Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
8ARAUK 2000 CUMA CUMHURtYET SAYFA
HABERLER
Dokuzoğkı'ndan
soruşturma
• ANTALYA
<Cumhuriyet) - Antalya
Devlet Hastanesi'nde
elektrik kesintısi
nedeniyle 8 hastanın
«Idüğü savlan üzerine
'Vali Ertuğrul Dokuzoğlu,
soruşturma başlattı.
CJeçen hafta yaşanan tüm
ölüm olaylannın
nedenlerinin de tek tek
araştınlacağım belirten
Dokuzoğlu, "Yoğun
bakımda birçok görevli
var. Hastalar tehlikeye
girdiyse, en azından
başhekimliğe bilgi
verirler, yardım isterler.
Ama böyle bir panik
olmamış" dedi.
Hastanenin Başhekimi
Lütfı Çakıcı da, "Böyle
bir olay saklanabilir mi
hiç? Kritik hastalarımızı
da diğer hastanelere
nakletmiştik zaten" diye
konuştu.
DYFden
gensoru
• ANKARA
(Cumhuriyet Bûrosu) -
DYP, ekonomik durumla
ilgili olarak hükümet
hakkında verip daha
sonra iktidar partilerinin,
FP'nin gensoru
önergesiyle
birleştirüerek
görüşülmesi önerisini
protesto için geri çektiği
gensoru önergesini
yeniden verdi. DYP'nin
yenilediği gensoru
önergesinin
gerekçesinde,
"Hükümet, IMF ve
Dünya Bankası'nın
üçûncü dereceden
memurlanndan talimat
alır bir görüntüde,
şaşkın, inisiyatiften uzak,
güven vermeyen bir tavır
sergilemekte ve milli
onur rencide
edilmektedir" denildi.
Önergenin gerekçesinde,
IMF ile yapılan ve
başarısızlıkla neticelenen
"Yakın îzleme
Anlaşması" ve 2000 yılı
başında millete dayatılan
stand-by anlaşmasının
yoksullaşmaya neden
olduğu vurgulandı.
1
Bankamızı
vep' eylemi
• İstanbul Haber Servisi
- Demirbank çalışanlan,
bankanın fona
devredilmesini
sloganlarla protesto
ettiler. Demirbank'ın
Zincirlikuyu'daki Genel
Müdürlüğü önünde
mesaiden sonra toplanan
300 kadar personel,
"Temizel bankamızı geri
ver" sloganı attı.
Bankanın eski sahibi ve
Yönetim Kurulu Başkanı
Halit Cıngılhoğlu lehine
tempo tutan Demirbank
çalışanlan, "Komplo
komplo komplo",
"Demirbank bizimdir
bizim olacak" şeklinde
bağırdılar.
Kadn* Erdin
yeniden başkan
• istanbul Haber
Servisi - Üniversite
Öğretim Üyeleri
Derneği 6. Olağan
Genel Kurulu'nda
yapılan seçim
sonucunda demeğin
yönetim kurulu
üyeliklerine Prof. Kadir
Erdin (Başkan), Prof.
Alpar Sevgen (2.
Başkan), Prof. Nihat
Falay, Prof. Aysel
Çelikel, Prof. Yaman
Barlas, Prof. Reşat Apak,
Prof. Seçkin Dindar,
Doç. Selahattin Yıldız ve
okutman Zehra Erkün
Oruçoğlu getirildi.
Başfcana
suçustu
• ANKARA (AA)-
Ağn'nın Hamur
ilçesinde jandarmanın
düzenlediği tarihi eser
kaçakçılığı
operasyonunda,
aralannda Hamur tlçesi
Belediye Başkanı
Mehmet Şirinyiğit'in de
bulunduğu 11 kişi
yakalandı. Belediye
Başkanı Şirinyiğit'in
satıcılara aracılık ettiği,
alıcılarla makamında
pazarlık yaptığı ve
maUann teslim edileceği
buluşma noktasına da
geldiği öğrenildi.
MHP'lilerin önerge hazırlığı Rahşan Ecevit'i kızdırdı. Bahçeli, komisyon üyelerini uyardı
AffatilkücükuşatmaANKARA(Cumhuriyet Bû-
rosu) - Şartlı salıverilme yönte-
miyle dolaylı af getiren tasan,
dün TBMM Adalet Komisyo-
nu'nda DSP'lilerle MHP'liler
arasında restleşmelere yol
açarken MHP lideri ve Başba-
kan Yardımcısı Deviet Bahçe-
li'nin devreye girmesiyle ay-
nen kabul edildi.
TBMM koridorlannı doldu-
ran ülkücü yandaşlannın yo-
ğun baskısı altında kalan
MHP'lilerin Haluk Kırcı'mn
hemen tahliyesini sağlayacak,
firardaki ülkücüleri kapsama
aldıracak önerge hazırlıklan
DSP Genel Başkan Yardımcı-
sı Rahşan Ecevit'in sert tepki-
sine yol açtı. DSP ile MHP'nin
• Af tasansı Deviet Bahçeli'nin MHP milletvekülerine baskısı üzerine güçlükle
kabul edildi. Bahçeli'nin "önerge vermeyin" talimatına uyan MHP
milletvekilleri Özbaş ve Gül, oylamaya katılmadı. Meclis koridorlan, Kırcı ve
kaçaklann affinı isteyen ülkücülerin akrnına uğradı.
sabah saatlerinde memnu hak-
lann iadesi ve Eşber Yağmur-
dereii'nin kapsama ahnması
konusunda anlaşmalanna kar-
şın, Rahşan Ecevit'in karşı çık-
ması üzerine uzlaşma bozuldu.
Bahçeli'nin TBMM'ye gele-
rek milletvekillerini uyarması-
mn ardından, MHP'liler dü-
zenlemelere "kerhen" destek
verdi. FP'li NaznDıcak'ın Yağ-
murdereli'nin kapsama alın-
masını sağlayacak önergesı
reddedildi. Şartlı tahliye yönte-
miyle ilk aşamada 35 bin kişi-
nin yararlanacağı tasannın bu-
gün TBMM Genel Kurulu'nda
görüşülmesi planlanıyor.
Tasan, dün TBMM Adalet
Komisyonu'nda görüşülme-
den önce, sabah saatlerinde
Adalet Bakanı Hikmet Sami
Türk, Adalet Komisyonu Baş-
kanı Emin Karaa ve MHP
Grup Başkanvekili tsmail Kö-
se bir araya geldi. Bu toplantı-
da Yağmurdereli'nin af kapsa-
mına alınması ve MHP'nin is-
temi doğrultusunda "bu kanu-
nun yûrüriüğe girme tarihin-
den önce şarth safaverifane hak-
kmdan yararlanananlar 3 yıl
içÜHİeiyi hal gösteririerse mem-
nu haklannın iadesini talep
edebiürier'' içerikli önergenin
komisyonda benimsenmesi
konusunda uzlaşıldı. Ancak
akşam saatlerinde Fransa'dan
dönen Rahşan Ecevit memnu
haklann iadesinin kolaylaştı-
nlması önergesini "kabul edi-
fcmez" buldu. DSP Genel Sek-
reter Yardımcısı Hayri Diri bu
durumu Türk ve komisyon
başkanı Karaa'ya iletti.
MHP'lilerle gorustuler
Kaçaklar
TBMM'de
ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu)
- TBMM komisyonlannda af tasa-
nsı görüşülürken yıllardır aranan
bazı ülkücü kaçaklann Meclis'e
gelerek MHP'li milletvekilleri ile
bizzat görüştüğü öğrenildi. 12 Ey-
lül öncesinde kanştıklan olaylar
nedeniyle yıllardır yurtdışında bu-
lunan kaçaklann, zamanaşımı süre-
sinde indirim yapılarak af kapsa-
mına alınmalannı istedikleri kay-
dedildi.
MHP önerge hazırladı
12 Eylül öncesinde işledikleri
suçlar nedeniyle aranan bazı ülkü-
cü kaçaklar ve yakınlan aftan ya-
rarlanabilmek için kulis yaptılar.
Bazı kaçaklann, TBMM'ye gele-
rek MHP'li milletvekilleri ile gö-
rüştüğü ve yardım istedikleri belir-
tildi. Kaçaklann zamanaşımında
indirim isteklerini değerlendiren
MHP yönetimi, bu yönde bir öner-
ge hazırladı. DSP'nin sıcak bakma-
dığı önergede, bazı suçlar için yan
yanya arttınlarak uygulanan zama-
naşımının aynı oranda indirilerek
uygulanması öngörüldü.
ÇİZMEDEN YUKARI MUSAKART
TÜSÎAPs ı
Avrupo'rnn q«itr,
daâ»l»mı en bozuk
m.kart superonline.com.tr
TBMM koridorlan, ülkü
ocaklanndan gelen partililerin
akınına uğradı. Ülkücülerden
büyük baskı gören MHP'lilerin
bir dizi önerge vermeye hazır-
lanması üzerine, maddelere ge-
çildiğinde çalışmalara ara ve-
rildi. Başbakan Yardımcısı
Deviet Bahçeli Meclis'e geldi.
Bahçeli, ilk olarak komisyon-
da itirazlannı en fazla seslen-
diren Mehmet Gül ve Orhan
Bıçakçıoğlu'nu yanına çağırdı.
Bahçeli'nin yanmdan aynlan
Gül, Bıçakçıoğlu'na sıkıntısını
anlatırken "Önerge vermeyin'
diyor" dedi.
Bahçeli, daha sonra grup
başkanvekili ve genel başkan
yardımcılanyla görüşerek ko-
misyon üyelerine hâkim
olmalan konusunda uyar-
dı. Bahçeli'nin mületve-
killerine "uzlaşma olma-
dıkça önerge vermeyin"
talimatı vermesi MHP'li-
leri büyük sıkıntıya soktu.
MHP'liler önerge verme-
diler. MHP'li Edip Özbaş
ile Mehmet Gül oylama-
lara katılmayarak tepkile-
rini gösterdi.
'Vatansever Kıra'
Komisyon toplantısın-
da konuşan MHP'li Meh-
met Gül, afla bir devrin
bilançosunun çıkacağını,
adaletli bir tasfiye yapıl-
ması gerektiğini söyledi.
Gül, "Isim anmryoruz. Ya
da vetev ki Apo'yu ya da
Kırcı'yı dile gerirryoruz.
Adalet herkesin hakkıdır.
Kırcı 7 kişryi katlettu zin-
cirle boğdu. Tamam, kim-
se benim katilim iyidir,
Türk milliyetçisidir, demi-
yor. Biz sadece adalet isti-
yoruz. Bu af yeni yaralar
açmamah" dedi.
FP'li NazlıIlıcak,Ana-
yasa Mahkemesi'nin kap-
samın genişletihnesi ko-
nusundaki kaygılannı di-
le getirdi. Ihcak, "Ateşte-
ki kestaneleri Anayasa
Mahkemesi'ne mi toplat-
makistiyorsunuz" dedi.
Emniyet Genel Müdürü Turan Genç'in Meclis'teki ikna çabalan tartışmaya neden oldu
Meclis'te îşkenceciye af kıılisi
ANKARA (Cumhuriyet Bûro- ^ îçişleri Bakanı Sadettin Tantan, Başbakan Yardımcısı Hüsamettin k ö t
û muameie ile ilgili maddeden
su)-TBMM'deafpazarlıklansü- ö 7 u a n v ~ MHP'nin ha<îki<jıvla hunalan AHaiet Rakfltıı Hikmpt «îami Tiirk cezaaldığına dikkat çekilirken bu
rerken Îçişleri Bakanı Sadettin U z K a n v
f Mrir' nin DaSKlSiyia Dunaian Aaaiet üaKani rllKmet î>ami 1UTK, gjrişinjerinManisaVJakigençlerie
Tantan'ın işkencecıierin de afkap- rest çektı. Adalet Bakanı Turk, "Işkencecılenn af kapsamına alınması i l g ü i davada işkenceden hüküm gi-
samına alınması isteminde bulun-
ması, Emniyet Genel Müdürü Tu-
ran Genç'in de bu doğrultuda TB-
MM'de kulis yapması, tartışmalara yol
açtı. Başbakan Yardımcısı Hüsamettin
Özkan'ın DSP grup yöneticilerine iş-
kencecilerle ilgili TCY'nin 243. madde-
sinin de af kapsamına alınması talima-
tını verdiği vurgulanırken buna karşı çı-
kan Adalet Bakanı Hikmet Sami Tûrk
istifa tehditinde bulundu. Türk, "Işken-
cedlerin af kapsamına ahnması Tûrki-
ye için yûz karası olur. Baskı ohırsa isti-
fa ederim" dedi.
'İşkenceci ilan ediliriz'
Işkencenin Türkiye'de münferit olarak
bulunduğunu belirten Türk, "Türkiye bu
işkence oiaylan nedeniyle dünyada 'in-
san haklan sicili bozuk ülke' olarak anı-
lryor. Bu madde af kapsamına girerse
Türkiye için yüz karası olur. Baskı olursa istifa ederim" dedi.
Türkiye işkenceci ülke ilan editir" dedi.
Tasannın komisyonlardaki görüşme-
leri sürecinde, Adalet Bakanı Hikmet Sa-
mi Türk ile Adalet Komisyonu Başkanı
Emin Karaa arasındaki özel konuşmanın
kameralara yansıması Meclis'teki geliş-
melere damgasını vurdu. Karaa'ya, ha-
zırladığı tasannın yasalaşması durumun-
da "Anayasa Mahkemesi'nden dönece-
ğmi" itiraf eden Hikmet Sami Türk, iş-
kencecüerin kapsama alnımasına yöne-
lik baskılar konusunda da "Bu iş çığnn-
dan çıkn, sabnm tûkendi yanL İstifa ede-
rim" dedi.
Karaa'nin da işkencecıierin af kapsa-
mına alınması baskılanndan çok rahatsız
olduğu bildirildi. Türk, düngazetecilerin
bu konudaki sorulan üzerine "İşkence
suçlanşarthsalrvermenin kapsamıdışuv-
da. Bu konuda bir değişUdik yönünde,
243. maddenin afkapsamına ahnmaa yö-
nünde bir ısrar olacağı konusunda du-
yumlan aktanh sayın başkan bana. Ben
de bu konuda bir baskı olursa istifa ede-
ceğimi söyledim" açıklamasını yaptı.
Tasannın komisyonda ele alınmasın-
dan önce Meclis'te hareketli saatler ya-
şandı. Emniyet Genel Müdürü Turan
Genç, Türk Ceza Yasası'nın243. madde-
sının tasanda kapsam dışı sayılan bölüm-
den çıkanlması için yoğun kulis yaptı.
Önceki akşam anayasa komisyonu
başkanı lurhan Tayan ve milletvekille-
riyle tek tek görüşen Turan Genç, dün de
partilerin grup yönetimleri ve adalet ko-
misyonu üyelerini ziyaret etti.
Genç, Adalet Komisyonu'nun görüş-
melerini de izledi. Polislerin daha çok
yen polisleri kurtarmaya yönelik
olduğu vurgulandı.
MHP: İşkenceci bulamayacaksınız
MHP'li Cemal Enghıyurt, Adalet Ko-
misyonu'ndaki görüşmeler su^snıda,
243. maddenin afkapsamına alınması ge-
reği üzerinde dururken şunlan söyledi:
" Yardun yataklık yapan PKK'Ûleri af-
fedeceksiniz, terörün hat safha\ a ulaşüğı
zamanlarda gerek üslerinden gelen tali-
madar, gerekse failkrin bir an önceyaka-
lanması için bir takun olaylara adlan ka-
nşanlan affetme> eceksiniz. Bundan son-
ra işkenceyapan polis bulamayacaksuuz.
Çûnkû polis görevini yapamayacak, Ba-
snıda hep işkence görenlerden söz ediB-
yor. O mağduriyetlerden 20 yıl önce ben
degeçtim. Ama bu af vatanı sevenlere ce-
za. Bunu kame sindiremiyorum. Bu tasa-
n Meclis'in sindirim sistemini bozacak."
Jfc TlRMIK I AYDIN ENGÎN aengin@ doruk.net.tr
Bir televizyon kanalının ace-
mi habercisi, mikrofonu hâlâ
çadırkentte yaşayan, deprem
vurgunu yemiş ve hâlâ "dep-
rem koşullan"nda yaşayan
genç kadının ağzına yaklaştır-
mış sorusunun yanrtını bekliyor.
Soru: "Süren ölüm onıçlan için
ne düşünüyorsunuz?" Genç
kadının gözleri gölgeli, ama
sözleri apaçık:
- Bu çadırda ikinci kışım be-
nim. Geçen kış iki buçukyaşın-
da yavnjm ciğerterini üşûttû,
ölümden döndü. Kocam çekti
gitti. Ne haber var, ne para. Ev
yok, işyok, aşyok... Kış bastır-
dı işte. Bu yıl bu çocuk üşürse
artık kimse onu ölümden dön-
düremez. Tutmuş bana siyaset
soruyorsun...
Sorunun yersiz olduğu açık
ama "siyaset sormak" olmadı-
ğı da açık. Gel gör ki iki buçuk
yaşındakl bebeği ile çadırda
ikinci kışı geçirmeye hazırlanan
"aşsız, işsiz, evsiz ve gelecek-
siz" genç anne için tek sonın:
Ev, aş, iş ve ciğeheh üşümüş
bebeği...
Ölüm oruçlannın onun için
öncelikli sorun olması mümkün
Gökyüzü, Gönlümüzün Aynası
değil ve bu, anlaşılabilir bir tu-
tum.
• • •
Maslak - istinye hattındaki lo-
kantalardan biri. Buralan oğle-
yin cıvıl cıvıldır; akşamlan ha-
yaletler evine dönüşür ve bura-
larda sabahın yedi buçuğun-
dan akşamın dört buçuğuna
kadar aralıksız "para" konuşu-
lur. Borsa kaç puan indi; hangi
hisse senedi ne kadar prim
yaptı; Hazine'nin bono ihalesin-
de yüzde kaça çıkılır, Bilmem
ne bank hızlı alımlara niye geç-
ti; o kredi "back to back" mi;
bıyıklı yabancılar" ne zaman
döner...
Bıkıp usanmadan, dahası
"şehvetle" bu sorular sorulur,
yanrt aranır, yine sorulur ve yi-
ne yanrt aranır... Tuhaf bir dün-
yadır.
O dünyanın insanlanndan,
iki iyi giyimli, bakımlı iki delikan-
lı bitişik masada yemek yiyor.
Biz de kulak misafiriyiz. Biri, ko-
nu dışına çıktı. Akraba çevre-
sinden birdelikanlı hapisteymiş
ve anne babası onun da "ölüm
omcu'na yatmasından dehşet-
li endişe etmektelermiş. Arka-
daşı omuz silkti ve duraksama-
dan konuştu;
- Abi boş ver şimdi bu tata-
valan. Bir şey olmaz. Keriz mi
ölene kadar aç kalsın. Baktı ol-
muyor.. yer bir şeyler... Baksa-
na Demirbank'a el kondu ama
Ulusal'a dokunulmadı. Sence
Ulusal'a para mı girdi?
Ne soru, ne yanıt önemli.
önemli, en azından ilginç olan:
ölüm oruçlannın masaya kon-
masıyla göz açıp kapayana ka-
dar masadan uçup gitmesi.
Sanki hiç sorulmamış gibi yeni-
den "para"ya dönüldü.
Bu saptama bir suçlamayı
içermiyor. Ama toplumun bir
kesimi için her konudan önem-
li ve öncelikli olan ölüm oruçla-
nnın, aynı toplumun bir başka
kesimi için on saniyelik birsoh-
bet değeri bile taşımaması.
Bu anlaşılabilir birtutum, Pe-
ki, sindirilebilir bir tutum mu?
Ortak degerlerin ve önceliklerin
bu denli derin uçurumlarla ay-
nlması doğal mı?
•••
Üsküdar Iskelesi'nde dolmuş
motoru yanaşıncaya kadar ge-
çen birkaç dakika içinde yaka-
lanmış birkaç kınk cümle:
- Hepsi dümen. Açlık grevi,
ölüm orucu ülan hep perdete-
mek için uydurulmuş. Domuz
gibiyiyortardıro ib. eter. Maksat
ne biliyor musun? Apo'yu as-
mayacaMar bu biiir. Hakık Kır-
cı 'yı da içerde tutacaklarbu ikj-
iii... Buna evet diyen milletveki-
linin, babamın oğlu olsa, anam
avradım olsun ki...
Motor yanaştı. Suratının rab-
biyessiri silinmiş delikanlının
"Anası avradı olunca' neolaca-
ğını duyamadım. Duyduklanm-
dan çıkan pek açık: Ölüm oru-
cu, ölüme yatmış yaşrtlan o-
nun için ne konu, ne sorun. O-
nun aklı fikri, siyasal tercihlerinin
önceliği "Apo'nunasılması, Kır-
cı'mn tahliyesi'nder) ibaret.
• • •
Bir radyo programına tele-
fonla konuk istediğimiz biraka-
demisyen (üstelik biraz da ar-
kadaş) önerimizi reddetti. Ol-
sun, önemli değil. Eğer ret ge-
rekçesini sözlerinin sonuna ek-
lemeseydi, bu yazıda değil bir
paragraf, bir cümlecik bile yeri
olmazdı. Ama gerekçesi üstün-
de saatlerce düşünmeye de-
ğer
- Yahu Aydıncığım, Avrupa
Biriiği'nin Nice toplantısı üstü-
ne konuşalım dersen, istedi-
ğin zaman, istediğin kadar ko-
nuşalım. Ama bu ölüm orucu,
açlıkgrevi... Hayırbunlarüstü-
ne konuşmak istemiyorum.
Içerdekiler devrim programı is-
tiyor, dışardakilehn de onlan
desteklemesi için anlamsız bir
baskı doğuyor. Ben yokum...
Nerede "yok" bu akademis-
yen ve neden "yok"7
•••
Yazının başlığı şiirier çağnş-
tıran, umutlar saçan bir yazı
başlığı da olabilirdi. Ama gök-
yüzü kül rengi bulutlarla kaplı.
Gök Istanbul'un üstüne çök-
müş.
Gökyüzü, gönlümüzün ay-
nası...
POLTriKA GÜ1NLÜĞÜ
HtKMET ÇETİNKAYA
Zeynep'le Nafiye...
Soğuk bir akşamın, mavi alevlerie tutuşan evlerin,
fırbna içinde direnen yüreklerin acıya dönüştüğü-
nü kimseler görmedi...
Gazetelerin iç sayfalannda özetle sütunlannda ya
da televizyonlann gece haberlerinde verildi onlann
öyküsü...
Aynlışlann gizemli hüznünü çiçeklere bırakıp kaçan
bir yaşam Batman'da Siirtte de unutuldu...
Hep böyledir bu öyküler...
On dokuz yaşındaki Zeynep Ulan ile otuz yaşın-
daki attı çocuk annesi Nafiye Kaya'yı tanır mısınız?
Arif Aslan'ın anlattığına göre geleneğin, yoksullu-
ğun ve birey olamamanın sıktntsryia canlanna kı-
yıyorlar...
Zeynep ve Nafiye...
Zeynep 'Bazodin' adlı ilacı içerek yaşamına son
verdi...
Evinde iftarsofrası kurulmuş ailesi onu bekliyordu!..
Odaya girdi, bir kutu 'Bazodin'] içti...
Fenalaşmıştı...
İlk tedavisi Batman'da yapıldı ve oradan Diyarba-
kır Deviet Hastanesi'ne kaldınldı. Tüm çabalara kar-
şın Zeynep kurtanlamadı...
Naffye Kaya'ya gelince!..
Altı yılda birkaç kez intihar girişiminde bulundu.
Iple kendisini tavana astı, son anda yakınlan tara-
fından kurtanldı. Bir kez böcek ilacı içti, midesi yıkan-
dı ve yaşama döndü. Birkaç gün önce Batman çayı-
na atladı. Kuması yardımına koştu.
Ama bu kez kimse kurtaramadı Nafiye'yi...
Nafiye'nin kocası ücki köyünde çobandı. Otuz mil-
yon aylık alıyordu. Altı çocuklu genç kadın, kuması,
onun iki çocuğuyla birlikte oturuyordu...
Aile on bir kişiydi...
Otuz milyonla on bir kişi nasıl geçiniyordu?
Nafiye, bu soruya şu yanrti veriyordu:
"Çoğuakşamlaraçyatıyoruz. Benimaltı, kumamın
iki çocuğu var. Onlaraç kaldıklannda ağlıyorlar..."
• • *
Her intihar bana Macar şair Attila Jozsefi amm-
satır...
Jozsef, otuz iki yaşında canına kıymıştr...
Yaşam dağları kaplayan sis gibiyse ve yürüyen bir
ormana benziyorsa, yadsınamaz korku hep içimizde
olacaktır...
On dokuz yaşındaki Zeynep'i düşünürken, altı ço-
cuk annesi Nafiye'nin bizim ArifAslan'a anlattıklan ak-
lıma geldi...
Nafiye şöyle diyordu:
"Ben Siirt'teki evimi, bahçemi, ailemi özledim...
Aslında yaşamak istemiyorum. Çocuklanmın gele-
ceğinden korkuyorum..."
Nafiye Kaya bir süre önce de psikoioglann gözeti-
minde kalmıştı...
Sonuç şuydu:
"Nafiye'nin bir şeyi yok. Geçim sıkıntısı çekiyor o
kadar..."
Sadece o kadar mıydı?
Evde kuması vardı Nafiye'nin. Kumasının iki de ço-
cuğu...
İki kadın bir erkeği paylaşıyordu...
Nafiye için aşk ve sevgi neydi? Nafiye'nin kuması,
aşk ve sevgi kavramını yüreğinde taşır mıydı?
Işi psikologlara ve din adamlanna bırakmıştık Gü-
neydoğu'da...
Batman'da, LJce'de, Hakkâri'de, Şımakta genç
kızlar ne yapıyorlardı?
On beş yaşındaki Necla'nın öyküsünü aylar önce
bu köşede yazmıştm...
Sisli ve soğuk bir Diyarbakırakşamıydı. Evterin pen-
cerelerinden dışanya san donuk ışıktar sızıyordu...
İki el silah sesi duyuldu gecenin içinden...
Evlerin perdeleri çekildi. Kimse dışanya çıkmadı...
Amcaoğlu Saim, on beş yaşındaki hamile Necla'yı
öldürmüştü...
Güneydoğu'da salt intihar oiaylan olmuyor...
On beş yaşındaki kız çocuklan sözde 'töre cinaye-
ti'ne kurban gidiyor...
••*
Diyanet Işleri Başkanlığı, Batman'da kitapçık da-
ğıtıyor:
"İntihar küfre yakın bir günahtır. İntihar eden dün-
yadaki geçici acılardan kurtulacağını zanneder, hal-
buki ahrette sonsuz acılara maruz kalacağını düşün-
mez."
Camilerde hutbe okutuluyor
"İntihar Islam dininde büyük günahtır..."
Psikologlar genç kızlarla, kadınlaria konuşuyor.
Batman liselerinde derslere giriyor...
Peki sonuç?
Intihariarsürüyor...
140 intihar girişiminden 31 'i ölümle sonuçlandı...
Irmak kıyılannda, mavi tebeşir evlerde geçiyor
oralarda yaşam...
Karanlığın izinde aydınlığı anyortoplum...
Zeynep ve Nafiye'nin ölümü yüreğinde insan sev-
gisi olanlara ders olacak mı?
Sonsuzluğun acısıyla aiaca karanlıkta uyananlar,
aynlışlann gizemli hüznünü çiçeklere bırakıp yok
olup gidecek mi?
Haydi hep birlikte yanrt arayalım bu sorulara!
hikmetcetinkaya(« cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
MHP'ye destek
FP'den Kuvı
f
nnt
affinayeşilışık
ANKARA (Cumhu-
riyet Bûrosu) - MHP'li-
lerin faşist katil Haluk
Kına'nın da aftan yarar-
lanmasına yönelik giri-
şimlerine FP'den destek
geldi.
FP Grup Başkanveki-
li Avni Doğaru
u
Haluk
Kırcı affedUirse kimse-
nin kajbedeceği, affedil-
mezse de kunsenin ka-
zanacağı bir şey yok"
dedi.
Affın Eşber Yağmur-
dereli'yi de kapsaması-
m isteyen Doğan, "65
bin kişiye yarar sağla-
yan affin bu tür kişileri
kapsam dışı bırakması-
mn insafa sığmayacağı-
m" söyledi.
Avni Doğan, af tasa-
nsıyla ilgili tartışmala-
ra dikkat çekerek sözle-
rini şöyle sürdürdü:
"Haluk Kırcı affedfl-
sin mi, affedümesin mi?
Eşber Yağmurdereh'
serbest bındahrsa dev-
iet yıkıhr mı. yıkümaz
mı gibi izana sığmayan
tartışmalar yaşanıyor.
Açıkça söylüyorum.
Haluk Kırcı affedüirse
kimsenin kaybedeceği,
affedflmezse kimsenin
kazanacağı bir şey yok.
Eşber Yağmurdereh'
gözleri görmeyen bir m-
sandn*. Bu kadar soy-
guncu bürokratm, bır-
sız siyasetçinm, hortum-
cu bankacuun, iftiracı
medyanın yıkamadığı
Tûrkiye'yi yıkamaz."