23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
27 EKİM 2000 CUMA CUMHURİYET SAYFA EKONOMI / ekonomi@cumhuriyet.com.tr 13 DİSK, güvencede ısrarlı • Ekooomi Servisi - Çalışma Bakanı Yaşar Okuyan'ın hazırladığı iş güvencesi yasa tasansına tam destek veren DÎSK'in bu konuda geri adım atmayacağı belirtildi. Işverenin önerilerinin dikkate alınması ve tasanda değişiklik yapılması halinde tasandan desteklerini çekeceklerini belirten DlSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, işverenin tasanya karşı çıkmasına anlam veremediklerini dile getirdi. Çelebi, işvereni sendikal örgütlenmeyi engelleme çabasına son vermeye ve sağduyulu olmaya çağırdı. Sanayiciden KDV uyamsı • İSTANBUL(AA)- Istanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Hüsamettin Kavi, bütçe hedefleri doğrultusunda yapılacak KDV oranlanndaİa artışın, fıyat artışına da yansıyacağı uyansında bulundu. Hüsamettin Kavi, istikrar programının ekonomide fiyat artışlannın tek rakama inmesi için 3 yıllık bir süreyi hedef aldığını anımsatarak konulan hedeflere ulaşabilmek için 2001 yılında daha sert tedbirlerin aluıması gerektiğini belirtti. Kırgızfstan'da dolar önerisi • ALMATI (AA) - Kırgızıstan Devlet Başkanı Askar Akayev'in ekonomi danışmanı, ülkede milli para birimi olarak ABD Dolan'nın kullanılmasını önerdi. Devlet Başkanı Akayev'in, aynı zamandî Varşova Sosyal- Ekonomik Araştırmalar Merkezi görevlisi olarac da çalışan ekonomi danışmanı Marek Dombrovski. milli paranm dolara dönüştürülmesi ile ülkede enflasyonun daha çabık düşürüleceğini savundu. Çin ve Tüpkiye ilişkilen • Ekonomi Servs - Düny-a Ticaret Örgütü'ne (DTÖ) girme aşımasında olan Çin, Türki/e ile ekonomik ve tkari ılişkilerin gelijtirilmesi konusunda, çılışmalanna hız verdi. Istmbul'da düzenlenen Mr toplantıya katılan Çin 3üyükelçisi Yaokuangyı Yao, Çin ile ticari faaliyetlerde bulunmakisteyen girişimcilere önerilerde bulundu. Gınşimcilere Çin'ı kendi gözleriyle görmelen gerektiğini belirten büyükelçi, piyasaya hızla girmek için Çinli bir ortak bulmamn çok önemli oldugunu kaydetti. KüreseNeşme tamşıMı • MONTREAL (AA) - G- 20 toplantısına tatılmak için Montreal'de oulunan Maliye Bakanı Sümer Oral, küreselleşmenin gelişmekte olan ülkelere sunduğu imkânlann yanında birçok sorunu da beraberinde getirdiğini söyledi. Hazine Müsteşan Selçuk Demıralp ise. G-20 çerçevesınde yapılan ikili görüşmeler sırasında hükümetın enflasyonla mücadelesinın yabancı heyetlerce başanlı görüldüğünü belirtti. Toplumsal SaydamUc Hareketi Derneği Başkanı Kurtuluş yozlaşmadan yakındı ' Yolsıızhık yaşam biçimi'HAZALATEŞÇAKIR Yolsuzluk, rüşvet. hayali ıhracat,ca- ra para transferi, günlük yaşamdan eco- nomiye, politikadan iş dünyasına lodar geniş bir alana virüs gibi yerleşiyr. Toplumsal Saydamlık Hareket'Der- neği Başkanı Erciş Kurtuluş, Ulslara- rası Saydamlık Örgütü endekserinde bankacılık sektöründeki soyginlann, imar uygulamalanndakı yolsuzüklann, polis, hâkim ve vergi memurlfinın al- dığı rüşvetlerin yer almadığı* belirte- rek bunlann da ölçülmesi d'Jumunda Türkiye'nin Nijerya, Kamerfi gibi yol- suzluğun en çok yaşandıgı ülfclerden far- kı bulunmadığını söyledi. Krtuluş, Tür- kiye'nin 1999'da 85 'ülke araında 54'ün- cü sırada yer aldığı yolsjzluk endek- sinde, 200Ö yılında 50'nc sıraya düştü- ğünü, ancak bunun bir ivleşme göster- gesi olmadığmı bildird' 'Devlet son 20 yıld;bozuldu' Banka kredileri, dvlet ıhalelen ve üst düzey bürokrat kıdrolann tepeden tımağa paylaşıldığm vurgulayan Kur- tuluş, Türkiye'nin yjlsuzluğu yaşam bi- çimi haline getirniş ülkeler arasında yer aldığını kaydeti- Toplumsal Sayıamlık Hareketi Der- neği Başkanı Ecış Kurtuluş, Türki- ye'nin günümüde irtica, bölücü terör ve yolsuzluk gibüç büyük tehlıkeyle kar- şı karşıya oldugmu belirterek son 20 yıl- da devlet yapsında gözle görülür bir • Erciş Kurtuluş, banka kredilerinin, devlet ihalelerinin ve üst düzey bürokratlann paylaşıldığına dikkat çekti. ı Yolsuzluk algılama derecesini iyileştiren ülkeler o- - ÜtkeAdı 2000 Farfc h Hırvatstan 2.7 3.7 +1.0 Belçıka 5.3 6.1 +0.8 Ispanya 6.6 7.0 +0.4 Japonya 6.0 6.4 +0.4 ABD 7 5 7.8 +0 3 Durumu kotuye gıden ülkeler o- - ÜlkeAdı Zımbabvve Ukrayna Fîlipmtef Almanya Irianda 1999 41 2.6 3.6 8.0 7.7 2000 3.0 1.5 28 76 7.2 - -o Fark +1.1 +1.1 +0.8 +04 +0.5 bozulma yaşandığını söyledi. Uluslararası yolsuzluk endekslerinde tüm gelişmiş ülkelerin altında yer alan Türkiye'nin 1998 ve 1999'da 85 ülke ara- sında 54'üncü sırada oldugunu anımsa- tan Kurtuluş, 2000 yılında 50'nci sıra- ya düşmesinin bir iyüeşme göstergesi ol- madığmı ifade etti. Kurtuluş, Uluslararası Saydamlık Ör- gütü'nün 6 yıldan bu yana yayımladığı yolsuzluk algılama endeksinin, ulusla- Dernek faaliyetleri Uluslararası Saydamlık Örgütü 'ne de üye olan Toplumsal Saydamlık Hareketi Derneği 1996 yılında kuruldu. Dernek, iz bir toplum ve saydam birkamu yöneûminin gerçekleştirümesi için kamuoyunun rüşvet ve yolsuzluğa karsı duyarlılığını artarmak, sorunlar ve çö'zünt önerüeri konulannda resmi kuruluşlara göriiş büdirmek, bu konularda seminerier düzenlemek amactnı taşıyor. rarası ticarette alıp verilen rüşvetlerin dik- kate alınarak hazırlandığını bildiren Kur- tuluş. "Yolsuzluğu ispatlamak çok zor. Bankacılık sektöründeki so> gunlar, imar uygulamalanndaki yolsuziuklar; poli- sm,hâkimin,vergi memurunun akhğı kü- çük ya da orta boy rûşvetler de araştın- lıp ölçülebilse kuşkusuz Türkiye'nin ye- ri listenin sonlannda Nijerya, Kamerun, Azerfoaycan'dan farklı olmayacaktır" dıye konuştu. Fas, Ürdün, Tunus, Zım- babve, Güney Kore, Filipinler gibi ül- kelerin bile yolsuzluk batağına Türkiye kadar saplanmadığını ifade eden Kur- tuluş, şöyle konuştu: "Çûnkü her >il endekse yeni ülkeler giriyor veya çıkryor. Önemli olan, sıra değil derece. Türkiye'nin rüşvet algıla- ma skoru 1995'te 4.10'u gösterirken bu oran 1996-1997yıhndadaha kötükştLOn- dan sonraki yılİarda da sınırlı bir iyileş- me var. Son 6 yıkla bu derece hep 4'ün altında ve en kötü Avrupa ülkelerinden bile 1-2 puan düşük." Hırvatistan, Belçika, Ispanya, Japon- ya ve Amerika'nın 2000 yılında yolsuz- luk algılama derecesini belirgın bir bi- çimde iyileştirdiğıni anlatan Kurtuluş, kötüye giden ülkeler arasmda da Zim- babve, Ukrayna, Filipinler, Almanya ve Irlanda'nın bulunduğunu ifade etti. 'Pfek çok sorunun nedenT Kurtuluş, rüşvet ve yolsuzluğun Tür- kiye'de hızla yaygınlaşmasının ekono- mik, sosyal ve kültürel pek çok nedeni bu- lunduğunu belirterek, ancak en önemli ne- denin siyasi ve ticari çıkar ilişkileri oldu- gunu vurguladı. Banka kredilerinin, dev- let ihalelerinin üst düzey bürokratik kad- rolarca tepeden tırnağa paylaşıldığına dikkat çeken Kurtuluş, yolsuzlukla mü- cadelede basının önemine de değinerek bu konuda da, "Ideahst bir düşünceylesür- dürülmesi gereken basın hizmetieri, me- ta gibi el değiştirUiyor*' dıye konuştu. İthal?t kararı ve fiyat artışları, Tarım Bakanı Gökalp İle üreticileri birbirine düşürdü Gübre panelinde fiyat tartışmasıANJARA(AA)-Gübrede it- halattf kolaylaştınlması yö- nünd/ki karar, Tanm ve Köyiş- leri lakanhğı ile gübre üreti- cileıni karşı karşıya getirdi. Batenlık tarafindan düzenle- ner"Türkrve Tanmmda Güb- re'konulu panelde, Gübre Üre- tiüeri Derneği (GÜD) Baş- lanı Kemal Gencer ile Tanm lakanı Hüsnü Yusuf Gökalp ırasında, fıyatlann artışı konu- sunda oldukça sert tartışmalar jyaşandı. / GÜD Başkanı Gencer, güb- rede hesapsız kazançlar, fahiş kârlar oldugunu söyleyenleri 'müfteri' (ifnracı) olmakla suç- larken Bakan Gökalp, Gen- cer'in 'şov yapöğmı' söyledi. Bakan Gökalp, "Bu gübre- dekövlülerinsırtındanneovun- lar dönmüş. 160 rriryon liratak gübre sübvansiyonunun nere- • Gübre Üreticileri Derneği Başkanı Gencer, gübrede hesapsız kazançlar, fahiş kârlar oldugunu söyleyenleri iftiracı olmakla suçlarken Tanm Bakanı Gökalp, Gencer'in 'şov yaptığını' söyledi. Bakan Gökalp, "Bu gübrede köylûlerin sırtından ne oyunlar dönmüş. 160 trilyon liralık gübre sübvansiyonunun nerede, nasıl kaldığını biliyoruz. Belgeleri savcılığa vereceğiz. Yakında gazetelerde bu konuda da operasyonlar çıkacak" dedi. de, nasl kaldığını biKyonız. Bd- geleri savcılığa vereceğiz. Ya- kmda gazetelerde bu konudada operasyonlar çıkacak" dedı. Iddialar asüsız' Gübredeki fiyat artışının, do- lann değer kazanmasuıdan, dı- ğer maliyetlerin artmasmdan ve üretimdekı istikrarsızlıktan kaynaklandığını, Türkiye'de fîyatlann da uluslararası ham- madde fıyatlanna paralel sey- rettiğini öne süren Gencer, ken- dilerinin sattığı fiyattan daha ucuza gübre ithal edilmesi ha- linde, lımanlannı ve torbalama tesislerinı ücretsiz kullandıra- cağını açıkladı. Gencer, haksız kazanç iddialannı ıspat eden- lere de istedikleri kadar gübre vermeye hazır oldugunu açık- ladı. EskiTanmveKöyişleri Ba- kanı MahmutErdir'ın, "güb- re sektörü montaj sanavü, güb- rede liberalizasyon sakıncaİL, fıyadan devlet Qan etsin" gö- rüşlerine de tepki gösteren GUD Başkanı Kemal Gencer, "Er- dir'in gübre üretiminden habe- ri olmadığuu, 1968'lerin ağzı ile konuştuğunu" savundu. Bakan'la atışma Tanm ve Köyişleri Bakanı Gökalp, Gencer'in konuşma- sına sert tepki göstererek "Siz kimse> i müfteri ilan edemezsi- niz. Hiçbir bakan, milletvekili ve katıluncıya '1968'lerin ağ- zı ile konuşuyor' drvemezsiniz. Burası şov yeri değU" dedi. Bu sözlen Kemal Gencer. "Ka- bul etmiyorsanız çağumasay- TüBlTAK VEARAŞTIRMA PROJESf Tarımda teknolojik gelişme araytşı ANKARA (AA) - TÜBlTAK Başkanı Namık Kemal Pak, ar- tık Türkiye'nin tanmda kendi özgün teknolojilerini gelıştir- mek ve uygulamaya koymak doğrultusunda çaba gösteraıesı gerektiğini söyledi. Pak, TÜBıTAK tarafindan dü- zenlenen Türkiye Tanmsal Araş- tırma Projesi (TARP) Sempoz- yumu'nda yaptığı konuşmada, Türk tanmının gelişen teknolo- jiden uzak kalmasının mümkün olmadığını belirterek bu yanşa katılabilmenin şartının da güç- lü araştırma merkezlen ve iyi yetişmiş çok sayıda araştıncmın bulunması oldugunu kaydetti. Pak, "Üreticüere, sorunlannın araşürmalarlaçözülerjfleceğiyak- laşınu benimsetilmeli; tabanda bir talep yaranlmah" dedi. Yetersiz araştırma kuruluşla- n yerine, ileri düzeyde donanım- lı az sayıdaki araşnrma merkez- lerinin oluşturulmasının önemi- ne dikkat çeken Pak, kaynakla- nn birleştirilmesiyle "Ulusal Araştırma Fonu"nun oluşturul- ması gerektiğini söyledi. Fiyatlan kaüanarak artan gübrede ithalat \e tekeDeşme taröşıhh. dınız" diye yamtladı. Bakan Gökalp, ithal girdi kullanan diğer sektörlerde bu derece yüksek fiyat artışlan olmadığını vurgulayarak l H3üb- re kararnamesinin nerelerde, nasıl hazuiandığuu, kimin ısık- laruun sabaha kadar yandığı- nı biKyorum'' diye konuştu. Bakan Gökalp'in "Gübrede fıyat arnşlannı içinize sindire- biliyor musunuz" sorusuna, GÜD Başkanı Gencer, "Sindi- remiyonız, ama bizütbalat yön- lendiriyor'' diye yanıt verdi. Bakan Gökalp, gübredeki fı- yat artışı konusunun Rekabet Kurumu'na da intikal ettığini açıklarken çiftçinin ucuz ve kalıteli gübre edinebilmesi için ithalat şartlannı kolaylaşttra- caklannı, dünyanın her yerin- den, depolar dolana kadar güb- re ithal edeceklerini söyledi. 'Çiftçinin cebinden gjtti' Adana Çiftçiler Bırliği Baş- kanı Cumali Doğru da, panel- de yaşanan tartışmanın fiyat- lann neden arttığını açıklığa kavuşturmadığını belirterek "Ben geçen yıl satüğım 1 kg. buğday ile 1 kg. 700 gram güb- re alıyordum. Bu >ıl 625 gram alıyorum. Cebimdeki 1 kg. 75 gram gübreyi kim aldı? Dün- yadaki hiçbir şeyin fiyaü yüz- de 250 artmadı, doiarbu kadar artmadı. Biz bunlan arnk ye- miyoruz" dedi. Türkiye Ziraatçılar Derneği Başkanı tbrahim Yetkin ile Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı GürolErgin ise, güb- rede özelleştirme yapıln-ken tekelleşmenin önlenmesini, ithalat yerine yerli üretimin desteklenmesini istediklerini ifade ettiler. GSM'den sonra enerji devır sözleşme bedellerinden de yüzde 17 KDV alınacak Maliye Bakaıılıgı KDV'lerin peşinde ANKARA (AA)-Maüye Ba- kanlığı, GSM 1800'den'sonra elektrik santrallan ve elektrik dağıtım bölgelerinde işletme hakkı devir bedellerinden de yüzde 17 oranında katma de- ğer vergisi ahnmasını istedi. İşletme devirlerine ilişkin çalışmalann başlangıç aşama- sında Enerji ve Tabii Kaynak- lar Bakanlığı. Maliye Bakan- hğı'ndan, bu işlemin vergisel boyutu konusunda görüş sor- du. Maliye Bakanlığı, görüş yazısmda enerji sektöründeki işletme hakkı devir bedelleri- nin de bu kapsamda bulundu- ğunu bildirdı. Erken ödeme şarti Maliye Bakanlığı. tş Banka- sı-Telecom ltalia konsorsiyu- munun aldığı GSM 1800 iha- lesinde olduğu gibi enerji de- vir sözleşmelerinde de söz ko- nusu KDV'nin en geç sözleş- me günü yatınbnasını istedi. 8 termik santralın işletme hakkı devrinden 1.2 milyar do- lar, 15 elektrik dağıtım bölge- sinin işletme hakkı devrinden de 1.8 milyar dolar olmak üze- re 3 milyar dolarlık bir gelir bekleniyor. Maliye Bakanlığı da bu şekilde söz konusu de- virlerden 510 milyon dolarlık bir KDV geliri hedefliyor. KDV ödenmezse Bu arada Gelirler Genel Mü- dürlüğü yetkilileri, Maliye Ba- kanlığı'nın erken tahsil yetki- sı işletilirse taraflann katma değer vergisini sözleşmeden önce ödemesi, ilgili kamu ku- ruluşunun da makbuzu göre- rek sözleşmeye imza koyma- sı gerektiğini vurguladılar. Yetkıliler, KDV'nin zamanın- Sabitücretiptalyolunda ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Anayasa Mahkemesi, cep telefonlanndan sabit ücret dınmasının iptal edilmesmi esastan görüşmeye karar verdi. Anayasa Mahkemesi'nin dünkü gündemi hakkında bilgi veren Başkanvekili Haşim Kılıç, cep telefonlanndan sabit ücret ahnmasına ilişkin düzenlemenin iptal isteminde ilk incelemeyi tamamladıklannı bildirdi. Kıhç, iptal isteminin esastan görüşülmesine karar verildiğinı kaydetti. Anayasa Mahkemesi heyeti, raportör konuya ilişkin raporunu tamamladıktan sonra iptal istemini karara bağlayacak. Van 1. Asliye Hukuk Mahkemesi incelediği bir davada, yasada cep telefonlanndan sabit ücret alınmasını öngören düzenlemeyi anayasaya aykın görerek itiraz yoluyla Anayasa Mahkemesi'ne getirmişti. da ödenmemesi ve sözleşme- nin de yapılması durumunda vergi ziyaı cezası ve gecikme zammınm devreye gireceği- ni söyledi. Telsim ve Turkcell Maliye Bakardığı, Telsim ve Turkcell'den de, geriye dönük olarak işletme hakkı devir be- dellerine ilişkin katma değer vergisini tahsil etmeye uğraşı- yor. Hesap uzmanlannın incele- meleri sonrasmda bu yılın ni- san aymda, Telsim ve Turk- cell'den, sözleşme imzaladık- lan 1998 yıh nisan ayı itibany- la 150 milyon dolarhk KDV'yi, verginin 2 katı tutarmdaki ağır kusur zamraı ve gecikme faizi ile birlikte ödemesini isteyen Maliye Bakanlığı, vergi mah- kemesinden bu konuda çıkacak karan bekliyor. ÇİFTÇİ DOSTU SADULLAH USUMt Zeyttıyağı Jhpacatmdaki Kısıtlanialap Kahhnhnalı Zeytin ve zeytinyağı hasadına az bir zaman ka- la, bu yıl da fiyat ve çıkar tartışmalan başladı. Ihracatçı tüccar, daha çok kazanmanın yollannı ararken... Üreticiler de haklarını koruyabilmek için yeni önlemler almaya çalışıyor. Ege Zeytin ve Zeytinyağı Ihracatçılan Birtiği Baş- kanı Şevket Aksoy'un yaptığı açıklamaya göre hü- kümette, ham zeytinyağı ihracatına izin verilmesi için çalışmalar varmış. Biriik yetkilileri bunu önlemek için Dış Ticaret Müsteşarlığj ile görüşmeye gitmiş- ler. Bilgi vermişler. Ama hepimiz iyi biliyoruz ki, tüccar sadece ham yağ ihracatına değil, kutusuz yapılacak hertürlü ih- racata karşı. 1994 yılına kadar zeytinyağı ihracatında kısıtla- ma vardı. Sadece kutulu ihracata izin veriliyordu. Bunun dışında ister işlenmiş, isterse iştenmemiş ham yağ olsun, ihraç etmek mümkün değildi. Bu tür uygulama, tüccar ve sanayicinin işine ya- nyordu. Zira kutu sanayii yetersizdi. Aynca, dış pi- yasalarda kutulu pazarlama şansımız çok azdı. Sonuçta, ihracatta süreklilik olmadığı için ülke- mizde zeytinyağı stokları oluşuyor ve tüccar da bu ortamdan yararlanarak fiyatları aşağıya çekiyordu. • • • Uzun yıllar bu uygulama sürdü. Tüccar ve sana- yiciler bu dönemde çuvalla para kazanırken üreti- ciler büyük zararlar etti. Bankalara ve tefecilere borçlandı. Ödeyemeyenler önce tarla, daha sonra da ellerindeki değerli mallarını satmak zorunda kal- dılar. Zeytinlikler bakımsızlıktan harabeye döndü. Bu- nu fırsat bilen bazı kooperatifler zeytinlikleri beda- va fiyatına satın aldılar. Tüm sahiller yazlık sitelerle doldu. 1980 yılından önce banş ve zenginlik sembolü olan zeytin ağaçlan artık sıkıntı vermeye başladı. Bu ara- da büyük kentlere de göç hızlandı. Ancak, 1994 yılında üreticiler patlama noktasına geldi. Edremit, Burhaniye, Ayvalık Ticaret ve Zira- at Odalannın öncülüğünde oluşan heyetler aylarca Ankara'nın yollannı aşındırdılar. Otobüslerin biri git- ti, biri geldi... Üreticiler, kısrtlamanın kaldınlmasını, kutulu-ku- tusuz, işlenmiş veya işlenmemiş hertürlü zeytinya- ğının ihracına izin verilmesini istiyoıiardı. Zamanın başbakanı Tansu Çilier bu yoğun bas- kılara dayanamadı ve pekı demek zorunda kaldı. Hükümet ham yağ ihracatına izin vermedi, ama iş- lenmiş yağların varille veya başka kaplarda ihracı- nın yollannı açtı. ••• Tüccar ve sanayici böyle bir ihracata izin veril- memesi için çok uğraştı. Sert çıkışlar yaptı. Zira onlara göre dış piyasalarda açık yağ, zeytinyağı- na olan talebi azaltacak, ihracat daha da zorlaşa- caktı. Ancak, ihracat dönemi gelince tüccar ve sana- yicilerin iddialannın aksine, zeytinyağına talep art- tı. Hem ülke ekonomisi hem de üreticiler büyük pa- ralar kazandı. Üreticiler, cepleri biraz para görünce zeytin ağaç- lanna daha iyi bakmaya başladılar. Topraklar sürül- dü. Gübreler atıldı. Hatta sulama tesisleri yapıldı. Daha da güzeli, o yıla kadar sadece 2 adet olan kontinü sistem modem zeytinyağı fabrikalannın sa- yısı ilk yıl içinde 50'yi, ikinci yıl ise 150'yi geçti... Üreticiler, sanayicilergibi, zeytinyağından kazan- dıklan paralan başka işlere yatımnadılar. Yatınmla- nn hepsini zeytinliklerine yaptılar. Zeytin ve zeytin- yağcılık birdenbire yeniden önem kazandı. • • • Ama tüccar ve sanayiciler 1994 yılından önceki tatlı kazancı özlemiş olacaklar ki, yeniden zeytin- yağı ihracatına kısıtlama getirmenin yollannı arama- ya başladılar. Halbuki, bu yıl zeytinde var yıh. Sadece Ege Böl- gesi'nde 180 milyon kiloyayakın zeytinyağı bekle- niyor. Türkiye'de ise, yapılan tahminlere göre rekol- te 200 milyon kilonun üstünde olacak. Eğer ihracata kısıtlama getirilirse tüccar ve sana- yici bu yıl da, eski yıllarda olduğu gibi alımlan ya- vaşlatacak... Fiyatlan yan yanya düşürecek... Üre- ticiler, ellerindeki yağı satmakta zorianacak... Daha da kötüsü, tüccar ve sanayici, üreticileri bir depo gibi kullanacak ve kendisine yağ lazım olduk- ça satın alacak. Işte... Tüccar ve sanayicinin özlemi böyle bir pi- yasa oluşturmak. Hükümet, bu iki dönem arasındaki farkı incele- meli... Eğer 1994 yılından önce olduğu gibi zeytin- yağında kriz yaratmak, teknolojiyi geriletmek, üre- ticiyi fakirieştirmek istiyorsa zeytinyağı ihracatına ye- niden kısıtlama getirmeli... Yok, zeytinyağcılığın ge- lişmesini, üreticilerin para kazanmasını, ihracatn sağ- lam temellere oturtulmasını istiyorsa, ham yağ da dahil olmak üzere ihracattaki tüm kısıtlamalan kal- dırmalıdır... Türk Telekom'un sebekesi GSM için ayn şirket yasal değil ANKARA (ANKA) - Türkiye'nin ilk GSM 1800 operatörü Iş- Tim'in, Ulaştırma Ba- kanlığı ile yürüttüğü pazarlıklarda 'ofanazsa oknaz' koşul olarak ma- saya sürdüğü, Türk Te- lekom'un işleteceği GSM şebekesinin ayn bir şirket çaösı altında örgütlenmesi talebinin yerine getirilmesinin yasal açıdan mümkün olmadığı belirtildi. TürkTelekom'dan üst düzey bir yetkilı, 'bire dört' biçiminde adalet- siz birpaylaşım esasına göre düzenlenen ve şir- ketlerin katı turumlan nedeniyle görüşmelerin ükanması üzerine baş- vurulanTelekomünikas- yon Kurumu'nun ha- kemliği reddettiği, Turk- cell ve Telsim ile yapı- lan ara bağlantı sözleş- mesinin yenilenmesi için Danıştay'a başvuracak- lannı büdirdi. Iş-Tim ile TürkTele- kom arasında imzalana- cak ara bağlann sözleş- mesinde, mevcut GSM operatörleri ile imzala- nan sözleşmedeki tar- tışmah hükümlerin ay- nen geçerli olacağını belirten yetkili, "An- cak sözleşmeye geçici bir madde konulacak. Açılacakmahkenıenin sonucuna göre sözleş- menin yeniden düzen- lenmesineOiskin'' dedi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear