25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
7 KASIM2000SAU CUMHURİYET SAYFA / ekonomita cumhuriyet.com.tr 13 Zekeriya TemizeLkoşullan sıkdaşbnk Temiz paraya bankaANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kaırulu (BDDK), fondakı bankalann borçlan ve takipteki alacaklannın (ba- tıklan) tasfıye şirketine aktanlması, Hazine'den 6.1 milyar dolarlık kaynak sağlanmasının ardindan banka sahibi olabileceldere ilişkin koşullan da açık- ladı. Bu adımJann ardindan BDDK'nin fondakı bankalara ılışkın satış planını bu hafta açıkJaması bekleniyor. BDDK, Resmi Gazete'de yayımla- nan banka sahibi olacaklarda arana- cak koşullara ilişkin karanyla "temiz para" ıstediğıni ortaya koydu. BDDK'nin karannda Bankalar Yasa- sı'nda yeralan "kimkrinbankâsahi- bi olabUecegme" ilişkin koşullar ay- nntılandınldı. En önemli unsur ola- rak, "banka sahibi olacaklara, paraia- nnın kaynağını sorma" yetkisı alındı. Banka sahibi olacaklann. "gereklikay- nağı, yasaJ yollardan sağlamalan, kay- nağuı kayıt dışı olmaması" da gereki- yor. Böylece Sümerbank'ın satışında olduğu gibi Hayyam Garipoğlu'nun Nesim Malki'yi gizli ortak yapması gibi "şaibetere" izin verihnemeye ça- lışılacak. BDDK, fondakı bankalann satışına ilişkin planını da bu hafta açıklayaca- ğını bildirmişti. IMF heyetinin BDDK'yle yaptığı görüşmede de fon- daki bankalann satış planıyla ilgili bil- gi aldığı belirtiliyor. Bu bankalann yıl- sonuna kadar satışını isteyen IMF, gün geçtikçezararlannmartnğmadikkatçe-' kiyor. Fondaki bankalann yüsonuna kadar satışa çıkanlmasının planlandı- ğı belirtiliyor. Ancak, bankacılığın kâr- h olmaktan çıktığı ve mevcut banka- lann bile Türkiye'ye fazla geldiği göz önûne alındığında bu bankalann satı- şında yabancı sermayenin ön plana çıktığı görülüyor. Bankalann tek tek mi, yoksa birleş- tirilerekmi satılacağı BDDK'nin açık- layacağı planla ortaya çıkmış olacak. Kötü aktiflerinden temizlenmiş ola- rak satışa çıkanlacak olan bankalara ta- lip olacaklar, belirlenen ölçütleri taşı- yorlarsa, ilgilendikleri bankada ince- leme yapma hakkı kazanabilecekler. Böylece önce talip olanlann banka sa- hibi olacaklarda aranan koşullan taşı- yıp taşımadığına bakılacak. Taşıyan- lar gizlilik anlaşması çerçevesinde il- gılendiklen bankanın mali yapısıyla ilgili verilere ulaşacak ve bankada in- celemelerde bulunabilecekler. Bunun ardindan tekliflerin alınmasına ve pa- zarlık aşamasuıa geçilecek. Dıs ticaret verileri Deniz ürünü ihmcatı düştü Ekononu Servisi-Türkiye'nınbuyı- lın ocak- ağustos dönemindeki 17 mil- yar 717 milyon dolarhk ihracatındaki en yüksek paya, yüzde 92.2 ile imalat sanayi ürünleri sahip olurken balık ürünleri ihracatı ise yûzde 40.7 düştü. Devlet Istatistik Enstitüsü (DÎE) ve- rilerine göre ocak-ağustos dönemin- de 17 milyar 717 milyon dolarlık ih- racat, 34 milyar 740 milyon dolarhk da ithalat yapıldı. DİE verilerinde söz ksmusudönem, geçenyüın ocak-ağus- tcs dönemi ile karşılaştınldığında, ih- rscatın yüzde 4.4, ithalatın ise yüzde 37 .9 oramnda arttığı. behrtiliyor. Ge- çtn yıl ilk 8 ayda, 16 milyar 975 mil- y»n dolar tutannda ihracat ve 25 mil- yır 201 milyon dolar tutannda ithalat yıpılmıştı. Yine aynı dönemde 16 milyar 327 rrilyon dolar düzeyinde gerçekleşen inalat sanayi ihracatında, bir önceki ylın aynı dönemine oranla yüzde 7 ar- tj kaydedıldi. Geçen yılın 8 aylık dö- ırmınde imalat sanayi ihracatı 15 mıl- AU1 253.7 milyon dolar olmuştu. Geçen yılın ilk 8 ayında 27.4 mil- •vn dolar olan balıkçılık ihracatı, bu ^lın aynı döneminde 16.2 milyon do- Ira geriledi. bu yüuı ocak-ağustos dö- «minde tanm ürünleri ihracatı yüz- <e 26.2 azaurken madencilik ve taşo- «kçılığı ürünleri ihracatı da yüzde "5 orannıda arttı. tthalatın mal grup- lnna dağılımı incelendiğinde ise en izla artış yüzde 51.2 ile tüketim mal- iı ithalatında görüldü. Petrol-İş: Emek karşıtı politikalardan vazgeçilmedikçe sorun giderilemeyecek 'Yeni iflaslar kaçuıılıııaz^ • Petrol-Iş'in araştırmasına göre sendikasızlaşma ve özelleştirmenin yaygınlaşmasıyla piyasalarda krızler artıyor. Toplumsal muhalefetin zayıflığı, kirliliğin görülrnemiş ölçüde yayılmasına neden oluyor. EkODomi Servisi - Petrol- tş, çok kı- sasüre içinde yeni banka iflaslannın gün- deme geleceğini öne sürerek emek kar- şıtı politikalardan vazgeçilmedikçe if- laslann süreceğı görüşünü savundu. Petrol-Iş tarafindan yapılan bir araş- S e n d i k a d a n c ö z ü m ö n e r i l e r i Mali çöküşün işçilerin çahşma koşullannın ağırlaşması yönünde baskı oluşturduğu ve çalışanlann vergi yükünün artmasına neden olduğu savunulan araştırmada, şu öneriler ve istekleryeraldı: • Emeğin örgütlenmesinın önündeki engeller kaldınlarak üretim ve istihdam odaklı bir politikaya geçihneli. • Banka sistemi üretimi teşvik edici biçimde yeniden düzenlenmeli, kredilerin üretken yatınmlara yönlendınlmesı sağlanmalı. • Üretime yönelmeyip mali operasyonlarla aşın kâr elde etmeye yönelik yüksek risk taşıyan mali operasyonlara sıİcı bir kamu denetimi ve vergi getirilmeli. • Devletin iç borçlanması sınırlanmalı. Borçlann bir plan çerçevesinde ödenmesi ile bankalann paradan üretimle ilişkisiz biçimde para kazanması olanaklan daraltıhnalı. tırmada, bütçenin büyük kısmının borç faizlerine aynhnası, KİT'lerin özelleştirilmesi ve ücretlerin düşü- rülmesinin mali sistemi iflastan kur- tarmak için yeterli olmadığı vurgulan- dı. Mevduat bankalannın 20'den faz- lasının yüksek nsk taşıdığı öne sürü- len araştırmada, "Bunlardan en az 4'ûnün açığa çıkartdması olasüığı çok güçlüdür" denıldi. Araştırmada, kamuoyunun, dürüst bürokrat ve bankacılarla sorunun çö- Fondakibankalara talep artacak EkonomiStrvis-Banka birleşme- lerirü ve devir işlemlerini teşvik ama- cıyla getirilen vergi kolaylıklan ile biriikte Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'ndaki bankalara yönelik tale- bin de artması bekleniyor. Fondaki bankalara talip olanlar arasında Koç- bank, Demirbank, Oyakbank ve Ga- ranti Bankası'nnı adı geçiyor. Bu arada ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Recep ÖnaL fonda toplam 305 triryon liralık likit var- lık bulunduğunu bildirdi. Önal, Bankalar Yasası uyannca, Hazine Müsteşarlığı'nca fona borç olarak verilmek üzere uzun vadeli özel tertip devlet iç borçlanma senedi ih- raç edileceğini söyledi. Bankacılık sektörünün rehabüi- tasyonu çerçevesinde banka birleş- meleri ve devirlerine 2005 yılı so- nuna kadar vergi ve harç istisnası getirilmesi ile beraber sektördeki banka sayısının yanya düşeceği kaydediliyor. Etibank'a el koyul- • TMSF yönetimindeki bankalara talip olanlar arasında Koçbank, Demirbank, Oyakbank ve Garanti Bankası'nın adı geçiyor. madan önce bu bankayla görüşme- lerde bulunan ve Türkiye içinde şu- be ağını genişletmek isteyen Koç- bank'ın fondaki bankalara talip ol- ması bekleniyor. Bu arada Oyak- bank'm Esbank'ı satın almak iste- diğı öne sürûlüyor. Bu arada ban- ka talipleri arasmda Garanti Ban- kası ve Demırbank gibi güçlü ban- kalann da adı geçiyor. 'Avans ahnabilir' Devlet Bakanı Recep Önal, fon- daki kaynaklann ihtiyacı karşıla- yamaması durumunda, bankalar- dan ileride doğacak prim yüküm- lülüklerine mahsuben bir önceki yılda ödedikleri sigorta primi top- lamı kadar avans alınabileceğini söyledi. Önal, fon kaynaklannın ihtiyacı karşılamaması durumun- da da kurumun talebi üzerine Mer- kez Bankasf nca fona ayans verile- bileceğini anımsattı. Önal, Ege- bank, Sümerbank, Yurtbank ve Ya- şarbank aracılığıyla sırasıyla Ege- bank Off-Shore Ltd Efektif Bank Off-Shore Ltd Yurt Security Off- Shore Ltd. ve Yaşar Foreign Trade Off-Shore Ltd'ye 4 bin 296 gerçek kişi tarafından açılan mevduat tu- tannın toplam 88.159 milyar lira ol- duğunu açıkladı. Söz konusu mevduat hesaplan bakiyesinin mudi bazında 20 mil- yar liraya kadar olan bölümünün aracı bankalarca hak sahiplerine ödenmesine ilişkin yasa tasansı ha- zırladıklarını anımsatan Devlet Bakanı Önal, bunun Meclis'e su- nulduğunu kaydetti. züleceğine inandınhrıaya çalışıldığı kaydedilerek, if- laslar sayesinde sorunun bürokratlarla çözülemeye- cek kadar karmaşık ve kir- li olduğunun açığa çıktığı belirtildi. Sistemin tartışmaya açıl- masıyla iflaslann gerçek yü- zünün ortaya çıkabileceği vurgulanan arasnrmada şöy- le denıldi "Butürkirimğin önlenmesinde demokratik, açık. örgütlü bir toplum en önemligüvence\i oluşturmaktadır. Esas olarak emeğinden başka hicbir şeyi ot- mayan örgütlü işçilerin demokratik alana daha fazla müdahfl ounası bu rür kirlilikler ûzennde büyük bir bas- kıoluşturacaknr. Örgütlü toplum,ver- güerinin iflaslan finanse etmesinedeizin vermeyecektir;'' Sendikasızlaşma ve özelleştirmenin yaygınlaşmasının kamunun piyasa- lan düzenleme gücünü zayıflattığı, bu nedenle piyasalarda krizlerin da- ha sık gündeme geldiği belirtilen araş- tırmada, sendikalar da dahil, toplum- sal muhalefetın zayıflığının bu kirli- liğin görülmemiş ölçüde yaygınlaşma- sma neden olduğu ifade edildi. 'Baskı sürdûkçe çöküş bitmez' Araştırmada, "Emeğin kazanımla- n budandıkça ve sendikal hak ve öz- güriükler üzerinde baskılar, kısıtia- malar artükça, çöküşler devam ede- celc farura yine emekçilerin üzerine yıküacakür" denıldi. Araştırmada, iflaseden bankalann çoğunda, daha önce Merkez Banka- sı, kamu bankalan ve bakanlıklarda görev ahnış bürokratlann çalıştığı be- lirtilerek, "Daha önce Özelleştinne tdaresi Başkanhğı görevini de üstienen Ismaıl Hakkı Karakaya Etibank'ta genel müdûrlükyapmaktaydL Bu du- rumözefleşnrmekrinpeşkeşçekilerek yapıldığı görüşümüzü doğrulamak- tadır. Bu türttişkflerinönlenmesineyö- nelikdüzenlemeteracflen yapılmahdır" denıldi. Deniz Nakliyat emekçileri mağdur • Özelleştirmeden sonra işini kaybeden yaklaşık 1200 çalışandan bazılan tazminatlannı hâlâ alamazken emekçilerin bir bölümünün "tamamen ortada kaldığı" belirtildi. Ekonomi Servisi - Armatörler Ortak Girişim Grubu'na satılan Deniz Nakliyat çalışanlannın mağduriyeti sürüyor. Özelleştirmeden sonra işini kaybeden yaklaşık bin 200 çalışandan bazılan tazminatlannı hâlâ alamazken emekçilerin bir bölümünün bütün sosyal haklanndan vazgeçerek düşük ücretle çalışmak zorunda kaldığı, bir kısmının ise "tamamen ortada kaldığı'' belirtildi. Armatörler Ortak Girişim Grubu'nun keyfı uygulamalan nedeniyle özelleştirme sonrasında mağdur olan çahşanlar dün bir araya gelerek seslerini duyunnaya çalıştılar. Basın açıklamasınrn ardindan Başbakanlık, Özelleştirme Idaresi Başkanlığı ve ilgili bakanlıklara faks çeken yaklaşık 500 çalışan, ortalama 15-20 yıl çalıştıklan Deniz Nakliyat' ın özelleştirilmesinden sonra "kapı dışan edildiklerini" ve geleceğe ilişkin kaygılan bulunduğunu ifade ettiler. Özelleştirmeden sonra işten atılan bir kısun çalışanın, bütün sosyal haklanndan vazgeçirilerek düşük ücretle yeniden çalıştınldığı kaydedildi. 'Aç kalabiliriz' Çahşanlar, "Şu anda bize Özelleştirme tdaresi'nin onayryla mağduriyet parası adı amnda bir miktar para ödeniyor. Ancak bu uygulama 8 ay için geçeriL Biz birkaç ay sonra aç kalabiliriz. b istiyoruz dedik. lş ve Işçi Bulma Kurumu'nda form doldurttular, ancak sonuç alamryoruz" dediler. Özelleştirmeden sonra ortalama 950 kişinin işten çıkanldığı Deniz Nakliyat'ta örgütlü Denizciler Sendikası'm "kendilerini yan yolda btrakmakla" suçlayan çahşanlar, Özelleştirme Yasası'run değiştirilmesini istediler. Uzmanlara göre iptaller olumlu bir adım, ancak özelleştirilmenin tamamen önüne geçilmeli GâderyenidengübrepoMkalannda ÖZLEMYÜZAK Önce TÜGSAŞ ihalesinin iptali, ar- dindan Rekabet Kunılu'nun İGSAŞ'ın devrine onay vermediğini açıklaması üzerine gözler yeniden tanmın can da- man diye tanımlanan gübre politika- lannda yapılan yanlışlara çevrildi. Gerek Türkiye'de nüfusun yüzde 40'rnın geçimini tanm sektöründen karşılaması, gerekse Dünya Ticaret Örgütü'nde tanm ticaretinde tam libe- ralleşme çalışmalan kapsamında bir • Bir yandan fiyat karteli oluşturan şirketler ve peş peşe yapılan zamlar, öte yandan yanlış özelleştirme politücalan, tanmın can daman olarak tanımlanan gübre sektörünü büyük bir darboğazın içine sokmuş durumda. çok ülkenin, özellikle de gelişmiş ül- kelerin, tanm politıkalanna özel önem venneleri, stratejik değere sahip bu sektörün en önemli girdisi olan "gûb- re"de "daha farkh" uygulamalan zo- nınlu kılıyor. Ancak bir yandan gübrede son bir yılda yüzde 200'e ulaşan fiyat artışla- n yaşanırken öte yandan bilinçli poli- tikalarla verimliUğı düşürülerek kârh- lığı azaltılan ve özelleştirme sürecine sokulan gübre fabrikalan, bugün tam bir kaos ortamı içinde. Hem TUGSAŞ Gemlik hem de İGSAŞ ihalelerini ka- zanarak sektördeki hâkim durumunu daha da güçlendiren Toros Gübre'nin 'Özelleştirmenin mantığı yanlış' Toros Gübre ve BAĞFAŞ'ın ihalelerde en yüksek fı- yatı vermek için aralannda anlaşarak uzun yıllar boyu fi- yat karteli yarattıklanndan yakınan Petrol- Iş'in araşür- ma uzmanlan ise gübrede özelleştirme mantığındaki yan- lışlan şu şekilde gözler önüne serdiler. • Üretim ve ithalat tekeli yaratılacak: Talebin yüzde 40'ını ithalat yoluyla karşüandığı sektörde, gübre fabri- kalannın özel sektöre devri sonucu şirketlerin ihracat po- litikalan doğnıltusunda tanmsal üretimin yönlendirilme- sininin yolu açılmış olacak. • özelleştirme karan aluurken 1997 yılında düzenle- nen Tanm Şûrasrnın önerileri dikkate alınmadı. • "ÖzeDeştinne ihalesine kanlan firma üretim yapma- yaniyetiimldepmi?'* kriten dikkate alınmadı. thale için 10 firma teklif verdi. Türkiye'de gübre sektöründe faaü- yet gösteren toplam 4 şirket dışında teklif veren diğer 6'sı nakliye, dış ticaret inşaat şirketleri. Özellikle TÜGSAŞ Gemlik tesislerinin geniş ve kıymeth' arazileri ve hemen yanıbaşında serbest bölgenin kuruluyor ohnası, teklifle- rin üretimden çok rant ağırhklı olduğunu doğruluyor. tekel yaratmasının önüne şimdihk ge- çümiş gözüküyor. Görüşlerini aldığı- mız uzmanlara göre ise iki ihalenin iptali çok olumlu bir adım, ancak ye- terli değil. TÜGSAŞ'ın eski Genel Müdürü 1b- rahim Kırcı, gübre fabrikalannın özel- leştirmesi ile büyük bir tekelleşmenin yaşanacağını savunanlar arasında. "OzeUeştirmedeen kritik noktalardan biri azotiugübrede' dıyen Kırcı, "TÜG- SAŞGemHkfabrikalannda ihakyi ka- zananfirma TorosGübreofanuştu.Do- layısı ile Tüıidye'de azothı gübre üre- timinin yüzde 100'ü buşirketinefinegeç- miş olacakö" diye görüşlerini dile ge- tirdi. Kırcı, özelleştirme karanndan ta- mamen geri adım atıhnaması halinde ülke tanmnıın büyük bir tehdit altına gireceğini savundu. Yaptığımız söyleşide önce "üretim ve istihdam şarn konularak özelleştir- me yapıhnaü" diyen Gübre Üreticile- n Derneğı Başkanı ve BAĞFAŞ Ge- nel Müdürü Kemal Gencer, görüşle- rini "kamuya ah gübrefabrikalan dev- letin arpalığı haline gelmekten kurta- nlabDirseözeDestirmeyegerek katmaz" diverek ifade etü. İŞÇtNtiV EVREINÎNDEIV ŞÜKRAN SONER Yol Ayırımı Oktay Kurtböke'yi ölüm yıldönümünde anarken eşi Gufran Kurtböke, kitaplan arasından bulduğu bir notuiletti.Belliki 1991 sonundaCumhuriyet'inyazar- lannın kopmasına yol açan gelişmelerin yaşandığı ta- rihlerde düşündüklerini bir kâğıda not olarak dök- müş... "Nadir Bey'in kaybından sonra, 1971 'lerde yaşa- nan yol ayınmına bir kez daha gelineceğinı bekliyor- dum. Bunu da 1970'liyıliarın başından beri kendile- rine sıksıksöylüyorvm. Beni ve eski Cumhuriyetçi ar- kadaşlanmı üzen, böyle bir gelişmenin Nadir Bey'in ölümünden çok kısa birzaman sonra ortaya çıkma- sı" diye söze giriyor. Cumhuriyet'te 1971 yılında mey- dana gelen olaylann bir daha yaşanmaması için yap- toğı, ancak gerçekleştirilemeyen, Cumhuriyetie çalı- şanlann yönetime katılmasını saglayan yönetmeliğin demokratik, sağlıklı bir çözüm olacağına hâlâ inandı- ğının attını çiziyor. Cumhuriyet için zor günlerin başladığını; herkesin çok özverili, dikkatli olup doğaı çizgiyi koyması ge- rektiğinj vurgulayarak şöyle devam ediyor "Ekonomik açıdan bu bunalımlı günler nasıl aşılır bilemeyeceğim. Yeni teknolojiye geçme iddiası ile altına girilen borçlar, gazeteden aynlan yüksek ücret- li çalışanlara ödenecek kıdem tazminatlannın boyu- tu, gazete yazartan ile bûtûnleşen okurlann mubte- mel davranışlannı da buna eklemek gerekir. Gönlüm NadirNadi'nin Cumhuriyeti'nden ve gerçek Cumhu- riyetçilerden yanadır." Cumhuriyet okuriarı sonraki gelişmeleri izlediler. Gazete yazarlan ile bütünleşen Cumhuriyet okurian- nın güçlü desteği sayesinde aynlan yazarlar geriye dön- düler. mas masasına kadar sürüklenen Cumhuriyet ga- zetesi, çalışanlannın da büyük özverileriyle Berin Na- di ve llhan Selçuk'un açtıklan yoldan yayın yaşamı- nı sürdürmekte. Ancak Oktay Kurtböke gazetecilik ve de yönef ci- likte duayenler arasında iken "Ekonomik açıdan bu bunalımlı günler nasıl aşılır bilemeyeceğim" kaygısı- nı taşırken, 199O'lı yıllann koşullan içinde bile gündem- de olan olumsuz koşullann ağırtığından söz ediyor- du. O günler aşıldı. Oktay Kurtböke'nin gönlündeki Na- dir Nadi'nin Cumhuriyet'i, bir türlü rahat nefes alına- cak noktaya gelinemese de ayakta kaldı. Kurtböke de yeniden yuvaya, Cumhuriyet'e döndü. Cumhuriyet'te biri 12 Mart sürecinden (1970), di- ğeri küreselleşme, 2.Cumhuriyet akımlanndan besle- nen (1991 sonu) düşünsel plandaki iki büyük yol ayı- nmı, bu kez ekonomik zoriamalarla tek tek bireylerin yaşamlannda geçerli olmak üzere hep yaşandı, ya- şanmakta. Kuralsız ekonomide, holding çıkarian adına haksız rekabet, damping uygulamakta olan medya yapılan- ması, her tür düşünsel, ıdeolojık yozlaşmanın içinde, Cumhuriyet gözlerin üzerine dıkıldiğı, bir aykın ömek konumunda. Mesleklerinin ilk yıllarında, Cumhuri- yet'te öğrendikleri ile birkaç özel haber patlatan genç arkadaşlanmıza, ayartan ücretlerie transfer önerileri geldi. Çoğunlukla geçinemedikleri için, kimileri öne- rilen birkaç katı ücretlerin cazıbesine kapılarak göz- leri arkada grttıler. Üstüne sendikal düzeni yaşatama- mak gibi bir yol ayınmının ağıriığı tuz biber ekti. Cumhuriyet'in kuruluş yıldönümü olan 7 Mayıs- lar'da gönüllü toplanan eski arkadaşlar, medyaya da- ğılmış ama gönlünde Cumhuriyet'e ait bir şeyler kal- mış arkadaşlann çokluğu, madalyonun bir yüzünde. Diğer yüzünde promosyonlann dayanılmaz çekiciliği demeyecegim. Çünkü Cumhuriyet'i okuma potansi- yelindekı okur için, bilmem neyin eki olarak verilen ya da satış mağazalannda, benzin istasyonlannda ücret- siz dağıtılan gazeteler, Cumhuriyet okumamanın al- ternatifi değil. Cumhuriyet'in hak ettiği tirajlara ulaşamamasında, ekonomik sıkıntıdan kurtulamamanın sonucu, kalite- li basıma ulaşamamaktan, yeterii sayfa zenginliğine çıkamamaya, içeriği boşaltılmış medya yayınlanna göre iyi sayılsa da yeterince zenginleştirilemeyen ha- berciliğe, içeriğe varan pek çok neden sayılabilir. Yi- ne de promosyonsuz, az sayfa ile en pahalı gazete olmak gibi bir gerçek var ki.. Cumhuriyet'in yaptığı her olumlu işi, haksız rekabet içinde taklit eden medya kar- şısında, okurun dayanması çok güç bir iş. Cumhuriyet'in yan fiyatının altında, pınl pınl basıl- mtş, sayfa adeti zengin, kitap eki de veren, bütün say- falannı taklit etmeyi seçen gazeteler var. "Zaranna, ne- yin karşılığmda" sorgulamasını yapabilmek öyle ko- lay deği! ki. Gerçı Cumhuriyet'in sanayileşmesıne des- tek olmuş, yıllann kamu bankasını, medya gücünü kul- lanarak özelleştirmede alıp birkaç yılda içini boşalt- manın, batırmanın, "tom/nteses/ncten?''sorgulama- sının yapıldığı günleri yaşıyoruz. Batınlıp kamulaştın- lan bânkalardaki zarariar, bizim vergilerimizJe kapanı- yor. Okur açısından da yol ayınmının kolayca yapılabi- leceği gelişmeler yaşanıyor. Medyanın kirienmiş yü- zü, su yüzüne çıkıyor. Toplumsal bilinç, bireysel sor- gulama yeterii olsa damping yapan, medyayı holding çıkarianna kullanan patronlar, onlara alet olan gaze- tecilerden hesap sorulacak. Yasadışılıktan söz etmi- yorum. Onu ancak işleyen bir yargı, toparianmış bir siyaset, iktidar sağlayabilir. Elbette batık bankalann sistemi tümden çökertme- mesi için yapılan operasyonlar sonucu bir sürü kirii ça- maşır ortalığa saçıldı. Bunlan yok saymak, saklamak zor. Ama bu kadan sıyasi iradeye hesap sorulabile- ceğine, gerçek anlamda bir temizliğin geleceğine iliş- kin güven vermiyor. Asıl okurun, izleyicinin yol ayın- mını yapması gerekiyor. Albeniye aldanmadan, "ne- yin karşılığı" sorusu sorulabilse, hiç değilse kimi top- lumsal, sağlıklı ve medyayı da hizaya belli ölçülerde sokabilecek bir toplumsal tepki ortaya çıkacak. Ola- bilse bilinçli okur tepkileri, okur desteği ve boykotla- n, belki de yargılamalardan daha anlamlı, kuralsızlı- ğın kurallar içine sokulmasında işe yarayacak. sukransoner(g yahoo.com Maaşlardaki artış ilkesi geçerii • ANKARA (AA) - Maliye Bakanı Sümer Oral, memur maaşlanna enflasyon üzerindeki artış ilkesinin geçerliliğini devam ettirdigim belirtti. Oral, tüketici fiyatlanndaki artışın memur maaş artışını geçtiği zaman, gereği ne ise onun yapılacağını bildirdi. Sağlam vergi yapısının, ülkenin geleceği için son derece önemli olduğunu kaydeden Oral, adil şekilde toplanması gereken vergilerin yerli yerine harcanması zorunluluğuna da dikkati çekti. bca yüzde 5 zam • KAYSERİ (AA) - llaç fiyatlarma ortalama yüzde 5 oramnda zam yapıldı. Ağn kesicilerden Novalgin tablet 666 buı liradan 700 bin liraya, Vermidon tablet 908 bin liradan 953 bin liraya çıktı. Antibiyotiklerden Alfasilin 500'ün kutusu 3 milyon 755 bin liraya, Duocid'in kutusu ise 9 milyon 328 bin 450 liraya yükseldi. Sağlık Bakanlığı llaç ve Eczacılık Genel Müdürlüğü tarafindan onaylanan yeni fıyatlarla ilaç satışlanna başlandı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear