25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
16 ARALIK 2000 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER YÖKYasası Anayasa Mahkemesi'nde • ANKARA (Cumtauriyet Bürosu) - Universitelerin belirlediği 6 rektör adayının YÖK tarafından 3'e indirilmesınin anayasaya aykın olduğu ileri sürüldü. Anayasa Mahkemeşi, bu ıtiraz üzerine YÖK Yasası'nm 13. maddesinin iptal istemini esastan görüşmeye karar verdi. Ankara 6. tdare Mahkemeşi, baküğı bir davada, 2547 sayılı YÖK Yasası'nm 213. maddesinin anayasaya aykınlık taşıdığı iddiasını Anayasa Mahkemeşi'ne götürmüştü. Matador-I:3 tutuManA • ANKARA (AA)- Hollanda'da gerçekleştirilen geniş çaplı operasyon çerçevesinde gözalüna alınan ve Ankara DGM'ye sevk edilen 3 kişi tutuklandı. Ankara Emniyet Müdürlüğü Narkotik Şubesi ekiplerince Ankara DGM'ye getirilen Mehmet Ali Kınacı, Mehmet Kur ve Mehmet Ercan'ın ifadelerini, "Matador Operasyonu-II" soruştunnasını yürüten DGM Cumhunyet Savcısı Talat Şalk aldı. Şalk'ın "Yurtdışına uyuşturucu ihraç ettikleri" gerekçesiyle tutuklanmalannı ıstediği üç kişiyi Nöbetçi Ankara 2 No'lu DGM tutukladı. CHFdedevir tesMm • tZMİR(Cumhuriyet Bürosu) -CHPtzmirtl Başkanlığı'na getirilen Kemal Karataş, partinin il merkezinde düzenlenen törenle görevine başladı. Karataş, kalabalık bir partilı grubunun kaüldığı törende, "Tam yetkıyle görevimin başındayım. fzmir'de CHP'yi hak ettiği yere taşımak için tüm partililerle birlikte var gücümüzle çalışacağız" dedi. Mezapcrım yar • ANKARA (AA)-Eski milletvekili Hasan Mezarcı'nın "hükümetin manevi şahsiyeti, devletin asken ve emniyet kuvvetlerinı tahkir ve tezyif etmekile Cumhurbaşkanı'na hakaret etmek" suçlanndan yargılanmasına Ankara 2'nci Ağır Ceza Mahkemeşi'nde devam edildi. Mahkeme Başkanı, gıyabi tutuklu sanık Mezarcı'nın yakalanmasının beklendiğine karar verildiğini açüdayarak duruşmayı erteledi. 1 Büyükşehir f den lanatna • tstanbulHaberServisi- Istanbul Büyükşehir Belediyesi'nin FP, ANAP, DSP ve CHP gnıplan, PKK lideri Abdullah Öcalan'a "fahri hemşehrilik beratı" vermeyi gündemine alan ltalya'nm Floransa Belediye Meclisi'nin tutumunu bir bıldiriyle kınadılar. Toplantıda, Öcalan'a hemşehrilik beratının verilmesi halinde iki kent arasındaki "işbirlıği protokolü"nün tek taraflı olarak feshedilebileceği mesajı verildi. Nevzat Ak'a dava • Istanbul Haber Servisi - Fatih Ormanı'ndaki 65 dönüm araziyi usulsüz şekilde üzerlenne geçirdikleri öne sürülen Nevzat Ak ile 13 adamı hakkmda, "Haksız menfaat temin etmek" ve "Devlet arazısinı elde etmek amacıyla gizlı suç örgütü oluşturmak" suçlanndan dava açıldı. Sanıkların yargılanmasına önümüzdekı günlerde Istanbul DGM'de "başlanacak. Türk, hükümetin anlaşması durumunda yeni bir affin bayrama yetişebileceğini belirtti Eeevit: UzüldümANKARA (Cumhunyet Bürosu)- Hü- kûmet ortaklan Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in af yasasını ıade etmesi- nın ardından aflfı yeniden gündeme getır- me konusu tartışılmaya başlandı. Adalet Bakaru Hikmet Sami Türk, hükümet or- taklan anlaşırsa 9. Cumhurbaşkanı Sü- leyman Demirel tarafından TBMM'ye iade edilen yasanın yeniden görüşülüp, değışiklıkler yapılarak gönderilebilir. Başbakan Büknt Eeevit, Sezer'in kara- nna üzüldüğünü belırtırken Başbakan Yardrmcısı Mesut Yılmaz, Cumhurbaş- Hukukcular kanı'nın anayasal yetkisini kullandığuıı söyledı. Her ikı genel başkan, affin ye- niden gündeme getırilip getirilmeyeceği- ne ılışkın sorulan "ortaklarla görüştük- ten sonra karar verecekleri" yanıtıyla karşıladüar. MHP de, karar nedeniyle ra- hatsızlık duymadıklannı açıkladı. Hükümetin, 2 kez iade edilen afkonu- sunu yeniden gündeme getırmesi ve TB- MM'den yeni bir af yasası çıkarması ko- lay görünmüyor. DSP Genel Başkan Yar- duncısı Rahşan Eeevit'in düzenlediği ba- sın toplantısında, af veto edilırse ne ya- parsınız sorusuna, "Oünuyorsaolmuyor demektir" yanıtım vermesi DSP kaiıa- dında af konusunun kapanacağı yonım- lanna yol açtı. Ortaklardan ANAP ve MHP'nin arTa zaten karşı olduğu ve Rah- şan Ecevit'in de bu koşullarda ısrarcı ol- mayacağına ilişkin ifadeleri dikkate alın- dığında, TBMM'den yeni bir af yasası çıkanlmasının güç olduğu yorumlan ya- pılıyor. Yasanm geri gönderilmesine si- yasilerin tepkisi şöyle: Bülent Eeevit (Başbakan): Çok üzgü- nüm. Benim üzgünlüğüm öneınli değil. 'Olumlu ve yerinde karar' ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Cumhur- başkaru Ahmet Necdet Sezer'in şartla salıver- me ve ceza indirimine ilişkin düzenlemeyi ye- nıden görüşülmek üzere TBMM'ye iade karan, hukukçularca olumlu ve yerinde bir karar olarak değerlendirildi. Yargıtay Cumhunyet Başsavcısı Vural Savaş, ikı ayn cumhurbaşkanınca veto edilen af yasasını hazır- lamanın şaşırtıcı oldu- ğunu söyledi. Prof. Dr. Doğan So- yaslan, cumhurbaşkanı- nuı yasayı iade etmesı- nin doğru bir hareket ol- duğunu kaydederek ya- sadaki eşitsizliklenn hukukçu Sezer tarafın- dan da görüldüğünü vurguladı. Prof. Dr. Bakır Çağ- lar, Sezer'in eşıtlik ko- nusundaki duyarlılığı- nın bilindiğine dikkat çekerek "Cumhurbaş- kam tarzına uygun ola- rak kendisinden bekle- neni yaptL Zaten bu beklenen bir gelişmeydi bir sürpriz değiL Eşrtii- ğin ihlal edilmesi söz ko- nusudur" dedı. Prof. Dr. Bahri Öz- türk, ıadenin beklenen bir olay olduğunu kay- dederek Sezer'in gerek- çelerinde haklı olduğu- nu söyledi. Öztürk, "Gerçekten neredeyse bütün hukukçulann oy- birliğryle ifade ettiği gi- bi, kanunun istisnalarUe Ugiti bölümû objektif öl- çülerden yoksundu. Bu nedenle kamu vkdanını rahatsız eden bazı so- nuçlar doğuruyordu" diye konuştu. Türkıye Sanayıcı ve Işadamlan Vakfı'nın if- tar yemeği sırasmda ya- sanın iade edildiğinin açıklanması üzerine dinleyicilerle birlikte Yargıtay Cumhunyet Başsavcısı Vural Savaş da karan alkışladı. Sa- vaş, "Cumhurbaşkanı- nın veto gerekçesini bfl- mememe rağmen bütün salonda bulunanlar gibi bendealkışladun. Fakat hükümeti ve TBMM'yi aUaşlayamıyorum" de- dı. ikı ayn cumhurbaş- kanmın veto ettiği yasa- yı hazırlamanın şaşırtı- cı bir olay olduğunu be- lırten Savaş, "Bu şekü- de kötü yasalar hazırüt- mak pek çok kötü olaya sebep ohıyor. Onun için üzüntülüvüm" diye ko- nuştu. Ankara DGM Cum- huriyet Savcısı Nuh Mete YükseL "Sayın Cumhurbaşkanımız en doğrusunu yapmıslar- dır. CHması gereken bu- dur" dedi. Türkiye Barolar Bir- liği Gene[Sekreteri Öz- demir Özok, karan olumlu karşıladıklannı belirterek "Başından beri inancımız. Sezer'in bu yasayı kesinlikle iade edeceği doğrulfusun- daydı. Beklentûniz doğ- rultusunda bir hukuk adamı gerçekliği ve so- rumluluguyla, hiçbir zaman yarunda olun- mayacak bu af yasasını, futariı gerekçelerle Meclis'e göndermiştir"" diye konuştu. ÇİZMEDEN YUKARI MUSAKART m.kart@ superonline.com.tr Uzun zamandan beri umutlannı bir affa bağlamış olan yurttaşlanmız, onlann ya- krnlan bu affı bekliyorlardı. Öte yandan deniyor ki, bu şartla salıverme yasası eşitliğe aykın. Eşitliğe aykın yönleri bu- lunabilir. Fakat eşitlik her zaman adalet- li değıldır. Bazen da adaletsiz olabilir. MesutYıbnaz (Başbakan Yardımcısı): Sayın Cumhurbaşkanı anayasal yetkisi- ni kullandı. Hikmet Sami Türk (Adalet Bakanı): Umuyorum ki, toplum vıcdanının kabul edeceği bir çözüm bulunacaktır. Cum- hurbaşkanı'nın geri gön- derme gerekçesinde haklı bulduğum yönler var, ka- tılmadığım yönler var. Hü- kümet ortaklan anlaşırsa yeni bir af bayrama yetişe- bilir. Demirel tarafından TBMM'ye iade edilen ya- sanm yeniden görüşülüp, değişiklikler yapılarak gönderilebilir. Üçüncü kez değışıklık yapılmış, saym cumhurbaşkamn gerekçe- leri doğrultusunda oldu- ğundan veto edilmeyebilir. RecaiKutan(FPlıden): Vetoyu bekliyorduk. Inal Batu (CHP Genel Başkan Yardımcısı): tade doğnıdur. Bülent Armç (FP Grup Başkanvekili): Hukuka uygun davranış. Murat SÖkmenoğlu (TBMM Başkanvekili): Hiç olmazsa hukukun üs- tünlüğünü savunan bir Cumhurbaşkanı var. Turfaan Güven (DYP Grup Başkanvekili): Cum- hurbaşkanı, hukukçu kim- liğiyle gereğıni yapmıştır. ismailKöse (MHP Grup Başkanvekili): MHP'yi ra- hatsız eden bir dunım yok. Emin Karaa (TBMM Adalet Komisyonu Başka- nı): îki yıldan bu yana ce- zaevlerinde büyük beklen- ti var. Kımse bunlan yok sayarak affı gündemden kaldrramaz. Cumhurbaş- kanının veto gerekçelerini görerek bunlann ışığmda yasa yeniden düzenlene- rek çıkanhnalıdır. Meclis bunun gereğıni yapmalı- dır. Ağca, Çelik ve Kırcı yararlanacaktı Ülkücü katillerin hayali suya düştü Anayasa degisikligi için harekete gecildi ANAP: Meclis'in af yetkisi olmamalı ANKARA(Cumhuriyet Bü- rosu) - Ülkücü katiller Haluk Kırcı, Mehmet AH Ağca ve O- ral Çetik başta olmak üzere ce- zacvınden kurtulma düşleri ku- ranlar, şartla salıvermeye iliş- kin düzenlemenin iade edilme- siyle hayal kınklığı yaşadı. "Görevi ihmar suçlanndan yargılanan Özelleştirme Idare- si Başkanı Uğur Bayar ile Gümriik Müsteşan NevzatSay- gıboğlu'nun da yargılanmalan- na devam edilecek. Sezer'in yasayı iade etmesiyle cezaevin- den kurtulamayacak ve yargı- lamalan sürdürülecek bazı ki- şiler şöyle: Mehmet AK Ağca: Abdi İpekçinın katili. OralÇetik: "Zorlakadmka- çmna" suçundan yargılaması- na devam edilecek. HalukKırcı: 7 TtP üyesi öğ- rencinin katillerinden. Adana ÜGD davasmdan 11 ayn öldürme nedeniyle 11 kez ölüm cezasına mahkûm edilen ülkücüler. Ibrahim Şabin: Kayıp silah- lar nedeniyle çarptınldığı 1 yıl- lık hapis cezası yerine getirile- cek. Trafik suçu işleyenler. Teca\'üzcüler. Yardım yataklık suçlan ne- deniyle yargılananlar. Terörle Mücadele Yasası'nm 7. maddesinden yargılananlar. Gasp suçu işleyenler. ANKARA(Cumhuriyet Bü- rosu)-ANAP, anayasanın, TB- MM'ye "af yetkM" veren 87. maddesinin değiştirilmesi için harekete geçti. ANAP Grup Başkanvekili Beyhan Aslan, affin kamu vicdanını yaraladı- ğmı ve her çıkan affrn ülkeye zararverdiğüıi belirterek Ana- yasa Uzlaşma Komisyonu'na, 87. madde değişikliği istemini ilettiklerini söyledi. Aslan, hü- kümet ortaklannın, siyasi par- ti kapatmanın zorlaştınlmasını öngören anayasanın 69. mad- desinin görüşmelerinin "erte- lenmesi" ile ilgili ise "Hükü- met ortaklan arasmda zaman r nhhflir" ' diye konuştu. L TBMM'nin 45. yargısal af çıkardığını belinen Aslan, bu- nun dışında çıkanlan vergi af- fıyla Maliye'nin, öğrenci af- fıyla üniversitelerm, prim af- lanyla SSK'nin, imar aflany- la kentlerin çökertildiğini vur- guladı. Türkiye'de af müessesesinin eskidiğını vurgulayan Aslan, bu amaçla cumhurbaşkanrnın "özd a P yetkisi dışında, ana- yasadan TBMM'ye verilen af yetkisüîin çıkanlmasını istedi. Meclis'e af yetkisi tanınması- nın, yasamanm yargıya "mü- dahaksi" anlamma geidığini savunan Aslan, infaz sistemi- nin de gözden geçirümesi ge- rektiğini vurguladı. IRMIKIAYDIN ENGÎN aengin@doruk.nettr Gidip gördüğüm, yaşadığım hemen her ülkede dinledim, çocuk kitaplarında okudum: Büyücü çırağının öyküsü. Büyücünün çırağı, ustasın- dan epey hüner öğrenmiş. Sonra da kendi kendine "Artık oldum, iyice öğrendim" şişin- mesine kapılmış. Büyücünün olmadığı birgün, öğrendiği bü- yülü sözleri mınldanarak yağ- muryağdırmaya başlamış. Gel gör ki ustası ona yağmuru yağ- dırmasını öğretmiş, ama dur- durmasını öğretmemişmiş. Yağmur, "dur" diyen olmadı- ğından ha bire yağmış. Yer gök sele kesmiş. Seller büyücü çı- rağını da önüne katıp götür- müş... Masal da burada bitmiş. Ama bu masalın 'kıssadan hissesi' de varmış. Onu yazmak da gazeteciye düşmüş... ••• 1965'ten sonra olağanüstü hız kazanan toplumsal uyanış ve hareketlenme, Türkiye'yi geleceğe taşıyacak bir dinami- ğin işaretiydi. Devletin tepesin- Büyücü Çırağının Açmazı deki 'ctev/ef/û'larbu 'güzelhu- zursuzluk'u bir kazanım olarak degil, devlete yönelmiş bir teh- dit olarak algıladılar. Devleti mutlaklaştıran, devlet tapıncı öğütleyen, 'yurttaş'kavramına yabancı, 'hakyok, vazife vardır" felsefesine sımsıkı bağlı, As- ya'ya özgü 'despotik devlet' gelenekleriyle yoğrulmuş sez- gileri, onlann sevinmesine de- ğil, ürkmesine yol açtı. Toplum polisi' adı altında bir polis gücü kurdular. 1961 Anayasası'nın görece demokratik açılımlanna yasla- narak alanlan dolduran ve de- mokratik istemlerini yükselten, resmi ideolojı dışındaki çizgile- rin sloganlannı haykıran ve o dogrultuda örgütlenmeye baş- layan toplumsal güçleri polis copuyla sindirmeyi yeğlediler. Bu beyhude çabanın tarihte ne kadar çok ömeği var. Toplumsal uyanışlan, devle- tin 'hukuk gücü' yerine zorba gücü ile attetmeye kalkanlann kimbilir kaçıncı yenilgisine tanık olundu! 1971 Martı'nda, anayasa hu- kuku profesörü Mümtaz Soy- sal, Yeni Ortam dergisinde, bu- gün bile dersler çıkanlarak okunması gereken bir yazı yaz- dı: Güzel Huzursuzluk. Mümtaz Soysal'ı o yazısın- dan dolayı tutuklayıp hapse at- tılar. Toplumsal uyanışı besle- mek yerine ezmeyi yeğleyen ve bu amaçla 'toplum polisi' adı altında copuyla, silahıyla küçük çaplı bir 'ordu' kuran kafadan beklenen de elbet buydu. Ardından 1961 Anayasası kesilip biçilerek ve 'bu ülke için bir lüks olduğu' pervasızca i- lan edilerek 'polis devleti'nin daha da pekiştirilmesine hız verildi. Bütün bir 70'li yıllar, bu bey- hude çaba ve anlamsız tercih- le geçti. Üstelik şiddetli bir tır- manışla... Toplum polisi yetmeyince önce adı degiştirildi: 'Çevik kuvvet' dediler. Işe alırken tek koşulu da 'çeviklik' olarak koy- dular. Ciddi hiçbir eğitimden geçmemiş, bir mesleği, hüne- ri olmayan, "Iş olsun da ne olursa olsun. Hele polislik gi- bi, toplumda korkudan kay- naklanan bir itibar sağlayan bir meslekse yeme de yanında yat" diyen binlerce genç, apar topar 'polis 'yapıldı. Kadrolan, özellikle 12 Eyfül koşullarında iyiden iyiye kabartıldı. YÖK'ü protesto eden öğren- ciler üstünde provalar yapıldı. Ünlü Gazi Mahallesi olaylan sı- rasında ise 'çevik kuvvet 'in ne- lere yol açabilecegi, Gazi Ma- hallesi'nden ölü taşryan ambu- lans sirenlerinde yankılandı. Ders alınacağına, "Devleti- miz güçlüdür ve gücünü gös- terir" edebiyatına sanlındı. ••• Toplumsal uyanışı polis zo- ruylabastırmayı, 'hukukdevle- f/'nin yerine 'polis devleti'ni geçiımeyi yeğleyenler, birkaç gün önce büyük kentlerin cad- delerinde seller gibi akıp, alan- lannda toplanıp "Kana kan, in- Mcam"çığlıklan ve kimileri "Ya Allah Bismillah, Allahü Ekber" haykınşlan, kimileri ise 'kurt- öaş/'na dönüştürdükleri elle- riyle yürüyen, tabanca kabza- lanylagözdagısaçan, "Bizisa- tanı biz de satanz" gibisinden, polisin içindeki çürümeyi ete kemiğe büründüren sloganlan ile toplumu açıkça tehdit eden çevik kuvvet biriiklerinin karşı- sında apışıp kaldılar. Kimi, "Tekrarlanmamasını temenni ederim" gibisinden devlet adamlığı (!) örnekleri verdi; kimileri "Yaptıklan kötü, ama çocuklarstresli de ondan. Onlan anlamak lazım" pespa- yeliğine sığındı. Oysa olup biten, yazının ba- şındaki masalsı öykünün 'kıs- sadan hissesi'nde gizli: Durdurmasını bilmiyorsan yağmur büyüsü yapma. Seller seni de sürükler. Toplumsal uyanışı polis zo- ruyla bastırmayı yeğliyorsan, dizginlerin elinden kaçacağını unutma. Caddelerden akan 'çevik polis selleri' seni de sü- rükler... POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETtNKAYA Zamanın Akvanyumu... Toprağın ve yıldızlann kokusunu nasıl hisseder insan? Yavaş yavaş gün ağanyor. Sabahın perdesi yaşa- mın ince duyariılığını yansıtıyor... Denize bakıyorum, kuşlara, ağaçlara... Denizin, ağacın, martılann, çiçeklerin resmini çizmek kolay... Peki ölümün resmi neden çizilmez? Ölüm oruçlanna kilitlenen yaşam insanoğlunun kendi iç evrenını yansıtır. Zamanın akvaryumu içindeki ağaçlara ölüm kuşu konduğunda yüreklerımız eskı vardiya yalnız- lığına teslım olacak belki... Susacağız! Sonra eski fotoğraflara bakacağız uzun uzun!.. Ataol Behramoğlu'nun 'Kardeş Türküleri'ni okurken (Gendaş Kültür) Jose Marti'nin 'acılı pa- zar'ından kendimize ders çıkaracağız... Göklerin mavisi, çan sesi ve güneş, insan yüre- ği taşıyan hepimizi üzecek, gözlerimizi yakan acı tüm bedenimizi saracak... Gazete sayfalanna göz atacağız hemen. ölüm oruçlannın 58. güne girdiğinı göreceğız. Uğur De- mir'in dün Cumhuriyet'ın birinci sayfasında çıkan anlamlı fotoğrafına bakacağız... "Silah değil, kalemli eylem..." Marmara ve istanbul Ünıversitesi öğrencilerinin tepkilerine bu toplumun insanlan destek verecek mi? Ne diyor gençler: "Hain değiliz, gelecek biziz!" Düşünmemiz gerekiyor bu sözler üzerine!.. Gençler umudumuz mu, değıl mı? Ellerindeki silahlan havaya kaldırarak yürüyen po- lisin eylemlerıne bakıp, bir elınde 'Roma hukuku', diğennde tükenmez kalem olan gençlenn ne demek istedıklenni çözmek o denlı zor değil!.. Gençlere inanacak mıyız? Asıl sorun bu!.. Yoksa onlan 'çocuk' olarak mı göreceğiz? Zaman geçıyor!.. Yaşam acımasız! Zamanın akvaryumu içindeki ağaçlara konan ölüm kuşu gencecik bedenler üzerinde gezinirken çaresiziz!.. 'ölmeyin çocuklar' dediğimiz için de eleştiri alı- yoruz... Söyleyin, ne yapacağız? ••* Anneler, babalar, kardeşler acılı!.. Çünkü onlar çocuklannı, kardeşlerini yitirecek- ler!.. ölüme alkjş tutulmaz!.. Kim çizebilir ölümün resmını çocuklar söyler mi- siniz? Anlı-şanlı değildir ölüm!.. 1989'lan, 1996'lan ne çabuk unuttunuz... Pınl pınl bir gökyüzü!.. Kışa yenik düşmüş ağaçlar bile ölümü düşün- müyor!.. Şafağı türkülerte karşılıyor aç martılar!.. Geçmışin dünyası üzenndekı tüm gözler yaşamı kucaklıyor... Vazgeçin çocuklar, ölüm şize yakışmıyori.. Biliyor musunuz size "ölün" diyenler ölümü hiç düşünmüyoriar!.. Eski fotoğraflara bakıyorum!.. Denizin üzerinde sis ve gidip gelen vapuriar... Çocuklar oynuyor bahçede... Bir kız gülümsüyor büyülü gözlenyle... Hani denize yakın mağaralarda hani bir susuzluk duyar ya insan, bir aşk hisseder ya yüreğinde, bir coşkuyla alevlenir ya evren, ışte sizler de deniz ka- buklan gibi, alır avucunuza tutabılırsıniz yaşamı... Istersenız Yorgo Seferis'ın şiirtennı okuyun, ma- vi ışıkla yivlenen gökyüzünü düşünün!.. Sizlere bir daha sesleniyorum: "/Ve olursunuz, bırakın ölüm orucunu!" Unutmayın, ölüm kaçıştır!.. Yaşamı çoğaltmak varken, sevgıyi yüceltmek var- ken ölüme yatmak yakışmıyor size!.. ••• Toprağın ve yıldızlann kokusuna hasret bir toplum hüznün ve acının resmini çızıyor... Nerede o sevecenliğin titrek kumaşı? Gökyüzüne bakıyorum... Haydi söyleyin, ölümün resmi neden çizilmez? Denizi çizebilirsiniz, yaşamı, aşkı ve sevgiyı de!.. Unutmayın ölüm, ölümsüzlük değildir!.. Haydi zamanın sesine ulaşın!.. Bir şeyler mırıldanıp, şafağın ışığında yaşamı kucaklarken haykınn!.. "ölmeyeceğiz!" Bir resim çizin duvariara!.. Gizli bir yeraltı sevinci yaratın! Size 'ölün buyruğu' verenlere karşı çıkın! Yaşamın acılarla ve sevinçlerle örüldüğünü hiç unutmayın! Denizi düşünün; ağaçlan, kuşlan, çiçekleri, sev- diklerinizi... Acılı annelerinizi, babalannızı, kardeşlerinizi!.. Deyin ki: "Işıkta üç kırmızı güvercin alınyazımızı çiziyorlar ışıkta renkleriyle davranışlanyla sevdiğimiz kişilerin." hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Cumhurryet k i t a p I a r ı Hikmet Çetinkaya ALACA BIR ÖFKE VEM ÇIKTI Ey benım aydınlık günlen bekleyen Türkıyem!.. Ey benım ölüme alkış tutan halkım!. Ey benım şafağın yolunu açan suskun akşamların hüznünü yaşam bıçımı sanan ınsanım' Ey benım özgürlüklen Erbakan Hoca'nın takkesınde arayan romantık aydınım!.. y Cumhuriyet Çağ Pazarlama A.Ş Turkocağı Cad. No 39/41 u kitapkulübü (34334)Cağaloğlu-lstanbul Tel. (212)514 01 96
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear