25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
•AYFA CUMHURİYET 17 ARALIK 2000 PAZAR HABERLER 3orun arama ve işletim hakkımn devlet tekelinde olduğunu düzenleyen yasa değiştirilmeye çalışıhyor Borda özelleştirtne oyunu 6VNUSALMAN ANKARA-IMF'nın ısteğı üzenne Etı lolding'e bağlı olan kurumlann Özel- lştirme ldaresi'ne devredılmesının ar- dndan bor ve alümınyumun da özel sek- tcre bırakılması ıçın uğraşıhyor. 2840 sa- yü borun arama ve ışletımının devlet te- kdinde olduğuna hükmeden yasa değış- tiıilerek stratejık öneme sahıp olan bor- âi. özelleştırmenin yolu açürnaya çalışı- hyor. Eti Holdıng Yönetiın Kunılu'nun 23 Kısun 2000 tarihınde, 2840 sayılı yasa- nn yenıden düzenlenerek u Ruhsatiar,fi- ytflan beürleme ve pazar politikalan Eti H>knng'de kalmak şarüvla özel sektörle işbirtiği (yaünm ortakbğı) yapdmasa ola- nağııun araşörüması" karannı aldığı or- taya çtktı. Borlann özel sektöre devredilmesı ıçın soa yülarda sürdürülen gınşımler hızlan- dınlıyor. Etıbank Genel Müdürlüğü, ön- ce Etıbank'uı aynlarak satılması ve Etı- bank Genel Müdürlüğü'nün Eü Holdıng'e döoüştürülüp parçalanmasıyla özelleştır- • Eti Holding Yönetim Kunılu'nun 23 Kasım 2000 tarihinde, 2840 sayılı yasanın yeniden düzenlenerek "Ruhsatlar, fıyatlan belirleme ve pazar politikalan Eti Holding'de kalmak şartıyla özel sektörle işbirliği (yatınm ortaklığı) yapılması olanağımn araştınlması" karannı aldığı ortaya çıktı. Borlann özel sektöre devredilmesi için son yıllarda sürdürülen girişimler hızlandınlıyor. me sürecine sokuldu. Etıbank Genel Mü- dürlüğü'nün Etı Holding olarak örgütle- nemeyecegine ilişkın yargı karanna kar- şın yasalara aykın bu dunım halen düzel- tilmedi. Yasaya göre bor ozefleştirflemez IMF'nın ıstemlen dogrultusunda bu yü ıçınde Eü Holding'e bağlı Eü Krom AŞ, Etı Bakır AŞ, Eö Gümüş AŞ, Eti Elekt- rometalurjı AŞ Özelleştınne ldaresi'ne devredıldı. IMF'ye gönderilen 3. ek niyet mektubunda bu 4 kurum dışında Eü Hol- ding'ın bütünüyle özelleşürme kapsamın- da göstenldiği ortaya çıkü. Böylece alü- mınyum ve bor da özeUeştırme kapsamı- na alınmaya çalışılırken Devlet Bakanı Şökrü Sina GüreTın ıtırazı üzenne bu du- rumun engellendığı behrtılıyor. 2840 sa- yılı yasa, borun özelleştırilmesıne olanak tanımıyor. Borun özelleştirme girişımle- nnde, Turgay Ciner'in çeşitlı şirketlerle yapöğı başvuıulardıkkat çekti. Boru iç pa- zarda öğütme tesisi kurarak işletme ve yurtdışına da satma gınşımı engellendı. Ancak başka fırmalann da benzer başvu- rularda bıilunduğu öğrenildi. Eti Holding, Danıştav'dan 2840 sayılı yasanın "bor fuzlaruun işletim hakkuun devlet teketine verümesmİD" kapsamıyla ılgılı ıstışan gönış ıstedı Danıştay'dan, Eti Holding'ın de verdığı görüşler doğrul- tusunda, "Tfcari açıdan bir değeriendir- me yapıküğında ham bor ve rafine bor ürünlerininyurtiçindedesabşmınyapda- bilmesi gerektiği sonucuna ulasdıııakta- <hr" denıldı. Ancak Danıştay'dan alınan bu görüş de, yorum yoluyla 2840 sayılı yasanın aşılarak borun özeUeştırilmeye açılması- nı sağlamadı. Ciner, ilk olarak Serena AŞ'yle yaptığı başvuruyu, Danıştay'dan alınan görüşün ardında Ceytaş firmasıy- layıneledi Ciner'in Daruştay'ın görüşü- nü kulianarak yaptığı bu başvuru da red- dedildi. Baskılarartfa Danıştay'dan çıkanlan görüşün de bo- run özelleştirilmesı ıçın yeterlı olmadığı- nın ortaya çıkması üzenne, 2840 sayılı yasanın değıştinlmesi konusundaki bas- kılararttı Etı Holding'ın 23 Kasım 2000 tarihlı karan da 2840 sayılı yasanın değiş- tirilmeye çalışıldığını kaıutlıyor. Etı Hol- ding Yöneüm Kurulu'nun karannda, "2840 sayıh yasaçerçevesinde(yürürlüktekakb- ğı sürece) hareket edüerek Eti Hoknng'in borpazannda be&rleyitioimasmmgerçek- leştirümesi" ıfadesı yer alıyor. Parantez içine konulan "2840 sayıh ya- sanınyürürtûkte kaklığısürece" şerhı, ya- sanın değışünleceğını gösteriyor. Zatenka- rarda açık olarak da yasanın değıştırile- ceği şöyle ifade ediliyor: "2840 sayıh ya- sada yeni bir düzenleıneye gidilerek (ya- sanın ana fıkrini değiştirmeden) ruhsat- lar, fîyatian befirleme vepazarpolitikala- n Eti Holding'dekahnakşartıyla özel sek- törle işbhüği (yaürmı ortakhğı) vapıhna- sı olanağının araşürüması.'' Kararda, Etı Holding'ın gelışimını sağ- layabılecek şu hedefler yer aldı "Rafine ürün kapashelerinin borpaza- rmdakiönceükleridikkate ahnarak 1 mil- yon 200 bin tona çıkanlnıasL aynca uç ürünlere de yatınnı yapdmasının sağlan- masL Mevcut tüm tesislerin gözden geçi- rilerek yenfleme yaonmlanna başkuul- masL Pazarlama ve saüşlar konusunda bütün tüketicüere holdingin tek elden sa- ttşyapabflmesini teminen Avrupa 'daki pa- zaryapunızındeğiştirflerek ABDve Uzak- doğu pazar sabş ağmın kuruhnası konu- sunda örgütteniİmesL" TÜBİTAK'IN RAPORUNA TEPKI 'Hukuk devletiükesi zedeleniyor'• "îzrnir-Bergarna,Eşrne,SivrihasarElEk" hareketı üyeleri, rnahkerne kararlanyla ışletilmesi engellenen ancak TÜBlTAK'ın hazırladığı rapor referans ahnarak yeniden işletme izni verilen Bergama'daki Ovacık Altın Madeni'nde, risklerin aynı şekilde sürdüğünü belirttiler. ÎZMİR(Cumhurryet Ege Bürosu) - Euro- gold'un Bergama'da si- yanürlü yöntemle işlet- mek ıstediği altın made- nin çalıştınlması için bu yönde TÜBÎTAK tara- findan hazırlanan rapo- ra tepkıler sürüyor. Mes- lek odalan temsılcüen ve konuyla ilgili fakül- telerden akademisyen- ler, TÜBİTAK raporu- nun yanlı olduğunu sa- vunarak mahkeme ka- rarlannın bu şekilde ha- zırlanan raporlarla de- ğişmesinın hukuk devle- ti ilkesüıi zedelediğini kaydettiler. "tzmir-Bergama, Eş- me, Smihasar El Ek* harekeö üyelen, mahke- me kararlanyla işletil- mesi engellenen ancak TÜBtTAK'm hazırladı- ğı rapor referans ahna- rak yeniden işletme iz- ni verilen Bergama'daki Ovacık Altın Made- ni'nde,risklerinaynı şe- kilde sürdüğünü belirt- tiler. Hareket üyelerin- den Zeüha Baltacıoğhı veSedatGülşen, TÜBİ- TAKraporunakarşı yön- de görüş behrten bir ra- poru kamuoyuna suna- rak bu yöndeki çahşma- lann dikkate ahnması gerektığıni söyledıler. Kımya Mühendısleri Odası Ege Bölge Şube- si'nden Ofca^- Tünay ve IşıkKabdaşh'nın hazır- ladıklan, "TOBÎTAK Raporu'nun Ovacık Al- tm Madeni'nin Kimva- salÖzeüilderininTesb»- ti ve Risk Belirlemesi"' başlıkh raporda, TÜBÎ- TAK'ın yapılan yanlış- lan referans göstererek yeni yanhşlara izin ver-' diği kaydedildi. TÜBÎ- TAK'ın, Ovacık Altın Madeni'nde yılda 240 ton siyanür kullanılaca- ğını, Etibank'ın Gümüş- köy işletmesinde ise yıl- da bin 100 ton siyanür kullanıldığuu beurttiği- ni vurgulayan Tünay ve Kabdaşlı, raporlannda "Sivanür türleri ve öl- çüm yöntemteriyie Ugfli Bteratür bilgilerine yer verilmiştir. .Anatitiköl- çüm yöntemlerine göre siyanürier suuflandıru- rruşveyöntemleranlaûl- naş. Bizim asıl endişe- lendiğimiz laam,numu- neterin neredenannaca- ğKfar" görüşünü kaydet- tiler. Dünyada bugüne değin gerçekleşen kaza- lann hafızalardan çık- madığının da vurgulan- dığı raporda, Eurogold yetkıülennmtesısinşuan daha güvenli hale gel- diğmi söyledikleri kay- dedilerek "Bu biritiraP- ür. Tesisi mahkeme ka- rarianndan önce işlet- me>¥ açsalann, çevreye zehirsaçacakiardLBunu 'tesısımız şu an daha gü- venli' açıklamalan or- taya kovTiyor. Dolavisıy- la Eurogold'a ve TÜBI- TAK'ın hazırladığı ra- pora kamuoyuııun gü- vıenmesi için hiçbir ne- den yoktur" denildi. Sefer sayısı düşürüldü Erzurum 'dan THY'ye tcpki £RZURUM(Cumbu- riyet)-Türk HavaYolla- n'nın Istanbul-Erzurum arasındakı du-ekt uçak seferlerinihaftadaikigü- ne düşürmesi, kış turiz- mine hizmet veren işa- damlannın tepkisine yol açb. Uygulamanedeniy- le rezervasyonlarrn ipta- unde arnş olduğu büdi- rildi. Polat Holding Yö- netim Kurulu Başkanı tbrahim Polat ile Baş- kan Vekili Adnan Polat, tstanbul-Erzurum ara- sında uçak seferlerinin arttınlması için Türk Ha- vaYollan Genel Müdür- lüğü'nün faks yağmuru- na tutulmasmı iste- di.THY'nin uçak sefer- lerini azaltması, kış turiz- minin önemli merkezi Palandöken'de kriz ya- ratö. Erzurum Palandö- ken Dağı'nda yaptırdık- lan Polat Renaissance Hotel'de Erzurum'unüst düzey bürokratlan ile işa- damlanna ıftar yemeği veren Ibrahim Polat, Is- tanbul - Erzurum arasın- daki direktuçak seferle- rinin haftada sadece ıki gün yapıldığını anımsa- tarak "Bu yüzden daha şimdklenbazıturlarre- zarvasyonlannı iptal et- tLVeröveyabancıturist- ler, aktarmah ucaklauğ- raşmamakiçin Palandö- ken'egehnektenvazgeç- ti" diye konuştu. Beledhe Başkanı SelamiÖztürk, 4 bin 500 metrekareKk aknüzerinekuruluolanwçe>Teduzenlemeleri\kyenaenenAtatürk Pnrkı'nıhizmrtp«çtı.Parkını»dririıınımıımınaHınayaktynartığınıvıırgııbıyanOyffırk,HiizpnUnipiym^SflmilyarHraharrandıgını«iylfdi Parkın yanmdaJd Kabmış Spor Tesisleri'nin 3 yühk bir hukuk savaşunı sonunda ahndığını beUrten Oztürk, "Bu alana da gençlik merkezi yapacağn. Ma>ıs ayında tamamlanacak merkezde, Mustafa Kemal Atarürk'ün özlediği gencüği konuk edcceğjz" dedi. Marmara Turizm Derneği folklor ekibinin halkoyanlan sergüediği açıhşta, tzciük Federasyonu Kadıköy Bölgesi'nce belediyeye "teşekkürplaketi" verfldL (Fotoğraf: YEŞİM GÜL) Yeni yasa tasansına Orman Mühendisleri Odası'ndan büyük tepki Ormanlara ihanet hazırbğı ASUMAN ABAOOĞLU tZMtR- Orman Bakanhğı'nın, ormancılıkla ilgili bazı yasa mad- delerini değiştiren tasansı yeni ta- lanlara kapı açıyor. Tasan, kızıla- ğaçlıklar ile kestaneliklerin "or- man sayıbnamasun" öngörüyor. Orman Mühendisleri Odası, bu de- ğişikliği, ormancüığayapüan en bü- yük ihanet olarak nıtelendirdı. Orman Mühendisleri Odası Ge- nel Başkanı Safih Sönmezışık. Or- man Yasası'nın 1. maddesının H nkrasmda yapılan değışıklikle kı- zılağaçlıklar ile kestaneliklerin or- man sayılmayacağını belirterek bu düzenlemeyle ilgili şu görüşleri kaydettı: "Bu tür ormanlann yay- gm oMuğu Karadeniz Bölgesi'nde orman kadastrosunun yanı sıra ta- pulama da geçmemiştir. Mülkrvet sorunlannın çözühnediği bir ülke- • Orman Bakanhğı'nın, ormancılıkla ilgili bazı yasa maddelerini değiştiren tasansı, kızılağaçlıklar ile kestaneliklerin "orman sayılmamasını" öngörüyor. Orman Mühendisleri Odası, bu değişikliği, ormancılığa yapılan en büyük ihanet olarak nitelendirdi. de şimdiye kadar orman sayılan yerlerüı bu değişiklikk orman sa- ydmamasıçoktehiikefi sonuçlara ne- den oiacak, deyim \erindeyse ma- kflflderin orman sayıhnamasını sağ- layan 1950 vıhnda çıkanlan 5653 sa- yüı yasadan çok daha fazla orman talanıgerçekİeşecektir. Böylecedev- letormanlanözeDeştirflerek orman idaresi, mülkiyet beürsizüği olan çok geniş bölgede çok büyük siyasi ve idari baskı arana girecektir." Orman Bakanlığı'nm tasansuı- da, 6831 sayılı yasanın 7. madde- sinin değiştınlerek orman kadast- ro komısyonlarına şu anda yasada bulunmayan "orman sınuian dı§K na çıkarma" ışını resen yapma zo- nınluluğu getırildiğini vurgulayan Salıh Sönmezışık, tasanyla orman kadastro işlerinin özelleştrrildıği- ne dıkkat çektı. 'Yağmaya çanak tutuluyor' Daha tehlikelısuun ıse "idareve isterse. herhangi bir yerde iküici kadastro yetkisi verUmesi" oldu- ğunu kaydeden Sönmezışık, bu- nun genel hukuk kurallan ile ça- tıştığını söyledı. Tasanyla "Tapu- lu Kesim tşlemferi"nin sınırlannın genışletılıp kızılağaç ve kestane ÎHD'den sokak şenliği İnsan Haklan Derneği (THD) tstanbul Şubesi. İnsan Haklan Haftası kapsamında Ortaköy Meydanı'nda sokak şenliği dûzenledi. Dernek yetküileri, ölüm oruçlannın sürmesi nedeniyle etldnliklerini şenük havasında gerçekleştirmediklerini belirttiler. İHD tstanbul Şube Başkanı Eren Keskin, F tipi cezaevlerinin kaldırilması amacıvla sürdürülen ölüm oruçlannın bir an önce sona erdirilerek tutuklulann istemlerinin kabul edilmesi gerektiğini söyledi. Turuklu annelerinden Cüzel Şahin de F tipi cezaevlerinin kapablması için çocuklanna destek olduklarmı belirterek "ÇocukJanmız F tipini kabol etse de biz analar kabul etmeyeceğiz" dedi. Açüan standda, F tipi cezaevlerine karşı imza toplandı, kitaplar satışa sunuldu. Insanlann yakalanna "Hücrelere hayır" yazüı kâğıtlar takıldı. Meydanda bir ağaca "Hücre tipi cezaevleri istemiyoruz, hücre ölümdür" yazdı pankart asıldı. (Fotoğraf: UGUR DEMİR) ormanlannın özel kesim ve nakıl işlemlerine kolaylıklar getırildiği- ni, bunun da "ormanyağmagna ça- nak tuttuğunu" savunan Sönmezı- şık, dığer eleştınlerini de şöyle sı- raladı: "2873 sayıh yasanın 8. maddesi değiştirilerek riıilli parklara ruris- tik tesislerin yanı sıra rüzgâr ener- jisi maksatiı tesislerin de kuruhna- sına olanak getirUmiştir. Bu, milli parklanmızm ekolojisini bozacak bir değişiküktir. 2924 sayıh yasa- nın 3. maddesi değiştirflerek 2/B ile orman sınırlan dışına çıkanlan alanlann, anayasanın 170. madde- sine aykmolarak,başka ktşive ku- ruluşlara tahsis edilmesini öngör- mektedir. Orman yağmasuun ti- pikörneğidir veçoktehükelidir. Yı- ne 2924 sayıh yasanın 12. maddesi değiştirilerek 2/B sahalannda hak sahibi bulunamayan yapı ve tesis- lere, köyde oturan başka bir hak sahibi uydunüarak satümasını. saüştan eJde edi- len geünn >apı\ı işgal ede- ne, yani hak sahibi olma- yan kişi\-e ödenmesiniöngö- rüyor. Bu 2/B sahalanmn hak sahibi bulunmasa da mutlaka yağma ettirfleceği (idare taranndan) anlamı- na gehnektedir.'' 'Ormanlara ve orman köylûsüne ihanet' Sönmezışık, tasanyla, 2924 sayüı yasarun 18. mad- desının değiştınlerek Z'B üe orman sınırian dışına çıka- nlan yerlerin satışlanndan elde edilen bedel ve faizle- rin yüzde 20'sinin Orman Köylüsü Fonu'na, yüzde 80'inin o köylere okul, yol, su gibi altyapı hizmetlerinin yapılması için "Genel Büt- çe"ye aktanlmasını ongördü- ğünü beluierek "Bu yakla- şun ormanlarumza ve or- man köylümüze ihanettir. Dernek İd devlet ormanlan saülmadan orman köylüsü- ne yoL, su gibi hizmet götü- riUemeyecektir. Kaldı ki ge- nel bütçeye aynlan bu para- lann orman köylûsüne sarf edöipedimediğ^nikimdenet- îeyecektir?" dıye konuştu. PAZAR ORHAN BURSALI ŞtoMet, Af ve Oğrenebilen Sistemler Türkiye'nin bugünkü durumuna bakarak her- kesin kendi "kurtuluş çözümlerini" üretmesi do- ğaldır. Hatta bu öteden beri milli bir spordur da! Bu pazar, bir milli spor da yazannız yapacak!.. • • • Bu milli siyasal "sportif etkinlikler" içinde, ki- mileri çözümü darağaçlannda arar. Bu çok ün- lü bir halk çözümüdür, ki en alt tabakadan siya- setin ve askeriyenin en tepesine kadar bazen çok sayıdataraftan vardır. En ünlü darağaçlan ise etekt- rik direklerinde kurulur! "Beş on kişiyi sallandır- dın mı..." Utangaç darağaççılar ile darağaççı olmayan, ancak şiddeti sürekli ana veya tali çözüm aracı olarak görenler, şiddeti hep ellerinin aranda tut- mak isterler. Devtet gücünü gostermeli, den dev- let aciz, diye haykınr. Şiddetle bu işlerin çözüle- ceğini ve Türkiye'nin kurtulacağını sanır... Şiddet, sıyasetçinin, bürokratın ve askeriyenin sihirli ana çözüm aracı olarak yakın geçmişimi- ze damgasını vurmuştur. Sosyal, kültürel ve siyasal ana toplumsal an- laşmazlıklarda yasal veya yasal olmayan şidde- te dayalı çözümlerin neyi çözdüğünü, şöyle 30- 40 yıllık yakın tarihimize bakarak görebiliriz. Bakın, iyi bakın, görebiliyor musunuz? Neler, hangi sorunlar çözülmüştür şiddetle? Burada bir örnek üzerinde duracağız. En baş belası olaylanmızdan biri PKK sorunu- dur. Sözün gelişi bile olsa: Bizi yiyip bftirmiştir. 1980'lerde Diyarbakır Cezaevi'nde uygulanan, düşman ülkeye bile reva görülmeyecek insanlık dışı uygulamalann ve en üst düzeydeki şidde- tin, PKK'yi ciddi bir PKK yapıp yapmadığı, cid- di bir biçimde tartışılmaltdır. Hatta, bu konuda kap- samlı bilimsel araştırmalar yapılmalıdır. Geçmiş- ten öğrenmeyen millet geleceğini de göremez. Kürtlere "b.." yedirerek insanın onuruyla oyna- manın, 15 yıllık savaş faturasındaki rolü de sap- tanmalıdır. PKK'nin neden Kürtler içinde bu ka- dar yandaş bulduğunun yanrtı aranmalıdır. Daha küçük "so/cu" yaftalı örgütleri ve yandaş- lannı, toplum olarak, siyaset olarak, askeriye ola- rak, şiddetten anndırmanın yollannı aramalıyız, bulmalıyız. Afiş asanı vb. vurup öldürmekle han- gi sorun çözülmüştür? Kana kan intikamlaTürkiye nereye gelebilmiş- tir? Işte bugüne! Birincisi, bunu görmeliyiz. Geçmişten öğren- meyi sürekli refleks haline getirmeliyiz. öğrenebilen sistemler sürünmezler, diplere vurmazlar, elin elinde oyuncağa dönüşme potan- siyeli taşımazlar, dıkte kabul etmezler, kendi bün- yelerine u^gün sağlıklı çözürnler üretirler dur- madan. "öğrenebilen sistemler, sorunlanna en ideal, en yararlı, en ekonomik ve en kârfı çözümler üre- tirler; bu nedenle de büyürler, gelişırier, zengin- leşirler. insanın, en zeki bilgisayar sistemine kıyasla en büyük üstünlügü, öğrenebilen özelliğidir. Oğrenebilen toplum, öğrenebilen sistem, öğ- renebilen siyasal yönetimler, aynı zarnanda yö- netebilen özelliği de kazanırlar. î . öğrenmeden yönetilemez. Yöneten bir siyasal sistemin, yönetebilen bir demokrasinin gerçekleşebilmesinin ön koşulu, geçmişi ve bugünü öğrenebilmek, analiz edebil- mek, saplantısız ve objektif sonuçlar çıkarabil- mektir. Öğrenmeyi ve yönetmeyi bilmek demek ise so- run çözmektir. ••• Siyasal, sosyal, kültürel.. özetle toplumsal so- aınlara getirilen ve önerilen şiddete dayalı çözüm- ler, ülkeyı, yine şiddete dayalı çözümler öneren çok kutupluluğa sürüklemiyor mu? Şimdi bir düş kuralım. Meclis'teki partilerin bu hafta bir araya gele- rek, sadece, devlete karşı işlenen suçlan af kap- samı dışında tutan anayasa maddesini kaldırdık- lannı... ... arkasından, doğrudan cinayet işlememiş kişileri birsüre daha içeride bırakan, öncelikle bir siyasal af üzerinde anlaştıklannı... ... ulusal gelirlerimizi ve ekonomik degerleri- mizi talan edenleri de bir süre daha içeride bıra- kan, diğer mahkûmlara da insaf ölçüleri içinde indirimler yapan, şartlı bir af çıkardıklannı hayal edelim. Tabii, bu düş, yeni ama az, öz ve gerçekçi bir kalkınma vizyonunu da gerekli kılmaktadır. obursalİK! bilimmerkezi.org.tr Demokrasi, bağıınsvzlık, özgürlük savaşının yiğıt insanı, TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Adana Bölge Şube Başkanı I. AKEV ÖZDEMffi'i emek karşıtı güçler tarafından öldürülüşünün 22. yılında onun dostlan olarak anıyoruz. ETKİNLtKLER: Adana, 17 Anüık 2000 Yer : Seyhan Kültür Merkezi (Eski Ercıyes Sıneması) Saat : 12.30 Şöyleşı S»at : 13.30 Ödül Törenı: Ziraat Fakûltesı öğrencıkn arasında düzenlenen yazı yanşmasında dereceye gırenlere Saat : 14 00 Panel. Tanmda Ozellesnrme ve Sonuçlan 18Arahk20O0 Saat : 10 00 Basın Açıklaması (öldürüldûğüyerde) Mersin, 18Arahk2000 Saat : 11 30 Tören Mezan ba^ında TMMOB ZlRAAT MÜHENDİSLERÎ ODASI GENEL MERKEZt, ADANA VE tÇEL ŞUBELERİ
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear