17 Haziran 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
25EYLÜL 1999 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA iLJVİ_filf_fİTJJ. / ekonomiocumhuriyet.com.tr 13 ŞtRKETLERDEN t • "r- • PINAR SÜT-Cenajans / Gre\ birlikteiiğinin ilk ürünü olan reklam kampanyası çocuklarm Deslenme alışkanlıklannuı annelerin tercihleri doğrultusunda geliştiği gerçeğinden vola çıİalarak hazırlandı. Pınar Süt ambalajındaki kapağın da tanıüfdıgı reklam kampanyasında. kapaklı süt kurusunun kullanımuun daha pratik olduğunun aJO çialivor. • BORÜSAN yıllardır "Avrupa'ya ihraç ettiği "yüksek standartlı özel bir ürününü Türkiye'deki tesısatçılann hizmetine sunuyor. Borusan SRM ^Siyah Tesisat Borusu kolay "îşlenebilirliği, çapaksız iç yüzeyi sayesinde kireç tutmama özelliği ve çüriimeye dayanıklılıgıyla diğer borulardan aynlıyor. • HOTtÇ Ankaraidald ikinci mağazasını yeni Migros Aüşveriş Merkezi'nde açtı. Hotiç yeniaçılan 132 metrekarelik mağazasryla 20 şubeye ulaştı. 170 model üzcrinden günde 750 çift ayakkabı üretebilen Hotiç'in 1999 yılı üretim hedefl 200 bin çift • OPEL yeni öğretim yılında. ilköğretim çagındaki öğrencileri trafik kurallan hakkinda bilgilendtrmek amacıyla "Şofbr Amca Şapkama Dikkat" slogani ile bir kampanya başlattı. • BAŞAK HAYAT tüm öğnetmenlere, eğftim sektöründe çalışan personele ve ailelerine Özel Sağlık Sigortası poliçelerinde yüzde 10 ek indirim olanağı sunuyor. 0212-230 62 26 noJu" telefondan aynntıiı bilgi aiınabüivor. • MARKS & SPENCER Mağazalan tstanbul ve Ankara'da 22 Eylül'den itibaren çocuklar için "sinema süprizi" promosyonunu başlatıyor. Müşteriler, 22 Eylül-13 Ekim tarihleri arasında. çocuk reyonundan aynı gün içerisinde yaptıklan her 25 milyon tutanndaki alışveriş ıçin çizgı filme bilet kazanacak. • ALCALI tNŞAAT. 300 yıl dayanım özelliği olan \la-Sawa prefabrike yapı sisteminin tanıtımını yaptı. Hükümetlerin oy uğruna kısa vadeli diişüncelerle imar affı çıkarmalarını eleştiren Şirket Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Karahan, "Yerinde denetim yapılmaması ve yerel yönetimlerin icra /ayıflıklan kalitesizliği özendirmektedir" dedi. • MAVİJEANSmoda renklen ve degişen akımlan yansıtan vitrin tasanmlannı gençlerin beğenisine sunuyor. Vlağazanın ve koleksiyonun içeriğine uygun olarak haztrlanan, değişik malzemelerin kullanıldığı vitrinler. diizenli arahklarla değiştınlıyor. Hazine Müsteşarlığı kendi brifinginde borçlann hesabının yapılamadığmı kabul etti Devlet borçlannı bilmiyorBANU SALMAIV ANKARA - Hazine Müsteşar- lığı'nın kendi iç toplantılannda sunduğu brifing, devletin borçla- nnı bilemediğini ortaya koydu. Hazme'nin "1995 ve 1996 yıllan- na ait dış borç muhasebe bügileri kullanıcı bilgfleriyie belgeleneme- digi ve vedek defter kavıtlan doğ- ru hesaplanamadığı için btı ve bun- dan sonraki yıllann hesapianna ait Sa>ışta> Başkanlığı'ncauygunluk büdirimjverilememektedir'' sap- taması. devletin dış borçlannın hesabının yapılamadığmı göster- di. Hazine. bu sorunun çözülebil- • Devlet borçlan saymanhk hesaplan. dış devlet borçlannı tam. doğru ve uygun bir biçimde göstermiyor. Genel ve katma bütçeli kuruluşlann kayıtsız. kurumsal sorumluluklann belirsiz, yasal düzenlemelerin ve Hazine Devlet Borçlan Saymanlığf nm mevcut yedek defter kayıt sisteminin yetersiz olduğu bildiriliyor. raesı ıçın 1998 yılından itibaren e> - lem planı uyguluyor. Sayıştay'ın. "Kredi kullanımla- nnınveri tabanına tam olarak kay- dedflememesL geri ödemeterin ka>- dında da hatalar}apılması netke- sinde dış borçstoku doğru şekilde tespitedflememektedir. D«§ borç sto- kunun doğru olarak tespitedüeme- mesi. stok üzerinde Türk Lirası cinsinden hesaplanan kur farkı- nın da hataiı olması sonucunu do- ğurmaktadır" saptamasının ya- pıldığı raporun ardından Hazine de dış borçlann hesabının yapılama- dığmı kabul etti. Hazme'nin kendi iç toplantıla- nnda sunduğu brifinge göre de devlet borçlan saymanlık hesap- lan. dış devlet borçlannı tam. doğ- ru ve uygun bir bıçımde göstermı- yor. Yazıda. genel ve katma büt- çeli kuruluşlann kayıtsız. kurum- sal sorumluluklann belirsiz. yasal düzenlemelenn ve Hazine Dev- iet Borçlan Saymanlığf nm mev- cut yedek defter kayıt sisteminin yetersiz olduğu bildiriliyor. Hazine. genel ve katma bütçe- li kuruluşlann. 1998yılınakadar ^meklilere evde' maaş ödenmesi projesi ekim ayında havata geçiriliyor. Emekli, dul veyetimlere gönderilen mektuplara, 4200 kişinin maaşının evde ödenmesini istediği yanıtım verdiği bildirildi. Emeklinin kuyruk çilesi bitiyorANKARA (AA) - Yaşh ve bakıma muhtaç emekülerin, maaş kuyruklannda çektiği çileye son vermek amacıyla hazırlanan emekliye evde maaş ödemesi projesi önümüzdeki ay uygulamaya giriyor. Emekli Sandıgı Genel Müdûrü Nad Yatbaz'ın verdiği bilgiye göre, kurumun 1 yıl önce gündeme .getirdiği evde maaş ödemelenne ilişkm projeye yönelik her tûrlü hazırhk yapıldı. Önce 70, ardından da 60 yaşın üzerindeki emekli, dul ve yetimlere gönderilen mektuplara. 4200 kişinin maaşının evde ödenmesini istediği yanıtım verdiğini belirten Yatbaz, evde maaş talep edenlerin dökümünün yapıldığı ve bu kişilerin adreslerine ilişkin güncelleştirme işleminde bulunulduğunu kaydetti. Bu arada. Emekli Sandığı'nın söz konusu projede, dağıüm ışini gerçekleştirecek Posta Işletmesi Genel Müdürlüğü ile de gerekli görüşmeler yaphğı, evde maaş ödenecek kişilerin güncellenmiş adres listelerinin posta işletmesine gönderildiği öğrenildi. Posta Işletmesi Genel Müdürii Dursun Dağaşan da. emekliye evde maaş ödenmesine ilişkin projeye yönelik hazırlıklann tamamlandığını bildirdi. Şu an test uygulamasına geçildigini belirten Dağaşan. bu çerçevede hak sahiplennin adreslerine sıfir TL tutarlı havalelerçıkanldigını, bunlann da posta görevlilerince evde maaş isteyen kişilere ulaştınldığını soyledi. ayni dış proje kredi kullanımlan- nı ne Hazine'ye ne de Maliye Ba- kanlığı'na bildirmediğini saptar- ken. bu kredilerle sağlanan mal ve hizmetin hesabının Sayıştay'a venlmediği ve bu işlemlerin ka- yıt sıstemine dahil edilmesi yö- nünde de kayıtsızlık olduğuna dik- kat çekiyor. Hazine. ekonomideki çokbaş- lı yönetimin borçlann hesabının tu- tulmasındaki sorumluluğun kim- de olduğunu da belirsızleştirdiği- nı ortaya koyuyor. Yazıya göre, borçlu sıfatıyla Hazine'nin. pro- je uygulayıcısı olarak genel ve katma bütçeli kuruluşlann. dış proje kredi kullanımlannın bütçe- ye ödenek kaydetmesı gereken Maliye Bakanlığı'nın. kullanımla- n yıllık yatınm program ödenek- lenne alan Devlet Planlama Teş- kilatı'nın. bankacılık sisteminden geçen kredilere aracılık eden Mer- kez Bankası'nın. borçlann hesabı- nın tutulması açısından kurumsal sorumluluklannın belirsiz olduğu anlatılıyor. Devlet Borçlar Saymanlığrnın yedek defter kayıt sisteminin ye- tersızliği de "dışborçişlemlerinin son derece karmaşık > aprsı. işknv lcrin çtşiöiliği. işlemterin sıklığı, iş- lemlerin varattığı bürokrasi, genel ve katma bütçeli kuruluşlardan aynidiş proje kredi kullanımiany- la ügili bilgi \e belgelerin gönderil- memesi" nedenlenyle açıklanı- yor. Hazme'nin bunedenlerle borç bazında stok. akım ve kur farkı hesaplamalannı içeren bir yedek defter kayıt sistemi oluşturamadı- ğı, dış borç veri tabanındaki ısta- tistiki kayıtlann yedek defter kay- dı oiarak kullanılmasının muhase- be açısından tutarsızlık yaraftığı belirtiliyor. Hazine, devletin borçlannın he- saplanmaması nedeniyle 4 aşama- lı bireylem planını yürürlüğe koy- du. Henüz sonuçlanmayan bu ey- lemplanınagöre. 1998ve 1999ma- 11 yılı bütçe yasalanna koşut birdı- zi yasal düzenleme uygulamaya konulurken. ilgıli kuruluşlarla iş- birliği halinde çalışmalaryürütü- lüyor. Eylem planı kapsamında. 12 Haziran 1997 tarihinde veri ta- banı sisteminin modernize edildi- ği dış finansman bilgi sistemi uy- gulanmaya çalışılırken. l5Nisan 1998 tarihinde başlatılan "Devlet Borçlan Muhasebesinin Moder- nizasyonu" projesi de sürdürülüyor. ABD'deyürütülen görüşmelerin zorlu geçtiği bildirildi Kotagörüşmeleri ımuh • Müzakerelere katılan yetkililer görüşmelerle ilgili olarak, "Zor geçiyor. Beklentilenmizi çok yükselttik. Ancak karşı taraf buna yanaşmıyor" değerlendirmesinde bulundu. WASHINGTON(AA)- ABD'nin Türkiye için ayırdığı tekstıl ve hazırgıyim ihraç kotalannın yenıden düzenlenmesi amacıyla iki ülke heyet- leri arasındaki görüşmelenn anlaşma sağlana- maması nedeniyle uzadıği bildirildi. Müzake- relere katılan yetkililer görüşmelerle ilgili ola- rak. "Zor geçiyor. Beklentilerimizi çok \iikselt- tik. Ancak karşı tarafbuna \anasmrvor" değer- lendirmesinde bulundu. Yetkili, anlaşma sağ- lanamadığı içia önceki gün bitmesı gereken teks- til müzakerelerinin birkaç gün daha uzatıldığı- nı da kaydetti. Iki gündür devam eden toplantılarda Türki- ye'yı Dış Ticaret Müsteşan KürşadTüzmen baş- kanlığındaki bir heyet temsil ediyor. ABD Ti- caret Temsilciliği'nin üst düzey yetkililerin- den Büyükelçi Don Johnson ile bir araya ge- len 10 kişılik heyette, tekstil ve konfeksiyon sa- nayii temsilcileri de yer alıyor. Önal,ABD>egitti Bu arada, Ekonomiden Sorumlu Devlet Ba- kanıRecepOnaLUluslararası ParaFonu(LMF) ve Dünya Bankasfrun olağan yıllık toplantı- lanna katılmak üzere ABD'ye gittı. Önal, ha- reketinden önce Atatürk Havalimanf nda dü- zenlediği basın toplantısında, tekstil kotalany- la ilgili görüşmelerin sürmesi nedeniyle rakam söylemenin mümkün olmadığını belirtti. Önal. 2 ülke arasındaki yatınm ve ticaretin geliştırilmesı esaslanna dair bir anlaşma tasla- ğı üzennde çalışıldığmı. tamamlandığı takdir- de. Başbakan Ecevit'in orada bulunduğu süre içinde anlaşmanın imzalanacağını söyledi. Teks- til ve turizmdeki somnlann aşılması konusun- da deprem öncesi belirli bir çalışma içinde ol- duklannı vurgulayan Önal, deprem sonrası da bu çabalanru hiçbir zaman ertelemediklerini kay- detti. Önal. turizm ve dış satım gelirlerinı art- tırmaya büyük önem verdiklerini, tekstil kota- lannın görüşülmesinin de, tekshldeki darboğa- zın bir bölümünü gidereceğini düşündüklerini bildirdi. Devlet Bakanı Recep Önal. ABDgarannli tah- vil konusunun şu anda gündemlennde bulun- madığını belirterek. "Bir ara tarüşük, böyle bir tah\il ihracına ülkemizin. en azından şu an- da ihtiyacı olduğu kanaatinde değiliz" dedi. Önal, ÂBD'de. Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası ilebaşkanlardüzeyinde ya- pılacak toplantılarda. enflasyonla mücadele programını anlatmayı ve bu programa IMF ve Dünya Bankası tarafindan yapılmasmı bekle- dikleri katkılan dile getirmeyi planladıklannı bildirdi. İstanbul Borsası Tekstil hisseleri kazandırdı EkonomiServisi- ABD"den tekstil kotalan- nın açılabileceğine ilişkin açıklamalar. borsada- ki tekstil şırketlerinin yüzde 30 prim yapması- nı sağladı. Uzmanlar, prim yapan tekstil hisse- lerinde alım yaparken dikkatli olunması gerek- tiğinı belirtiyorlar. Depremvn ardından gelen düşüşten nasibini alan tekstil sektörü eylül ayı başından itibaren yük- selişe geçti. ABD Dışışleri Bakanı MadeJeine AH>- right'ın mesajı umutlan arttınrken tekstil sek- törü endeksi geçen hafta sonu itibanyla 1500 pu- anı aştı ve üç hafta içinde yüzde 30 prim yaptı. Uzmanlar. ABD'de yapılan görüşmelerden çı- kan sonucun tekstil sektörü başta olmak üzere tüm piyasayı olumlu etkilemesinı bekliyorlar. Borsacı kotayı bekliyord Albright « Tûridyede ^ „ S ş Ş * Kota \s l * * ^ * * * * ^ S 9 a / ^^S^. «a a ® # -^^2®^. i f J i f t ! İ 1 | i \,*ı fW W Ağustcs E, ,ı 1575i Endeks i f t I i Vitamin karteline 88 milyon dolar ceza ENGİN AŞKIN TORONTO - Dünyanın en büyük ecza ürünlen firmalarından İsviçre kökenli F. Hoffinann- La Roche. Alman kökenli BASF AG. Fransız kökenli Rhone-Poulenc ve 2 Japon kökenli Eisai ve Daiichi'nin oluşturduğu kartele pıyasada 'yapav fiyat' suçundan Kanada Ağır Ceza Mahkemesi'nce 88 milyon dolar para cezası verildi. Piyasada rekabet kurallannı yönlendirerek fazla kâr amacıyla belirlenmiş fiyatlan v-üzde 30 oranında arttıran kartelın Kanada"da tüketılen süt. ekmek ve diğer yıyecekler yanı sıra hayvan yemine katılan vıtaminlerin satışından yasadışı çok büyük kârlar sağladığını saptayan Kanada Devlet Rekabet Kurulu "piyasada değişik sanayi kollanna toptan vitamin satan başka firmalann da sonışturulduğunu" bildirdi. Kanadalı yetkililere göre vitamin karteli. Kanada'nın yanı sıra tüm dünya ülkelerindeki yasadışı girişimle astronomik oranlarda haksız kâr sağladı. Kartelin Alman kökenli BASF firmasıyla ortakhk yapan 'Chinook Group' adlı Kanada firmasının başkanı Russel Cosburn'un Kanada mahkemesince 9 ay hapse çarptınldığı ve sanığm cezasmın toplum hizmetlerinde çalışma' olarak uygulanacağı bildirildi. İŞÇİIVİN EVRENİNDEIV ŞÜKR4N SONER Sosyal Kapital Ergin Yıldızoğlu benden önce davrandı. Yine de Almanya'da iktidardaki solun başına gelenle- rin bizimkilerle bağlantısına bir kez daha değinmek- te yarar var. SPD-Yeşiller koalisyonunu iktidara getiren seçimleri, Alman Dışişleri'nin gazeteci ko- nuklan arasında izlerken dikkatimı çeken ayrıntı- larla sonuçlar arasındaki ilişkiyi sizlerle paylaşmak istiyorum. Kapitalist düzende yüzünü Marksizme çevirmış, ondan esinlenmiş geleneksel sosyal demokrat SPD, Doğu Bloku'nun parçalanması sonrası ağır- lık kazanan akımlardan etkilenmiş, çok fazla de- ğişmişti. Yeni lideri Schröder, 16 yıllık iktidannda yıpranmış merkez sağın lideri Kohl'ü iktidar kol- tuğundan indirirken ne iç ne de dış politikanın te- mel eksenlerinde bir değişiklikten söz ediyordu. Belkı başta işsızlik sorununun çözümlenmesı, ki- mi sorunlara yaklaşımı biraz daha sosyal içerikliy- di. Biraz daha çağdaş, ırkçı eğilimlerden uzak, her şeyden önce de yeni bir yüz ve umut vaat ediyor- du. Gerçı partinin sol kanadını, değerleri ile daha kök- lü sosyal demokrasıyi temsil eden lider Lafonta- ine'i seçim kampanyası boyunca yanından ayır- mayarak, geleneksel sol değerleri koruduğu ima- jını da vermeye çalışmıştı. Ama asıl çizdiği ideolo- jik portre, merkez sağın kimı sorun yaratan uygu- lamalarını rötuşlamak, yumuşatmak ile sınırlıydı. Yeni sol olarak. daha önce ağırlıklı Ingiliz Işçı Par- tisi'nin seçim kampanyalannda da yer alan söy- lemter, çizilen çerçeve bana çok brtdık getmişti. Dün- ya Bankası'nın Istanbul'daTÜSlAD ile birlikte dü- zenledıği günümüz sorunlarına sermayenin çö- züm arayışlannı yansıtan, kısaca "sosyal kapital" olarak adlandırılan arayışlarla çakışıyordu. Aynı arayış ve söylemleri yine kapıtalizmin sosyalleş- mesi başlığı altında Habitat oturumlannda izle- miştik. Dünyanın, adı çokuluslu, gerçekte az uluslu te- kelleri, paranın sınırsız özgürleşmesi, denetımsiz kalması sorunlan ile baş edemez olmuştu. Yeni dün- ya düzeni ideolojisinde beklenen gelişme yaşana- mıyor, üretimin artı değen yatınma, büyümeye yö- nelmiyordu. Para parayı hem de üretimsiz, sanal, denetimsiz getiriyor, krizlerın sıklığı, boyutlan gi- derek büyüyordu. Ucuz emeğe yönlenme, sendi- kasızlaştırma, sınırsız emek sömürüsü ile kazanç- lı çıkabılmenin sınırına dayanılmıştı. Dünya tekel- lerinin rüşvete akıttıklan paralar işçilik maliyetleri- nin bin<aç katma çıkmıştı. Üstelik ister parayla, si- lahlı güçle, destekle yaşattıklan diktatörlükler, is- terse güdümlü sandık demokrasısı iktıdarları ol- sun; darbelerle, rüşvet skandallanyla iktidarlar sık sık düşüyor, verilen rüşvetler, harcanan paralar, yatınmlar boşta kahyordu. Azgelışmiş ülkelerde insanı sömürerek, çevreyı katlederek kârlı üretim de kâr edemez ya da paranın boştan para kazan- ması ile yarışamaz olmuştu... Işte dünya ölçeginde rüşveti denetim altına al- mak, mafya düzeninin tahribatından kurtulmak, ku- ralsız üretim ve ekonomileri kimi kurallar içine ala- bilmek, kitleleri üretilen ürünlen satın alabilecek dü- zeye çıkarmak, pazar sorununu çözmek... üzere kapitalizmin kendi sorunlanna çözüm arayışlannın bütünü, merkez sağ ve sol partilerin gündemine de girdi. Malum yeni dünya düzeni, tek ideotoji pom- palamasında, Marksizmın kapıtalızme karşı teh- dit oluşturmasının ortadan kalktığı varsayımı ile kla- sik sosyal demokrat ideolojinin de papucunu da- ma atmıştı. ABD'de eskiden beri sol partiler, sosyal demok- rat çızgi yoktu. Merkez sağda daha lıberal ve da- ha tutucu olmak üzere ikı parti çatışıyor, iktidarı al- malan ile bağlantılı merkez sağ eksenınde kimı medyatik ağıriıklı hafif çizgı değişıkliklerı yaşanı- yordu. Sosyal demokrasinin merkez sağ partileri bile yönlendirdiği KıtaAvrupası'nda da hızla bu doğ- rultuda bir değişıklik yaşandı. Merkez sağ partiler sadece yeni dünya ölçeğindeki kapitalist ekono- mi ve politik ilişkilere ayak uydurup kimliklerini ko- rurken, soldaki partiler, sosyal demokratlar, yeni sol adı altında merkez sağa kayma eğilıminde ol- dular. Işte Fransa'da göreceli sol kimliğini koruyarak, Ingiftere'de, Almanya'da esen yeni sol rüzgârlar bu çerçevede oldu. Halkı çok fazla yormuş, gelir da- ğılımını bozmuş, sosyal dampingi yaşatmış mer- kez sağ iktidarlara alternatif olarak, medyatik sol, ama içeriğinde düzene tam uyum sağlamış eski sosyal demokratlar umut olarak çıktı. Bu çerçe- vede estirilen yeni sol rüzgârlar. yaşadığımız üze- re Türkiye'ye kadar uzanamadı bile. Ne de olsa dü- zenden pay alabilen ülkelerdekı yeni sol, kötü kop- yası ilefürkiye'ye ulaştınlmak istenirken, medya- tik vitrin, şov, bizdeki uzmanlann elinde, Baykal'ı star şarkıcı gibi sahneye indiren trajikomik bir gös- teriye dönüştü. Sol rüzgâr ters yönden eserek, CHP'yi iktidar koltuğuna zıplatmak yerine parla- mentonun dışına fırlatıp attı. Tabii Türkiye'de CHP'nin şeriat ve ırkçılığa karşı cumhuriyeti ve demokrasiyi kollayan işlevi de olduğu için tersine rüzgânn ülkeye zararı daha da ağır oldu. Tek ideoloji dayatması ile yamuklaşan demok- rasi, insan haklan, sosyal devlet, paylaşım, dünya- nın insanlığın geleceğini tehdit eden, ağır biçimde, hızlı tahribatında elbette taklit değil gerçek anlam- da yeni sol arayışlar gündemde ağırlık kazanacak. SPD, Yeşıller çalkalanırken, darmadağınık CHP ve Türk solu nasıl topartanacak? Ders mi alınacak? Yoksa daha büyük yanlışlar mı yapılacak?.. i Yeni Nissan Primera Türkiye'de de satışa sunuldu Nissan'ın Ingıltere'deki fabrikasında üretilen orta sınıftemsilcisi Primera mo- deli, yeni tasanmı ile ülkemizde satışa sunuldu. Eski versıyonunun temeli üzerinde geliştirilen yeni Primera, zengin dona- nımı, başarılı yol tutuşu ve düşük yakıt tüketimi ile dikkat çekiyor. Genişliginın ve yüksekliğinin aynı kalmasına karşın uzunluğu 4522 mm'ye arttırılan Prime- ra'nın Renault Megane'a olan benzer- lıği göze çarpıyor. Türkıye'ye sadece sedan karoser ver- siyonu ve comfort adı verilen donanım paketiyle ithal edilmeye başlanan Pri- mera'larda 1.6 litre 100 HP, 1.8 lıtre 114 HR 20 litre 140 HP benzinlı ve 2.0 litre 90 HP turbo dizel seçeneklerı bülunu- yor. TEKNIK OZELLIKLER Nissan Pnmera 1.6 Comfort Motorhacmi S*ndr saysı Motorgucu Supaosayisı Ibtk Watamufn hız Yaka tuketoaicrbteııa '00 KT''Oe) YakSdeooaı B393J hacnı 1597cc 4 100 HP •6 4000 d/'d'de 136 Hro. 12sn IBIkm's 86ltFe 60Bre «»t^*5'1410mm 190 lıra Kokpit kısmında orta konsol ve gös- tergelerde yapıian değişiklikler goze hoş gorunüyor. Çok kollu bağlantılara sahip ön süspansiyon ve kirişlı arka suspan- sıyonlan ile 15 inçlik jantlar, Prımera'ya başarılı yol tutuş özellıklen kazandırıyor. ABS, EBD ve BrakeAssiot sistemi des- tekli frenlen ve hava yastıklan ile son de- recegüvenlikdonanımı sunan Primera'la- ra 1 yıl/sınırsız kilometre ya da 3 yıl/100 bın km mekanik garantisi veriliyor. Nis- san Primera'nın üstten çift eksantrik 16 süpaplı çok noktadan enjeksiyonlu mo- toru 6000 d/d'de 100 HP güç 136 Nm tork üretiyor. Anahtar teslimı satış fıya- tı 7 mılyar 990 milyon lira olan Primera 1.6 Comfort'taABS, EBD, BrakeAssist, sürücü ve yolcu hava yastığı, uzaktan kumandalı merkezi kilit, elektrikli 4 cam, superlock kilit sistemi, yükseklik ayarlı hidrolık dıreksiyon. elektrikli ve ısıtmalı dış aynalar, 6 hoparlörlü müzık sistemi, katlanabilir arka koltuk, yükseklik ve bel destek ayarlı sürücü koltuğu, immobi- lizer standart olarak sunuluyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear