23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 10 ARALIK 2000 PAZAR 14 l L J 1 \ kuttur@cumhuriyet.com.tr ALLEGRO EVÎN tLVASOĞLU Bu yd Zehra'nın konıığu Topsoe îstanbul Devlet Operası'nın değerii soprano- su Zehra Yddız, 9 Aralık 1997 tarihinde Alman- ya'nın Heidelberg kentindeki Fidelio temsilinden sonra 10 Aralık sabahı komaya gırmiş ve iki gün içinde bu dünyadan aynlıp gitmişti. Onun kısa- cık yaşamöyküsünü kitapîaştırma çahşmalanna başladığımızda eşı Süha Yıknz'a son Fidelio tem- silinin fotoğraflan ve eleştin yazılan yeni yeni ge- liyordu. Zehra'nın o hiç göremediği bu fotoğraf- lar da kitabımızın son bölümünü oluşturdu. Ar- dından Süha Yıldız onun adına bır vakıf kurdu. Başlıca amaç, her yıl 12 Aralık gecesinde bir bü- yûk etkinlik yaparak Zehra'yı anmak ve geliriy- le vakfı zengınleştirmek. Dolayısıyla genç sanat- çılara Zehra'nın o yaşlarda yakalayamadığı fır- satlan sunacak bİT koza oluşturmak. Bu yılki 12 Aralık (Salı) gecesi AKM'de yıne bir konser dü- zenleniyor. Bu kez ünlü Danimarkalı soprano Etisabeth Meyer-Topsoe, Ingılız şef Andrew Gre- envvood yönetimindeki îstanbul Devlet Opera ve Bale Orkestrası ile bir konser verecek. Her yılki gibi Zehra da sahnede olacak. Işıltılı sesındeki ölümsüzlüğü duyuracak. Bugün tstanbul'a gelen konuk soprano Ehsa- beth Meyer-Topsoe ile elektronık posta yoluyla bir söyleşi yapük. Özellikle Rkhard VVagner ve Richard Strauss operalanyla ûnünü duyurmuş bır sanatçı. Aynca ses rengini içeren tüm Italyan operalan, oratoryolar, requıemler ve birçok çağ- daş yapıt, dağarcığında yer almakta. tsveç Kraliyet Operası Okulu'nda egitım gör- dükten sonra özel olarak Vagn Thordal ve îsveç- li ünlü soprano Birgit NUsson'la çalışmış. - Ailenizde hiç başka müzikci var mıdır ya da müzik gefeneği? ELJSABETH MEYER - TOPSOE - Evet, an- nemın büyük- büyükbabası Danimarka Kraliyet Konservatuvan'nda hoca ımiş. Aynı zamanda bestecı ve orgcu olarak ün yapmış. Onun oğlu, yani benim büyükbabam, Kraliyet operasında komo çalarmış. Büyükannem bir kemancı ıdi. Teyzem, Ebe Brems, 1930'lardan 5O'lere dek mezzosoprano olarak Danimarka, Viyana ve Londra'da sahneye çıkmış bir operacıydı. Onun sesinden yapılan çift CD'li bir albüm bugünler- de piyasaya çıkıyor. Teyzem benim ilk öğretme- nim oldu. - Şarta söylemeye nasıl başladığmızı anımsıyor musunuz? Daha doğrusu şarta söyteyebfldiğinizi nasıl keşfettiniz? TOPSOE - Okulda bir öğretmenım sınıfta ar- kadaşlanmla şarkı söylerken bana dikkat etmiş, koroda söylememi istedi. Galiba 12 yaşınday- dım. Ardından küçük roller verdiler. Eğlenceliy- di. Pıyano çalmaktan daha hoş bir şeydi bu. Se- sirni nasıl keşfettiğimi bilmiyorum. Ama galiba iyi bir ses çıkıyordu şarkı söylemeye kalkıştı- ğımda! - Şannhkynhmria yfmimfyp hafofhgmp MMn kendinize örnek olarak seçtiğmiz bir sanatçı var mıydı? TOPSOE - Ilk idealim benden daha büyük sı- nıfta olan bir kızdı. Ardından birkaç yıl kımseyi ömek almadan kendi kendime şarkı söviedim. Son- ra bir gün Birgit Niisson'un plağını dinledim. Aman tannm, ışte o zaman şarkı söylemenin ne demek olduğunu anladım. 'Llrlk- dramatlk sopranoyum' - Evet, NDsson (d: 1918) îsveç'in efsane sopra- DOSU. Bfldiğim kadanyla hem Verdı hem de VVag- ner roDeriyle ünlenmiş, 1955'te Bayreuthta söy- ledikten soragünün önde gelen VVagner soprano- su olarak büyük Ugi toplanuş. Hatta 1960'h yü- larda ona rakip olabüecek tek bir VVagner sopra- nosu yokmuş, denir. Üstelik çok uzun yıllar sah- nede kalmayı başaranlardan birisi. 1980'li ydlar- da 60 yaşının üstünde olduğu halde sahnedeydi. Sizin Üişküüz nasıl başladı ve gelişti? TOPSOE - Üniversıte yıllanmdı. Acaba mü- ziğe üniversitede mi devam etsem, yoksa bir ope- ra okuluna mı geçsem diye kararsızlık içindey- dim. Neredeyse çocuklugumdan beri plaklannı dinlediğim Nılsson'u da üst üste birkaç yıl Tivo- lı'de canlı olarak sahnede izliyordum. Ona yak- laşıp kendimi dinletmeye ve geleceğim için onun fikrıni almaya karar verdim. O yaz Kopenhag'a geldığınde hangı otelde kal- dıgını öğrendim. Kendisine bir mektup yazıp re- sepsiyona bıraktım. Mektupta onu rahatsız etti- ğim için binlerce özür dilıyordum. Bana cevap ver- mezse onu suçlamayacağımı, umutsuzluğa filan kapılmayacağımı, büyük sanatçılann kimbüir her gün kaç mektup aldıklannı vb. yazdım. Ama be- nim gibi kararsız, genç bir şancıya yol göstere- bilir miydı acaba? Neyse yine Tivoli'deki temsi- ünı hayranlıkla izledim ve yaz tatiline gittim. Dö- nünce evde Niisson'un mektubunu buldum. Son derece nazikti. Hiç öğrenci kabul etmedığini ya- zıyordu. Ama ben sadece onun fıkrinı sorduğu- ma göre beni bir kez dinleyebilecekti. Ham- burg'daki Elektra temsilinin provasmdan önce orada olmamı istiyordu. 1979 Ağustos ayında Hamburg'da ilk kez buluştuk. Düşünebiliyor mu- sunuz, otel odama hoşgeldin çiçekleri yollamış! Son derece sevecen, ıyi kalpli, sıcacık, büyük bir insan! Hemen temsile ve arkasından partiye da- vet edildım. Dünyanın her yerinden gelen hay- ranlan, eski arkadaşlan ve operacılarla tanıştım o gece. Temsü yorgunluğuna aldırmadan herkes- le ilgileniyor, herkesın keyfinı soruyordu. Işte Birgit: Çok özel bir insan. O günden sonra yakın dost olduk. Benim yaşam çizgimi yönlendirdi. Ai- lemi tanıdı. Hâlâ haftada en az bir kez telefonla- şınz veya faks yollanz birbirimize. Benim yaşa- mımda çok önemli yeri var. Ama hiçbir zaman kimseye şu veya bu rolü almam için baskı yap- madı. Ben onu ikinci bir annem olarak sevdun. - tsveç dışında ilk kez Birgit Nilsson yartşma- sında ödül kazanan sanatçı olmak ne demek? TOPSOE - Danimarkalı olduğum halde Is- veç'te eğitim gördüğüm için bu ödüle hak kazan- dun. Aynca Nilsson'ın 1998'de 80. yaşgünükut- lamalan çerçevesindekı gala konserinde onur ko- nuğu olarak Stockholm Kraliyet Operası'nda Aş- kölümü'nü söyledim. Tannm, bu kadar heyecanlandığım bir dinleti- mi ammsamıyorum. Kameralar kalbımin boğa- 1 fjfodern yapıtların notalannı okuduğumda garip bir mutluluğa kapıhyorum. Hiç kimse söyleyeceğim şarkılann sesini bilmiyor diye. Ne güzel bir duygu, anlatamam. tlk kez benden duyacaklar! En önemli yönü bu yapıtların bestecisiyle konuşup tartışabilmek. Verdi ya da Strauss ile tamşmış, konuşmuş olabilmek nasıl bir duyguydu acaba?' zımda attığını resimleyecek sandım. - Opera dağarcığında dramatik soprano sesini gerektiren VVagner ya da R. Strauss roOerini söy- lerken bir yandan da İtaryan dağarcığmı söyiemek- tesiniz. Nasıl başarryorsunuz bu ayn biçemleri birleştinneyi? TOPSOE - Benim sesım link-dramatik sopra- no türünden. Yabıızca Elektra veya Brünnhilde gibi dramatik rolleri söylemiyonım. Aynı zaman- da Italyan belcanto'sunu da söyleyebilıyonım. Sesımın rengı açısından her iki biçemi de kolay- lıkla yapabılıyorum. - VVagner'in Ring'inde birçok kez rol almışsı- nız. Nasıl bir şey bu dört ayn gece süren operalar zincirinde, bir VVagner ortak paydası içinde, kon- santrasyonu elden bırakmadan değişik karakter- leri canlandırabUmek? / i i « i n ı n O ' TOPSOE - "RheingokTda Freıa; Walkûre"de Sieglinde, u Götterdanunerung n da Dntte Norne rollennı üstlendim. Ses renginın gereğı, sürekli karakter değışıklığıne uğruyorsunuz. Ancak bu uzun süreç içinde yepyeni, değişik harika bir dün- yaya dalıyorsunuz ve VVagner'in o müthiş, mü- kemmel düş evrenine bir yolculuk başhyor. Tap-dance tutfcumdu' - Opera dünyasındaki kadın şancılann birço- ğuaikkurmaktaıuözeüiMeçocukdoğıırmaktan kaçınmışlar, doğum yapmanın seslerinezararve- reeeğini düşünmüşlerdir. Sizin kurtıhı düzen bir afleniz var. Hem de iki yetişkin kamız. TOPSOE - iki dünyayı yan yana yürütebilmek için gerçekten kutsanmış olmak gerekiyor. Bu- Günümüzde AyatrmibertoiiübezemedenvoksunohıUKinakanmanıtsaftğmı kanıtfayor. 101yaptylaÎstanbul Kültür Servisi - Engin Ye- nal'ın hazırladığı, MnratGer- men'ın fotoğraflannı çekti- ği, Kr Kent: îstanbul 101 Ya- pı adlı kitap Yapt Kredi Ya- ymbn'ndan çıktı. Kıtapta En- gin Yenal'ın seçimiyle, îs- tanbul kentinin karakterini oluşturmuş olan yapılar ör- güsü arasından simgesel ol- ma özellıklenyle aynlan 101 yapı yer alıyor. Yapılar, ken- ti kuşatan Suriçi, Sultanah- met çevresi, Haliç'ten Marma- ra Denizi'ne, Surdışı'na ve son olarak Galata ve Pera'ya uzamyoT ve îstanbul'un snıı- rmı çizerek adeta bir harita çıkanyor. 101 yapı, binalann tarihsel ve biçimsel olarak sı- nıflandınlmasının ötesinde îstanbul'a kazandırdıklan özellikler, birbirleriyle olan uzamsal, yaşamsal ve duy- gusal ilişkileri göz önünde bulundurularak, bir bütünlük oluşturacak biçimde kurgu- lanmış. Kentsel biüncin gelişme- sinde büyük önem taşıyan kentkitaplanna masalsı anla- ttm dihyle yeni birboyut kat- mayı amaçlayan 101 Yapı, ki- şinin çevresiyle ve yapılarla olan birebir ilişkisini ortaya koyan ve bu yapılann tarih içindekı işlevıyle'bugünkü i§- levini karşılaştıran bir tavrr içinde okuyucuya sesleniyor. Süreç içinde işlevsellik-sim- gesetiik ortaklığı içinde buhı- nan, çoğu artık kullanılma- yan ya da işlevini değıştirmiş olan, ancak simgeselliİderiy- le Îstanbul kentinin karakte- rini çızcn 101 yapt, başanlıfo- toğrafîk belgeleriyle de yep- yeni bir çalışma sunuyor. nun bana hiç de ucuza mal olmadığını söyleye- bilirim. - Satane dışında neter vaparsınız? TOPSOE -Öncelıkle aile sorunlanyla ugraşı- nm! Onlann dışında ise çok okurum, müze ge- zerim; konserler, tiyatrolar ve filmleri kaçırma- maya çalışmm. Bır de tabn kı fıtness yapanm. - Eşiniz de müzik dünyasından mı? TOPSOE - Hayır, eşim bu- yargıçtı. Ama Al- manya'ya taşındığımızda mesleğini bıraktı. As- lında o da bir sanatçı: Dokuz kadar roman. beş tiyatro oyunu yazıp yayımladı. Aynı zamanda sa- nat eleştirmeni. Annesi 1950'li yıllarda Dani- marka'da en başanlı gazeteci seçilen ilk kadın ol- muş. Onun da babası Kuzey Avrupa'nın en ünlü şairlerinden Gottfned Benn. - Ya kniannız, onlann mürikk arası nasü? TOPSOE - Evet, büyük kızım (17) her çeşit mü- zik dinlemeyı seviyor ve pıyano çalıyor. Küçü- ğü ise (14) yalnız günün modası olanı dinliyor. Her ikisi de şarkı söylüyor ve annelerinden on- lara bır hastalık gibi geçen "tap-dance" yapıyor- lar. Ben bu dansı Stockholm'deki opera okulun- da öğrenmiştim ve bır tutku halinde sürdürdüm. - Sopranolar hep kaprisli olur, ne yapacaklan- nı, ne isteyeceklerini bilemezkr denir. Sizin kap- risleriniz var mıdır? Ya da temsile çıkmadan ön- ce sinirti olur musunuz? TOPSOE - Şancılann çabucak kınlabilir, çok duyarlı bir enstrümanlan var. Üstelik bunu beden- lerinde taşıyorlar. Her yere birlikte gidiyor sizin- le. Yağmurda, firtınada, sıste, sigara dumanında, diğer insanlann yanında, partilerde, tatillerde o çalgı hep sizin bedeninize yapışık. Biraz ayınp da korunaklı bir yere alayım dıyemezsiniz. Eğer prova yaptığınız oda tozluysa, cereyanlı bir sah- nedeyseniz ya da buz gibi bir kuliste! Evet, işte o zaman hepimiz "kaprisK" olabiliriz. Sahneye çıkmadan önce eğer kendimi iyi hissediyorsam hiçbir zaman sinirli ohnam. Bu, savaşa hazuım demektir. Ama bir sorun varsa gerçekten de si- nirli olabüirim. 'Bernsteln yönetsln Isterdlm* - Pek çok opera sanatçısının kaçuıdtğı bir işle- vi yerine getirip çağdaş operaya değer veriyorsu- nuz. Nasıl çahşıyorsunuz bu yapıüan? TOPSOE - Modern yapıtların notalannı elime alıp okuduğum zaman garip bir mutluluğa kapı- hyorum. Hiç kimse söyleyeceğim şarkılann se- sini bilmiyor, diye. Ne güzel bir duygu, anlata- mam. Ilk kez benden duyacaklar! -Moderayaprtknçahşıri&enldasikterkadarzevk alıyor musunuz? TOPSOE - Aslında ıkı ayn dünya. Benim için en önemli yönü bu yapıtlann bestecisiyle konu- şup tartışabilmek. Düşünebiliyor musunuz.. Ver- di ya da Strauss ile tamşmış, konuşmuş olabil- mek nasıl bır duyguydu acaba? - GeKn sizi düşsel bir temsüde oynamaya davet edeyim! tdeaUnizdekinımlesahneyipaylaşniakis- terdiniz? Orkestra şefiniz kim ohnah ya da ide- aünizdeki opera evi neresi olabiür? TOPSOE - Bu çok zorlayıcı bır soru. Ama Le- onardBernstein'ın yönetiminde herhangi bir ope- raevınde söylemeyi ısterdım. Sahneyı de lsveçli tenor Jussi Björüng (1911-1960) ile paylaşmak. -Bundan önceKontrapunktfirmasıtarafindan yayunlanmış iki CD'niz de ödüller kazanrruş. Ye- ni CD anlaşmalarmız var mı? TOPSOE - Evet, şu sıralarda Danimarka Rad- yosu ile bir anlaşma yapmak üzereyim. - Opera tarihine dönüp baköğıruzda, kendini- ze göre bir rol seçebühor musunuz? "Işte ben bu rol ıçın yaratılmışun" dediğiniz oldu mu? TOPSOE - însan önce yaratılmamış olduğu rollen bellemeli bence. Birçok rol ıçın, kesmlik- le benim için değil, diyebümeli. Ben sesime ya- kışan ve iyi taşıdığıma inandığım birkaç rolden söz edebilirim. Güllü Şövalye'deki Marschallin, Tannhaüser'deki Elisabeth ve Uçan Hollanda- h'dakı Sentagıbı - Istanbul'dan sonra hangi prodüksüiyonda rol alacaksınız? TOPSOE - Sevilla'da, Maestro Ralf VVeikert yönetiminde Güllü Şövalye. 3 Ocak 2001 'de baş- layan bir prodüksiyon. evini@boun.edu.tr Y A P 1 Y 0 R L A R ? Ingmar Bergman yeniden tiyatroda U Juila Roberts, füm başına aldığı 20 milyon dolarla, Hollywood 'dakı en güçlü ve en çok kazanan aktris ilan edildi. Julia Roberts, istediği her ücreti fılm şirketlerine kabul ettirmesiyle bilmiyor. • Cllnt Eastwood, artık emekliye aynlacağım söyledı. Ilerleyen yaşına rağmen oyunculuğu ve yönetmenliği ile Hollywood'da ağırlığmı koruyan EastNvood, en son Venedik Fihn Festivali'nde 'Yaşam Boyu Altm Aslan Ödülü' almıştı. • Eros RamazOttl, Brimey Spears'm düet teklifinı reddetö. Ramazotti, Spears'ın, kendısınin müzik kalitesine ulaşması için en az on yıl geçmesi gerektığını ve belki on yıl sonra kendısiyle düet yapmayı kabul edebileceğıni söyledi. • Glenn Close'un yeni filmı '102 Dahnaçyalı'run çekimleri tamamlandı. Filmin galasuıdan elde edilen gelır, çocuklara yardım ıçm harcanacak. Kampanyaya York Dükü de destek verdi. • ıngmar Bergman, hafta Stockhohn'deki 'Dramaten Tiyatrosu'nda sahneleyeceği Friednch von Schıller'in 'Mary Stuart'ıyla sanat yaşamınageri dönüyor. 82 yaşındakı sinema ve tiyatro yönetmeni Bergman, sahne ve fihn çalışmalannı bıraktığını açıklamıştı. • Arnold Schvvarzenegger. son fılmi 'The 6th Day' adh bilimkurgu fibninin çekimlerini tamamladı. Füm, 15 Aralık'ta Amerika'da vizyona girecek. • Lenny Kravitz, Mıamı'de soyulan bir bankanın müdüriinün polise verdıği tarife tıpatıp uyunca yanlışlıkla banka soyguncusu diye karakola götürüldü ve banka müdürüyle yüzleştirildi. Soyguncunun Kravitz olmadığının anlaşılması üzerine polislerin özür dıleyerek serbest bu-aktığı şarkıcı, dava açacağını söyledi. • stephen Baldwin 'Zebra Lounge' adlı bir erotik-korku filminde oynayacak. Baldwin'in, Kristy Swanson, Cameron Daddo ve Brandy Ledford'la başrolleri paylaştığı filmin konusu, tanıştıklan bir çift tarafindan daha sonra öldürülmeye çalışılan bir kan- kocayla ilgıli. • Wlll Smith, müzik kanyerine bir süre ara vereceğini açıkladı. Önümüzdeki yıl sadece sinemaya ağırlık vereceğini söyleyen Smith, önce Muhammed Ali'nin biyografısmı, daha sonra da 'The Hunted' adlı gerilim fılmini ve 'MenmBlack2'yi çekecek. Smith, sadece 'MeninBlack2'nin soundtrack'i için stüdyoya girecek. • Bruce Willls Brad Pıtt, Russel Crowe ve Johny Depp bir araya gelerek bir albüm çıkanyorlar. Albümden elde edilecek gelir, hayvanlan koruma derneğı 'The VVildlife VVaystation'a ,. bağışlanacak. • Cattierine Zeta-Jones, Tmst' adlı yeni filminde psıkıyatr kocasınm bir hastasıyla ilişkı kurduğunu öğrenen avukaü canlandıracak. Aktris, erkek kardeşi Lyndon Jones ve David Foster ile birlikte filmın yapımcılığını da üstlenecek. • Ang Lee'nın yönettıği 'Crouching Tıger, Hıdden Dragon' adlı fihn Amerika'da gösterune gırdı. Başrollerinde Michelle Yeoh ve şarkıcı Coco Lee'nin oynadığı fıbnde, eskı Çuı'de 'Çing' hanedanlığı zamanında yaşayan iki kadının öyküsü anlatıhyor. • Scott Glenn, yeni aksıyon fılmi 'Vertical Limıt'te, dünyanın en yüksek dağlanndan biri olan 'K2'de kız kardeşini kurtarmak zorunda kalan bir dağcıyı canlandınyor. • Billy Crystal, 'Akademı Ödülleri'nin sunuculuğu için Jim Carrey, Jay Leno ve David Letterman gibi isimleri önerdi. Crystal, şu anda Mia Roberts ve Catherine Zeta-Jones ile çekeceği bir fihn projesi üzennde çalışıyor. • Christina Aquilera, 'Bılboard 2000 Müzik Ödülleri'nde 'Yılın Kadın Sanatçısı' seçildi. Aynı törende Tony Braxton da 'En Iyi Hip-Hop Müzik' ödülûnü aldı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear