13 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
27 MAZİRAN 2000 SALJ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Çett'e fetfs istemi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ülkücü militan Oral Çelık ıle arkadaşı Nebi Doğan'ın yabancı uyruklu bır kadını zorla kaçırdıklan ıddiasıyla yargılandıklan Ankara 7. AgırCeza Mahkemesi'nde dün savcı esas hakkındaki görüşünü bildirdi. Çelik ile Doğan'ın katılmadığı oturumda dunışma savcısı Hasan Dursun, Çelik hakkında "zorla ırza geçmeye teşebbüs suçundan" dava açüdığını ancak bu suçla ilgilı kanıt bulunmadığını belirtti. Dursun, sanıklann TCY'nin "zorla kadın kaçuma ve ahkoyma" hükmünü düzenleyen maddelen uyannca 3 yıldan 10 yıla kadar ağır hapisle cezalandınlmalannı istedi. Dunışma sanıklann savunması ıçin ertelendı. 'ftcalan yakatonmanuş' • ANKARA (AA)- Ankara 2 No'lu DGM tarafından hakkında verilen ölüm cezası Yargıtay'ca onanan PKK lideri Abdullah Öcalan, eşi Kesire öcalan ile örgütün sözde üst düzey sonımlulan Cemil Bayık ve Murat Karayılan'ın da aralannda bulundugu 101 sanığın, "12 Eylül 1980'den önce Şanlıurfa ve çevresinde ışledikleri suçlarla ilgıli olarak" haklannda açılan davada idam ıstemıyle yargılanmalanna dün devam edildi. Öcalan'ın, dava dosyasında halen yakalanmamış olarak gözüktüğü anlaşıldı. Mahkeme Başkanı Hikmet Uyar, dosyadakı diğer eksikliklenn de giderilmesine karar vererek duruşmayı erteledi. Alevf-Bektaşi belgeseN • ANKARA (Cumhuriyet Bûrosn) - Gazi Üniversıtesi Tûrk Kültürü ve Hacıbektaş Veli Araştınna Merkezı'nce hazırlanan "Kazakistan'dan Macaristan'a Erenlenn îzinden" adlı belgesel film, bugün Başbakanlık Konutu'nda tanıtılacak. Alevi-Bektaşi kültür birikimini yansıtan belgeselin çekimleri 13 ûlkede gerçekleştirildi. Çalışmalan Başbakanlık Tanıtma Fonu'ndan tahsis edilen 500 bın dolarlık bütçe ile TRT eşgûdümünde yürütülen belgesel için 90 bin kilometre yol katedildi. ESK bugün toplanıyor • ANKARA (Cumhuriyet Bârosu) - Ekonomik Sosyal Konsey, Başbakan Bülent Ecevit başkanlığında, işçi konfederasyonu, işveren konfederasyonu ve oda temsilcilerinin kaülımıyla bugün toplanıyor Hükümetin beliriediği ve ekonomik politikalannı da içeren gündemle yapılacak toplantıya, konseyin yapısını 'antıdemokratik' bulan DtSK, temsilci göndermeyecek. Yrimaz,ABD yolcusu " • ANKARA (Cmnhıırlyer Bürosu)-ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, hakkındaki Yüce Dıvan dosyalannın perşembe günü TBMM'de görüşülnıesinin ardından ABD seyahatine çıkacak. Yılmaz'ın Meclis soruşturmalanndan aklanması durumunda da ABD dönüşü hükümete gireceği dile getinldi. 'Güvercin-kurt' tartışmasından sonra Mesut Yılmaz'a 'miyop' suçlaması Hükümet 'atışarak' sürüyorANKARA (CumhuriyetBürosu) - Hü- kümet ortaklan arasında "anşmalar" sü- rerken Yüce Divan hesaplaşmasınnı bu hafta tamamlanması ve ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ın temmuz ayı içinde hükümete girmesi bekleniyor. MHP Genel Başkanı ve Başbakan Yar- dımcısı DevletBahçeli'nin "siyaamiyop- lukla" suçladığı ANAP lıden Yılmaz, "Üzerüne ahnmariım, çünkü ben miyop değflun" dedi. Bahçeli'nin, ANAP ve DYP'yi hedef alan sert çıkışlannı parti kongresinin yapılacağı eylül ayına kadar sürdüreceği belirtildi. Meclis soruştur- malanndan "ağn vanan" ANAP, anaya- sanın 100. maddesinin değiştirilmesini öngören değişiklik önerismi imzaya açtı. TBMM Genel Kurulu'nda 29 Haziran Perşembe günü, ANAP lideri Yılmaz'ın Yüce Divan'a sevkine karar veren Turk- cell-Telsim soruştunna komısyonu rapo- ru ile DYP Genel Başkanı Tansu Çffler hakkında örtülü ödenekle ilgıli savlar ne- deniyle aym yönde karar veren soruştur- ma komisyonu raporlan görüşülecek. DYP'lilerin geçen hafta Yılmaz'la ilgili soruşturma komisyonu raporu görüşme- lerine girmedikleri dikkate alınırsa ANAP'lılann da bu hafta benzer bir yak- laşım sergilemesi ve bu dosyalann kapa- ülması bekleniyor. Yıhnaz kabineye girecek Soruşturma komisyonlanyla ilgili gö- rüşmelenn tamamlanmasının ardmdan ANAP Genel Başkanı Yıhnaz, temmuz ayında AB'den sorumlu Başbakan Yar- dımcısı olarak hükümete girmeyi planlı- yor. Yıhnaz'm SEKA komisyonundan aklanmasından sonra ortaklardan gelen "Hükümet uyum içinde sürecek" mesaj- lanna karşın ANAP ve MHP arasındaki söz düellosu sürüyor. MHP lideri Bahçeli'nin, öncekı gün Seydişehir'de yaptığı, "Türkiye düztüğe çıkmaya çahşırken sorumluluk dönemle- rini poBtik miyophıkiçerisinde geçirenler ve buna devlet idaresi adını verenlerin bu- gün bize söylediklerinin hiçbir değeri yok- tur. Bunlar bugün de aynı miyopluğu sür- dürürken bizi de aynı kuhvara çekme gay- retindefer" açıklamasına ilk yanıt ANAP Genel Başkanı Yılmaz'dan geldi. Yıhnaz, dün başkanlık divanına girer- ken Bahçeli'nin "siyasi mryopluk" suçla- masından alınmadığını söyledi. Yılmaz, gazetecilerin sorusu üzerine, "Üzerüne ahnmryorum, çünkü ben miyop değüim" dedi. Yıhnaz, komisyon raporu görüşme- lerinin tamamlanmasuıdan sonra hükü- mete girip girmeyeceği sorusuna, "O ko- nuda henüz değeriendinne yapmadınT yanıtını verdi. Yıhnaz, Çıllerhakkmdakı örtülü ödenek oylamasında ANAP'ın tav- nnın sorulması üzerine de, bu konudakı siyasi partilerin grup karan alamadığını dikkat çektı. Yılmaz. "Bu nedenle parti tavnnın söz konusu olmayacağuu, ancak parrili milletvekilkrinin tek tek tavuian- nı gösterecekterini" ıfade etti. ANAP yönetimi, Meclis soruşturma sisteminin değiştirilmesi için harekete geçti. Mesut Yılmaz'm başkanlığında topla- nan ANAP Başkanlık Divanı'nda, Mec- lis soruşturma sistemine "ön hazuhk ko- misyomTnun eklenmesini önger^n ana- yasanın 100. maddesinin değiştirilmesi- ne ilışkin yasa önerisinin imzaya açılma- sı kararlaştınldı. ÇÎZMEDEN YUKARI MUSAKART Xîenel Kurul'da Boray Uras'ın Ankara yürüyüşü konuşuldu Meclis'te 'trafik' tarbşmasısatarak trafik terörünün önlen- mesi için gerekli yasal değişik- lıklerin hızla çıkanlması gerek- tiğini söyledi. Boray Uras'ın acısını paylaşan bınlerce ana- baba olduğunu vurgulayan Sökmenoğlu, Trafik Yasası de- ğışıkliğı yasa tasansının bir an önce TBMM'ye sunulması ge- rektiğini belirtti. DYP Grup Başkanvekili Saf- fet Ankan Bedük, partısinin milletvekillerince venlen yasa önenlerimn "aşın hız ve trafik ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - TBMM Genel Kuru- lu'nda, trafik kazasında kızını kaybeden Boray Uras'ın Anka- ra yürüyüşü değerlendirilirken Trafik Yasası'nda yapılacak de- ğişiklikle ilgili olarak partiler- den farklı görüşler gel- di. ANAP, trafik kaza- lannın önlenmesi için gereken düzenlemelerin yetki yasası kapsamına alınmasını önerdi. Ada- let Komisyonu Başkanı Emin Karaa, tasannın çıkanlmasında aceleci davranılmasının sakın- calı olacağını belirtir- ken TBMM Başkanve- kili Murat Sökmenoğlu Meclis tatıle gırmeden önce sorunun çözüme kavuşturulmasını istedi. Sökmenoğlu, dün TBMM Genel Kuru- lu'nu açarken Boray Uras'ın eyleminı anım- Boray Uras'ın bugün akşam Ankara'da obnası bekleniyor. (Fotoğraf: AA) kurallanna uymama" gibi ko- nulan içerdiğıni belirterek bu önerilerin gündeme alınması gerektiğini söyledi. Emin Karaa ise, bu konunun aceleye getirilmesinin sakınca- lı olabıleceğinı belirterek yasa değişikliklerinin sivil toplum örgütlen ve il- gili kurumlann görüşü alınarak enine boyuna tartışıldıktan sonra çı- kanlması gerektiğini bildirdi. ANAP Başkanlık Di- vanı'nda da, Boray Uras'ın Ankara yürü- yüşü ele alındı. Toplan- tıdan sonra açıklama yapan ANAP Genel Başkan Yardımcısı Ahat Andican, Trafik Yasası'nın bir an önce, Meclis tatile gırmeden çıkanhnası için her tür- lü çabayı gösterecekle- rini söyledi. Meclis 'Aklama' sonrası tatil ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Soruşturma komisyonu raporlan, yet- ki yasa tasansı, OHAL ve Keşif Güç'le ilgili süre uzatma kararlanrun alın- masının ardmdan TB- MM'nin 1 Temmuz Cu- martesi günü tatile girme- si planlanıyor. TBMM Genel Kuru- lu'nda dün 8. Beş Yıllık Kalkınma Planı üzerinde- ki görüşmeler tamamlan- dı. Genel kurulda bugün OHAL ve Keşif Güç'ün görev süresinin uzatılma- sı için görüşme yapıla- cak. Genel kurulda yann ise Vakıfbank'ın özelleş- tirilmesinin de aralannda bulundugu hükümete çe- şitli konularda 6 ay sürey- le yetki veren kanun hük- münde kararname görü- şülecek. Bu görüşmeden sonra zaman kalırsa, gö- rüşühnesine başlanan AB Genel Sekreterliği Kurul- ması'na ilişkin yasa tasa- nsınm görüşmelerine de- vam edilecek. 29 Haziran günü ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz hakkında Yüce Divan'a sevk kara- n veren Turkcell-Telsim soruşturma komisyonu raporu ile DYP Genel Başkanı Tansu Çiller hak- kında örtülü ödenek sav- lan nedeniyle aynı yönde karar veren soruşturma komisyonu raporlan ele alınacak. tktidar ortaklan TB- MM'nin 1 Temmuz günü tatile girmesini hedefli- yor. Medya patronlanna kamu ihalelerine ginne yolunu açan tasanmn da tatilden önce çıkanlması için girişimlerde bulunul- du, ancak şimdilik sonuç almamadı. Anayasa Ko- misyonu, tasanyı alt ko- misyona havale ederken tasannın ancak yeni ya- sama yılmda görüşülebi- leceği kaydedildi. IRMIKIAYDIN ENGÎN aengin@doruk.net tr Yok, yok.. başlıkta yanlış yok. Dün- kü Tırmık'ın başlığının aynı yinelendi. F tipi cezaevi tartışmasını tek yazıda bi- tiremeyip kalanını bugüne (bitmezse belki yanna) sarkıtınca başlık da yine- ienmek zorunda kaldı. Bir üst paragraftaki"...bitmezse bel- ki yanna" notu boşuna konmadı. F ti- pi cezaevi, belki az kişi farkında ama, yaz aylannın ve hele hele sonbahann en sıcak, en yakıcı konusu ve sorunu olacak. Gazetelerde yazıp çızenler bu konuya isteseter de istemeseler de de- falarca dönmek zorunda kalacaklar. ••• Tartışmanın kilidi, anlamsız bir "fe- rim" tarbşması gibi görünüyor. Hücre mi, oda mı? Adalet Bakanlığı ısrarla ve inatla "hücre" terimini reddediyor. F tipi ce- zaevlerinin "koğuş" sisteminden "o- da" ststemine geçiş okkıgufHJ tsraria vurguluyor ve vurgulanmasını diliyor. Siyasal tutuklu ve hükümlüler, onla- nn aileieri, onlaria dayanışma içinde olan kuruluşlar ise F tipi cezaevlerinin bal gibi "hücre sistemi" okJuğunda ıs- rarlılar. Dünkü Tırmık'\ anımsayın. Orada "hücre" teriminden kimin ne anladığı üstünde durulmuş, şöyle denmişti: ". Hücre deyince, Vıctor Hu- go'nun Sefiller'/ncte/c/ gibi, yerin yedi kat dibinde, tepedeki daracık biryank- Yumuşak G Tipi Cezaevi tan ışıkalan (yani almayan), duvariann- dan sular s/zan, zemini çamur içinde, saçı sakalına kanşmış, paçavralariçin- deki mahkûma kedi büyüklüğündeki farelehn arkadaşlık ettiği bir 18. yüzyıl zindanı anlaşılıyorsa, hiç tartışmasızF tipinde hücre yok, oda var. Ama artık dünyanın hiçbir mapusha- nesinde de öyle hücreleryok. Bugün mapushane dilinde 'hücre 1 , ötekimahkûmlardanyalıtılmak, tekba- şına bırakılmak, eski deyimle 'tecrrt' edilip çıldırtıcı, tüketici, kişiliğin sakat- landığı, kimliğin ağır ağır yok edildiği bir yalnızlığın içine gömüimek de- mek. " Peki, "hücre" terimini, bu içeriği ile kavrar ve tanımlarsak F tipi cezaevle- finde oda ststemt mi, hücre sistemt mt var? Kocaeli F tipi cezaevini bizlere gez- dirirken, Adalet Bakanı ve bakanlık üst yöneticileri, Ftipi cezaevleri için özel bir "içyönetmelik" hazırlandığını, 500 sayfaya yaklaşan bu yönetmelik ta- mamlanmadan F tipi cezaevlerinin kul- lanımına geçilmeyecegini söylediler. Sütten ağzımız yandığından yogur- du üfledik ve sorduk: "Bu kesin bir ka- rar mı?" Yönetmeliği hazıriamakla so- rumlu Genel Müdür Yardımcısı Yılmaz Sağlam ileride kendini bağlayacak bir kesinlikle yanıtladr. - Kesin efendim. Benim ağzımdan aynen yazabilirsiniz. Inşaatlar bitse bi- le bu cezaevlerinde görevlendirilecek personelin özel eğitimi tamamlanma- dan ve sizin sorduğunuz içyönetmelik (Yılmaz Sağlam, yönetmelik yerine tretman deyimini kullanıyor) bitme- den, bu cezaevlehne tutuklu ve hü- kümlü konmayacak. Bu üç ayak, yani inşaat, tretman vepersonel eğitimi eş- zamanlı olacak... Işte bu çok çapraşık, bu çok yakıcı sorunun birkaç kilidinden biri de tam burası. İçyönetmelik, tutuklu ve hükümlüle- rin hak ve yükümlülüklerinin belirtendi- ği bif beJge. Bif ijaşka deyişte "ceza- evinin hukuku". Bu hukukun özü ne? Örnegin, tutuklu ve hükümlülerin yat- ma saatleri dışında kullanacaklan ve bir arada olabilecekleri "ortak alanlar'm kullanımı hangi hukuksal felsefeye da- yanılarak düzenleniyor? Kimse "Merak etmeyin, hukuk dev- letine yaraşır bir yönetmelik olacak" deyip içimizi serinletmeye kalkmasın. Biz bu ülkede "Ağar Tretmam" diye anılan cezaevi yönetmeliklerine de ta- nık olduk. Cezaevi yönetiminin toplu- ca "konuşmama eylemi"n\ bile disip- linsizlik sayan; yargıç karşısında sus- ma hakkının kullanılmasını bile ceza- landıran bir hukuk utancının anılan pek taze. Bir yönetmelik yaparsınız ve mapus damındakiyurttaş'ın, ortak alanlarda bir arada olup yalıtılmışlığın çıldırtıcı, yok edici çemberini gevşetebilecegi ola- naklan cezaevi yönetiminin iki dudağı- nın arasına sıkıştınrsınız: Yan baktın, "hücre-oda "dan ve o- nun havalandımnasından çıkmak yok. Düz baktın, spor salonunda, kütüpha- nede öteki arkadaşlarınla buluşma hakkın yandı. Yere baktın, aynı hava- landırmayı kullanan bitişik hücre-oda- lan boş bıraktım. Hücrende ve hava- landırmasında tek başınasın artık. Yu- kan baktın, çim sahadaki futbol maçı- na seyirci olarak bile katılamazsm™ — Bu keyfiliğe kapı araladıktan sonra kalınan yerin adı ister "hücre" olsun, is- ter "oda". Bunun adı yalrtmak, yalnız- lığın, yapayalnızlığın çaresizliğine göm- mek demektir ve sadece bu demektir. Gelelim... Nereye geliyoruz. Yer bitti. Çarşamba günü Tırmık izinlidir. Bu hafta izin yap- masın. Ftipi tartışması yann dasürsün... Yazan bıkmayacak, okuyucu da bıkma- sın. Yoksa birkaç ay sonra hep biriikte ağlayacak ve kahrolacağız... POLTltKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Dokuz Eylül üniversitesi... Rektöriük seçimlerınde kıyasıya bir mücadele oluyor... Bugün, Dokuz Eylül Üniversitesi rektöriük se- çimlerınde alınan sonuçlara ve eğıtim sisteraine değineceğim... Dokuz Eylül Üniversitesi rektöriük seçimlerine üç aday katıldı ve tıp fakültesinden Prof. Dr. Emin Alıcı 449 oy aldı. Seçimleri Alıcı kazandı. Görev süresi dolan, ancak yeniden aday olan ProfvDr. Fethi Idiman 389 oyda kaldı. Dığer aday Prof Dr. Faik Sanalioğlu 142 oy alabildi... ;, Seçimi kazanan Alıcı, Atatürkçü, demokVat, yurtsever kimliğiyle tanınan bir bilim insanı... ,' Alıcı ve Idiman, birkaç yıl önce 'Demokrasi Platformu'nda yan yana çalışıyoriardı... ~- Bu biryarış... ^ Yanşı Alıcı kazandı... ' r ' Hem Alıcı hem de Idiman Atatürkçü, demol&at, yurtsever kimliğe sahip... Alıcı, Dokuz Eylül Tıp Fakültesi Dekanı oldîuğu yıllarda bir 'ilk'\ başlattı; ezbere dayalı eğitim sis- temi yerine, aktrf eğitim sistemini yaşama ge- çirdi... s Alıcı diyor ki: "Ezbere dayalı eğitim sisteminde yetişen kişi- lerşartlanmalara dayalı kişilerdir. Bu da reklanrfır- malan ve yöneticiler için bulunmaz fırsattır. Tbp- lumu oluşturan bireyler, kendilerine sunulan bil- gilerin nedenıni araştırmadıklan için tüm yanlış yönlendırmelere açıktırlar. Yine bu bireyler, aday- lar ve düşünceler arasında bağlantı kuramaz- lar. Neden ve sonuç ilişkisiyaratamazlar..." Emin Alıcı, "Fanatikler bu gruplararasındarhçı- kar" dedikten sonra, bu kişilerin dogmalara inan- dıklarını söylüyor... Dogmalara inanmak ne anlama gelir? Alıcı, bu soruya şu yanıtı veriyor: "Bu kişiler amaçlanna ulaşmak için çalışmayi bir kenara itip bunun yerine dıleklere, adaklara, kur- banlara başvururlar. Kendı ayaklan uzerınde du- ramazlar. Baskı ve tehdit altında yetişen bq ki- şiler, dışsal kontrol merkezlidir." •*• v Eğitim, toplumu biçimlendiren, bireyler arasın- daki farkı azaltan en önemli olgu değıl midir? Prof. Dr. Emin Alıcı'ya "Nasıl bireğitim" diyeso- ruyoruz... Yanıt: i "Uzun yıllar egemenliğini sürdüren klasik, ez- bere dayalı eğitim, yerıni gıderek aktıf eğıtime bı- rakmaya başlamıştır. Biz bunu üniversitemizin tıp fakültesinde uyguladık. Klasik eğitim ezbere da- yanır. Öğrenci, sunulan bilgilerin doğruluğuna inanmadan bunu kabullenir. Ancak bunu kısa sü- re sonra unutuhar. Bu eğitimde öğrenci pasif, öğretmen aktrf konumdadır. Genellikle öğren- me, biraraştırmaya, sorgulamaya dayanmaz. Öğ- renci, bilgilere ulaşmak için çaba göstenvez. Sı- nav tehdidiyle ezberietilmeye dayatılır. Öğren- ci genellikle sunulan bilgilerin neden verildığJni, gereklilığını bılmez. Bu tür eğitimde özgür dü- şünme, tartışma, düşleme ortamı yoktur. Bas- kı, korku ve mantıksız bir hiyerarşi sisteme hâkım- dir." Soru: • T; "Bu kişilerin özellikleh nelerdir?" n' Yanıt: "özgür düşünme ve düşlemeden yoksun.ol- duklan için yaratıcı özellikleri yoktur. Yeni bir şey keşfedemezler. Girişimci değillerdir. Geleceğiça- lışarak biçimlendirmek yerine fallara, yıldızlara inanıhar. Bu bireylerin oluşturduğu toplumlar, ge- nellikle sorunlariçin kurtancı bir efsane kahra- manıbeMerter..." ••• Alıcı, aktif öğrenmeye dayalı eğitimi savununken şöyle diyor: "Tartışma, araştırma, sorgulama, düşleme ve özgür düşünme, bu eğrtimin temel taşlandır. Ko- şullandırma, bireylen belırlı kalıplara sokma'bu eğitimde yoktur. Bu eğitimden geçen çocuklaria- natik olmazlar, sloganlarla yönlendirilemeZler. Çünkü onlar öğrenmek ıçin kütüphaneye, bHgı- sayara, CD'lere ve video krtaplıklarına başvu- rurlar. Böyle bireğitim çağdışı kafalan değil, Ata- türkçü, akılcı, çağdaş, yurtsever, özgühükçü dü- şünceyi öne çıkanr..." Emin Alıcı 449 oyla rektöriük seçimlerinii<a- zandı... * Bakalım YÖK, 449 oy alan Alıcı'yı kaçıncı sıra- ya yeriestirip Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet 6e- zer'e sunacak? Diğer üniversitelere bir başka yazıda deği- neceğim!.. ) hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 f, Cumhurtyet kttan kıılıihü^ kitap kulübü ı —a • i sj Kî'cstpi&n (AĞININ TANIĞI ÜÇ YAZftR 2 BASI KUBİLAY OLAYI VE TARİKAT KJUIIPUUtl 4 BASI SANCILI YILLAR KU$ATILMI$ SOKAKLAR 4 BASI '~Jk — SOKAK 4. BASI POSTUNDA KURT ZAMBAK SANA DA BULASTIKAN 2 BASI ^ :— DİN BARONUNUN KA2LARI ' 2 BASI AŞIK KADINLAR SOKAĞI 2 BASI MRİAT PAZARI SEVDANIN ADRESİ BELLİ DEĞİL TÜRKİYE'NİN JEYTAH ÜÇGENİ ZLERİN POYRAZ Cumhunyet Kıtap Kulubu Çağ Pazarlama A Ş Turkocağı Cad No.39/41(34334)Cağaloğlu-lstanbul TeJ:514 01 96
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear