22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
18 KASIM 2000 CUMARTESİ • • * • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 19 GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada Rivayet olunuyor ki; af metni hükümet ortak- lanna verildi. Rivayet olunur ki; üç lider Adalet Bakanlı- gı'ndan gelen taslağı önce bizzat kendileri, son- radan gruplan inceleyecek. Rivayeten söyleniyor ki; üç liderin uzlaştıklan metin öyle bir metin ki, ne 70 bin hükümlüyü, ne de aile katiline, hırsıza af getirilmesini asla iste- rneyen "dışardaki" yüzbinleri mutlu edecek! Zaten gazeteierde yayımlanan karikatürler da- t\a şimdiden hapishanelerin boşalmasından he- men sorva aynı cinsten suçlann -cinayetlerin, fıırsızlıklann- yineleneceğini alaya alıyor. önce liderleri memnun etmenin zorluğu ya- şandı. Af bir noktaya gelinceye değin, ben diye- yhn üç, siz deyiniz dört kez renk ve içerik değiş- tirdi. üdertere, lider yardımcılanna -örneğin Rahşan Hanım'a- Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk'ün af çerçevesini beğendirinceye kadar-deyimi ma- zur görün- emdiği süt burnundan geldi. Oysa, vefakâr ve fedakâr Bakan Türk, üç or- tağa af taslağını beğendirmek için gece gündüz çalıştı. Bakanlık "afyasası üreten fabrikaya" dönüş- tü. önceleri affın "ceza indirimi yoluyla" gerçek- leşmesi ilkesi öne alındı, ama MHP'nin beğen- diğine ANAP, ANAP'ın savunduğuna MHP kar- şı çıktı. Asıl sorun duyartı konularda yoaım yaprnaya- rak kendini sakınan Başbakan Ecevit yerine ki- mi yerde birden görüş bildirmeye başlayan Rah- şan Harum'dan kaynaklandı. H.S. Türk, ceza indirimini 12 yıllasınırlamak mı istiyor; Rahşan Hanım, 10 yıl isteyip Bakan'a "ol- maz, zinhar ha" deyüp gazaba gelince, hayda- aa başka bir taslak Bakanlık'ta masaya yatınldı. Rahşan Hanım'la Bakan Türk arasındaki ger- ginlik öyle bir noktaya dayandı ki, -basına göre- yan yana gelip çözümü arayacaklan yerde bir aracı kanalıyla konuşmayı yeğlediler. Bu durumda Bakan Türk yapacağını yaptı. Ceza indirimi ilkesinden vazgeçti, önündeki seçenek metinlerden birini, "şartlı tahliye'yi ana ilke kabul eden taslağı ön plana alıverdi. Piyango Türkiye'de 12 saat içinde ne olur ne olmaz bi- linmediği için, dün bir saate kadar "şartlı tahli- ye"yi esas alan taslakta "Kurtuluş Haftası "nın başlama olasılığı öncelikliydi. Ola ki, örneğin Rahşan Hanım (yani Başbakan Ecevit) şartlı şurtlu affa karşı çıkar. Varsın öyle olsun; Adalet Bakanı'nın çantasın- da çeşitli biçimlerde af getirecek taslaktan bol ne var? Biri olmadı öteki, öteki olmadı beriki... Beğen- dirinceye dek bir metinden ötekine... Gidip ge- liyor Adalet Bakanı Türk! Geniş anlamda siyasetçi dahil toplumu mem- nun etmeyeceğinin işaretleri şimdiden alınan af gibi bir büyük piyango kimsenin başına isabet et- mesin. Amin! Affın bir başka halkası daha tartışmalı. Mem- leketimizin medar-ı iftihan, büyük siyasetçi, De- mirel'in, Ecevit'in yanm yüzyıllık dostu Erba- kan'ın nasıl kurtulacağı. Yaşlılığı nedeniyle hapse girmesini istemiyor Ecevit. FP ise, malum, 312'deki değişiklikle Er- bakan'ı hem hapisten hem de siyasal yasaktan kurtarmanın peşinde. Ülkenin başına türiü çeşit sorun saran Erba- kan'ı kurtarma seçenekleri aylardır medyada başta gelen bir konu. Hazretin cezaevine girmemesi ola ki sağlandı. Ne var ki, fıili siyasete dönmemesi olasılığına ne demeli? Getişmelerin Türk usulü özeti: Çeşitli seçeneklerle af.. Otesi laf, laf, laf!.. Balina operasyonu Hayali ihracat 400 milyon dolan buldu tZMtR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - "Batina OperasyomT kapsamında elde edilen verilere göre bugüne dek toplam haya- li ihracatın 400 milyon dolara ulaştığı öğrenildi. Operasyon çerçevesin- de gözaltına alınan ve tz- mir DGM Savcılığı'na sevk edilenlerin, tTS Şir- keti'nin vergi dairesi, ver- gi mahkemeleri ve Danış- tay ile olan işlerinden so- nimlu olan Hasan Şahin ve Güntürk, tzmeks, Da- nca, Yağız, Ezo firmala- nnın sahibi, FTS'nin or- tağı Gürcan Güngören'in yaptıgı açıklamalara gö- re, olayın beyninin firar- daki Habur Gümrük Mü- dürlüğü'nden tzmir Gümrük Müdürlüğü'ne atanan Yahya Sönmez ol- duğu belirlendi. Balina Operasyo- nu'nda gözaltına alınan Şahin'in verdiği ifadeler- de, Güngören, MHP ana davasından 7 yıl hapis ce- zasına çarptınlan Bahri Ergin ve Buca Ceza- evi'nde bulunan Adnan Şentnrk'ün 1996-1997 ve 1998 yıllannda kurdukla- n Desan ve ÎTS firması adına yurtdışından ithal ettıklen kumaşlan yüksek fiyatla GtDAŞ fırması üzerinden Ukrayna ve Kanada'ya ihraç etüklen- ni söylediği öğrenildi. Er- gin'in 1996-1997 tarihle- rinde Tarişbank'tan da 5 milyon dolar ihracat kre- disi aldığını belirten Şa- hin, Ergin'in firmalannın gerçekleştirdiği hayali ih- racatla bankalardan 8 mil- yon dolar KDV iadesi al- dığını söyledi. Güngö- ren'in de sorgusunda, es- kı Başbakanlık denetçısi ve Yeminli Mali Müşavir Dnriye Kanuar ile halen fırarda bulunan Abdur- ndunan Reisoğjunun ha- yali ihracat olayım çok iyi bildiklerini, aldıklan KDV iadesinden Karalar ve Reisoğlu'na da pay verdiklerini söylediği be- lirlendi. 'Balina Operasyo- nu"nunbaşladığı ilkgün- lerde Haydarpaşa Güm- rük Müdürlüğü'nden alı- narak tzmir Gümrük Baş- müdürlüğü'ne atanan YahyaGürbüz'ün arandı- ğı bildihldi. Öte yandan, operasyon kapsamında tutuklanan Ergin'in tetik- çileri olduklan öne sürü- len Murat Bozkurt, Ba- hattin ErtugruL Mehmet Pana, SaMh Sobnaz, Latif Çabs, Organize Suçlar ve Silah Kaçakçılık Şubesı ekiplerince, Istanbul ve Denizli'de gerçekleştiri- len operasyonda yakala- narak Izmir'e getirildi. Organıze Suçlar ve Silah Kaçakçılık Şube Müdür- lüğü yetkililerinin verdik- leri bilgiye göre, gözaltı- na alınanlann, Bahri Er- gin'in bilgisi dahilinde, Uşak'ta Kasarteks fabri- kasını basarak fabrikanın sahipleri Orhan Cemal Yeşflkava ile EroiNeşet'in öldürülmesi olayına ka- nşüklan belirlendi. 6 Irticayla mücadele başarılı'I Baştarafı 1. Sayfada ran aymda yaşadıklan ka- set sarsıntısının etkilerini hâlâ atamadılar. Cemaat gerek kendileri- ne ve gerekse diğer irticai gruplara karşı alınan ted- birlere gösterilecek tepki konusunda ıkıye bölürunüş durumda. Cemaat içinde "şahin" olarak adlandınlan ve sonradan Fethullahçı olanlar sert ve tavizsiz bir politika izlenmesini savu- nurken, Gülen'ın ABD'den gönderdiği talimatlan uy- gulamak ıstemiyorlar. 2001 yılında ne yükseliş ne düşüş politikasınm izleneceği, bununla birlikte cemaat içindeki iki grubun müca- delesinin devam edeceği ve muhtemelen Gülen'in mü- dahalesiyle şahin olarak ad- landınlan grubun tasfîye edileceği bekleniyor. Süleymancılar: 8 yıllık kesıntısız eğitim ve ilköğre- tim okullannda okuyan öğ- rencilerin özel yurtlarda ka- lama> acağına dair uygula- ma sonrasında mürit kay- nağı büyük ölçüde kuruyan Süleymancılar, 2001 ydın- da faaliyetlerini Avrupa'ya kaydıracaklanr. Nakşflbendikr Altı kola aynlan Nakşibendiler, ara- lanndaki sorunlan 2001 yı- luıda da çözemeyecek. tki ana kol olan Ismailağa Der- gâhı ile Iskenderpaşa Der- gâhı'nın siyasetle iç içe olan politikalan devam edecek. 2001 yılı stratejile- rini siyasi koşullara ve Tür- kiye'nin ekonomik. siyasal ve sosyal olarak büyük bir sıkıntı yaşayacağı, bunun da dini hareketlerin güçlen- mesine neden olacağı tezi- ne göre uyarlıyorlar. Italya 9 dan Ermeni • Baştarafı 1. Sayfada den Oluşum Partisi Milletvekili Roman Maırtovani tarafindan su- nuldu. Italyan Meclisi bu tasanyı red- dederken Solun Demokratlan Par- tisi Meclis Grup Başkanı Fabio Mnsâ'nin, 3 gün önce Avrupa Par- lamentosu tarafindan Türkıye ile il- gili alınan kararlara atfen sunduğu ikinci tasan kabul edildi. Italya Meclisi'nce kabul edilen karar ta- sansında, "20. yüzyılm başmda Er- memferin Türklertarafindan sovkı- nmma uğraüldıklan'' ılen sürülü- yor. Karar tasansında Avrupa Parla- mentosu'nda Hıristiyan Demokrat Fransız parlamenter Philippe Mo- rfflon tarafindan hazırlanan rapora son anda değişiklik önergesi ile ko- nulan soykınrnı ifadelerine de atıf yapıldı. 1915-1923 yıllan arasında yasandığı ileri sürülen soykınmı- nın tarihi bir gerçek olduğunu be- lirten Italya Meclisi, Türkiye'nin soykınmı iddialarını kabul etmesi- nin Avrupa Birliği ile bütünleşme süreci açısından önemli olacağını kaydetti. Avrupa Parlamentosu'nun 3 gün önce aldığı karara gıren pa- ragrafta, "Avrupa Parlamentosu, Türk hükümetini ve TBMVI'yi, Kadirflen Tarikattan çok cemaat görünümü veriyor- lar. Devlet aleyhine hareket etmeden büyüme stratejisi- ni uygulamaya 2001 yılın- da da devam edecekler. Ta- rikat yöneticılerinin maddi çıkar gözettikleri yönünde eleştiriler, büyük boyutlara erişti. Kadiriler içindeki so- runlann 2-3 yıl içinde arta- cağı ve parçalanmaya gide- cekleri tahmin edihyor. onay Türk toplumunun önemli bir kesi- mini olıışturan Ermeni azınhğa des- teğj artûrma>a, bu çerçevede, mo- dern Türk devletinin kuruhnasm- dan önce Ermeni azınhğın maruz kaküğı soyktnnıınıresmentanıma- ya davet eder" denümişti. Bu ara- da, Paglianni'nin tasansıyla birlik- te, Ulusal Ittifak Partisi Milletveki- li Sandra Fei \e Halkçı Parti Mıl- letvckılı GiovanniBianchinın ha- Ya.tağanlıya. kirlilik lıaj>si • Baştarafı 1. Sayfada versiyon ile birlikte hava- daki kükürtdioksit oranı 2500 mg'ye ulasırken, santralda güç indirimine gidildi; belediye hopar- lörlerinden sık sık yapı- lan anonslarla vatandâş- lann zorunlu olmamalan durumunda sokağa çık- mamalan ıstendı. Bacalardan çıkan kü- kürtdioksit gazlan bir anda Bozüyük, Yeşılbağcılar ve Turgut beldeleri ile yakrn köylerin üzerine çöktü. Gazlann giderek ilçe mer- kezine de yayılması ile bir- likte Yatağan'da göz gözü görmez oldu. Yapılan anonslarla herkes evlenne, kapah mekânlara çekilince ilçe sessizliğe büründü. Yatağan Kaymakam Ve- kili Muhsin Koç, ınversı- yon sonrası yaptığı açıkla- mada, "Endişe verici bir durumyok.tııversiyonb«ş- lar başlamaz saat 11.00 iti- banyla santralda güç dü- şürdük. 150 mw'ye kadar indL Oğrencilerin suufla- nndaD çüanamalannı iste- dik. Şu anda ber şey nor- maL Saat 13.00 gibi rüzgâr çıkınca tehüke geçti" dedı. Yatağan Belediye Başka- nı Haşmet Işık ise inversi- yona yine hazırlıksız yaka- lanıldığını belirterek, "Ha- nirîddiönkmler aimimştı? Hanimeteorolojiilekoordi- neliçalışAyordiL." diye tep- ki gösterdi. Işık, şunlan söyledi: "Bana sanld kan- dmhyoruzgibigetiyor. Yata- ğan vaiflikce koruma bölge- si Uan edfldikten sonra sü- rekli meteoroloji ile işbiıüği içindeohmacağıveönceden yapıfauıtahnıinegöreöıılem ahnacağı söyleniyordu. Bu- nun ynpıümadığıııı bugûn yaşayarak gördfik. Herhal- de meteoroloji, inversiyo- nun olacağını beürkrken rüzgânn kaçta yıkaragını dabiJdirivor.Arökbuflkej- Bğebirson\çrikin.Eğeryö- neticflerimiz gerçekten sa- mimiisefcr,MeteoroJojiGe- DdMüdürlügübefcdiyemi- ze haftahk hrversiyon tab- mini bfldiran." Yatağan Demokrasi Plat- formu, yann saat 11.00'de belediye garajında bir mi- ting düzenleyecek. Mitin- ge Yatağan, Yeşilbağcılar, Turgut, Bayır ve Bozüyük belediyeleri ile köy muh- tarlan, meslek odalan, T- MMOB, Tabip Odası, ADD, Şoforler Odası, Ku- yumcular Kooperatifi, Muğla Gazeteciler Cemi- yeti, Cumhuriyet Kadınla- n Derneği, Tes-Iş ve Ma- den-Iş ile Genel-Iş sendi- kalan kaülıyor. Muğla mil- letvekillerinin ise mitinge 'önceden planlanmtş yoğun işleri' nedenı> le gelemeye- cekleri öğrenildi. Yata- ğan'da en geniş katılımın sağlanması beklenen mi- tingde özelleştirmeye kar- şı çıkılırken, insan ve çev- re sağlığı istemleri dile ge- tirilecek "Çevre Kirüügi- ne ve Özelleştirmeye Ha- yir" mitmgı çevrecilerce de desteklenıyor. Miting öncesi Greenpeace Akde- niz Ofısi'nden Mdda Kes- kin, Gökova Sürekli Eylem Kurulu Sözcüsü GayeCön, Sımrsız Çevre Yolculan Sözcüsü SaynurGekndost tarafindan yapılan ortak açıklamada gelmış geçmiş tüm iktidarlar eleştirildi. Bu arada, miting için Muğ- la Valiliği'nce geniş güven- Havası en Idiiikenûer arasında SIVAS (Cumhuriyet) - Hava kirlilığınde Sıvas'ı birinci derecede kırli kentler arasında gösteren Devlet lstatistik * Enstitüsü'nün (DlE) açüdamasırta Sıvas Valiliği'nden yanıt geldi. Valilik Hukuk tşleri Müdürü Kadri Canan, "Ithal kömür kuDarumını tesyiketmek için Sıvas, hava kiriüği konusunda birtnd derecede gösteriM^r" dedı. Kadri Canan düzenlediği basın toplantisında, Sıvasın geçen yülara oranla hava kırliliğı konusunda daha iyi durumda olduğunu belırttı. 1993 yılında kentte önemli boyutlarda hava kirliliği yaşandığuu anımsatan Canan, kırlıliğın 1994 yılından sonra ithal kömür kullarulması nedeniyle azaldığını ifade ettı. DİE'nın Türkiye'deki hava kniilığı ile ilgili yaptığı arastırmada, 1993 yılında yaşanan kirlilik nedeniyle Sıvas'ın hava kirlılığinde bınnci derecede kentler arasma alındığım belirten Canan. "Sıvas'ınjeolojik olarak 'çanak' yapsı nedenhie rüzgârla hava sirkülasyonu yaşanmadığı için karbondioksit yüzünden kirlilik oranı artryor. 1994 ydmdan itibaren kullaıumı yay^nbş&nian ithal kömürle kirlink oranı hicbir zaman ciddi boyuta ulasmadı. DİE'ye göre birinci derecede oian kentler ithal kömür kutonabflecekler. Bu yûzden Srvas'ta hhal kömür kuflanımmın devam etmesi gerekryor" 1 dedı. Canan, Sıvas'ta üç noktada görevli memurlarca kömür girişinin kontrol alonda tutulduğunu da belırttı. lik önlemleri alınıyor. Muğla Valisi Lütfı Yiğe- noğlu, "Demokrasinin ku- raDan içinde herkes istekve şikâvetkrini ortava koyup, dile getirecekler. Biz kimse- nin burnu kanasm istemi- yonız. Herkesin güvenüği için ahnan önlemleri arttar- dık. Izmir, Aydın, Denizii ü- lerinden takviyejandarma kuvveti istedik" dedi. Öte yandan, miting ön- cesinde Yatağan, Yeniköy ve Gökova termik santralla- nnı dolaşan alıcı fınnalann ziyaretlen sırasında ortaya koyduklan direniş ve karar- lılık için işçileri kutlayan Tes-tş Sendikası Yatağan Şube Başkanı Enri Soğan- a, işçilerden hiçbir şekilde tahriklere kapıhnamalannı- istedi. Soğancı şunlan söyledi: "Bb hak arama mücadele- û verrvoruz. Işktme hakkı- mn devri adıahmda yapılan ihaneteortakobnakistemi- yoruz. Pazargünü baa çev- relerinbeklediğigibiolayçı- karmakpeşinde değfliz. Hiç heveslenmesmler oyuna gel- meyeceğiz. Sadece taleple- rimizi dile getireceğiz. Üste- Hk bu miting bir işçi eylemi depdir. Bu Yatağanlmmin- sanca, sağhkh bir ortamda, çevrede yaşamak istevenle- rin,özeDeştirnıeyevegtobal- leşmeye karşı olanlarm, Atatürk'ten miras aldıklan bagunsızhkruhlannıökrür- meyenlerin mrdngL'" Ankara: Kıbrıs'ta ödiîn yok ANKARA(CumhuriyetBürosu) - tsveç Dışişleri Bakanı Anna Iindh, Türkiye'nin katılım ortaklı- ğı belgesinde Kıbns paragrafina verdiği önemi anladığım belirtirken, "Ancakbube^eABbelgesidir.Bu konulan kendi aramızda pazartesi günü görüşeceğiz. Meslektaşlanm bdgedeki Kıbnsia Ogfli ifadderi Hefamkikarariandısmdayorumb- mıyor" dedi. Kültürel haklar konu- sunda AB içerisinde görüş aynhğı bulunmadığını savunan Lindh, Kürtçe dahil tüm dillerde yayın ve eğitim hakkımn tanınmasını istedi. AB üyesi ülkelerinin Kıbns'ın ar- dından Ege konularının çözümüne de kaülım ortaklığı belgesinde yer vermek için anlaşmalan, Ankara'da 'soğuk dûş' etkısı yarattı. Türkiye, Isveç Dlşişleri Baka- nı'nın yanm günlük Ankara ziya- retinde hassasiyetlerini en üst dü- zeyde AB'ye iletme firsarj bulur- ken, kaülım ortaklığı belgesinden Kıbns maddesinin çıkanlması ko- nusunda rahatlancı bir yanıt alama- dı. AB üyesi ülkelerin Brüksel da- imi temsücilerinin, Ege sorunlan- nm çözümüne belgenin orta vade- lerbölümünde yerverme konusun- da uzlaştıklan duyumlan, Türki- ye'nin rahatsızlığını artırdı. Dışişleri Bakanı Ismail Cem'in meslektaşı Lindh ile görüşmesin- de, belgede Helsinki Zirvesi karar- ian ötesinde bir koşula yer verihne- sinin kabul edılmeyeceği mesajını verdiği öğrenildi. Avrupa Parla- mentosu'nda (AP) sözde Ermeni soykınmının tanınması ile Türki- ye-AB ilişkilerinin hassas bir döne- me girildiğine işaret eden Cem, 20 Kasım Pazartesi günü belge konu- sunda ahnacak son kararda bu du- ruma özen gösteriknesini istedi. Cem, AB'nin Helsinki'de verdiği taahhütlerden dönmesinm, ilişki- lerde "ciddi güven bunanmı" yara- tacağı uyansında bulundu. Dışişleri Bakanhğı Müsteşan Fa- ruk Logoğhı, AB üyesi 15 ülkenin büyükelçilerini ve AB Komisyonu Temsilcisi Karen Fogg'u bakanlığa çağırarak Türkiye'nin AB belgesi- ne son anda sokulan Kıbns'a iliş- kin atıflann çıkanlması istemini iletti. Lindh, KOB'un 20 Kasım'da AB Konseyi'nde ele alınmasına az bir süre kala Ankara'ya "süresi kı- sa, önemi büyük" bir ziyaret ger- çekleştirdi. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafindan kabul edi- len Lihdh, Dışişleri Bakanı Cem ve AB ile eşgüdümden sorumlu Baş- bakan Yardımcısı ve Devlet Baka- nı Mesut Yıhnaz ile bir araya geldi. Cumhurbaşkanı Sezer'in Lindhe " Türkiye, kendisini yalruz Helsinki Zirvesi sonuçlan ve bu sonuçtarm kabulü hakkında Türkiye ile AB arasında yapılan yazışmalar ve gö- rüşmelerle bağiı saymayı sürdürü- yor. Kıbns sorununa çözüm buhna ara>Tşlan ile ABadayhğunız arasm- da bir bağlann kurulmasmı kabul edemeyiz" dıyerek Türkiye'nin po- zisyonunu en üst düzeyde anlattığı öğrenildi. Edinilen bilgilere göre Lindh, görüşmelerinde, ülkesinin Türkiye'ye karşı "gizii bir günde- minin- bulunmadığını belirterek, Türkiye'nin tam üyeliğini içtenlik- le istediklerini belirtti. Lindh, bu- nun için Kopenhag kriterlerinin tam olarak karşdanması gerektiğini vur- guladı. Lindh, Başbakan Bülent Ecevit'in, Türkiye'nin KOB'de yer alan unsurlan genel olarak karşila- maya hazır olduğu yönünde yaptı- ğı açıklamayı memnuniyetle karşı- ladıklannı belirtti. Gözaltı sayısı 409 a ulaştı • Baştarafı 1. Sayfada ga operasyonu çerçevesinde gözaltına alınan Bayraktar'ın da aralannda bulunduğu 8 kişi- nin ifadesini aldıktan sonra, tu- tuklama istemiyle samklan ye- dek yargıçlığa sevk etmişti. Nöbetçi Ankara 2 No'lu DGM Yedek Yargıçhğı ise savcmın ta- lebıni yerinde görmeyerek Ege- bank'ın Yahya Murat Demi- rd'den önceki sahibi Hüseyin Bayraktar'ı serbest bırakmış- tı.Savcı Yüksel, dün Ankara 2 No'lu DGM Yedek Hâkimli- ği'nin Bayraktar hakkında verdi- ği "serbest bırakma" karanna itı- raz ederek, gıyaben tutuklanma- smı talep etti. Yüksel'in bu iste- mini görüşen Ankara 1 No'lu DGM heyeti istemıreddetti.Ege- bank soruşturması kapsamında tutuklanarak cezaevine konulan bankamn eski sahibi Yahya Mu- rat Demirel'm kızkardeşi Nesfi- han DemireL banka eski genel müdürü Şükrü Esat Erkuş, eski yönetim kurulu üyesi Pembe Ja- fc Oktay ile auvkat Aydoğan Se- mizer'tn sorgusu sürüyor. Istan- bul DGM'ye çıkanlan Mehmet Karakaşve ErtunçYalçmise ser- best bırakıldı. Yurtbank soruşturması kapsa- mında da bankanm eski sahibi AI AVHİ BaUtaner, oğlu Muzaf- fer Hakan BsBcaner, banka eski genel müdürü Sükyman Ekiz ve Nejat Köktaner'ın de aralannda bulunduğu 21 kişinin de Mali Şu- be Müdürlüğü'nde sorgulanna devam ediliyor. Yurtbank Off- Shore'da hesaplan bulunan 350 kişi, dün Kocaeli'den 3 otobüsle gelerek 24 banka yöneticisi hak- kmdaîstanbul Mali Şube Müdür- lüğü'ne şikâyet dilekçesi verdi. Fahrettin Aslan vuruldu • Baştarafı 1. Sayfada uzatmadığı için saldınyı ger- çekieştirdiği bildirildi. Aralannda Maksim Gazino- su'nun da bulunduğu birçok iş- letmesi bulunan Fahrettin As- lan, bürosuna giderken dün sa- at 13.45 sıralannda Atatürk Kültür Merkezi (AKM) önünde silahlı saldınya uğradı. Saldır- gan Aslan'ın ayağına bir el ateş ettikten sonra yaya olarak olay yerinden kaçtı. Alman Hastanesi'ne kaldın- lan Fahrettin Aslan tedavi altına almdı. Olayın ardından polis, çevrede geniş çaplı operasyonlar düzenledi. Aslan'm kiracısı ol- duğu belirtilen ve Samara adlı diskonun işletmecisi olan Vural Babür bir adet tabancayla birlik- te gözaltma alındı. Maksim Ga- zinosu'nun hemen yan tarafında bulunan Samara Diskotek'in iş- letmecisi olan Babür'ün, kira kontratının süresüıi uzatmak is- tediği, ancak Aslan'm buna olumsuz yanıt verdiği öğrenildi. 10 gün sonra sona erecek olan kontrat nedeniyle saldrnyı ger- çekleştiren Babür daha sonra Asayiş Şube Müdürlüğü'ne gö- türüldü. Polis, olayla ilgili olduk- lan gerekçesıyle Müslüm Bakır- han, Arif Küpücü ve Mustafa Emiroğm'nu da yakalayarak gö- zaltına aldı. Fahrettin Aslan'ın ismi I. MÎT raporunda da geçmişti. Raporda özetle Aslan ve Abuzer Uğurhı gibi isimlerin devlet görevlileri ile bağlantüı olduğu belirtilıyor; kaçakçılık eylemlerine dayanan büyük paralann bu isimlerle devlet görevlileri arasında pay- laşıldığı anlatılıyordu. • • G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada en kaliteli ürün senin olsun. Getirdiğin eti, hayali belgelerle ihraç etmiş gibi göster. Bunun için de ay- nca vergi iadesi al. Katmerli kâr et! Neçoketmişler... Olayı biraz da hayvancılık politikamız açısından ele alalım. önce bir noktayı vurgulayalım. Türkiye'de ne yazık ki hayvancılığa, tanmın ardından gelen ikincil bir alan gözüyle bakılıyor. Oysa sanayisi gelişmiş ül- keler, hayvancılığı da sanayinin önemli bir kolu ola- rak değerlendiriyorlar. Dünyadaki duruma ve yerimi- ze satır başlanyla göz atalım: - Dünya sığır eti üretimınde birinci sırayı ABD alı- yor. Toplam üretimin yüzde 20'sı bu ülke tarafindan gerçekleştirilıyor. - fkinciliği yüzde 14'le AB ülkeleri alıyor, bunu yüz- de 8.4'le Brezilya izliyor. - Türkiye'nin payı ise sadece yüzde 1.6. Bu oran 1995'te yüzde 1.7, 1994'te 1.8 idi. Rakamlar gide- rek gerilediğimizi gösteriyor. - AB ülkelerinin et üretiminde kendine yeterliliği yüzde 106. Bu rakam, gereksinimin biraz üzerinde üretim olduğunu gösteriyor. - Türkiye'de yeterlilıkten söz edilemeyeceği gibi, gereksinimin neredeyse yansının yasal olmayan yol- larla yurtdışından sağlandığı görülüyor. Iç çöküntü! Bu rakamlann ardından soralım: - Türkiye, hayvansal üretimde hep bu kadar kötü müydü? Hayır... 1980'li yıllarda başlayan "Her şeyi ithal edelim, yerli üretim daha pahalı" politikası bizi bu noktaya getirdi. Sözü yine rakamlara bırakalım: -198O'lı yıllarda büyükbaş hayvan sayımız 45 mil- yon, küçükbaş hayvan sayımız 20 milyondu. Bu ra- kam 9O'lı yıllarda büyükbaşta 27 milyon, küçükbaş- ta 11 milyona düştü. - 1984'te hayvan ürünleri ihrâcatından elde etti- ğimiz gelir 500 milyon dolardı, 1990'larda durum tersine döndü, yılda ortalama 600-800 milyon do- larlık hayvan ürünleri ithal etmeye başladık. Buğün- kü rakamı tam olarak kestirmek zor, zira ne kadan- nın kaçak olduğu belli değil! - İthal edilen her bın ton et, ortalama büyüklükte- ki 200 besicıyi iflasa sürükledi, et sanayiinde çalı- şan 500 kişiyı işsiz bıraktı, üretimde görev yapan 100 ziraat mühendisini, istirahat mühendisi haline getir- di. - 80'li yıllardaki Özal ekonomisi 9O'lı yıllarda da farklı iktidarlar tarafindan aynen uygulandı. Öyle ki, et ithalatçılannın etkisiyle oluşturulan politikalaria, dönemsel izinler verildi. 24 Hazıran 1995'te de 22323 sayılı Resmı Gazete'de yayımlanan değişik- likle et ithalindeki tüm sınırlamalar kaldınldı. öyle ki, etin getirildığı ülkedeki koşullara ilişkin belge isten- mesinden de vazgeçildi... - 9O'lı yıllarda, Et ve Balık Kurumu (EBK) özelleş- tirmenin hedeflerinden biri haline geldi. 3 yıl sürey- le üretimi devam ettirmek koşuluyla satılan EBK te- sislerinin çoğunun kapısına. daha birinci yıl kilit vu- ruldu. Çünkü EBK tesisleri ya arsa fiyatına satılmış- tı, arsası daha değeriiydi; ya da EBK'ye rakip firma- larca alınmıştı, bir an önce kapatılmalıydı! -1980'lerin ortasına kadar, Doğu-Güneydoğu sı- nırlanmızdan yurtdışına kaçak canlı hayvan gönde- rilirdi, bugün kaçak et giriyor! Bütün bunlann ardından geldik bugüne! . • Soralım: - Gelişmiş ülkeler enayı mi ki, her ne pahasına olur- sa olsun tanmı, hayvancılığı destekliyor? Elbette değil. Üstelik, AB ülkeleri tanmı destekle- mek için yılda 20 milyar dolar harcıyor, buna karşı- lık tanm ürünleri ihrâcatından yılda 40 milyar dolar elde ediyor. Ya-tanm Bakanı'nın inekleread arayacağına, ye- ni bir tanm ve hayvancılık politikası üretmenin yol- lannı araması gerekiyor. Dileriz son olumsuzluklar. bunca yıldır yaşanan 's«J'ırlıklann ve 'sağ ırlıklann görülmesıne, duyulma- sına yardımcı olur! balbay@cumhuriyet.com.tr Buyukelci John Wolf 'SeçimlerBakû- Ceyhan'ı etkilemez' ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - ABD Baş- kanı Bfll Cİmton'un Ha- zar Havzası Enerji Kay- naklanndan Sorumlu Özel Temsilcisi Büyükel- çi John VVolf, "Bakû- Ceyhan projesinin 2004 yıhnda hayata geçirilece- ğinden eminim" dedi. Görevini ABD'nin Kazakistan Büyükelçisi Ehzabeth Jones'a devre- decek olan Wolf, dün An- kara'ya veda ziyaretinde bulundu. Cumhurbaşka- nı Ahmet Necdet Sezer, Başbakan Bjüknt Ecevit, Dışişleri Bakanı tsmail Cem ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Cıun- hur Ersümer tarafindan kabul edilen Wolf, dışiş- leri ve enerji bürokratla- n ile de bir araya geldi. Wolf'un temaslannda halefi Jones da hazrr bu- lundu. Wolf'un Başbakan Ecevit'i kabulünde, ABD'deki seçim sonuç- lannın bu ülkenin Hazar politikasrnı etkilemeye- ceği yönünde güvence verdiği öğrenildi. Wolf'un Rusya konusun- da rahatsızlığını iletmesi üzerine Ecevit'in, "Rus- ya ile itişkilerimiz i>i Uer- Byor" dediöi kavdedildi. Orduevinde patlama B Baştarafı 1. Sayfada aym binalan paylaşan Adana Orduevi'nin mutfağmda dün sabah 07.45 sıralannda mey- dana gelen patlama, çevrede korku yarattı. Patlamanm hemen ar- dından olay yerine ge- len yetkililer, mutfakta kullanılan ve biten bir sanayi tipi tüpün görev- li askerler tarafindan de- ğiştirilmek istenirken patladığım, patlama sı- rasında tüpü değiştir- mek isteyen askerlerden Şafak Gökmen ile Meh- met Sülük'ün ağır, Er- doğan Özkenar, İbra- him Toksöz, Torçin De- miröz, Mustafa Dökme- taş, Hikmet Ceylan. Lütfi Seleğin, Nusret OzaL Ahmet Yöodemir. Adalet Koç ve Mustafa Ceylan'ın çeşitli yerle- rinden yaralandığım gördüler. Patlamanm ar- dmdan harabeye dönen mutfak ve yemekhane- den çıkanlarak Asker Hastanesi'ne kaldınlan yarahlardan durumu ağır olan Şafak Gökmen ile Mehmet Sülük, öğle saatlerinde askeri heli- kopterle Ankara Gülha- ne Tıp Akademisi Has- tanesi'ne (GATA) sevk edildiler. Adana Asker Hasta- nesi'nde tedavileri sü- ren diğer yaralı 10 erin durumunun iyiye gitti- ği, askeri yetkilüerin so- ruşturmayı sürdürdüğü Öğrenildi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear