16 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 18 HAZİRAN 2000 PAZAR 12 PAZAR KONUGU Levon Ter Petrosyan 'ın baş danışmanlığını yapan Jirayir Libaridyan Kafkasya 'yı değerlendirdi Ui 'Bakû-Ceyhan hatü zarar verdi' •<e> 1C>- -38 i '*" -ie.- 3b: Türkiye etkili değir - Kafkasya bölgesinin geleceği, Türkiye ve Rusya 'nin rolleri de dikkate altnırsa nasıl değeriendirilebilir? - Türkiye'nin Kafkaslar'daki rolû çok etkili değil. Çünkü üç taraftan sadece ikisiyle üişkide bulunup bölgede banş, istikrar ve kriz çözûm çalışmalannı geliştiremezsiniz. Böyle bir politikayla bölgede etkili olamazsınız. Türkiye" nin bu bakımdan çok iyi bir fırsatı kaçırdığını düşünüyorum. Türkiye. Ermenistan'la normal ilişkileri bulunmayan tek ülkedir. Ermenistan'la Azerbaycan'ın aralannda sorunlar bulunduğu doğru. Ama her ülke, iki ülkeyle de normal ilişkiler içinde. Bu nedenle Türkiye etkili olamadı. Öte yandan Türkiye'nin ilişkileri normalleştirmeye yanaşmaması, ticari ilişkiler kurmaması, sının açmaması Türkiye'nin ezeli düşman olduğu ve Ermenistan için hiçbir iyüikte bulunmayacağı yolundaki geleneksel Ermeni mantığını güçlendirmektedir. Türkiye'nin, Ermenistan'la ilişkilerin normalleşmesi koşulunu Karabağ sorununun çözümüne bağlaması da kimilerine inandıncı gelmiyor. "Bu mazeret ortadan kalksa Türkiye Ermenistan'la yakınlaşmamak için başka bir mazeret buhır" inancındalar. Bu inanç giderek de güçleniyor. Türkiye'nin, ilişkileri normalleştirmeyi sureklı reddetmesi çok ciddi bir sorun. Ter Petrosyan yönetimiyle birlikte Ermenistan'ın siyasi düşünce biçiminde çok önemli bir değişim olmuştu. Dış politikada bütün komsularla ilişkilerin normalleştirilmesi ılkesi konmuştu. Halk da bunu desteklemişti. Ama tabii ki kimileri bundan hoşlanmamıştı. Bugün de bunu kullanıyorlar zaten. Şimdi insanlar. "İBşkfler neden hâlâ normalleşmiyor? Tûrkiye'yle Ermenistan arasında her türlü iHşldnin düzeMOmesi her iki ülkenin de yaranna oiacakür" diyorlar. Ama Türkiye, bir şekilde, Azeri mantığına kendini kaptırdı. - Bu mantık nedir? -Türkiye, Ermenistan'la ilişkileri normalleştirirse o zaman düşmana yardım etmiş olur, mantığı. Kısmen kaldırılsa da Azerbaycan'dan Ermenistan*a hâlâ bir abluka var. Ablukayı sürdürmek Ermenistan'ı ekonomık açıdan boğarak daha fazla ödün almayı amaçlayan Azerbaycan stratejisidir. 'Petrol işin tek boyutu' - Yalnız, burada bir de herkesin söylediği bir nokta var. O da, bazı geceler Bakû dışından kalkan bazı trenlerin Ermenistan'a petrol götürdükJerL. Bu konuda ne düşünüyorsunuz? - Ermenistan'a Azeri treni gittiğini bilmiyorum. Ama, evet. Kuzeydoğu'dan petrolün Gürcistan'a girdiğini biliyorum. Ama bu petrol. Petrol de olayın tek bir boyutu. Ben, ablukanın yüzde yûz işlediğini söylemiyorum. Ama söylenen, insanlann karşılıklı ticaret yapmak jstedikleri. Bu ülkeler de birbirierine muhtaçtır. Ve suıınn köşesinde Azeri ve Ermeni işadamlan çok iyi iş ilişkileri içindeler. Ama demek istediğim esas sorun Ermenistan ve Azerbaycan ile Ermenistan ve Türkiye arasında. Türkiye bu konuda tamamıyla Azerbaycan'ın teuafinı tutuyor.y Ermeni veTfirkTşadamianda işbirliği yapıyorîar. Ama bu işbirliği dolaylı. Tabii ki işbirliğinin dolaylı olması çapı daraltıyor. Esas olan, Türkiye'nin bölgede etkili bir aktör olabilmesidir. PORTRE /Prof. JİRAYİR LİBARİDYAN LEYLA TAVŞANOĞLU Dünyada yeni oluşan konjonktürde Kafkasya bölgesi gittikçe dahafazla önem kazanıyor. Petrol ve doğalgaz kaynaklanmn bolluğu nedeniyle pek çok ülkenin iştahını kabartıyor. Bölgede ciddi kriz odağı ise Ermenistan ve Azerbaycan arasında özellikle Karabağ yüzünden yülardır süren ve bir türlü çözülmeyen sorunlar. Hatta son zamanlarda ABD çevrelerince de telaffuz edildiği gibi, bu sorunlar Bakû-Ceyhan petrol boru hattının hayata geçmesine çomak sokuyor. Geçenlerde tstanbul 'da bulunan Ermeni asıllı ABD vatandaşı Prof. Jirayir Libaridyan 'la Kafkasya da olanları, Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki sorunlarda Türkiye 'nin rolünü konuştuk. Ermenistan 'ın ilk Cumhurbaşkanı Levon Ter Petrosyan 'a yedi yıl boyunca baş danışmanlık yapan Prof. Libaridyan Türkiye'nin, Kafkasya politikasını Azerbaycan 'a odaklaması nedeniyle bölgede "etkili bir aktör" olamadığını söyledi. Libaridyan, "Sovyetler Birliği zamanında bölgede banş vardı. Sonradan banş ve istikrar bozuldu " dedi. LosAngeles California Üniversitesi (UCLA) Tarih Bölümü mezunu. Uzunyülar ABD ve Avrupa üniversitelerinde ders verdl ABD vatandaşı olmasına karşın 1991 Ocak ayında dönemin Ermenistan Cumhurbaşkanı Levon Ter Petrosyan 'ın çağrısıyla Erivan 'ayerleştt Dışişleri bakan yardımcılığı ve Petrosyan *a özellikle Türkiye işlerinde baş danışmanlıkyaptı. 1997 Ekimi'nde Ermenistan 'daki görevinden istifa ederek ABD 'ye döndü. Massachusetts eyaletinin Cambridgekentindeyaşıyor. Mayıs 1999'dayayımlanan "Armenian Political Thinking" (Ermeni Siyasi Düşünce Biçimi) adlı kitabı yakında Türkçe çevirisiyle de çıkacak. tkinci kitabı "Anatomy ofConflict" (Çatışma Anatomisi) Karabağ sorununu anlatıyor. Harvard, Princeton, Colombia, Stanfordgibi dünyanın önde gelen üniversitelerinde dersler veriyor. - Siz UZUH ydlar Ermenistan 'ın Uk Cumhurbaşkanı Levon Ter Petrosyan''ın baş danışmanlığını yaptınız. Sonra da 1997 ydında bu görevden ayrüârak ABD 'ye döndünüz. Neden ? - Insan, hükümette iki yıldan fazla görev almamalı. Ben tam yedi yıl Bay Petrosyan la birlikte çalıştım. lyı şeyler yapmaya özen gösterdim. Olabildiğince uzun zaman hizmet ettim. Ama benim ABD'de bir ailem var. Kanm ve kızımı seviyorum. As- lında ben görevi daha önce bırakacaktım Ama daha yapacak işlerim olduğunu düşündüm. Cumhurbaşkanı Petrosyan da ka- lışımı biraz daha uzatmamı istiyordu, her seferinde. Böylece al- tı aylık görev süresi yedi yıla uzadı. - Sizin Ermenistan 'dan aynldığınız dönemde ülke ciddi bir karışıklığın eşiğine gelmistL Birkaç ay sonra da zaten Levon Ter Petrosyan cumhurbaskanlığından istifa etti.. - Pek değil. Seçimlerle ilgili sorunlar vardı. Ama o dönemin ve bugünün Ermenistanı için en önemli konu Karabağ sorunu- nu çözmektir. Çok çeşitli düzeylerde görüşmelerden sonra artık ciddi bir an- laşmanın eşiğine geldiğimizi düşünüyordum, o tarihte. Minsk grubunun eşbaşkanlanyla birlikte bu anlaşma üzerinde çalışı- yorduk. Sonuçta da hem Ermenistan hem de Azerbaycan'ın çı- karlanna hizmet edeceğini düşündüğümüz bir öneri taslağı or- taya çıkmıştı. Bizce bu, başlayacak görüşmeler için iyi bir te- mel oluşturacaktı. Ermenistan'da görevli olduğum son hafta bu öneri üzerinde çalıştım. Ben Ermenistan'dan aynlırken hem Ermenistan hem Azerbaycan öneriyi kabul etmişti. Derken, buna hem Kara- bağ'dan hem de Ter Petrosyan'ın kendi yönetimi içinden tepkı- ler geldi. îşler kötüye gitti. Ortaya anlaşmazlıklar çıktı. Sonuç- ta Ter Petrosyan cumhurbaskanlığından istifa etti. Ter Petros- yan bana söylemişti. Daha sonra yazı- lannda da bunu yazdı. Karabağ sorunu- nu çözmezseniz öbür sorunlan çözme- niz çok güç olacaktır. Karabafl sorunu - Peki, Karabağ sorununu çözmek o kadaryaşamsal mı? - Karabağ sorununu çözmek, çok iyi bir hükümetiniz, çok düzgün bir ekono- miniz, çok iyi bir geleceğiniz olacak an- lamına gelmez, tabii ki. Ama Karabağ sorununu çözmek çok gerekli bir ko- şuldur. Bunu yaptığınız anda savunma harcamalannı kısabilir, başka konulara dikkatinizi odaklayabilir, bunun ardın- dan da ülkeye iyi yatınmlar girmesini bekleyebilirsiniz. Ülkenin sosyo-eko- nomik sorunlanna çözüm bulmak için daha çok zamanınız olur, böylece. Ama o dönemdeki iş arkadaşlanmız bizimle aynı doğrultuda düşünmüyor- lardı. Ben yine de bunun bugün için de geçerli olduğunu dûşünüyorum. - Sizinle Temmuz 1997'de Erivan 'da yaptığımız konuşmada bana, Levon Ter Petrosyan 'ın aynı yıl ölen ağabeyi Telman TerPetrosyan 'ın Ermenistan için birden- ge unsuru, hemen hemen bir siyasi katalizör olduğunu söyle- miştiniz... - Tefanan Ter Petrosyan, iyi bir sanayiciydi. Ekonomiyi iyi bi- lirdi. Ekonominin, komşu ülkelerle ilişkiler üzerindeki önemi- nin de bilincindeydi. Komşu ülkelerle ticaret ve yatınm ilişki- lerine çok önem verirdi. Çok siyasi bir kişilik değildi. Amacı başka ülkelerle ekonomik ilişkiler ve ticareti normalleştirmek- ti. Dış politikamıza ekonomik boyutu getirmesi nedeniyle önem- li bir katalizördü. Telman Ter Petrosyan Ermeni işadamlan ve sanayiciler dün- yasuıda çok saygın bir isimdi. Erkek kardeşiyle zaman zaman ters düştüğü de olurdu. Ama bunlar daha çok ekonomik konu- lardaydı. Türk, Ermeni ve başka ülkelerin işadamlanyla ilişki- leri düzeltmekte önemli bir rol oynamıştı. Bu da dış politikaya gelmesi sağlanan ağırlıklı bir boyuttu. - Bu koşullar altında Bakû-Ceyhan petrol boru hattına ne kadar şans tanıyorsunuz? - Bakû-Ceyhan petrol boru hattı en sorunlu konulardan biri- si. Bunun üzerinde çok fazla konuşuldu. Bana göre de bu şim- diye kadar Bakû-Ceyhan'a yarardan çok zarar verdi. Üstelik bo- ru hattı hayata geçmiş değil. Bakû-Ceyhan'ı finanse edecek olan petrol şırkeüen bu boru Türkıye'nın rolünü güçlendirmek. Bunu yaparsanız o zaman a- maç ve boru hattı bambaşka şeyler olarak önünüze gelir. Kar- şınıza boru hattını engellemek için var güçleriyle çalışan böl- gedekı iki büyük komşu çıkar. Böylece de sonuçta uluslararası çapta çıkar ve stratejik rekabetler yaratırsınız. Bu da bölgeye ya- rar sağlamaz. Bugüne kadar boru hattına yapıştınlan stratejik önem yafta- sı ve ülkeleri taraf tutmaya zorlamak bölgede sanki bir mini so- ğuk savaş yarattı. Bunun doğruluğu ya da yanlışlığını da tartış- mıyorum. Sadece pratikte sonucun, şimdiye kadar bir boru hat- tının hayata geçirilememesi, ama rekabet ve şüphelerin güçlen- mesi olduğuna dikkat çekmek .-.riyorunı. Bu, Karabağ sorunu- na çözüm bulunmasını da karmaşıklaştırmış olabilir. Ne zaman bir çözüm önerilse bir taraf, o öneride karşı tara- fın çıkarlan olduğunu düşünüyor ve hemen bunu geri çeviriyor. Ostelik. sorunla ilgili taraflar kendılerini olduklanndan daha faz- la önemser oldular. Ermenistan, Azerbaycan ve hiç kuşkusuz Karabağ o kadar da önemli değil. Ama taraflar, "Biz büvük oyunun parçalanyrz. Daha güçlen- dik. Elimizde daha fazla aru \ar" diye düşünmeye başladıklan zaman önlerine nasıl bir belge konulursa konulsun sorunu çöz- me gibi bir meselelen kalmaz. Petrosyan ve Koçaryan - Sizinle üçyıl önce yaptığımız söyleşide Ter Petrosyan 'ın, o zamanki Karabağ Devlet Başkanı Robert Koçaryan 'ı Ermenis- tan 'a başbakan yaparak Karabağ sorununu çö'zmeyi amaçla- dığı konusunda söylentiler olduğuna dikkatinizi çekmişHm, a- ma siz bunu bilmediğinizi söylemiştiniz. Daha sonra Koçaryan Ermenistan 'a başbakan, sonra da cumhurbaşkanı oldu. Siz Ter hattının bugün için yararh olmayacağı, buna bugün için ihtiyaç- lan olmadığı görüşündeler. Buna gelecekte gereksinim duyabi- lirler. Ama bugün için bunu istemiyorlar. tkinci olarak, boru hattının en uygun yolunun Ermenistan'dan geçmesi olduğu büiniyor. Ama bu da bugün için aradaki sorun nedeniyle imkânsız. Oncelikle Azerbaycan buna izin vermez. ABD için Bakû-Ceyhan'uı stratejik önemi varsa o zaman bu- nun ABD hükümeti tarafından finanse edilmesi gg g şü de ortaya atıldı. Ama ABD hükümeti ekonomik bir proyeyı finanat- eHehüir mi? Ora<ia hir gnnm vaı: Petrosyan 'ın bu manevralardan sonrageldiğisiyasi noktayı na- sıl değerlendiriyorsunuz? - Ter Petrosyan eski cumhurbaşkanıdır. Bugünlerde kitap oku- yor, torunuyla ilgılenıyor. Aılesine çok daha fazla zaman ayıra- bilıyor. Siyasi gelişmeleri çok yakından ızlemesine karşın siya- setin içinde değil. O zaman Ter Petrosyan ülkesının sorunlanna çözümler getir- miş, ama reddedilmişti. Bugün mesele. Cumhurbaşkanı Koçaryan"m. cumhurbaşkan- lığı yetkilerinı güçlendirmesiyle ülkenin bir mi. bir dizi soru- nuna mı çözüm getirilebileceğidir. Bunun Karabağ sorununa çö- züm bulunmasında araç olarak kullanıhp kullanılmayacağını zaman gösterecek. Şimdıden bilemiyorum. Bu gerçekleşmezse o zaman bir dizi taktik adım atıldığına ta- nık olacağız. Cumhurbaşkanı Koçaryan, Karabağ sorununu çöz- mek istediğini söylüyor. Cumhurbaşkanı AByev'in de dile ge- tirdiği istek aynı doğrultuda. Son sekız aydan fazla zamandır pek çok kez bir araya geldiler, el sıkıştılar. Bir çözüm için yenı bir zemin bulunduğu söylentilen sıkça dolaştı. Ama şimdilerde bu hava da söndü gibi görünüyor. Anlaşılan, yapılan deneme so- nuç vermedi. Ermenistan Dışişleri Bakam. çözümün bir toprak mübadele- si içerdiğini de kabul etti. Ben aynntılara tam olarak vâkıf ol- madığım için daha fazla bir şey söyleyemem. Anlaşıldığı kada- nylaienzerbir tesart görûşüldü. bir^ûrc bu yoldaiteriendi, sorr- ra da tümüyle bu fikirden vazgeçildi. Taraflar şimdi ya yepyeni bir formül bulacaklar ya da eski for- müle geri dönecekler. Yani, 1997'deki, Ermeni askerlerinin ge- ri çekilmesi. mültecilerin yerlerine dönmeleri ve güvenliğin sağ- lanması, ablukanın kaldmlarak ilişkilerin normalleştirilmesin- den sonra güvenin artmasıyla birlikte statü konusunun ele alın- masını öngören formül vardı. Sonra, 1998'de Minsk grubu eş- başkanlar»RHi, birin€4 loiTnöldekigıaddelerin hepsiai içeren, a^ - ma ek olarak Karabağ' m statüsünü belırieyen ılkelerm deyeral- Bence, çözüm ne kadar ertelenirse bu ülkeler o kadar zayıf- layacaktır. Zaman ne Ermenistan'ın ne Azerbaycan'ın ne de Karabağ'ın lehine çalışıyor. Azerbaycan bir dönem işi sürünce- mede bırakmanın kendi lehine olduğunu düşünmüştü. Ama bu yanlış. Hiç kimsenin yaranna değil. Bu devletler, bu oluşumlar, iki üç yıl öncesinden çok daha za- yıflar. Böyle giderse daha da zayıflayacaklardır. Bu devletlerin liderleri de siyaseten zayıflamışlardır. Cumhurbaşkanı Aliyev'i alın. iki yıl öncesine kıyasla bugün siyasi açıdan çok daha za- yıflamış durumda. Cumhurbaşkanı Koçaryan bir yıl öncesine kıyasla daha güçsüz. Cumhurbaşkanlığı yetkilerini güçlendirse de güçlü bir biçimde görüşmelere girip çözümü elde ettikten son- ra güçlü bir siyasi iradeyle parlamentodan onay isteyemez. Bu- nu belki bir yıl önce yapabilirdi, ama bugün aynı güce sahip de- - Ne oldu da bu zaman içinde bu liderler güç kaybettiler, siz- ce? - Düşünün, geçen yıl ekim ayında Ermenistan, parlamento bas- kınında üç liderden ikisini kaybetti. Uzlaşmaya dayalı bir çözü- me vanlabilmesi için Ermenistan'ın, öldürülen bu liderlere ih- tiyacı vardı. Bugün ise pek az lider, lider olarak kabul ediliyor. Parlamentoda ortak hareket eden iki parti vardı. Ama bu par- tiler, siyasi programlardan çok kişiliklere dayalı partilerdi. Der- ken bu iki şahsiyet öldürüldü, partiler de çözüldü. O günden beri partilerin dağıldığı, yeni ittifaklann kuruldu- ğu, bunlann da bozulduğuna tanık oluyoruz. tnsanlar önlerini göremiyorlar. Hiçbir şey net değil. Bir iki ay içinde siyasi yel- pazenin nasıl olacağını kestiremiyorsunuz. O nedenle bir cum- • hurbaşkanı bu koşullar altında rahat davranamaz. Biliyorum, Ermenistan'da ve sandığım kadanyla da Azerbay- can'da, Karabağ sorununa acilen bir çözüm bulunması inancı güçleniyor. Artık herkesin, siyasi parti hesaplarını biryanabırakması, sorumluluklannı üstle- nip parlamentoyu, insanlan ikna ederek akılcı bir tarihi karar alması gerekiyor. Bu- nu başarabilmek için de konuya yeterince odaklaşmak, kesin karar almak lazım. Bu- nu da ancak cumhurbaşkanlan alabılir. Azerbaycan'da muhalefette olan Musavat Partisi'yle Milli Cephe bir uzlaşmayı red- dedebilir, ama sanıyorum insanlann iste- diklerini her zaman elde edemeyeceklerini algılayacaklan formüller de vardır. Burada ıhtiyacınız olanı elde etmelisiniz. Aradaki fark bu. - Bu bir al-ver oyunu değil mi? - Tabii ki öyle. Azerbaycan, Ermenistan, Karabağ için temelsel önemde olan neyse bunun peşinden gidilmelidir. Bütün taraf- lara temelsel önemleri sağlayacak bir for- mül olabileceğini düşünüyorum. Ama, "Bi- raz daha bekleyeyim de öbûrlerini de ala- yım" diye düşünürseniz bunlan alamazsı- nız. Daha fazla almak istediklerinizin ye- rine ise banş, normalleşme, her iki ülke ve Karabağ'da yaşanan tepetaklak gidişm durdurulmasını elde ede- ceksiniz. Hükümet etme ve bağunsızlığuı temel amacı halkınız için daha iyi bir gelecek sağlamaktır. Bakın, Azerbaycan'da onca ya- tınma karşın halkı etkileyen hiçbir sonuca ulaşılmadı. A\nı du- rum Ermenistan için de geçerli. Rusya'nın konumu - Sizce bölgedeki büyük devlet olarak Rusya çözüm istiyor mu, yoksa olaya, çözümsüzlük çözümdür, diye mi bakıyor? - Bence Rusya'nın bir çözüm istemesi ya da istememesi önem- li değil. Esas soru, olası bir çözümün Rusya ya da ABD'ye ne- ler getireceğidir. Rusya'da Devlet Başkaıu Putin daha çok yeni. O nedenle ko- nuyla ilgili henüz net bir düşünce ya da strateji geliştirdiğini san- mıyorum. ABD'de Başkan CKnton görevi bırakıyor. Yeni cum- hurbaşkanının konuyla ilgili ne düşüneceğini bilmiyoruz. Genelde baktığunız zaman Rusya'nın, Dağıstan ve Ceçenis- tan olaylan varken Güney Kafkaslar'da istikrardan yana olaca- ğını sanıyorum. Sorun, olası bir çözümün ABD'nin çıkarlannı en fazlasma çıkanp çıkarmayacağı, bunun da Rusya'nın çıkar- lannı zedeleyip zedelemeyeceğidir. ABD çıkarlan en üst nok- taya çıkarsa burada Rusya, "Neden böyle obun" sorusunu orta- yaatabihr Öte yandan ABD, bölgeye banş, istikrar getiren ama Rus- ya'nın stratejik çıkarlanna yarayacak bir çözüme olumlu bakar mı? Bakmazsa o zaman, ABD bölgede banş ve istikrar istemi- yor mu, diyeceğiz? Ne yazık ki orası uluslararası rckabetlerin alabildiğine yaşan- dığı bir bölge. Bunun yansımalan da çözüm sürecinin engellen- mesi olacaktır. Herkes orada bir şeylerin obnasuu istiyor. Ama sonuçta bu khnnrbanşî olacak? " " ~ " da Sovyetler Birliği banşı getimıişti. Azerbaycanlâ Yine de ABD resmi çevrelerinden telaffuz edilen sözlerden Bakû-Ceyhan boru hattının ABD için stratejik önemi olduğu an- lamı çıkıyor. - Bakû-Ceyhan 'ın ABD için stratejik önemi nedir? -Rusya'nın rolünü azaltmak, Iran'ı dış dünyadan yalıtmak ve dığ^tasan bulunuyordu. Du fermûlde Karabağ'ııı statûsü belir- Eııneuislaıısavaşmıyordu.iCarabağ sorununa çozunvvardı. bu, banş ve istikrar değil miydi? Evet, öyleydi. En iyisi miydi? Bel- ki değildi. Ama bugün o da yok. Onun yerine ne koyacaksınız? Siyasetiniz Rusya'nın bölgedeki etkisini tamamıyla ortadan kaldırmak, boru hatlannı ve bölgeyi kullanarak Iran'ı dış dün- yadan yahtmaksa bunun hiçbir sonuç vermeyeceğini düşünü- yorum. ın slatusu lendikten sonra askeri kuvvetlerin geri çekilmesi koşulu vardı. Bu iki formülden biri ya da bir başka ara formülde uzlaşma- ya vanlabilir. Bunlardan başka fazla seçenek olduğunu da dü- şünmüyorum. Bütün olanaklar doğrudan görüşmelerde Minsk grubu tarafından araştınldı. Sorun, taraflarda bir çözüme vanl- masr için siyasi iradenin bulunup bulunmadığıdır.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear