02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 2 EYLÜL 1999 PERŞEMBE 10 DİZİ [email protected] İngiliz askerleri Dunkirk'e çıkarken, beUerine kadar suya gömüJdüler. Fransa'ya çıkan askerlen içlere doğru Uerlerken saatlerini de ayarlryorlar. Paslfikte'ki adalarda da çok şiddetli çarpışmalar meydana gehnişti. Sivil halk doğrudan bombalanıyordu... Yalnız Ingütere'de savaşın ilk 2 ayında, hava saldınlannda 600 bin kişi hayatını kaybetti Savaş, shil-asker ayram gözetmediSİLAHLARDA DEĞİŞİKLİKLER VE TAKTİK YENİLİKLER Harekât boyunca, karadakı sava- şın ıçinde bulunduğu koşullar, zırh- Iı araçla uçaklann egemenlığinde kaldı Denızde,aruk*deniz-İMvırde- nen savaşlarda- hatta denızaltı mü- cadelesinde temel öge. uçaktı. Bir bö- lümü büyük buluşlara da yol açmış olan bütün araştırmalann amacı, ya bu sılahlan yetkinleştırmek ya da onlara karşı etkili bir savunma sağ- lamakoldu Bcnlece taktık, tankve uçaktekniğindeki değişfldiklere ve on- lara karşı bulunmuş yenı koruma araçlanna uymak zorunda kaldı; bu- nun sonucu olarak da, askeri birlık- lerin örgiitlenişi, donanımlan. hattâ savaşın koşullan değişmeye uğra- yıp duracaktır. çesitli silahlar degismelere uğruyor Ikinci Dünya Savaşı'nı binncisin- den köklii biçimde ayıran nitelik. yanı savaşlann alabildigıne hareket- İiliği. tank ve uçak yüzündendir kinci Dünya Savaşı'nı birincisinden köklü biçimde ayıran nitelik, yani savaşlann hareketliliği, tank ve uçak yüzündendir. 50'lik, 75, 88, 90'lık toplar taşıyan tanklar, geçtiği her yerde savunmayı ezmekte, vaktiyle süvarilerle piyadeyi durduran otomatik silahlann etkisini azaltmaktaydı. 1915'ten 1918'e değın. asıl cephe hemen hemen hareketsiz iken, 1939'a tersıne. hareket ateşe karşı üstünlü- ğünüyenıden kazanır. hızlı taşıt araç- lan savaşa -bir öncekinde kaybol- muş- sürpriz ve siirati getınp sokar- lar. Gerçekten. bombalama uçaklan, havadan taşınan bırlikler. mekanik büvük birlikler, sürprizi yenıden gün- deine geririrler. 50'lik. 75,88,90'lık toplar taşıyan tanklar, şimdi geçtiği her yerde savunmayı ezmekte, vak- tıyle süvarilerle piyadeyi durduran otomatik silahlann etkisini azalt- maktadır; öte yandan, bombardıman uçaklan. istihkâmlan alrüst etmek- te.savaş alanına doğru giden birlik- lerle olan iletişımi bozmakta, savaş hattına varmadan önce birliklen da- ğıtmakta ve stratejık yedeklerden yararlanmayı imkânsız kılmaktadır. Savaşta bütün zaferlere yol açan iş- te bu sürprizdır. Tankın ve uçağın rutruğu bu temel öneme bağlı olarak. öteki silahlann donanımlan ve örgütlenişleri de de- ğişıklığe ugrar. Savaş alanına egemen olan tanklar karşısmda, geleneksel piyade gitgide daha güçlii otomatik silahlar, hafıf ve ağır havan toplan, yakJaşan tankJara karşı etkili mermı- leratan silahlar edinir. Geleneksel pi- yadenin elinde, aynca, konvoylann savunması için kamyonlann önüne yerleştirilmiş uçağa karşı etkili ma- kineli tüfekler de vardır. Iktişim de gelişmiştir, radyo, en aJt bırlikJere ka- dar inmış normal bir yayım aracı olup çıkmıştır. Son oiarak, motori- zedır piyade; katırlannı hâlâ elinde tutan dağ birlikleri bir yana, bütün hayvanlannı kaybetmiştır. Havan toplannın boOuğu, piyade- nin topiarla donatılması. otomatik silahlann zaranna çoğalan kavisli atış silahlannın gitgide önemlı bir yer tufruğunu gösterir. Kısa toplar ıçin bu yeğleyiş, uzun toplann aleyhine bir gelışmedir; öyle İci. savaşın son- lannda, Alman ya da Amenkan zırh- BUYUK YANGINI lı bırlıklennin elinde sadce kısa top- lar bulunmaktadır. Aynca topçu bir- likler de motorize olmuştur. Istihkümcıhğın da rolü pek büyü- müş. o da motorize olmuştur. Savaş, büyük zırhlı birlikJerin çev- resınde ve onlann aracılığıyla olur; ancak, başan sadece onlara bağlı de- ğildir, havanm egemenliğini de ge- rektırmektedır. Böylece. saldırgan tank- uçakberaberiiğklirkı, Alman- lara, savaşın ılk aşamasında Polon- ya'da, Belçika'da, Fransa'da, Bal- kanlar'da ve Afrika'da göz alıcı za- ferlen sağlamıştır; 1942'den başla- yarak müttefîklerin zaferlerini sağ- layan da bu olmuştur. Bunun bir sonucu olarak. savaş boyunca tank gibi uçaklar da yet- kinleşir; buna koşut olarak,1 onlata karşı mücadelearaçlan da. İlk büyük ve kesin hava savaşı, Jngiltere sava- şı oldu. Üçte biri koruyucu avcı uçak- lan olmak üzere 3.000 uçak. karşı- lannda Spıtfire ve Hurricane avcı uçaklanm bulurlar. Onlardır ki. radarlann da sayesin- de, ülkeyi istıladan kurtanrlar. O an- dan başlayarak, müttefiklenn üstün- lüğü artar ve hava savaşında ginşim onlann elme geçer. Anglosaksonla- nn başlıca cabası da. stratejik bom- balama olmuştur; söz konusu olan, Alman büyük sanayı merkezlerine ulaşarak. düşmanın sanayısel, iktisa- dî ve askeri gücünü yıkrnaktı. Müttefiklerin, bırlarihten sonra ha- vada ezici üstünlüğü ele geçirmele- ri, Almanlan, hedeflenne ulaşmak için yeni araçlan arayıp bulmaya gö- türrnüştür. Pilotlu ya da pilotsuz, tep- kili araçlardan yararlanan -o dev- nmcü- tekniğın kaynağında bu var- dır. Almanlar. üzennde 1937'den be- ri çalışılan iki silahı, VI ve V2'leri, 1942'den başlayarak gerçekleştirir- ler. Füze nitelığindeki bu korkunç yıkıcı silahlann atıldığı yeıier, 1943'te Anglosaksonlarca keşfedilir ve ha- vadan bombalanarak yok edilir. PenlzdeKI savas Deniz savaşı da büyük değişıklik- lere uğrar. kökten değişir. Gerçekten, Bınnci Dünya Savaşı boyunca, kendısınınkınden ıkı kezda- ha büyük olan tngüizdonanması kar- şısında, Almanya savunmada kal- mış ve gecikerek, özellikle de deni- zaltı savaşı konusunda girişimde bu- lunmuştu. Başlarda kısa süreli sal- dınlara kalkılır. Amiral Von Spee'nin üstün manevTa nıtelikJerine karşın, Alman donanması Ingüizler karşısın- da boyun eğer ve kendi limanlanna kapanır. Asıl büyük yenilik, deni- zaltbrdanyararlanmadırki, 1917'den başlayarak pek tehlikeli olurlar In- gilizler için. Ne varki. sonunda o teh- like de savuşrurulur. Ancak savaşın birdersi de vardır: Uçak, mayın ve denizaltı, deniz üs- tündeki gemiler ıçin korkunç silah- lardır; özellikJe denizalfı, eski kor- sanlann oynadıklan rolü oynayabı- lir ve etkili bir abluka kurabilirdi. 0nun tekniğinı yetkinleştirme yo- lundaçalışmalaryapıhr. Uçaklarda geliştirilir, özellikle keşif, bombala- ma ve torpılleme görevini yüklenir uçak; Ne var kı, yalnız Japonlar pi- ke torpilleme üzerinde dururlar; öte yandan, sadece Amerikalılar ve Ja- ponlar uçak gemilerinin öneminı kavrar ve çok sayıda yaparlar. Batı 'da, denizüstü büyük birkaç Alman savaş gemisınin -bu arada Bismarck zırhlısının!- yok edilmesi dışında, "Aflantik Savaşı" Ingilizler ıçin, adanın dünyanın geri kalanı ile ilişkisini ımkânsızlaştıran düşman ABD'K paraşütçü, savaşın yeni uçaJdaruıdan birisinden Alman hatianna atiamak üzere. denizaltılannı kovuşturmaktan iba- ret kalır. Savaş boyunca denizaltıJann tek- niği ile ona karşı savunma ya da sa- vaş gemisinin -bu arada Bismarck zırhlısının!- yok edilmesi dışında, "ArJantik Savaşı", Ingilizler için. adanın dünyanın gerikalanı ile iliş- kisini imkânsızhştıran düşman deni- zaJtılannı kovuşturmaktan ibaret ka- lır. Savaş boyunca denizaltılann tek- niği ile ona karşı savunma ya da sa- vaş tekniğinde gelişmeler, olur 1939- nnın baş hedefi, bütün birGüneydo- ğu Asya"ya ve takımadalara dağıl- mış bulunan Japon birliklerinın ik- mal gemılenni yok etmek olur; on- iara verdırilen kayıplar, çok geçme- den felaket derecesine vanr. Pasifik savaşını kazandıran. havadaki ege- menJık olmuşrur. Şu nokta da önemlidir: 1945*te donanmalann içeriğine bakıldığın- da zırhlının gerileyip "temcJ gemi" olmaktan çıktiğı görülür; artık. bir uy- dugemidıro. 1945Ağuslos'unda,do- diya'da O\'erlord harekâtında oldu- ğu gibi, bütün bir çıkarmaya yayılır ve 75 tümeni ıçine alır. Büyük Sa- vaş'taki Çanakkale örneğinin verdi- ği bir ders vardı: Alabildiğine inat- la savunulan birkıyıya çıkarma im- kânsızdır. tkinci Dünya Savaşı'nda yığında örnek de şunu ortaya koyar; Başan, yeterli taşıma araçlanna sahip olma- nın yanı sıra, havaya egemenJik de şarttır. 1942'den sonra Afrika'ya, Avrupa'ya ve Pasifik'te büyük çı- şgalciye karşı mücadeleye silahli sivillerin katıiışı, 2. Dünya Savaşı'nın önemli özelliklerinden birisidir... Partizanlann mücadelesi, sivil halktan silahli büyük kitleleri işin içiıie sokarak, düzenli birliklerle -az çok sıkı- ilişkiler kurarak ve ulaştığı boyutlarla, mihver güçlerini önceden bilinmeyen ve pek vahim sorunlarla karşı karşıya bırakarak, klasik savaş anlayışında gerçekten bir devrime yol açtı. 1945 denizalo savaşı, 1914-1918'de- ki ile karşılaştınldığında, bütün ola- rak, Almanlar için çok daha az do- yurucu olmuştur uğradıklan kayıp- İar ise çok büyüktür. "BüyükOkyanusSavaşı''nuı çeh- resi ise pek farklıdır: Burada, her iki hasım da aynı eylem araçlanndan yararlanır ve egemen olan hava- de- niz savaşıdır. Japonlar, savaşın ilk aylannda, Pearl Harbour'da, Prince ofWües ile Repube'ü. pike yapan tor- pıl uçaklanyla batırmışlardı. Onla- nn bu gözalıcı başanlannın arkasın- dan, Amerikan uçak ve denızaltıla- nanma Oiympic (Japonya'ya çıkar- ma) harekâtuıa hazırlandığında, için- de 23 savaş zırhlı ve kruvazörü, 26 savaş uçak gemısi ile 64 refakat uçak gemisi bulunuyordu. 1941'de, her iki gemi kategorisi arasındakı oran 9'a 4 iken, 2,3'e 9 olmuşrur. Uçak gemısi her harekâtın temel ögesi ha- line gelir. Eklemiş de olalım: Ikinci Dünya Savaşı'nın en belirgin görünüşlerin- den biri de, henn karada. hem deniz- deharekâtın sayı ve çapındakı artış- ör. Bunlann kimisi sıradan birkoman- da boyutunda iken, kimisi Norman- karma hareketleri oldu. Bütûn bun- lar boyunca malzeme kadar, yön- temler de gelişıp yetkınleşti. En son Japon adalanna yapılan çıkarmanın ise, öyküsü daha başka birözellik ve acılıktaşır; Filıpinler'inkurtanlma- smın. fvvoşima'nın veOkinawa'nm ele geçirilmesinin arkasından, ablu- ka altına alman adalar, yani Japon- lann anayurdu, yoğun bir bombala- maya tabi tutulur; o arada 6 Ağus- tos 1945'te, Hıroşima'ya, kentin yüz- de 60"mı ve 150.000 insanını yok eden ilk atom bombası atılır; birı'İan- cisi de, 9 Ağustos'ta Nagazaki'nin üsründe patlatılacaktır... ^ Cerllla savaglan Işgalciye karşı mücadeleye silah- li sivülerin kabuşı da, tkinci Dünya Savaşı'nın önemli özelliklennden bindir. Ispanyol, Tirollü, Rus halk- lannın Napoleon 'un bırlikJerine kar- şı başkaldırdığı Bınnci Imparatorluk savaşlannın sona ermesinden beri, ha- rekât, en azından Avrupa'da düzen- li ordularla sınırlı kalmıştı. 1938 yılıyla Çin'dedir ki, modern gerilla örgütlenmeye ve büyük bo- yutlar kazanmaya başlar. Mao Tse Tung, 1936'da İCızıl Akademı"deki öğrencilere bu konudaki görüşleri- ni anlatırve bu dersler 1941 'de de ya- yımlanır. Klasik savaş yöntemleri artık mümkün olmadığından. der Mao, istilacıya karşı başka yöntemlerle mücadeleyi sürdürmelidir: Savaşı reddederek de olsa, düşmanı hırpa- layan gerilladır. Silahli kışıler kadar sıvillen de vuran acımasız bir savaş- tır bu; o nedenle de, başanya ulaşa- bilmesi için, geliştiğı ülkede, hal- kın, silahli direnişi her yönden des- teklemesi gere,kir. naşmalı, onun içinde kaybolırjal^ sonra istenilen anda ve yerde yenı-" den ortaya çıkmalıdır, partizanlarla halk arasında böyle bir bağlılık ku- rulduğunda, partizanlar düşmanın gerisinde gerçek bir cephe yaratabi- lir; onu kentler, hatlarya da iletişım düğümleri gibi birkaç noktada top- laşmaya zorlayabilir, zayıf noktala- nna saldırabilir, moralini kırabdır, iliş- ki ve iaşesini zayıflatabilir: kuvvet ilişkileri de elverdıği anda, kuşatıp yok eder. Japonlann. Çin'in büyük bölümünü denetımlerine almalannı engellemede başanlı olan buyöntem- ler. qgale uğrayan bütün ülkeferde uy- gulandı. Böylece, partizanlann mücadele- si, sivil halktan silahli büyük kitle- leri işin içine sokarak, düzenli bir- liklerle -az çok sıkı- ilişkiler kura- rak ve ulaştığı boyutlarla, mihver güçlerini önceden bilinmeyen ve pek vahım sorunlarla karşı karşıya bıra- karak, klasik savaş anlayışında ger- çekten bir devrime yol açtı. Yerine göre, Fransa'da, Rusya'da, Polon- ya'da, Balkanlar'da, kalabahk yer- lerde ya da, çölde veya cangılda yü- rütülmesine göre, pek farklı biçim- lere büründü... Sovyetler Birliği dı- şında her yerde de. sürgündeki ya da müttefiklerin safındaki yönetim- ler, böylesi halktan ayaklanışlara iyı gözle bakmadılar; çünkü bu rür baş- kaldınlar, biryerde komünist olarak görülen kitleleri silahlanmaya gö- türdüğü için denetlenebilecelderin- den emin değildiler ve öte yandan meslekten asker olan danışmanlan da bu tip ayakJanmalann etkili ola- bileceklerine pek inanrruyorlardı. Işte bu yüzdendir kı, başkaldı- ranlara havadan silah yardımı yapıl- masında ağır aksak davTanıldı, çekin- meler oldu; kımi yerde etkinlikleri geciktirildi, ya da engellendı; iç mü- cadelelere yol açtığı da oldu bütün bunlann Avrupa'da gerilla mücadelesi ön- ce Balkanlar'da başladı: Yugoslav- ya'da. 1941 'ın sonlanndan başlaya- rak, Tito'nun birlikleri, 150.000 sa- vaşçıyı bayrağı altında toplar. ülke- nin büyük bölümünü Almanlardan temizler; Yunanıstan'ın, Arnavut- luk'un kendi gerillalan vardır vehep- si de komünistlerin yönetimindedır. Polonya'da, 1939'dan başlayarak, hem Almanlara, hem de Ruslara kar- şı bir gızli ordu oluşur. Fransa'da, 1941 yılıyla bearber, Gizli Ordu olu- şup da Komünist Partisi kendini top- layarak "FransızConülJükri vePar- tizanlan" Almanlara karşı saldınla- nnı çoğaltmaya başlayınca, gerilla da palazlanır. Italya'da, Mareşal Badog- liornüttefıklerle ateşkes imzal^ıp da Almanlar düzenli ordunun elinden si- lahlannı alınca, içlerinden çoğu ken- dilığinden silaha sanldı ve işçi ve köylü yine kendiliğınden silaha sa- nhruşgruplarlabırleştiler. Rusya'da, 1941 Temmuz'unda Stalin'm çağn- sı, "topraklan yakmak" taktiği ile beraber, işgal edilrniş bölgelerde par- tizanlann örgütlenmesini de istiyor- du. Yüzbinler koşar bu göreve ve Al- manlara ağır kayıplar verdirirler. Iç- lennde kadınlar ve çocuklar da var- dır: Aralanndan, bir Alman deposu- nu ateşe verdiğı için yakalanıp kur- şuna dizilen -17 yaşındaki- Kamso- mol Zoya adlı kızın öyküsü pek ün- lüdür. Savaşın kiml özel görünüşleıi Ikinci Dünya Savaşı'nın her mev- sim ve iklımde yer alan harekâtı beş yılayakın sürdü, öyle olunca da, do- ğaldır ki birbirinden pek farklı ve çeün görünümlere yol açtı. Onlardan şu birkaçına değınmeli. Rusya'da savaş, daha da acımasız oldu. Rus coğrafyasınm uçsuz bucak- sız oluşu, yollann azlığı, yerleşim noktalannın seyrekliği, gerillanın adım başmdaki tehdidi. işgalcıyepek pahahya mal oldu. tklimin çetinliği- ni de eklemeli bunlara; Yazın tozu, güneşı ve susuzluğu; ilkbaharla son- "£/zakdoğu'da harekât denizde, havada, aynı zamanda karada gelişti...Japon "intihar birlikleri", hasım yıldıncıydı. Japonlar ölünceye değin direniyor ve arkaya da yalnızca savaşamayacak durumdakileri bırakıyorlardı. Okinavva'da 110.000 Japon öldürülmüş ama 7.400 esir almmıştı. bahann toprağı balçığa ve bataklığa dönüştüren yağmurlan; kışın, ben- zini ve yağı bile donduran soğuğu, Almanlann görmedıği çetinliklerdi. Üstelık, karşılanndaki düşman, yur- dunu savunmanın direnciyledoluy- du. Sovyetlere zaferi kazandıran baş- ta bunlar oldu Uzakdoğu'daharekâtdenizde. ha- vada, aynı zamanda karada gelişti: ve nerede sürdüyse orada kıyasıyay- dı. Ormanda ve cangılda olduğunda ise, çok daha çerınlılder ıçındeydi. Ja- pon "intihar birfikleri". hasım yıldı- ncıydı. Japonlarölünceye değin di- renıyor ve arkaya da bir avuç insanı -yaralı ve savaşamayacak hastalan- bırakıyorlardı. Okinavva'da 110.000 Japon öldürülmüş ama 7.400 esir alınmışrır. Amerikan havacılığı Ja- pon donanma ve havacıhğına -gide- nlmesi imkânsız- kayıplar verdiğin- de de, "intihar uçaklan" (Kamika- ze) işin içine gırdi: Japon pilotlan, uçaklannı saldmJan hedeflere yö- neltiyor ve orada parçalanıyorlardı... Ne var ki, savaşta sivflJer de, cep- hedekilerle birlikte korkunç bir acı- yı paylaşıyorlardı; çünkü sivil halk da doğrudan ve sistemlı olarak sal- dın konusuydu, sivil halk, gerçi Bi- rinci Dünya Savaşı'nda da, denizal- tı savaşlannın, ablukalann acısını çekerken, işgalcinin zorla çalıştır- masıyla karşılaşmışti. Şimdi ise, doğ- rudan doğruya bombalamalara uğ- ruyordu. özellikle büyük sanayi mer- kezleri ve başkentler, yoğun bomba- lamalann konusuydu. Yalnız Ingil- tere'de savaşın ilk iki ayında, hava sal- dınlannda 600.000 sivil ölmüş ve bir iki katı ınsan dayaralanmışrı. Al- manya'da üstelik yerle bir olan kent- lerin insan kaybmı saymıyoruz. Ja- ponya'da, 200.000 kurban veren Hi- roşima ve Nagazaki atom bombası saldınsından önce de, Tokyo ve öte- ki sanayı kentleri, yoğun hava saldı- nlannda sayısız insanını yitirmişti. lstıla, "zorunlu göç"ü de berabe- rinde getinyordu. Sürecek
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear