14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
21 MART2000SALI CUMHURİYET EKONOMÎ / SAYFA ekonomi®cumhuriyetcom.tr 13 TBCB.de sattyor • tSTANBUL(AA)- Tekel'ın özelleştirilmesine yönelik yasa tasansının hazrrbklanna başlandığı bildirildi. Tekel Genel Müdürü Mehmet Akbay, Tekel'in özelleştirilmesi için özel bir kanun çıkanlması gerektiğini belirterek bu konuyla ilgili bir taslak çalışması başlattıklanm kaydetti. Akbay, Tekel'in bu yıl 52 trilyon lıralık yatınm yapacağını da bildirdi. Tekel'in 1999cirosunun 1 katrüyon 150 trilyon lira seviyesinde gerçekleştiğini belirten Akbay, 2000 yılrnda 2.5 katrilyon lira ciro ve 100 trilyon liranın üzerinde kâr hedeflediklerini dile getirdi. fciverghlen trilyon • ANKARA (AA) - Vergi Usul Kanunu'nun 279. maddesı çerçevesinde toplanan geçıci vergi miktannın yaklaşık 550 trilyon lira olarak gerçekleştiği belirtildi. Devlet kâğıtlanndan elde edilen faiz gelırlerine ılişkin 279. maddenin ilk uygulaması olan geçici vergide ilk hesaplamalara göre gerçekleşme, 800 trilyon liralık tahmini hedefin altına düştü. Bankalar, ve devlet kâğıtlanndan faiz gelıri elde eden diğer mükellefler, ellerindeki devlet kâğıtlannın 31 Aralık 1999tarihi itibanyla işlemiş faizi için 15 Şubat'a kadar geçici vergi ödemesinde bulundu. Genetfk pamuk tohumu • İZMÎR (AA) - Israil 'den ithal edilen genetik pamuk tohumu hibritin Ege'de 12 anlaşmalı üreticiye dağıtıldığı belirtilerek kaliteli pamuk ve iplik üretimi yönünde çalışmalann sûrdüğû bildirildi. Güçbirliği Holtönş Başkan Vekili w " > Izmir Ticaret Borsası (İTB) Meclis Başkanı Tuğrul Yemişçi, hibritin Ege'de 12 anlaşmalı üreticiye verildiğini belirterek yetiştirilecek pamukla Türkiye'de ilk kez 160 numara uzun elyaflı iplik üretileceğini belirtti. EpdemiP'e 873 tpllyon harcandı • ZONGULDAK (AA) - Ereğli Demir ve Çelik Fabrikalan TAŞ (ERDEMTR) Genel Müdürü Şener Macun, Kapasite Arttırma ve Modernizasyon (KAM) projesine, 1989-1999 yıllan arasında 1.5 milyar dolar (873 tnlyon lira) harcama yapıldığmı bildirdi. Macun, Erdemir'in dünya demir- çelik sektöründe yaşanan olumsuzluklara rağmen üretim ve satış açısından program hedeflerini yakaladığını, aynca yatuımını da sürdürdüğünü söyledi. AB'de enflasyon oramyüzdei.9 • BRÜKSEL (AA) - AB istatistik örgütü Eurostat, 15 AB üyesi ûlkede ortalama ydhk enflasyon oranının, şubat sonu itibanyla yüzde 1.9 olduğunu açıkladı. Eurostat verilerine göre, Almanya ve Belçika'da son 12 aylık enflasyon oranı yüzde 2.1, îtarya'da yüzde 2.4, Yunanistan'da yüzde 2.6, Isveç'te yüzde 1.4, Lüksemburg'da yüzde 2.6, Fransa ve Hollanda'da yüzde 1.5 oldu. G-20'ter toplanıyor • ANKARA (AA) - Üst düzey ekonomi yetkililerinin G-7 ve Türkiye'nin de aralannda bulunduğu gelişmekte olan büyük ekonomiler (G-20) toplantılanna katılmak üzere Hong Kong'a gidecekleri belirtildi. Hazine Müsteşan Selçuk Demiralp, Müsteşar Yardımcısı Ferhat Emil, Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Şükrü Binay ve Maliye Bakanı Danışmanı Vedat Özden'den oluşan ekibin, 25 Mart'ta yapılacak toplantıya katılacağı kaydedildi. Çalışanlar, Bayar'ın halka arzla ilgili bilgilendirme toplantılanna katılmadı Tüpraş'm sabşma protesto • Türkiye'nin en büyük ve en kârlı kuruluşu Tüpraş'ın yüzde 15'lik bölümünün halka arznıa tepkiler sürüyor. Petrol-îş Sendikası, halka arz aldatmacası ile toplumun yanıltıldığını bildirdi. İZMİT / İSTANBUL (Cumhuriyet)- Çahşanlar, 'EnBirvük 500Saımi Ku- ruluşu" listesinde ciro sı- ralamasında 16 yıldır bi- rinci sırayı alan Türki- ye'nin en önemli sanayi işletmelerinden Tüpraş'ın 'halcaaız' adı altında özel- leştirilmesini protesto et- tiler. Türkiye'nin en bü- yük ve en kârlı kuruluşu Tüpraş'myüzde 15'lik bö- Bugüne kadar yapılan özeDeştirmelerin çahşanlar ve kamuoyunun yaranna olmadığı gözier önüne serfliyor. lümünün halka arz edilmesıyle il- gili olarak dün Izmit Rafinerisi'nde düzenlenen bilgilendirme toplan- tısınaçahşanlarkanlmadı. Özelleş- tirme İdaresi Başkanı Uğur Bayar çalışanlara bılgi aktarmak ama- cryla düzenlediğı toplanüyı, yalnız- ca rafıneride çalışan kapsamdışı personel izlerken Bayar, bütün dün- yada özelleştirmenın sürdüğünü belirtti. Daha önce, çauşanlan halka arz- la ilgili toplanüya kaulmamaya ve hısse senedi almamaya çağıran Petrol-lş Sendikası tarafından ya- pılan yazıh açıklamada, halka arz aldatmacası ile toplumun geniş ke- simlerinin yanıltıldığı. Tüpraş'ın yağmalanmasırun önünün açıldı- ğı ve kamuyarannın çiğnendığı di- le getirildi. Açıklamada, "Ozefleştirme İda- resi, Tüpraş vesflesryle kamuoyu- nuy-anıltaraközeDeştinnenin pro- pagandasmıyapmakolanağı naka- vuştuğunu sanryor. Ancak Tüpraş çansanıözeUeştirmecilerehaketti- âyanıu «Tecefctir" denildi. Petrol- lş Genel Merkezi'nden Genel Baş- kanMustafa Oztaşkm'ın imzasıy- la yayunlanan açıklamada, 10 yıl- da 1.3 milyar dolar yatınm yapan, ülkeye giren ham petrolün yüzde 86'sını işleyen ve Avrupa ölçüle- rinde bir kuruluş olan Tüpraş'ın 1994 ve 1999 ekonomık krizlerin- de can simidı olduğu anunsatıldı. 'Propaganda yapılıyor' Tüpraş'ın özeUeştinlrnesıninka- mu kesımınin bindiği dah kesmek anlamına geldiği vurgulanan açık- lamada, "Özellestinnenin ülke çapında propagandası yapılmak istenmekte. Tüpraş'ın üretim so- nucu eldeettiğj kaynaklar, yaunm- lan ve piyasa etkinUğini artür- makiçin yeterfi düzeydedir. Diğer yandan, bugüne kadar halka arz adı altmda yapılan satışlarda, top- lam özelleştirme değerinin çok küçük bir kısmını oluşrurmak- tadır. Hisse alan küçük tasarruf sahibinin şirkette idari hiçbir yet- kisi olmamaktadır" değerlendir- mesı yapıldı. Petrol-lş yönetimi, açıklamada, halka arz yoluyla yapılan satışlarda kontrolün bü- yük hisseyi alan sermaye grup- lannın eline geçtığini anımsata- rak şunlan dile getirdi: u Halka arzaldatmacalanna ka- pıkp hisse abnlar bin bir zahmet- İe birikürdikleri tasarnıflannı bu sermaye gruplanna aktararak kayıpiara uğramışlardır. Üs- teMk daha sonrayapdanserma- ye arttınmlanna katümamış- lar,hisseoranlan dikkate ahn- mayacak ölçüde düşmüsrür." Toplantılar sürüyor Petrol-îş Sendikası Kınk- kale Şubesi Başkanı RecepSe- fer de, çalışanlann Tüpraş'ın hisselerini satın almayacakla- rmı behrterek özelleştirilme- ye karşı olduklannı söyledi. Yaptığı yazılı açıklamada Tüpraş'uı halka arzının ilan edıldığını ve işçüerin ıkna edil- mek üzere Kocaeli, Kınkkale, Batman, Aliağa rafinerilerin- de bir dızi toplantılar düzen- lendiğıni anımsatan Sefer, *Sa- ymBayar^çlerinyogunigi gös- terdiğmi basında acıklamışar. Oysa işçüerin katüması bik sözkonusu değildir. Ozeüeştir- menin sermayeye kaynak ak- tarmak olduğunu biliyoruz. Biz hangj adla gelirse gelsin özeücştirmenin halk yaranna olmayacağını biüvoruz" dedi. Özelleştirme İdaresi Başkanı Bayar, çahşanlann katürnadığı top- lantıda halka arz edilecek olan Tüpraş'ın çahşanlannı, çalışnkla- n yere ortak olmaya çağu-dı. Bayar, yapuğı konuşmada, dün- yada birçok ülkenin ekonomıkkriz- lere rağmen yüzlerce özelleştirme yapüklannı belirterek ötB'nin 15 yıldır yaptığı işlerin bazen beğe- nildiğini, bazen de eleşurildiğini an- lattı. Bayar. Tüpraş,yöoetimidev- leöe olan ve özeDeştirilaı 3k kuru- hış olacakür" dedi. Kayıt dışı ekonomiyle mucadele Gayrimenkul satışına gözaltı ANKARA (AA)-Mali- ye Bakanhğı, şirndı de gay- rimenkul zenginlerinin pe- şine düştü. Maliye Bakanı " SüHier Oral'm kayıt dışı ekonomi ile mucadele prog- ramı çerçevesinde, 1998- 1999 yıllannda 5 ve daha fazla gayrimenkul satan 5 bin 918 kişi ve kuruluşun vergi ödeyip ödemediği tek tek araştınlıyor. Gelırler Genel Müdürü AkifHamzaçebi'nden alı- nan bilgiye göre, vergi nu- marası uygulaması yoluy- la toplanan bilgiler, çapraz vergi kontrollerinde kulla- nıhnaya başlandı. Gelirler Genel Müdür- lüğü, vergi numarası aracı- hğıüe 1998 ve 1999 yılla- nnda 5 ve 5'ten fazla gay- rimenkul satanve her bir yü için tapu harcı matrahlan- nnı toplamı 10 milyar ve üzerinde olan kişi ve kuru- luşlann dökümünüçıkardı. 58 bin konut satıldt Çahşmada behrlenen yıl- larda 80 ilde 5 ve 5'ten faz- la gayrimenkul satan ve harç matrahlan toplamı, yıl bazında en az 10 mil- yar lira olan kişi ya da ku- ruluş sayısı 6 bin 146 ola- rak tespit edildi. Bu kişile- rin satuklan gayrimenkul toplamı Lse 58 bia 45 ola- rak saptandı. Gehrler Genel Müdürlü- ğü, depreme manız kalan Kocaeli, Bolu (Düzce ra- kamlan Bolu'nun içinde yer aldı), Sakarya ve Yalo- va'yı yapılacak inceleme- de kapsam dışı bırakınca denetıme tabi tutulacak mükellef sayısı 5 bin 918, bunlann sattıkları gayri- menkul sayısı da 55 bin 906 oldu. 76 ilin sonuçlanna gö- re, tstanbul'da 2 yılda 5 ve 5'in üzerinde gayrimen- kul satan mükellef sayısı 1717, sanlan gaynmenkul sayısı ise 16132olarakbe- lirlendi. Ankara'da mü- kellef sayısı 662, gayri- menkul sayı 6653; Izmir'de mükellef sayısı 487, gay- rimenkul sayısı 4382; An- talya'da mükellef sayısı 294, gayrimenkul sayısı 2456; Bursa'da mükellef sayısı 215, gayrimenkul sayısı ise 1990 olarak be- lirlendi. Antalya Hali'nde 100 trilyonluk kaçak ANTALYA (Cumhuri- yet)- Türkiye'nin en büyük turfanda sebze ve meyve hali plan Antarya Hali'nde geçen yü işlem gören ürün miktannın 50 trilyon lira ol- duğu, ancak kaçağm ise 100 trilyon liraya ulaştığı belirtiliyor. Antalya Hali'nin, dün- yanın 4'ncü büyük hali ni- telıgınde olduğunusavunan Hal Müdürü Emin Nev- ruz, halde kaçak işlemle- rin de yapıldığmı, kaçak- lann engellenmesi duru- munda işlem miktannm 150 trilyon üraya çıkabile- ceğini anlara. Yapılan tüm çalışmalara ve denetimle- re karşm mal kaçağmm önlenemediğini anlatan Emnı Nevruz, kaçağm ön- lenebilmesi için yeni bir sistemi devreye sokmak için çalışmalara başladık- lannı açıkladı. Bilgısayar denetimli elektronikbarkot sistemini kurmak için ça- hştıklarmı anlatan Emin Nevruz şunlan söyledi: "Belediyenin önemli bir geliri olan haldeki 100tril- yonttrahkişlem kaçağının önlenebflmesi içinolustur- mayı düşündüğümüz bu sistem 600 bin dolara mal olacak. Bu sistem Türki- jeide hiçbiryerdebuhmnu- yor. bk kez Antaha'da uy- gulayacağız. Bu bilgisayar destekli barkot sistemine künse müdahaleedemeye- cek. Giriş ve çüoşta tüm araçlartarnhyorve fatura bilgisavara giriyor." Tanm Bakanhğı'Dm getireceği ürün planlaması sistemi ile patatesteyaşanan sorunun tekraıianmaması sağlanacak. Üretici yönlendirilecek • Tanm komisyonu, çiftçi ve üreticiyi yönlendirirken tanm ürünlerinin yurtiçi ve yurtdışında pazarlanmasına destek verecek Ekonomi Servisi-Tanm ve Köyişleri Bakanı Hüs- nü YusufGökalp. ürünlenn planlaması, değerlendiril- mesi, pazarlanması konu- lannda çiftçi ve üreticiyi yönlendirmek için bakan- lık bünyesinde bir "komis- yon" kurulacağmı bildirdi. Ürün planlaması sistemi- ne ilişkin yasal düzenleme tamamlamncaya kadar gö- rev yapacak olan komis- yon, tanm ürünlerinin pa- zarlanması, ürünün değer fı- yan ile tüketimi, değerlen- dirilmesi ve planlaması ko- nulannda görev yapacak. Bakan Gökalp dün yap- tığı yazıh açıklamada, üre- ticinin elinde kalan patates stoklannın üçte ikisınin tü- ketildiğini söyledi. Gökalp, bu çahşmanın sadece patatesle suur- h kalmadığmı beUrterek diğer ürünler- de de aynı sorunun yaşanmaması için "ürûn planlaması'' sisteminin getiri- leceğini kaydetti. Türkiye'de bugüne kadar ürün planlaması yapılamadığı- nı, çiftçi ve üreticinin hangi ürünü ek- mesi gerektiği yönünde bugüne ka- Japonya'nın gıda politikası TOKYO (AA) - Japonya, gıdada kendi kendine yeterülik arayışlannı sürdürürken tarun politıkasını masaya yaturdı. Tanm sektönmü yeniden örgütleyerek çiftçüiğin etkin, verimli kılınmasını hedefleyen programda, gıda güvenliği, kalite ıyileştirme. fiyat istikran ile gıda paketleme komılan da ele alınıyor. Daüy Yoimuri gazetesinin haberine göre gıda, tanm ve çiftçi köyler politikası konusunda Başbakanlık Tavsiye Kurulu tarafindan hazırlanan temel program, bımdan böyle tanm politikalarmda rehber olacak. Japonya'da ilk kez gıdada kendi kendine yeterlilik hedefi belirleniyor. Japonya Başbakanı Keizo Obuchi'ye geçen çarşamba günü sunulan prograrmn ana temeb, gıda kendi kendine yeterülik düzeyinin, kalori bazmda 2010 yıünda yüzde 45'e yükseltihnesi hedefine dayamyor. tiğini söyledi. Tanm ve Kö- yişleri Bakanı Gökalp, ürün planlaması sistemine ilişkin yasal düzenleme tamamla- nıncaya kadar, bakanhk bün- yesinde oluşturulacak komis- yonun, tanm ürünlerinin iç ve dış pazarlarda pazarlan- ması, ürünün değer fîyan ile tüketilmesi, değerlendirüme- si, planlaması konulannda görev yapacağını kaydetti. Pazar tespiti yapılacak dar bir yönlendirmenin olmadığını kaydeden Gökalp, patateste ortaya çı- kan problemin temeünde de bunun yattığmı ifade etti. Gökalp, tüm tanm ürünlerinin. "değerfivanflepazanan- masj,tüketkinmkafiteü ürün tûketme- si" için sürdürülen çahşmalann daha organıze bır hale getirilerek devam et- Komısyonun, çiftçi ve üre- timi yönlendireceğini, plan- lama ve organizasyonun sağ- lıkh bir sekilde yürümesini sağlayacağını belirten Gö- kalp, komisyonun aynı za- manda dûnya projeksiyonun- da çalışarak iç ve dış pazarka- pasitelerini belirleyeceğini, hangi ülkeye,hangi miktarda ve hangi tür ürünün pazarTanabilece- ğini tespit edeceğini söyledi. Gökalp, komisyonun çiftçi ve üreticilerin bağ- h bulunduklan kuruluşlan veya direkt çiftçi ve üreticiyi yönlendireceğini ve ürün planlamasının da buna göre ger- çekleştirileceğini kaydetti. Fonaahnan bankalarDenetlemeKımdıı f nu betdiyor ANKARA(Cumhurivet Bürosu) -Tasarruf Mevduatı Sıgorta Fonu kapsamındaki 8 bankanın satışı ya da tasfiyesi konusunda Bankacıhk Düzenleme ve Denetleme Kuru- lu'nun oluşması bekleniyor. Ba- kanlar Kurulu'nun, üyeleri bu ay sonunakadaratamasının ardından Bankacıhk Düzenleme ve Denet- leme Kurulu, Ağustos 2000'de ta- mamen faaliyete geçirilecek. Ku- rul başkanlığîna eski Maliye Baka- nı Zekeriya Temizel'in atanması bekleniyor. ANAP'h Bfltekm Öz- demir'in de başkan yardımcılığı konusunda iknaedildiği beUrtiliyor. Hükümetin, IMF'ye sunduğu ni- yet mektubuna göre, stand-by ko- şulu olarak mart ayı sonuna kadar Bankacılık Düzenleme ve Denet- leme Kurulu üyelerini ataması ge- rekiyor. Ancak ay sonuna kadar beklenmeyeceği ve gelecek hafta başına kadar üyelerin beürlenme- si bekleniyor. Yeni Bankalar Yasa- sı'na göre eskisinde olduğu gibi adaylarçeşitli kunımlar tarafindan sunulmayacak. Devlet Bakanı Recep Önal'ın göstereceği adaylar Bakanlar Ku- rulu tarafindan atanacak. Yasaya göre bağımsız ohnası gereken ku- rul üyeleri, 3 siyasi partinin tem- silcilerinden oluşacak. Başkan Temizel Temizel'in kurul başkanlığma getirileceği beurtüiyor. Kurula iliş- kin ilk yasal düzenlemede de Te- mizel'in adı başkanhk için geçiyor- du. Ancak siyasi partiler arasmda- ki çekişme ve bankacılık kesimle- rinin vergi düzenlemeleri nedeniy- le Temizel'e muhalefet etmelen sonucundakurul oluşturulamamış- tı. Son çıkanlan Bankalar Yasa- sı'nın ardından Hazine Müsteşan SelçukDemiralp'in de adı kulisler- de Bankacılık Düzenleme ve De- netleme Kurulu Başkanüğı için ge- çirildi. Ancak sermayenin baskısı- na karşın, Temizel'in başkanlığa atanması bekleniyor. ANAP'h es- ki Plan ve Bütçe Komisyon Baş- kanı Biltekin Özdemir'in de Te- mızel'e başkanhk konusunda rakip olduğu belirtiliyordu. Özdemir'in son aşamada başkan yardımcılığı konusunda ikna edildiği ileri sürül- dü. SPK'nin aday gösterdiği Deniz- bank Yönetim Kurulu üyesi, eski Yabancı Sermaye Genel Müdürü EnverGûney'in de yine aday gös- terihnesi bekleniyor. İŞÇİNİNEVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER İş İşten Geçiyor.. Dün sabahki haber gündemi, aylardır aynı gün- demde sıkışıp kaldığımızın çarpıcı bir sergilemesi. On günlük uzatmalı bayram tatilinin ardından aynı konu- lara dönmek daha bir sıkıcı, çarpıcı oluyor. Bir gaze- te patronunun inadı yüzünden bayramlarda da çık- mak zorunda kalan gazeteler iyice gündem yorgunu. Televizyonlann sabah haber kanallarından, Mesırt Yılmaaı'ın cumhurbaşkanlığı sorununu çözemezler- se zor yakalanmış bir istikrann bozulacağını belirten demecini dinleyince iyice içim karardı. Kimbilir ne ka- dar günümüz, ayımız daha Demirel için paket Ana- yasa değişiklikleri pazarlıklan, oyunlan gündemiyle ge- çecek. Az gittik uz gittik bir arpa boyu yol gittik te- kerlemesiyle, siyasetçilerimizin gözleri vıcık vıcık ol- muş bir kör pazarlıktan başka bir şeyi görmeyecek. Ürkütücü tek boyut, iktidar dengelerini Demirel'e bağlamış Ecevit hükümeti ile bundan yararlanan FP'nin pazarlıklanndan çıkacak sonuçlar değil elbet. Bu arada yaşamın pek çok alanında oldu bittiye ge- len o kadar çok iş kotanlmış oluyor ki.. Yanlışlardan dönmek, düzeltmek için iş işten geçmiş, geç kalın- mış olacak. Işte, Türkiye'deki cumhurbaşkanlığı kilitlenmiş gün- demi ile doğrudan hiç ilgisi yokmuş gibi gözüken Al- manya'da tamamen o ülkenin politikalarının bir ürü- , nü olarak ortaya çıkan bir karar. Günlerdir gazetemiz- de ve kimi sınırfı yayın organında yer alan, ama top- luma pek de ulaşamayan, Almanya'da yaşayan Tür- kiye'den göç etmiş olanlan çok yakından etkileyecek Türkçe dersleri yerine din dersi kararı üzerine hükü- metimizin sesi soluğu çıkmıyor. Akıl alır gibi değil, ama Türkiye'de insan haklan çerçevesinde Kürtlere Kürtçe hakkının kavgasını ve- ren Alman hükümeti, kendi ülkesine yerleşmiş Türki- ye'den göç etmişlerin ikinci-üçüncü kuşak çocukla- nnın okullarda Türkçe öğrenmeleri halinde Almanca- lannın gelişmeyeceği ve Alman toplumuna uyumla- rmın güçteşeceği sonucuna vanyor. Alman Islamını oluş- turma adına, Almanca din dersleri programı çerçe- vesinde başlayan uygulamalarda Türkiye'den göç etmiş insanlann çocuklannın eğitimi Milli Görüş Teş- kilatı'na teslim ediliyor. Almanya'da konunun tartışmadan uygulamaya geçtiği bir aşamada Türkiye'nin sesi soluğu çıkmıyor. Şeytan diyor ki Türkiye'de Demirel'in seçimi ve Ana- yasa değişikliği oylamalannda FP'nin oylanna gerek- sinim duyan Ecevit hükümeti, FP'nin Almanya'daki örgütlenme ve para kaynağı uzantısı Milli Görüş Teş- kilatı'na karşı çıkmayı uygun görmeyerek ödün veri- yor. Almanya'daki çeşitli konulara ilişkin gezilerimde yolumun hep kesiştiği, Türkiye'ye yönelik yaklaşım- lar, politikalar için ipucu oluşturacak bilgi almada önemli bir kişi olarak gördüğüm Alman Doğu Ensti- tüsü Başkanı Udo Steinbach, bugünlerde Milli Gö- rüş'ün Alman teşkilatı olduğunu söylüyormuş. Teşki- lata bağlı demeklerin Almanya'da Islam dersi vere- bileceklerine ilişkin bilirkişi raporlan yazıyormuş. Steinbach, yıllar önce Kürtlere ilişkin araştırma ve kitaplan ile ünlenmişti. O tarihlerde yaptığımız görüş- melerde saatlerle bu konular üzerinde konuşabilirdi. Son olarak Almanya seçimleri sırasında karşılaştığı- mızda, Almanya'daki Türkiyelilerin uyum sorunlann- dan yakınıyordu. Alman kültürüne aykın direnen kül- türden doğan sorunlan yumuşatmanın yollanndan söz ediyordu. Hem açılan camilere minare konması ve ezan sesinin duyulmasının Alman toplumunda tepki yaratacağını düşünüyor hem de Türk kimliğinin ağırlığının kabul edilemez bir durum olduğunun altı- nı ince bir dille çiziyordu. Gerçek şu ki, bizimkiler "neleroluyor?" diyemeden, olup biteni fark edemeden, Almanya'da Türkiye'den göç etmiş olanlann kimlik değişimi, bunalımında çok önemli bir dönüm noktası uygulamaya giriyor. Türki- yeli kimliği, kültürünü yok etmenin aracı olarak, din kimliği, hem de aynmcı öğeleri ile devreye sokuluyor. Almanca din bilgisi, genel kültür, ahlak, Islamın ola- bilecek en tarafsız, en evrensel ölçüleri ile öğretilme- si olarak değil, tarikatlara teslim edilmesi olarak gün- deme getiriliyor. Milli Görüş'ün vereceği din derslerine karşı çıkan- lara, "siz de örgütlenin, yetertiçoğunluğa sahip olun, sizin örgütlerinize de aynı haklan verelim" deniliyor. Türkiye'den göç etmişlerin zaten Türk-Kürt, Atatürk- çü, milliyetçi, laikçi-şeriatçı olarak var olan akıl almaz bölünmüşlüğüne, tarikatlar eline teslim edilmişliğine çok daha keskin anlamlı katkılar yapılıyor. Hiç şakası yok, okullarda din eğitimini kapan ör- gütlenmeler, tarikatlar, öğrenci başına alacaklan mark- larla ihya olacak, parasal, örgütsel güçtenmelerine kat- kı üzerine katkı yapacaklar. Bunun kokusunu alan bütün tarikatlar, bütün aynmcı örgütlenmeler, yer kap- mak için sıraya, yanşa giriyor... Hesap o hesap ki, Milli Görüşçüler, Aleviler, Alman- ya'da ağırlıklannı koymuş bütün tarikat okullan ço- cuklan paylaştıklannda, Almanya'da yaşayan Türk- lerin kaç kuşaktır yok edilemeyen Türkiyeli kimlikle- ri, kültürleri eritilecek. Belki tarikatlann yobazlığında Alman kültürüne çok daha yabancı, direnen, ama parçalanmış, o nedenle istenildiği gibi denetlenebi- len, Alman toplumundan çok daha fazla dışlanmış, o ölçücle de etkisizleştirilmiş, birbirine yabancı, hatta düş- man kitleler oluşturulacak. Türkiye, ayıp da "neler oluyor?" diyene kadar atı alan Üsküdar'ı geçmiş olacak. sukransoner@yahoo.com Mustafa Koc 'Birleşmek için henüz somut bir proje yok' Ekonomi Servisi-Türk- Amerikan tş Konseyi Baş- kanı Mustafa Koç, Türki- ye'nin dünya ile rekabet et- mesi için büieşmelerin ge- rekli olduğunu söyleyerek "Tûrk şirkerlerinin ölçek- leri dtmya ileyanşacak bü- yüklüktedeğü'-dedı Işadamı Sakıp Saban- a'nın turizm alanında ken- dilerine bir öneride bulun- duğunu anımsatan Koç, ^fcMokiuğusüreceher türlü konuda işbirfiği yap- mayahazınz.Doğuş da ay- nı görûşü paylaşıyor. An- cak henüz somut bir proje yok" diyekonuştu. ABDçıkarması ABD'nin Washington kentinde 28-30 Marttarih- lerinde gerçekleştirilecek 19. Türk-Amerikan İş Kon- seyi Ortak Toplantısı'na ilışkm bilgi vermek amacıy- labirbasıntoplannsı düzen- leyen Mustafa Koç, bu top- lantmm, son 4-5 yıl içinde düzenlenen en kalabahk ve önemli toplantılardan biri olacağmı vurguladı. Koç, Türk-Amerikan Iş Konseyi toplantısına ABD hükümeti tarafindan Sa- vunma ve Ticaret Bakam, Türkiye'den Devlet Baka- nı ŞükrüSinaGüreL Baym- dn"hk ve Iskân Bakanı Ko- rayAydın ile Merkez Ban- kası Başkanı Gazi Erçel, Dış Ticaret Müsteşan Kür- şat Tüzmen gibi üst düzey bürokratlann katılacakla- nnı bildirdi. Toplanöda ıki ülkenin iş ve sivil toplum kuruluşlannın da yer alaca- ğmı ifade eden Koç, "Bu seneki toplantı daha kala- bahk olacak. 40-50 kişinin konuşmacı olacağı toplan- ova 1.700-1.800 kişi kaüla- cak. Toplanbda karşıhkh bilgi ahşverişmde bulunu- lacak" dedi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear