14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Sf EYLÜL 1999 CUMA • • • • G Ü N D E M MLSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada "Failimeçhul cinayetleri çözmek boynumuzun bor- adur. Mumcudosyastntyeniden açıyoruz. İlk işimiz kcmisyon kurmak..." Büyük bir samimiyetle komisyonlar kuruluyor, ça- lışnalar başlıyor, daha önce üzerinde inceleme ya- pımış dosyalar mceleniyor. Gel zaman git zaman, dcsyaya yenı demeçler ekJeniyor, rafa kakdınlıyor. Yeni hükumete dek, dosya raftaki yerini koruyor. Sefiraki hükümet yine bir solukta faili meçhul cina- yetler dosyasına yükleniyor, tümünü okuduktan son- rasoluğu tükeniyor. Mumcu dosyası 80 ayda, 8 hükümet, 5 başbakan, ICiçişlen bakanı, 5 savcı, 9 adalet bakanı değiştirdi. TEMM, 3 komisyon kurdu. Dzellikle ilk kurulan komisyon sadece Mumcu ci- na/etinı değil, 1995'edek, Diyarbakır'dan Istanbul'a kadar işlenen tüm faılı meçhul cinayetleri araştırmış- tı. <imi genel bulgulan elde eden komisyon, dogru- dan suçlulara ulaşamamıştı, ama sorumluluk taşıyan kişileri tek tek sıralamıştı. Sonuç ne mi oldu? Birkaç ay sonra yapılan genel seçimlerde, sorum- luluğu olduğu iddia edilenler milletvekiü otarak Mec- lis'e girdi, raporu yazanlann çogu Meclis dışı kaldı! Mumcu cinayetine ilişkin polıs soruşturması ise is- teristemez şu soruyu akla getiriyordu: Böylesine önemli bir cinayet böyle soruşturuluyor- sa, öteki dosyalann perde gerisinde kim bilir neler var? Cinayetten birkaç ay sonra poJisin Mumcu'nun evi- nin kapısını çalıp, "Uğur Bey'in aracının vergi bor- cu ." diye söze girmesi bizi acı acı güldürmüştü... Mııhalefette çiğ, iktidarda pişkin! Geldik bugüne... 57. hükümet de konuya el attı. An- kara Emniyet Müdürtüğü bünyesinde, faili meçhul si- yasi cinayetleri araştırmak üzere özel bir birim kurul- du. Birimde Mumcu dosyasının yanı sıra, Prof. Mu- ammerAksoy, Doç. Bahriye Üçok cinayetleri de ele alınacak. Daha önce olup bitenleri yukanda aktardık. Bu ye- ni girişimi de baştan olumsuzlamak, "Bir şey yapa- mazlar" damgası vurmak ıstemiyoruz. Ancak geçmiş- te olanlan anımsatmak da görevimiz. Içişlen Bakanı Sadettin Tantan Cumhuriyet'e yap- tığı değerlendırmede, Mumcu ve benzeri cinayetJeri yenı olmuş gibi ele alacaklarını söyledi. Tantan, de- ğiştk bir bakan tablosu çiziyor. Cinayetlerin genel- geyle aydınlatlamayacağının elbette ayırdındadır! Ânkara Emniyet Müdür Vekilı Kemal Iskender de faili meçhullerin polisin sırtjnda kambur olduğunu söyledi. Toplumun sırtında da hançer! Her toplum siyasal cinayetlerle sarsılır. Eğer devlet o cinayefleri en kısa sürede soruşturur aydınlatırsa, sarantı yerini özgüvene, bir daha bu tür olaylann ya- şanmaması için atılacak adımlann saptanması arayı- şına bırakır. Tersi olursa, Türkiye'de yaşadığımız gibi cinayetler karanlıkta kaiırsa, toplumsal sarsıntı yeri- ni, umutsuzluğa, karamsarlığa bırakır. Gelecege iliş- kin beklentiler çölleşir. Bu nedenle demokrasisi rayına oturmuş ülkeler, böylesi cinayetleri en kısa sürede aydınlatıriar, so- rumlu kişi gerekeni yapamazsa istifa eder, yerini bir başkasına bırakır. Hükümet sorumlulugu doğrudan üzerine alır. Bizde ise partiler muhalefetteyken çiğleşiyorlar, ik- tidardayken pişkinleşiyorlar! Cezaevlerinde yaşanan olaylara, yıllar önce işlen- miş cinayette parmağı olduğu kesinleşen kişilerin bu- günkü yaşamma balonca, şu soruyu da sormadan edemiyoruz: - Cinayetler aydınlatldığında, katil ya da katiller belli olacak da ne olacak? Bu sorunun yanrtına girmek istemiyoruz. Ama, ak- la böyle bir sorunun düşmesi bile ürkütücü... Hükümetlerin en kötüsü, suçsuzu korkutandır! Kıbrıs-Irak ikileıııi • Baştarafi 1. Sayfada b Clinton'a vereceği mesaj- larşöylesıralandı: • Irak'ın toprak bütûnlü- ğü Türkiye için çok öoemli. Irak'ın kuzeyinde ya da gii- neyinde bağunsız devleder kurulması. böigeyi kaosa sü- rükler. Bu darumdan en ön- ce ve en fazta Tiirkiye zarar görür. Körfez Savaşı strasut- da Türkiye'nin yaşadjğı so- nınbr ortada. • Türkiye, Irak'ın içışleri- ne kanşılmasına sıcak bak- mamakta. Irak'ta eğer biryö- netim değişikliği olacaksa bu Irak halkının istemesıyle olacaktır. Bunun dışındaki müdahaleler, durumu daha da zorlaştınr. (ABD, Sad- dam Hüseyin yönetıminın devnlmesıne yönelik olarak irakJı muhalıf gruplarla bır- likte ıçınde sılahlı müdahale- nın de yer aldığı 3 aşamalı bir plan hazırlamıştı.) • Irak'a uygulanan ulus- lararası ambargodan ekono- mik olarak en büyük zaran Irak'tan sonra Türkiye gör- müştür. Ürdiin'e ıngulanan BM'nin 50. maddesh, le saf- lanan ayncalıklı tkaret hak- kmın fürkiye'ye de tanın- masını istiyoruz. Bunun sağ- lanması için simdiye kadar çeşrtJi başvunılarda buiun- dukarhkkesinleşmesinibek- Byoruz. Kfirtsonınu Başbakan Ecevit, Clinton ile görüşmesinde Kuzey I- rak'taki son dunım, PKK ile mücadele ve Güneydoğu so- runlannı dagündeme getıre- cek. PKK'nin son zamanlar- da yaptığı açıklamalar konu- sunda Clinton'a bilgi vere- cek olan Ecevit, terör örgü- tünün yakından ızlendığinı, ancak hıçbirzaman muhatap olarak görülmeyeceğinı söy- leyecek. ABD'nin insan baklanndan sorumlu Dışış- leri Bakan Yardımcısı Ha- rold Koh, Ecevıt'in ziyaretı öncesınde temmuz ayında Türkiye'ye gelerek, bölgede incelemelerde bulunmuş ve Türk hûkümetını sert bir şe- kılde eleştırmişti. ABD'nin PKK'nin "süaiüan bırakıp, sıyasallaşması" sürecıni ız- leyerek, bölgede banşın sağ- lanmasına uygun ortamın gelişme aşamasında olduğu izlenimini taşıdığı kaydedil- di. Diplomatik kaynaklar, Clinton'ın bu aşamada Ece- vit'e Kûrt halkına karşı bir acılımda bulunma baskısın- da bulunmayacağını. ancak artık Türk hükümetinin bazı adımlar atması gerektiğinin altını çizmesınin beklendiği- ni bildirdiler. Ecevit, görüşmelerde Gü- YTU'den Berin NadVye ödül • Baştarafi 1. Sayfada dilbılimci ve yazariara ödül verildi. Ga- zetemiz Imtiyaz Sahibi Berin Nadi,ba- bası Celal Sahir Erozan'm Türk Dil Kurumu'na olan katkılanndan dolayı ödül aJdı. Yazar Necati Cumalı ödülü- nü Milli Eğıtım Bakanı Metin Bostan- ooğhı'nuTi elinden alırken özel ödüle layık görülen Nurullah Ataç'ın ödülü kızı Meral Ataç'a venldi. Kurultayda konuşan Necati Cumalı, Türk Dil Kurumu'na ypapılan baskıla- nn son bulması gerektiğini söyledi. Kurumun, üzerindekı baskılar sonu- cunda kendi işlerini yürütemez hale geldiğini savunan Cumalı, "Bu kurum buna layık değOdir'' diye konuştu. Kurultayın açılışına katılan Milli Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu, dillerin, ifadenin, düşüncenin ve fikrin dışavurunıu olduğunu belirterek "Gö- uA Türkçemizin hem zengiıüeştirilme- si hem de >r>zlaşma\'a karşı korunmaa gweld)w" dedi. Deprem felaketi ne- deniyle okullann kapandığına dikkat çeken Bostancıoğlu, "Cehafctle ancak eğftimle baş edilebilir. Çocuklanmız için okullann kapah okluğu her gün, güneşin açmadığı birgimdür" diye ko- nuştu. Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Rektörü Prof. Dr. Ayhan Alkış da ulu- sal birliğin temel taşlanndan biri olan dile sahip çıkılması gerektiğini belirte- rek dile sahip çıkmanın, dilbüimcilere sahip çıkmak ve yozlaşmaya karşı ol- makla başlayacağını söyledi. Kunıltay Koordinatörû Hikmet Al- tmkaynak da Türkçenin son 15 yıldır yabancı dillerin baskısı altında kimli- ğmi değiştirdiğini ifade ederek Türkçe- yi özensizce kullanımın, dilin yozlaş- tnasına ve kirienmesine neden olduğu- nu vurguladı. neydoğu bölgesine yönelik yapılan çalışmalan anlata- cak. Halkın refah dûzeyinın yükseltilmesıni, işsizlığin en aza ındirgenmesi için yatı- nmlann hızlandınldığını, yaklasık 250 tnlyon liralık kaynagın bölgeye aktanlma karannm alındığını anlata- cak olan Ecevit, Kürt halkı- na yönelik bir baskı uygu- lanmadığını belirtecek. Ece- vit, ABD'h fırmalan GAP'ta yanrım yapmaya davet ede- cek. Başbakan Ecevit, insan haklan ve demokratikleşme konulannda yıllardır Batılı ülkelerin eleştin odağında y- er alan Türkiye'nın bu alan- da yaptığı çahsmalan Clin- ton'aanlatacak. İnsan hakla- n ihlallennin düzenli olarak ızlenebılmesı için tnsan Haklan Koordinasyon Üst Kurulu'nun kurulduğunu vurgulayacak olan Ecevit, kurulun mûsteşarlığa dönüş- türülmesi için yasal düzenle- meler üzerinde çalışıldığına dikkat çekecek. Kurulun ça- lışmalan konusundada bilgi verecek olan Ecevit, genel- ge, yönetmelik ve yasa değı- şiklikleriyle insan haklan ve demokrankleşme için önem- lı adımlar atıldığına işaret edecek. Ecevit'e sunulan ve ABD'dekı görüşmelerde te- mel alınacak raporda yer alanbılgilerşöyle: Yakalama, Gözaltı- na Alma ve ifade Al- ma Yönetmellği: Bütün kolluk kuvvetien cumhuri- yet savcılannın yürütecekle- ri adli soruşturma sırasında uygulayacaklan ilkeler yeni- den düzenlendi. Buna göre, gözaltına alınanlara yasalar- la tanınan haklan söylene- cek, mutlaka kayda geçirile- cek. Hangi süre ile olursa ol- sun gözaltına alınanlar için hem gözaltı uygulamasının başlangıcında hem salıveril- me sırasında doktor raporu düzenlenecek. Işkence ve kötü muamele iddıalan hak- kmda gereklı soruşturma ge- ciktirilmeden başlatılacak. Gerek cezaevlerinde, gerek müdahale ve sevk sırasında tutuklu ve hükümlülere kötü veya küçültücü muamele ya- pılmayacak. İnsan Haklan Eğrti- ml 10. Yıh uiusal Ko- mKeSİ: Bir yönetmelikie Birleşmiş Milletler'in aldığı karara koşut olarak tnsan Haklan Eğitimi Programı 10. Yıh Ulusal Komitesi ku- ruldu. Aynca ilköğretim ve lise çağındaki öğrencilerle. insan haklan ihlallennin odağında yer alan güvenhk güçlerine insan haklan eğiti- mi venlmesi ıçm program- lar geliştirildi ve uygulama- ya konuldu. Memurların sicil yükselmesine insan haklan ÖİCÜSÜ: Aday Memurlann Yetıstınlmeleri- ne İlişkin Yönetmelik ve Devlet Memurlan Sicil Yö- netmeliği'nde yapılan deği- şiklıklerle memurlann sicil raporlannın düzenlenmesin- de ilk kez "insan haklan" kavramı getirildi. Memurla- nn sicil puanlannda "İnsan haklanna saygBi"önemli bir yer tutacak. ' TBMM'dekl yasa ta- Saniari: lşkencecı guven- lik güçleri ile sahte rapordü- zenleyen sağlık görevlilerine ağır hapis cezası verilmesine ilişkin yasa tasansı kabul edildi. Tanığın korunması, memurlann yargılanıasmın önündeki engellerin kaldınl- ması, terör ve terörle müca- deleden doğan zararlann karşılanmasına ilişkin yasa tasanlanna ise öncelik veri- lecek. Alıııaııya\la kitapla siyaset • Baştarafi 1. Sayfada taşıyan Gerhard Schröder ile acı bir hesaplaşmanın yer aldı- ğı belirtilen kitabın, daha piya- saya çıkmadan best-seller oldu- ğu kaydedildi. Münih'teki Econ Yayıne- vi'nin önce 75 bin adet basarak piyasaya süreceği bu kitap için Lafontaine'e 800 bin mark telif ücreti ödediği belirtildi. Lafon- taine'in, kitabmı, en yüksek üc- reti telif eden muhafazakâr bir yayınevi bünyesinde yayımla- ması ve 3 Ekim'den itibaren bö- lümler halinde yayımlaması için de "Die^ y t * gibi yine mu- hafazakâr bir gazeteye vermesi, eleştirilere neden oldu. Eski SPD Genel Başkanı, yine SPD'ye yakın Dietz Verlag 560 bin mark telif önermesine rağ- men, bu yayınevini tercıh etme- di. Alman aydınlannın mesafe- li kalmayı tercih ettiği Springer Grubu'nabağlıbiryayınevinin. bu tür bir kitabı basarak Lafon- taıne'in solculuğuna gölge dü- şürebileceği iddia edildi. Öte yandan bu tür iddialar karşısm- da suskunluğunu sürdüren La- fontaine'in, kıtabıyla ilgili bü- tün beklentileri aşan bir taleple karşılaştığı ortaya çıktı. CNN, ABC ve BBC gibi dün- yaca ünlü dev medya kuruluş- lan bile. davet beklemeden, E- con Yayınevi'nin fuar çerçeve- sindekitapla ilgili olarak düzen- lediği okuma gününde yer dyırt- tılar. Lafontaine'in fuar çerçe- vesinde ve çeşitli televizyon ka- nallannda katılacağı "talk- showTl lann sayısı ise şımdiden 20. 10 Ekim'de Berlin'deki yerel seçimlerden yeni bir yenilgiyle daha çıkması durumunda, SPD Genel Başkanı ve Federal Baş- kan Gerhard Schröder için, bu kitabm "ckkti bir darbe" olabi- leceği yorumlan yapıhrken, si- yasal gözlemciler "Lafonta- ine'in politikaya ve partisinin başına dönecegi yolunda ısrarla bir işaret vermemesinin anlam- lı olduğuna" dikkat çekmekle yetiniyorlar. Lafontaine'in poli- tik geleceği üzerindeki soru işa- retleri varlığını korurken, kita- bın başansı şimdiden garantiye alınmış bulunuyor. Sağlık Bakanı Durmus 'Eskişehir'i ihmalettik' AIVKARA(CumhuriyetBûrosu)-Sağlık Ba- kanı Osman Durmus, deprem sırasında diğer bölgelerdeki yoğunluk nedeniyle Eskişehir'i "ihmal ettiklerini" söyledi. Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federas- yonu'nun (TŞOF) Sivrihısar tesislerindeki 112 acil yardrm merkezinin açılış töreninde konu- şan Sağlık Bakanı Durmus, Türk milletinin deprem sonrasında gösterdigı dayanışmayı "IkİDCİ büyük kurtuluş hareketi" olarak nite- lendırdi. Durmus, törene katılan Eskişehir Va- lisi Aü Fuat Günay'a da deprem sırasında "di- ğer bölgelerdeki yoğunluk nedeniyle Eskişehir'i ihmal ettikJerini" belirtti. Gazetecilerin sorulannı yanıtlayan Durmus, bakanlıktaki ve eğtim hastanelenndeki klinık şefliği atamalannm siyasi olduğu yönündekı bir somya şu yanıtı verdi: "Eğhim hastanele- rinde. eğitim kadrosunda açık vartu. VÖK üe yapüğunız görüşmede,bu kadroiçin sınavın an- cak 14 ay sonra yapdabUeceği soylenmce hasta- nelerde halen çalışan, benûn göre\e getirmedi- ğün docentlcri şef yapma kararı aldık. Bu kad- ro. Sağhk Bakanlığı'nın bundan önce otuştur- duğu kadro. Bir kadrolaşma söz konusu değU." TAN
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear