29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
21 KASIM 2000 SALI CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ / ekonomi@cumhuriyet.com.tr 13 GSfflde Koç- Sabancı rekabeti • tSTANBUL(AA)- Koç Holding, Netaş ile birlikte Türk Telekomünikasyon AŞ tarafmdan kurulacakGSM1800 mobil telekomünikasyon sisteminin tesisine yönelik ihaleye teklif verdiğini bildirdi. Koç Holding'den borsaya gönderilen açıklamada, îş Tim Telekomünikasyon Hizmetleri AŞ'ninaltyapı ihalesine ise teklif verilmediği kaydedildi. Sabancı Holding de, ihalenin pazarlama, müşten • bone hizmetle> ^ kapsayan bölümûne teklif vermek üzere Alcatel Teletaş ve Doğuş Holding ile işbirliği yapmaya karar verdiğini açıklamıştı. HaJkbartt'ın trim esnaf tepkiU • ANKARA (ANKA) - Tûrkiye Esnaf ve Sanatkârlar Kredi ve Kefalet Kooperatif Birlikleri Merkezi (TESKOMB) Genel Başkanı Suat Yallon, Halkbank'm özelleştirilmesine karşı çıkarak bankanın satışı durumunda esnafın can damarlannın kopacağuıı savundu. TESKOMB Yalkın, bankanın özelleştirilmesinden sonra esnafın kredi gereksinimlerinin nasıl karşılanacağının belirtilmediğine işaret etti. Kaüte Kongresi başlryor • İSTANBUL(AA)- 9. Ulusal Kaüte Kongresi, "kamu sektörü" ana temasıyla bugün tstanbul'da başlayacak. TÜSİAD desteğiyle Kalite Derneği (KALDER) tarafindan dûzenlenen kongrede, toplam kalite yönetimi konusundaki en yeni uygulamalar ve gelişmeler tarüşılacak. Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı'nda yapılacak kongrede, dünyaca ûnlü gelecekbilimciler Alvin Toffler ve Kevin Kelly konuşma yapacak. Kongre yann sona erecek. SPK'de işbaşı • ANKARA (AA)- Sermaye Piyasası Kurulu'nun (SPK) yeni başkan ve üyeleri, Yargıtay 1. Başkanlık Kurulu huzurunda yemin ederek görevlerine başladılar. SPK Başkanı Doğan Cansızlar; kurul üyeleri Fatma Kutlay, Erdal Batmaz, Hüseyin Erdem, Nizamettin Temel, Halil Sanaslan ve Sezai Akın arasında görev dağılımınm ilk toplantıda gerçekleştirileceğini belirtti. Fas'ta deli dana korkusu • RABAT(AA)-Başta Fransa olmak üzere Avrupa'nın çeşitli ülkelerinde deli dana vakalannın görülmesi üzerine Fas hükümeti, Avrupa kaynaklı canlı sığır ve sığır etinin ülkeye girişini yasakladı. Bilimsel veriler, ilk kez îngiltere'de ortaya çıkan ve diğer Avrupa ülkelerine yayılan ölümcül deli dana hastahğının sığır etinden insanlara geçme ihtimalinin yüksek olduğunu gösteriyor. Uzmanlar, bankacılık sektörüne yönelik risk ve tehditleri değerlendirdiler Baııkalar zorhı smavda • Chhibber: Tüketici kredileri korkutuyor. Ciddi risk analizlerinin yapılmaması büyük yanlış. Enflasyondaki düşüş sektörü tehdit ediyor. Ekonomi Servisi - Dünya Bankası Tûr- kiye Direktörü Ajay Chhibber, tüketici kredilerindeki hızlı artışa karşın ciddi risk analizlerinin yapılamamasının endişe ver- diğini söyledi. Bankacılık sisteminin çok zor bir süreçten geçtiğini belirten Chhib- ber, "Enflasyonu düşürme programı sek- töre ciddi tehditier getijor" dedı. Chhib- ber, iflas halindeki şirketleri kurtarmanın faturasının vergi ödeyenlere çıknğını vur- gulayarak "Asya ve Latin Amerika krizk- rinde iflas eden şirketlerin kurtanlması acıyı arttırmaktan başka işe yaramadı. Bunlar politikadan gelenriskler.EHkkatli olmak gerekir'' dıye konuştu. 'Türk Bankacıuğında ve Sermaye Piya- salannda Yeni Eğüimler" konulu konfe- ransa katılan Chhibber, Dünya Banka- sı'nın reformlar konusundaki desteğini sürdüreceğini anlattı. Chhibber, bankanın 3 yıl içinde yapacağı yardımlann yansı- nın malı sektöre yönelik olacağını İcayde- derek "Kz Türfcrye'yi tüm gücümüzledes- teklemeye haanz" dedı. Asya krizinde if- las halinde olan kuruluş ve şirketleri kur- tararak, istıhdam sorunu yaratmama uy- gulamasının 'aayı' arttırmaktan başka bir şeye yaramadığını anlatan Chhibber, "Ka- yıplan artünyor, bütün bu hatalann faru- rası da vergi ödeyenlere çıkryor" diye ko- nuştu. Kamu bankalannda yeniden yapı- lanmanın mutlaka bir hedefi olması ge- rektiğini vurgulayan Chhibber, "Emlak- bank bir ipotek bankası olarak gelişebüir. Türkiye'nin buna ihrjyacı var. Ziraat Ban- kası daha küçük bir zirai kredi veren ban- ka olabflir" önerisınde bulundu. DB Türki>e Direktörü Aja> Chhibber. Devlet Bakanı Recep ÖnaL NÂKÎIKREDİLERİÇİNDEKİPAYIARTTI Bankalann yeni gözdesi: Ticaret sektörü ANKARA (ANKA)- Tekstil sektörüne kullandırdıklan kredüer nedeniyle çok yüksek oranlarda batık kredi sorunuyla karşı karşıya bulunan bankalar ve özel finans kuruluşlannın yeni gözde kredi müşterisi, toptan ve perakende ticaret sektöründeki firmalar oldu. Merkez Bankası'nın ticaret siciline kayıtlı faal firmalann kullandığı kredileri dikkate alarak hazırladığı sektör kredileri raporuna göre, kredilerden en yüksek payı alan sektörler sıralamasında eylül ayısdan itibaren, toptan ve perakende ticaret sektörü ilk sıraya yükseldi. Tîcaret sektörünün kullandığı nakit kredilerin, toplam nakıt krediler içerisinde daha önce yüzde 13.3 payı eylül aymda yüzde 13.6'ya yükseldi. 23.1 katrilyon lira olan, bankalar ve ÖFK'lerin şirketlere kullandırdığı kredilerin 3.2 katrilyon lirası ticaret sektörüne verildi. Ticaret sektöründe bu gelişme yaşanırken tekstil sektörünün payı yüzde 13.7'den yüzde 13.5'e geriledi ve ikinci sıraya indi. Tekstil sektörünün kullandığı krediler eylül sonunda 3.1 katrilyon lira düzeyinde gerçekleşti. • Devlet Bakanı Önal: Eş dost kapitalizmine yer yok. Ziraat ve Halk Bankası'nın görev zararlarının yıl sonunda 20.2 milyar dolar olması bekleniyor. Ekonomi Servisi - Ekonomiden sorum- lu Devlet Bakanı Recep Onal, Türkiye'de artık "eş dost kapitanzmi" olarak nitelen- dirilen "crom capitalizm"e yer olmadığı- nı söyledi. Önal, bu olgunun özellikle kre- diler konusunda bankalann çok yüksek risk almalanyla sonuçlandığını ve aktifle- rin kalitesinin düştüğünü vurgulayarak "Bankaalık krizknnin nedenlerinden bi- ri olan siyasi müdahakler ve eş dost kapi- taüzmi, sistemdeki riskleri artunyor. Risk- ler yönetilemez boyutlara geldiğinde de krizkr ortaya çıkıyor" dıye konuştu. Bakan önal, bankalann uzun yıllar be- lirsizliğin yoğun olduğu bir ortamda çalış- tıklannı belirterek siyasi müdahalelerin de bu kurumlann çağdaş bankacılık kri- terlerine göre yönetihnesini zorlaştırdığı- nı, hatta olanaksız hale getirdiğini anlattı. 'Eş dost kapitalizmine yer yok' Önal, "Hûkümet siyasi müdahalelerin en azaindirilmesineyönelik hukuki düzen- lemekri hızlagerçekteştinfi. Türkiye'de ar- nk eş dost kaphalizmine yer yoktur" diye konuştu. Devlet Bakanı Önal, işbaşına gel- meleriyle birlikte öncelikle kamu banka- lannın görev zararlarının bir dökümünün çıkanldığını anlatarak "Bugüne kadar ha- hnın alüna gizJenenJerortaya döküldü. Sek- törde, kamu kesiminpoütikalannı değiştir- mesinden kaynaklanan bir paradigma de- ğişikliğj yaşamyor ve bir süre daha devam edecek" "dıye konuştu. Önal, Ziraat ve Halk Bankası'nın görev zararlan toplamının 2000 yuı sonunda 20.2 milyar dolarolma- sının beklendiğini kaydetti. İŞÇİNİ Hazine Müsteşan Demiralp, Türk Telekom'la ilgili hükümetin programını açıkladı Telekom'un sabs ilıalesi 15 Arabk'ta Ekonomi Servisi - Hazine Müsteşan Selçuk Demiralp, "özeUeştirmenin amiral gemisi" olarak nıtelediği Türk Tele- kom'un satış ihalesine 15 Ara- lık'ta çıkılması yönünde hükü- metin programı olduğunu bil- dirdi. Demiralp, Telekomünikasyon Arenasf nda gazetecilerin Tele- kom'un özelleştinlmesiyle ilgi- li sorulannı yanıtladı. Türk Te- lekom özelleştirmesinin IM- F'ye yapılan ekonomik program için önemli olduğunu belirten Demiralp, 2000 yılında Tele- kom'dan beklenilen gelirin, iha- lenin başansızhkla sonuçlan- ması nedeniyle sağlanamadığı- m söyledi. 2001 yıluun mart aymın so- nuna kadar ihale işlemlerinin yapılacağını kaydeden Demi- ralp, "Onümüzdeki haftalar içindesatışla ilgili, hükümetimiz bir karar alacaknr. Daha sonra bu doğruhuda çahşmalardevam edecektir" dıye konuştu. Hükü- metin yaptığı program çerçeve- sinde 15 Aralık'ta Telekom özelleştirmesiyle ilgili ihalede ilana çıkmayı hedeflediklerini belirten Demiralp, teklif alma süresini mart ayı sonunda, iha- leyi ise yıün ilk yansında ta- mamlamayı planladıklannı söy- ledi. özelleştirmeden sorumlu Devlet Bakanı Yüksel Yalova, ilk ihalesi başansızlıkla sonuç- lanan Türk Telekom'un özelleş- tirme stratejisinin yeni pazarko- şullan çerçevesinde yeniden şe- killeneceğini belirterek "Yeni satış stratejisinde sanlacak hisse oranının yükseltflmesi ve strate- jikortağa, kendisinden bekknen faydayı sağlayabihnesine imkân sağlayacakşekildeyönerimhak- kı verilmesi için düzenlemeler yapıhnası gûndenıdedir" dedı. E-postayla vergi beyarn Bu arada, Gelirler Genel Mü- dürü Akif Hamzaçebi elektro- nik ricaretin artmasıyla birlikte karmaşık bir yapı sergileyen vergi sisteminde, beyannamele- rin e-maille gönderilmesini sağ- layacak bir çalışma yürüttükle- rini bildirdi. Selçuk Demiralp de ticari fa- aliyetlerin hızlı bir biçimde elektronik ortama kaymasının beraberinde baa sorunlan gün- deme getirdiğini, bunlann ba- şında da vergi kayıplannın gel- diğini kaydetti. Demiralp, elektronik ortamdaki ticari fa- aliyetlerin bu hızla artması ha- linde çok ciddi vergi kayıpla- nyla karşı karşıya kalınacağı- nı vurguladı. Türk Telekom Genel Müdürü tbrahimHakkıAlpnırkıse Tür- kiye'de telekomünikasyon ala- nında olağanüstü bir vergi kay- bının bulunduğunu belirterek bu kaybın yaklaşık 2 trilyon li- raya kadar ulaştığını söyledi Radikal yönetim ve başarı Brezüyaü işadamı: Çahşanlarücretierini kendüeribeürüyor Ekonomi Servisi- Hiyerarşınm ohnadığı, işçilerin ücretierini ve çalışma saatlerini kendilerinin belirlediği bir şirketi düşünmek artık hayal olmaktan çıktı. Brezilyalı ünlü işadamı Rkardo Semler, dün Türkiye'ye gelerek radikal yönetim stratejilerini Türk meslek- taşlanyla paylaştı. Brezilya'da yaşanan boğucu enflasyon gibi çeşitli olumsuz etkenlere meydan okuyan Semler, şirketinin başansırun altında yatan yönetim felsefesini anlattı. "Masalan Tersine Çevirmek" ve "Maverick'' kitaplanyla tanınan Semler, şirketi Semko'da ahşılmış yönetim modellerinin tersine, çalışanlann yönericileri kendilerinin seçtiği ve maaş ve çalışma saatlerini kendilerinin belirlediğini ifade etti. Semler, şirketin verimliliğinin altında yatanlan şöyle dile getirdi. "Semko'da çahşanlar şirket Ricardo Semler kararianndaoy hakkuıa sahipler. Çahşanlar, şirket muhasebe kayırlannı inceleme hakkuıa sahipler. Şirkette üç temel değer var. Demokrasi, kâr bölüşümü ve bilgi- şeffaflık. Bu değerier karmaşık bir döngü içinde birbirine bağh olarak çahşıyor. Eğer bunlardan biriniyok etsekdiğerleri tamamen anlamını yitirir. Şirket yapımız cahşanlann serbesttiği, özgüıiüğü, sendika ile ilişkfler bu değerier çerçevesinde gefişiyoıf Sernler, şirkette hiçbir zaman bir yöneticinin, ileride astlan olacak olan kişiler tarafindan mülakat yapılmadan işe ahnmadığına işaret ederek "Yüdaiki kez asdar, yöneticflerini değeriendiriyor. Aynı şekilde yılda ild kez tüm çahşanlar isimsiz birer anket doldurarak şirketin kredibüıtesmi ve tepe yönetimmin yeterüliğini değeriendiriyor" diye konuştu. PTT'den e-posta hizmeti ANKARA (ANKA) - PTT, finans ve bankacılık çevreleriyle ortaklaşa e- pos- ta olarak bilınen " elektronikposta şfrke- ti" kurmak üzere görüşme yürütüyor. PTT Genel Müdürü Dursun Dağaşan, çok sayıda özel bankayla sürdüğünü be- lirtriği göriişmelerin, aralık ayında so- nuçlanmasmı beklediklerini kaydetti. Dağaşan, kurulacak şirketin, oluşturula- cak bilgisayar ağlanyla, anlaşma yapı- lacak bankanın müşterileriyle ilgili fa- tura bilgilerini, o ildeki merkezlerde top- layarak faturalayacağını; faturalann oto- matik makinelerle yapılacak zarflama- nın ardından zaman yitirmeden alıcısı- na ulaştınlacağuu söyledi. Türkiye'nin en ücra köşelerine kadar uzanan agıyla bankacılık hizmeti için önemli bir avantaja sahip olanPTT, Kör- fezbank ile 3 yılhğına bir anlaşma yap- mıştı. PTT, kredi karü ile yapılacak öde- melerle ilgili olarak 3 özel bankayla da- ha görüşüyor. Görüşmelerin kısa süre içinde tamamlanması bekleniyor. AB'ye uyum sürecinde çevre sorunu masaya yatırıldı Tahalı ama kaçınılmaz' Ekonomi Servisi - Avrupa Birli- ği'nden uzmanlar, Türkiye'nin, AB'ye uyum sürecinde çevre etki değerlendirme (ÇED) raporlanna önem vermesi gerektiğini kayde- derek bir finansman projesi hazu-- laması ve çevreyle ilgili yasalan AB müktesebatına uygun hale ge- tirmesi gerektiğini belirttiler. Türk Sanayicileri ve Işadamlan Derneği (TÜSİAD) tarafindan dü- zenlenen "AB Uyum Sürecinde Çevre" paneline katılan AB Tür- kıye Temsilciliği'nden Frederic Delport, aday ülkelerin AB'ye gi- rebilmeleri için ekonomik ve siya- si kriterlerin yanı sıra çevresel önkoşullan da yerine getirmesi ge- rektiğini vurguladı. Delport, tüm AB müktesebatının yansıtıhnasmı nihai amaç olarak değerlendirir- ken Türkiye'nin önce yasalarda AB'ye uyum sağlaması gerektiği- ni söyledi. 'Kâğrt ûzerinde kalmasın' Yasalann kâğıt üstünde kalma- yarak uygulamaya dönüşmesi ge- rektiğinin altını çizen Delport, her aşamada denetleme yapacak kont- rol mekanizmalanna ihtiyaç du- yulduğunu ifade etti. Delport özel ve kamu sektörleri arasmda daya- nışma ohnası gerektiğini belirte- rek üye ülkelerde sürecin böyle iş- ledigini anımsattı. Panelin açılış konuşmasmı ya- pan TÜSÎAD Yönetim Kurulu Başkanı ErkutYücaoğlu, Avrupa Birliği'nin çevre konusunda kre- di ve finansman desteğini üye ül- kelere olduğu gibi aday ülkelere de uygulaması gerektiğini dile getirdi. Yücaoğlu, Türkiye'nin son 15 yılda gerek Çevre Bakanlığı çalış- malan, gerekse özel sektörün ge- lişimi ile çevre konusunda önem- li adımlar atmasına karşın hem çevre mevzuatı uyumu hem de ik- tisadi ve siyasi kararlarda çevre boyutunun dikkate ahnmasında daha fazla ilerleme kaydetmek zo- runda olduğunu söyledi. İŞÇİNİN E\ RENİTSDEN ŞÜKRAN SONER Bir İş de Olumlu Çıksa... Gazetenin giriş kapısında dün sabah yıne Kalaba- lık birgrup işçi vardı. Seslerını kamuoyuna duyrmaya çahşıyor, destek bekliyorlardı. ABD-yerlı ortaklı Con- rad International Otel'de Turk-lş'e bağlı Toleyıs sen- dikası örgutlenmeye kalkınca 100 ışçı birden ışten atılmış. 12 Eylül 1980 öncesi hiç değılse yabancı ortakftklı şirketler sendikal haklarda guvence sayılırlardı. Ünlü marka, tekeller Türkiye'de sendikasız ışçı çalıştırabil- meyi düşünemezlerdı. Şimdi ışler tersine döndu Çağ- daş insan haklan normlannı ağızlarından duşurmeyen ülkeler kökenli şirketler Türkiye'ye geldıklerinde sen- dikasız düzen istiyor, ucuz emek sömurusunde ayaK diretiyorlar. Toleyıs'in gelişmelerf anlatan açıklamasında. "Tür- kiye birsömüru ülkesi değılseyetkılı tum metalen gö- reve davet ediyoruz" diye bir uyart cumlesı varsa da, ünlu yabancı markalar artık Türkiye'de ısteaıklen gibı at oynatabilmenin rahatlığında. Sadece sendika uyesı oldukları için ışçı çıkarma sözde yasal bir suç. Türkiye de çok yaygın bir biçim- de uygulanmakta. Sendikal orgutlenmeyı dıbe vurdu- ran örgütlenme aşamasındakı yasadışı ışç< çıKanna- lan durdurabılmek uzere hazırlanan yasa tasaıısı hu- kümetin gundemınde. Bakanlar Kuaılu'ndan geçmış yasalaşmayı beklıyor. Yürürlükteki yasada var olan sendıkalaşma hakkı, buna baâlı işçı çıkarma yasağı uygulamada bir ışe ya- ramryor.lşverenler en son Conrad ornegınde de ya- şandığı gibi işverene sınırsız çıkarma hakkını veren ış yasasının 13. maddesinı uyguluyor'ar. Sendıkalaşma hakkını kullandıkları için ışten çıkanlan ışç^lere ve sen- dikalanna yargı yolu kalıyor O da bir ışe yaramıyor Çünkü uzun biryargı savaşımı sonunda (kanıtlama yu- kümlüluğü ışçiye ait olduğundan). çıksa çıksa "kötü niyetli işten çıkarma" karşılığı olan uç aylık ücret ce- zası alınabilıyor. Yargı. sendikal çıkarmanm cezası olan işçinin bir yıllık ucreti tutarında tazmınaîtan kaçinıyor. Işte işverenlerin ve beslemelerı, sozculuğe döşen- miş yıldız köşe yazarlarının "Kayıtlı ekonomıde yat<- nmlar düşer" diye tehdit ettıklerı, yasa tasansı yasa- laşırsa, iş güvencesi falan getirmeyecek. Yıne 13. madde ile istenildiği kadar işçı çıkanlabılecek. Sade- ce ve sadece, körkörparmagım gözune, sendikal ör- gütlenmenin olduğu işyerlerinae, işçı sendıkaya gir- diği için işten atılmışsa, açılan davalarda, sendikal de- ğil, haklı nedenle işçi çıkardığının ispat yükümüJlügu işverene ait olacak. Mahkemenin sendikal nedenle çı- karmaya hak vermesi halinde ise. ya >şe iade. ya da biryıllhk ücreti tutarında tazmınat guvence altına alı- nacak. Gorüldüğü gibi ortada iş güvencesi değıl. sınırlı bir sendikal guvence soz konusu. Aslında bu en doğal insan hakkına katlanamama, bızım sermayemızın ko- tü alışkanlığı ile sınırlrbır olgu değıl. Dunya tekelteri- nin, küreselleşmedenen model içinde Türkiye'ye bıç- tikleri pazar, ucuz emek, kuralsızla-jtırma roiüne çok uygun düşüyor. Türkiye'de sendikasız. ucuz işçi ça- lıştımna bir dayatma olarak karşımıza çık'yor. İçinde yaşadığımız düzenin. dayatmanın boyutlan- nın tam algılamasında değiliz Sonuçtarı ılp raman za- man karşılaştığımızda, belki bıraz ürkuyoruz Gerçek öylesine acımasc kı, 12 Eylul sonrası sureçte yeni sendikal örgütlenme bırkaç özel ornek dıştnda sıfır- lanmış sayılabılir. Ancak eskı sendıkalaşmış iş yerlerinde gorecelı söz- leşme duzeni devam edebıhyor. Oralarda da taşercn- laştırma, sendikasızlaştırma uygulamalan yaşanıyör. Acımasız rekabet, vahşi sömuru duzenınde, sendıka- sızlar sendikalılann, kayıt dışı kaçak çalıştınlanlar sı- gortalı çalışanlann, yabancı uyajklu artık mılyonu aşan kaçak işçiterde iş bulamayanlann korkulu ruyası olu- yorlar. özetle Türkiye'de yeniden örgütlenme. yem işyer- lerinde sendikalaşma pek görülmuyor Toplam sendi- kalı işçi sayısı artmıyor, oransal olarak çok buyük bir düşüş, hatta sayısal toplamda bile kayıplar yaşanıyör. En güvenceli kamusal ışyerlerı bile özelieştırmeler- le, işçi çıkarmaları ile birlikte sendıkasızlaşmaya su- rükleniyor. 12 Eylül öncesinde üç mılyon sıgortaiı ıçın- de, 1.5 milyon sendikalı ile yuzde ellı gıbı yüksek bir sendikalaşma düzeyine ulaşmış Türkiye'de, geriye sayım yaşanıyör. 5 milyon sigortaiı içinde sendıkah iş- çi sayısı 800 binlere düşmüş bulunuyor Özel sektör- de ise durum 250 bin cıvarında, gulünç bir düzeyde. Sigortasız, vergisi ödenmeksizın kayıt dışı çalıştırılan- lann kayrtlılardan fazla oldukları, yabancı kaçak işçi- nin 1 milyonu bulduğu, mityonlarla da ışsizın sayıldı- ğı bir düzende. sendikal haklar nasıl korunabıhr varın bir düşünün? Sendikal duzenın adı var kendısı yok. İşçi, emek haklannı her ekonomik kararı ile buda- yan, IMF reçetelerı dogrultusunda sosyal damping uygulayan, sosyal guvenlık haklarını genye gotüren Ecevrt Hükümeti, iş güvencesi adı altında sınırlı sen- dikal güvenceyi getirebilir mı? Bakanlar Kurulu'ndan geçmiş yasa Meciis'ten geçebılır mı? Çalışma Bakanı Yaşar Okuyan "MecLsten geçe- cek" dıyor. Sermaye cephesı "geçemez"de diretıyor. Bir sınırlı sendikal guvence bari olumlıı. işçiden yana çıksa, bu hukümet de olumlu bir ÎŞ yapmts otea. bız de dişimizi kırsak mı acaba? sukransonerc yahoo.com Dev atağa kalktı Çin'e üç tekııoloji vadisi kıınıluyor ŞANGHAY (AA) - Teknolojı atağına kalkan Çin Halk Cumhunyeti: Silikon Vadisi, Tıp Vadi- si ve Fotoelektron Vadisi kurma çahşmalanna baş- ladı. Şanghay'da Yangtze Nehri ağzındakı Silikon Vadisi, değışık bilgisayar çiplerinin geliştirihnesi- ne aynldı. Bu bölgenin itici gücü, esasen, Fudan Ünıversitesi, Şanghay lletişim Ünıversitesi, Gü- neydoğu Çin Bılim ve Mühendislik Enstitüsü, Çin Bilimler Akademisi Şanghay Metalürjı Araş- tırma Enstitüsü gıbı yerel yükseköğretım ya da tek- nolojik araştırma kuru- luşlanndan gelıyor Bilgisayar çıpleri ıma- latı üssü kurmak ıçın bu bölgede 300 milyon do- larlık yatınm yapacağını açıklayan 1BM gibi şir- ketler debıı vadiye haya- ti\et ka/andırıyor Bu bÖlgedekı enformasyon sanayiinin toplam iiretim değeri. 2005% ılında 400 mıly3r yııana uiaşacak. Şanghay'da Pııdong Kalkınma Bölgesi"nde oluşan Tıp Vadısi'nJe yerel araştırma kuruluş- lan ve şırketlenn ortak çabalanyla. bıyofarma- koioji teknolojısinde ınu- az/am yenılıkler \ c sana- yileşmeler gerçekleştiri- liyor. Biyofannakolojıde potansiyele sahip olan Çin "de bu sekîöııîıı sınaı ölçeğınm beş yılda 50 milyar NTiana ulaşması. 3-5 milyar yuaıı sermaye değcrlj bir ya da ıkı ccza kompleksinin yakın ge- lecckte orta>a çıkması bekleniyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear