22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
18 MART2000CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA KULTUR kultur(<7 cumhuriyet.com.tr 15 Bu akşam Pera Palas'ta gerçekleşecek 3.Tango Balosu'nun müzisyenleri Sexteto Canyengue Tango bu kez gençlerin müziğiF E H M İ AKGÜN Evet, günümüzde asırhk tangoya sa- hip çıkan ve onu yaşatan genç kuşak. adı- nı bütün dünyada konserler, festivaller ve mîlongalar ile duyurmakta. Yeni bir jenerasyor nöbeti çoktan devralmışa benziyor. Arjantin'de çıkan La Nacion gazete- sinin 5 Mart Pazar gûnkü sayısında ya- zar Gabrid Plaza konuya aynı paralel- de bir yaklaşımda bulunmakta: "Dansuı patlamasuvdan sonratangodünyası şim- di de bir başka zirveyi yaşıyor; haJen bü- yükçoğunluğugençlerden oluşan 15'ten fada orkestra, Pugtieseve D'Arienzo'nun adımlannı izlivor. 90'iı yıllara geiinceye dek birçok kimse tarafindan "tipik or- kestranın' nuaJanmışolan 'ölüm ferma- nma' rağmen dansuı gösterdiği başdön- dürücû yükseliş ik biriikte 40'lı yıilann orkestra düzeni \e çalış stili yeniden ya- şama döndürülmek volunda. Yaklaşık olarak 15 kadar orkestra bugiin o efsa- nevi kuşaktan Alfredo Gobbı, Julio De Caro, Osvaldo Pugliese, Juan D' Arien- zoveCarlos Di Sarli'yeöykünniekte.Bo- günkü formasyonbruı kuruluşunda al- ün dönemin orkestralannda çalan bazı eskj müzisyenlerin rolü olsa da Color Tango, Gigi De Angelis. Beba Pugliese, El Aıranque. Fernandez Branca gibi topiuluklar tamamen yeni bir kuşağın el- lerinde ve buniar 10 seneöncesine kadar hiç de düşünülmeyen bir tarn canlandt- np çalmakta. Haİkın tangoya olan eski ilgi ve sevgisini tekrar kazanabümemiz için orkestranın bu alışılagelmiş tınısına dönmemiz gerekiyordu diye düşünüyor bu genç müzisyenler. Yaş ortalaması 25 olan El Arranque topluluğunun kontr- basçısı tgnacıo, 2 \ıl iincc yaptıklan bir piak çalışmasmı şöyle anlatıyor: Orkest- ranın istedigimiz tınılarla çalabilmesi için neredeyse arkeolojik bir çalışma yaptık. Bütün probtem, miizisyenlerin o yılİan yaşamamış olmasından kaynak- lanıyordu. Bütün bunian gidermek için eski kayıtlan tekrar tekrar dinledik ve o dönemin müzisyenleri ilekonuştuk.. Bu konuda Sexteto Mayor'un bandoneoist ve düzenleyicisi Luis Stazo'nun görüşü iseşöyle: Gençierden kunıhı bu yeni top- eni kuşak tangoculardan oluşan Sexteto Canyengue, Hollanda'da kurulan ilk tango altılısı. Grubun lideri ve orkestra düzenleyicisi bandoneonist Carel Kraayenhof. Bestelediği tangolardan en ünlüsü Pugliese'ye ithaf ettiği 'Kırmızı Karanfil'. luluklan dinnyonım da buniar gerçek- ten iyi müzisyen. Övülmesi gereken şu var ki bunu hiç bir destek görmeden yapıyorlar. Bizler, önceleri çok daha az sorumluluk isteyen maJialk orkestralannda çaMık, öbür müzisyenleri dinledik, danslarda çaldık ve kendi kendimize repertuvanmızı yap- ük ki bu bize kolaylıklar sağladı. Buna karşın şimdiki gençleri, antrenmandan alıp milli takunda oy naması istenen fut- bolcular gibi görüyorlar. Bunun için çok yetenekli olmalan lazım ve gençler bu- nu da başanyorlar, bu bir mucize~" Klasik tango atohsı formunda Bu akşam Pera Palas'ta yapılacak 3. Tango Balosu'nun müzisyenleri olan Sexteto Canyengue de bu yeni kuşak tangoculardan oluşuyor, ama Avrupa 'da olduğu kadar, Güney Amerika, Kanada ve Birleşik Amerika'da da tanınmış ve haklı olarak kazanılmış bir üne sahip- ler. Daha önce Tango Cuatro ve Viento Del Sur adlı topluluklan kuran, 1987 yılında Astor Piazzolla nın daveti ile Broadvvay'de "Tango Apaskmado" ad- lı müzikholde solo bandoneon çalan bandoneonist Carel Kraayenhof ve di- ğer bandoneoncu Leo Vervekle tarafin- dan 1988 sonbahannda Amsterdam'da kurulmuş bir topluluk Sexteto Canyen- gue... Hollanda'da kurulan ilk tango al- tılısı. Grubun lideri ve orkestra düzen- leyicisi bandoneonist Kraayenhof, Pug- liese ve Piazzolla âşığı bir müzisyen. Bestelediği tangolardan en ünlüsü ise Os- valdo Pugliese'ye ithaf ettigi Clavel Del Rojo "Kırmızı Karanfil" adlı olanı. Altılmın bu gece dinleyeceğimiz mü- zisyenleri ise şunlar: Carel Kraayenhof, Eve VVolf, bandoneon: Martijn Van Der LJnden, VVlllem Van Baarsen. keman: Sa- bastian Van Detft piyano; ve Sanne Van Detft, kontrbas. Sexteto Canyengue, klasik tango al- tılısı formunda. Yani 2 keman, 2 bando- neon, piyano ve kontrbas. 1920'Ierde Arjantin'de pek gözde olan bu formas- yon daha sonralan "tipik orkestra"v a dö- nüşmüş, bandoneon ve kemanlann sa- yısı 4'e yükseltilmiş idi. Son yıllann başanlı tango toplulukJannda ise bu kla- sik altilı modeli pek sık kullanılmakta. Birçokfilkeyeturne yaptılar Sexteto Canyengue, son on yıl için- de tangoyu dünyanın dört bir tarafına ta- şımış bir orkestra. Turneleri içinde Ar- jantin, Unıguay, Kanada, hatta Malez- ya bulunmakta. KatıldıkJan etkinlikler içinde Kana- da "Festival Intemational Du Jazz Du Montreal", 1998 "Edinburgh Fringe And Intemational FestivaTde medyanın dikkatini çeken sextet, gene aynı yıl vi- olonsel üstadı Yo Yo Ma ile Hollanda TV programı "Reiziger in Muziek''e katıla- rak "The Art Of Tango" adlı şovu ger- çekJeştirir. Orlando ve The Tango Les- son adlı filmleriyle tanınan ünlü dans- çı Pabto Veron ve yapımcı Saly Potter ile yaptıklan başanlı çalışmalardan son- ra. düzenii olarak verdikleri tiyatro kon- serlerinin yanında Hollanda Devlet Ba- lesi ile birlikte Piazzolla müziği ve Hans Van Manen'in 5 tangosu ile bir gösteri sunarlar. Gene 98 ve 99 yıllannı kapsa- yan bir süre içinde Amerika, Alaska ve ltalya'yı içine alan bir turne ile "Milon- ga Bouievar and Tangueros" adlı birtan- go gösterisi sergilerler ki, bu bir Arjan- tin-Jtalyan ve Hollanda ortak yapımıdır. İki saatük bir şölen Sextet'te çalan müzisyenlerin birço- ğu 1993 yılında gene Carel Kraayenhof ve Leo Vervelde tarafindan kurulan Rot- terdam Konservatuvan Arjantin Tango Bölümü'nde hocalık yapmakta. Bu bö- lümün açılışında Osvaldo Pugliese, Rot- terdam'a davet edlimiş ve kendisine "Onursal Başkanlık" unvanı venlmiş- ti. Aynı yıl, yani 1993'te Sexteto Can- yengue, Hollandalı Müzisyenler Birli- ği tarafindan "Gouden Notenkraker" ödülüne layık görülür. Kuruluşundan bugüne kadar 5 CD kaydı yapan altılı- nın geçen yıl içinde gerçekleştirdiği son iki albüm, Cinco Tangos De Astor Pi- azzolla "Piazzolla'nın S Tangosu" ve -Tangueros De Hollanda'' "Hollandau Tangocuiar" adlannı taşımakta. Istan- bul'da dinleyeceğimiz kadrolannda ise küçük bir değişiklik var: Ikinci bando- neonu Leo Vervelde yerine Eva Wolfça- Iıyor. Repertuvarlan ise 4 bölümden oluşmakta. Konser adını verdikleri 1. bölümde altı parça yer almakta ve Kra- ayenhof'un Clavel Rojo adlı tangosu ile başlayıp, Astor Piazzolla'nın Adios No- nino'su ile bitiyor. Bunu izleyen 3 bö- lüm ise "Tango Baiosu" için seçilmiş, "DansediKr Tango"nun bazı ömekle- rinden oluşmakta. Bunlar içinde Mala Junta, Negracha, La Jumba, A Los Ami- gos, Gallo Ciego, La Trampera, Este Es El Rey, Amurado gibi, gerçekten tango- nun en sevilen ve klasik olmuş melodi- leri de var. Bizdeki geleneğin tersine olarak da Arjantin'de olduğu gibi La Cumparsita, en son ve bitiş parçası ola- rak çalınıyor. Pera Palas'ta daha önce yapılan iki "Tango Baiosu "nda olduğu gibi bu kez de tstanbul'daki Arjantin Tango hoca- lannın ve dansseverlerin bu iki saatlik şölene kalılımı bekleniyor. 'Sokaktiyatrosuen demokratiksanat' Theatre Sandımay'm sahneleyeceği oyunun yönetmenliğini Polonyalı Jerzy Zon üstleniyor AYŞE KÖKSAL 1996 yılından beri 'Sokak Ti- yatrosu' alanmda projeler ger- çekleştiren 'Theatre Sandımay' yeni oyununda, kavahyla yolcu- luğa çıkan bir çobanın yaşadığı zorlu mücadeleler çerçevesinde insan ve teknolojinin doğayla olan ilişkisinin giderek bozul- masının masalsı bir eleştirisini yapıyor. Günay Karadeniz. Mü- ge Ochedowski, Özgür Kıraç. Alptekin Serdengeçti, Erol Scott ve Murat Ersan'ın rol aldığı pro- jenin yönetmenliğini ise Polon- ya'nın sokak tiyatrosu alanmda önde gelen isimlerinden Jerzy Zaa üstleniyor. Oyuncu ve proje sorumlusu Müge Ochedovvski, seyirci-me- kân-oyuncu ilişkisini sokağın di- namık yapısı içinde ele alan so- kak tiyatrosunda yer alan oyun- culann danstan ritim duygusuna, akrobasiden maskeye kadar bir- çok sanatdalım bılmesi gerekti- ğini belirtiyor. Kaiabalık izleyi- ci kitlesinin oyunu izleyebilme- si için aksesuvar, dekor ve kos- tümün ortalama boylannın dört- beş katı olmalı. Daha abartılı ha- reket ve figürlerin kullanıldığı oyunun sahnelenmesi ya plat- form ve ufak dekorlann üzerin- de ya da oyunculannm sopalar üzerinde yürümesi ile sağlanı- yor. İlk gösterim 27 Mayıs'ta Bu oyunda da birçok sanat da- ı bir arada kullanılacağı için jrup, Gürhan Ehnaboğiu ile mas- ce, sahne dövüşü ve performans sanatı, Kürşat Alnıaçık ile dans, itim ve yaratıcı drama, Lemi 3ağdatlar ile cimnastik ve ak- obasi alanlannda çalışmalar yü- •ütûyor. Theatre Sandımay'm >yuncu ve diğer proje sorumlu- .u Günay Karadeniz ise sokak- aki insanlardan Avrupa'da ve fürkiye'de farklı tepkiler aldık- annı belirtiyor: "Aslında izleyi- we mesaj vermekten çok, onla- ı da katarak biriikte bir seyier ınlatmavı ön planda tuttuğiunuz çin dünyanın her yerinde sıcak e aktif bir ilgi ile karşüaşıyonız. ierkes kendi hayal gücüyle ken- li hikâyesini yaşatıyor. Böylece nsanlar kendilerinin oyunun bir larçası olduğunu hissediyor ve tize kadlıyor." Oyunlannda kendi kültüıümü- ün bir parçası olduğu için ma- alsı anlatımlan, destanlan ve fsaneleri kullanıyorlar: "Soka- a bir şey anlatmak için çıkıyor- ak öncelikle mitolojiden, efsa- nelerden ve köy seyirükJerinden yola çıkarak kendimizi ifade ede- nekbaşlamalıyız." Karadeniz, ay- nca masalın bütün dünyada ay- nı duygulan çağnştıran bir dil olması nedeniyle evrensel bir bo- yuta ulaşmak için uygun bir yol olduğunu vurguluyor. Prova öncesi çahşmalanna baş- layan ve nisan ayında Assos'ta kampa çekilecek olan grup, oyu- nun ilk gösterimini 27 Mayıs ta- rihinde Sultanahmet Meyda- nı'nda geıçekleştirecek. Oyunla- nn provalannda da sokağa çıka- rak aldıkları izlenimlere göre oyunu biçımlendiriyor, 'çahşma sürecinde gelisme* yaşıyorlar. Kurucusu olduğu, Polonya'nın en büyük sokak tiyatrolanndan Teatr KTO ile uluslararası bir- çok önemli projeye imza atan yönetmen Jerzy Zon, oyuncu, se- yirci, mekân ve metin ilişkisin- de getirdiği yenilikçi yaklaşım- lar Ue kendine özgû bir yorum ya- rattı. - Theatre Sandımay ile biriik- te bu projede yer ahnanızuı sebe- bi nedir? JERZY ZON - Polonya'daki KTO adlı tiyatro grubumla ça- lışırken zaman zaman farklı ve sıra dışı projelerin içinde yer al- manın ve yabancı olduğum kül- türlerle yakmlaşmanın beni mo- tive ettiğini fark ettim. Her yeni deneyim ve farklı ülke bir sanat- çıya yaratı gücü verir. Şimdi de Türk meslektaşlanmla çalışır- ken ben onlara bir şeyler öğretir- ken kendi adıma da yepyeni şey- ler öğreneceğim. Aynca Türki- ye, insanın hayal gücünü hareke- te geçiren sihirli bir ülke. İlk gel- diğimde değirmenleri ve özel- likle sokaklan beni çok etkiledi. Bu kadar hareketli, değişken ve kaiabalık sokaklan olan birülke- de neden bu kadar az sokak ti- yatrosu olduğunu anlayamıyo- rum? Değişik anlafamlan içerir - Oyunu nasıl gerçekkştirme- yi düşünüyorsunuz? ZON - Senaryo bir çobanın yaptığı yolculuğu anlatıyor. Ben de bu yolculuğa uygun, hareket halinde ve değişken bir gösteri yapmayı düşünüyorum. Tek bir noktada sabitlenmeden çobanın yolculuğu ile birlikte çeşitli alan- • "Sokak tiyatrosu bu sanatın bir kurtuluşu. Tiyatro, insanın içinde doğduğu günden beri, genlerinde var olan bir dürtüdür. Sadece bunu fark ettirmek gerekir." lara yayılarak oyunu sergileyece- ğiz. Konuşmadan, sözsüz iste- diklerimizi aktarmaya çalışaca- ğız. Seyirci de bizimle birlikte ge- lecek ve yolculuğumuzu, birlik- te, başladığımız noktada bitire- ceğiz. Oyun sırasında oyuncu- lar, karakterler, kahramanlar sü- rekli olarak değişecek ve oyu- nun sonunda izleyicinin de deği- şeceğini umuyorum. - Sanne tiyatrosu ile sokak ti- yatrosu sahnelemenin ferkı nedir? ZON - Bale, drama, sirk, sah- ne ve sokak tiyatrolan gibi hep- sinin birbirinden farklı özellik- leri ve kullandıklan değişik an- latımlar var. Bir sahne tiyatro- sunu sokağa taşısam bu 'sokak tiyatrosu' değil, 'sokaktaoynanan tiyatro'olur. Sokak yapımlan ise Zamana ironik gönderme Kültür Servisi - On beş yıldır Avrupa'nın önemli sanat merkezlerindeki sanat galerilerinde, yirmi dört kişisel sergi gerçekleştiren ressam A.Onay Akbaş, 8 Nisan-5 Mayıs tarihleri arasında, Paris'te oluşturduğu on sekiz adet bûyük ve küçük boyutlu yapıtını Alkent Actuel Art Galerisi'nde sergüeyecek. Daha önce Kelebek Avcılan, Tiyatro, Sahte Peygamberler, Kuklacüar gibi resimlerden oluşan sergiler gerçekleştiren sanatçının bu sergisinde, diptiklerden oluşan yapıllannda yaşamın anısallıgı ve gerçekliğini, birbirine karşıtmış gibi duran iki yüzeyi bir araya getirerek yaşam ve ölüm uçlan arasındaki zaman deniien ölçeğe ironik göndermede bulunarak oluşturduğu çatışmalan yer alacak. Alkent Actuel Art Galeri'de gerçekieştireceği bu sergi nedeniyle Prof. Dr. Kaya özsezgin'in kaleme aldığı ve Museart Sanat Dergisi Yazjişleri Müdüresi, sanat eleştirmeni Françoise Monin'in geniş bir giriş yazısı ve orijinal bir Akbaş sengrafisinin bulundugu bir kitabı da basım aşamasında. sadece sokakta oynanabilecek gösterilerdir. Sokak tiyatrosunda ateş, havai fişek, kılıç, su gibi bir sahnede kullanmanın imkâ- nı olmayan aletler ve en önem- iisi 'sokak' kullanılır. Buyüzden oyunu kapalı bir mekânda ya da tiyatro sahnesinde sergilemenin imkânı yoktur. 'Herkes için o\Tianır ? - Sizin KTO tiyatro grubunuz- la izlediğiniz çizgi Theatre San- dımay ile bağdaşıyor ma? ZON - Bu işe 23 yıl önce baş- ladığımda sahne tiyatrosu yapı- yordum. Sahnelediğimiz tiyatro oyununun reklamını yapmak ve izleyici çekmek için sokakta kü- çük bir gösteri yapmaya karar verdik. 'A Parade ofSad People' (Üzgün Insanlann Gösterisi) adı- nı taşıyan küçük gösteride soka- ğın ortasına siyah bir kutu içine başrol oyuncumuzu koyup onu ikiye kesiyorduk. Sonra merak- la toplanan kalabalığa, 'Bugün gösterinin devanunı şu saionda iz- leyebüirsiniz' dıyorduk. O ka- dar ilgi gördük ki, daha büyük gösteriler biıbirini izledi ve Po- lonya'nın en büyük sokak tiyat- rosu haline geldik. Theatre San- dımay ile pavlaştığımız ortak bir felsefe var. Üçüncü yüzyılın ba- şında olduğumuz şu günlerde dünyanın artık tek büyük bir köy haline geldiğini görüyoruz. Bi- zim istediğimiz, toplumlann bir- birleriy le ne kadar bütünleşip ne kadar kendilenne özgü kalacak- lanna kendilerinin karar verme- leri. Çünkü bütün ülkelerin tıpa- tıp birbirine benzediği monoton ve renksiz bir dünyada yaşamak istemiyoruz. - PoJonya'da sokak tiyatrosuna ilgi nasıl? ZON-Ne yazık ki insanlarte- levizyonun önüne oturup saat- lerce Venezüella. Brezilya dizi- lerini izlemeyi, bilet alıp tiyatro- ya gitmeyi tercih ediyorlar. 10 yıl önce tiyatro gösterileri için bi- let kuyruğuna girildiğini ve ço- ğuna yerbulmakta güçlük çekil- diğini hatırlıyorum. Ben sokak ti- yatrosunu bu sanatın bir kurtu- luşu olarak görüyorum. Gösteri yaptığırruz zaman hayatında ilk defa bir tiyatro oyunu izleyen ki- şilerin sonra tiyatroya gitmeye başladıklannı gördüm. Tiyatro, insanın içinde doğduğu günden beri, genlerinde var olan bir dür- tüdür. Sadece bunu o insana fark ettirmek gerekir. Bu açıdan çe- şitli tiyatro dallan içinde sokak tiyatrosu en demokratik olanı- dır; çünkü herkes için oynanır. Dalfnbi tablosu rekora koşuyor • Kültür Servisi-SaKador Dali'nın 'Appantion of Face and Fruit Dish on a Beach' (Yüz ve Meyve Tabağının Sahildeki Görüntüsü) adlı tablosu. gelışmiş sigorta endüstrisi ile tanınan Hartford adlı küçük bir şehrin müzesinde sergileniyor. 'Salvador Dali's Optical lllusions' (Salvador Dali'nin Optik Hayalleri) adını taşıyan sıradışı bu sergiyi görmeye gelenlerin sayısı rekordüzeye ulaştı. Bu olağandışı, komik ve korkutucu yapıtlan görmek için, açıldığı ocak ayından itibaren. Amerika'nın 28 eyaletinden 40.000.000 kişinin Connecticut'ın başşehrine akın ettiği bildirildi. Marilyn Monroe'nun kıyafetleri İntennerte • LOS ANGELES (AFP) - Marilyn Monroe'nun bir zamanlar giydiği elbiselerden oluşan bir koleksiyon Hollywood'da düzenlenen bir müzayedede 635.000 dolarlık bir hasılat sağladı. Butterfields tarafindan düzenlenen müzayedeye lnternet yoluyla katılabilen Monroe hayranlan, kıyafetleri elde edebilmek için kıyasıya bir rekabete girişti. 'Gentlemen Prefer Blondes' filminde gıydıği beyaz gömlek ve gn süveter 41.400 dolara alıcı bulurken, 30.000 dolara satılması düşünülen ve oyuncunun 1954'te oynadığı "River No Return' adlı filmde giydiği kırmızı-siyah gecelık de 34.500 dolara satıldı. 800 kişinin katıldığı müzayedede aynca Buster Keaton, Charles Chaplın. Alfred Hitchock gıbı ünlülenn az bulunur poster veya reklam filmleri de alıcı buldu. Sanatta1950'den 2000e' sempozyumu 21 Marrta • Kümlr Servisi - Sanat Tanhi Demeği tarafindan düzenlenen "Sanatta 1950'den 2000'e" başlıklı sempozyum 21-22 Mart tanhlennde Mımar Sınan Üniversitesı Odıtoryumu'nda gerçekleşecek. Sanat Tarihçileri, Mimarlık tarihçileri ve çağdaş sanatın oluşumuna katkıda bulunan sanatçı ve eleştirmenlerin son elli yılın sanatının dünyadaki ve Türkiye'deki yansımalannı ele alacaklan sempozyuma, Prof. Dr. Ali Akay, Aykut Köksal, Prof. Dr. Sema Germaner. Prof. Dr. Semra Ögel, Levent Çahkoğlu, Doç. Dr. Nedret Öztokat-Doç. Dr. Uşun Tükel, Mustafa Horasan. Prof. Dr. Uğur Tanyelı. Dr. Bülent Tanju, Doç. Nilüfer Ergin, Kemal Tufan, Beral Madra ve Haşım Nur Gürel konuşmacı olarak katılacaklar. "Sanat ve Sosyoloji', ' 1950 şonrası Türkıye modernızmınde disîplinlerarası retorik ortaklığı', 'Yirminci yüzyılda sanatçı teorileri', '1950 sonrası soyut resim sanatı için birbaşlangıç denemesi' başlıklı konulann tartışılacağı programda, Prof. Filiz Kamacıoğlu tarafindan çağdaş müzik örneklerinden seçilmiş piyano dinletisi de sunulacak. Stephen King'm yeni kitabı hternet sitelermi attüst ettJ • WASHINGTON(AFP)-Stephen King'in, sadece tntemefte yayımlanan 66 sayfalık "Riding Bullet" adlı kitabı için gelen isteği lnternet siteleri karşılayamayacak duruma geldi. King'in geçırdıği araba kazasından sonra yazdığı ilk roman olmasının ilgiyi daha da arttırdığı düşünülürken kitabın lnternet'te yayımlanmasının da bu sayıya etkı ettiği belirtiliyor. Gerek www. SimonSays. com sıtesinde 2.5 dolara, gerek Amazon.com'da hiçbir ücret ödemeksizin okunabılen kitabı elde edebilmek için uzun bir bekleme listesine ad yazdırmak gerekiyor. King, son yapıtında, kitabın kahramanı olan genç Alan Parker'ın, bir darbe sonucu ağır yaralanan ve hastaneye kaldınlan annesini ziyaret etmek için geceyansı yaptığı otostoplar sırasında başına gelen alışılagelmedik olaylan anlatıyor. 'Kervan Geçerse' - .\rto Muhtarvan, mansiyon. 4. Fotoğraf Yarışması Sengisi Tohcumk' • Kültür Servisi -Kamil Koç firması tarafından düzenlenen, 'Yol-cu-luk' konulu 4. Fotoğraf Yanşması. Ara Güler, Izzet Keribar ve Faruk Akbaş'tan oluşan seçicı kurulun değerlendirmesi sonucu sahiplerini bulmuştu. Yanşma sonucunda sergilenmeye değer bulunan 30 eser, 25 Mart'a dek Fujı Film Fotoğrafevi'nde sanatseverlerle buluşuyor. Daha önce Bursa'da açılan sergi, Istanbul'un ardından- İzmir ve Ankara'da da gezilebılecek. (292 29 31/32) Dünyanm en iyi Uzay Tiyatrosu' açıldı • Kültür Servisi - Amerikan Doğal Tarih Müzesi'nin Dünya ve Uzay Merkezi, üç boyutlu sanal evren haritası olan yeni Hayden Yıldızevi halka açıldı. Yıldızevi'nın Uzay Tiyatrosu, görsel bilgi ışlem olanaklanyla firmalara köklü çözümler sunan SGI'nın gelişmış teknoloiisiyle çalıştınlıyor. 87 metre çapı ile 429 koltuklu modern bir ortam sunan Yıldızevı'nin Uzay Tiyatrosu, yedi adet infinite reality 2 görsel alt sistemlerine sahip 28 işlemcili bir Silıcon Graphics Onyx2 görsel iş istasyonu ile hayat buluyor. Milyarlarca yıldızdan oluşan bir bilimsel \en kümesi olan Samanyolu'nun üç boyutlu bır modelını oluşturmak için kullanılan bir bilgisayan da bulunan Uzay Tiyatrosu, teknolojik açıdan kendi türünün en iyi örneği olnıa özelliğini taşıyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear