksi takdirde radikaleyfemiere girişece- ga"dedi. Ankara'da yapılan enerji toplan- usında işletme hakla devredilecek santrallar- la ilgili işiemlenn yıl sonuna kadar tamam- lanması kararlaştınlınca yeniden santral gi- nşlennde bankat hazırhğına başlayan ener- ji işçüeri ile 17 gündür eylemde olan selü- loz işçüeri el ele verdi. Işyerlerini eş ve ço- cuklanyla terk etmeyen 624 kâğıt işçisi, ön- ceki gün Tes-Iş Sendıkası öncülüğünde ger- çekleştirilen "dajanışma çıkarması'' ile mo- ral tazeledi. Tes- Iş Sendıkası Genel Merkez yöneticileri ile Türk- Iş Bölge Temsilciliğı, Beledive- Iş, Sağlık- Iş, Petrol- Iş, Tarun-îş, Harb- U, Yol- Iş, TÜMTİS ve Kristal- Iş sen- dikalannın Izmir şube yöneticileri ile Ege'den çok sayıda sendika temsilcisinin ön- ceki güngeldiği Dalaman'da, günlerdir fab- rika içinde yapılan "akşam yürnvnşü" ilk kez fabrika dışına taşü. Yürüyuşe selüloz iş- çileri ile birlikte sendikacılar ve Dalaman- lılar katıldı. Tes- Iş Sendıkası Yalağan Şubesi Başka- nı Erol Soğano, bütün KİT'lerde özelleştir- meye karşı tek yürek, tek barikat olunması gerektiği belirtti. Tes- Iş Sendikası Genel Sekreteri HayrettinErdoğan, direnişiniş gü- vencesi, işsizlik sıgortası, hak grevi, örgüt- lenme önündekı engellenn kaldınlması, ILO şartlarının uygulanması mücadelesine dö- nüşmesi gerektiğini belirtti. Türk-lş Bölge Temsilcisi Mustafa Kundakçı da, KlT'len sermayeye peşkeş çekenlerin 'siyaû suç' iş- lediklenni ve bu suçun cezasının sandıkta verileceğini belirtti. DtSK'inkuruluşilkele- rinin bugünün de hedefi olduğunu anlatan Çelebi şöyle konuştu: -Ancak DlSK'i geçmiş- teki amlanyla yaşatmak yerine 2000 yıhnı yakala- yan, 2000 yıhnın kendine özgü sorunİannı çözebilen yeteneğekavıışturmamız gerekir. Örneğin, küresel- leşmeye karşı 'Emeğin kü- rcsel ağınf kurmayaçab- şacağız. DİSK'i toplumla buluşturan bir noktaya ta- şımak istiyoruz." CHP Parti Meclisi üye- liğinden dün ıstifa eden Çelebi, DlSK ve Tekstil Işçileri Sendikası Genel Başkam olduğunu anım- satarak bu zor süreçte CHP Parti Meclisi'ndekı görevini aksatabileceği kaygısıyla ıstifa ettığmi, CHP üyeliğinin ıse süre- ceğiru kaydetti. - DİSKgüçtendi^ DlSK'e bağh sendika- lann genel başkanlan da DlSK'in 11. Genel Ku- rul 'dan güçlenerek çıktığı- nı belirttiler. Başkanlann görüşlen özetle şöyle: Kâmil Kinlar (Birleşik Metal- Iş Genel Başkam): Sendika olarak bütün yü- kümlüklerimizi yerine ge- tirdik. Yönetimin büyük bir mutabakatla seçildiği or- tada. Kısa sürede Genel Kurul'da kısmen söyle- nenler doğrultusunda bir program oluşturacaklannı ve bunu yaşama geçire- ceklerine inanıyoruz Morat Tokmak (Genel sekreter): Genel Kurul'da delegeler hem DlSK'i ta- rif etti hem de yapılması gerekenleri. Yönetim sonuçlan da bu istemler doğrultusun- da belirlendi. Bu sonuç DlSK'i önümüzdeki dö- nem sorunlar labirentin- den çıkaracaktır. üraIRMIKIAYDIN ENGtN aengin@doruk.nettr. Çankaya'nın yeni konuğu Ahmet Necdet Sezer sessiz sedasız, gösterişsiz ve göste- risiz bir "çağdaş devletadamı" portresi çizmeye başladı. Deviet başkanlığı koltuğuna oturduğu günlerde kimileri ha- fif alaycı dudak büküp "Çanka- ya öğütür" demişler ve ekle- mişlerdi, "Hele o koltuğa otur- sun, kendisine brifingler veril- meye başlasın, o zaman görû- rûz onun hukuk adamlığını..." Brifingler verildi. Çanka- ya'nın yeni sakini, sakin sakin işbaşı yaptı ve yoğurdu kendi bildiği gibi yemeye başladı. Çankaya'da nasıl yoğurt ye- neceğinin yerieşik kurallan var. Ceberrut, güçlü ve kutsal dev- let aeleneğinin mirası kurallan Omeğin, cumhurbaşkanlan yola çıkınca durmaz; yollar ke- silir; devletin uyruklan (yurttaş- lan degil uyruklan) kenara çe- kilir, olmazsa itilir ve devletin başı geçer gider. Sezer, "yurttaştann devle- f/"nin, yani çağdaş devletin başkanı gibi davranıyor. Kırmı- zı ışıkta duruyor ve bu kimileri- ni çileden çıkanyor. Cumhurbaşkanlan ciddi devletadamlandır. Yazsıcakla- nnda, konutunun bahçesinde bile koyu renk takım elbise ve Çankaya'nın Kırmızı Işıklan kravattan oluşan "üniformala- n" ile dolaşırlar. Sezer, Huber Köşkü'nün bahçesinde ayağında şortu, sırtında tişörtü ile turluyor. Cumhurbaşkanlan hastane- ye gitmez, hastaneler cumhur- başkanlanna gelir. Oysa Sezer, bir "devletmas- lahatı" için degil, sağlık nede- niyle, yani kişisel bir nedenle grttiğinin bilincinde, hastanede kuyruğa giriyor, hekimin karşı- sına da sırası gelince çıkıyor Cumhurbaşkanı yurtiçi ve hele yurtdışı gezilerine başba- kandan bakanlara, Genelkur- may başkanından valilere, be- lediye başkanlarına, emniyet müdürierine kadar uzanan çok (ama pek çok) kalabalık bir "devlet bûyükleri" ordusu ve tören krtalan ve bando mızıka eşliğinde uğurianır. Dönüşün- de de aynı törensellik titizlikle yinelenir. Sezer, "Bir manga asker uğurtasın yeter" dedi ve dedi- ğini uygulattı. Cumhurbaşkanlan dışanya ya da "dışansı" cumhurbaş- kanlanna, "r»a/yefyave/7"kur- may albayın penceresinden açılırlar. "Huzura" kabul edilen- leri maiyet yaveri "takdim'eö- er. Sezer bu "huzura kabul" ri- tüellerinden, yurttaşla arasın- da örülen pencerelerden hoş- lanmıyor. Bu törensellikleri ( = ritüelleri) bir yana bırakıyor, bı- raktınyor. Bunlar, kimilerini çileden çı- kanyor; inceden eleştirilere ebelik ediyor. Cumhurbaşkanının yüce Türkdevletini temsil ettiğinin al- tı çiziliyor. Devletin "şaşaa ve naşmeti'mn ele güne karşı bu torenlerle somutlandığı vurgu- lanryor. 16. (15'ini batırdığımız için şimdi 16.) Türk devletinin başının öyle kendi bildiğince davranamayacağı anımsatılıyor. Bunlann bir kesimi, Özal dö- neminde doruğa çıkan görgü- süz gösteriş düşkünlüğünün yavaş yavaş tasfiye edilmesin- den tedirgin. Çankaya Köş- kü'nün, yurttaşlar devletinin simgesine dönüşmesinden hoşlanmıyorlar. Son günlerin moda tartışmasındaki "öteki Türkiye"ye uzak durmamaya özen gösteren bir köşk canla- nnı sıkıyor. Bir kesimi ise baskıcı, ceber- rut, ezici, kutsal devletin yara almasından ürküyor. Ürkütücü uzaklığını ve mutlak buyurgan- lığını yitiren bir devletten ürkü- yorlar. Sezer'in, en azından şimdilik, küçük simgesel an- lamlardan öte bir ağırlığı olma- yan çıkışlanna "yololur, devle- tin kutsallığı zedelenir" endişe- sıyle karşı çıkıyorlar. Hepsi için "çağdaş devlet", tehlikeli ve geleneklerimize ay- kın. Cumhurbaşkanı Sezer'in bu davranışlannın hedefi ne? Ken- di alçakgönüllü yaşam ilke ve kurallarını Çankaya'ya taşı- maktan mı ibaret, yoksa Çan- kaya tepesinde çağdaş devle- te yönelen kimi ışıklar mı yakı- yor? Bu sorular henüz erken. Üstelik bugünün tartışması- nı bu düzleme çekmek de bel- li belirsiz bir hedef saptırması. Kırmızı ışıkta duran bir cum- hurbaşkanından hoşlanabilir ya da "devletin görkemini" ze- deledığı için karşı çıkabilirsiniz. Ama kırmızı ışıkta duran Çankaya, şimdi başka alanlar- da ilk kez kırmızı ışık yakmaya başladı. Milli Güvenlik Kurulu'nun ge- çen hafta Istanbul'da yapılan son toplantısında 312. madde- nin antidemokratik özü yüzün- den kaldınlması önerisine kuru- lun asker üyeleri açıkça, hükü- met kanadı ise dolaylı karşı çı- karlarken Çankaya'dakı hukuk bilgini, 312'nin değışmesı gere- ğini açıkça savundu. Aynı toplantıda memur ata- malannı hükümetlerin iki duda- ğı arasına sıkıştıran Kanun Hükmündeki Kararname (KHK) tartışılırken askerler ve hükü- met "Mutlaka gerekli" dediler. Çankaya'dakı hukuk bilgini, "Bu kararname anayasaya ay- kın. Zaten Anayasa Mahkeme- si'nden de döner" deyiverdi. Siz bugüne dek MGK'deki genel eğilimeters düşmeyi gö- ze alan; antidemokratik, hele hele hukuka aykın yönelimlere karşı çıkan bir Çankaya anım- sıyor musunuz? Eşyayı adıyla çağıralım: Çan- kaya'ya yıllar sonra ilk kez bir hukukçu çıktı ve ilk kez Çanka- ya ile Devlet arasında uyuş- mazlık çıktı. Trafığin kımnızı ışıklan ile oya- lanmaktansa, Çankaya'dan yakılan kırmızı ışıklara gözümü- zü diksek daha iyi olacak. POLTIİKA GÜNLÜĞÜ * HtKMET ÇETtNKAYA ) ••Çığlık, Korku, Acı. Çığlık çığlığaydı kadınlar... ;•. Genç kızlar yerlerde sürükleniyordu... Coplarinip kalkıyordu... Otoyol sanki bir savaş alanıydı!.. .» Uykuda titrer gibıydik. Kararsız ve şaşkındık... * Toplum olarak cinnet geçiriyordukJ.. Insan olmaktan çok yorulmuştuk... t> Üstelik kirli gözyaşları akıtıyorduk... ... Zamanın geciken saatlerinde biraz düş yorgu- nuyduk. Neyi nerede yapacağımızı öğrenememiş- tik... Coplarinip kalkıyordu!.. " İstanbul-Ankara seferi Adapazan'nda kana ~ bulanmıştı... Gencecik bedenlerin kurşun bir güneş altında - çürütülmesıne alışmış toplum, böyle acılar kar- şısında yine tepkısizdi!.. A Deniz ilkbahariannın sürgün verdiği mevsimler ^ geride kalmış, aşkı yangına verip çocukların ba- ^ nşını öldüren 'sandalcının türküsü' sanki Pablo > Neruda'nın Şili'sinden buralara demir atmıştı... , Ne Kara Asya ormanlannın karanlığı ne gökyü- zünün siyaha boyanan yüzü bizi bugüne dek gü- - neşin doğduğu vadilere götürmedi ve götürmeye- •, cek!.. Umudun ve umutsuzluğun suluboya resimlerin- de kalan görüntüsü ağaçlann yapraklan üzerinde ; bildik yağmuru alıp götürürken televizyon ekran- lanna yansryan acımasızlık derin bir yara olarak yü- > reklerimizde kalacak!.. Bir gün analar, babalar, çocuklar, kardeşler te-\ rör suçunun, adam öldürmenin, silahlı çatışmaya girmenin 'devrimci tutsaklık' olmadığının bilinci- ' ne varacak, eli coplu adamlar da gelecekte o acı- '. masızlığın faturasını ödeyecek!.. Yine bir gün ülkeyi yönetenler, duvariara yazı _ yazan çocuklan 'çete kurmak' suçundan yargı- " lamayacak, onların geleceklenni karartmayacak!.. ! Umut paramparça olmayacak gelecekte! Aç- ', ması zor bir tomurcuk gül yaşamın içinde kuru- ; mayacak!.. ••• " Bir tuhaf iç çekiş, haykınş neyin habercisidir? " Denizin üzerinde bir ışık görmeliyiz, bir kjpırtı... ' Biraz umuda koşmalıyız!.. Zamanın sapağında savaş tannlan acımasızlığın' • kan gölünde hesaplar yaparken çocuklar yaz "" bahçelerinden topladığı çıçeklerle avunmalı... Annelerin gözlerinin içi gülmeli!.. 3 Babalar mutlu olmalı!.. •' '* İstanbul-Ankara seferi... - • •? Adapazarı' nda çatışma!.. Yrtik bir seferi izieyen ben, o masalımsı düşle- • ri neden yakalayamıyorum... Zavallı yüreğim bir bilinmeyen dehşetin içinde - hızlı çarpıyor?.. Işkenceden geçmiş, sorgulanmış. demir par- - maklıklar arkasına atılmış çocuklanmız bağlaşık bir çığlık gibi düşlerin pıhtısında karşıma dikilt--i yor... Ay kaçıyor, yıldızlar kovalıyor!.. n Bizler hüznü ve sevdayı en uysal öğütlerte bü-,; yüttük!.. 1 Mavi bir bulutun altından çıkan güneşi hiç gör--; medik!.. .; Kuru bir yerin karanlığında ve aydınlığında o ölü- • mün yüzünü gördük ve alıştık!.. ,] Düşlerin o ağırlaşmış dünyasında toplum ola- r, rak bırtikte çektık o havayı içimize. Sessızliğin bir.y yanında gülümsemeyi unuttuk... .^ Hiç gülümsemeyen politikacılar, devlet adamla- n gördük!.. '. Gençlik yıllarımız böyle yitip grtti!.. \ Rüzgânn çıplak estiği an, karanlığı içimize dol- durduğu an yeryüzünün en güzel adalannı, mavi sulannı hiç sevmedik!.. \ Korku doldu içimize, acı doldu!.. Kanımızı saracak sevinç hiçbir zaman tutku o l - \ madı... ••• ;: Alevlerin alacakaranlığında yrtik yıllann sevda-'' lannıtopluyoruzartık... • '^ İyi kötü ne varsa saklıyoruz!.. l ? Şafağın ışını ağızlardan çıkan bir soluk değil ar- * tık. Değil, Cesare Pavese'nin güney denizlerinde «j bizisaranfırtına... -^ Sessizce yürüyoruz gece yamacında tepelerin'"' hüznünü yakalayarak!.. Çocuklar, analar ve babaiar!.. Solumak ve yaşamak neden toplumun gücü değil? Urperen şehir, toprağın kokusu yaşamdıri.. J Incecik genç gövdeler güneşte bir leke gibi!.. • Televizyon ekranlanna yansryan acımasızlık!.. İstanbul-Ankara seferi... .. Adapazan'ndan duyulan çığlıklar!.. F tipi ceza- ^ evleri!.. İşsizlik, açlık!.. Nerede duru su, nerede bahann ilk çiçeği? ^ Yaşam acımasız, yaşam çocukJanmızı alıp gö-', türüyor!.. ' hikmet.cetinkaya(a cumhuriyetcom.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 'h < r Cumhuriyet ^ ^krtapkJİübu h ÇflĞIMIN TANIĞI ÜÇ Y/UM 2. BASI KUBİUY 0UYI VE TARİKAT SANCIU YILLAR SOKAKLAR 4. BASI POSTUNDA KURT ZAMBAK SANA DA BÜLAJTI KAN 2 BASI DİN BARONVNUN KAZLARI 2 8ASI AJIK KAOINLAR SOKAĞI 2 BASI JERİAT PAZARI SEVDANIN ADRESİ BELLİ DEĞİL TVRKİYE'NİN SEYTAN ÜÇGENİ ZLERİN POYRAZ Cumhunyet Kıtap Kulubu Çağ Pazariama A.Ş. Turkocağı Cad. No 39/41 (34334)Cağaloğlu-lstanbul Te) 514 01 96
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear