25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet İmriyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yonetmeni. Orhan Erinç • Genel YaymKoordinatörü Hikmet Çerinka> a # Yazıışlen Mudurü lbra- hlm Yıldız # Sorumlu Mudur. Fik- ret tlkiz • Haber Merkezı Müdürü: Hakan Kara istıhbarat Cengiz Yıidınm • Ekonomı Özieaı Yözak#Kultur Handaa Şenköken • Spor Abdülkadir Yöcelman • MakaJeler Sami Karaören • Düzeltme Abdullah Yazıcı • Fotoğraf Erdoğan Köseoglu • Bılgı-Belge. EdibeBuğra#YurtHaberlen Mehmet Faraç Yayın Kunılu: Ühan Sdçak (Başkan), Orhan Erinç, Hikmet Çetinkaya, Şfikran Soner,tbnhimYddız,OTiaB Bnrsah, Mnıtafa Balbay, Hakan Kara. Ankara Temsılcısı. Mnstafa Balbay Atatürk Bulvan No: 125,Kat4,Bakanhklar-AnkaraTel 4195020(7hat), Faks 4195027 • Izmır Temsılcısı Serdar Kmk, H Zıya Blv 1352 S 2/3Tel 4411220, Faks-4419117•AdanaTemsdcısı: Çetin Yigenoglu, lnönü Cd. 119 S. No:l Kat:l, Tel: 363 12 11,Faks:363 12 15 Müessese Müdüıü Üstün Akmen 0 Koordınatör Ahmet Korulsan • Muhasebe Bülent Yener • ldare Hüseyin Gürer • Satış FaziletKuza MEDYA C: • Yönetım Kunılu Başkanı - Genel Müdür Gülbin Erduran # ICoofdınatör Reba Işıtman # Genel MüdürYaıdımcısı SetdaÇoban Tel 514 07 53 - 5P9S80-513846MI Faks 5İÎ8463 Ya>ıral«>an ve Basan: ^ enı Gun Haber Ajansı. Basın ve Yayincılık A Ş TüAocagıCad 19 41 Cagaloğlu 34334 Ktanbul PK 246 - Slrkecı 34435 Istanbul Tel (O'212)512 05 05(20hat) Faks (0.212)513 85 95 www.cumhuriyet.com tr 29 EKİM 2000 Imsak:4.57 Güneş: 6.24 Öğle: 11.55 Ikindi: 14.44 Akşam: 17.11 Yatsı: 18.34 Foça'da Pers îzlerîASUMANABAaOĞLU tZMİR-Anadolu'yu lö 500'lü yıllarda işgal eden Perslerin lonia'da ilk vur- duğu yer olan Phokaia'da, bu savaşın izlen ve belge- leri bulundu. Persler ve Phokaialılar arasındaki sa- vaş sırasında ölen bir Pers büyûğüne ait olduğu sa- nılanyekparebirkayaüze- rine oyulmuş Pers mezar anıü ve çevresinde bu yıl yapılan kazılarda, bılim dûnyasına ilk kez açıkla- nacak önemli bulgulara ulaşıldı. Anıt mezann, Pers Ge- nerali Harpagos tarafın- dan yaptınldığı düşünü- lüyor. Foça'da 1989 yılından bu yana gerçekleştirilen son dönem kazılar sırasın- da antik Phokaia'nın, bu- gûnkü Batı uygarlığının temellerini atan önemli lon kentlerinden ve IÖ 6. yüzyılın ilk yansında da dünyanın en büyük kent- lerinden biri olduğu anla- şıldı. Kazı Başkanı Ege Oni- versitesi Arkeoloji Bölü- mü Öğretim Üyesı Prof. Dr. Ömer Özyiğit, 2000 yıü kazılannın, kentin baş tanncası Athena için yapıl- mış tapınak ıle Foça'nın yaklaşık yedi kilometre doğusunda yer alan Pers mezar anıtında yürütüldü- ğünü belirterek Güney Nekropolis alanında da ça- lışmalar yaptıklannı söy- ledi. 2000 yılı kazı çahşma- lannın, ağırlıklı olarak Pers mezar anıtında yürütüldü- nü kaydeden Prof. Dr. ^iğıt, görkemli bir ka- ya kütlesinin işlenmesiy- le oluşturulmuş anıtmeza- nn, lonia'da Perslere ait tek eser olduğunu söyledi. AL GÖZÜM SEYREYLE / IŞIL ÖZGENTÜRK Onlan karayollanyla seya- hat eden herkes görür. Ço- ğunhık uykusuz ve yorgun- durlar ve hepsinin bir hikâyesi var- dır. Bu hikâye onlar içindir. Gön- derdikleri güllü e-mail'e bir teşek- kür anlamını taşır. Yağmur tüm şiddetiyle yağıyor. Yol çukurlarla dolu, kaygan. Kar- şıdan gelen arabalann farlan birer canavar gözü. Ülkenin bütün rad- yolan susmuş. Bütün kasetleri tü- kenmiş. Sadece motorun hiç dur- mayan ritmik uğultusu. Bir de yağ- mur. Uzun yol sûrücûsü on sekiz sa- attir yollarda. Artık gidiş yolunda rru dönüş yolunda mı, şaşırdı. Kaç saattir yolda olduğunu da şaşırdı. Bir îstanbul, bir Adana. Bir Adana, bir Istanbul. Gözleri bağlı bir dolap beygiri gibi. Bir Istanbul, bir Adana. Günlerdir zorunlu verdiği mola- lardışındadireksiyonu hiç bırakma- dı. Molalarda adeta sızarcasına sü- rûklendiği yanm saatlik uykular dışında hiç uyumadı. Yoldakı hiç- bir ağaç, gökyüzündeki hiçbir renk artık ilgisini çekmiyor. Elleri di- reksiyona kilitlenmiş gibi. O bir uzun yol sürücüsü. Karnyon tepeleme mandalina do- lu. Mandahnalar Adana'dan yan ham yüklenir, on iki saatlik yolun sonunda, Istanbul halinde tam ye- necek kıvamda olurlar. Kasalann boşaltılması en çok iki saat sûrer. Onun kendıne ayıracak sadece iki saati var. Yazıhanedeki döşemele- ri yer yer sökülmüş kanepenın üs- tünde uyuyarak geçirmek istiyor o iki saati. Uyumak istiyor, sadece uyumak. Işe ilk başladığında, ona zamanı unutturan hayaller kurardı. Duma- nı tüten bir tas çorba, neşeli, hür- metli, yolunu gözleyen bir kadın. Sı- cacık sular, mis kokulu bembeyaz Yol hiç bitmez örtülerle döşeli bir yatak. Endişe- siz, onu bir anne şefkatiyle kucak- layan uyku. Gûnler geçtikçe hayalleri onu terk etti. Yolunu gözleyen kadınlar git- ti en önce, sonra sıcak sular, temiz, ak pak yataklar gitti, en son duma- nı tûten çorba gitti. Ona bitmek bıl- meyen, tükenmek bilmeyen ram- palar, kör edici far ışıklan ve uzun yollar kaldı, bir de uyku. Bu işi bulduğunda çocuklar gibi sevinmiştı. Karakoldaİci işinden ya- nm yamalak ödenen bir tazminat- la atıldığında mevsim yazdı. Akra- ba, eş, dost yanında bir süre idare etmişri. Dost yûzlerde kendinden kaynaklanan sıkıntıyı gördüğünde ne iş olursaolsun yapmaya karar ver- mişti. Onun uzun yol sürûcülüğü böyle başlamıştı. Kamyon sahibinın istediği tek şey vardı. O, dolap beygin gibi hiç durmayacaktı. Istanbul-Adana yo- lunda ne kadar çok sefer yaparsa o kadar kıymetliydi. Dur durak yok- tu. Mevsim sonunda elinde onu en azından üç-dört ay geçindi- recek bir para olmalıydı. Tek şansı buydu. Bu onun çok az bir uykuyla ge- çirdiği beşinci gündü. Beş gündür yollardaydı ve fazladan iki sefer yapmıştı. Kendi rekorunu kıracak- fı, bunda çok kararhydı. Bu mes- lekte ömür tüketmişlerden uykuyu önlemenin bütün yollannı öğrenmiş- ti. Kendi kendine konuşmak. Belir- li aralıklarla yüze su serpmek, bir- kaç hap. Ne olursa olsun, o uyku de- nilen yumuşak karanhğa gömül- memeliydi. Kendi kendine konuşma, uyku- ya karşı oldukça etkili bir yöntem- di. Ben kimim? önceleri bunun yanıtı çok kolay- dı. Hemen doğduğu yeri, askerlik yıllannı, karakollan, ışçıliğınde ge- çen zamanı tüm aynntılanyla bir çır- pıda anımsıyordu. En çok hoşuma giden şey?.. ilk günlerde bunun yanıtı da ha- zırdı: Karsambaç. Mis kokulu gül reçeline basarsm kan, sonra kaşık kaşık yersin. Ağzında bir gül tadı, bir kann ferahlatıcı soğukluğu, bir gül tadı, bir kann soğukluğu. Beşinci günün sonunda tüm ya- nıtlan unutmuştu. Hiçbir soru, hiç- bir yanıt aklına gelmiyordu. Tek bir şey istiyordu, birazcık uyku, biraz- cıİc. Yağmur bütün şiddetiyle yağı- yor. Yol kaygan, çukurlarla dolu. Mandalina yüklü kamyon tam kav- şakta yoldan çıkıyor ve derin bir uçurumdan aşağı usul usul düşüyor. Uzun yol sürücüsü derin bir uyku- da. Hiç uyanmayacağını söylüyor çevrede toplananlar. Herkes bili- yor, o artık hiç uyanmayacak, artık hiç karsambaç yiyemeyecek. O sa- dece bir tek şey istiyordu. Birazcık uyku. isoz50@ hotmaiLcom ATA'mızla YAKA'mızla. " Hiçbir şeye ihtiyacımız yokf yalnız bir şeye ihtiyacımız vardır; çalışkan olmak!" ^T • syy\ • f n>^~^-~\ Cumhuriyetimiz'in 77. yılında da dünyaya Dufy Gömlek satıyoruz. Mustafa Kemal Atatürk'ün sıklıkla giydiği gömlek, çağdaşlığımızın bir simgesi olmuş ve özgün yakası nedeniyle "ATA YAKA" adıyla ünlenmiştir.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear