25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
15 OCAK 2000 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA 17 Bilim ve aklın aydınlığı için dergi Milli Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu'ndan mektup geldi. "Bilimin ve Aklın Aydınlığında EĞİTİM" adı verilmesi düşünülen yeni bir dergi çıkarma hazırlığından söz ediyor. llk sayısının önümüzdeki mart ayında çıkarılması beklenen derginin içeriğini öğretmen ve ögrencilerin belirlemesini istiyor Bostancıoğlu. Onlara çağrı yapıyor: "Dergi, merkez teşkilatınca hazıhanıp çıkanlan biryayın organı olmaktan çok, sizlerin sesi, gözü ve kulağı olacak ve sizleri temsil edecektir. Eğitim, kültür, sanat, sağlık ve genel konularda yazacağınız makale, öykü, şiir, anı, araştırma ve inceleme yazılannız, değerii bilim insanlanmızın bilimsel görüşlerini, yaşamlannın büyûk bir kısmını eğitime adamış emekli öğretmenlerimizin deneyimlerini anlatan yazılar ve eğitime ilişkin haberter bu derginin içeriğini oluşturacak." Bakanlık yetkililerinden aldığımız bilgiye göre dergi, katılımcı ve demokratik bir ortamda hazırlanacak. Yazılarının, Bilimin ve Aklın Aydınlığında EĞlTlM'in ilk sayısında yayımlanmasını isteyen öğretmen, öğrenci ile konuyla ilgilenenler 31 Ocak tarihine değin şu adrese başvurabilecekler: "Bilim ve Aklın Aydınlığında EĞİTİM - Milli Eğitim Yayımlar Dairesi Başkanlığı 06508 Teknikokullar/ANKARA" ISIK KA.NSU Kabak geliyorIntemet hizmeti sağlayıcı AOL firma- sının, medya üreticisi Time VVarner ile bütünleşme girişimleri, ABD tarihinin en büyük birleşmesi olarak değerten- diriliyor. Ankara Üniversitesi fletişim Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Ha- luk Geray, AOL-Time VVamer birleş- mesinin kimi çevrelerde "şaşhnhk" yarattığına değiniyor: "Sanınm şaşkınlık, teknofojiyi çağ- daşlık olarak gören, ama onun ârka- sındaki devasa endüstrileri ve ulusla- rarası güç-çıkarilişkilerinigöremeyen- leraçısından da geçerii." Gelin, Geray'ın aracılığıyla konuya pat diye girelim: "Bilgi ve iletişim teknolojileri sektö- rû yaklaşık 2 trilyon dolartık bir bûyûk pazaroluştunıyor. Bupazann içinde In- temet hizmetlerini de kapsayan tele- komünikasyon hizmetleriyaklaşık 700 milyar dolartık birpasta. Yayıncılık, rek- lamcılık, sinema ve müzik sanayileri de aynca 350 milyar dolartık bir sek- tör oluştunıyor. 2 trilyon dolann geri- ye kalan bir trilyon dolan; donanım, bilgisayar gibi elektronik cihazlar ve yazılım sektörieri tarafından yaratılı- yor." Yüzde 15 ücret arbşıyla yetinen me- murlarımızın parmak hesabıyla pek ulaşamayacaklan rakamlar bunlaran- layacağınız. Her neyse... Haluk Ge- ray'ın sözlerine dönelim: "Donanım üretiminin belli alanlan dışında, ABD kökenli ulusötesi firma- lar, bu piyasalarda neredeyse gelirin yüzde 80'ine sahip oluyor. Ancak Intemet ûzerinde içerik (eğ- lence içeriği) satarak pastayı büyüt- mek içingelenekselmedyalardaki içe- riğin ıntemet üzerinden verilebilmesi gerekir. Buyönde Tıme VVamergibige- leneksel içerik üreticileri, Intemet hiz- meti satmak yolunu denediler, başa- ramadılar. Microsoft gibi Intemet fir- malan da içerik üretme sektörüne gir- mek istediler, onlar da başanlı olama- dılar. Şimdi yaptıklan, bir araya gele- rek pastayı içeride ve dışanda büyüt- meye çalışmakki, böylece, ABD'nin bu konudaki lideriiği daha da güçlenmiş olacak." Ya bunun sonucu? Geray'ın yoru- mu kısa: "Bu dunımun kültürel ve de- mokratikyansımalan açısından varolan yapılan daha güçlendireceğini söyle- mek gerek. Yani, Internet'i ve yeni medyalan, kültürel çeşitliliğin gerçek- leseceği ve güçsüzlerin sesinin daha çok duyulabileceği bir ortam olarak düşleyenler açısından gelişmeler son derece olumsuz sayılabilir." Başınızı yukarı kaldınn, kocaman bir kabağın yaklaşmakta olduğunu göreceksiniz... Iktidar ortağı DSP'nin Diyarbakır Milletvekili Sa- met Turgut, parlamenter- lerin aldıklan yaklaşık 1.5 milyar liralık (aşağt yukarı 3 bin dolar) aylık maaştan yakınmış. Turgut, ayda 600-700 mityon telefon parası ödü- yormuş. Uçak gidiş-dö- nüş, çiçek, yemek mas- rafları filan derken, cebine maaşından tek kuruş kaJ- mıyormuş... Sayın Samet Turgut'a ki- mi rakamlan anımsatalım mı? Anımsatalım. Türkiye Tabipler Birli- Veklller haline şüknetsin ği'ne bağlı odalann baş- kanları 1999'un son gün- lerinde kamuoyuna bir açıklamayapmışlardı. De- mişlerdi ki: "Türkiye'de yaşayanla- nn yüzde 20'si yoksuliuk sınınndadır. Buradaki yok- sulluk ifadesi de günde 1 dolardan az geliri olmayı anlatmaktadır. Ticarileşmiş bir sağlık ortamında insan- larbu gelineriyte sağlıkhak- kına da ulaşrnak durumun- dadıriar. Yüzde 2.26'lık Sağlık Bakanlığı bütçesi ve mevcut politikalaria Türki- ye'nin sağlık sorunlan dü- zelmez!" Bir başka rakam: Resmi verilere göre açık işsizlik ve eksik istihdam nedeniyie atıl durumdaki toplam iş- gücü yüzde 14.2... 15-24 yaş grubunda işsiz olup kentlerde oturan gençlerin sayısı 609 bin. Merak edenler için bir küçük haber daha: TÜ- FE'lik olan işçi emekJileri- nin ocak ayında alacakla- rı zam 4-5 mityon lira do- layında. DSP Milletvekili Samet Turgut, şöyle demiş: "Türkiye şartlanna bak- tğımda yine de halime şük- rediyorum." Tastamam öyle işte! Za- ten miHet de vekiline de- mek istiyor ki: "Mademyakınantannya- kınmalanna çare bulamı- yor, hatta yakınmalan art- tıran politikalara yakın du- ruyorsun, kendi halinden yakınma bari. Haline şük- ret, fazlasını isteme." Nikah tanıklığı Büyük şirket evliliklerine ni- kâh tanıklığı için can atan, hat- ta Comparsita eşliğinde çöp- çatanlık yapmaya hazır olan- lar var aramızda. Bildik sima- lar... Türk-lş uzmanlarmdan Si- nan Vargı, küçük bir araştır- ma ile dev çokuluslu tekeller- le ilgili çarpıcı sonuçlara ulaş- tı: "Dünyada en fazla paraya hükmeden 100 birimden an- cak 34 tanesi hükümetler, 66 tanesiise çokulusluşirketler..." Başka? "Dünyadaki ilk 500 şirket sı- ralaması ile bir karşılaştırma yapıldığında Bangladeş 128 milyonnüfus, vletnam 76mil- yon nüfus, Etiyopya 58 mil- yon nüfus, Kongo 49 milyon nüfus ile 500'lük listedeki en düşük gelirii şirketleri daha ya- kalayamadı. Bu 500 şirketin yüzde 85'inin genel merkezlert dünyanın yüz- de on nüfusunu temsil eden beş ülkede; ABD, Japonya, Almanya, Fransa ve Ingilte- re'de bulunuyor. 500 şirket içinde 490 şirketin yıllık gelir- leri ise 11.5 trilyon dolan bu- luyor. Bu miktar yeryüzü üze- rindeki 191 ülke hükümetinin toplam bütçelerinden 4 tril- yon dolar daha fazla. 490 ço- kuluslu şirketin toplam geliri ise dünyanın toplam brüt ha- sılasının yüzde 35'ini oluşturu- yor." Düğün pastası kesilmiş, yen- miş bile... Bildik simalann, "Biz de çokuluslu tekellerle evle- nelim" yönündeki önerisi, bu koşullarda ancak kumalık ya da içgüveyliği için geçerli olur. ISSIZ ODA YAZILARI VEDAT ÖZDEMİROĞLU İntihar rantıyla geçinmenin iğrençliği Murat Kekilli adlı şarkıcı "Bu Akşam ölürûm" adlı şarkısıyla çıkış yaptı. Şarkı ünlenince il- ginç söylentiler dolaştı, birçok insanın bu şarkıyı dinledikten sonra intihara teşebbüs ettiği ileri sürüldü. Bu olumsuz birdu- rumdu ama bunda Kekilli'nin bir suçu yoktu. Söylentilerin doğru çıkmasını kimse istemezdi, doğ- ruysa bile sonuçta bu bir şar- kıydı. Daha önce benzer içerik- te çok ünlü şarkılar vardı: "Aşk için ölmeli, aşk o zaman aşk", "Seni versinler ellere, beni vur- sunlar", "ÖKırürnyoluna" ye hat- ta "klasikleşmiş" dlan "Birihtimal daha var, o da ölmek mi dersin" gibi. Bunlann hepsi şarkıydı ve dinleyenin göstereceği tepkide sorumluluğu yoktu. Bu yüzden "son gelişmeye kadar" Murat Kekilli'yi (yaptığı müziği beğen- mesem de) savundum. Fakat o son gelişme ilginç: Murat Kekilli, bu şarkısına yap- tığı klibinin sonunda camdan at- layarak intihar ediyor ve ölüyor- muş! (Sabah, 13.1.2000) Bu ka- dar söylentiden sonra, böyle bir klip çekmek için kurnazlığı da aşan bir "leş kargası psikolojisi- ne" sahip olmak gerek. Voliyi vurmak, köşeyi dönmek, para- yı bulmak. Hiçbiri bu kadar "kir- lenmeye" değmez! Güncel varsayımlar!Yıl 2048. llkTürk uzay aracı "Refüze" meçhul bir gezege- ne doğru yola çıkıyor. Araçta iki astronot ve deneylerde kul- lanılmak üzere bir köpek var. Kontrolleryapılmış, ekibin ama- c\, o gezegende hayat olup ol- madığını bulmak. Araç, geze- gene başarıyla ulaşıyor. Ve meçhul gezegende gerçekten de hayat izleri var, su bulunu- yor. Fakat astronotlarımız su- yayaklaşamıyorlar. Çünkü su- dan korkuyorlar. Çünkü araç- taki köpek kuduz ve yolda her ikisini de ısırmış. Yola çıkarken köpeği muayene etmek ihmal edilmiş. Böylece meçhul geze- gen yine meçhul kalıyor. Tür- kiyetarihinin en büyük keşfi, di- rekten dönüyor! • • • "Kültûr elçimiz" Tarkan as- kerde. Nöbet listesine bakıyor, kendisine 02.00-04.00 nöbeti yazılmtş. Komutanın yanına gi- dip selamı çakıyor ve şöyle di- yon "Komutanım, lütfen nöbeti- mi 20.00-22.00 olarak değiş- tirin. Ben 'praym taymlara' â//{!- mış bir insanım!" MHP'Iİ Meh- met Gül, Be- şiktaş'a başkan olmak istiyor. Tüm aklı başın- da Beşiktaşlılar gibi ben de bu durumu kaldıramam. MHP'Iİ bir politikacının takımıma baş- kan olmasını, "futbolun siyasal- laşmasında* bir kalenin daha yı- kılmasını istemem. Bunu söy- lediğim zaman deniyor ki: - Ama Seba'nın da "karan- lık" bir görevi vardı ve Beşik- taş'a yıllarca başkanlık yaptı. Cevap: Süleyman Seba, be- nim için Inönü Stadyumu'nda Beşiktaş formasıyla ilk golü atan bir eski futbolcudur. Fut- bolun ta içinden gelmektedir. Bence artık aday olmamalıdır Futbol dünyası arna bu, onun Be- şiktaş tarihinin en iyi başkanı oldu- ğunu değiştiremez. Sayın Gül'ün futbol geçmişi ne? Şimdi diyelim ki Metin Tekin politikaya girdi ve bir sağ par- tinin genel başkanı oldu. Eski bir futbolcu olarak Beşiktaşlı- ların ona duyduğu sevgi ve saygı değişir mi? Başımızın üs- tünde yeri olur. Emekle kur- nazlığı birbirinden ayıralım. ••• Fenerbahçeliler Rıdvan Dil- men'i "laubali" buluyorlardı, Zeman'ı ise "asık suratlı". O halde: Aranıyor! FB teknik di- rektörlüğü için "MonaLisa'ka- rakterinde birirte ihtiyaç vardır! Hakkı Dev- rim'inRadikal'de- ki köşesinde (13.1.2000) okuduk: Öncü ga- zetesinde Ümit Çeiiker, oyuncu- yazarYılmaz Erdoğan için "Hâ- lâ etnık çıkıntı havalannda " diyor ve şunları ekliyor: "Tekdirden anlamayanın hakkı kötektir, der- ler ya... Yoksa Reis mi el atmalı bu işe?.." (10.1.2000) Şayın ÇV likeraçıklamalıdır, "fîe/s"dediği kim? Kimin reisliğinde yaşıyor, hangi şahsın gölgesine kapılanıp sanatçılan tehdit edebiliyor? Kim bu Reis? ••• Demirel'in cumhurbaşkanlığı süresini uzatmak, bir bakıma Kurtul Attuğ'un TRTdeki görev süresini de uzatmak anlamına geliyor. Çünkü Altuğ'un gö- revi, Demirel'i sürekli program konuğu yapıp Çankaya'nın nab- zını tutmak! Bu baş "kralcı" gö- revine, yani "Anayurdu dört baş- tan Demirel'lerte örmeye" de- vam edebilecek mi bakalım? ••• Son notumuz biraz "light". Sevgili belgesel üstadımız, yap- tığınız iş adı üstünde belgesel. Ya- ni belgeye dayalı. Bu kadar duy- gusalsanız, bırakın belgeseli, "duygusal" yapın! Sonra göçük altındaki adama Beni tanıdın mı?" diyorsunuz, hoş olmuyor. Meselenin "bamteli" yine de si- ze kalmış. YBşatmak da Büzal Şey Be Kante^mr) Ne olursa olsun, deviet öldürmekten^değil, yaşatmaktan yana olmalidır. 12 Ocak zirvesinde, Öcalan'ın öncülüğünü yaotığı terör hareketinin bir kişiyi daha öldürmesine izin verilmemesi başarıdır. Bu kişi bizzat öcalan bile olsa! r) Nâzım Hikmet'/n bir kitap isminden esinlenerek. Büyük ozanın 98. doğum yıldönümü bugün. İyi ki doğmuşsun Nâzım! HAYVANLAR ISMAIL GVLGEÇ KİM KİME DUM DUMA BEHÎÇAK behicak(d turk.net ÇÎZGİLİK KAMİL MASARACI H A R B İ SEMÎH POROY semihporoy@yahoo.com fif M TARİHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 15 Ocak AFGANKMU TAHT/N/ T£RKETT/f. 1323'OA SUSÛN, AFGANİSmH KKAU EMANUUAH UAH, • (fMYerULLAtt'A TEJZt&TlİICTBN SOH- \ '.19t9'OA ı TAHTtNtPEy EMAHUUAH HAN,İHG/UZ /Ş&ALİNOetCİ , BAĞttAÇIZUĞA KAVUÇTVBMAK İÇJN ı 8UMU M SAÇARMÇTt.Mm Nl OIAM K8V-, ÜIJCESİND£ gıVr GEJ=O/3MiAg Uf- 6IMAMAK İSrlmKDÜ. ANCAK. BU GİRİŞİMİNPE DİBSNtŞLE KABŞIIAŞTT. Ç/KAN ISyAN, ONU 7HH/7 TERKE 2ORLAYINCA, SALTANATI K4BPSŞIHE BHZA KtP, eÜNEYOEK/ KANOAHAG KEMT1NE KAÇTt. BuüAOA rofiLA^ KUW£7LEKLE AStLSe , KISA Sûee SONBA, KHBOEŞİ DE 7»HT7iAN /NOİeİLECEK, ye/ZİHE, ASİLEGÎN REİSİ BAHflH SAKAO6LU, "HABİBULLAM* APIYLA *XAL OLACA/CTTg.. GÖRÜŞ Dr.EMtN GURSES Kafkasya'nın Kapısı Batum Moskova'nın Kafkasya ve Orta Asya'daki etkinli- ğini sürdürme çabalan arasında, Kafkasya'da bölge- sel ve uluslararası rekabet sürüyor. Kafkasya'nın gi- riş kapılarını kontrol altına almak için elinden gelen çabayı gösteren Moskova'nın, Kuzey Kafkasya'da Çe- çenistan batağına saplanması, paniğini arttırmıştır. Kafkasya ve Orta Asya'ya açılan geleneksel kapı Batum'dur. Batum'dan Kuzey Kafkasya'ya ve Rus- ya'ya çıkış yolu olan Abhazya yolunu Gürcistan'a karşı bir koz olarak kullanmak için Moskova kapat- mıştır. Abhazya'daki çatışmalar sırasında Moskova ve bazı Çeçen gruplar Abhazya güçlerine destek vermiş ve buradaki Gürcülerin bölgeden sürülmesi- ne yardfrna olmuşlardı. Abhazya şimdi tamamıyla Mos- kova'nın kontrolüne girmiş, onun güvencesi altında bağımsızlığını koaımaktadır. Bu yolun kapatılması sonucu Acaristan ekonomik olarak zarar görse de Acaristan Cumhurbaşkanı As- lan Abaşidze, Batum'u Kafkasya'ya açılan önemli bir kapı olarak ayakta tutmayı ve bölgenin Gürcis- tan'da, Ermenistan'da ve Azerbaycan'da daha ön- ce gündeme gelen kışkırtma ve darbelerden korun- masını başarmış, Acaristan'da istikran koruyabilmiş- tir. Türkiye ile iyi ilişkilersürdüren Acaristan yönetimi- nin gümrük gelirleri ile temel gereksinimler karşıla- nabilmektedir. Uluslararası yardımların Tiflis'e gön- derilmesi ve bu yardımlardan Batum'a pay aynlma- ması nedeniyle Abaşidze yönetimi, Sarp kapısı gi- rişlerindenelde edilen gümrük gelirierini Tîflis ile pay- laşmamakta, çalışanlann maaşları ve bazı altyapı onanmlan için kullanmaktadır. Türkiye'den artan sınır ticareti bölgeye zenginlik ge- tirirken, bir taraftan ticari faalıyetler sırasında karşı- laşılan sorunlar bu ticaretin bölgenin refahına daha fazla katkı sağlamasını engelliyor. Kafkasya ile tica- rette Iran ve Batum yolu arasında bir rekabet yaşan- makta. Türk TIR'lan ile Iran'a mallannı taşıyan ihra- catçılar buradan Iran TlR'lanna yüklerini devretmek- teler. Iran TlR'lanna Iran'da fazla yük yükleme konu- sunda herhangi bir kısıtlama getirilmezken, Türk TlR'lanna 18-20 ton sınırlaması getiriliyor. Azerbay- can'daki alıcı ise yaklaşık 60 ton yük taşıyan ve bu sayede taşıma maliyetini düşüren Iran TIR'larıylaya- pılan ticareti tercih etmektedir. Batum-Trflis-Bakû yoluyla taşımacılık yapan Türk TIR'lan ise bu rekabette yaşayabilmek için nakliye fi- yatını düşük tutup açıklarını, beraberinde getirdikle- ri ucuz mazottan kapatmaktaydılar. Fakat bu mazo- ta getirilen yasaktan sonra taşıma maliyeti artınca, rekabet gücü azaldı. T1R şoförleri kendilerinin Azerbaycan'dan 100 Irt— re mazotu 16 dolara aldıklannı, kendilerine destek ama- cıyla gümrüğünü ödemek şartıyla ihracat yükü taşı- malannda yedek mazot deposunu Azerbaycan'dan doldurma izni verilmesini istiyortar. Karadeniz'deça- lışan TIR şoförleri vize işlemlerinin kolaylaştırılması için de destek bekliyoriar. Bankacılık işlemlerindezoriuklaria karşılaşan ihra- catçılar navlun fiyatlannı düşük tutmak için taşıdık- lan mallann fiyatını düşük göstennek zorunda kal- maktadırlar. Bu da bankalar yoluyla yapılan para transferinde zoriuk yaratmaktadır. Ihracatçılar para transferinde bu nedenle bankalan kullanmamakta, ban- kalann para transferlerinde Azerbaycan'daki malın alıcısından yüksek paralar talep ettiklerini ileri sürmek- tedirler. Batum kapısından gümrük işlemlerini yaparak Gür- cistan'dan Azerbaycan'a geçen TIR'lar yüklerini bo- şalttıktan sonra dönüşte Gürcistan sınınndan giriş- te yeniden giriş vergisi ödemektedirier. Gürcistan'a Sarp kapısından girişte ödedikleri bu vergiyi Azerbay- can dönüşünde tekrar ödemeleri maliyetleri arttırmak- ta, rekabet gücünü azaltmaktadır. Şoförler, transit geçiş yönetmeliğinde, bunu düzenleyici bir not dü- şülüp düşülemeyeceğini soruyorlar. Batum yeniden Kafkasya ve Orta Asya'ya gidişin kapısı olmak için hertürlü çabayı gösterirken, Anka- ra buradan akla gelmeyen zorluklaria ticaret yapan insanlara, işlemleri çabuklaştıracak yollar göster- mekte yardımcı olmalidır. Çar Nikola'nın yaklaşık 100 sene önce petrol is- kelesi olarak yaptırdığı Batum Limanı, Batum Hava- alanı ile bütün bölge insanının refahına katkıda bu- lunabilir. Batum Havaalanı'nın taşımacılıkta entegre bir işlev göreceği açıktır. Trflis ve Bakû'de Moskova'nın geçmişte yaptığı gibi muhalifleri kışkırtıp istikran bo- zabileceği ve bölgede tekrar hâkimiyet kurabileceği korkusu var. Ankara'nın Bakû ve Tîflis yönetimleriy- le iyi ilişkileri, bölgede güvenli bir ortamın yaratılma- sına katkıda bulunmuştur. Erivan yönetimiyle de iliş- kilerin geliştirilebilmesi, bölgedeki ticari faaliyetlerin hacmini arttıracak, Moskova'dan medet uman Eri- van'ı çıkmazdan kurtarmaya yardımcı olacaktır. Ba- tum, Kafkasya'daki tarihi görevini üstlenmeye hazır.. bekliyor. E-mail: emingurses@yahoo.com BULMACA SEDAT YAŞAYAN SOLDAN SAĞA: 1/ Kuzey Kaf- kasya'da yaşa- yan bir halk. 2/ Köy, pazar gi- bi yerleri dola- şarak ufak te- fektuhafıyeeş- yası satan gez- ginci esnaf... Rotnatizma ağ- nsı. 3/ Afti- ka'da yaşayan veçokhızhko- 8 şabilenbiranti- g lop. 4/ Ilave... Erzurum'un bir ilçesi. 5/ Sarkaç... Duman le- kesi. 6/ Kaz Dağı'ıun antik dönemlerdeki 2 adı... Köpeğe benzer 3 bir hayyan. 7/ Saçma sapan söz... Hıristiyan- lann en büyük bayramı. 8/ "îpek, ekip, pike, 6 epik" ömeğinde oldu- 7 ğu gibi, bir sözcük için- g dekıharflerinyerinide- ğiştirerek elde edilen " sözcüğe verilen ad. 9/ Sansabır bitkisinden elde edi- lerek özellikle parfüm sanayisinde kullanılan özüt... Yerain. YUKARTOAN AŞAĞIYA: 1/ Çeçenlerin kendi ülkelerine verdikleri ad. 2/ Bir so- ru sözü.. Bir cins iri at. 3/ Bir renk... Üflemeli bir halk çalgısı. 4/ Cennet... Kişinin öz benliği. 5/ Çabucak, he- mencecik... Birnota. 6/ Vurgun yiyen bir dalgıcın iyi- leşmesi için, tekrar indirilmesi gereken aynı su denn- ligi. II " Kutlu": Yazaruıuz... Bir Avrupa ülke- sınin başkenti. 8/ Gerçeklik. 9/Notada durak ışareti... Borsadabelli miktardaki hisse senedini belirtmekte kul- lanılan işlem birimi
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear