23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
5/WRALIK2000SALJ CUMHURİYET SAYFA HABERLER îl Sağbk Müdürlüğü, kirli sulann satılmaması için belediye ve kaymakamlıklardan işbirliği istedi Hâlâ mikrophı su içîyoruzistanbulHaberServH - Istanbul'un 90'lı yıllann başında yaşadığı kurak- lıktan sonra gündeme oturan polikar- bon ambalajlı ıçme sulan üzerindeki kırlüık perdesı hâlâ kaldınlamadı. Is- tanbul Sağlık Müdürlüğü gerekli de- netimlerin yapıldığında ısrar ederken Gedsu-Der Başkanı Mehmet Kardeş. denetımlerin yapılmadığını iddia edi- yor. Bu arada tstanbul II Sağlık Mü- dürlüğü, incelemeler sonucu sulan kirli çıkan 8 fırmaya ait sulann satış istasyonlannda satılmaması için kay- makamlık ve belediyelerden işbirliği istedi. Istanbul Sağlık Müdürlüğü, geçen cuma günü adlan açıklanan ve sağlı- ğa zararlı su sattıklan belirlenen kay- naklann ertesi gün kapatıldığını acık- ladı. Istanbul'da sayılan binleri bulan su satış istasyonlanmn kapatılması- • Istanbul Sağlık Müdürlüğü, geçen cuma günü adlan açıklanan ve sağlığa zararlı su sattıklan belirlenen kaynaklann, ertesi gün kapatıldığını açıkladı. tstanbul'da sayılan binleri bulan su satış istasyonlanmn kapatılmasının ise bir günde mümkün olmadığı belirtildi. nın ise bir günde mümkün olmadığı- nı belirten Sağlık Müdür Yandımcısı Zafer Çağiar, "Bunun için kamuoyu bilgUendirildT dedı. Bu arada Mü- dürlük, söz konusu ıstasyonlann ka- paülması için kaymakamlık ve bele- diyelere yazı göndererek işbirliği yap- ma isteğinde bulundu. Ambalajlı içme sulanmn kirli ol- duğu iddıalan üzerine Istanbul Sağ- lık Müdürlüğü il sınırlan içindeki 40 ve il sınırlan dışından kente su veren 16 kaynaktan numuneler almıştı. Cu- ma günü yapılan açıklamada incele- meleri tamamlanan 15 firmadan 8 ta- nesinin kirli çıktığı belirtilmişti. Mü- dürlük, 28 firmamn denetimlerinin devam ettiğini bildirdi. Istanbul'daki ruhsatlı su satış istasyonlanmn sayısı ise 3 bini buluyor. 'Eksik işlem yapıhyor' tstanbul Tabip Odası Çevre Komis- yonu Üyesi Dr. Murat Fmrt ise kay- nağı kapatılan suyun satış istasyonla- nnda satılmasını eleştirdi. Eksik iş- lem yapıldığını belirten Fırat, "Su, sağbk açısından önemli bir faktör ve Idrti su insanlarda ciddi sağlık sorun- lan yaratabüecek bir madde. Bu ne- denle mutlaka kaynağından emin ol- tnaHıgiTni7 sulan kullanırken dikkat- H ohnabyız. Buralann kapanmış ol- ması, bunun bir risk içerdiğüıin gös- tergesi" diye konuştu. Gen Dönüşüm Ambalajlı Kaynak Suyu Üreticilen Derneği (Gedsu- Der) Başkanı Mehmet Kardeş, dene- timler için yapılan yatınmlann bir ke- nara atılarak suçlunun yanlış yerler- de arandığını iddia etti. Kardeş, nu- munelerin kaynaktan çok satış yerle- rinden alındığını ıfade ederek "Kay- naktan temiz çıkan su, sanş, yerlerin- de kirieniyor. Va da satış yerierinden abnan sular dışanda uygunsuz koşul- larda saübyor. Mikroplu su satüğı fle- ri sürûlen firmalann yer akhğı Ksteler kaçakçüann yüzünü güldürdû. Rub- satîı firmalann bu şekilde yok olması Istanbul halknun kaçak sulanna mah- kûm edUmesine neden olacak" diye konuştu tl Sağlık Müdürlüğü'nün denetim- lerde yetersiz kaldığını anlatan Kar- deş, belediyelerin denetleme yetkile- rini geri almasını istedi. Kardeş ayn- ca, sadece 19 litrelik polikarbon şişe- lerdekı sulann kontrol edilmesine kar- şın bazı fırmalann değişik ebatlarda- ki sulanmn da karalandığını savundu. tyi Su Satıcılan tşleticileri Esnaf Odası Başkanı Ömer Elibol ise II Sağ- lık Müdürlüğü'nün denetimlerini ye- tersiz bulurken bazı kaynaklann da şişeleri yıkamadan doldurduğuna dik- kat çektı. Elibol, "Ü Sağbk Müdûriû- ğü'ne, Valüiğe, tçişleri BakanhğVna gidiyorum ancak sonuç yok. tnsan sağhğıbukadar ucuzohnamah. Arük sağbkstzsulan tstanbuOuyaiçinnesin- ler" dedi. Johannesburg toplantısı Bergamalı köylülerden G.Afrika'ya mesaj • Eurogold'a altın çıkanlması için izin verilmesi üzerine eylemlerine yeniden başlayan Bergama köylüleri, dün de Güney Afrika Cumhuriyeti'nin başkenti Johannesbourg'da düzenlenen çevre toplantısına mesaj gönderdi. OZANYAYMAN BERGAMA - Berga- ma 'daki altın madeninin çalıştınlmaması yönün- dekı mahkeme kararla- nnın hiçe sayılması ve ilgili kurumlann Euro- gold'a gerekli izni ver- mesi üzerine eylemleri- ne yeniden başlayan Bergama köylüleri dün de Güney Afrika Cum- huriyeti'nin başkentı Jo- hannesburg'da düzenle- nen çevre toplantısına mesaj göndererek sade- ce Bergama'da değil, dünyanın tüm bölgele- rinde zehirli kımyasalla- nn kullanımının yasak- lanmasını istedi. Greenpeace üyeleriy- le birlikte sabah erken saatlerde Narlıca'da top- lanan 600 köylü, bilgi- sayar aracılığıyla Johan- nesburg'da toplanan yü- zün uzenndekı ülke tem- sılcısıne mesaj yolladı. Yaşam haklannın tebdit altında olduğunu belir- ten köylüler, uluslarara- sı plafformda düzenle- nen bir toplantıda en yet- kili kişılere seslerini du- yurdular. Narlıca Köyü meydanına kurulan bil- gisayann önünde uzun kuyruk oluşturan köylü- ler, burada, "Siyanürcü şirket Türkive'yi terk et" sloganını attılar. Mey- danda bulunan ilköğre- tim okulundaki ögrenci- ler de büyüklerin eyle- mine "Siyanürcü şiddet TürkJye'yi terk et" slo- ganıyla destek verdi. Bergama köylülerinin sözcüsü Oktay Konyar, Türkiye'den temsılcinin yer almadığı Johannes- burg toplantısına bilgi- sayar aracılığıyla katıl- dıklannı belirterek "Ül- kemizieniyi şekilde tem- sfl ettiğhnize inanryonız. Biz yaşam hakkmı savu- nuyoruz. Bergama'da <*- duğu gjbi dünyanın hiç- bir yerinde insanlar ze- hir sohunasm istiyoruz. Güney Afrika'dald uluslaransı toplantıda temsikisi bulunmayan ülkemizi bu tavuia tem- sfl ettik" dedi. Konyar, 10 yıldır sürdürdükleri mücadele sonunda kaza- nılmış haklaruun elle- rinden alınmak istendi- ğini de söyledi. NevzatAk'atutuklama tSS&ŞSŞşS» . ,. . *„*-•.-. nt'jda 65 döaiimlükacaayiyasadışı yotUtitı ete geçirmeye çahşan ve "emlak krata" olarak bilinen Nevzat Ak'ın da aralannda buhınduğu 13 Idşi dün DGM'ye sevk edildL Bu kişüerie birtikte yakalanan 2 av tüfeği, 3 tabanca ile bazı evraklar da DGM'ye geti- rfldL DGM'ye gönderilen samklar Nevzat Ak, Erol tyidk, Mehmet Erünsal, Ahmet Berbar, Hayri Cem Ce- Hbeyoğlu, Remzi Longur, Hidayet Demirbay, Mehmet Aslan, Nazmi Oktay, Cüneyt Taşdelen, Abdülkadir Aksoylar, Ahmet Nezih Erciyas ve Ydmaz Ozdeş Cumhurryet Savcısı Hüseyin Necmi Okumuş taranndan sorgulandı. Sanıklardan Taşdelen, Erciyes ve Longur'u serbest bırakan savcı, diğer 10 sanığı tutuklanmalan istemiyle mahkemeye sevk etti. tstanbul 3 No'lu DGM taranndan yeniden sorgulanan sanıklardan aralann- da Nevzat Ak'ın da bulunduğu 6 kişi tutuklandL (Fotoğraf: ECE VİT KILIÇ) Orman Yasası yağtna için kullanildı tstanbul HaberServisi- Orman köylüsünü topraklandırma ama- cıyla 6835 sayılı Orman Kanu- nu'nun 2B maddesi, köylü olma- yan Istanbul gibi büyük kentler- deki 1980 yılından sonra orman- lann yağmalanması için kullanıl- dı. Orman Kanunu'nda 1973'te yapılan düzenleme ile 1961'den önce orman niteliğini kaybetmiş alanlann, orman alanı dışına çı- kanlması ve topraksız köylüye verilmesi kararlaştmldı. Yasa, 1980 yılına kadar köy alanlann- da sınırlı olarak uygulandı. 1980'den sonra 2896 sayılı ya- sayla bu madde, büyük kent çev- relerindeki ormanlarda talana olanak sağlayan bir yapıya bü- ründü. Yasa, rantçılar tarafından kullamlmaya başladı. Yasa, köylüsü bulunmayan Is- tanbul gibi büyükkentlerdekı or- manlann yağmalanması için kul- lanıldı. Istanbul'da yaklaşık 4-5 yıldn" artan orman alam ihlalle- riyle ilgili 4 bin 590 dava açıldı, bunlardan sadece 1520 dava so- nuca bağlandı ve ancak 30-40 bi- na yıkılabildi. Orman Mühendis- leri Odası Marmara Şubesi Baş- kam Prof. Kadir Erdin, Orman Bakanlığı'nın yasalan uygula- mak zorunda olduğunu, uygulan- madığı sürece bakanlığın da zan altmda olacağım söyledi. Prof. Erdin, 2B uygulamasının büyük kentlerde ve sahillerde derhal durdurulmasını istedi. Philips Salon saç kurutma makinesine güvenenlere.Tıraş bıçagını atıp Phılıshave Cool Skin aianlara. ' özel saç fırçası... kulakiık radyo... * 2 ayt* deneme sures* sonunda memnun kalmazsana. gen geürnPürüzsüz bacaklar için Satinelle epilatörü seçenlere, neseli manıkür seti... Gerçek temizlik için Tnathlon süpürge aianlara.Zahmetsız utu ıçin Azur Excel'i seçenlere. iji Compacto'ya r bırakanlara, k 2 gümüş tepsi... çrft kişilik çarşaf...şık mutfak seti... TÛKETİCİ DANIŞMA 0 800 261 33 02 www.phiiips.com.tr ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Kürtçe Eğitim ve Hettşim Geçen haftanın gündemindeki önemli olay ve ge- lişmeler arasında, bence en önemlileri; MlTin (ya da en azından üst düzey yetkililerin) Kürtçe televizyon konusundaki görüşleri, cezaevlerindeki ölüm oruç- lannın gen dönülmez bir noktaya gelme olasılıgının belirmesi, ekonomik yaşamın tepetaklak gitmesi ve nihayet AB ve AP çerçevesinde ortaya çıkan "rezil- liMer" oldu. Bugünkü yazımda, Kürtçe eğitim ve televizyon ko- nusundaki görüşlerimi sizlerle paylaşmak istiyoaım. Fakat asla diğer konulann önemlerini yadsımadan. ••* Kürtçe televizyon ve eğitim konusundaki görüşü- mü dile getırmeden önce, devlet ve ulus konusun- daki görüşlerimi anımsatmak istiyoaım. "Anımsat- mak" diyorum, zira bu konulardaki görüşlerimi de- falarca ve defalarca bu sütunda sergilemiştım. Devlet, netice itibanyla bir örgüttür. Elbette belirli özellikleri ve amaçlan olan, özel birörgüttür. Ama, za- ten devletin ne olduğu konusunda fazla bir düşün- ce farklılığı yok. Farklılık ve tartışma; devletin ortaya çıkış süreci, devletin amacı ve "kimin devleti" oldu- ğu konulannda.. ki, zaten bugünkü konumuz bu de- ğil. Ancak konu "dil" olduğu zaman da ortaya tartı* şılacak çok şey çıkıyor Eskilerde ulus (millet) tanımlanırken; "ara/annda ırk, din, dil vb. birtiği ve birlikte yaşama iradesi bu- lunan" insanlardan söz edilirdi. Ağırlıklı bir biçimde, kültür ve tarih birliği üzerinde durulurdu. Şimdilerde bir insan topluluğunu "ulus" olarak isimlendirebıl- mek için gereken iki unsurdan söz ediliyor: Vatandaş- lık ve resmi ortak dil. (Zaten bu tür bir ulus anlayışı, eskiden beri 'toprak temelinde ulusçuluk' olarak da isımlendirilirdı.) Günümüz dünyasında "türdeş" (homojen) bir u- lus yoktur. En türdeş görünen toplumlarda bıle, çok ciddi etnik, dinsel, mezhepsel vb. farklılıklar görül- mesi doğaldır. Bundan birkaç yıl öncesıne kadar, "u- lus devlet" anlayışının egemenliği sürüyordu ama, ulusun ne olduğu konusunda tartışma ve anlaşmaz- lıklar vardı. Yukarda söylediklerimin ışığı altında, dünya üze- rindeki tüm devletlerde farklı "ana diller" olduğu an- laşılır. (Bu arada, herkesin anadilini ve bu anadile da- yanan kültürünü geliştırmeye hakkı olduğunu ve bu- nu engellemeye kımsenın hakkı olmadığını düşündü- ğümü de vurgulamak ıstenm). Dünya uzenndekı tum devletlerde farklı ana dillervardır ama, birkaç ıstısna dışında, birkaç "resmi dili" olan pek yoktur. Birkaç resmi dili olan ülkelerin en tipik örneği, Isviçre'dir. Farklı ana dillere karşın, tek bir resmi dilin kullanıl- masının fari<lı nedenlen vardır. Bunun en önde gelen nedeni, bu tavnn "pratik" olmasıdır. Düşünün ki, her anadil resmi yazışmalarda kullanılmak istenirse, or- taya müthiş bir karmaşa çıkar ve resmi işlerin önem- li bir bölümü durma noktasına gelir. Bir başka neden, çok sayıda anadifin var olduğu birülkede, "ortak bir dil" oluşturma gereksınimidir. Bu da, pratiklik için yapılması gereken kaçınılmaz bir tutumdur. Bir başka neden, farklı ana dillerin konuşulduğu bir toplumdaj bunlardan birinin zatfen ortal bir "kullanım d/F'TıaTfne dönüşmüş olmasıaır. V»«toyet bir baş- k a ı j g d e n , " F r a n ^ z h a l k ı n ı F r a n s ı z t o p r a t y F V j sızca yaratmıştır" diyen düşünurorneğı; orfâK bir di- li, "bir ulus yaratmanın aracı" olarak kullanmaktır. Türkiye'de, güzel Türkçemizin ortak resmi dil ola- rak ısrarla savunulmasının nedenlerı arasında, bun- lann tümünün payı vardır. Fakat yukarda da değin- miş olduğum gibi, farklı ana dillerin kendilerini ve kül- türîenni gelıştirmeye de haklan olduğunu düşünüyo- rum. Fakat nasıl?... • • • Eğitimle ilgili görüşlerimi bir başka yazıma bıraka- rak, bugün kitle iletişim araçlannın rolüyle ilgili görüş- lerimi dile getırmek istiyoaım. Tartışmalan alevlendiren konu; Kürt kökenli vatan- daşlanmızın, ülkemizin doğusunda ve güneydoğu- sunda Kürtçe yayın yapan çevre ülkelerin televiz- yonlannı izlediklerini ileri süren kimi üst düzey yetki- lilerin, Kürtçe televizyona izin verilmesi istemleriyle ortaya çıktı. Fakat "izin verilmesi" fiili, belirsiz bir fiil. Bunu TRT mi yapacak, yoksa bu konudaki özel gi- rişimcilere mi izin verilecek? Aynntjya girecek yerim kalmadığından özetle be- lirteyim ki; TRT'nin böyle bir yayıncılığa gırmesın<=! karşıyım. Zira eğer memleketimızde konuşulan fark- lı ana dillerden bırınde yayıncılık yapılırsa, diğerleri- nin de (Çerkezce, Lazca, Gürcüce, Boşnakça, vs. vs.) aynı hakkı doğar ve içinden çıkılması mümkün olma- yan bir noktaya geliriz. Peki bu konudaki özel girişimlere izin verilmeli mi? Bence bu izin verilmeli ve hatta kontrol ve denetim koşuluyla, destek sağlanmalı. Zira eğer gerçekten demokrasiyi uygulamaya niyetimiz varsa, anadil hak- kı da en temel demokratik haklardan biridir. Peki böyle bir tutum "aynlıkçılığa" zemin oluştu- rur mu? Bir ölçüde, evet. Fakat bunu abartmamak gerekir. ABD'de "hispanikler", pek çok bölgede ço- ğunluk oldular. Fakat aynlmayı akıllanna bile getırmi- yorlar. Aynı biçimde, Polonya kökenli Alman vatan- daşları arasında da aynlıkçılık yok. Bu türden ömek- leri çoğaltabiliriz. Ve şunu anlıyoruz ki aynlıkçılık, dil- den değil, başta ekonomik koşullar olmak üzere baş- ka nedenlerden kaynaklanıyor. Hatta bu türden baskılann, aynlıkçılığı tahrik etti- ğini bile düşünebiliriz. Zira, bazen tadını kaçınyorlar... ıfaritifo. İMf doMa u^e. PHİLİPS Antonina {Turizm HAFTA SONU KÜLTÜR GEZİLERİ FINDIKLl'DAN CİHANGİR'E, Doç. Dr. Elmon Hınçer. 9 Ar«hk (Caraartesi) Bl RSA. Sanıt Tarihçisi Atilla Tuna. 10 Araük (Pızır) GALATA \T ÇEVHESİ, Yrd. Doç. Dr. Aykıt Gfirçağlar, 16 Aralık (Canurtesi) KARtY E VE SADBERK HA.NLM MLZESİ, Doç. Dr. M. Ihsan Tuna>. 17 Arahk DİV\NTOLL"NDA\ AKSARAY'A, Sanal Tarihçisi Selçuk S«;kin. 23 Aralık SOKAK SOKAK BEYOĞLU, Dr. Elmon Hançer. 24 Aralık. YURTDIŞI GEZtLERt 27 \ıalık - I Ocak V unanisUn Doç. Dr. M. İHSAN TUNAY eşlığınde Kavala, Selanık. Atma, Konnt. Mıken, Epıdavros, Meteora 24 Aralık-1 Ocak Italyada Rönesans Sanat Tanhçısı ATÜ.LA TUNA rehberlığmde bılgı dolu bır İalya gezısı Venedık, Cenova, Padova, Verona. Roma, Floransa, Pısa. Pompeı, Sıena. Verona 2 - 6 Mart Kahire Sanat Tanhçısı ATİLLA TUNA eşlığınde Kahıre'nın sokak aralannda gızem dolu yürûyüşler Canulen. hlıselen, çarşılan, smagoglan, mûzelen. pıramıtlen ile dolu dolu beş gûn Kahire Rezervasyon 0 212 292 28 74-75
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear