Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
21 MART 2000 SALJ • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLEREV DEVAMI 19
TURKI
Istanbul _K 6 Sinop PB 8 Adana A 15
Edirne 4 Sarrîsun PB 10 Mersin A 16
Kocaeli _K 6 Trabzon K 7 Diyarbakır A 15
Çanakkale Y 7 Giresun PB 8 Şanhurfa
Izmir Y 12 Ankara PB 8 Mardin
Martisa Y 10 Eskişehir PB 5 Siırt
Aydın B 1 2 Konya PB 7 Hakkâri
Denîzli B 10 Sıvas PB 5 Van
Zonguldak K 5 Antalya A 17 Kars
Marmara, Kuzey Ege
Bolu-Zonguldak çevre-
len, Doğu Karadenız ite
Doğu Anadolu'nun do-
ğusu yağışlı gececek.
Yağışlar, Kuzey Ege'de
yağmur, Marmara'nın
doğusu ıte Doğu Kara-
deniz kıyılannda karia
kanşık yağmur diğer
yerierde kar şeklınde
olacak. Rûzgâr güney
ve batı yönlerden orta
kuvvette esecek.
Oslo
Helsinki
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
K
PB
A
PB
PB
PB
A
A
6
0
4
12
12
9
12
9
Münih A 11 Zürih
Bertin
Budapeşte
Madrid
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
A
PB
PB
PB
K
K
Y
A
8
5
20
5
3
2
12
14
PB 7 Şam
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Trflis
Kahire
PB
A
A
A
A
PB
A
Y
2
18
0
14
11
4
4
22
PB 21
j T ^ g Parça* bukjflu Yağmurtu Kvk kGûkgürijftüKJ
GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafi 1. Sayfada
me kaptsının açılmasına sütunlannı ayıranlar bile
değişik bir hava yansıtryoriar.
Tehdit kokan bir hava.
Örneğin; Başbakan Ecevrt bir bayram günü şa-
yet Demirel yeniden seçilmezse "rahatsızlık doğa-
cağını" söyledi.
Ne çare Başbakan'ın demecinde, "doğacakra-
hatsızlığın" türünü ve cinsini öğrenmemizi sağla-
yacak tek sözcük, tek cümle yok!
Mübarek çelik kasalarda saklanan kozmik sır
sanki.
Neyse ki; Başbakan'ın kimi zaman anlaşılmaz
saptamalanndaki gizemi açıklayacak gayri resmi
bir sözcü van Mesut Yılmaz!
Böyle içinden çıkılmaz söylemlerin ertesi günü
siyasal alanlan, kamuoyunu rahattatıyor.
önce bir iki itirafta bulundu Mesut Yılmaz: Hü-
kümetin, cumhurbaşkanı seçimini şıpın işi çözmek
ve sorunu "en kolayyoldan" sonuçiandırmak için
5 artı 5 fonmülünü getirdiğinin altını çizdi. "Düşü-
nülen çözümün aslında 'olağanüstü' bir çözüm
olduğunu" kabul ettikten sonra...
Üç ortağın üzerinde ittifak eyledikleri asıl soru-
na getirdi sözü:"... Hükümetin devamını engelle-
yecek önemli konulardan biri Cumhurbaşkanlığı
seçimidir" dedi.
Ecevit'in gizemli cümlesinde yatan gerçeğin ne
olduğu böylece ortaya çıktı.
Şayet Demirel bir kez daha seçilmezse bugün-
kü koalisyonun tepetaklak gitmesi olasılığının baş-
ta Ecevit, hükümet ortaklannın bir numaralı kaygı-
sı olduğu anlaşıldı.
Demirel'den başka biri Çankaya'ya çıkarsa, si-
yasal nezaket gereği istifasını verecek olan Ece-
vit'i ya yeniden başbakanlığa atamazsa?..
Ya başka birine hükümeti kurma görevini verir-
se?..
Siyaset adamlannın kafalannda dolaşan yedi til—
kinin birbirine değmediği söylenen kuyruklan, Ece-
vit'in başbakanlıktan gitmesi olasılığı gündeme
geldi mi, birbirine değiyor.
Sanki Ecevit'ten başka ülkeyi yönetecek, hatta
ekonomiyi IMF'ye teslim edecek veya dış politika-
da VVashington'a kutak verecek başka bir kimse
yokmuş gibi.. bir telaş ki sormayın.
Cem'in başbakan adayı!
Oysa telasa kapılmak gereksiz.
Dışişleri Bakanımız Ismail Cem, ülkenin asla
başbakansız ve hükümetsiz kalmayacağını kanrt-
layan yepyeni, 65 milyonun onaylayacağı bir for-
mül önerdi.
Hatta ve hatta yeni başbakanın adını da veriyor
Fatih Terim!
Üstelik inandıncılığını sindimnemiz için "Bir Dı-
şişleri Bakanı olarak konuşuyorum" diyor ve ekli-
yor
"Bugûn Galatasaray'ı bir Avrupa takmı yapan
şey ortadadır. Şöyle sıralanabilir.
önce inanç. Sonra özgûven. Ardından disiplin.
Oynayacağı ligin standartlannı kabul edip bir he-
def olarak ortaya koyma.
Sonra çalışma, stratejik planlama."
Ve nihayet, ülkemizi Avrupalı yapacak başbakan
adayını veya tipini sona saklayan Cem, önerinin o-
dak noktasını isim vererek şöyle duyuruyor
"Ve tabii Fatih Terim gibi bir ismin etrafında ke-
netlenme ve konsantrasyon."
Cem kuşku yok, içtenlikle konuşuyor.
Dışişleri Bakanımız özellikle bu son cümle ve sı-
raladıgı kuralımsı koşullaria fiziksel açıdan kon-
santrasyon yoksunluğu çeken Ecevit'in etrafında
kenetlenmenin olanaksızlığına değindiğini ve...
Bu sözlerinin Rahşan Hanım'ın gözünden kaç-
mayacağını bilmez olur mu? Elbette biliyoıi
Ne yapsın; fanatik GS'lilik insanı böyle konuştu-
ruyor işte!
Cenaze namazı Levent Camii'nde
Mengü Ertel
toprağa veriliyor
tstanbul Haber Servisi -
Türkiye'nin önde gelen
grafık sanatçüanndan
Mengfl Ertel, bugûn
toprağa verilecek.
Gtafik sanatçısı,
tasanmcı, sanat
yönetmeni Mengû Ertel,
bugün Levent Camii'nde
öğle nama7inin ardından
kıhnacak cenaze
sonra
Zincirlikuyu
Mezarlığı'nda toprağa
verilecek. Ertel, dokuzu
yurtdışında olmak üzere
25'i aşkm kişisel afiş ve
grafik seıgisi açü. Aldığı
sayısız ödûller arasında
I.thap Hulusi, 1988'de
Keşanlı Ali Destanı
oyununun dekorlanyla
değer görüldüğû Tiyatro
ve TV Yazarlan
Derneği'nin ödülü de
bulunan Ertel, Grafik
Sanatçılan Demeği'nin
kurucu üyelerindendi.
Sinematek'in genel
başkanlığını ve
sekreterliğini de yûrüttû.
Ertel, 1994-1998 yıllan
arasında TRT'nin
"Cumhuriyete Kanat
Gerenter" adlı dizisinin
de sunuculuğunu yapü.
Ertel, yakalandığı
zatürree hastalığından
kurtulamayarak 15 Mart
Çarşamba günü 69 •'.
yaşında yaşamnu
yiünnıştı.
Cevap Anahtarı
1 A 2.E, 3.E, 4.C, 5 A 6.E, 7.B, 8.E, 9 A 10.B,
11.D, 12.D, 13.B, 14A 15.D, 16.D, 17.E, 18A
19.C, 20.D, 2 1 A 22.A, 23.D, 24.C, 25.E, 26.D,
27.D, 28.C, 29.C, 30.D, 31 .C, 32.E, 33.B, 34.B,
35.C, 36.D, 37.C, 38.E, 39.A, 40.E, 41 .D, 42.C,
43A 44.E, 45.C, 46.D, 47.D, 48.B, 4 9 A 50.D,
51 .E, 52.B, 53.D, 54.C, 55.D, 56.E, 57.B, 58.D,
59.B, 60.D, 61 .D, 62.D, 6 3 A 64.E, 65.E, 66.C,
67A 68.C, 69.B, 70.C, 71 .C, 72.B, 73.B, 74.B,
75.D, 76.D, 77.E, 78.D, 79.C, 80.C, 81 .D, 82.E,
83A 84.E, 85.D, 86A 87A 88.C
Bilime 'af'gölgesi• Baştarafi 1. Sayfada
lan alt komisyon yann top-
lanıyor.
DSP ve MHP arasuıdaki
başkanlık cekismesi nede-
niyle komisyon bayramdan
önce çalışmalanna başlaya-
mamışti. DSP'den HaH
Çahkile MHP'den irfenKe-
leş alt komisyona başkan ol-
mak için yanşırken bayram-
dan önce bazı üyelerin kanl-
madığı gayri resmi toplantı-
da Keleş, başkanlığa seçildi.
Komisyonun yannki toplan-
tısında başkanlık konusunun
netlik kazanması beklenıyor.
Adalet Bakanı HikroetSami
Törk, af yasasında 11. mad-
dede tıkanıldığını, olusan
beklentı nedeniyle bu tıka-
nıklığa bir çözüm bulunma-
sı^gerektiğini kaydetti. Türk,
"Oğrenci affi yasadan çıka-
rüarak görüsülürse benim
açımdan bir proUem eksO-
miş ohır" dedı.
Yasa önerilerinde, lisans
eğıtımının yanı sıra doktora
eğitimi için de af getinlme-
si ve doçentlik için KPDS
koşulımun kaldınlması ıste-
niyor. Partüerinin önerileri-
ne karşm alt komisyon üye-
leri DYP'li AyvazGökdemir
ve ANAP'lı Abat Andkan.
KPDS'nin kaldınlmasına ve
öğrenci affinm genişletilme-
sine karşı çıkıyor. Partilere
göre yasa önerilerinde öngö-
rülen düzenlemeler şöyle:
MHP: Yüksek lisans ve
doktora tezlerini süresi için-
de tamamlayamadıklan ve-
ya tezleri reddedildiğı için
kaydı silinenlere öğrencilik
hakkı tanınır ve yüksek li-
sans öğrencilerine iki yan-
yıl, doktora öğrencilerine
dört yanyıl ek süre tanınır.
YÖK tarafından yapılan araştırma
'Af, kalitesiz diplomalı üretiyor'
ANKARA (Cnmhuriyet Börara) -
1982-1997 yıllan arasmda 9 af yasası
çıkanldı. Her 2 yüda bir af yasası çıkan
Türkiye'de yeni af yasa teklifı de Meclis
Milli Eğitim ve Kültür Alt Komisyo-
nu'nda bekliyor.
Partiler tarafından verilmiş 6 farklı
teklif olduğu için uzlaşmaya vanlama-
yan af yasa teklifi, 'ünivwsitefcrden ne
nırette ohırsa obıın iüşiği kesBımş tüm
öğrencikri' kapsıyor. YÖK, af konu-
sunda yaptığı araşfarmada, üniversite-
lerden iüşiği kesilen öğrencilerin yüz-
de 55'ininaftan yararlanmak istediğini,
bunlarm da sadece 10'unun büyük güç-
hlklerle 'mezunolabfldiğiııi' ortaya koy-
du.
Aftan yararlanan öğrencilerin 'kaBte-
siz diplomalılar' olacağını savunan üni-
versiteler de, aflann üniversite konten-
janlannı sıkıştırarak kapasite bunalmn-
na yol açüğını öne sürüyorlar. Türkiye,
1982-1997 yıllan arasmda çıkanlan af-
larla dünyada en çok af yasası çıkaran
ülkelerarasınagirdi. 1995 yüında Yük-
sek Öğretim Yasası'nm 44. maddesin-
de yapılan değişiklikle de af mteliğin-
de dûzenlemelere gıdüdı. Mezun olabıl-
mek için 5 dersten basansız olanlara 4
yanyıl, 3 ve daha az dersten basansız
olanlara sınırsız sınav hakkı verildi.
YÖK tarafından yapılan araştırroa-
da, bugüne kadar çıkanlan hiçbır affin
amacına ulaşmadığı, tam tersine, eko-
nomik ve bilimsel kayba yol açOğı sap-
tandı. Araşrırmada, her yıl 15 bine ya-
km ögrencinin üniversitelerden ilişiği-
nin kesildiğı, bunlann yüzde 38' inin bi-
rinci, yüzde 34'ünün ikinci, yüzde
13'ünün üçüncü, yüzde 12'sinin son,
yüzde 2'sinin de Ha7iriık sınıfı öğrenci-
lerinden ohıştuğu ortaya konuldu.
1 Temmuz 1996 tarihinden
önce doktora öğrenciliği
hakkını kazanmış olanlara
doktora yeterülik sınavına
gmnek için KPDS smavm-
dan bellı bir barajı aşma şar-
tı kalduılmışur. Doktora öğ-
renciliği için 1 Temmuz
1996 tarihinden sonra başla-
yan ve yabancı dil şartmı ye-
rine getiremediği için öğren-
ciliği sona erenlere iki yıl
içmde açılacak bütün KPDS
sınavlanna girme hakkı ve-
rilir. Araştmna görevlisi
iken yüksek lisans ve dokto-
ra öğrenciliği sıfatı sona
erenlerden lisansüstü öğren-
cüik sıfatını yeniden kazan-
dıklan andan ıtıbaren kadro
sarü aranmaksızın arastınna
görevliliğine yeniden atanır.
Doçentliğe yükseltilmek
için yabancı dil sınavında
başanlı olduğu halde aynı bi-
lim veya sanat dalında üç de-
fa smava gırip başanlı ola-
mayanlara dilediklen sınav
döneminde ıkışer ek sınav
hakkı tanınır.
ANAP: 1996-1997 öğre-
tim yılı başlangıç tarihine
kadar KPDS'ye giremeyen-
ler ve ilgili yasanın yürürlük
tarihine kadar KPDS şarnnı
yenne getiremeyerek kaydı
silinen öğrenciler, bu şarttan
muaf olarak yeniden kayıt
yapurabüir ve doğrudan ye-
terlilık sınavına girerler.
Doktora yeteriiliğine girebil-
mek için KPDS'den basan-
sız olanlara yeterlilikte üç sı-
nav hakkı tanınır. Yüksek li-
sans ve doktora öğretımin-
den sonra yapılacak yaban-
cı dil sınavlan, daha önce ol-
duğu gibi merkezi sınav sis-
temine bağh ohnakla birük-
te adayuı ilgili bilim dahna
uygun olarak sosyal ve fen
büimlerini ayn ayn yanıtla-
yacağı tek oturumlu bir sı-
nav yapılır. Buna göre
KPDS uygulamast kaldınl-
mıştir. Master ve doktora ya-
bancı dil sınavında 50 ve da-
ha yukan not alanlar başan-
lı sayılır.
DVT: 1988-1989 öğretim
yılmdan 1998-1999 öğretim
yılı sonuna kadar master ve
doktora öğrenimi görürken
Bostancıoğlu, norm kadro yönetmeliğinin reform olduğunu söyledi
6
GnseDik değil ergenük eğitimi yapıyoruz'
ANKARA (Cnmhariyet Bürosu) -
Milli Eğitim Bakanı MetinBostanooğ-
hı, norm kadro yönetmeliğinin bir re-
form olduğuna dikkat çekerken, bu
kadro dışmda tutulan ayncahklı öğret-
men bulunmadığmı kaydetti.
Bostancıoğlu, Deprem Bilinçlendir-
me Haflası kapsamında Bilkent Emlak
Bankası Ilköğretim Okulu'nda yapılan
açdış sonrasmda gazetecılenn sorula-
nnı yanıtladı. Bostancıoğlu, her yıl ay-
lûl ayınm "Deprem Bflinçieııdirıııe
Haftaa" olarak kutlanmasına karar ve-
rildiğini büdirdi. Milli Eğitim Bakanı
Bostancıoğlu, biçbir öğrenciyi öğret-
mensi2 buakmayacaklannı belirterek
"Her refonna birfleri karşı çıkacaknr.
Biz eğrtim öğretim yümın somına yak-
laşıldığı şu dönemde, ögreocikrin öğ-
retroenlerini değiştirmemek bakmun-
dan reform nitefiğinde bir yönetmefik
çıkardık" dedı. Bostancıoğlu, norm
kadro dışmda tutulan ve ayncalık tanı-
nan öğretmen olup olmadığı sorusuna
"tşin gereği olarak bir depoda öğret-
men bulundurulacağL hasta veya ra-
porluoUnlannverinebuöğretmenkrin
gireceği'' yanıünı verdı. Bostancıoğlu,
"cmseleğitiiDe'' ilişkin soru üzerine de
"Cinsd eğitim >«pımyoruz, ergenük
eğrtnni yaptyornz. Bunu herkes yanhş
knOuuvor. Her çocnk beffi bir yasa gd-
diğinde,rEİkiwrubsaldeğişiklikkrv»-
şar. Bu değişiktikkr sırasmda çocoğu
bdgflendinnek için ergenlik eğitimi ve-
riyonn" diye konuştu.
NESIL
CAN DUNDAR
AŞKIN
100 Y1LUK HİKAYESİ
www.ntv,com,tr
BUAKŞAM
22:05
her ne nedenle olursa olsun
ilişiği kesilen öğrencilerin
basansız olduklan dersler
için 2 sınav hakkı, yüksek li-
sans öğrencileri için 1 yıl,
doktora öğrencileri için de 2
yıl tez ha/ırlama süresi veri-
lir. 1996-1997 öğretim yıh
başlangıç tarihine kadar
KPDS sınavına giremeyen-
ler ile ilgili yasanın yürürlük
tarihine kadar KPDS koşu-
lunu yerine getiremeyenler
bu koşuldan muaf olarak ye-
niden kayıt yaptırabilirler.
Yardımcı doçentlik kadro-
sundaki süresıni dolduran
öğretim elemanlannm calış-
tlğl SÜre dikkate alınmartan
bu süreleri yeniden başlar.
Doçentlik bilim sınavında
istediği ana bilim dalında sı-
nav haklcinı doldurmuş olan-
lara adaym istediği anabilim
rlalınrlan üç SUiav hakkl ve-
rüir. Yüksek lısans, dokto-
ra ve yardımcı doçentlik dil
sınavlan ilgili adaym kendi
yükseköğretim kurumu ve
alanı ile ilgili konuda yapıhr.
KPDS sınavı kaldınlmıştır.
Master, doktora ve yardımcı
doçentlik yabancı dil sına-
vında 50 ve daha yukan, do-
çentlik yabancı dil sınavında
60 ve daha yukan alanlar ba-
şanlı sayılırlar.
FP: Yabancı dil şartmı ye-
rine getiremediği için kaydı
silinen öğrenciler. bu şarttan
muaf olarak yeniden kayıt
yapürabilirler. Doktora ye-
terlilik sınavına giribihnek
için yabancı dil sınavmda
basansız olanlara 3 smav
hakkı tammr. Yardımcı do-
çentlik kadrosunda görev
yapan öğretim elemanlan-
nm çalışma sürelerindeki sı-
nniama kaldınlmıştır.
'Su sadece
enerjideğil'
• Baştarafi 1. Sayfada
çalışmalar olduğunu, su
kaynaklanmn korunması-
na yönelik hiçbir çalışma-
nm gerçekleşmediğini be-
lirtti.
Devlet Su Işleri'nin hede-
finin 2030 yüina kadar Tür-
kiye'deki bütün su kaynak-
lannı kullamma açmak ol-
duğunu belirten Demircan,
bu amaçla 400 kadar barajın
yapunının sürdüğünü kay-
detti. Ancak Demircan'agö-
re Türkiye'de erozyon gibi
önemli bu- sorun varken ba-
raj yapmak pek de büyük bir
anlam taşunıyor. Türkiye'de
bir barajın ortalama ömrü-
nün 50-60 yıl olduğunu be-
lirten Demircan görüşlerini
şöyle açıkladı: "Keban ve
Hbfanh barajlannm yana
erozyon yözönden doidu bi-
le. 2030 yılına geündiğmde
hfllri harajlar tamamlannnş
olacak. ama erozyon nede-
niyte barajlann yansı dot-
muş otacak.Kaynakhrm na-
al >iintiiriiL»hilir knlhtuım-
nm sağlanabOeceği konusn-
na hiç kafa yorutaHiyor."
Işin bu" diğer üzücü boyu-
tu ise Lahey'de düzenlenen
foruma dünyamn her köşe-
sinden yüzlerce sivil toplum
kuruluşunun temsılcıleri ve
su uzmanlan kanhrken Tür-
kiye'den hiçbir sivil toplum
kuruluşunun katılmama-
sı.Toplantıya Türkiye adına
katılan Enerji Bakanı Cnm-
hor Ersümer, 1997 yılmda
Fas'ta yapılan "Dünya 1. Sa
Forumu"ndan sonra bir
Dûnya Su Vizyonu oluştu-
ruhnası fikrinin ön plana
çıktığım hatuiatn. Cumhur
Ersümer, Lahey'de yapıla-
cak toplannlarda, bu vizyon-
la ılgılı calışmalann değer-
lendirileceğini ve toplanacak
Bakanlar Konferansı sonra-
sı da ortak bir bildiri yayun-
lanacağmı bildirdi. Türki-
ye'nin su ile ilgili uluslarara-
sı toplannlarda mutlaka yer
aldığım kaydeden Cumhur
Ersümer, bu platformlarda
raman 7aman sinir aşan SU-
lar ve Türkiye'nin Akde-
niz'e dökülen sulannm satı-
şının gündeme geldiğini be-
lirterek şöyle devam etti:
"Büdiğiniz gibi Akdeniz'e
dökülen sulanmızı, dünya
platfonnnnda sabşa çıkar-
dık. Akdeniz'e dökûten su-
Urunızı bir boruyta Kıbns'a
Usnna projemiz var. Onun
fıztbiiitesibîtti,pro)eçsiışm*-
lanm sünlürüyoruz."
••G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafi 1. Sayfada
Bak sen şu işe...
Toprak ananın bu srtemine kulak veren insanoğ-
lu, gece ile gündüzün eşitlendiği 21 Mart gününü,
bahann gelişinin müjdecisi olarak kutlamaya başla-
mış. Tarihi çook eskilere dayanıyor. Kaşgarlı Mah-
mud'un Divanü Lugat- it Türk'ünde 12 hayvanlı tak-
vimin başlangıcı olarak 21 Mart kabul ediliyor.
Yusuf Has Hacip, 11. yüzyılda Nevruz'un gelişi-
ni şöyle anlatıyon
"ömre şarktan bahar meltemi esip geliyor; bu
âlemi süslemek için cennet yolunu açıyor. Ak renk
(kar) gidip toprağa rayiha doldu ve her tarafı ergu-
van renk kapladı. Çûnkü dünya sûslenmeyi arzu et-
ti.'
özbekistanlı Prof. Ismail Şahislam'a göre Nev-
ruz kutlamalanntn tarihi, MÖ 550-330'lara kadar da-
yanıyor. özbekistan'da Nevruz şenliklerinin iki kah-
ramanı var
Üretimin sembolü babadehkan (babaçiftçi) ve çi-
çeklerin sembolü baharkız!
Azeriler ise doğadaki bahar değişimlerini, Ihalır
çarşambalar" adı altında kutluyoriar. Dört çarşam-
badan ikincisi od, yani ateş için. Azeri gelenekleri-
ne göre bu ateşli çarşambada, sabah erkenden yer-
leşim yerinin en yüksek tepesine çıkılır, ateş yakıp
güneşin doğması beklenir. Güneş doğunca "Godu
han" namesi okunur:
Godu han Godu han I Söndürme odu han I At
üste god getir I Ulusa od getir. I Sözü bal Godu han
I özü bal Godu han...
Azeriter Godu'yu bekleyedursun, biz Anadotu'ya
gelelim.
Anadolu'nun dört bir yanında da değişik getenek-
lerle kutlanıyor Nevruz.
Pek çok bakımdan noksanlı geçen 9O'lı yıllarda
Nevruz kutlamaianna kan bulaştı. Her yıl daha mart
ayınm ilk günlerinde gerginlik başlardı. Gün oldu
kutlamalar tümüyle yasaklandı, gün oldu kutlama-
lar mecburi kılındı. Bir yıl fiili olarak dışan çıkma ya-
sağı uygulamaya girişen güvenlik güçleri, ertesi yıl
sokaklarda lastik dağıtıp kutlama yaptırdıiar...
Yalancı bahar olmasın
Bu yıl daha değişik bir havada Nevruz'a hazııia-
nıyoruz. Güneydoğu'da, Istanbul'da, Ankara'da,
pek çok kentte törenlerie, ateşlerle Nevruz kutlana-
cak. Siyasi partilerin toplantı ıstemleri valiliklerin de-
ğişik yorumlanyla karşılandı. Hâlâ kimi korkulardan
kendimizi kurtaramadığımız anlaşılıyor. Son olarak
Nevruz'un yazılışı sorun oldu. V yerine "w" harfi
kullanmanın Siyasi Partiler Yasası'na aykın olduğu
saptandı, bu tür kutlamalarda Türkçenin kullanılma-
sı gerektiği ilan edildi. _,.v ,.
Türkçe böyle korunacaksa yandık!
HADEP Türkiye genelinde Nevruz'u kutlamak
üzere harekete geçti. Genel olarak izinler verildi, za-
man zaman yukanda vurguladığımız kısıtlamalar
gündeme geldi. Valiliklerin Nevruz'la ilgili harf takın-
tısının altını çizerken HADEP'e düşen sorumlulugu
da vurgulamak gerekiyor.
Nevruz'a, elbette isteyen istediği anlamı, efsane-
yi yükleyebilir. Ancak bayramın özü yukanda değin-
diğimiz gibi krtasal, bir bakıma evrensel.
HADEP'liler de Nevruz'un "banş getirmesi" dile-
ğindeler, sürekli bu mesajlan veriyoriar.
Eski Nevruzlar'da kan korkusu vardı. Bunun yeri-
ni banş beklentileri aldı. Bu havanın sürmesi, banş
ortamının kalıalaşması en büyük dileğimiz. 21 Mart
HADEP için de önemli bir sınav olacak. 2000 yılı ba-
şından bu yana, bir başka deyimle Öcalan'ın ida-
mının buzdolabına konmasından itibaren; HA-
DEP'in, sırtını Ankara'dan çok Avrupa başkentleri-
ne dayama eğilimi öne çıkmıştı. Üç HADEP'li bele-
diye başkanının gözaltı-tutuklama-salıverme olayı
bu gkJişin önce altının sonra üstünün çizilmesi an-
lamına geliyordu.
Artık 9O'lı yıllann kanlı Nevruzlar'ıtarihin ders say-
falan arasında kalsın...
Iklim olarak son yıllann en soğuk marhnı yaşıyo-
ruz. Siyasi hava ise bunun tersi... Iç banşın kalıcı-
laştınlması için kurulan iyimser hayallerin "yalancı
bahar" olmamasını dileyelim....
Bunda sorumluluk herkesin...
Yiizyıhıı
sorunu suB Baştarafi 1. Sayfada
Forumda yoğunlukla tar-
bşılan konulardan biri de
suyun özellestirihnesi. Ka-
tüımcılann özellikle sivil
toplum kanadı su krizinin
aşılması konusunda devlet
ve özel sektörün işbirliği
yapması konusunda ortak
görüş ifade ederken Fo-
nım'dan kısa bir süre önce
yayımlanan Dünya Su Ko-
misyonu'nun raporunu,
"su kaynaklanrun kmTanı-
mının özeDeştirflmesine''
bir çağn olarak gördükleri-
ni ve buna karşı çıktıklan-
nı ifade ediyorlar. Katıhm-
cılara göre devletler su üze-
rindeki kontrolü elden bı-
rakmamalı, ancak özel sek-
törün işbirüğine de açık ol-
malı.
Dünya Bankası ve Bir-
leşmiş Milletler'in ortak
girişimi olan Dünya Su
Konseyi, nüfusun artması
ile gıda gereksiniminın
karşılanabihnesi için bu-
gün kullamlandan yüzde
17 daha fazla suya ihtiyaç
olacağını öngörüyor. Kon-
sey, su kaynaklan için ge-
rekli yıllık yannmm 70-80
milyar dolardan 180 mil-
yar dolara çıkanlması ge-
rektiğini belirtiyor ve bu
kadar büyük rakamlan, hü-
kümetlerin özellikle de ge-
lişmekte olan ülke hükü-
metlerinin finanse etmele-
ri zor olduğundan bu alan-
da özel sektörün desteklen-
mesi gerektiğini vurgulu-
yor. Su yatınmlan konu-
sunda uluslararası piyasa
yalnızca birkaç dev şirketin
elinde bulunuyor. Bunlarm
arasında en önde gelenler
ise Fransız Vivendi ve Su-
ez Lyonnaise Des Eaux, In-
giliz Thames Water ve
ABD'li Auzurix şirketleri.
Ülkelerin birçoğunda temiz
suyun kontrolü ya yerel yö-
netimlerin ya da devletin
elinde.
Özellikle gelişmekte olan
ülkelerin temsilcilerinin
korkusu, özellestirihnesi
halinde "suyun da diğer
yüksek fiyaüı ürünkrgibi
yoksohmişineyaramayacak
ohnası" Toplantıya katılan
bir Hintli parlamenter bu
konudakı görüşünü, "Bir
Hintli çiftçinin ortalama yü-
tak genri, dokuz Perrier şişe
suyu ahnaya bik yetmıyor"
diyerek açıkhyor.