25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
2 ARALIK 2000 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Annç'tan hukumete onerı • ANKARA (AA)-FP Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Bülent Annç, dün Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Türkiye'nin hafta başından beri bir kriz yaşadığıru belirterek "Bu hükümetin sonunu getirecek bir kriz yaşıyoruz. Hükümetin yapması gereken, ötanazi ile hayatına son vermektir" dedi. Sağhk Bakanlığı'nda yeni atamalar • ANKARA (AA)- Sağlık Bakanlığı'nca, 9 bin 413 ebe, hemşire, sağlık memuru ve diğer yardımcı sağbk personelinin atamasının gerçekleştirildiği bildirildi. Sağhk Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, bakanlığın yardımcı sağlık personeü ıhtıyacını karşılamak üzere geçen aylarda TBMM'de kabul edilen kanun uyarınca tahsis edilen 37 bin kadronun 9 bin 413'ünün, Devlet Personel Başkanlığı tarafından Devlet Memurluğu sınavı sonuçlanna göre atamalarının yapıldığı belirtildi. KESK, TBMIVryi örgüttüyor • ANKARA (ANKA) - Büro işkolunda örgütlenme çalışmalannı sürdüren KESK'e bağlı Büro Emekçileri Sendikası (BES) Meclis ve Başbakanlık'ta örgütlenme çalışmalan başlattı. Tüm Maliye- Sen, Emekli-Sen ve Turizm-Sen'in birleşmesinden oluşan BES, Nüfus tdaresi, Emekli Sandığı, Devlet Matzeme Ofısi (DMO) ve Özürlüler Idaresi'nde yoğun biçimde örgütlendi. BES, Meclis ve Başbakanhk personelini de bu kapsama almaya çalışıyor. Meclis'te 439'u danışman, 680'i Milli Saraylar'da olmak üzere çeşıtli statülerde 3 bin 987 personel görev yapıyor. n/RTln internet sitesine ilgi • ANKARA (AA)- Türkiye'de en çok merak edilen kurumlann başında gelen Milli Istihbarat Teşkilatı'nın (MlT) internetteki "www.mit.gov.tr" sitesini, bu yılın ilk 10 ayında 10 bin 917 kişi ziyaretetti, 315 kişi de değişik konularda e-mail gönderdi. E-maillerin konulanna göre dağılımına bakıldığında, ilk sırayı yüzde 23 ile iş başvurulan oluştururken bunu yüzde 20 ile teklif ve bilgi talebi, yüzde 15 ile ihbar, yüzde 9 ile tebrik, yüzde 3 ile ideolojik görüş ve ithamlar, yüzde 1 ile siteyle ilgili görüş ve . öneriler, yüzde 29 ile de diğer nedenler izledi. Siteye yapılan başvurularda, "üniversite öğrencisiyün. MlT'te staj yapabilir miyim'", "özel ihbar hattınız var mı" ve "kimlerin telefonu dinleniyor" gibi ilginç sorular da soruldu. IÜ Öğrenci kimliğimi yitirdim. Hükümsüzdür. ARZl ÇETtNKAYA Cumhurbaşkanı Sezer, gündemdeki tartışmaya ilişkin değerlendirme yapmadı Sezer Kürtçe TVMe sessizANKARA (CumhuriyetBü- rosu) - Cumhurbaşkanı Basın Sözcüsü Metin Yalman. Cum- hurbaşkanı Ahmet Necdet Se- zer'in Kürtçe televizyon konu- sunda görüş bildirmeyi tt za- man açısından uygun bulma- dtğuu" belirtti. Sezer, büyük tartışma yaratan MlT Müste- şar Yardımcısı Mikdat AJ- pay'm Washington Büyükelçi- liği Hukuk Müşavirliği'ne atanmasına ilişkin kararname- yi imzalamayarak geri gönder- • Sezer, büyük tartışma yaratan MlT Müsteşar Yardımcısı Mikdat Alpay'ın Washington Büyükelçiliği Hukuk Müşavirliği'ne atanmasına ilişkin kararnameyi imzalamayarak geri gönderdi. di. Cumhurbaşkanlığı Basın Sözcüsü Metin Yalman, dün düzenlediği basın toplantısında Çankaya Köşkü'ne gelen baş- vurularla ilgili bilgi verdi. Bu- na göre, 17 Mayıs-30 Kasım 2000 tarihleri arasmda Cum- hurbaşkanlığı'na 19 bin 918 adet kişisel dilek iletildi. Baş- vurularda ilk sırayı yerel yöne- tim ve kamu hizmetleriyle ilgi- li şikâyetler alırken bunu eği- tim-kültür istekleri, adalet so- runlan, altyapı, özürlüler, sağ- lık hizmetleri ve devlet me- murlannın özlük haklan konu- sundaki istemler izledi. Cumhurbaşkanlığı kamu hizmetleriyle ilgili de 9 bin 391 başvuru yapıldı. Bu dönemde rektör seçimleri ve meslek lise- si mezunlarınm üniversite sı- navı ile ilgili tepkilerinin gün- demde olduğuna dikkati çeken Yalman, bu nedenle toplam başvurular içinde yüksek öğ- renim ile ilgili konulann hirin- ci sırada yer aldığını kaydetti. Yalman, başvurularda YÖK Arşiv oluşturuluyor PKKKürt tarihi yaratmaya çalışıyor ANKARA (CumhuriyetBürosu)- Gü- venlik birimlerinin yürüttüğü çalışma- lar, PKK'nin "Kürt tarihi" yaratmaya yönelik faaliyetlerini hızlandırdığını or- taya koydu. Orgütün bu çerçevede Med- ya TV aracıhğıyla Brüksel'de arşiv oluş- turmaya başladığı belirtildi. Kitap ve dergilerden oluşan arşivde, Mezopotam- ya uygarlıklan ile Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da tarih boyunca yaşanan geliş- meleri işleyen eserler bulunduğu kayde- dildi. Arşive Kürtçe hakkında yazıhnış ki- taplan da alan örgütün, çalışmalanyla bugüne kadar Mezopotamya uygarlığı olarak bilinen tarihe sözde "Kürttarihi" ismini vermeyi amaçladığı vurgulandı. PKK'nin Kürt tarihi konusunda yürüttü- ğü çalışmalar çerçevesinde Kandil Da- ğı'nda 25-27 Kasım tarihlerinde "Orta- doğu" konulu seminer gerçekleştirdiği belirlenirken seminere Osman Öca- lanın başkanlık ettiği bildirildi. Seminerde, Kürt ve Arap kardeşliği için Seiahattin Eyyubi adına Suriye'de faaliyet gösteren kültür ağırlıklı bir ha- reketin oluşturulması için Suriyeli 3 te- röristin Şam'a gönderilmesi, tran Kürt- leri için de aynı hareketin oluşturulması için 2 teröristin bu ülkeye gönderilmesi, Kürt tarihi üzerirje eser yazanların mad- di olarak teşvik'edümesinin kararlaştınl- dığı belirtildi. Tarihi çalışmalarına kaynak bulmak için Medya TV'de yüksek ücretle reklam yayınlatıldığı, bu şekilde kara paranın aklandığı ve elde edilen gelirin PKK'nin çeşıtli faaliyetlerinde kullanılacağının belirlendiği bildirildi: ÇİZMEDEN YUKARI MUSAKART m.kart@superonline.com.tr Başkanlığı'nın uygulamalan ile şikâyetlerin ağırlıklı olarak yer aldığının gözlemlendiğini belirterek "Bir başka saptama da yüksek öğretime ilişkin so- runlara çözümiLsistem içinde arama alışkanlığuun giderek zayıfladığı, buna karşüık he- men hemen her işlemde Cum- hurbaşkanlığı'na başvurma eğiliminin güçlendiğkür" dedı. Başvurularda ikinci sırayı sağlık meslek liselerine ilişkin sorunlann yer aldığuıı anlatan Yalman, kamu çalışanla- n arasmda ücret denge- sizliği ve gelir dağılımın- daki eşitsizliğe ilişkin şi- kâyetlerin de arttığını söyledi. Yalman'ın verdi- ği bilgiye göre, Cumhur- başkam Sezer, 16 Mayıs- 30 Kasım tarihleri arasın- da 8 yasa, 24 kanun hük- münde kararname. 885 Bakanlar Kurulu karan, 27 Bakanlar Kurulu ata- ması, 186 vekâlet tezke- resi ve 360 müşterek ata- madan 336'sını onayladı. 7 kanun hükmünde karar- name ile 8 müşterek ata- ma kararnamesi ise geri gönderildi. Çankaya Köş- kü'nde halen 4 yasa, 5 Bakanlar Kurulu karan ile 9 müşterek atamanın işlemde bulunduğu kay- dedildı. Yalman, Kürtçe tele- vizyon konusunda Cum- hurbaşkanı Ahmet Nec- det Sezer'in değerlendir- mesinin sorulması üzeri- ne, "Sayın Cumhurbas- kanımız bu konuda görüş biktirmeyi şu anda zaman açısından uygun bulma- maktadır" diye konuştu. Yalman, bir soru üzeri- ne, Mikdat Alpay'ın ka- rarnamesinin Başbakan- lığa iade edildiğini bildir- di. Ancak Yalman, iade gerekçesi hakkında açık- lama yapmadı. Mikdat Alpay'ın atama karannda MlT Müsteşan Şenkal Atasagun ile ara- lanndakı gergınlığin rol oynadığı iddialan üzeri- ne Atasagun, hafta başın- da yaptığı açıklamada "tasfiye" savını reddet- mişti. Karakaş, genel merkezin muhalif olan il yönetimlerini 'zorla görevden aldığını' söyledi CHP'de 'tasfiye' bunabmı MUTLUSERELİ ANKARA CHP Merkez Yö- netim Kurulu (MYK), Istanbul, Diyarbakır, Eskişehir, Içel ve Karabük'te il yönetimlerini görevden düşür- dü. Genel merkezin, îstan- bul'da yönetimin yandan fazla- sının istifa ettiğini ve doğal ola- rak düşmüş sayılacağını ileri sürmesine karşın Istanbul il yönetimi söz konusu istifalar- dan haberdar olmadıklan ge- rekçesiyle, boşalan üyelikleri yedeklerle doldurup görevine devam etmeyi planlıyor. SO- DEV Başkanı Ercan Karakaş, genel merkezin kendisıne mu- • îstanbul, genel merkezin kararını tanımıyor. CHP'de genel merkezin "tüzük gereği" diyerek başlattığı "tasfiye" operasyonu kapsamında, 5 ilin daha yönetimi düşürüldü. PM 9 Aralık'ta toplanacak. halif olan yönetimleri "zorla- mayöntemlerle" görevden dü- şürdüğünü belirterek "Asknda bu, görevden almadır, bir tasfi- ye hareketidir" dedi. CHP MYK'nin önceki gün gerçekleştirdiği toplantısmda Istanbul, Içel ve Karabük il yö- netimleri, Eskişehir il ve mer- kez ilçe yönetimleri ile Diyar- bakır il meclisi görevden dü- şürüldü. Böylece boşalan il sa- yısı, daha önce görevden dü- şürülen îzmir, Konya, Kütah- ya, Şanlıurfa, Erzurum, Kırşe- hir, Zonguldak, Batman, Çan- kın ve Kastamonu ile birlikte 15'e yükseldi. îstanbul İl Baş- karu Mehmet BöJük. kısa süre önce Genel Başkan DenizBay- kal'ın isteği üzerine, Bursa İl Başkanı Ydmaz Akkıhç da ge- lişmelere duyduğu tepkı nede- niyle istifa etmişlerdi. MYK'de, daha önce görevden düşürülen Kütahya'nın atama- sı gerçekleştirildi. Genel merkezin, yansından fazlası istifa ettiği gerekçesiy- le görevden düşürdüğü Istan- bul il yönetimi, tüzüğe göre is- tifa mektuplannın il başkanlı- ğına sunulması gerektiğini, an- cak başkanhğa sunulan hiçbir istifa mektubu olmadığı için bu karann geçersiz olduğunu sa- vundu. îl başkanı hariç 32 ki- şiden oluşan Istanbul il yöne- timinde şu anda 19 kişi görev yapıyor. İl başkanlığı, istifa et- tiği öne sürülen 10 kişiye çağ- n yaptı. Bu kişilerin istifalan- nı doğrulamalan durumunda yedek üyelere çağn yapılacak. Şu anda 7 yedek üyenin kaldı- ğı; bunlann, istifa edenlerin ye- rine geçmesiyle yönetimin ya- ndan fazlasının dolacağı ve Is- tanbul il yönetiminin görevine devam edebileceği belirtildi. Sol kanattan Ercan Karakaş, genel merkezin başlattığı hare- ketin tam anlamıyla "tasfiye" olduğunu belirterek "Genel merkez, açıklamadığu ancak örgütün yukandan yönetilece- ği bir modeii yaşama geçirmek istiyor. Böyle bir nıodel. sosyal demokratbir partiye uygun de- ğfldir. Parti içi banşı zedeler" diye konuştu. Karakaş, istifala- nn açık ve şeffaf ohnası gerek- tiğini belirterek "Nereye veril- diği, kimlerin verdigi belli ol- mayan imzalaria bir yönetim düşürülemez. Eğer bu istifalar varsa, il başkanhğına fletümeli- dir" dedi. IRMIKI AYDEV ENGÎN aengin@doruk.net.tr Otel olmuş. Hem de çok zevkli bir otel. Tepeden tırnağa değişmiş. Şu anda oturduğu- muz salon, hangi koğuştu aca- ba? Bilemezsin. Her şey kö- künden değişmiş. Nâzım Hikmet'ın ölümsüz- leştirdiği o "hapishane muvak- kit"\ şu ilerideki girintide, şimdi vestiyer olmuş bölmede mi otu- rurdu acaba?.. Dr. Hikmet Kıvılcımlı için, ranzasının dört yanından per- deler indirip, içine çekilip dur- madan okur ve yazardı, diye anlatıriar. Koğuşu, binanın şu denize bakan kanadında mıydı dersiniz?.. Kemal Tahir, o "yakışıklı ve b/ç/w7"fotoğraflannı, şimdi gör- kemli bir bahçeye dönüşmüş şu avluda mı çektirmişti? Orhan Kemal, Sultanahmet Mapushanesi'nde yatmış mıy- dı? Rrfat llgaz'ın, veremli ciğer- lerinden gelen kuru öksürükler- le sarsılarak volta attığı koridor, belki de şuradaki... • • • Aslında Sultanahmet Mey- Ya Herkes Haksızsa... danı'nın bezekleri arasına katıl- mış Dört Mevsim Oteli'ndeyiz. Istanbul Barosu'nun, gazete yazartan ile açlık grevleri, ölüm oruçlan ve F tipi hapishaneler konusunda bir görüş alışverişi yapmak, ortak çareler aramak üzere düzenlediği yemekli top- lantıdayız. Toplantının konusu, Dört Mevsim Oteli'ni yeniden o ünlü ve kara ünlü Sultanah- met Cezaevi'ne dönüştürdü. Hem anılarda, hem o anda... Kocaman yemek satonu- nun bir köşesine yerieştiril- miş mikrofonda Yücel Say- man var. istanbul Baro- su'nun yeniden seçilmiş başkanı. Konuşuyor. Lokmaları bo- ğazlarda düğümlüyor. lyi ediyor. - önce ölümü yenelim... Önce alt edelim ölümü. Sonra tartışmakiçin zamanı- mızolacak. Tartışacakzama- nı kazanmak için önce ölüm- leri durdurmak zonındayız!.. Bir avukat arkadaş kulağı- ma fısıldıyor: - Engin Abi, siz de "Bir çö- züm vardır. Mutlaka vardır. ölümden daha iyi bir çözüm mutlaka vardır" diyeyazmış- tınız. Günlerce bu cümleyi yinelemiştiniz... Fısıltıya fısıltıyla yanıt: - Yücel Sayman da aynı cümleyi bir başka türiü söy- lüyor. Farkındasm değil mi? Önce ölümü alt edelim, di- yor. Aynı dili konuşuyoruz hepimiz... Baro Başkanı bir adım da- ha atıyor, cesur bir soruyu getirip önümüze koyuyor: - Hepimizin bu konuda kendi doğrusu var. Doğrula- nmızın doğruluğuna inanıyo- ruz. Ama sormak zorunda- yız: Ya onlar haklıysa! • • • Saate karşı değil, ölüme karşı yarışılan bir zaman di- liminde zor soru bu. Adalet Bakanı kendi çö- zümlerinin doğruluğuna ina- nıyor. Inandığı için de durak- samaksızın yineliyor. Acaba sormayı becerebilecek mi? - Ya onlar haklıysa!.. Onlar... Kim onlar? Ölüme yatmış delikanlılar ve genç kadınlar, hukukçular, tutuklu ve hükümlü anneleri, gazeteciler... Ya onlar haklıysa!.. Ama soru "salt" bakanın değil, herkesin sorusu. Cezaevlerinde ölüm oru- cuna karar veren örgüt yöne- ticilerinin de sorusu bu: Ya onlar haklıysa!.. Onlar... Onlar kim? Ölüme yatmış delikanlılar ve genç kadınlar, hukukçular, tutuklu ve hükümlü anneleri, gazeteciler, Adalet Bakanı, bakanlar ve bakmayanlar... Ya onlar haklıysa!.. Soru herkesin: Gazeteci- lerin, F tipi cezaevlerine beş yıldızlı otel değeri biçen ha- bercilerin, Ftipineseçenek olarak koğuşsisteminin "ay- nen" korunmasını savunan- ların, gecenin ileri saatinde, kendisinin bile kendi sesini duymasından ürkercesine fı- sıldayarak telefonda, "Engin Bey, hepsi benim çocuğum, kabul, ama benim oğlum da yattı ölüm orucuna... Oğlum ölmesin... Bir şeyler yapın, ölmesin kınalı kuzum" diyen annelerin, her tarafın evet di- yebileceği çözümler üstüne ha bire kafa yoran yorgun kafaların, gazete okurunun, TV izleyicisinin... Herkesin ortak sorusu bu: - Ya onlar haklıysa!.. Onlar... Onlar kim? Benden farklı düşünen, benim çözümlerimden farklı çözümler öneren herkes... - Ya onlar haklıysa!.. Bu soru sorulmadan çözü- me ulaşılmayacak. Çözüm, "ölümü yen- mek"ten ibaret... POLİTtKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETtNKAYA Ders Trafik dün Istanbul'da kilitlenmiş, ilk ve orta- öğretimde aksamalar olmuş, tren seferleri dur- muştu... Istanbul, Ankara, Izmir gibi büyük kentlerin dı- şında da kamu emekçilerinin eylemi vardı dün. Tüm memur sendikalan eylemdeydi. DİSK, Türk- Iş, Hak-lş gibi işçi sendikalan da memur direni- şine destek veriyordu... Eminönü'ne geldiğimizde trafik tümüyte dur- du... Memurlar Beyazıt Meydanı'nda toplanmaya başlamışlardı... Peki, bu eylem karşısında hükümet ne yapı- yordu? Hükümet, memur eylemini yasadışı olarak açıklamıştı... Öğle saatlerinde Başbakan Bülent Ecevtl'i te- levizyon ekranlannda görememiştik... Giderek yürümekte zorluk çeken Ecevit, aca- ba istirahata mı çekilmiş? Bir gece önce IMF'yle pazariık yapan Türkiye Cumhuriyeti hükümeti, Telekom'un satış oranını yüzde 33.5'e çıkarmanın keyfini yaşıyordu... Enis Öksüz'le Yüksel Yalova, çevrelerindeki gazetecilere gülücükler dağıtıyorlardı... Belki aynı saatlerde yürekleri acıyla dolu ana- lar vardı ve cezaevlerinde ölüm oruçlanndaki çocuklarını düşünüyorlardı... Ölümün sınınnda dolaşmak neydi? Sanınm bu sorunun en çarpıçı yanıtını Izmir Barosu Başkanı avukat Noyan Özkan vermiş- ti... "Hükümetin, Adalet Bakanlığı'nın ve diğeryet- kililerin 1996yılında olduğu gibi ölümlere neden olacak bir uzlaşmazlık içinde bulunmamasını di- liyoruz..." Türkiye'yi yönetenler otuz yıl önce olduğu gi- bi bugün de duyarsızlardı... Acı, ama gerçek; hiçbir yetkili, ölümler yaşan- madan çağdaş ve demokratik bir adım atma ge- reğini duymuyordu... Yakın tarihimizden ders almayanlar, 1996 yı- lında ölüm oruçlarında on iki insanımızın yaşa- mını yitirdiğini anımsamıyordu... Oysa herkesin yaşamdan bir ders çıkarma- sı gerekmiyor muydu? • • • Gri bir gökyüzünün altında yürüyordu kamu emekçileri... Yer gök inliyordu: "İşçi, memurburada, hükümetnerede", "IMF defol, bu memleketbizim", "Yeterartık, susma- yacağız", "Çetelere değil, emekçiye bütçe". Ankara Kızılay'daki mitingde FR DYP milletve- killeri, CHP Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Selvi de vardı; İR ÖDP, HADER EMEP, SİP ve B- DP temsilcileri de... Kamu emekçilerinin yürüyüşünü Istanbul'da izlerken bir annenin çığlığını duydum... Birden cezaevlerini düşündüm... O cezaevlerinden bi2ler de geçmiştik yıllar ön- ce.'.. Yaşam bir tuhaftı!.. Otlan dağlayan alevler gibi çıplak değildi ya- şam. Tutkulanmız da köpürüp akan ırmağın kı- yısına saklanan düş olmamıştı hiçbir zaman... Gözleri yaşlı annenin çığlığı içime doldu bir an. Gözlerimden bir yağmur bulutu geçti... Gelin, annenin çığlığına kulak verelim: "Ben Fatma Ankan... Ümraniye Hapishane- si'nde tutuklu Zeynep Ankan'/n annesiyim. Kı- zım da dahil, tutuklular hücrelere girmemek için ölüm orucuna başladı. Bugün 40. gün. Dün sa- bah radyodan duydum. Kulağında ağır işitme ve halsizlik başlamış kızımın. Görüş günü cuma- ya (dün). Günler hızla geçiyor. Bu soruna ne za- mana kadar gözlerinizi kapatacaksınız? Lütfen, bir annenin çığlığına kulak verin!.. Çocuklarımız ölmeden, tabutlara konmadan bu sorunu çözelim!.. Hücre hapishaneler kaldınlsın!.. Benim diyeceğim bu kadar, söz artık sizde..." • • • Kamu emekçileri meydanlardaydı dün... Toplum ise alevlerin alacakaranlığında yitik zs- maniarın sevdalarını topluyor gibiydi... Biz tüm değerlerimizi yitirdik!.. Aşkı unuttuk!.. Gözlerimiz kirii sabahlara alışır oldu!.. Serin ağaçlar altında yaşanan mevsimler ka- çıpgitmişti... Paslı bir günün döküntüleri içinde nice işken- ceye, faili meçhul cinayetlere, kayıplara alıştınl- mış bir toplum, örgütsüz olmanın sancısını çeki- yor!.. Nerede sosyal devlet, nerede hükümet?.. Gizemli hüzünler içindeyiz!.. Dün meydanları dolduran on binlerin, yüz bin- lerin çığlığı neyin habercisidir? Sahi, anaların çığlığı cezaevlerindeki Ayşe'le- rin, Ali'lerin, Münevver'lerin, Tamer'lerin sesini yansıttı mı? hikmet.cetinkaya(« cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Zonguldak 15 yaşındaki maden ışçısı gaz ZONGULDAK (Cumhuriyet)-Zongul- dak'ın Gelik beldesin- de bir kaçak kömür oca- ğında meydana gelen gaz zehirlenmesi sonu- cu biri 15 yaşında iki iş- çi yaşamını yitirdi, bir kişi de zehirlendi. Zonguldak'm Gelik beldesi Dağbaca mev- kiinde dün sabah saatle- rinde Coşkun Demi- ro'ya (23) ait kaçak kö- mür ocağında gaz sızın- tısı meydana geldi. Sızmtı sonucu ocak sahibi Coşkun Demiro ilekardeşi 15 >aşındakı kurbanı Şakir Demiro yaşamını yitirdi. Gaz sızıntısın- dan zehirlenen Sabri Eseroğlu da (35) Zon- guldak SSK Hastane- si'nde tedavi altına alın- dı. Olayla ilgili olarak incelemenin sürdüğü bildirildi. Gelik beldesinde 7 Ekim'de de kaçak bir kömür ocağında gnzu patlaması meydana gel- miştı. 4 kişinin yaşamı- nı yitirdiği patlama, ka- çak kömür ocaklannde- ki tehlikeyi yeniden gündeme getirmişti.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear