25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 29 EKİM 2000 PAZAR HABERLER DUIVYADA BUGUIV ALİ StRMEN J. Carter'ı Dinlerken... Sevgili, Sonbahann, gücünü tüketmiş, kahkahası acı gülümsemeye dönüşmüş, güneşi ısıtmaktan çok avutmaya yarayan geride kalmış yazdan, daha pattoya bürünmemiş bedenlerimizi titrete titrete "geliyorum ha!" diyen önümüzdeki kışa kesin dö- nüş yaptığı haftanın sonundaki gecelerden birin- deydik... Garip ama o denli de hoş mekânda, Bizans du- vannın önündeki adamlann şöleninde sesler renk- lere dönüşüyor, büyük bir ebrtı dünyası fınl fınl dö- nüyordu gözlerimin önünde. James Carter'ın Electric Groove Band'ını din- liyonjz Babylon'da. Elekrogitardaki Cemalletin de Carter gibi iri yan bir zenci. Pop art kıyafetine burnu kalkık ko- ca ayakkabılanna bakınca, onu 1920'terin Cotton Clube'ından çıkıp iki adımda buraya gelmiş sa- nıyorsunuz. Zaman zaman müziğin içine girmekte zorluk çeken müptedilerin bile, kolay kolay dışına kaça- mayacakları bir müzik türü caz. Kara derili adamın, anısını bile taşımadığı uzak diyarlara özlemiyle, yeni vatanındaki acılarını im- bikte damrtıp bize sunduğu bir şölen caz... Yıllaryılı heryerde itilıp kakılan kara derili adam, enstriimanını alıp, sahneye çıktı ve ilk ezgileri dök- türmeye başladı mı, hemen tartışmasız üstün ol- duğu yanını koyuverlyor ortaya. Itilip kakılan ikinci sınıf adam, caz yaparken ilahtır artık. • • * • Sevgili, Caz, Yeni Dünya'nın büyük çelişkilerle dolu ya- şamının ürünü; ama bilmem biliyor muydun bu tür, kendi anavatanında, rock and roll'un egemen olduğu dönemlerde geri plana atıldığında, solu- ğunu sanatın her türlüsüne daha duyarlı olan Av- rupa'ya sığınıp orada soluklanmıştı, özellikle de Paris'e. Fransız sinemasının yeni ustalanndan Taverni- er'nin "Around'ı Midnight"\run caza en güzel öv- gülerden biri olması rastlantı değil. Gariptir, yalnız cazda değil, birçok alanda, kimi halis Amerikan değerleri de ilk kez Paris'te keş- fedilmişlerdir. W. Faulkner, J. Steinbeck, Dos Passos ve gençliğinın ilk yıllarını Paris'te geçir- miş olan E. Hemingvvay ilk ünlerini hep bu ülke- de kazandılar. Hepsinin çevirmeni de aynı kişiydi, Coindreau. Çağdaş Amerikan edebiyatının tutkunu bu ede- biyat adamı, yıllar önce bir söyleşisinde, Faulk- neVe duyduğu hayranlığı belirtirken saydığım gru- bun en ünlüsü olan Hemingvvay'e ise son sırada yer veriyordu. Saydığım yazarlardan Dos Passos'un üçleme- si arasında yer alan Manhatten Transfer'e ise Sartre hayrandı. * * * Neyse biz yine caza dönelim. Yetmişli yılların sonunda, caz anavatanında, ye- ni bir canlanma dönemini yaşıyordu. New York'ta Broodvvay Caddesi üzerinde, Har- lem'in iki adım ötesinde, Columbia Üniversitesi kampusu karşısındaki, müdavimlerinden çoğunu üniversitelilerin oluşturduğu West End Cafe o dö- nemin caz merkezlerinden biriydi. 1979 yazında oraya sıkça gider, kara derili ada- mın acıyı böylesine coşkuya dönüştürmesine her zaman hayranlık duyarak çoğu yaşını başını al- mış, müzik biter bitmez, biraz buruk biraz kınk kimiiklerini tekrar sırtlayan cazcıları dinlerdim. O yıllarda, Mustafa Kandıralı'yı dinleyen kimi Amerikalılar, bu değişik cazcıya duyduklan hay- ranlığı dile getiriyorlardı, ama Anadolu'nun tınıla- n henüz cazda böylesine bir yer edinmemişlerdi. Babylon'da gece ilerliyor, baş döndüren cüm- büş, sesten renge, renkten sese gidip geliyordu. Biraz ötelerde, Tarlabaşı'nın aşaği sokaklann- da, ıslak bir sokak kedisinin kapısının pervazına sığındığı bir evden, Roman bir vatandaşın klar- netinden, başka bir cazın nağmeleri fışkırıyor ol- malıydı. Küreselleşen dünyada caz, artık imbikten geçinlmiş bütün acılann topraklannın ezgilerine açılıyordu... Fransız yurttaşına saldırı planı Çakıcı ve adamlan hakkında dava açıldı tstanbul Haber Servi- si - Alaattin Çakıcı ile 6 adamı hakkında, Fran- sa'nın tstanbul Konso- losluğu'nda görevli bir Fransız yurttaşına yöne- lik saldın planlanması olayıyla ilgili olarak da- va açıldı. Istınbul DGM Cum- hunyet Savcılığı'nca ha- zjrlanan iddianamede, Çakıcı'nın diğer sanık- larla 24 Temmuz ile 2 A.gustos 2000 tarihleri arainda 17 ayn telefon görüsmesi yaptığı belirti- liycr İddianamede bu göröanelerin incelenme- si sraucu, Çakıcı'nın SerdarCömert adlı sanı- ğa talimat vererek Fran- sız Konsolosluğu'nda gÖKTİi bir Fransız yurt- taşn belirlemesini ve en geç bir hafta ıçerisinde eylme geçilmesini söy- ledgı anlatıhyor. Çakı- cı'ıın. Fransa'da ikamet edöioglu Aü ile kızı Be- töl'eogrenci vizesı veril- rnedğinın, bu nedenle çocıklann Fransa'dan a^Tİnakzorunda kaldık- laumn ifade edildığı id- dianamede, Çakıcı'nın, Fransa'da tutuklu olarak bulunduğu süre içinde cezaevınde baskıya ma- ruz kaldığı gerekçesiyle Fransızlara karşı düş- manlık beslediğine işaret ediliyor. iddianamede, sanıklar Alaattin ÇaJocı, Serdar Cömert, Serkan Baş, Hıar Ülker ve Tu- ran Kurt'un, "Korkut- ma, yildırma ve rindirme amacıyla silahlı eylem ba- zırlığıiçindeolanörgütûn \oneticisi olmak, örgüt adına faaüvette bulun- mak" suçlanndan 3 yıl- dan 6 yıla kadar ağır ha- pis cezasına çarptınlma- sı isteniyor. Mustafa Kun'un ise "çıkar amaç- lı suç örgütüne üye ol- mak" ve "sahte kimlik kuUanmak" suçlanndan 4 yıldan 9 yıla kadar ağır hapis cezasına çarptınl- ması istenen iddianame- de, Kemal Nuh Akkaş' ın "Orgüt üyelerine bilerek yardım etmek, silah te- min etmekve saklamak" suçlanndan 3 yıla kadar ağır hapis cezasına çarp- tınlması talep ediliyor. Milli Güvenlik Kurulu, irtica ile savaşımındaki kararlılığını bir aşama ilerleterek yineledi Dk hedef kamudakî irticaİHLIere klZ ÖğrenCİ alinmasin' MGK'nin önceki gün yaptığı toplantıda 8 yıllık temel eğitimin kabul edilmesi ve uygulamaya konulmasının ardından, eğitimin 12 yıla çıkanlması önerildi. Kadınlann îslam dininde hiçbir dinsel görev alamaması nedeniyle imam-hatip liselerine kız öğrencilerin ' . . . . . " - , . - ' ' alınmaması önerisi raporlaştınldı. Aydın din adamı yetiştirmek için önlem alınacak' Diyanetîn, şeriatçı terör örgütü, tarikat ve irtica yanlısı din görevlileri hakkında yaptığı yasal düzenlemelerin gündeme geldiği toplantıda, kurumdan bu çalışanlann tasfiye edilmesi, aydın din adamı yetiştirmek için önlem alınması gerektiği vurgulandı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Milli Güvenlik Kurulu, (MGK) 28 Şubat sûreciyle başlayan irticayla mücadeledeki kararlılığını yeni bir aşamaya taşıyarak yineledi. Hûkümete28 Şubat 1997'deyapı- lan toplantının ardından bildirilen konulardaki yasal dûzenlemeler ta- mamlanmamasına karşm MGK'nin kararlıhğı yeniden gündeme geldi. MGK'nin önceki gün yaptığı top- lantıda, irticaya karşı alınacak ön- lemlerin ikinci aşamasına geçilmesi Elazığ E Tipi cezaevi Hizbullahçıların eylemi soııa erdî değerlendirildi. MGK'de, 8 yıllık te- mel eğitimin kabul edilmesi ve uy- gulamaya konulmasının ardından, eğitimin 12 yıla çıkanlması öneril- di. Kadınlann Îslam dininde hiçbir dinsel görev alamaması nedeniyle i- mam-hatip liselerine kız öğrencile- rin alınmaması önerisi raporlaştınl- dı. îmam-hatip liselerindeki öğrenci sayısının iyice azaldığı bir dönemde bu önerirün hükümete götürülmesi dikkat çekti. Başbakanlık Takip Kunılu'nun 3 ay önce oluşturduğu yapılanma ve yaptığı çalışmalar da MGK'de tartı- şıldı. İrtica yakuı izlemede Takip Kurulu, irticai ve bölücü fa- aliyetleri izleyen merkezi bir organ olarak, diğer kamu kurum ve kuru- luşlanndaki komisyonlann çahşma- lanm değerlendiriyor. Daha önce Başbakanlık tarafindan yayrmlanan genelge ile bu mücade- İenin yürütülmesi için organlar da oluşturuldu. Her kamu kurum ve ku- ruluşunda irticaya bulaşmış perso- nelin izlenmesi, değerlendirilmesi, gerektiğinde yasal işlemlerin yapıl- ması için üst düzey görevlilerin yer aldığı komisyonlar oluşturuldu. Bu komisyonlar, yaptıklan çalış- malan aylık raporlar halinde Başba- kanlık'ta Müsteşar Ahmet Şağar'm başkanlığındaki Takip Kurulu'na gönderdi. HASANKIZILTAŞ ELAZIĞ - Elazığ E Tipi Kapalı Ceza- evi'nde önceki akşam Hizbullahçı tutuklu ve hükümlülerin çıkardığı isyan bugün saat 01.00 civannda sona erdi. Şe- riatçı teröristlerin ceza- evine büyük hasar ver- diği bildirildi. 642 rutukju ve hü- kümlü bulunan Elazığ E Tipi Kapalı Ceza- evi'nde 230 Hizbullah- çı önceki akşam sayım sırasında 2'si kadın 20 infaz koruma memuru- nu rehıne aldı. İsyan kı- sa sürede yayıldı, tutuk- lu ve hükümlüler adli ve idari binada kontro- lü ele geçirdi. Hizbullah davasın- dan dolayı içerde bulu- nan tutuklu ve hüküm- lülerin, inşaatma başla- nan F tipi uygulaması- nın sona erdirilmesi, yakınlanyla görüşlerde sürenin uzatılması, af kapsamına alınma gibi isteklerinin bulunduğu öğrenildi. tsyandan kısa süre sonra Elazığ Valisi Os- man Ay ve Cumhuriyet Başsavcısı Befaiç Şahin cezaevine giderek is- yancılarla görüşmek is- tedi. Ancak isyancılar ilk görüşme talebini reddederken iki infaz koruma memurunu da serbest bıraktı. Isyancılann elektrik- leri kesmesi üzerine si- vil ve askeri birlikler- den jeneratörler getiril- di. Çok sayıda asker ve polis cezaevine alınır- ken robocop olarak ni- telendirilen askerlerin sayısının 500 olduğu bildirildi. Müdahale için dûn gün boyu bekleyen as- keri birlikler, yetkililer- le isyancılann görüşme- si sonrası müdahaleden vazgeçti. Gece süren sessiz bekleyişin ardın- dan bugün saat 01.00'de bir açıklama yapan Baş- savcı Şahin mahkûmla- nn eylemi sona erdirdi- ğini bildirdi. Şahin, rehine alınan infaz koruma memurla- ruun da serbest bırakıl- dığını açıkladı. 1ĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇtN Anayasa Mahkemesi, yetki yasasının iptaline ilişkin gerekçesini tamamladı 4 Yetki yasası süreldi olatnaz9 • KHK çıkarma yetkisinin kendisine özgü ve aynk bir yetki olduğunun anlaşıldığı vurgulanarak "Bu nedenle bu yetki, yasama yetkisinin devri anlamına gelecek ya da bu izlenimi verecek biçimde yaygınlaşünhp genelleştirilmemelidir" denildi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Anayasa Mahkemesi, hükümetlerin "önemli, zorunlu ve rvedT durumlar dışında kanun hiikmünde kararname kullanma yetkisini kullanmasunn "yasama yetkisinin devri" anlamına geleceği uyansında bulundu. Anayasa Mahkemesi'nin hükümete kanun hiikmünde kararname hazırlama yetkisi veren yasanın iptaline ilişkin gerekçeli karan Resmi Gazete'nin dünkü sayısında yayımlandı. Kararda, anayasanın 7., 87. ve 91. maddelerinin birlikte değerlendirihnesinden, yasama yetkisinin genel ve asli yetki ohpası, TBMM'ye ait bulunması ve devredilememesi karşısmda KHK çıkarma yetkisinin kendisine özgü ve aynk bir yetki olduğunun anlaşıldığı vurgulanarak "Bu nedenle bu yetki, yasama yetkisinin devri anlamına gelecek ya da bu izlenimi verecek biçimde yaygmlaştınhp genelleştirilmemelidir'' denildi. KHK'lerin ancak ivedilik gerektiren belli konularda, kısa süreli yetki yasalan temel almarak etkin önlemler ve zorunlu düzenlemeler için yürürlüğe konulabileceği belirtilen kararda, anayasada kimi konulann KHK'lerle düzenlenmesinin yasaklandığma dikkat çekildi. Kararda, TBMM'nin, Bakanlar Kurulu'na ancak "yasak alana gjnneyen" belli konularda kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi verilebileceği kaydedildi. Kararda, "Yetki yasalanna, kullanma süreleri uzatdarak süreklilik kazandınlması ve her konuda KHK'lerle düzenlemelere gidilmesi 'önemli, zorunlu ve ivedi' dunımlar dışında bu yetkmin verilmesL, yasama yetkisinin devri anlamına geür. Böylece yasama, yurütme ve yargı erki arasındaki denge bozularak yürütme, yasama organına karşı üstün duruma geür" görüşü yer aldı. Yüksek Mahkeme, yetki yasasının "Amaç ve Kapsamı" düzenleyen 1. maddesi ile "Dkeler ve Yetki Süresini" düzenleyen 2. maddesini iptal etmiş yasanm yürürlük ve yürütme maddelerinin de uygulama olanağı kalmadığı için iptaline karar vermişti. Gerekçeli karann Resmi Gazete'de yayınlanmasıyla iptal edilen düzenlemelerin yürürlüğü de sona enniş oldu. Bu çalışmalann son 3 aylık sonuç- lan MGK toplantısmda gündeme ge- tirilerek, üyelere bilgi verildi. Vakıflar Genel Müdürlüğu'nün ir- ticai faaliyetlerde bulunan vakıflara, özellikle Milli Gençlik Vakfı'na (MG V) yönelik önlemlerinin anlatıl- dığı toplantıda, Diyanet Vakfı'nın yapısmda yapılan değişiklik de dile getirildi. Diyanet'in, şeriatçı terörör- gütü, tarikat ve irtica yanlısı din gö- revlileri hakkıda yaptığı yasal dü- zenlemelerin gündeme geldiği top- lantıda, kunımdan bu ça- lışanlann tasfiye edilme- si, aydın din adamı yetiş- tirmek için önlem alın- ması gerektiği vurgulan- dı. YÖK'ün, geçmiş dö- nemde yazdığı kitaplar ve tezlerinde laik cum- huriyet karşıtı düşünce- leri savunan, şeriatçı te- rör örgütlerini öven öğre- tim görevlileri hakkında uygulamalan üzerine ku- rul üyelerine aynntılı bil- gi verildi. Toplantıda, üniversite rektörlerinin irticaya ödün vermeye- cek öğretim üyeleri ara- sından seçihnesi, yurtdı- şına master ve doktora için gönderilecek öğren- ciler için de aynı ölçütle- rin uygulanması istendı. SPK'nin irticai sermaye- ye karşı aldığı önlemler de vurgulandı. Toplantıda, kamu ku- rum ve kuruluşlanndaki irtica yanlısı personelin temizlenmesi amacıyla Başbakanlık Takip Ku- rulu eşgüdümünde oluş- turulan yapılanmamn ve çalışmalann sürdürül- mesi, gereken yasal dü- zenlemelerin de bir an önce gerçekleştirilmesi görüşü benimsendi. 'Spordaki irtica dağrtılmah' MGK'de, Sydney Olimpiyatlan'nda özel- likJe güreş ve judo spor dallannda su yüzüne çı- kan spor federasyonla- nndaki şeriatçı yapılan- ma da gündeme geldL Kurul üyeleri, federas- yonlardaki irticai yapı- lanmamn dağıtılması ge- reğinin üzerinde durulur- ken alınan önlemlerin MGK'nin gelecek top- lantılannda değerlendi- rihnesi benimsendi. Tarikatlann güreş ku- lüplerindeki etkınliklen- mn kınhnası gereğinin altı çizilirken özellikle belediye kulüplerinin, sponı irtica faaliyetleri- nin kılıfı yapma girişim- lerinin önlenmesi istendi. Aluıan bilgiye göre, Spordan Sorumlu Devlet Bakanlığı'nın, federas- yonlardaki gerici yapı- lanmamn saptanması için gerekli çalışmayı yürüt- mesi de istendi. SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@yahoo.com "Saaf 13.15. Denizaltının altına, yedinci, sekizinci bölümlerinde bu- lunan mürettebat, kuynık kısmına, dokuzuncu bölüme geçtik. Burada toplam 23 kişiyiz. Kazadan sonra du- rum değerlendirmesi yaptık ve bu karan aldık. Hiçbirimiz su yüzüne çı- kamıyor. Denemeler başansız." Yaşamla ölüm arasında her zaman ince birsınırolduğunu biliriz. Yaşam varsa ölüm de onu izleyecektir. Ge- çen 12 Ağustos'ta Barent denizinde sulara gömülen Rus denizaltısı Kursk'ta 118 denizci yaşamını yitir- di. Onlann ölüme nasıl gittiğini, ölüm hemen yanıbaşlarında iken nasıl bir ruh hali içinde olduklannı hiçbir za- man tam olarak bilemeyeceğiz. Denizci Dimttri Kolesnikov, ölümden losa süre önce zifiri karan- lıkta kaleme aldığı anlaşılan kısa no- tunda, "Hiçbirimizsuyüzüne çıkamı- yor, denemeler başansız" diyor. Biz, onun bu notunu ölümünden 4 ay sonra cesedine ulaşınca okuyabil- dik. Denizaltının sulara gömüldüğü günlerde, dünyaya onlann hepsinin öldüğü açıklanmıştı. Halbuki şimdi Rus Denizcinin Son Sözleri anlaşılıyor ki, Dimitri ve 22 arkadaşı, düşünüldüğünden daha uzun zaman yaşamışlar ve hayata yeniden mer- haba diyebilmek için çareler aramış- lardı. Dimrtri'nin gazetelerde yayım- lanan masum fotoğrafına bakıp bir şeyler anlamaya çalışıyorum. Çok genç bir subay olduğu görülüyor. Olümün bu kadar yakın olacağını ve yaşamının bu kadar kısa olacağını düşünmüş müydü? ölüm hemen ya- nıbaşında iken kurtulma umudunu acaba koruyabildi mi? Dimrtri'nin yüzüne bakarken Sıvas Madımak Oteli yangınında yaşamını yitiren Asım Bezirci'nin yüzü geliyor aklıma. O da son dakikaya kadar ya- şama merhaba diyebileceğı umu- duylayaşamıştı. Her an hükümetten gelen emirie askerlerin onları oradan kurtarabileceğini düşünmüştü. Di- mitri de muhtemelen benzer duygu- lar içindeydi. 17 Ağustos depremin- de göçük attında kalan Eğitim-Sen Gölcük temsilcisi SeJahattin Senem de belki günlerce kendisine uzana- bilecek bir yardımı beklemişti. • • • Rus denizaltısında sulara gömü- lüp yaşamını yitiren denizcilerin ce- setteri, şimdi birer birer dalgıçlar ta- rafından su yüzüne çıkanlıyor, acılı aileler artık yakınlannın yalnızca ce- setlerine kavuşmayı bekliyortar. Filistin'de öldürülen Filistinli sayısı yüzlerie ifade ediliyor. Onlann daya- kınlan öfke ve çaresizlik içinde. Ba- tan bir denizattında değiller ama yi- ne de boğulduklannı hissediyorlar. Binlerce yıl sonra bulduklan özerk bölgedeki yaşam alanlan her geçen gün daralıyor. Israil uçakları, üzerie- rine ölüm yağdınyoriar. Şenirierinin etrafı sanlı, boğulmamak için zorluk- la nefes alıyoriar. Hakkâri'de boşaltılan köyleri Ma- runis'e, jandanna yetkililerinden al- dıklan izinle 19 Ekim'de ceviz topla- maya giden Mehmet Kurt, Cevher Orhan ve Salih Orhan, belki de ay- lardır, yılladırgöremedikleri köyterinin içinde elleri arkalanndan bağlı ola- rak kurşuna dizildiler. Onlar zaten köyleri boşaltıldığı günden bu yana nefes alamıyorlardı. 15 gün önce Hakkâri'nin kenar mahallerindeki in- sanlann daracık odalarda 10-15 kişi bir arada yaşadıklannı gördüğümde nefes almakta güçlük çekmiştim. Boşaltılan köylerinden gelmişlerdi ye köylerine dönmek istiyoriardı. Üç köylü, köyleri Marunis'e nefes alma- ya gidiyorlardı. Belki aldıklan ilk ne- feste ölüme merhaba dediler. Cezaevlerinde bir grup tutuklu ve mahkûm süresiz açlık grevine baş- ladılar. Belki baskılan biraz haftfleti- riz, biraz nefes alınz diyoriar. Bunun için ölüme yolculuk yapmayı yeğli- yoriar. Duvara yazı yazdığı için 15 yı- la mahkûm 16 yaşındaki Sinan, 7 kez idama mahkûm edilmiş Kırcı'nın af kanunu kapsamına alınması için çalışıldığını, ama kendisinin hiçbirza- man af kanunu içine sokulmayaca- ğını bildiği için nefes alamıyor, tıpkı denize gömülen Kursk denizaltısın- daki Dimitri gibi. • • • Rus denizaltısında 118 denizcinin yaşadığı dram gerçekten sarsıcı. Ha- va dakika dakika, saniye saniye biti- yor ve siz yaşamak istiyorsunuz. Di- mitri ise son bir gayretle, yaşadığı son dakikalan anlatabilmek amacıy- la karanlıkta bir şeyler karalryor. Kim- bilir bu satırian yazarken arkadaşla- n ona neler söylediler? Basının pek ilgi göstermediği olay- da Hakkâri'nin Marunis köyünde el- leri arkasında bağlı olarak ölü bulu- nan Mehmet, Cevher ve Salih, son sözlerini yazmak isteselerdi acaba neler söylerierdi? Ceviz ağaçlanna ulaşabilmişler miydi? Madımak Oteli'nde dumanlar için- deki Hasret Güttekin, bugün yaşa- saydı hangi türküyü söyleyecekti? Hakkâri Valiliği ona da (Ferhat Tunç gibi) yasak koyacak mıydı? Dimrtri'nin masum yüzüne baka- rak çok şeyler anımsamak müm- kün...
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear