23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 11OCAK2000SALJ HABERLER Genlerle oynayarak elde edilen ürünleryeni bir sömürü düzenini doğuruyo Uygarlıkbiyoteknolojikçağın ilkmeyvelerini tadıyor. La- boratuvarlarda canlıları yeniden biçimlendirme olanakları artık sınırsız. Ancak bu biçim değiştirme teknolojisi, ticari- leşerekyeni bir sömürü düzenini doğuruyor. Yüzlerce biyo- teknoloji veyaşam mühendisişirket, bitki ve hayvanlann ge- netik kodlanm kendi ekonomik çıkarlanna göre uygun bi- çimdeprogramlıyor. Nüfus artışınaparalel olarakgıda ihtiyacının ancak bu teknoloji sayesinde önüne geçilebileceği savunulsa da ka- muoyundagenetiktanmın ekosistemi ve insan sağlığım teh- dit ettiği gö'rüşü ağırhk kazanıyor. Dünyada genetik ola- rakmüdahale edilerek oluşturulan organizmalar hızla ar- tarken Türkiye bu konuda hâlâşansh durumda. Ancak uz- manlar, Türkiye 'nin bu gelişmelerin dışında kalamayaca- ğını veyakın bir gelecekte genetik olarak müdahale edil- miş ürünlerin Türkiye 'de üretileceği ve sofralarımıza gi- receğine işaret ediyorlar. Toprağı ve çiftçiyidışlayaraklaboratuvarteknelerinde ta- rım ürünlerinin üretimine; klonlanmış hayvanlann, insan- lara nakledilmek üzere organ üretilmesinde kullanılmasına kadargidecekgelişmelerkapımızda. Hayvan sürüleri ecza- cılığa, tıbba ve beslenmeye ilişkin canlıfabrikalara dö'nüş- türülüyor 2020yılına kadar insan bedeninin yüzde 95 'inin laboratuvardayetiştirilen organlarla değiştirüirdurumage- leceğine ilişkin savlar, organ sanayiipiyasasının boyutları- nı da gözler önüne seriyor. Yeryüzünün bu yapay yaratılışını tohumlamada çoku- luslu şirketlerin denetim kurma çabalarına karşın biryan- dan da çiftçilerin, sivil toplum kuruluşlarımn muhalefet sesleri yükseliyor. . . . . Genetik tarımı tüm dünyadayaygınlaştırmaya çalışan devşirketlerin kurbanlan herzamankigibiyine üçüncü dünya ülkeler ÇOKULUSLULARIN HASATZAMANINtLÜFERŞENSÖZ Bıyoteknolojideki gelişmeleri kendi çı- karlanna göre yönJendiren çokuluslu şir- ketler, genler üzerinde denetim kurarak dünyayı yeniden biçimJendiriyor. Genetik olarak değiştirilmiş bitkilerin ekildiği alanlar "korkutucu" bir hızla ar- tarken pahalı teknolojıyı "kaçmıhnaz" ola- rak sunan kuzeyli şirketler, hem üçüncü dünya hem de gelişmiş ülke çiftçilerinin ta- nm alanındaki rolünü yok sayıyorlar. Sa- nayi çağında enerji kaynaklan ve değerlı me- talleri denetleyerek dünya pazarlan üze- rinde egemenlik kuran güçler, şimdi yaşa- mın yapay olarak yeniden yaratılmasını olanaklı kılan bıyoteknolojideki gelişme- leri kontroi altına almaya çalışıyor. Genetik müdahale ile yetiştirilen ve trans- geruk diye tanımlanan bıtkiler üreten şir- ketlerin başında Monsanto, DuPont, Dow Elanco, Novartıs, AgrEvo ve Zenaca gelir- ken dünyada tanmsal tohum pazannın 45 mılyar dolara ulaştığı öngörülüyor, Transgenik bitkiler, 1996 yılında 2 mil- yonhektarlık alana ekılirken bu rakam 1997 yılında 5.5 katı artarak 11 milyon hektar, 1998 yılında da 27 milyon hektara ulaştı. Dünya buğday piyasasının 6 çokuluslu şir- ket tarafindan kontroi edildiği beürtiliyor. Devlerin gözü Türkiye'de Henüz tıcan olarak transgenik ürünlerin üretilmediği Türkiye'de ıse bıyolojik çe- şitlilik Monsanto, Cargill, DuPont gıbi ya- bancı şirketlerin gözlerini kamaştınyor. Özellikle GAP Bölgesi'nın bu şirketlerin ıştahlannı kabarttığı belirtüiyor. TÜBlTAK Tanm Orman Gıda Teknolojisi'nden Prof. Dr. Neşet iûfcçer, bırçok tohum fırmasının Türkiye'de tohumlannı denemek îstediğı- ni belırterek "Şu anda baa tohumlar de- neniyor. Patates, soya fasulyesi, pamuk \e nn- sır. Tanm Bakanhğı geçki bir vönetmeük çıkartü; bu tohumlar nasıl dcnenecek ve nasd izin \erüecek diye. Bu yönetmefik çer- çevesinde bakanüğuı enstitüleri bu bitkile- rin tohumlarmı deniyorlar'' açıklamasını ya- pıyor. Genetik tanmın hızla ticarileşmesinin endişe verici olduğuna işaret eden Kılıçer, "ABD'de bu teknoloji arük bilim adamla- rmın etindedeğü, firmalarda. Şirketler hız- la bu teknolojiyi paraya çevinnek için bir- takım risk faktörlerini araştırmadan veya çokfazh üzerindedurmadan piyasaya sun- mak istiyoriar. Çünkü korkunç bir yanş var" diye konusuyor. Kılıçer, Türkiye'nin ç bu teknolojının dışında kalamayacağını be- lırterek şuniara dückat çekiyor: "21. yûzyılda 15 kadar çok gefişmiş ûl- keve buralardaki şirketlerin hâkimiyeti söı koflusu olacak. Diğer ülkelerie gefişmiş ül- kelerin arası korkunç açılacak. Ancak OD- lann vcrdiği kadanyla üreten ülkeler ola- cak. tnsanhk açısındançokzor bir döneme giriyoruz. Dengesiziik, adaletsiziik kaldın- lamadığı sürece bu teknolojinin gelişmekte "*an 1İftıph* rp "t" m hl yangmag mümkiin âe- ğg." Ankara Üniversıtesı ZıraatFakültesi Bah- çe Bıtkılen Bölümü öğretım üyesı Doç. Dr. Sebabattin Özcan da şu anda Türki- ye'de yabancı şirketlerin transgenik bitki- lerin üretimini yapmalannın kesinlikle ya- sak olduğunu dile getirerek "Üretimiçin bek- Kyoriar. Alan denemesi yaptfan transgenik bitkiler uygun görühırse 2 yü tescil deneme- sineahnacak.Ohunhı sonuçlarahmrsa yak- laşık 4 yıl sonra üretime geçümesi amaçja- myor" şeklinde konuşuyor. Türkiye'de transgenik bitkilerin üretil- mese de satıhp satıhnadığı konusunda Öz- can, «Türkiye'de böyle ürünler hazo- gıda olarak saühyor. tnsanbr ne yediklerini sor- gıılamahlar" diyor. Terminatör teknolojisi ürkütüyor Diğer gelışmekte olan ülkelerde olduğu gibi Türkiye'de tohumda dışa bağımlılık nedeniyle çokuluslu şirketlenn kasalanna milyonlarca dolar akıtılıyor. Yılda 7 bin tonluk tohum ıthalatı gerçekleştıren Türki- ye, ABD başta olmak üzere çok sayıda ül- keden tohum ithal ediyor. Türkiye'de birçok bitkinin ikinci yü için üretıcınin tohum elde edemedıği ürünler Şirketier Türkiye içinsırada Henüzticariolarak transgenik ürünlerin , ' üretilmediği Türkiye'de ise biyolojikçeşitiilik Monsanto, Cargill, DuPont gibi yabancı şirketlerin gözlerini kamaşünyor. Türkiye'de tohumlarmı denemek isteyen bu şirketler, özellikle GAPBölgesi'neilgi duyuyor. Transgenik bitkilere yapılan alan denemesi olumlu sonuçlar verirseyaklafik, . 4 yıl sonra üretime geçflmesi bekleniyor. veren "hibrit tohum'' teknolojisiyle üre- tildiği beürtiliyor. Böylece üretici heryü ya- bancı fırmalardan tohum almakzorunda ka- lıyor. Monsanto şirketı tarafindan gelişti- rilen ve adını bilim-kurgu filmi "Termina- tör"den (Yok edici) alan yeni bir teknolo- ji de üretıcıleri şirketlerin kontrolüne bıra- kıyor. Ticari olarak hayata geçirümesı dur- durulan, ancak yasaklanmayan terminatör teknolojisi, bibrit tohum dışında üretilen bit- kilere yerleştirilen bir genle o bitkinin to- humlannın bir sonraki sene tekrar ekılme- sini engelliyor. ÇlFTÇlLER, STK'LER VETÜKETİCÎLERARTIKSESSİZDEĞÎL Genetik tanma muhalefet yükseliyorGenetik tanma karşı çiftçiler, sivil toplum kuruluşlan ve tüketiciler şüpheci yaklaşuken bu gelişmelerin hiç de şirketlerin anlattıklan gibi "toz pembc'' hikâyeler olmadıklanna dıkkat çekiliyor. Gen transferiyle doğada oknayan bitki türlerinin üretihnesinin etikilerinin kestirilemediğini vurgulayan uzmanlar, bu gelişmelerin ekosistemi ve insan sağhğmı tehdit ettiğini ve biyolojik çeşitlihği öldürdüğünü beürtiyorlar. Genetik mühendisliğin özel şirketler tarafindan desteklenmesinin endişe verici olduğunu ifade eden uzmanlar, "Gıda en temel hak. Birkaç dev çokuluslu şirketin kontrolünde dünyanın gıda ihtrvacı karşılanamaz" görüşünü dıle getıriyorlar. Uzmanlar, dünyadaki gıda güvenliğinın gıda sıkıntısından değil ürünlerin adil dağıtılmamasından kaynaklandığma işaret ediyor. Dünya Tanm Orgütü (FAO), beslenme yetersizliğinin tanmdakı venmsiz ve düşük üretimden kaynaklandığmı ancak yoksulluğun ve yanlış polinkalann yetersiz üretimden daha önemlı olduğunu belirtiyor. Bu görüşten hareketle, gıda güvenliğinin pahalı teknolojilerle çözülemeyeceği hatta daha da kötüye gideceğini \oırgulayan FAO, "Açhk ve yoksulluğun önüne geçmede pek çok ölçütun hayata geçirilmesi laâm. Borçlarm sUinmesinden, müDdyetin yeniden tanımlanmasma, sürdürülebilir çevre ve ekolojik dengenin korunmasma kadar hayata geçirilmesi gerekenkr var" açıklamasını yapryorlar. ŞîRKETLERİNANDIRICIBULUNMUYOR 'Kronik açlığa karşı çözüm'Genetik olarak değiştirilmiş bitkilerin dünyadaki açlık ve beslenme sorununu önleyeceğı iddia ediliyor. Bu üriînlerin artan dünya nüfusuyla birlikte gıda güvenliği için temizve sürdürülebiür bir çözüm olduğu savunuluyor. Dünya nüfusunun bugünkü artışına paralel olarak 15-25 yıl ıçinde gıda talebinın yüzde 50 oranında yükseleceği tahmin edih'yor. Monsanto başta olmak üzeTe biyoteknoloji şn-ketleri uyguladıklan teknoloji ile verim artışı yaşandığını, ürün maliyetlerinin düştüğünü ve ilaç kullanırmnda azalma olduğunu söylüyorlar. Bu '' teknolojinin zararlı ot ve böceklenn azalmasınada neden olduğunu öne süren biyoteknoloji şirketleri, uygulanan yöntemlerin toprak erozyonunu da önlediği savındalar. Aynca ; transgenik ürünlerin hastalıklarla savaşunda yardımcı olacağı öne sürülüyor. BİYOLOJİK CÜVENLİK PROTOKOLÜ Yasal çerçeve arayışı • ABD başta olmak üzere, genetik değişime uğratılmış ürünieri ihraç eden ülkeler, uluslararası yasal düzenlemelerin yaşama geçirilmesine muhalefet ediyor. Biyolojik çeşitliliğı ve insan sağlığım tehdit eden genetik ola- rak değıştirilmiş organızmalarla ilgili uluslararası yasal düzenle- meler gerçekleştirilmeye çahşı- lırken, ABD başta obmak üzere bu ürünlen ihraç eden ülkeler, **Bi- yokyik Güvenlik Protokolü"nün hayata geçirilmesine muhalefet ı^S&y 0 *- Ur • - a • ' • " ' ^ tfı 1992 yıhnda 175 ülke,-Bnie^8 ''rjmiş Milletler çerçevesinde yapı-' f lan görüşmelerde biyolojik çeşit- lilikle ilgili kararlar aldı. Buna göre, hükümetlenn genetik olarak değiştinlmış organızmalarla ilgi- li uluslararası düzenlemeler ger- çekleştirmesi gerekiyor. Ancak şimdiye kadar yapüan birçok res- mi ve gayri resmi toplantıda, bu • konuda herhangi bir uzlaşmaya , vanlamadı. Genettk olarak değiştinlmişor- • ganizmalann ncaretiyle ılgüı uhıs- lararası kurallann oluşturulması için son olarak 20-28 Ocak tarih- lerinde Kanada'nın Montreal ken- tinde bakanlar düzeyinde son gö- rüşmelerin yapıbnası ve Biyolo- jik Güvenlik Protokolü'nün im- zalanması bekleniyor. Bu konu- da, görüş aynuklan nedeniyle ül- keler üç gruba aynlıyor. ABD'nin başmı çektiği Miami Grubu, Ka- nada, Avustralya, Arjantin, Şili ve Uruguay olmak üzere trans- genik ürünler ihraç eden ülkeler- den oluşuyor. Miami Grubu, bu ürünlerin ti- caretiyle ilgili herhangi bir dü- zenleme yapılmasına karşı çıkı- yor. Grup, protokolün imzalan- masıhalindede "peketkiliolma- yan" bir anlaşmanın imzalanma- sı yönünde baskı yapıyor. Bir di- ğer grup da sayılan 100'e ulaşan gelişmekte olan ülkeler. Biyolo- jik Güvenlik Protokotü'nün im- zalanmasını isteyen bu grup, hü- kümetlerin ne ihraç ettiğini bilme ve nüfiısu tehdit eden ürünieri ih- raç etmeme haklarmı oluşturma- ya çalışıyor. Avrupa Grubu'nun da geliş- mekte olan ülkelerin tarafinda gi- bi gözüküp Miami Grubu'nu des- teklediği belirtüiyor. Ancak, Av- rupa ülkelerinde bu teknolojiye karşı şüpheci yaklaşunın giderek arttığı kaydediliyor. VEFAT Baromuzun 2998 sicil sayısında kayrtlı Avukat NECLÂ FERTAN ERTEL vefat etmiştir. Aziz meslektaşımızın cenazesi Salı günü (bugün) Erenköy Galippaşa Camii'nde kılınacak öğle namazını müteakip ebedi istirahatgâhına defneditecektir. Merhumeye Tann'dan rahmet, kederli ailesine ve meslektaşlanmıza başsağlığı dileriz. ISTANBUL BAROSU BAŞKANLIĞI NECLÂ FERTAN En zor zamanlarda En zor mekânlarda En zor durumlarda insanlığımızı savunduğu için kaybımız büyük... TİP DAVASI SANIKLARI VE ARKADAŞLARI VEFAT Yaşama bakışı ile sözde ve eylemde meslektaşlanna örnek olan, hukukçu kimliğinden ödün vermeyen, Çağdaş Avukatlar Gaıbu Çalışma Komitesi üyesi sevgili arkadaşımız Avukat NECLÂ FERTAN ERTEL'İ yitirdik. Çok üzgünüz. Saygı ile selamlıyoruz. ÇAĞDAŞ AVUKATLAR CRUBU ÇALIŞMA KOMİTESİ VEFAT Meslek yaşamı Türkiye'deki hukuk mücadelesinin ayrılmaz bir parçası oldu. Cübbesini onurta taşıdı. Yılmadı. Dürüst, dirençli, değerli bir dost ve meslektaşımızı ' Avukat NECLÂ FERTAN ERTEL'İ Cenazesi 11.1.2000'de (bugün) öğle namazını müteakiben Erenköy Galip Paşa Camii'nden kaldınlacaktır. İSTANBUL BAROSU BAŞKAN VE YÖNETİM KURULU ÜYELERt Av. Yücel SAYMAN, Av. osman ERCİN, Av. Mert-Er KARACÜLLE, AV. Ali SAYDI, AV. Demet Tuna ARAL, Av. Nurcan ÇALI$KAN. Av. Bayram Bahri BELEN. Av. Öznur Cündoödu TÜRSOY, Av. özgül Beyazıt KIVANÇ. Av. ilklz OKATAN, Av. Hasan ALICI
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear