Catalog

5ARALJK2000SALİ • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERİN DEVAMI PB 12 Etime t<ı<caelı Çaiakkale İznir Mmisa A&m Denızlı PB PB PB Y PB Y PB 10 10 11 15 15 18 15 Zonguldak PB 12 Yurdun batı kesımlen parçalı bulutlu, güney Ege kıyılan ıle Batı Ak- deniz kıyılan sağanak yağışlı, Marmara ıle ıç ve doğu kesımler yer yer yoğun olmak üze- re srsli, dığer yerter az buiutlu ve açık geçe- cek. Hava stcaklığırxJa onemlı bır değışıklık ol- mayacak. Rüzgât gu- ney yönlerden hafrf olarak esecek. DIS EZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Pans Bonn Y PB Y Y PB PB Y PB 7 6 7 13 10 11 13 8 Berlın PB 8 Moskova PB Budapeşte Madrid PB 4 Aşkabat PB 13 Y 13 Astana K -8 Viyana Belgrad PB 6 Taşkent PB 11 Bakû Sofya PB 11 Bişkek Roma PB 17 Bişke Tiflis PB 11 Atina Y 16 Kahire PB 20 Münih PB 11 Zünh PB 10 Şam PB 15 Açık Bulutlu ^ Çok bulutlu ı Yağmuriu " W-».° Kariı Sulukar , Gok guruttulu dUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK UBaştarafı 1. Sayfada Binkamızayatınlacağını"\\an buyuracakmış... Işit de inanma! nanmanın zor olduğu şuradan belli; ekonomi btrokratlarıyla onlara destek hükümet erkânı, "In- şaJah" diye dua ediyor. Kim bilir daha kaç çeşit değişik, renkli olaylar ya- şıyacak Türkiye. Ama yaşayacağımız 7 güne manşetler çarpıcı bir isirn de buldu: 'Umut Haftası"'. Oysa, umut garibin ekmeği: "Ye Memetye!" de diyebilirierdi. IMF'den umut, Avaıpa Biriiği'nden umut... Sen bunu unut! Hayır, hayır bu kez değil galiba. Avru- pa ve Amerika'nın, Türkiye'siz bir dünya düşüne- mediğine inandık bir kere. Allah'tan umut kesilir mi? Ekonomi ve siyasal alandatanrısallaştırdığımız IMF'den de AB'den de umut kesilmez. Kulislerdeki yorumlara göre; üstelik rahatlatıcı kanıtlar da bizimle birlik. Nedir bu kanrt? Işte: Yaşadığımız parasal krizi çözmek "sadece Türkiye'nın değil, IMF'nin de so- runu". Neden? Başansız uygulamalanyla Dünya Ban- kası ile IMF'nin, "dünyada ıtiban sarsılmış". Ya, bir de Kore'den, Arjantin'den sonra Türki- ye'de de başansızlığa uğrarsa? öyleyse? IMF'nin eli mahkûm Türkiye'ye! Bizimkiler üstlerine görevmiş gibi, IMF'nin kre- dibilitesiyle uğraşıyor. Yıne üstten uçuyoruz. Tarihe adımızı "IMF'nin iti- bannı kurtaran ülke" diye yazdırma çabasındayız sanki. ilkgünleryüksek bürokrasi çevreleri. kamuoyu- na IMF yardımının bu hafta başında alınacağını duyumsatan bilgiler taşıdı. Oysa, "bu kez ellehni çabuk tutmalannın zorun- lu olduğunu" sürekli anımsattığımız IMF heyeti pa- zar gecesi geldi. Merkez Bankası dün "heyetin Türkiye'de 10gün kalacağını" açıkladı. Bu, IMF'nin ek krediyi en az 10 gün sonra belir- leyeceğini göstermiyor mu? Yangın söndürmede süre IMF Başkanı Horst Köhler, lcra Direktörieri Ku- rulu'nun Türkiye'ye "yeni kredi paketini" 21 Ara- lık'ta görüşeceğini söylüyor. Bu tarih, Köhler'in önceleri "Türkiye'nin ihtiyacı olan krediyi 'en kısa sürede' sağlayacağız" deme- sinden sonra gelen demeçler IMF'nin "ac//"feryat- lanmızı ancak 15 gün sonra yanıtlayacağını gös- teriyor. Piyasaya güven verici önlemler işleriiğe kavuş- tuktan sonra krizin para piyasalarındaki etkisi he- men "zail" olacak mı acaba? Şu ara yayımlara yansıyan iki soru güncelleşi- yor: Birinci soru: "IMF hemen destek verirse? Bankalar ciddi zarar etti. Bunun etkileri devam edecek. 2000 ve 2001 enflasyon hedeflerine yi- ne ulaşılmayacak. Faizler bir süre daha yüksek kalacak, sonra düşecek. Bankalar, maliyetleri düşürmek için kredilerige- ri çağıracak. Bankalann zararian 2001'de diğer sektörlere yansıyacak. Şirket kârian düşecek. Iş- siz sayısı artacak." Ikinci soru: "IMF hemen destek vermezse? Bankacılık sistemi daha da zorlanacak. Ekono- mi programı tamamen devre dışı kalacak. 2001 'de büyüme yine eksi olacak. Yüksek enflasyon veya ciddi bir durgunluk do- ğacak. Işsizlik hızla artacak. Türkiye'nin bu şoku atlatması iyi tahminle 5 yıl sürecek. Iflaslar çoğalacak." Kısacası; uzman görüşüne göre, "IMF gecikir- se program çöker". Umut Haftası'nın ikinci olayı; AB! Kafamız ve kesemiz VVashington'la BrüksePden gelecek haberiere endekslendi. Umut Haftası mı? Yok canim: "Dışa Bağımlı Türkiye Haftası". Memura yüzde 5.1 zam BANUSALMAN ANKARA- Memurlar, kasun ayında kümülatif enflasyonun yüzde 35.7'ye ulaşmasıyla olu- şan fark nedeniyle, 15 Aralık'ta maaşlannı yüz- de 5.1 ek zamla alacaklar. Bu zamla en düşük me- mur maaşını alan bir hiz- metlının aylığı 7 milyon 195 bin lira artarak 148 milyon 275 bin lira ola- cak. Hükümetin Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Bütçe Yasası'nda yaptığı düzeltmeyle, memurlar arttmlmış bu maaş düze- yi üzerinden ocak ayında yüzde 10 zam alacaklar. Böylece en düşük maaş, ocak ayında 163 milyon lira olacak. DlE'nin acıkladığı ka- sım ayı enflasyon rakam- lan, tüketici fıyatlannda yüzde 3.7 artışla beklen- tilerin üzerinde gerçek- leşti. Böylece yılbaşından bu yana yaşanan enflas- yon rakamı yüzde 35.7'ye ulaştı. Bu sonuç, memurlara ek zam veril- me gereğini ortaya koy- du. Maliye Bakanlığı, ek zamla ilgili çalışmalannı sürdürürken, yapılan he- saplamalara göre memur- ların 15 Aralık'ta maaş- lannı yüzde 5.1 düzeyin- de zamlı alacaklan orta- ya çıkıyor. Hükümetin e- sas aldığı verilere göre, söz konusu 5.1 'lik zamla 2000 yıluıda kûmülatif olarak memur maaşlanna yapılan zam oranı yüzde 37.7'ye ulaşacak. Hükümet, haziran aymda yüzde 3.6, tem- muz aymda yüzde 10 olan zamlan ocak ayın- dan itibaren maaşlara yansıtmış gibi hesaplaya- rak bugüne kadar toplam yüzde 31 zam verildiğini savunuyor. Bu hesaba gö- re, kasım ayında kûmüla- tif enflasyon oranınm yüzde 35.7'ye ulaşmasıy- la 4.7'lik fark oluştu. Bu fark, 2 puanlık iyileştir- meyle 6.7'ye ulaşmasuıa karşın Aralık 1999 maaşı esas alındığı için verile- cek zam oranının iyileş- tirme dahil yüzde 5.1'de kalacağı belirtiliyor. Hükümet, kasrnı ayı enflasyonuyla, enflas- yonla verilen maaş artışı arasmda fark oluşacağı- nı gördüğü için Plan ve Bütçe Komisyonu'nda 2001 Bütçe Yasası'na bir ekleme yaptı. Böylece, Ocak 2001'de yapılacak yüzde 10'luk maaş za- mmının aşağıya düşme- sini önlemek üzere Ba- kanlar Kurulu yetkili kı- lındı. Bu düzenleme, yüzde 5.1 düzeyinde enf- lasyon farkı nedeniyle arttmlmış olan maaşlara ocak ayında da yüzde 10'luk zam yansıtılması- nı sağlayacak. En düşük memur ma- aşı yüzde 5.1'lik zamla 148 milyon 275 bin lira- ya çıkarken, en yüksek memur maaşını alan va- linin aylığı 1 milyar 71 milyon lira olacak. Ocak ayında verilecek yüzde UNVAN Genel müdür (1/4) Şube müdürü (1/4) Memur (9/1) Hizmetli(15/1) ögretmen (1/4) Öğretmen (9/1) Vali (1/4) Kaymakam (7/1) Hâkim (1/4) Hâkim (8/1) Başkomiser(2/6) Polis(11/1) Uz.Doktor(1/4) Doktor (8/3) Hemşirelise(12/3) Mühendis (şant 1/4) Teknisyen(12/2) Profesör (1/4) Araş. Görev (7/1) Vaiz (1/4) Avukat (1/4) Mevcutaylık 862.000.000 300.230.000 148.380.000 141.080.000 270.570.000 204.520.000 ARALJK Yüzde 5.1 905.962.000 315.541.000 155.947.000 148.275.000 284.369.000 214.950.000 1.019.150.000 1.071.126.000 369.240.000 388.071.000 994.360.000 367.370.000 339.510.000 257.510.000 394.060.000 296.730.000 183.570.000 331.560.000 164.380.000 606.960.000 254.270.000 232.200.000 326.050.000 1.045.072.000 386.105.000 OCAK Yüzde 10 996.558.000 347.095.000 171.541.000 163.102.000 312.805.000 236.445.000 1.178.238.000 426.878.000 1.149.579.000 424.715.000 356.825.000 392.507.000 270.643.000 297.707.000 414.157.000 311.863.000 192.932.000 348.469.000 172.763.000 637.914.000 455.572.000 343.049.000 212.225.000 383.315.000 190.039.000 701.705.000 267.237.000 293.960.000 244.042.000 268.446.000 342.678.000 376.945.000 10'luk zamla da en düşük maaş 163 milyon lira, en yüksek maaş 1 milyar 178 milyon lira olacak. Eğer hükümet, Bütçe Ya- sası'nda kasım ayı enf- lasyonunun yansıtılma- sıyla arttınlmış olan kat- sayılann üzerine yüzde 10 zam verilmesi yönün- de bir düzenleme yapma- saydı, en düşük memur maaşı ocak ayında 163 milyon lira yerine 155 milyon lira, en yüksek memurmaaşı da 1 milyar 178 milyon lira yerine 1 milyar 121 milyon lira olacaktı. Memur emeklileri de enflasyon farkı nedeniy- le verilecek yüzde 5.1 'lik zamdan ve ocak aymda verilecek yüzde 10'luk zamdan yararlanacaklar. Enflasyon farkı nedeniy- le yüzde 5.1 'lik ek zamla en düşük emekli memur aylığı, 152 milyon lira- dan 159.7 milyon liraya; en yüksek emekli memur aylığı da 819.9 milyon li- radan 861.7 milyon lira- ya çıkacak. Ocak ayında ise hizmetli emeklisinin maaşı 175.6 milyon lira; 1. sınıf hâkim emeklisi- nin aylığı da 947.8 mil- yon liraya çıkacak. Memurlann aralık ayında yapılacak yüzde 5.1'lik zamla maaşlan tablodaki gibi olacak. Başbakanlık'ta yine ekonomi toplannsı ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Hükümet ortagı parülenn lı- derleri, ekonomi bürokrasisinin de katılımıyla 3.5 saat süren bir top- lantı yaparak IMF ile yürütülen görüşmeleri değerlendirdi. Başba- kan Bülent Ecevit, toplantının bu- gün de süreceğini ve gerekli açık- lamanın yapılacağını bildirdi. Ece- vit'le görüşen işveren örgütlerinin temsilcileri, hükümetin ekonomik programını desteklerini yineler- ken, programda ihracatı arttırma- ya dönük bazı düzenlemelerin ya- pılmasını istediler. Başbakanhk Merkez Binası'nda saat 20.50'de başlayan toplantı yaklaşık 3 saat sürdü. Toplanhya Ecevit'in yanı sua yardimcılan DevietBabçdi, Mesut Yılmaz. Hü- samettin Ozkan, Devlet Bakanı Recep Önal, Maliye Bakanı Su- mer Oral, Hazıne Müsteşan Sd- çuk Demiralp, Merkez Bankası Başkanı Gazi Erçd ile Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu Başkanı Zekeriya Temizel katıldı. Toplantının bır bölümünde Özel- leştırme ldaresı Başkanı UğurBa- yar da hazırbulundu. Ecevit, 3 sa- at süren toplantının ardından Baş- bakanlık'tan ^ynurken gazetecile- rin sorulannı yanıtladı. Ekono- miyle ilgili uzun bir çalışma yap- oklannı beürten Ecevit, koalisyon ortagı partüerin genel başkanlan olarak bugün yeniden bir araya ge- leceklenni bıldırdı. Ecevit, bugün- kü toplantının ardından açıklama yapılabileceğini belirtirken, "Bu saatten sonra bir şey söylemişim faydası yok. Yann (bugün) sabah erken saatiertk yine bir araya ge- leceğiz" dedı. Ecevit, zirve öncesinde, TOBB Başkanı Fuat Miras başkanlığm- dakı reel sektör heyetıyle yaklaşık 1.5 saat görüştü. Miras, görüşme- nin ardından yaptığı açıklamada, Vodesigebneyen mevduota ödeme yopûmayacak ANKARA (Cumhuriyet Bö- rosn) - Kamu bankalan, vadesi gelmeyen mevduatlann bozul- masını önlemek için, Bankalar Yasası 'nın bir maddesinden ya- rarlanarak, vadesi gelmeyen mevduatlara ödeme yapmayı durdurdu. Repodayüzde 2000'e kadar tırmanan faizler, halkm vadeli mevduatlannı bozdurup kısa süreii repo yapmaya yönel- melerine neden oldu. Bu çerçe- vede kamu bankalanndan cıkış olduğu, özel bankalann yüksek repo faizlerine paralann kaydı- ğı belirtiliyor. Hükümet, bu gi- dişi önlemek için kamu banka- lannın vadesi gelmeyen mevdu- atlara ödeme yapmasını durdur- du. Kamu bankalan şubelerine gönderdıkleri genelgede. ikinci bir talimata kadar Bankalar Ya- sası'nın "Mevduat sahibiyie banka arasında vade veikbal sû- resi hakkında kararlastınlan şarüar sakhdn-" hükmü uyann- ca vadesi dolmayan mevduatla- ra ödeme yapılmaması istendı. Türk özel sektörünün programın arkasmda olduklannı ve destekle- rini sürdürdüklerini söyledi. Prog- ramda küçuk düzeltmeler yapıl- ması gerektığini belirten Miras, şunlan söyledi: "Bu hafta bizün için ve Türkiye için çok kritik bir hafta. Bu hafta içinde zannediyonım Başbakan Ecevit'in de açıklayacağı önemli mesajlan olacakür. Bundan Türki- ye'nin en kısa sürede rahat nefes alacağuu. Türk ekonomisinin eski dinamizmine ka\ uşacağının izle- nimini edindik." Bır gazetecenin "Sayın Başba- kan EVfF ile sürdürüfcn görüşme- leıie ilgili bir bflgi wrdi mi?" soru- sunu yanıtlayan TÜSİAD Başka- nı Erkut Yücaoğlu, Ecevit'in IMF ile sürdürülen görüşmelerin çok sağhklı gittiğini ifade ettiğini söy- ledi. Yücaoğlu, Ecevit'in IMF ile il- keler üzerinde anlaşmak üzere ol- duklannı ve IMF'nin yapacağı acil kredı desteğinin de aşağı yukan hazır durumda bulunduğunu söy- lediğini kaydetti. Yücaoğlu, "Sa- yın Başbakan güven verici bir or- tam olduğunu ifade etti" dedi. G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada lenmesi gereken 1. öncelikli konu olduğunu görün- ce söylenmeden edemedi: Bu durumda Helsinki... Ne anlama gelsin ki! 2. AB Türkiye'ye her şeyi kaybettirdiğini düşündür- dükten sonra bazı şeyleri kazandırmaya girişti. 8 Ka- sım-3 Aralık arasında gelen haberler birbirini doldu- rup boşaltıyordu. Bir iyimser, bir kötümser... 3. Tam bu sırada Kıbns'ın yanına bir de Ege kon- du. 4 Aralık'taki Brüksel zirvesinde Türkiye ile Yuna- nistan arasındaki Ege sorununun da öncelikli çözüm- lenmesi gereken konular arasına girmesi gündem- deydi. Türkiye buna Başbakan düzeyinde yanıt ver- di: "Bizi aldattılar." 4. Bu gelişmelere paralel olarak Dışişleri Bakanı Is- mail Cem ile bürokratlan da 4-7 Aralık zirvelerinden umutlu olmadıklannı vurguladılar ve Avrupa turlan da atıp ilişkileri sıkılaştırarak sogutma sürecine girdiler. 5. Bu süreci tamamlayıcı olarak KKTC Cumhur- başkanı Rauf Denktaş da Kıbns sorununun çözü- münü tartışmak için dayanacak masa kalmadığını belirterek çekildiğini açıkladı. Türkiye de her zaman- ki doğallıkla Denktaş'a destek verdi. 6. Dün sabah AB Genel işler Konseyi'nın toplantı- sı, bu gelişmelerin ışığında başladı. Dönem Başkanı Fransa, Türkiye ile ilişkilerini sadece AB düzeyinde değil kendi ülkesel çıkarian açısından da değerlen- diriyordu. Son iki gün içinde Paris ile Ankara arasın- daki telefon trafiği de bunun göstergesiydi. Fransa kendi açısından en iyisinı yaptı. Yunanistan'ı ürküt- meyecek, Türkiye'yi dışlamayacak bir karar alınma- sını sağladı. Gelinen nokta şu: Kıbrıs kısa vadeli işlerin bir altında, Ege orta vade- li işlenn bir üstünde! Bu tabloya bakıp 4 Aralık belgesini şöyle yorum- layabiliriz: 8 Kasım'ın ilerisinde, Helsinki'nin gerisinde. 'Zafer değil ama.J 7. Bu gelişmeler karşısında Yunan gazeteleri şöy- le bir başlık atabilir: "Yaşasın! Kıbns ve Ege'yiAB gündemine taşıdık!" Türkiye'deki popüler bakış da şu olabilir: "Yaşasın! Kıbns ve Ege'yi öncelikli ve kısa vadeli işler olmaktan çıkardık!" Tam bir AB klasiği! 8. Brüksel'den saat 16.00 sıralarında gelen haber- ler hükümet ve dışişleri katında olumlu karşılandı. Ankara'nın resmi değerlendirmesi açıklanmadan Ecevit'in 6 Aralık'ta Nice'e gıdeceği haberi yayıldı. Kı- sa süre sonra da bu haber doğrulandı. Dışişleri bürokratlan da gelinen noktayı olumlu de- ğerlendiriyordu. Müsteşar Faruk Loğoğlu durumu şöyle özetledi: "Zafer çığlıklan atacak kadar ileri bir dunım değil, ancak Türkiye'nin önüne engel koymak istemedik- leri anlaşılıyor. Bu durum Helsinki'nin devamıdır." 9. Yunanistan Dışişleri Bakanı Yorgo Papand- reu'nun Brüksel'deki değertendirmeleri, gelişmele- rin Ege'nin öteki yakasından da dikkatle ızlendığini gösteriyordu. Gözlemimiz o ki, Yunanistan Türki- ye'nin AB'den dışlanması ile iki ülke arasındaki so- runlann çözümünün zorlaşacağını gördü! 10.2001 'in dönem başkanı Isveç. Bu ülke AB'nin tavanında. Tanıdığımız Isveç ilk olarak "Tavan de- mişken Van'da ne oluyor" diyecektir. Türkiye Isveç'in bu tavnna hazırlıklı olmalı. Bu ül- keden bizi tedirgin edecek bir istem gelince bu da nereden çıktı, dememeli. 11. Şimdi gözler Nice'teki devlet ve hükümet baş- kanlan zirvesinde. Türkiye burada Başbakan ve Dı- şişleri Bakanı düzeyinde temsil edilecek. Yeri geldik- çe vurguladığımız gibi asıl olan Türkiye'nin AB'ye tam üyeliğinden çok yönümüzün uygarlığa dönük olma- sı. Nice'in mis olmasını istiyorsak, nice mislere demek istiyorsak her şey bir yana son bir hafta içinde eko- nomide, AB katında yaşadığımız sorunlar karşısında ülkesel gücümüzü önyargısız tartmak zorundayız. Insan zıplayarak ağırlaşmaz! balbay@cumhuriyet.com.tr istanbul Emniyet Müdürü Tutbol çetelerinin Çakıcı'dan farkı yok' Spor Servisi - Polis teş- kilatı, 2 hafta önce o>ııa- nan olaylı Galatasaray-Fe- nerbahçe derbisiyle ilgili çalışmalannı tamamlar- İcen, İstanbul Emniyet Müdürü Kazım Abanoz, futbol sahalannda bir ami- go çetesinin olduğunu be- lirterek organize suçun üzerine gidilmesiyle ko- nuyu kökünden çözümle- yeceklerini açıkladı. Fut- bol fanatiklennı yeraltı dünyasının 'baba'lanna benzeten Abanoz, "Bu ki- şflerin Alaattin ÇakKi'dan hiçbir farkı yok" dedi. İstanbul Emniyet Mü- dürlüğu binastnda gerçek- leştirilen aylık olağan il güvenlik toplantısına Vali Erol Çakır, Emniyet Mü- dürü Kazım Abanoz ile il- çe kaymakamlan, emniyet müdürlüğü, askeri ve adli makamlardan üst düzey yetkililer katıldı. Yaklaşık 4 saat süren toplantı sonrasında basın mensuplannın sorulannı cevaptandıran istanbul Emniyet Müdürü Kazım Abanoz, toplantıda kentin çeşitli sorunlannı ele al- dıklannı, ancak öncelikle konulannın tribünlerde çı- kan olaylar olduğunu bil- dirdi. Son günlerde futbol sahalannda meydana ge- len olaylann altını çizen Abanoz. "Statlarda bir amigo çetesi var ve bu tdşt- lerin Alaattin Çakıcı'dan hiçbir farkı yok. Altında BMVV'si olan amigo olur mu? Ama var" dedi. Önceki hafta yapılan Galatasaray-Fenerbahçe maçmda bir kişinın dahi burnunun kanamadığını ifade eden Abanoz, olay- larda polıse kabahat bu- lunmasının acımasız bir görüş olduğunu vurgula- dı. Söz konusu maçta mey- dana gelen olaylarla ilgili aralannda kulüp amigola- nnın da bulunduğu bazı kişılerin yakalandığını ve sorgulannın devam ettiği- ni belirten Abanoz, ko- nuyla ılgılı olarak önü- müzdeki günlerde açıkla- ma yapacaklannı kaydetti. Nokia 6210 şimdi Genpa ve KVK Bayilerinde! Her şeyi kontrol altına almak için fırsati kaçrmayın. Eğer bir Nokia 6210'unuz varsa; • WAP brovvser sayesinde Internet'teki bilgilere ulaşabilir, . • Bankacılık işlemlerinizi yapabilir, • Elektronik posta gönderebilir ve hatta çiçek bile alabilirsiniz. Kısacası Nokia 6210 ile her şey sizin kontrolünüzde! NOKİA ww«nokia.c<m,.tr KVK f f f wtwwt t JH' TURKCELL î Iî II i li il jj