02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
2 İYLÜL 1999 PERŞEMBE • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 19 CÜNCELcÜNEYT ARCAYÜREK UBaftarafı 1. Sayfada /artığı Mesut Yılmaz'ın partideki yardımcısı Er- siı Taranoğlu tam bir karşı çıkış sergiledi. >yle ki ANAP'lılann sindirim sistemlerinde en u- fiai anza olmadığı anlaşıldı. Senel başkanlannı 7 kez Yüce Divan'a grtmek- ter kurtaran af yasasını çoktaaan sindinmişlerdi. "aranoğlu, "Sindirmemek olmaz" diye çıkıştı Ecevit'e. Müshil al. Kayısının, incirin üzerine bol soğuk içeek yumuşat sindirim sistemini. Ne yaparsan yao. Ama "sindiremedim" deme, diyot Hükümetin sindirim sisteminin sağlam olduğu- nadeğinen mantık da doğaı: "Uzlaşma olduğu- nagöre sindirilmiş demektir" diyor ve "kim savu- nacak bu kanunu" diye soruyor. Ijte Vehbi'nin kerrakesini ortaya koyacak bu so- ru önem kazanıyor. Çünkü; ANAP'ın yanı sıra MHP lıderi Bahçeli de sindirmekten şikâyetini şöyle açKİıyor: "Tamamen içimize sindi demek doğru değil." Evet, af yasasını sindirerek kim savunacak? Başbakan'da hayır yok. Sindiremiyor! Çankaya'nın demeçlerine bakmayın; değiştirir. Iştt kanıtı: öncekı gün "kamuoyundaki tepkileri dikote almayacağını" söyleyen Demirel, dün "af karununa karşı oluşan tepkiyi göz önüne alaca- ğın" söyledi. "Yukansı" bal gibi "aşağıda" olup bitenleri kol- luyor, tepkileri dosyalıyor. Köşk'te hazıriıklar kıva- mırda. Dengeler neye elverişli ise Köşk ona göre davranacak. Vetoya göre onaylamaya uygun ge- rekçeler hazır. Şkâyetleri artıkyedi düvel duydu. "Baba'ya ve- to hakkını kullanma olasılığı belirdı gibi. Üstelik görev süresinin uzatılmasının gündem- de olduğu biraşamada, kimseyi kırmamaya özen göstermesi doğal değil mi? Hele Meclis'te 350'lik çoğunluğu elinde tutan Ecevit hükümetine ters düşmeyi hiç ister mi? Elbette istemez. Çankaya'ya çözüm yollan bugünlerde açılabilir. Nasıl mı? "Baba" ne dedi birzamanlan "Demokrasilerde çare tükenmez." Çare? Evet, demokrasilerde gerçekten çare tükenmi- yor, ama halkın sesini yükselttiği demokrasiler- de... Sabahki öykülerin birden noktalanması bu ger- çeği doğruladı. Demirel af yasasını bir kez daha görüşülmek üzere TBMM'ye iade etti. Affedılmesı gerekeni affetmeyen, affedilmeme- si gerekeni affeden yasanın bu sonuca varması, 76'lık iki siyasetçinin kamuoyu karştsında yenilgi- sini kanıtladı. Ecevit, eşi Rahşan Hanım'la biriikte önderiiği- ni yaptıMan af yasasının bu biçime dönüşmesin- de bütün uyanlara karşın önce komisyonlardan, sonra TBMM'den geçerken seyırci kaldılar. Kamuoyundan ve halktan az ölçüde tepkı gele- ceği sanısına kapıldılar. Bülent Ecevit sonradan bir mazeret buldu. "Yasanın hem içerden hem de dı- şardan" eleştjrilerie bu anlamsız biçime getdiğini söyledi ve... "Içine sindiremediğini" açıklayarak Vefo'nun temeline ilk harcı koydu. Ya öteki 76'lık? Demirel: önce her zamanki taktiğine başvurdu. Yasayı in- celemeye aldığını söyleyerek tartışmalan zamana bıraktı. Tartışmalann duraksayacağını sandı. Ak- sinetartışmalaryoğunlaştı. Siyasal yaşamının gaf- larından birini yaptı: "Tepkilere değil, hukuka bakanm" dedi. Hukuka bakmasına fırsat kalmadı. "Tepki" öylesine tepti ki hukuku ve siyaseti, 76'lık iki ünlü siyasetçiyi... Yenik düşürdü. Hükümette isyan korkusu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanı Süleyman DemireTin af ya- sasını TBMM'ye iadeetme- sinin ardından hükümet or- taklan, cezaevindeki olası ısy olar nedeniyle duyduğu korku ve kamuoyunda yo- ğun tepki nedeniyle "affedil- meyen" olarak nitelenen ya- sa arasında sıkıştı. Demi- rel'in iade karannı açıkladı- ğı saatlerde bir araya gelen koalısyon liderleri "GeMnen noktada aftan vazgeçflmesi, bu yasayı yürürlüğe sokma- ya oranla daha salancah oJur" karanna vardı. Hükü- mette genel eğilim, TBMM olağanüstü toplanüya çagnl- mayarak yasanın ekimde ele alınması biçimınde şekille- nirken, cezaevlerinde mey- dana gelecek hareketlere gö- re TBMM'nin olaganüstü toplantıya çağnlabileceği bildirildi. MHP ise, Türki- ye'nin TBMM'nin yasayı yasalaştırma zorunluluğuna girdiği noktadan daha cıddı çizgiye geldiği belırtılerek, "Hafkımız ve özeDikle de ce- zaevinde bulunan vatandaş- lanmız ve yakınlan gelişme- leri sükûnerle bekJemeİi ve berfaangi biritidal dışı davra- mşa kimsc baş\ urmamalı- dır" dendı. Bir yandan cezaevlerinde isyan korkusu yaşayan hükü- met ortaklan, diğer yandan "yasa aynen mi çıkanbın, yoksadeğişarilsin mi" konu- lannı kendi içinde tarüşma- ya başladı. Yasanın aynen geçirilmesi durumunda, Curnhurbaşkanı'nın yayun- latmak üzere Resmi Gaze- te'ye göndermesi gerekiyor Yasada değişiklikler yapıl- ması durumunda ise, Cum- hurbaşkanı'nın yeniden iade etmesi yolu açık bulunuyor. Demirel'in karan, "yasa- nın ban noktalannı içinesm- diremediğini'" söylemekten kaçınmayan Ecevit'le DSP grubunu rahatiattı. Ecevit, "gerekçeyi görmeden birşey söylemeyeceğini'' ıfade et- mekle yetinırken, "Tabü, Sa- yuı Cumhurbaşkanının yet- kisi ve takdiridir'' dedi. Başbakan Yardımcısı Devlet Babçeii ise, iade kara- n açıklanmadan önce yaptı- ğı değerlendirmede af yasa- sının arkasmda olduklannı bildirdi. Bahçeli, «AfYasa- sı'nı hiçbir lider sahipienmi- yor. YasaortadakaJdT diye- rek yöneltilen bir soruya. "Olur mu efendim. ortada kahr mı? Meclis'te alnuş ol- duğumuz bir karanmızdır. Dolayısı>1a arkasındayız" karşılığını verdi. MHP kurmaylan, hükü- met ortakJannrn af yasasını eleştirmeleri ve sabiplenme- meleri nedeniyle rahatsızhk- laruu dile getirirken, bazı Doğu ve Güneydoğulu mil- letvekillerinin PKK'ye gö- nüllü yardım edenlerin de af kapsamına alınmasını iste- diklerini, buna karşı çıka- caklannı söylediler. ANAP lideri Mesut Yü- maz, hükümet ortağı parti li- derlerinin yaptığı toplantıda "bugün getinen noktada af yasasından vazgeçmenin bu yasayı yürürlüğe sokmaya oranla daha sakuıcah sonuç- lar doğuracağı noktasında birleşildiğinir bildirdi. Mesut Yılmaz, af yasası- nın TBMM'nin açıldığı 1 Ekim'de yeniden görüşüle- ceğini bildirdi. ANAPGrup Başkanvekili Beyhan Aslan da "Yasasahipsiz kaküğı için gerigönderiktr şeklınde ko- nuştu. FP Grup Başkanvekili AbdüUatifŞenerde Demi- rel'in tavnnı olumlu bulduk- lannı belirterek, "Sayın Cumhurbaşkanı bu yasayı reddetmeseydi de b'iz FP grubu olarak bu yasayı iptal istemiyle Anayasa Mahke- mesi'ne görürecektik" dedı. DYP Grup Başkanvekili Turhan Güven de, Demi- rel'in "doğru olanı yapuğı- nı" belırterek, "Aynışeyi sos- yal güvenlik yasası konusun- da da bekMyoruz" diye ko- nuştu. Oörîintüyii lcurtarryorlar • Baştarafı 1. Sayfada raıianılabilir. Böigede 50 binin üzerinde tati] e- vi var. Aynca, haien inşaat aşamasmda olan 46 bin konuthık kooperatiflere de kredi kuüandıra- rak bir an önce inşaatlan tamamlamalannı sağ- tamahvtz" dedi. Bakanlar Kurulu'nun önceki gün gerçekleş- tırdiği toplantıda. depremzedelerin geçıci iskâ- nı ve kalıcı konutlann yapımı konusu değerlen- dirildi. Baymdırlık Bakanı Aydın, prefabrik ko- nutlarla ilgili bilgi verdi. TOK.I ve Emlak- bank'tan sorumlu Devlet Bakanı Sadi Somun- cuoğlu ise öncelikle deprem bölgesindeki konut kapasitesinin tam olarak değerlendirilmesi ge- rektiğini söyledi. Somuncuoğlu, "Gerçek ihti- yacı tespit edeüm. Ozaman belki bir miktar pre- fabrik konut yapmamtz gerekh olabiür. Zaten, Türkhe'de prefabrik konut yapabilecek şirket- ierin kapasitesi belü" dedi. Somuncuoğlu, Marmara Bölgesi'nde TO- Kl'den kredi alan 32 bin konutluk kooperatifler bulunduğunu belirtirken. "Burdarmdainsaatse- viyeleri yüzde 15 ila yüzde 90'dır. Biz gecen ka- sun ayuıdan bu yana bunlara kredi veremryoruz. A\nca kredi almayan kooperatifler de var. On- larda da 14 bin konut var. Biz bunlaruı tamamı- na kredi vereüm. En geç birkaç a> içinde bunlar tamambuur" dedi. Somuncuoğlu, geçici iskân için Marmara Bölgesi'nde bir bölümü kamuya ait olmak üze- re 50 bin dolayında tatil evleri bulunduğunu be- lirtirken de, "Bu konut sahiplerine birer yaa ya- zarak, depremzedderi oturtmak üzere kirâia- mak istiyoruz, kabul eder misiniz, diye soralım" dedi. Ancak, Başbakan Bülent Ecevit, bunun zor bir iş olduğunu söyledi. Kiracılann evlen tahrip edebileceği de dile getırildı, bunun üze- rine Somuncuoğlu. "Türkhe'de kiracı e>r sahi- bi münasebetini ilk kez keşfetmiyoruz. Bu yal- nızca kira maihetine acil çözümdür" dedi. Somuncuoğlu, Cumhuriyet'e yaptıği açıkla- mada, prefabrik konutlara tümüyle karşı olma- dığını ancak, gerçek ihtiyaç çıktıktan sonra az bir oranda yapılabilecegini söyledi. Prefabrik konutlann pek çok problemi de bulunduğunu ifade eden Somuncuoğlu, şöyle konuştu: "Pre- fabrik konutlar normal konutun yan fh-abna. Ancak, bu konutlar geçici, sonunda sürekli ko- nutlann yapılması gerekiyor. Üstelik bu konut- lan söküp bir başka yere taşunak da zor. Diğer deprem bölgekrinde yapılan konutlar uzun sü- re boşalblmadL Çok çirkin tablolar oluştu. Üs- tetik bunlar için de yoUar acıiması, alryapı yapd- ması, elektrik, su götürülmesi gerekiyor. Geçici iskân için en ucuz ve insani çözüm mevcut yaz- lık konutlann kullambnası ve sürekli konutlar için de kooperatiflcrin tuzlandınlmasL" Somuncuoğlu, henüz kesin bir karar verilme- diğini ve konunun değerlendirmesinin sürdü- ğünü de ifade etti. Somuncuoğlu, uluslararası bazı şirketlerin 10 bin konut yapabileceklerine ilişkin önerinin de Japonya'daki Kobe depreminde kullanılan pre- fabrik konutlar olduğunun anlaşıldığını söyle- di. Japonya'nın Türkiye'ye bu prefabrik konut- lardan inşa etme önerisinin, söz konusu konut- lann tek kişilik olması nedeniyle kabul edilme- diğini ve kendilerine teşekkür edildigini kayde- den Somuncuoğlu, ancak 500 konutluk bir hi- benin de geri çevrilmediğini söyledi. Bayındırlık ve İskân Bakanı Aydın da dün Afet lşieri Genel Müdüriüğü bahçesindedüzen- lediği basın toplantısının ardından deprem böl- gesinde yapılacak prefabrik evleri tanıttı. Aydın, yapılacak konutlar için teknik şartna- melerin ve fıyat analızlennin hazıriandığını, tek fiyat belirlendiğini, bundaki amacın da bütün şirketlerin işe dahil edilmesi olduğunu söyledi. Aydın, prefabrik konutlar için su basmanı da- hil 1.5 milyar lira fiyat belirlediklerini açıkladı. Aydın, amaçlannm, bu sahada faalıyet gösteren tüm firmalann üretım tiplerinin de dikkate alı- narak, bu uygulamadan istifade edebılmenin sağlanması olduğunu söyledi. Yapılacak en faz- la 50 bin konutun hiç yardım almadan bilanço- sunun 80-85 trilyon lira olduğunu bildiren Ay- dın, bu paranın afet fonundan karşılanacağını kaydetti. Aydın, yardım etmek isteyen işadamlanna çağnda bulunarak. el birliği ile devletin bu ko- nudaki yükünü hafıfletmek suretiyle bu işm bir an önce tamamlanmasını istedi. Geçici iskân alanlannın altyapılannın Iller Bankası Genel Müdürlüğü'nce yapılacağını bildiren Aydın, ev- leri 30 metrekarelik ikiz konutlardan oluşan 60 metrekare olarak planJadıklannı kaydetti. 'Yaşanabilir de diyemem, yaşanamaz da' Aydın, konutlann ekim ayında büyük bir kıs- mını, kasım sonuna kadar ise tamamını bitirme- yi planladıklannı söyledi. Gazetecilerin "30 metrekarelik evlerde ailelerin yaşaması güç oJ- mavacakmr sorusuna Aydın, "Çok zor bir so- ru soruvorsunuz. Yaşanabüir dediyemem,yaşa- namaz da. Ama çok zor şartlardan geçifiyor. 3. Düuya görüntüsü vermeyen sağhldı yaşanabiMr konuftur. Mükemmel ounasa büe güzel bir yu- va olarak kullanılabilir. Aynca bölgede 40-50 metrekarelik yazuklann bulunması da, bunlaruı fazla küçiik oİmadığuıın göstergeskiir" yanıtını verdi. Prefabrik evierin sökülüp takıiabıleceğini be- lirten Aydın, "Türkive deprem bölgesinde. Bu depremden ders çıkanp, evleri sökülüp taküa- bilir şekilde planladık. Bunun fire payı yüzde 5'tir. Saklamp, oiusabilecek fetakette kullanıla- bifir" diye konuştu. Aydın, konutlann ısınma so- rununun bugün müsteşarlık düzeyinde yapıla- cak bir toplantıda çözüme ulaştınlacağını söy- ledi. Aydın, depremzedelere ev eşyalan konusun- da da yardımcı olacaklannı bildirdi. Af tasarısı Cumhurbaşkanı'ndaıı döndü • Baştarafı 1. Sayfada Cumhurbaşkanı neyi isteyecektir? Bir defa daha bunun tetkik edilme- sinL" Demirel'in açıklama yaptığı saat- lerde hükümet ortağı partilenn lider- leri Bülent Ecevit, Mesut Yıhnaz ve Devlet Babçeii bir araya gelerek son gelişmeleri değerlendırdiler. Toplan- tı bittikten sonra gazetelere Cumhur- başkanlığı'ndan göndenlen açıkla- mada, Demirel'ın af yasasını TB- MM'ye iade ettiği bildınldi. Demirel, TBMM Başkanlığı'na gönderdığı yazıda, "Kanunlaruı ana>asa \t hukuka, adalet ve nesafet kurallanna ve kamu vicdanına uy- gunluğunu aramak Cumhurbaşka- nı'nın görevidir" anımsatmasında bulundu. Cumhurbaşkanf nın yasa- lan "yerindeMk" açısından da ince- leyebileceğine işaret eden Demirel, şöyle dedi: "Anayasanın 10. maddesinde'Her- kes dil, ırk, renk, cinsıyet, siyasi dü- şünce, felsefi inanç, mezhep ve ben- zeri sebeplerle aynm gözetilmeksi- zin kanun önünde eşittir. Hiçbir ki- şiye, aileye, zümreye veya sınıfa im- tiyaz tanmamaz. Devlet organlan ve idare makamlan bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadır' hükmü yer aunıstır. Buna göre her- kesüı kanun önünde eşh olması ge- rektiği gibi, kanunlann genellik ilke- ierine uygun olarak tedvin edilmesi AdaletBakanı, afyasasını savundu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, Cumhurbaşkanı Sİüeyman Demirel af yasasını TBMM'ye iade elmeo^önceyaphğıaçıklarnack, "İrnzaladıysakhepirnizsoruırduluk taşryoruz'' diyerek af yasasını savundu. Türk. dün düzenlediğı basın toplandsında, "Yasa,hepbdlihiikümk»riyJedegerJendirilr>or.Ovsaon- lardan yararianacak Idsj sayısıçok fazla değiL O suçlarla iİgili otumsuz tip4er ortaya konarakyorumvapdıyor. tmzaladıgımtziçinsorumhıhı- ğumı taşryoruz" dedi. Türk iade sonrası yaptığı konuşmada da "Kişi- sd görüşüm.Cumburbaşkam'nın uyaruaruım çok büyük önero taşıdjgı ve dikkate «hnıtıan gerekrjgK&r. Bundan sonra Mecfis karar vvrecektir. Du- zeHme, degjşildik yapdacaksa Mecüs karar verecek" yanıtını verdi. hukukun temd ilkesidir. Bu bağbun- da,kabul edilen4453sayıh Kanun'da, Türk Ceza Kanunu'nun 313. madde- si af kapsamı dışında tutuunakla be- raber,ceza indirimi uygulanacak suç- lar içine aünmışOr. Bunun sonucun- da cürüm işiemek için örgüt oluştu- ranlar bir bakıma ayncahkh konuma getirilmiş bulunmaktadırlar." Demırel, "Bazı Suç ve Cezalann Arfina tlişkin Kanun"un 2. madde- sının venlen cezalann bütün sonuç- lannı kapsayacak şekilde genel af ge- tirdiği halde. 4. maddesinde yapılan düzenleme ile af kapsamı dışında ka- lan bazı suçlarla diğer suçlarda ceza indirimi sağlanarak "özd a f niteli- ğine dönüştürüldüğüne dikkat çekti. Demirel, yapılan bir başka düzen- iemeyle de affedilen ve tndinm ya- pılan bütün cezalara eneleme hükmü getinlerek yasanın yapım tekniğinde bütünlüğün korunmadığını bildirdi. G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada Bu kez de öyle oldu. Hükümet bu yasayı çıkaran- lar için de ayn bir af tasansı hazırlarsa yerinde olur! Kamuoyu affı günlerdirtartışıyor. Ancak dikkati çe- ken o ki tartışmalar daha çok affın sonuçlan üzerin- de yoğunlaşıyor. Affın gerisındeki cezaevleri gerçeği yıllardır kangrenleşmiş bir başka boyut. TBMM'nin yasayı yeniden görüşürken dikkate alması dileğiyle konunun değişik yönlerini maddeleyerek gündeme getirmeye çalışalım: 1 - Toplumsal değil, siyasal boyut ön plana çıkanl- dı. Her parti kendi tabanına selam vermek için mad- de koydurdu. Kamuoyu, Susurluk unutulmasın bek- lentisi içindeyken, tüm Susurluk sanıklannın af kap- samına alınması, zaman zaman yaptığımız şu tanı- ma bir kez daha haklılık kazandırdı: Demokratik Mafya Cumhuriyeti! 2- Muhalefet partileri bir afet. Son gelişmeler de gösterdi ki Türkiye'de iktidar sorunundan çok muha- lefet sorunu var. Bu partiler yasalar çıktıktan sonra toplumla biriikte durumu protesto ediyorlar. O zaman orada ne işiniz var? "Sayısal olarak yetersiziz" ma- zereti geçersiz. Muhalefet kelle sayısıyla değil, kafay- la yapılıri 3- Af yasasını okuyan değme hukukçular, İyice an- layabilmek için bir kez daha okumam gerekir" diyor- larJ Aslında bu yasanın tam adı şu olmalıydı: Affedilecekleri tarif yasası. Pek çok maddede suçlar değil, suçu işleyen kişi- ler tarif edilmiş, ona göre af çıkmış. Bu bağlamda af- fedilmesi düşünülen kışıleri tam olarak tanımıyoruz. Yararianacak kişıler sayılırken, cezaevinde yatanlar temel alınıyor. Halen yurt içinde ya da dışında kaçak olup, yasanın bu halinden yararianacak kaç ünlü ol- duğu tam olarak bilinmiyor. 4- MHP'nin Haluk Kırcı'yı Uğur Mumcu ile karşı- laştjrmaya girişmesi, bu yasanın ruhu konusunda her türlü bilgiyi veriyor. Ancak yasayı çıkaran partilenn hiçbirinin yasanın arkasmda duramaması da iktida- nn mantığını ortaya koyuyor. Ecevit, Bahçeli ve Yıl- maz dün öğleyin bir araya gelerek yasanın neresin- de duracaklanna karar vermeye çalıştılar. Tepkilen sindiremeyecekleri kanısına vardılar. Bu sindirim işi tuhaftır. Sindirirsin bir türlü, sindiremezsin bir başka türlü! 5- Üçfü siyasi iradenin dördüncu ayağı olarak Cum- hurbaşkanı da yasanın sindirilemeyeceğine karar ver- di. önce "Tepkiye değil hukuka bakanm" dıyen De- mirel, dün sabah "Tepkiye de bakanm" dedi. Bakın- dı, öğteden sonra "Bir kez daha görûşün" dedi. Öy- le anlaşılıyor ki üçlü zirve karannı Demirel'le paylaştı, Demirel bu sonuca vardı. Cezaevlerindeki dengesizlikler 6- Konunun kamuoyu önünde tartışılmayan yön- lerine gelince... Cezaevlerinde doluluk oranı, turizm- cileri çatlatacak düzeyde; yüzde 110. Özellikle DGM'lerin olduğu kentlerdeki cezaevlerinde durum daha vahim. Maf'yasal' suçlara siyasi suçlular da ek- leniyor. Beklenti o ki af yasası çıkarsa cezaevleri bü- yük ölçüde boşalacak. Ama istatistik o ki çıkanlar kı- sa sürede yeniden dönecek. Bir örnek, 1991 affı son- rasında cezaevleri sadece üç ay rahat kalmıştı. 7- Cezaevlerindeki uygulama dengesızliklerı ise kamuoyu vicdanının onaylamayacağı düzeye ulaştı. Görünüm o kadar kanşık ki kimi cezaevlerine nere- deyse hükümlüler hâkim. Idari bölümlen bile onlaryö- netiyorlar. Kimi cezaevlerinde siyasi hükümlülerie çe- tetere uygulanan kurallar arasında farklılıklar var. Ki- mi aileler de çocuklannın cezaevinde "terörist" oldu- ğu iddiasıyla bakanlığa başvuruyorlar! Hukuk "hâkim güç" olmayınca ortaya böyle bir tablo çıkıyor. 8- Bernard Shavv'ın bir sözü var "Bir ülkede cezaevleri olduktan sonra, içinde kim olursa olsun, önemlı değildir." Türkiye'deki görünüme bakınca, bu çok doğru so- ze bir ek daha yapmak gerekiyor: Bir ülkede hukuk askıda olduktan sonra, yönetim- de kim olursa olsun, önemli değildir! Manisalı gençierin avukatı 'Devlet affetti, ama ben aflfetmiyorııın' NECATİAYGIN tZMİR-TBMM'de kabul ediien ve Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'ın incele- meye aldırdığı Af Yasası'na tepkiler yoğun biçimde sü- rerken, Manisalı gençierin avukatı Pelin Erda "Devtet işkencecileri affetmiş otabilir, ama ben devleti affetmiyo- rum" dedı. Erda, aralannda kardeşinin de bulunduğu "Manisah gençfer" davasm- da işkenceci polislerin suç- lannın Yargıtay'da sabıt gö- riihnesine karşın aftan yarar- landınlmalannı değerlendı- rirken "Kardeşime devletin resmi bir dairesinde işkence yapddı" diye konuştu. Af Yasası'nın, kamuoyu- nun tüm dikkatlerinın Mar- mara depremine yöneldiği bir dönemde, oldu bıtnye ge- tırildiğini savunan Erda, gençlere işkence yapan po- lislerin affedılmesıni bir ''hu- kuk ayıbı'' olarak nitelendır- dı. Erda "Hükümetin işken- ceyle mücadele kararuuğuıa güvenmi>orum. İki gün önce işkencecilere verilecek ceza- lân arttırtlılar. sonra da onla- n affettiler. Bütün dümada hükümetkr devlete yönelik suçlan arTedeıier. ki^ilerin birbüierine karşı işlediklan suçu affetmeye vetkileri yok- tur. Kaldı ki. devletin yetkisi- ni kullanarak suç işleyenler asla affedilmemclidir" dedı. HADEP'ten CHPyeziyaret '87. madde değiştiriisin9 ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-CHP Genel Başka- nı Altan Oymen. af yasasını veto eden Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'ın "aklın gereğini" yerine getırdiğıni söyledi. Öymen, Meclıs açıldıktan sonra, düşünce suçlan ve bazı suçlann affi- nı engelleyen anayasanın 87. maddesinin değiştirilmesine ilişkin düzenleme yapılması gerektiğini vurguladı. CHP'nin, anayasanın 87. maddesinin değiştirilmesinı istediğini anımsatan Öy- men, "Şimdi yapılması gere- ken, TBMM açıidıktan son- ra düşünce suçlan ve bazı suçlann affinı önleyen bu maddeninyeniden düzenlen- mesidir" diye konuştu. öymen, bunun gerçekleş- tiribTiesi durumunda, "ka- mu vkdanını rahatsız etnto- yecek bir yasayla" dengelı bir affın gerçekleşmesinin ve bu affın toplumsal banşa katkıda bulunmasınm ola- naklı olduğunu söyledi. HADEP Genel Başkan Vekilı Ahmet Turan Demir ve berabenndekı yönetıciler, dün CHP Genel Merke- zı'nde Öymen'i ziyaret etti. Demır, Oymen'e genel baş- kanlığa seçilmesı nedeniyle "gecikmiş de olsa" kutlama zıyaretinde bulunduklannı belirtti. Demir, af yasasıyla ilgili olarak da, yasasının ge- nel affa dönüştürülmesinin toplumsal banş için koşul ol- duğunu söyledi. Ülkede yaşanan doğal fe- laketin ötesınde, 15 yıldırda toplumsal bir trajedi yaşan- dığmı ifade eden Demir, "Şündi toplumsal banş za- manıdır" dedı. Demir. "İdam. dönuşü olmayan bir yoldur. Toplumun muhtelif kesimlerinin vicdanını ra- hatsız edecek uygulamalar- dan uzak durulmabdır" de- di.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear