Catalog

-17 MAYIS 2000 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Yaş ortalaması 25 olan CHP Gönüllüleri, birinci yaşlannı çeşitli etkinliklerle kutluyorlar 'Siyasete göniiDü Türkiye'BARIŞDOSTER 18 ]Mısan 1999 seçimleri sonrasın- da CHP'nin aldığı yenilgi üzerine Türkiye için, "CHP çaüs atanda" ça- lışmak amacıyla yola çıkan CHP Gö- nüllüleri, birinci yaşlannı, üç kilomet- relik bir resim zincirini de kapsayan çeşitli etkinliklerle kutluyorlar. CHP Gönüllüleri, "GönlünüzdekiTüridye'' adlı programlannda, yurttaşlara, "Türkiye'de siyasete gönüllü olmamn zamanı geldi. Gönüllü müsün?" çağ- nsını iletmeye hazırlanıyorlar. CHP Gönüllüleri, Atatürk'ün kur- dugu Cumhuriyet için, onun partisin- de çahşmanın sorumluluğunun bilin- cinde olduklannı, çalışmalannı, kim- senın değil, sadece CHP'nin tarafi ola- rak sürdürecekleriru belırtiyorlar. Ço- ğunlugu üniversıte mezunu, yaş orta- laması 25, ekonomist, akademisyen, mimar gibi profesyonellerden oluşan CHP Gönüllüleri, "Hem kendi ara- mızda taröşıp uzmanlar ve akademis- yenlerden dinleyerek teorik yönümü- zü güçlendiriyor hem de insanlann so- mut, güncel sorunlanna çözûm bul- maya çalışryoruz" diyorlar. Harekeri başlatan isımlerden olan Hakan Sek- men, sıyaseti temizlemenin, kenarda durarak olamayacağını, temiz insanla- nn siyasete girmesiyle başanlabilece- ğini vurgulayarak gençleri ve kadın- lan siyasete çekmenin önemine dikkat Atatûric'ün,Şi^'dekievmdençıİ4arakDolmabahçe'denSaınsun'agit- meküzereBaiKİınnaVapııru'ylahareketetmesLdünteııı^olarak canlandınldL Samsun Spor Eğitinı ve Tanrtma Vakfi ile Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Istanbul Şubesi'nin ortaklaşa düzenlediği etidnBkte Atatürk rolünü tiyatro oyuncusu Yaşar Gündem oynadL "17-19 Mayıs Samsun- Ankara Tam Bağnnsız Türkiye Yürüyüşûn ne kaülacak olan yürüyüşçüler de dün Tepebaşı'ndan sanatçüar, kit- le örgütkri ve siyasi parti yöneticfleri tarafindan uğurlandL (Fotoğraf: HATİCE TUNCER) çekiyor. Sekmen, "Siyaset,artıkgenç yaşta örgütienerek ve kadro hareke- tiyİe başanlabilir. Kişikre bağh, Bder- lere bağımlı. bireysel çabalarla bûyük değişimler yaraülamaz. Bireysel, kişi- lerebağhsiyasetireddediyoruz'' diyor. Paylaşükça çoğaldıklannı, çoğaldıkça güçlendiklerini, yeni projeler ürettik- lerini söyleyen Sekmen, "Partinin özü, geçmisi, geleneği ve Kemaüst Ay- dınlanma devriminin savunulmasi,ge- tiştirilmesi konusunda çok duyarfa ve ödünsüzüz. Bu konudald hiçbir sap- mavı, çaüak sesi affedemeyiz. Tûrld- ye'yi kuranın da, koruyanın da, yann- lara taşıyacak olanm da, yalnız ve an- cak CHP oiduğunu bffiyoruz" diyor. CHP Gönüllüleri'nin, CHP Genel Merkezi, CHP örgütleri ve Kadıköy Belediyesi'nin katkılanyla hazırladık- lan 19 Mayıs özel programı şöyle: -19 Mayıs Cuma: Bagdat Cadde- si'nde Suadiye'den başlayıp Gözte- pe'de biten 3 kilometrelik yer de, re- sim zıncıri açılacak. Güzel Sanatlar Fakültesi öğrencileri ve profesyonel- lerin katkılanyla düzenlenen zincir, 3 bin resim kâğıdından oluşacak. 100 üniversiteli gencin gönüllü çalışacağı sergide yurttaşlar "Gönlünüzdeki Türldye'' denince akıllanna geleni, yazacak ya da çizecekler. Sergi kap- samında, aynı hat üzerinde konserva- ruvar öğrencilerinin katkılanyla can- h müzik yapüacak. Bu sırada helikop- terden çekim yapılacak. Günün so- nunda Marmara ve Mimar Sinan üni- versitelerinin resim bölümü öğretim üyelerinden oluşan 7 kişilik kurul, re- simler hakkında değerlendirme yapa- cak- Seçüen 50 resim, Caddebostan Kültür Merkezi'nde sergilenecek. 20 Mayıs Cumartesi: Caddebostan Kültür Merkezi'nde saat 15.00'te ga- zeteci, akademisyen ve politikacılar, "GönlünüzdekiTürkiyevesiyasete ka- ühnT konusunu tartışacaklar. Panel- de, etkinliklerin ürünü olarak bir bil- dirge hazırlanacak ve topluma çağn o- larak duyurulacak. Filmin konusunu îzmir'de gözaltına alınarak DGM'de yargılanan 18 gencin öyküsü oluşturuyor Ddnci Manisa davasıfilıııolduECEVTTKILIÇ Genç yönetmenler son dönemde insan haklan ıhlallenni, çetelen ve çevre sorunlannı içeren fılmler yapmaya başladı. Bu konulann iş- lendiğı fılmler ilk olarak 19. Istan- bul Film Festivali'run "İnsan Hak- lan" bölümünde izleyicilerle bu- luştu. Festıvalde en çok ılgi gören film, kamuoyunda "ildnci Manisa davası'' olarak bilinen, tzmir'de gö- zaltına alınan ve örgüt üyesi olduk- lan gerekçesiyle DGM'de yargıla- nan 18 gencin hukuk mücadelesi- ni anlatan "Varsayım Mahkûmla- n" oldu. Davayı farklı bir bakış açısıyla yeniden gündeme getiren filmin • Izmirli 18 gencin hikâyesinin anlatıldığı 'Varsayım Mahkûmlan' adlı film, 19. Istanbul Film Festivali'nin "İnsan Haklan" bölümünde izleyicilerle buluştu. Filmin yönetmeni Özlem Güngör, amacının günü belgelemek oiduğunu belirtti. yönetmeni Özlem Güngör, filmle- delesinı anlatn. Güngör, çekimler rinde sadece "yaşajıılan günü bel- geteme"yı amaçladıklannı belirte- rek haksızlıklan sorgulayıp film yapüklannı belirtti. Güngör, daha önce de kısa metrajh olan "Berga- ma" filminde siyanürle altm ara- yan şirketlerkarşısına dikilen köy- lüleri, "Akkuyu" filminde de yasa- dıklan topraklara radyoaktif kök salacak nükleer enerji tesislerine engel olmaya çalışan halkın müca- sırasında karşılaştıklan güçlükleri şöyle anlattr "Birkez'ben',birkez de kameralanmız gözaltına ahndı. Her yerde çekim yapmanıza izin vermiyoriar. Bu nedenle özellikle belgesel sinemacüar örgütknmeB." Fılmlennde sorgulanması zor olan olaylan dıle getirmeye çalış- tıklannı belirten Güngör, insan haklan konulu filme kimsenin sponsor olmayacağını düşünerek sponsor arayışına girmediklerini söyledi. Güngör, çetelen ve insan haklan ıhlallenni anlatan fümlenn Istanbul Film Festıvali'nde büyük ılgi görmesi, kendısini yeni proje- ler üretmeye teşvık ettığıni belirtti. Sinemanm bilgilendirme işle- vinden çok, eğlendirici yönünün ön plana çıküğını söyleyen Güngör şöyle devam etti: "Stoema.sadebir oiayıda anlatabilmet tzleyidler si- nemayı eğlence aracı gördükleri için kısa metrajhfihneflgigöstermi- yor.tnsanlarsniemayagidip3.5inB- yon lira vererek iki-üç saat eğJeni- yor.CHsa kısa metrajh fılmde 15-20 dakikahk seyir için cebinden 2 rnü- yon çıkacak. Kısa metrajh film ter- tih edflnûyor." Manisalı gencler Işkence davasının sonucu bekleniyor ,ı JWtR(C»ııA«r^BJrosw)c,M)ani^ ler davası olarak bilinen ve yaklaşık 5 yıldır sü-" ren davaya devam edildi. Izmir DGM'de dün ya- püan yargılamaya tutuksuz yargılanan gençlerin avukatlanndan PefinErda katılırken, gençler du- ruşmaya geknedi. Mahkeme heyeti, gençlere iş- kence yaptıkJan savıyla Manisa Ağır Ceza Mah- kemesi'nde yargılanan 10 polisle ilgili karann açıklanmadığını belirterek karann beklenmesi için duruşmayı 27 Temmuz 2000'e erteledi. JYÎTABA ÎMZA ATANLARA DAVA AÇILDI Düşünceye 7-15 ydcemistemilstanbui Haber Servisi - "Düşünceve Özgürhık2000" kitabma yayımcı olarak imza atan 16 kışi hakkında "Kanunun cürüm saydığı neşriyab nakletmek", "Terör örgütüne yardım ve yatakhk et- mek". "Halkı, smıf, ırk, din, mezfaep ve bölgefarkhhğı gözeterek,kin ve düşman- hğa yaym yoluyla açıkça tahrik etmek" T . C . K I L T I R B A K A N L İ G I DEVLET OPER.V VE BALESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ \NKARA Cesur'un savunması 'Öldürmek istesem iki kurşun daha sıkardım' Istanbul Haber Servisi - Ülkücü mafya lideri Alaatrin Çakıcının kardeşi Gencay Çakıa'yı yaralayan Adil Cesnr, Çakıcı'yı öldürme amacı taşımadığmı söyleyerek "Hem öldürmek istesem, silahımda daha iki kurşun vardL Onlan da sıkardım" dedı. Gencay Cakıcı ile sevgılısı Gönûl Ozyürek'in AJanerkez'de yaralanmasıyla ilgili davaya dün Istanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesı'nde devam edildi. Oturuma tutuksuz yargılanan Dündar Kdıç'ın torunu l.O.O. katıhnadı. Oturumda sorgusu yapılan Adil Cesur 1997'de Metin Ferit Aslan'ın öldürülmesi olayıyla yargılandığım, ancak bu olay nedeniyle Gencay Cakıcı'nın kendısini sürekli tehdit ettiğini belirtti. Olaydan bir buçuk ay önce Çakıcı'yla _Be§iktaş,'ta karşüastığııu, anlatan Cesuı; Çakıcı'nın yüzûne silahla vurarak" ._* kendisini yaraladığmı söyledi. ^ J ^ ^ j y j s Gencay Çakıcı'yla Akmerkez'de karşılaştıklanm belirterek "Tasarlayarak yapöğım bir şey değildL Tasarlasaydım daha kuvvetİi bir silah buhırdum" dedı. suçlanndan7'şeryıldan 15.5'eryılaka- dar ağır hapis cezası istemiyle dava açıl- dı. DGM Savcılığı, 8 kişi hakkında ise takipsizlik karan verdi. Istanbul DGM Cumhuriyet Savcısı MehmetSûslû'nün, "DûşûnceyeÖzgûr- Iük2000" adlı kitaba yayımcı olarak im- za atan 24 kişi hakkında yürüttüğü soruş- tunna tamamlandı. Soruştur- ma sonucunda, DÎSK Genel Başkanı Vahdettin Karabay, KESK Genel Başkam Sryami Erdem, Hak-lş Genel Başkanı Salim Uslu, Yazarlar Birliği Genel Başkam Mehmet Atiüa Maras. Prof. Dr. Hüseyin AH Nesim, ÎHD Genel Başkam Hüsnü Öndüi radyo prograrm yapımcısı Ömer Madra, sine- ma sanatçılan ZuhalOlcay Bfl- gmer, Ayşe Lale Mansur, mü- zisyen Şanar Yurdatapan, Türk Yazarlar Sendikası Genel Başkanı Cengiz Bektaş, Maz- lum-Der Genel Başkanı Yü- maz Ensaroğlu. yazar ve ya- yımcı ErdalOz. gazeteci Etyen Mahçupyan. TMMOB Genel Başkanı Yavuz Önen ve mat- baacı Sadık Taşdoğan hakkın- da dava açıldı. tddianamede samklann ldO'er milyon liradan 300'er milyon liraya kadar agır para cezasına çarptırümalan da ta- lep edildi. Soruşturma kapsa- mmda ifadeleri alınan tiyatro pyuncusu YıhnazErdoğan, ses sanatçısı Yavuz Bingöl, haber prngramı sıınııçıısıı Dnns T Ü R K İ Y E http://iuaiw.dansplatiormtr.com STUDYO PlfllfORiniflRI; HIÖLVE SflHntSi (uerhstıoplar, soylcşiler, pentllcr, master dersler, oturumlar, uidto gösterimleri... *jQ IHayıs - Devlet Opera ue Batesl-fînkara UyuyanGltaft saat 20.00 16 mayıs - Platfvm 'yrofhoreografller' (klasiMfiodern bate] saat 20.00 17 liayıs - Istjnbul, ITlersrn, Izmir, flntalya devlet Opera ue Baleleri [gala) jf0 saat 13.00 lUBöyıs - Platform 'yeni koreografller' {modern dans] saat 20.0' PlaTförm 7 yeni koreograî (modern dans] saat 20.0ı ~ 20 mayıs - *fllodem Oans Topluluğu & • RUBRT0 f*nremîerl saat 20.00 '. ı ": tistwuti ,.,Jİ kan Coşkun, Prof. Dr. Hüseyin Hatemi, avukat Fatma Kezban Hateml gazeteci PerihanMağ- den, televizyon programı ya- pımcısı tbrahim Sadri Eren ile yazar Mîna Urgan hakkında takipsizlik karan verildi. GENÎŞ AÇI HtKMET BİLA On Yılın Kerameti Türkiye'nin 1990 ile 2000 yılı arasındaki on yıl- lık tarihi, bir gün yazılacak. O gün kıyamet mi ko- par, yoksa yazılanlar gazetelerde tek sütun haber mi olur, bilinmez. Ama yazılacak. Muammer Aksoy, % Bahriye Üçok, ; . -/-'-. Çetin Emeç, - - • . ; Turan Dursun, " •• • Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı ve diğerteri öldürüldüler. Neden öldürüldüler? Laik cumhuriyeti savunan bu aydınlar, şeriatçı bir öfkenin mi kurbanı oldular, yoksa çok daha sistemli ve kanlı bir tasfiye planının mı? Tasfiyenin arkasında yerli işbirlikçilerini kullanan Iran ya da bazı Iranlılar mı var? Yoksa onlann da arkasında başkalan mı duruyor? Içişleri Bakanı Sayın Tantan'ın simgelediği kararlı operasyonlar nereye çıkacak? Sonu merakla beklenen bir filmi izler gibiyiz. ••• Atatürk çok şey yaptı. Ama asıl üç şey yaptı: ; Birincisi, Kurtuluş Savaşı'yla sınırlan çizilen ba-," ğımsız bir Türkiye Cumhuriyeti. Bu ülkenin içinde, ırk aynmına dayanmayan, "Ne mutlu Türküm di-^ yene"sloganında tfadesini bulan, kültürel milliyet- çilik üzerine kurulu "birtik ve beraberiik" düzeni. * Ikincisi laik sistem. Gözünü çağdaşlaşmaya dik- miş devrimciler için laiklik olmadan uygarlık ola- mayacağı açıktı. Egemenliği göklerden insana in- dirmedikçe Osmanlı'nın akıbetine uğramak kaçı- nılmazdı. Dinsel inanca saygılı ama dinsel sömü- rüye karşı rejim böyle kuruldu. Üçüncüsü, "Yurtta banş dünyada banş" sloga-î nıyla ifade edilen banşçı dış politika. Doğal kay- naklannı, olanaklannı, insan gücünü savaşlard^ heba etmiş bir toplumun yeni hedefi banş ve ba- nş içinde kalkınıp çağdaşlaşmaydı. ölümünden sonra Atatürk'ün bu üç direği, ke- mirile kemirile budandı, ancak yıkılamadı. Bu üç direk yıkılmadan da ne geri dönüş hesabı yapan-, lar, ne de Türkiye'nin geleceği üzerine senaryolar^ yazanlar amaçlanna ulaşabilirierdi. Yeni Dünya Düzeni boy gösterdi. Sovyetler Bir-., liği kolay yıkıldı. Doğu Avrupa günbegün dağılıyor,-, Balkanlar çorap gibi sökülüyordu. Harcındaki sırç her ne ise şu Türkiye Cumhuriyeti hâlâ ayakta du-i ruyordu. 'j O halde Atatürk'ün çaktığı üç direk ktnlmalıydı.; Birtik, bütünlük, kültürel milliyetçilik mi dedin?. O halde al sana dış destekli PKK terörü ve etnilc milliyetçilik... Laiklik mi dedin, o halde al sana şeriat kampan- 1 yalan... ' Yurtta banş, dünyada banş mı dedin, o halde af sana Irak'ı işgal planlan. ' • • • Türkiye'nin son on yılı çok önemli. Türkrye'nin' 21 ıncı yuzyıldakı duruşu, son on yilındakl slrtann- öasaktl. ~ PKK ağır silahlaria Eruh ve Şemdinli'ye saldınr- ken, "Bunlar üç-beş çapulcunun işidir" diyen cumhurbaşkanlannı bu dönemde gördük. Fede- rasyonu tartışmaya açan cumhurbaşkanlannı da bu dönemde gördük. Irk aynmcılığını, etnik milli- yetçiliği körükleyen medya kampanyalannı da bu dönemde gördük. Gazetelerde çarşaf çarşaf tarikat propaganda- lan bu dönemde yapılmadı mı? "llımlı lslam°\n er- demlerini sayıp döken sayısız köşe yazan mantar gibi bu dönemde bitmedi mi? Atatürk'ün laiklik il- kesini küçültmek için "laikçi", ulusal egemenlik il- kesini aşağılamak için u egemenWcç/"deyimleri bu dönemde rüretilmedi mi? Körfez Savaşı gelip çattığında, "kılıç kalkan zırt- to meydan" işgal hayalleri kuran yöneticiler de bu dönemde zuhur etti. Genelkurmay'ı Irak'a girerek sonu belli olmayan bir maceraya atılmaya ikna edemeyince, ordu komutanlan düzeyinde bile bu konuda destek arayan yöneticileri de bu dönem- de tanıdık. Galiba yine olmuyor. Atatürk'ün üç direği hâlâ yerinde... • • • Türkiye'nin son on yılı çok önemli. Bakalım Tantan nereye kadar gidecek? hikmetb@rttv.com.tr Öz Cıda-ls Sendikası w Et kombinalannın satışı durdurulmalı' ANKARA(Cumhuri- yet Bürosu) - Tanm ve hayvancılık sektöründe tüketici ve üreticinin müdahale alımlan yo- luyla korunduğunu be- lirten Öz Gıda- Iş Sendi- kası Genel Sekreteri Agâh Kafkas, Dıyarba- kır, Sakarya ve Kaysen kombinalannın özelleş- tirihnesinden vazgeçil- mesi gerektiğini söyledi. Başbakan Yardımcısı Hûsamettin Ozkan ve Devlet Bakam Yüksel Yalova'ya önceki gün sunulan Et ve Balık Ku- rumu Raporu ile ilgili olarak dün basm toplan- tısı düzenleyen Agâh Kafkas, iktisat bilimi --açısından tanm sektörü- min en belırgm özellıgı- nin yıllar ve aylar içinde görülen üretim ve tüke- timdengesizliklerioldu- ğuna dikkat çekerek, müdahale alımlannın ta- nm sektörü için yaşam- sal önemde oiduğunu, sektörün EBK aracılı- ğıyla korunduğunu vur- guladı. Kafkas, "EBK'ye ve- rflen kredflerin bir bölü- mü EBK'ye verilseydi, EBK kârh, verimH ve et- kin birkuruhış hafine ge- lir, hayvancıhğa verilen sübvansiyon da azahnn. Buna rağmen EBK, KİT'ler içinde en az bor- cuolanve.MaliyeBakan- uğı'na borçlarmı düzen- Ködeyen bir kuruluştur" dedi. ~ Kafkas şu bilgileri verdi: "Kuzey Afrika ve Ortadoğu ülkelerinde et ihtryacını ithalaüa karşı- layan nüfus sayısı 180 miryondur. Beslennıe ahşkanhklan da ha> \ an- sa> gıda ağuuklıdıı. Tür=- krye,buithalatıyapabfle-~ cek ûlkeJer içinde mesa- fe nedeniyie tek ülkedir td Türkiye daha bölgeye 110 bin tondan fazia et ihraç etmiş, sağ- lanan döviz gintisi ise 500 mflyon dolar civannda olmuştur."