Catalog

SAYFA CUMHURİYET 10 ARALIK 2000 PAZAR 8 Istanbul HABERLEREV DEVAMI fÜlRÎfİ B 12 Sinop B 13 Adana B 19 Edime PB 11 Samsun B 13 Mersın B 18 Kocaelı B 12 Trabzon PB 11 Dıyarbakır PB 11 Çanakkale B 12 Gıresun PB 12 Şanlıurfa PB 14 Izmir B 16 Ankara B 6 Mardın PB 11 Manisa B 14 Eskişehir B 6 Sıırt PB 11 Aydın B 17 Konya B 5 Hakkâri K 1 Deniziı B 14 Sıvas B 4 Van Zonguldak B 12 Antalya A 21 Kars PB Yurdun doğu kesımlen parçalı yer yer çok bu- lutlu, Doğu Anaddu- 'nun guneydoğusu kar yağışlı, dığer yeriec az bulutlu ve açık geçe- cek. Yurdun batı keam- lennde yer yer sıs goru- lecek. Hava sıcaklığı batıda tnrazartacak do- ğuda değışmeyecek Ruzgâr, kuzey yontef- den hafif olarak esecek DIS MERKEZLER Oslo K 2 Berlin Y 8 Moskova Y 6 Helsinki Stockholm _Y 8 Budapeşte K 2 Aşkabat Y 10 8 Madrid B 13 Astana K -12 Londra Y 12 Viyana Amsterdam Y 13 Betgrad Brüksel Y 13 Sofya _K 2 Taşkent Y 10 7 Bakû Paris Y 13 Roma _Y 8 Bişkek B PB 15 Tiflis PB 6 Bonn Y 13 Atina B 6 Kahire PB 23 Münirı 8 Zürih Y 11 Şam PB 19 m ^ | M o s k o v a Açık k Çofc buluttu . Yağmurkj SAİA.IS Karlı , Gok gurüftuiü • • GUNCELıCÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada kılı kıpırdamadı. örneğin trafık teröristlerinin affı gerçekleşirken tek sözcük duyulmadı Rahşan'ın vicdanından... Trabzon cezaevindeki çocuğa dayanılmaz ilgi duyan Rahşan'ın vicdanı, isteradi, ister trafık ka- tili oteun "ötekiler" söz konusu olunca acaba ne- redeydi? Geziye çıkmıştı herhalde! Medya, 35 bin suçluyu sokağa bırakan Af Ya- sası'nın "halka rağmen" kabul edildiğini yazarken ağız biriiği içinde. Ne var ki, hukuk profesörlerinden Adalet Ba- kanımız H. S. Türk'ün öyfe bir karşı gerekçesi var ki.. paımak ısırtan cinsten. "Hapishaneler ağzı- na kadar dolu. 60 bin tutuklunun 35 binini çıka- rarak hapishaneleri rahatlatınz" diyor. Nasıl ge- rekçe ama? ölüm oaıcu başlarken öne sürülen koşulu bi- liyorsunuz: "Ftipicezaevlerininyapımından vaz- geçiiecekvehükûmet, bu tipteki yapımı tamam- lanan altı cezaevini kullanım dışı bırakacak.' Yok- sa? Başbakan'la Adalet Bakanı şimdilerde bu ko- şula karşı çıkıyorlar. Ne kı fazla umutlanmayın. Mahpushane baskısına dayanamayacak nok- taya geldi mi; öyle bir ifade bulur ki hükümet, hem ölüm orucuna başlayanları tatmin edebilir, hem de devletin ölüm orucuna ödün verdiği izle- nimini silebilir. Zaten geçen gün Bakan Türk'ün ağzında büt- çe darlığı yüzünden F tipi projesinin ertelenece- ğini gösteren ifadeler vardı. Abdi Ipekçi'yi öldürmekten sanık Ağca, salı- verilecek: "Suçluyu suçuyla salacaklar." Papa suikastının savcısı Marini, Ağca'nın af- fedileceğını duyunca, "Bu, adaletin adaletsizJiği" diye isyanları oynuyor. Bu noktada geçmişi nasıl olur da anımsamaz- sınız: Rahmetli Abdi Ipekçi ile New York'taki Türke- vi'nde Başbakan Ecevit'in ABD'de yaşayan Türklere yaptığı konuşmayı izliyoruz. Ipekçi, Ecevit'i göstererek "Bu noktaya (tabii genel başkanlığa ve başbakanlığa) gelınceye ka- daççokuğraştım"dedi. Abdi, Ecevit'inyakın, ço- ook yakın, hatta "ideal" arkadaşıydı. Merak işte; ya bugün? Rahşan'ın -elbette Bü- lent Bey'in de- Ağca'yı özgür bırakan Af Yasası çıkarken vicdanlan sızladı mı? Ne demek istiyor? Başbakan Ecevit ya sağlık sorunlan nedeniyle atak davranamıyor artık ya da bir taktik gereği so- runlan tartışmaya açarak ıstediği kıvama geör- mek istiyor. Özal'dan miras bir yöntem! ömeğin, basın kamuoyuna Genelkurmay'ın P- KK amaçlannı irdeleyen açıklamalanna "liderie- rin hiç değinmediğini" yansıttı. Ecevit, Nice dönüşü kısa bir görüş ifade eder- ken "Bunlar Silahlı Kuvvetler'in daima belirttiği dûşüncelerdir" dedi. Acaba Başbakan, bu sözüyle: "Devletin önemli kurumlanndan biri olan Ge- netkurmay da açılan tartışma ortamında Kürtçe TV ve Kûrtçülükle ılgili görüşlerini elbette açıkla- yabilir... ...Ama; AB yoluyla ülkeye eşsiz olanaklar sağ- lamakta kendini görevli sayan, karar vermekte tek sorumlu olan hükümet, bildiğini okuyacak, AB dayatmasına yanıt olarak kısa vadede Kürtçe TV'yi gerçekleştirecektir" demek mi istiyor? Gidiş ve görünüş bu olasılığı akla getiriyor. Kürtçülük akımını hafıfe alan çevreler, PKK ba- ğımlı Kürt örgütlerinin yurtdışındaki faaliyetlerini kanrtiayan son ömeği -tabii bilinen nedenlerden- gözden uzak tutuyorlar. Yayımlanan küçük bir haber, bu türden çalış- malara Türk hükümetinin "kayıtsız kalışını" res- mettiği gibi içeriğinde yatan gerçekleri bir kez daha anımsatıyor: "Kürdistan Enformasyon Merkezi, Nice Zirve- si'nde de faaliyetteydi. Merkezin imzasını taşıyan bildihler basın merkezinde dağıtıldı. Bildin'de, Türkiye'nin entegrasyonunda Kürt halkı görmezden geliniyor' iddiasına yer verildi." Adamlar vizır vızır. Hayııiısı! Ağca ve Oral Çeük yararlanacak • Baştarafı 1. Sayfada L '~ teahhit Vefi Göçer de aftan yarar- lanabilecek. Şartlı salıverme düzenlemesin- den ilk aşamada 25-30 bin dola- yında mahkûm yararlanacak. Ce- zaevlennde halen kasten adam öldürme suçundan 14 bin 883, kazaen adam öldürme suçundan 941 mahkûm bulunuyor. Affin yasalaşması nedeniyle kazaen ve kastan her tûrlü cinayet hüküm1 - lüsü "katfl" aramıza katılacak. Ceza indirimi öngörûlen suçlar arasmda yer alan hırsızlık suçun- dan cezaevlerinde 12 bin 146 ki- şi bulunuyor. Trafık canavarîan da af kapsamına alınırken ceza- evinde bulunan trafik terörû hü- kümlülerinden 1418'i sahverile- cek. Halen cezaevlerinde, mües- sir fıillerden 3 bin 75, cınsel suç- lardan 1408, ırza geçme suçun- dan 3 bin 272, zimmet ve rüşvet suçundan 767, gasp-soygundan 5 bin 765, sahteciükten 3 bin 38, çete suçundan 633, uyuşturucu suçlanndan 4 bin 481, işkenee- den 43, sol terörden 8 bin 481, sağ terör suçundan 2 bin 222, di- ğer suçlardan 8 bin 749 kişi, pa- ra-mal kaçakçıhğından 655 kişi olmak üzere toplam 72 bin 523 kişi bulunuyor. Bahçelievler'de 7TÎPüyesi öğ- rencinin katillerinden faşist Ha- hık Kma başta olmak üzere da- vadaki hükümlüler indirimden yararlanabilecek. Aynca "adam öldürme cûrûmkrini'' düzenle- yen maddenin de af kapsamına almması nedeniyle Adana ÜGD davasında 11 ayn öldürme nede- niyle 11 kez idam cezasına mah- kûm edilen ülkücülere de kurtu- luşun yolu açılmış oldu. "Yanhm veyatakhk" ve «açbk grevteri" ile ilgili davada mahkû- miyet alan ve iki ayn davada yar- gılanmaya devam edilen HADEP Genel Başkanı Murat BozUk ile HADEP'liler ındınm kapsamın- da yer alıyor. ^ %%. Kaya da yarartanacafctı Prof. Dr. Yaiçm Küçük'ün "yardnn ve yatakhk" suçundan 2 ayn davadan aldığı mahkûmiyet de ortadan kalkacak. Eski Yeni- den Doguş Partisi Genel Başkanı HasanCebdGûzd'm "dmfarich- hğıgöaeterekhaDaktovedüşman- fcğa «çricça tahrik ettiği" gerekçe- siyle aldıgı 1 yıl hapis cezasının infaa gerçekJeştirilmeyecek. Ab- met K*ya da yaşasaydı "yardmı ve yatakhktan" suçlandığı için aftan yararlanabılecekti. PKK'li CevatSoysal'ın "devte- tin hâkimryeti »hmria bulunan topnüüardao bir kısınmı deviet idaresinden ayırmaya maruf fîil işlediğT gerekçesiyle idam iste- miyle yargılanmasına devam edi- lecek. Eski Çankın Valisi Ayhan Çevik'e yönelik bombalı saldın olayı ile şeriatçılann yargılandı- ğı Hizbullah, Umut, Sıvas dava- sı samklan yasa kapsamı dışında tutuldu. "Dolandıncıhk'' suçunu düzen- leyen 503. maddenin kapsam dı- şında olması nedeniyle "Titan Sa- adet Zinciri" sanıklan aftan yarar- lanamayacak. TCY'nin "görevi kötüye kullanma" hükmünü dü- zenleyen 240 maddesine göre 3 yıla kadar hapis ıstemiyle yargıla- nan eski TBMM Başkanı Musta- fa KalemHmn de aralannda bu- lunduğu 19 kişinin yargılanması- na devam edilecek. Eski MlT'çi Mehmet Eymür, ABD'den Türkiye'ye gelmesı du- rumunda Deviet Istihbarat Hiz- metleri ve Mılli Istihbarat Teşkıla- tı Kanunu'na muhalefet ettiği ge- rekçesiyle hakkında açılan davada hâkım karşısına çıkacak. Eski Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Harekât Dairesı Başkanvekı- li tbrahim Şahin'in, hibe edilen si- lahlann kaybolması ile ilgili olarak açılan davada çarptınldığı 1 yıllık hapis cezası yerine getirilmeyecek. "Ddnci kavıp silahlar" davasında eski Emniyet Genel Müdürü da- nışmanı Korkut Eken'ın de arala- nnda bulunduğu 5 sanığın yargı- lanmasına devam edilecek. Mezarcı'ya af yok TBMM'de basın toplantısında Atatûrke hakaret eden ve 1.5 yıl hapis cezasına mahkûm olan Ha- san Mezarcı, Türkiye'ye geldiğın- de cezaevine girecek. Aftan ya- rarlanamayanlardan bazılan da şöyle: Susurluk sanıklan Yaşar Öz, Ayhan Çarkm. Sami Hoştan, "çete kurmak" suçundan hüküm giyen Alaattin Çakka, Nuri ve Ve- dat Ergin kardeşler ile çetelehn liderleri ve üyeleri, MerveKavak- çı, laik cumhuriyeti yıkmak için terör örgütü kurmaktan yargıla- nan Fethullah Gûlen, Erol Evcü, sahtecıhk ve zimmet suçundan yargılanan Gûlay Ashtürk, tanhı eser kaçakçıhgmdan mahkûm olan Ayşegûl Tecimer, Amerika'da bulunan Halil Bezmen, Ayvaz Korkmaz, kurye Dilek Örnek, te- lekulak çetesinden OsmanAk. es- ki DEP milletvekillen Lejia Z*- na, Hatip Dicle. Orhan Doğan ve Seİün Sadak, Matador operasyo- nu sanıklanndan Urfi Çetinkaya, işkenceci polisler, Kasırga, Bali- na, Buffalo, Paraşüt, Ahtapot ope- rasyonlanndan yargılananlar, Kı- zılay davası samklan. Ktşküı Pariaaçüdı Kadıköy Bekdiyesi'ncc Şemsettin Gûnaltay Caddesrndeki Kazasker Meydanı'nda yapdaıı parka, bombah sakbn sonucu katkdien gazetemiz yazart Prof. Dr. Abinet Taner Kışbk'nın adı \erikB. Banş göverdnieri uçurularak açrian parkbdd törene, Ktşlah'nın eşi NBüfer Kışlalı, 15 ayhk kcdan Nfihan Nur 3e kaüldL Törende konuşan Kadıköy Befediye Başkanı Sdami Oztûrk, "Kıştoh'nın iani Kadıköy'de sonsuza dek yaşayacak. Bu parkta oturankr, demokrasiyi solırv^cakJar" dedi Kadıköy Kaymakamı Hüsevin Eker de Kışlah'nın isminin bu parka veribnesinin büyiik anlam taşKbğını ifade etti. (Fotoğraf: ZEYCAN GÜL) Sayısal Loto'yu a kisi tutturdu ANKARA (AA) - Sayısal Loto'nun213.hafta ' çekilişinde 6 tutturan 4 kişi, 113 milyar 812'şer rrülyon lira ikramiye kazandı. Sayısal Loto'nun bu haftaki rakamlan şöyle: 14-15-16-25-27-29 500 mifyaryarım bilete isabet etti 500 milyar lira: > —- 034256 (Vakfikebir, lzmir)L " ' • / -ı f 10 milyar lira: '•' ••••,""• 264916 (Istanbul, Istanbul, Elazığ, Ankara) 1 milyar lira: 074374 128437 500 mllyon lira: 028286 041234 041879 123871 269742 276808 450442 485880 504243 597991 250 mllyon lira: 035994 049358 052800 079093 118495 156581 177589 204288 217246 234379 251904 326890 338212 380229 415093 449945477056 483140 561037 571641 100 mllyon lira: 015378 015621 031944 032941 035262 064578 072102 072640 075981 078784 078902 082906 099671 101151 104230 106831 135724 142246 142442 144054 148612 153359 157360 157730 160682 162830 164742 175151 189986 194387 202201 203966 204270 210727 220644 232829. 244747 270161 277975 279638 282621 284208 286051 294866 302748 305690 333394 338964 345117 345501 356174 360130 387648 398239 404878 409176 418140 429027 431970 435595 440090 450337 455364 467437 482410 490304 493495 510582 513021 513380 516415 552711554824 569883 586617 50 mllyon lira: 005725 014383 017811 020677 027767 028161 030851 036871 044489 050678 052316 054185 069005 073822 077241 080715 080873 087998 088649 088794 089300 089965 090604 096344 100472 101023 101612 102983 103183 109090 125041 128038 148931 149088 149757 155787 156083 156892 157054 159261 162109 164146 167774 171876 173022 173932 174119 178694 179129 184774 188192 190229 198843 199007 199766 201785 203706 204308 204851 206311 213672 216317 216405 218061 220578 223432 226219 234945 237502 238237 252713 257827 270902 278474 280717 284023 288103 295528 297420 297698 309958 318384 318768 321638 328433 334753 339446 343445 350722 351785 354719 359162 362621 363241 364268 374452 381882 384222 385185 389825 394903 402615 403346 408200 415016 419615 419969 421231 435422 438360 447082 452017 455736 461951 464253 467449 468158 469152 470503 477519 478337 481101 483711 492630 499060 500102 500847 503830 505070 506879 508540 513471 515266 516945 524902 533918 535934 540084 543006 543142 544254 544926 555718 559496 567973 572747 573575 579778 592332 598398 30 mllyon lira: 02915 04138 07908 18863 19160 33717 37426 61171 79815 84486 20 milyon lira: -.'•'- 1406 3613 4313 4924 6630 8052 10 mllyon lira: . , , v 033 176 352 649 . ^ ! 6 mllyon lira: *• ',: ' -.' ; ->.C?. 43 52 57 93 .;..•-. '.-.,"'; Amorth l ve 9 - . . - A N A Y A S A D E Ğ t Ş İ K L t Ğ 1 N D E T A R T I Ş M A 6 Sezer iptal davası açmah' ANKARA(Cumhuri- yet Bûrosu) - Başkent Üniversitesi Hukuk Fa- kültesi ögretim Üyesi Prof. Dr. Doğan Soyas- lan, anayasanın 69, 86 ve 101. maddelerine iliş- kin anayasa değişikliği gerçekleştiğinde, cum- hurbaşkanının bu yasa- ya cumhuriyetin niteli- ğine aykınlık nedeniyle Anayasa Mahkeme- si'nde iptal davası açma- sı gerektiğini kaydetti. Soyaslan, "ParUmento- mın tasamıflan yargı denetimi (bşma çıkanb- yor, siyasi nedenlerle etunhurbaşkarunın gö- rev sûreâ kısatelıyor ise bnâlkede hukuk yokde- mektH''' diye konustu. Prof. Dr. Soyaslan, hükümet ortaklan tara- fından imzaya açılan anayasa değişikliği pa- ketini değerlendirdi. Prof. Dr. Doğan Soyas- lan, anayasanın 101. maddesi değiştirilerek cumhurbaşkanuun gö- rev süresinin 5 yıla indi- rilip iki kez seçilme ola- nagı getirildigini, 69. maddenin değiştirilerek siyasi partilerin kapatıl- masının zorlaştınldığı- nı, 86. maddenin değiş- tirilerek miUetvekilleri- nin özlük haklannm anayasal güvence altına alınmak ıstendiğine dik- kat çekti. Partilerin cumhurbaş- kanının icraatından memnun olmadıklan için görev süresini kı- saltmak istediklerini be- lirten Soyaslan, "Bunun anlamı cumhurbaşkanı- m görev süresi doimadan 2 yıl önceden görevden •Imalrtır" dedi. Soyaslan, siyasi parti liderlerinin cumhurbaş- kanlığı süresi ile ilgili değişikliği TBMM'den geçirtmek için bir taraf- tan siyasi partilerle ilgi- li hükmün değiştirilme- sini teklıf ederek FP'yi, diğer taraftan parlamen- terlerin kıyak emeklili- ğini anayasa hükmü ha- line getirerek parlamen- terleri memnun etmek istediğini söyledi. 'Defilşlkllklerde fceyflllfle kaçılıyor' Kıyak emeklıüğin yargı denetimi dışma çı- kanlmak istendiğini be- lirten Soyaslan, "Böyle bir istem ve anayasa de- ğişikliginin hak ve hu- kuk devteti ile bağdaş- ması mümkün değildir. Çünkü bir hukuk devle- tinde devletin tümtasar- ruflan yarguun deneti- mi içindedir. Deviet ikti- dannıkullananlardain- sandır, her zaman heyH- liğe kaçabiluier. Nitekim bu değişfldiklerle de key- fıöğe kaçümaktadır'' di- ye konuştu. Anayasanın 148. maddesi Anayasanın 148. maddesine göre anayasa değişikliklerine ilişkin yasalann anayasaya ay- kınhğının sadece usul ve şekil yönünden ileri sürülmesinin mümkün olduğunu, esas yönün- den mümkün olmadığı- nı anımsatan Prof. Dr. Soyaslan, bu hükmün cumhuriyetin nitelikle- rine ilişkin anayasanın ilk 4 maddesi ile bağ- daşmadığını söyledi. Prof. Dr. Doğan Soyas- lan, sözlerini şöyle sür- dürdü: "Başka bir ifadeyle esasa ilişkin de olsa deği- şiklik cumhuriyetin ni- teoklerine ifişkinse ana- mYEŞİL ELMA FA fLVŞeKGR b YIUBAŞI PARİS 27 12/01 01 P fm. PRAG ***** 475$ VtYANA BUDAPeŞTE w o 795s 7Z? 595$ YUNANİSTAN ***** 475$ BUDAPfiŞTE **** 545$ :0212.249 52 111 O 3 O R j; *°?i l l ; l s yasanın diğer hükümle- rine ay kmhk ileri sürü- lebilecektir. Çünkü ana- yasanın ilk 4 maddesine göre cumhuriyet ve cumhuriyetin nitelikleri değiştirilemez hüküm- lerdir. Cumhuriyetin ni- teliklerinden birisi de eşitiikçi, laik ve hukuk devleti oluşudur. Bir fil- kede parlamentonun ta- samıflan yargı deneti- mi dışma çıkanhyor, si- yasi nedenlerle cumhur- başkanuun görev süresi kısalulıyor ise bu ülkede hukuk yok demektir. Bu ülke hukuk devleti değfl- dir. Cumhurbaşkanına düşen bu ûç madde>e ilişkin anayasa değişikli- ği gerçekleştiğinde bu kanuna karşı esas yö- nünden, cumhuriyetin niteliğine aykınlık nede- niyle (anayasanm 2. maddesi) Anayasa Mah- kemesi'nde iptal davası açmaknr."7 Hukuk devletlnln Prof. Dr. Doğan So- yaslan, 12 Eylül döne- minde çıkanlan yasa ve kararnamelerin anaya- saya aykınlığının ileri sürülemeyeceğine Ön- gören anayasanın geçi- ci 15. maddesinin 3. fikrasının yürürlükten kaldınlmasının ise **isa- betU ve hukuk devleti- nin gereği" olduğunu belirtti. G U N D E M MUSTAFA BÂLBAY H Baştarafı 1. Sayfada runlannı duyma-görme özürlü yöneticilere iletip u- mut tazelemeye çalışıyorlar. Türkiye'de 7.5 milyon özürlü yurttaşımız var. Bu rakam nüfusumuzun yüzde 12'sine karşılık geliyor. Bunun yüzde 2.4'ü bedensel engelli, yüzde 2.3'ü zi- hinsel engelli, yüzde 0.6'sı işitme engelli, yüzde 0.2'si görme engelli, yüzde 0.1 'ı uyumsuz... Yerieşim yerlerimizin, kentte yaşam kültürümü- zün engellilere uyumu ise yüzde sıfır. Bizim de engelli yurttaşlanmızı salt özel günlerde anımsamamamız gerek. Ozeleştirinin ardından baş- kent Ankara sokaklanna gelelim... Pek çok yerieşim yerimiz gibi başkentin sokaklan, caddeleri de, değil engelli yurttaşlar, normal ınsanlar için bile güçlükler- le dolu. Kent insanlannın buluştuğu, geçtş yen ola- rak kullandığı merkezlerdekı kaldınmların her seçim dönemı öncesi-sonrasında değiştirilmesine alıştık. Yürürken önce karşıdan gelenin çarpmamasınadik- kat etmek gerek. Sonra kaldınmdaki oyuklara göz kulak olmalı. Bunun yanında sağlammış gibi görü- nen kaldınm taşının oynak olabileceğini, bir ucun- dan basınca tökezleme olasılığını mutlaka dikkate almalı. Hava yağışlı ise bastıgınız taş size karşılık ola- rak biravuç kirlı su verecektir, ayakkabınızdan pan- tolonunuza kadar istediğiniz yerde kullanabilırsiniz. Kaldıamda yürüyorum diye trafiğin dışında oldu- ğunuzu da düşünmeyin; acı bir koma sesı duyarsa- nız da şaşırmayın, kaldınma park etmiş bir araç usul usul gaza basmış, üzerinize doğru geliyor olabilir. Nazikçeyol verin. Aksi halde, "körmüsün" gibi hak- lı bir sürücü tepkisıyle karşılaşabılirsiniz. Uygar ülke kentlerinde bir kaldınm taşının ömrü 50 yıldır. Bizde ise 50 ay bile değil. Kaldınm mühen- disliği konusunda bir yanşma açılsa, bizi geçen ol- maz. Kaldınmlan böylesine hareketli Ankara'da karşı- dan karşıya geçmek için de bir yığın çalışma yapılı- yor. Demir yığınlanyla. Kentteki bunca görüntü kir- liliği yetmiyormuş gıbı, şımdi caddelerin üzerine bi- rer de kelepçe geçinyorlar. Ne görüntüye özen gös- terilmiş ne kullanım kolaylığına... Demir yığınının çirkinliği karşısında, bunlan özür- lü yurttaşlar nasıl kullanacak, sorusu öylesine anlam- sız ki... Tunalı Hilmi'de bir gülümseme Yazının başında vurguladığımız "yaşam özrüne" gelince... Nice bedensel engelli insan tanınm; yaşam sevincini hıç eksiltmemiş, her şeye karşın yaşama gülerek bakabilmiş... Bunlardan bazılanyla da tanışmam; kimini cadde- lerin sabit yerlerinde hep görürüm, bir şeyier satar, arada duranlarla sohbet ederter... Dün bunlardan biriyle tanışıp ayaküstü sohbet et- tim. Tekerlekli sandalyenin üzerine kurulup Tunalı Hilmi'nin hemen başında kart satar... Ne zaman ya- nından geçsem ya binsıyle konuşuyordurya da gü- lümseyerek etrafa bakıyordur. Tanışınca, "Haa, sen yorumcu-gazetecisin" dedi. Cumhuriyet'te çalıştı- ğımı söyleyince de başını sallayıp "tiryakilerin gaze- tesi" yorumunu yaptı. Hasan Ergüven'de cam hastalığı var. Kemikleri yorgan ağırlığıyta bile kınlabilıyormuş. "Abi" diyor, "gece yarbn, sabah bir kalkıyorsun, iki kemik kınk, heeh heeh... Loto, milyonlarca insandan bize vur- muş heb hee... Buna cam hastalığı diyohar, mahal- lenin camlannı ben döşüyorum, heh hee.." Hasan'ın akülü bir arabası varmış, aküsü bozul- muş. Artık gezemiyor. Akşam eve, aynı semtte otur- duğu, cadde üzerindeki kestanecilergötürüyormuş. Arasına demir koysan kesecek, uçlan tırtıllı dişleri- nin tümünü gösterircesine gülüyor, "giderken kes- tanelerini de yiyorum" diyor. Işinden memnun musun, dedim. Önemli günler- de kart satmanın güzelliğıni anlattıktan sonra güle- rek ekledi: "Abi bak, Clinton başkanlığı bırakıyor, işsiz. Ga- ribime diyom, şurda iş versem, kart satsa..." Heey yaşam sevinci, yaşamı engelleyen engelle- rin önünde ne büyük engelsin! balbayOcumhuriyetcom.tr TİHAK'nm I tipibildirisi ANKARA (Cumhuri- yetBflrosu) - Türkiye In- san Haklan Kurumu (Tl- HAK) Başkanı Nevzat Helvacı, tabutlann ceza- evi kapısından çıkacağı saatlerin yaklaştığına dikkat çekerek "Ötümün sohığunun duyukhığu şu saatlerde birbirimizi sor- gulamayı, aynhklan de- rinleştirmevi bırakma- nm gereğine inanıyoraz. Ölüm orucunun nedeni ortadan kakhnlarak aç- hk grevinin sona erdiril- mesinin doğal olanağı sağlanmahdır" dedi. TlHAKBaşkam Nev- zat Helvacı, dün düzen- lediği basın toplantısın- da, avukat Haüt Çelenk, Prof. Dr. Sadun Aren, gazetemiz yazan ve ya- yınkurulu başkanı Ühan Selçuk, yayıncı-yazar Muzaffer tlhan Erdost ve Vahap Erdoğdu'nun ortak imzalannı taşıyan bildiriyi okudu. F tipi cezaevlerinin Terörle Mücadele Yasası'nın (TMY)< Herörist" olarak niteledığı tutuklu ya da hükümlüyü tecrit etme temel ilkesine göre pro- jendirilmiş ve yapılmış cezaevleri olduğuna dik- kat çeken Helvacı, "F ti- pi cezaevleri oda adı ve- rflen mekânlarda,tutuk- hmun günboyu kapaula- cağı,tipikbirer hücrder bütünüdür" dedi. F tıpı cezaevlerinin T- MY'de öngörûlen "tec- rit" ilkesine uygun ola- rak inşa edildiğini vur- gulayan Helvacı, sözle- rini şöyle sürdürdü: "\a- sanın her şeyden öncece- zaevlerryie ilgili madde- leri değiştirilmeden ve değiştirilen maddelere uygun biçimde cezaevi binalannda fiziki deği- şiklikler yapılmadan, bu cezaevlerine, hangi suç- tan oiursa olsun konacak tutuklunun tam anla- mıyla tecrit edihniş ola- cağı açıkür. Sagcıotabm, sokuolahm.Türk.Kürt, Çerkez, Gürcü olaüm, Sünni olatım. Alevi ola- lım. cezaevi sorununu, cezaevi duvarlan arasm- da yahuzca rutukhüaria ilgili bir sorun olarak de- ğil, ülkenin demokratik- leşme ve özgürieşme so- rununun biröğesi olarak de ahnanın veaçhkgrev- lerine bu açıdan bakma- nm gereğini vurgulamak istiyoruz." Helvacı, F ti- pi cezaevlerinin yapıl- masına gerekçe oluştu- ran TMY'nin 16. mad- desi ve öteki ilgili mad- deleri değiştirilene ka- dar uygulamanın askıya alınması gerektiğıne işaret etti.