25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 27 KAS1M 2000 PAZARTESİ HABERLERIN DEVAMI TURKI Istanbul Y 16 Sinop Edime Y 12 Samsun Y 16 Adana Y 19 PB 18 Kocaeli Y 17 Trabzon PB 16 Çanakkale Y 16 Giresun PB 16 Izmır Y 16 Ankara Y 11 Manısa Y 16 Eskişehir Y 10 Aydın Y 17 Konya Y 11 DenJzli Y 16 Sıvas PB 10 Zonguldak Y 14 Antalya Y 18 Kars Mersin Diyarbakır Şanhurfa Mardin Siirt Hakkân Van Y B B B B B B 18 15 16 15 14 6 6 Marmara, Ege, Akde rnz, içAnaddu'nungu- ney ve batısı ıle Batı Karadenız sağanak ya- gışlı, otekı yerier az bu- lutlu ve açık geçecek Yağışlar Marmara, Ege ve Akdenız'de etkılı ve surekli olacak. Hava sı- caklığı yagış alan yer- lerde biraz azalacak, otekı yerterde onemlı t«r değışıklık olmaya- cak IS MERKEZLER Oslo Helsinkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Y Y Y Y Y Y Y B g 6 7 10 10 10 10 10 Münih B 10 Zürih Beriin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina B B PB PB Y Y B Y 11 9 15 10 12 10 18 17 PB 9 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tıflis Kahire B B B PB PB PB PB B -3 10 -5 14 12 4 11 23 B 19 Parçalı bulutlu Bulutlu k Çok buluttu . Yağmurtu Karlı h Gök guruttülü Yokuduk uyarısıFRANKFÜKT (Curo- huriyet Bürosu) - Azgeliş- miş ülkelere sanayileşmiş ülkelerden açılan kalkın- ma kredilerinin, sanıldığı- nın tersine, geliştirici de- ğil, geriletici sonuçlar do- ğurdugu ıleri süriildü. Alman ekonomi dünya- sııun zaman zaman kamu- oyunda ilginç tartışmala- ra yol açan görüşleriyle ünlü ismi Prof. \VHhdm Hankel,"Yoksullukla mü- cadetede, asıl dikkat edil- mesi gereken nokta, zen- ginkrden yoksullara açı- lan kredilerin, içerdeki mali piyasalan geüştirip geliştiremediginde aran- mahdır" diye konuştu. 'Rheinischer Merkur' gazetesinin sorulannı ya- nıtiayan Frankftnt Oniver- sitesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Hankd,özel ban- kalann da bu yöntemle, kredi alan ülkelen, kendi paralanyla tasarrufa teş- vik edebüeceğini söyledi. Batılı bankalann akılcı projelere para yatırması gerektiğini, bunun ise ge- nelde yapılmadığını savu- nan Prof. Hankel, Arjan- tin, Brezilya, Hindistan gi- bi ülkeleri ömek gösteıe- rek "Bankalarburalarda- ki şubeteri ûzerinden dö- viz eksiknğini giderebilir vebuülkeierdeki bankacı- hk sistemi ve bankalar ağı getiştirüebilir" dedı. Almanya başta olmak üzere, Batı dünyasının ız- lediği kalkınma yardımla- nnın istenen sonucu ver- mediğini, bu ülkelerdeki sanayileşme ve moderni- zasyon teşvik edilirken, parasal ve mali piyasalann göz ardı edildiğini ileri sürdü. Kalkınma yardımının birçok ülkede olumhı so- nuçlara yol açtığının söy- lenemeyeceğine dikkat çeken ünlü uzman, "Bu ül- kelerde, uctız krediler gö- nül rahatlığıyla dolaşuna sokuhınca, tam da getişti- rilmek istenen şey bozulu- yor. Yerti bankacıhk siste- mi tahrip ediKvor" görii- şünü savundu. Enflasyonun bazı alan- larda olurnlu bir rol oyna- yabileceğini de sözlerine ekleyen Prof. Dr. Hankel, özellikle yaönm sürecin- de hızlandıncı bir etkisi olduğunu hanrlattı. "Yaü- nma bu sayede borclan- nın bir bölümünü enflas- yondan kazandıklanyla geri ödeme olanağı kaza- nıyor. Ancak bu enflasyon kontrol altmda kalmabdır. Yûzde3-5civanndaolma- hdff" dedi. Prof. Wühelm Hankel, birçok azgelişmiş ülkede yolsuzluk, rüşvet ve ida- re-i maslahatçüığın' yay- gınlık kazandığını, bunun da geri kalmışlığın en önemli nedeni olduğunu kaydederken "thtiyaç du- yulan şey temizkahnışseç- kirüer. işlek bir banka ağı Ue denetinı altında bir enf- lasyon ve göreli istikrar al- ondaki bir paradn-" diye konuştu. 'Haberin dilide k(tyıuığı da erkek 9 Istanbul Haber Servisi - Gazetecı Füsun Eryılmaz, medyanın topluma olum- suz cinsel mesajlar verdi- ğini belirterek medyada karar mekanizmasmın er- kek egemenliğinde oldu- ğuna dikkat çekti. Gazete- ciSedaKaya Güler ısetop- lumun değil medyanın cinselliğe hazır olmadığı- nı söyledi. ÎTÜ Maçka Sosyal Te- sısleri'nde Cinsel Eğitim, Tedavi ve Araştırma Der- neği'nce (CETAD) ger- çekleştirilen "Cinsel Eği- tim" toplantılan sona er- di. 24 Kasım'da başlayan toplantılarda, cinsel eğitim veren eğitimcüer, sağlık çalışanlan ve sivil toplum kuruluşu üyeleri bir araya geldi. "CETAD Günkri 2" kapsammda düzenle- nen "Cinsel Eğhimde Medyanın Etkinliği Nasıl Saglanabilir" konulu pa- nelde konuşan gazeteci Fügen Yıkhnm, medyanın insanlara olumsuz cinsel mesajlar verdiğini vurgu- layarak kadınlann ya "medyanın süsü" ya da "saçını süpürge eden ka- dın" olarak gösterildiğini belirtti. Seda Kaya Güler de "Derginıize çıplak erkek fotoğrafları koymanuz kendi erkek meslektaşlan- mızca ters karşüandı. Top- lum bunlara bazır. Asıl ha- Hrohnayanmedyanmken- dfeadir" dedi. Güler, birte- cavüz haberinde bile sal- dırganın yerine kurbanın teşhir edildiğine dikkat çekti. Panelin başkanlığını ya- pan gazetecı TuğrulEryü- maz ise haberin erkek di- liyle yazıldığını ifade ede- rek "Bir ülkenin siyasal ve sosyal iklimi neyse medya da onun rengini aur" dedi. Eryılmaz, haber kaynakla- nnm da "orta sınıf, orta yaş^ıvesaygtdeğer" erkek- lerden oluştuğunu söyledi. RUfflSU SANAT GECESİ " TÜRKÜLER İMECESİ" KûktJtBabnıStı.ktfmrarıTAUY- Sıdrica Sü; 'Açş Konoşması* Ruhi Su Bdgedi t ^ ü Yûrçk- Ufuk KARAXOÇ İOptn SaiMtpsıi, Tnrkâler" flâmTEKAH ŞOpm SaınifmJ, TûritatP" Omjmtt (Open Sautçsj: •ffltffler AJA Su Smahı Grubu: Wu SU'Htm Stsain) /iiMchmetAKAN HasmYÜKSEÜR.-TâMlo' SognhrBmn OitNa- Rüştû WfAU ndiııı doruğu başarısız • Baştarafi 1. Sayfada Bu ülkelerin, endüstrilerindeki emisyon kaynaklannı azaltmak yerine, sahip olduklan ormanların düşürdüğü karbondioksit oranımn hesaplanmasını istemeleri ve diğer ülkelerde yapacaklan temiz enerji yatınmlanyla durumu telafı etmekte ısrar etmeleri, görüşmeleri tıkayan konulann en önemlüerini oluşturuyor. Konferans Başkanı Hollanda Çevre Bakanı Jan Pronk, 15 gündür devam eden görüşmelerde hiçbir ilerleme kaydedilememesinden dolayı hayal kınklığına uğradığuıı belirrirken şûnlan söyledi: "DüayMİakibütûn insanlann gözünün bisnı ûzerimızde otduğunu ve sorunun çözümü için bizden büyükbeklentikri olduğunu biliyorduk. Ancak bötün karsni Bonn'da devam etmesini kararlaşürdığımız görüşmelerde, başanya ulaşümasuu umuyorum." 15 gündür devam eden görüşmelere katılan Greenpeace, Dünya Dostlan, Dünya Için Çevre Fonu (WWWF), Çevresel Savunma gibi etkin çevre örgûtleri ise 'fıyasko' olarak Denizlerde fırtına beklentisi Yağışlı hava etkili olacak başaramadık. Büyük hayal kmkbğuıa uğradun. Sonuç şoke edici Ancak getecekyd Haber Merkezi -Orta Akdeniz ûze- rinden gelen yağışlı havamn, önümüz- deki iki gün Marmara, Ege ve Akde- niz'de "eÖdM" olması beklem'yor. Bu- gûn ve yann Marmara, Ege, Akdeniz, Batı Karadeniz, Iç Anadolu'nun güney ve batı kesimlerinde yağış bekleniyor. Yağışlı hava hafta sonu yurdu terk ede- cek. Yetkililer, Marmara, Ege ve Ak- deniz'de beklenen etkili yagış nedeniy- le, ilgililerin tedbirli olmalanru istedi- ler. Hava sıcaklığı ise yağış alan yer- lerde biraz azalacak, ancak mevsim normalleri civannda seyredecek. Devlet Meteoroloji Işleri Genel Mü- dürlüğü, 29 Kasım Çarşamba günü Marmara'run doğusu, Baü Karadeniz, tç Ege, Akdeniz, tç Anadolu, Doğu Anadolu'nun Güney ve batısı ile Gü- neydogu Anadolu'da yağış beklendi- ğini bildirdi. Yağışlı hava çarşamba gû- nünden sonra doğuya hareket edecek. Denizlerimizde rüzgâr, bugün Ege, Karadeniz ve Batı Akdeniz'de firtına şeklinde esecek. Tüm denizlerimizde yann firtma bekleniyor. Yetkililer, ftr- öna nedeniyle ilgililerin dikkatli olma- sını istediler. tzmir'de dün öğle saatlerinde hızla- nan yağmur nedeniyle Bornova ilçe- sinde bazı evleri su bastı. Izmır Mete- oroloji Bölge Müdürlüğü yetkılileri, metrekare başma düşen yağış mikta- nnın 20 kilograma ulaşüğını bildirdi. Itfaiye ekipleri Bornova Yenimahal- le'de bazı evlerde 4 ekiple bu boşaltma çahşmalarını sürdürüyor. Sağanak yağış Manisa'da da su bas- kınlanna yol açtı. Merkezefendi, Teş- fıkiye, Akmescit ve Barbaros mahal- lelerinde itfaiye ekipleri su boşaltma çalışmalan yapıyor. nitelendirdikleri sonucun, g felaketi' anlamına geldiğini bildirdıler. Bütün çevre örgûtleri, yaptıklan yazılı açıklamalarda eleştiri oklannı ABD'ye yöneltirken Dünya Dostlan, Exxon, Texaco ve Dupont adlı petrol şirketlerini de sonuçtan sorumlu tuttular. Konferans salonunun önüne, iklim değişikliği ile mücadeleyi simgeleyen binlerce kum torbasmdan oluşan bir baraj kuran Dünya Dostlan, Pronk tarafından 'mücadeie sembolû' olarak konferans salonuna taşınan ve 15 gün boyunca orada tutulan kum torbasını da 'başarısızük anıtf olarak ilan etti ve "Hiçbir sözcûk, Lahey'de olanlara duyduğumuz kıygnıhgı, feiaketlerin kurbanlan için hissettiğimiz Ozüntûyü anlatamaz. Görûşmeleri tıkayarak gezegeni tehlikeye düşûren hükümederi hiçbir zaman afFetmeyeceğiz ve bu davranışlaruun karşıhğmı almalannı görmek için uğraşacağız'' diyerek çevre örgütlerinin konunun takipçisi olacaklannı açıkladı. Okuyan: Meımıra grev hakkı yok ALİER Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ya- şar Oknvan, Kamu Çalışanlan Sendikalan Yasası'nm hükümetın gündeminde olduğu- nu, ancak bu yasanın grev ve toplusözleşme hakkını kapsamayacağını söyledi. Bakan Okuyan'm sorulanmıza verdiği ya- nıtlar şöyle: - SSK prim oranlan çok yüksek değil mi? - Nerden bakacağınıza bağlı. Doğru, OECD ülkeleri arasında en yüksek oran biz- de. îyi de diğer ülkelerde prim ödeyen bir si- gortalı, kaç kişiye bakmakla yükümlü? Tür- kiye'de ortalama 6-7. Bizde bir kişi çahşıyor, anne, baba ve çocuklanna ücretsiz sağlık hizmeti alıyor. Bir de öldükten sonra dul eşi ve dul kızma maaş bağlıyorsunuz. - Iş Güvencesi Yasa Tasansı şu an ne aşa- mada, işverenlerin tepkisinde bir yumuşa- ma varmı? - îş Güvencesi Yasası mutlaka çıkanla- caktır. Bazı işveren kuruluşlannın tepkisi tasannın içeriğinden çok bu tasanyla bir- likte kıdem tazminatı ve ihbar tazminatla- nnı tartışmak isteğinden geliyor. Biz de bu- na izin venniyoruz. Çalışanlann işçilerin ortalama kıdemi zaten 6 yılı geçmiyor. Bir- çok işveren, yanında çalışan işçilerin kıde- mini ödememek için çeşitli yollara teves- sül ediyor. Zaten ortalaması 6 yıl oîan kı- dem tazminatının kaldmlmasma hükümet YitikKent ABD 'de sergileniyor • Baştarafi 1. Sayfada eserlerin çoğu 75 yıldır ilk kez ziyaretçiye gösteri- liyor. Sergi, 4 Şubat'tan sonra Cleveland ve Balti- more müzelerinde de açılacak. Sergideki, ÎS 120-520 yıllan arasmda Antakya'da Roma villalan ile bazı kamu binalannın tabanlanm süsleyen görkenüi mozaiklerin Amerikah ziyaretçi- leri büyülediği bildiriliyor. Sokaklan geceleri de ay- dınlatılan ilk kent olarak bilinen ve o dönemde nü- fusu 600 bini bulan Antakya'dakı yaşam bazı düzen- lemelerle sergide yeniden canlandınlıyor. Bunlar arasmda o dönemde Antakya'da varlığı bilinen on Roma hamamından biri de sergileniyor. Bflyük tskender'in suyunu överken kullandığı "Ananım sütünden detadı" sözünden hareketle, An- takya'nın o dönemde yaşamma giren su oyunlan, sirkler, tiyatrolar da ziyaretçiye çeşitli buluntularla anlatüıyor.Bir Romalı tarihçinin, "Halkmm yiizde onu zengin, yuzde onu faknu ama yûzde sekseni mü- reffeh'' dediği Antakya'nm antik yemek kültürü de ziyaretçilere örnekleıle sunuluyor. Kentteki, Yakın- doğu ve Greko-Romen çoktannlı tapınaklann yanı sıra yükselen Yahudi sinagoglan ve Hıristiyan kili- seleri ile de Antakya'nm tarihsel-dinsel hoşgörüsü de vurgulanıyor. Antakya'da Roma villalan ile baa kamu binalannı süsleyen mozaiklerden biri olan "Av Sahnea" mozaiği 1930'lu yıllarda bir depremde yı- kılmış olan bir Roma villasından çıkanldıktan son- ra beş parçaya bölünüp ABD'ye gönderilmiş. Bu parçalardan bir tanesinin bir ton ağırlığında olduğu Mozaik panodan bir tavuskuşu aynnüsı. ve onanmınm 1995'ten bu yana müzede ziyaretçi- lerin gözü önünde sürdüğü bildiriliyor. Aynca aynı yıllarda Paris'teki Louvre Müzesi'ne gönderilen ve orada bir duvara gömülen "Paris'in Yargısı'' adlı mozaik de ilk kez bulunduğu yerden çı- kanlarak bu sergiye katılmak üzere ödünç verilmiş. Sergiyi düzenleyen uzman Dr. Christine Kondoleon bu amaçla Türkiye'ye gelerek bir ay süre ıle Antak- ya ve Zeugma'da incelemelerde bulunmuş. Şerafettin DİYARfiAKIR(CunıhuriyetBörosu)-Kapatılan Demokratik Kitle Partisi (DKP) Genel Başkam Şe- rafettin Elçi, yeni bir parti kurma çahşmalannm son aşamaya geldiğini açıkladı. Elçi, yeni partinin ortak devlet ve tek vatandaş ilkesini savunacağını belirterek "Bunu yaparken Kürtlerin kimUklerini savunacağız. Biz bunun için vanz" dedi. Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılan DKP Genel Başkanı ve eski Baymdırlık ve lskân Baka- m Şerafettin Elçi yeni bir parti kurma çalışmalan- mn sonuna geldi. Elçi, yaian zamanda kuruluş di- lekcesi ilgili mercilere sunulacak olan parti hakkın- daki görüşlerini açıklamak ve karşı görüşleri din- lemek için dün Diyarbakır'daki Demirok tesislerin- de bir sohbet ve basın toplantısı düzenledi. Toplan- tıya bazı siyasi parti temsilcilerinin yanı sıra 500 kadar izleyici katıldı. Kürtlerin 10 bin yıldır Yukan Mezopotamya ola- rak adlandınlan bölgede kendi dili, kültürü ve tari- hi ile yaşadığını belirten Elçi, Osmanlılar dönemin- parti kuruyor de Kürtlerin "otonom" bir yapıyla kendini yönet- tiğini söyledi. Cumhuriyetin kurulmasıyla birlikte Kürtlere vaat edilen "Kundacak olan devlet hem KüıUerin hem de Tûrkkrin ortak devkti olacak" sözünün, Lozan'dan sonra unutulduğunu ve yerine getirilmediğini savunan Elçi şunlan söyledi: "Cum- huriyet kurukhıktan sonra devietin tek amacı İtti- hat ve Terakki çizgisinde, tüm halkları Türk pota- sı içinde eritmekyeni bir ulus yaratmak okiu. Kürt- ler yok edilmek istendL Buna karşı olarak da Kürt- ler direnme>i onursal ve milli bir değer olarak bfl- diler. 1925'ten sonra 27 Kürt is>anı çıkö. Bölge kan gölüne, cehenneme dönüştü. Hiçbir zaman huzuru yakalayamadan bu günlere geldik." 1920'li yıllar- da dünyada faşıst egılımın hâkım olduğunu, bu ne- denle Kürtlere karşı uygulanan asimilasyon politi- kasuım, dönemin şartlanna göre kabul edilebilir olduğunu kaydeden Elçi, ancak günümüzde bu tür haksız politikalarda ısrar edilemeyeceğine dikkat çekti. olarak da sosyal güvenlik bakanı olarak da kesinlikle karşıyım. Tutumlarmda bir yu- muşama var mı bilemem ama bu yasa çı- kacak. - Işkolu barajı, noter şara gibi sendikalaş- manm önündeki engefler kalkacak mı? - Bu konularla ilgili, mayıs aymdan itiba- ren başlayan, sosyal taraflarla çalışmamız var. Fakat bu çalışmalar maalesef tıkandı. Ne işçi sendikalan konfederasyonlan kendi aralannda uzlaştı (Türk-lş karşı çıkıyor) ne de işçi sendikalanyla işveren sendikalan. A- ma bizim gündemimizde var. - Şu an işkohı barajmı aşnnş gözüken sen- dikaların büyük bölümünün bunu hayali üyelerie sağladığı, bakanhğmız, sendikalar _ _ ^ ^ _ ve ügUi herkes tara&ndan bt- liniyor. Buna karşuı siz, arala- nndan seçmiş gibi birkacmı barajın ahuıa düşurdünüz. Buhaksıdık değil mi? - Hayır değil. Çünkü biz üç hususu göz önüne aldık; mü- kerrer yazılanlan, ölenleri ve emekli olanlan saptayıp top- lam 634 bin kişiyi düşürdük. Bana verilen bilgiye göre bunlarm ötesinde 1 milyon 400 bin civannda daha fazla- hk var. Nedir onlar, hiç sen- dikayla ilgisi yok. 1983 yıhn- da ölmüş 94 yılmda sendika- ya üye yazılmış. Sendikalann öbür dünyada şubeleri mi var? Bunun ötesinde hayali işyerleri var. Fakat bunlar öy- le bir sistemsizlik içinde ka- ranbole getırilmiş ki SSK'nin kayıtlanyla Çalışma Genel Müdürlüğü'nün kayıtlan ke- sinlikle birbirlerini tutmuyor. Şimdi bunlarla ilgili komis- yon oluşturduk, bunlar ayık- lamyor. Muhtemel ki yenile- ri düşürülecek. Ama bizim görüşümüz barajm kaldml- masıdır. - Kamu Çahşanlan Sendi- kalan Yasa Tasansı ne du- rumda,grev ve toplusözkşme hakkı içerecek mi? - Kamu Çalışanlan Sendi- kalan Yasa Tasansı hüküme- tin gündeminde. Şu an Bütçe Plan Komisyonu'nda. Bütçe- den sonra öncelikli olarak ele alınıp bitirilmesi noktasmda Bakanlar Kurulu'na arz etti- ğim 5 tane yasa tasansı var; bir tanesi budur, biri iş gü- vencesidir, birisi 1 milyon ya- bancı kaçak işçinin çalışma- sım önleyecek yasadîr, biri de çocuk işçilerin önlenmesiyle ilgili yasadrr. Bir diğeri çalış- ma yaşamıyla ilgili cezalann arttınlmasıdır. Mesela 100 bin lira ağır para cezası diyor, böyle şey oîur mu? Bu beşi- ni öncelikle yasalaştıracağız. Kamu çalışanlannda grev ve toplu iş sözleşmesi olmaz. Öyle, bir taraftan mutlak iş güvencesi, bir taraftan grev olmaz. Dünyanın hiçbir ye- rinde obnaz. G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada venlik Savunma Kimliği (AGSK) çerçevesinde oluştuaılması planlanan 60 bin kişilik Avrupa or- dusu, soaınlu bölgeleri kanştırma, affedersiniz ba- nştırma gücü olarak hazır tutulacak. AB, bu gücün NATO olanaklanndan da sonuna kadar yararlan- masını istiyor. ABD, "Olabilir" diyor, Türkiye "Ka- rar mekanizmasında ben de olursam evet, aksi halde hayır" diyor. NATO Genel Sekreteri George Robertson, Tür- kiye'yi ikna etmek için geçen hafta Ankara'ya gel- di. Ankara, "öneriler bizi tatmin etmedi" dedi. Ro- bertson'un önerisine göre Türkiye, "cephe nöbe- tinde'var, "kararmasasında" yok. 2- Ankara'da bu temaslar sürerken; Kuzeyden, bizi ve NATO'yu ilgilendiren bir haber geldi. Rus- ya Devlet Başkanı Putin, yine potinleri giymiş ses- leniyor "Kafkaslar'da ve Orta Asya'da 50 bin kişilik ye- ni bir güç oluşturacağız." Rus askeri, gerek Kafkaslar'dan gerekse Orta Asya'dan çekilmiş değil. Bu bölgedeki ülkelerin çoğunun sınınnda hâlâ Rus askeri var. Putin'in açıklaması, çekilme bir yana.. Rusya'nın, etkisini daha da arttırmayı planladığını ortaya koyuyor. 3- NATO'dan esen soğuk rüzgârla, Kuzeyden gelen etkili lodosun arasında cereyana kapılan Türidye'nin, önümüzdeki süreci çok iyi hesaplama- sı gerekiyor. Türkiye, soğuk savaş döneminde NA- TO üyesi olarak tüm yükümlülüklerini yerine getir- di. Bu uğurda kendi iç düzeninden de ödünler ver- di. O günlerdeki konumumuz "ilerikarakol"du. 21. yüzyılda dünyanın nasıl biçimleneceğini öngör- mek güç. Ulusal çıkarianmızı iyi korumazsak, tak- tiksel değil de stratejik planlar yapamazsak, 21. yüzyılda da "seyyar karakol" oluruz. 4- Konu 'Kuzey'den açılmışken bir duruma da- ha dikkat çekelim. Rusya, Iran'la olan askeri iliş- kilerini kesmeyeceğini açıkladı. Rusya, 1995'te ABD ile yaptığı anlaşma uyannca, 2000 yılı sonun- dan itibaren bu ülkeyle askeri-teknik işbirliğini ke- seceği sözünü vermişti. Arkadaşlar geçen cuma günü, bu sözü tutmayacaklannı ilan ettiler. Iran, Ermenistan'la da ilişkilerini sıkılaştınyor. Ne demişler Düşmanımın düşmanı dostumdur! 5- Geçen hafta boyunca AB'den gelen soğuk haberiere Türkiye'den de aynı karşılıklar verildi. Böylesi durumlarla sorumlu noktadakilerin sık kul- landığı tümce şu oluyor: "Dünya, Avrupa'dan ibaret değil!" Çok doğru. Ancak bu sözü sadece Avrupa ile gerginlik artınca değil, ılişkilerin çok iyi gittiği dö- nemde de söylemek gerekiyor. .i-ui Kıbns-Kosovai 6- AB ile ilişkilerin gerilim noktasını şu aşama- da Kıbns oluştuaıyor. Görünen o ki, Kıbns çözül- se sıraya yeni bir madde konacak! Bugünlerde gazetelerin dış haberler sayfalann- da yoğun olarak işlenen iki konu var Kıbns ve Yugoslavya. AB'nin her iki konuyla ilgili çözüm önerileri bu-" lunuyor. Yugoslavya'daki şu: - Kosova'nın ayn statüsünü tanı. Gerekirse ay- nlma olabilir. Bu, demokrasinin gereğidir. Kıbns'la ilgili olanı ise şu: - Aynlmış iki taraf var. Bu kabul edilemez. Mut- laka birieştirilecek! 7- Etrafımızda dönenlerin tümünü bir köşe ya- zısı çerçevesinde ele almak olanaksız. Bütün bu gelişmelerin odağında şu yatıyor 21. yüzyılda dünya yeniden biçimlenecek. 20. yüzyılın son on yılmda yaşananlar, 21. yüz- yılın filizleriydi. Bu gidiş, BM gibi, NATO gibi halen genel kabul görmekte olan uluslararası kurumla- nn da yeniden biçimlenmesini beraberinde geti- recek. Yeni yüzyıla toprak bütünlüğümüzü koruyarak girdik. Şimdi derienip toparianmamız, temizlenip aklanmamız ve yeni oyunlara hazır hale gelmemiz gerekiyor. balbay@cumhuriyetcom.tr Bağcılar'da patlama • Baştarafi 1. Sayfada parkta oruran 2 kişi yara- landı, bir kişi ise şoka gir- di. Yaralılar, yurttaşlar ta- rafından yakındaki Özel Bağcüar Hastanesi'ne kal- dınldı. Yaralılardan Ha- kan Akerdik'in, durumu ağır olduğu için ameliya- ta alındığı, Ozay Sutba- şı'nm da kulağında prob- lem oluştuğu beürtildi. Patlama sonrası hasta- neye getirilen bir kişinin ise fiziki yarasının ohna- dığı, ancak şoka girdiğı belirlendi. Bu kişi daha sonra, bilgisine başvurul- mak üzere karakola götü- riildü. Polis, patlamaya y- ol açan bombayı çöp kutu- suna bırakanlann beürlen- mesi için soruşturma baş- lattı. ÖSS Deneme Sınavı Cevap Anahtarı 1) B, 2) G, 3) E, 4) A, 5) E, 6) B, 7) E, 8) A, 9) Ç, 10) A, 11) Ç, 12) C, 13) A, 14) E, 15) D, 16) B, 17)B, 18) D, 19) C, 20)B, 21) E, 22)A, 23) G, 24) G, 25) B, 26)A, 27) E, 28) E, 29) C, 30) D, 31) D, 32) Ç, 33) A, 34) E, 35) E, 36) Ç, 37 D, 38) B, 39) E, 40) A, 41) B, 42) B, 43) D, 44) C, 45) A, 46) E, 47) D, 48) B, 49) E, 50) D, 51) A, 52) D, 53) E, 54) A, 55) A, 56) B, 57) D, 58) C, 59) B, 60) C, 61) B, 62) E, 63) A, 64) E, 65) C, 66) D, 67) D, 68) D, 69) E, 70) G, 71) B, 72) E, 73) A, 74) E, 75) D, 76) B, 77) D, 78) B, 79) A, 80)B, 81) B, 82) C, 83) E, 84) D, 85) A, 86) B, 87) D, 88) B, 89) E, 90) B. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin yayınladığı günlük Bizim Cazete Ülke sorunlanna ilişkin raporlanyla, araştırmalanyla, köşe yazılanyta, tarafsız haberteriyle sivil toplumlann gazetesi. Düzenli okumak ıçin abone olun. Tel: 0.212. 511 08 75
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear