Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
11 AĞUSTOS 1999 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
"Komutamm sehidim var"
Okul tatilinde
uzama yok
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Milli Eğitim Bakanı
Metin Bostancıoğlu.
okullann bu yıl l hafta
geç açılacağı haberlerini
yalanladı. Milli Eğitim
Bakanı Bostancıoğlu.
kendilerine bu yönde bir
istem gelmedigini
kaydetti. Geçen dönem
okullann l hafta erken
kapatılmasının isteminin
reddedildiğini anımsatan
Bostancıoğlu. "Okullann
programı var. Açılacağı
tarih belli, kapanacağı
tarihbelli. Bubır
temenni. Tuıizmin
canlanması için bir
temenni olarak
görüyorum" diye
konuştu.
Curnhur
Aspanuk M6K
Genel Sekreteri
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Orgeneral Ergin
Celasin'in Hava
Kuvvetleri
Komutanlığı'na
atanmasıyla boşalan Milli
Güvenlik Kurulu (MGK)
Genel Sekreterligi'ne 30
Ağustos'tan geçerli olmak
üzere Orgeneral Curnhur
Asparuk getirildi.
Orgeneral Asparuk'un
atanmasına ilişkin
Bakanlar Kurulu karan,
Resmi Gazete'nin dünkü
sayısında yayımlandı.
Bingöl'de PKK
operasyonu
• BİNGÖL(AA)-
Bingöl'de 2 polis
memurunun şehit
edilmesi olayına kanştıgı
belirlenen l kişi
yakalandı. Bingöl
Emniyet Müdürlügü
tstihbarat ve Terörle
Mücadele Şubesi
ekiplerince sürdürülen
çalışmalar sonucu, bir
süre önce bir grup terörist
tarafından 2 polisin şehit
edilmesi olayında
teröristlere rehberlik ettiği
belirlenen "Rızgar" kod
adlı Yaşar Bazencir
yakalandı. Yetkilıler,
yakalanan Bazencir'ın
ifadesi doğrultusunda
teröristlerin yakalanması
için geniş çaplı operasyon
başlatıldığını kaydettiler.
Orman
yangınları
• BURSA-ANTALYA
(AA) - Bursa bölgesinde 7
ayda çıkan 37 yangında,
34 hektar orman alanının
tahrip olduğu bildirildi.
Orman Bölge Müdürû
Fuat Erdem, Bursa,
Bilecik ve Yalova
yöresindeki yangınlann
daha çok bozuk sahalarda
meydana geldiğini
söyledi. Antalya
bölgesinde de bu sezon 72
orman yangınmda 48
hektar alan yandı. Geçen
yıl aynı dönemde
meydana gelen 72
yangında 348 hektar
orman alanı yanmıştı.
Yetkililer, orman
yangınlanna karşı etkili
mücadele verildiğini ve
vatandaşlann konuya çok
duyarlı davrandığını
söylediler.
Özalp'te sel
• ÖZALP (AA)- Van'ın
Özalp ilçesine bağlı
Aşağısağmalı beldesinde
ani bastıran yağmur
sonucu meydana gelen
selde, 70 ev su altında
kalırken binlerce dönûm
ekili alah zarar gördü.
Beldeye ulaşımı sağlayan
köprü ve yollarda da
tahribat meydana geldi.
Antalya'nın Elmalı
ilçesinde geçen hafta
yaşanan sel felaketi ve 2
gün önce görülen
dolunun, yaklaşık 3
trilyon liralık zarara neden
olduğu bildirildi.
Diyarbakır Valisi Nafiz Kayalı, valilikler emrine
ihale mevzuatı dışında kullanabilecekleri maddi kaynak verilmesini istedi
Bürokrasi engelcERCAN ÇİTLİOGLU
.4.
Vali Kayalı'ya "çözüm"ü sorduğumuzda
şöyle diyor. -
Bölgeve atanan üst >öneticüer
befli bir güvence ile gönderilmeli. gü\enilip
atandıktan sonra özellikle yerel politikacılar
tarafindan haklannda üretilecek senanola-
ra ttibaredümemeti. Yönetkfler hakkında An-
kara'ya. siyasi kanallardan ilctilcn bilgilerin
doğruluğu araşünlmadan.te>idialınmadan.
politik baskdara prim verilmemeü. Bölgeye
atanacak personel deneyimli. bilgili ldşiler-
den seçilmeli ve ait >öneticikr için mutlaka
valilik görüşü alınmab" yanıtmı \enyor ve
ekliyor:
"Valilikler emrine ihale mevzuaOna tabi
olmadan harcayabilecekleri bir fon verilme-
li. Bazen bir köv ziyaretinde çok basit bir is-
tekle karşılaşıyoruz. 20
metre boru ya da bir pan-
car motoru gibi. Bunun
anındakarşdaıunası, yöre-
deki psikolojik koşullar
açısından çok önemli. En
basit bir isteği dahi bürok-
rasinin çarklanndan geçi-
rerek karşılamaya kalkn-
ğumzda aradan günler ge-
çiyorve vatandaşın devie-
tebakışındabirzafryetbaş-
hyor. Bu zafiyete pannak-
lannı sokup kaşıyanlar da
olunca zayıf düşüyoruz,"
Kayalı, yeni yetkilere ge-
rek kalmaksızin il siste-
minın güçlendırilmesi ile
sorunlara daha çabuk, da-
ha kalıcı çözümler üret-
menin mümkün olduğu-
nun ısrarla alhnı çızıyor. Ve
görüşme olanağını bula-
bildiğinuz diğer tüm yet-
kililerin; bölgeye atana-
cak kamu görevlilerine,
öğretmenler de dahi! ol-
mak üzere rotasyon sistemi uygulanması,
bölgede görev yapma ve başanlı olmanın,
kamu hizmetinde bir yükselme etmeni sa-
yılarak özendirici olunması düşüncelerine ay-
nen katıhyor. Mardin Valisi Fikret Güven ise
"Toprağı vatanlaştırmak gerekir" diyor kı-
saca. "Gitmediğiniz yer sizin değüdir" sö-
zü ile "Toprak, uğninda ölen varsa vatan-
<br* dizesinin bileşkesi olan bu özlü anla-
tım, aslında Güneydoğu'ya yönelik uygula-
• Diyarbakır Valisi Nafiz Kayalı bürokratik engeller nedeniyle en basit
istekleri bile karşılayamadıklannı belirterek "Bazen bir köy ziyaretinde çok
basit bir istekle karşılaşıyoruz. 20 metre boru ya da bir pancar motoru gibi.
En basit bir isteği dahi bürokrasinin çarklanndan geçirerek karşılamaya
kalktığımızda aradan günler geçiyor ve vatandaşın devlete bakışmda bir
zafiyet başlıyor" diyor.
nacak politikanın bir özeti...
OHAL bölgesinde, halkla bütünleşme
kavramını "ev ödevT kapsamı dışına çıka-
rarak gerçek bir içtenlikle yaşama geçirme-
ye çalışan üst yöneticiler var... Kendisi de yö-
renin ınsanı olan OHAL Bölge Valisi Aydın
Aslan (Elazığ" ın Maden ilçesinden). Diy ar-
bakır Valisi Nafiz Kayalı, Mardin'i ve Mar-
dinliy1 bir başka şefkati ile bağnna basan Va-
li Fikret Güven, Şırnak'la yatıp Şırnak'la
kalkan Vali Halil Ulusoy, geçirdiği ağır bir
trafik kazasının izlerini üzerinden atmadan
suz karşılaşma olanağını bulamadığımız da-
ha niceleri...
Ancak yörede, "'Deviet burada her şeye hâ-
kimdir" gibi doyurucu olmadığı gibi içe-
nkten de yoksun söylemlerin ardına sakla-
narak klasik devlet memuru davranışı ser-
gileyenyöneticiler de var. Buyöneticilere ba-
karsanız, yörede rahatsız edici bir sorun ar-
tık yoktur. Sorunu yalnızca terör eylemi sa-
yısına endeksleyen bu görüşü tartıştığımız
bir yetkili. gülümseyerek şu yanıtı veriyor:
"O bölgeden ne zaman bir askeri konvoy
görevinin başına koşan, Haüde Edip'in ro-
manlanndan çıkmış görüntüsü veren Sil-
van'ın genç kaymakamı Engin Durmaz Di-
yarbakır'ın yürekli ve enerjik Emniyet Mü-
dürü Gaffar Özkan. az ama öz konuşan ve
de çok çalışan Batman Emniyet Müdürü Öz-
türk Şimşek ve her türlü etkinliğin içinde
tükenmeyen bir enerji ve inanılmaz bir yurt
sevgisi ile yer alan Dicle Üniversitesi Rek-
törü Prof. Dr.Mehmet Özaydın. Ve kuşku-
operasyonaçıksa telsizlerde çanrûdan geçil-
miyor, PKK'cüar kırsala kendi telsizleri ile
habergeçiyorlar cünlaL." Güneydoğu'da he-
men duyumsadığınız, ancak seslendirilme-
sinden özenle kaçınılan bir önemli sorun
daha var. HADEP'li beledıye başkanlannın
konumlan... HADEP'li bazı belediye başkan-
lannın gecmişte PKK ile bağlantılı olarak ge-
çirdikleri soruşturma ve birbölümü sürege-
len yargılamalannın yarattığı rahatsızlık he-
men göze çarpıyor.
Bu rahatsızlığın giderilmesindeki en bü-
yük görev ise kuşkusuz yine HADEP'li be-
lediye başkanlanna düşüyor. Seçibniş yerel
yöneticiler olarak, siyasetlerini Türkiye'nin
üniter yapısının gereklerine uygun bir te-
mele oturtmalan ve geçmiş söylemlerinden
uzaklaşmalan, sağlanacak bir güven ortamı-
nın ön koşulu olarak orta yerde duruyor.
PKK terörünün yığınsal anlamda başla-
dığı 1984'lü yıllann altyapı çalışmalan
1975'lere değin uzanıyor. Başlangıçta, bö-
lücü terörün boyutlan, hedefı, dış destekle-
rini algılamakta yavaş kalan; "federasvonu
tartışabiliriz"' ya da "benim de damarlanm-
da Kürt kanı dolaşıyor" gibi aynmcılığa
prim veren masa altı söylemler nedeniyle son
derece ağır bir fatura ödemek zorunda ka-
lan Türkiye, "aktif terör sonrası Güneydo-
ğu" çalışmalanna zaman yi-
tirmeden başlamak, bu sorun-
lu bölgede en seçkın eleman-
lanndan oluşanbir "beyinşan-
tiyea" kurmak durumunda-
dir. En önemlisi ise bu şano-
yenin, siyasi etki ve baskılar-
dan mutlak anlamda anndınl-
masıdır...
Olağanüstülüğü yıllardır
olağan diye yaşamaya alış-
mış, değer yargılan bu çar-
pıklık üzerinde biçimlenmiş
bölge halkırun, "gerçek oiağa-
nı" yakalayarak özümsemesi
ve tadına varabilmesı için,
devletin "öncü-örnekterapi-
a"ne gereksinmesi var... Bu
terapinin ön koşulu ise devle-
tin yörede her açıdan gerçek
anlamda öncü ve mükemmel
bir ömek oluşturması..
Yörede. devletin gerçek-
leştirdiği övgüye değer çalış-
malarelbette var. Ancak bu ça-
lışmalann hedefıne ukşması,
var olan aksaklıklann, açık
yüreklilikle, art düşüncesiz ve cesaretle or-
taya konulup ivedilikle giderilmesinden ge-
çiyor. Güneydogu'ya saltpembe ya da siyah
gözlüklerin arkasından bakmak, gerçeklerin
renginı değiştirerek kimi zaman yanlış fo-
toğraflar verebiliyor. önemli olan; çıplak
gerçeği, çıplak gözle görmek ve hemen gör-
mek.. toprağı vatanlaştırmak için..
ÎİTTİ
Ücretleri a milyarı buluyor
Anaokulları
bütçeleıisarsıyor
tstanbul Haber Senisi -
Okul öncesı eğitim, aile
bütçelerını felç edıyor.
Özellikle çalışan çiftler için
zorunlu hale gelen anaokul-
lannın ücretlen. îstanbul'da
yıllık 550 milyon ile 4 mil-
yar lıra arasında değışıyor.
Çalışan çiftler yerel yöne-
timlerden anaokullarının
sayısmı çoğaltarak kapasi-
telerinı arttırma talebinde
bulundular.
Günümüz koşullannda
giderek daha fazla önem
kazanan ve ailelerin okula
hazırlanmalan için çocuk-
lannı gönderdıklerı ana-
okullannın ücretleri, bu yıl
da velilerin ceplerini yaka-
cak.
Belediyelere bağlı ana-
okullanmn en ucuz olduğu
Îstanbul'da. özel okullara
bağlı anaokullannın ücret-
leri milyarlarla ölçülüyor.
Kentte yıllık 550 milyon
liradan başlayan anaokulu
ücretleri, bazılannda 4 mil-
yar lirayı aşıyor.
Kadıköy Belediyesi'ne
bağlı Dursun Demirli ve
Bahriye Üçok anaokulla-
nnda belediye çalışanlan-
na aylık 25 milyon lira iken
normal ücret 55 milyon li-
ra.
Çocukların duygusal.
sosyal, fiziksel ve zihinsel
gelişımini destekleyen, eği-
tim programlan uygulayan
ve pedagoglann da görev
aldığı anaokullannda. ço-
cuklara yabancı dil. mü-
zik, folklor. bilgisayar, be-
den eğitimi gibi dersler ve-
rıliyor. Beceri geliştirıci
olanaklann da sunulduğu
anaokullannın bazılannda
tiyatro, bale ve bazı spor
etkinliklerine de yer veri-
liyor. Îstanbul'da özel okul-
lara bağlı bazı anaokulla-
nnın ücretleri (KDV dahil)
şöyle:
İSTEK Vakfı'na bağlı
anaokullan: 1 milyar512
milyon lira. Çavuşoğlu Lı-
sesi: 1 milyar 740 milyon
lira.OrtadoğuLisesi: 1 mil-
yar 571 milyon lira. Istan-
bul Erkek Liseliler Vakfı:
4 milyar 89 milyon lira.
Anabilim Lisesi: 1 milyar
382 milyon lira. Eyüboğlu
Koleji: 2 milyar 821 milyon
lira. Bilfen Lisesi: 2milyar
493 milyon lira. Marmara
Lisesi: 1 milyar 884 milyon
lira.
İçiŞten Bakanı Sa^tönTantan'ınkaçakyapdanntâm iBerde ajnmgözcta-
meksizinyıkümasıdoğnıltusıındakigBneJgeâ,vallHklerewb^
mi olarak ulaşmadığı" gerekçesiyle uvgulanmazken İstanbuFda Beykoz Bekdiyes, Boğaziçi öngörünümünde
SİT kapsamında bulunan Hazine arazisini çevirmek için Yataş firmasuun yapOrdığı saptanan 40 metre uzun-
luğunda ve 7-8 metre yfiksekiiğindeki duvan vıkarak işe başladı. Belediye yetkilileri, "GeneJgenin ulaşmama-
sı, lmar Yasası'nı uyguiamamak için bahane olamaz" dedOer. (Fotoğraf: UGUR GUNYÜZ)
Hköğretimde sınıflar 30 kişi olacak
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Milli Eğitim Bakanhğı (MEB), ilköğ-
retim okullannda sınıflann öğrenci sa-
yısının 10'dan az 30'dan fazla olamaya-
cağını hükme bağladı. Buna göre, her
sınıf ve şube için bir sınıf öğretmeni
norm kadrosu verilebilecek.
MEB'e bağlı okul ve kurumlann yö-
netimi ve ögretmelerin norm kadrola-
nna ilişkin yönetmelik Resmi Gaze-
te'nin dünkü sayısında yayımlanarak
yürürlüğe girdi. Yönetmeliğin okullar-
da yönetim, eğitim ve ögretim hizmet-
lerinin gerekli ve yeterli personelce ya-
pılmasmı, personelde atıl kapasite ya-
ratılmamasını ve var olan atıl kapasite-
nin gereksinimi olan okullara yönlen-
dirilmesini amaçladığı belirtildi.
Yönetmeliğe göre okullann herbiri
için bir müdür norm kadrosu verilecek.
özel eğitim kurumlan dışında, bünye-
sinde 6-8. sınıflan bulunmayan ilköğ-
retun okullanndan öğrenci sayısı 150'den
az olanlara ve birleştirilmiş sınıfuygu-
laması yapılanlara müdür norm kadro-
su verilmeyecek. Birden fazla okul ve
kurumun tek bünyede toplandığı yerler-
de de sadece bir müdür norm kadrosu
verilecek. Müdür yardımcılığı kadro-
su hiçbir biçimde 5'i geçemeyecek.
Çocuk sayısı lO'dan az 20'den fazla
olmamak üzere anaokulu, anasınıf ve uy-
gulamasınıflannda oluşturulanher grup
için bir okulöncesi öğretmeni norm kad-
rosu verilebilecek. Tek ana sınıflı okul-
larda sayı 25'e kadar çıkanlabilecek.
BffiIRMIK/ AYDIN ENGİN aengin@doruk.net.tr.
Tatildeyediğim hurmalarşimdi kulak-
lanmı tırmahyor. Orta kulak iltihaplan-
mış. Marmara'nın suyunda saatlerce
kalmanın, dalıp dalıp midye çıkarma-
nın bedelini ödüyorum ve fena ödüyo-
rum. Kulak zonkluyor; beyin pelte gi-
bi; ağrı kesici ilaçlardan göz kapakları
kurşun; doktorun ağzına bakılırsa an-
cak yüzde 10'luk bir işitme yetisi ile
idare etmekteyim; ateş otuz dokuz bu-
çuk; gözlerimin içi yanıyor; bir yandan
da ağustos sıcağında titremecesine
üşüyorum ve "uyumak bir ağaç gibi
tek ve hür ve bir ağaç gibi tek ve hür"
gibisinden saçma sapan bir dizeyi ka-
famın içinde döndürüp duruyorum.
Ve yazı yazmak zorundayım.
Gerçi bu konu bolluğunda yazı yaz-
mak pek zor değil, birini seçip, lafı bi-
raz toparlayıp "Bugünlük de bu kadar
olsun işte" deyip bir Tırmık çıkarmak
mümkün.
Mümkün de... Şu telefonlar sussa.
Okuyucu değil, her biri genel yayın
müdürü.
Biri selam cümlelerini bile esirgeyip
Ben Uyumaya Gidiyorum
doğrudan konuya girdi:
- Tahkimiyaz tahkimi... Birsürü tu-
zu kuru adam ya da kadın, kaleme sa-
nlmış; kapitülasyondu, ulusal egemen-
liğin ruhuna fatihaydı, emperyalizmin
oyunuydu diye döktürüyorlar... Bak
ben sana söyleyeyim, şu tahkim çıktı
çıktı; çıkmadı bir ikiyıl sonra Türkiye ka-
pı kapı dolanıp enerji dilenecek. Tabii
o zamana kadar ekonomi batıp iflas
bayrağı çekilmemişse... Yazşu tahki-
mi, çıkartannı korumak için önce orta-
da birülke olması, bir Türkiye Cumhu-
riyeti kalması lazım. Bu ekonomik çö-
küşte ortada devlet mevlet kalmayacak
ama kimse farkında değil. Bunu yaz
işte...
Tahkim üstüne yazılması gerektiğine
kesinlikle inananlar bir iki değil ki... Oğ-
lene doğru çalan telefonda bir kadın
okuyucu neredeyse ağlamaklı:
- İkiyazı yazıp aklınız sıra sıranızı sav-
dınız Engin Bey... Iğrenç pazahıklarla
tahkim için anayasa değişikliği oyna-
nıyor, açtım gazeteyi baktım, sizden
çıt yok... Tahkimi yazın, yazacak baş-
ka hiçbir şey yok...
lyi mi?
"Bugün benim yazı günüm değil
efendim" dememe kalmadı telefon ka-
pandı...
Konu salt tahkimde düğümlense ge-
ne kolay, iki "zıt" yaklaşımı savunan
okuyucudan hangisininki aklınızayatar-
sa, tutar yazarsınız, biri över, öteki sö-
ver, olur biter.
Açtık telefonu. Eski bir tanıdık, taaa
Almanya'dan anyor:
- lyi gidiyorsun iyi. Şu PKK mesele-
sini herkes bir iki gün yazdı, ucunu bı-
raktı. Birsen üstüne üstüne gidiyorsun.
Aman şaşma, tahkimdi, Erbakan'/n
afhydı, AfYasa Tasansı'ydı, hepsi, hep-
si gündemi saptırmak için dolap dü-
men... Aman sen yolundan şaşma...
Şaşmayacağım da halim yok. Ka-
fam kazan, ateş otuz dokuz buçuk...
Üstüne üstlük bu hengamede Ece-
vit'in "çağdışı solcular" muhabbeti de
kaynadı gitti. Memlekette ne kadar çu-
vallamış iş varsa vebalini bizcileyin sol-
culara yükledi, ellerini yıkadı; artıkTÜ-
SlAD'ın gazete ilanları vererek kendi-
sini devirmeye kalkmayışının, tersine
Ecevit hükümetine övgülerdüzüşünün
tadını ve keyfıni çıkanyor. Ona cevap
yetiştirmezsem içimde ukde kalacak
ama kafam kazan, kulaklar zonkluyor,
ateş otuz dokuz buçuk... Bu yetmez-
miş gibi "telefon sapığım " gene aradı...
Evet, bu arada bir de telefon sapığım
oldu. Zavallı birÂdem. Nezaman PKK
üstüne bir Tırmık çıksa telefona sanlı-
yor.
Son günlerde ezberlediği cümle çok
kısa, "Haddini bil" deyip panik halin-
de telefonu kapatıyor. Ama benim,
adamcağızın aşşağılık duygulanyla oya-
lanacak halim yok ki... Ben... Ben sa-
dece gidip uyumak istiyorum...
Bu iyi fikir... Bu yazı burda biter. Ben
uyumaya gidiyorum...
DUZYAZI
ORHAN BtRGtT
Güneş'in Tutulduğu An...
Güneş bugün öğle saatlerinde tutulacak ve Tür-
kiye'nin kuzeyinden güneyine doğru çizilen bir hat
üzerindeki beldelerimizde bu tutulma tam olarak
izlenebilecek.
Yani, oçizgi üzerinde kalan her yer, belirli bir za-
man dilimi içinde ve belirli bir zaman süresi için-
de tam anlamı ile kapkaranlık olacak. Çizginin do-
ğusunda ve batısında ise farklı tonlardaki alaca-
karanlık.
Ankara, o farklı tonlardaki alacakaranlık görün-
tüsünü sergileyen illerimizden.
Ama, başkentteki o farklı tonlarda görülen ala-
cakaranlık için güneşin tutulacağı 11 Ağustos'u bek-
lemeye gerek olmadığı anlaşılıyor. Mesela, hükü-
meti oluşturan partilerin belirli bir konuya çözüm
otuşturmak amacıyia gerçekteştrmek istedikleri söy-
lenilen bir yasanın asıl amacı için, her birisi farklı
şeyler söylüyor.
Sade yurttaşın "Erbakan ve şürekâsını kurtar-
ma operasyonu" olarak gördüğü Siyasi Partiler Ya-
sası'ndaki son değişiklik, bu farklı anlatımlar için
en son ve en canlı örnek değil mi?
Başbakan ve DSP Genel Başkanı Ecevit'in an-
layışına göre böyle bir yasa değişimi, "Sayın Nec-
mettin Erbakan ve benzer durumdaki kimselerin
5 yıl için siyasi haklardan yoksun olmalan"n\ or-
tadan kaldırmıyor.
Koalisyonun üçüncü, ama direksiyondaki orta-
ğı Anavatan'ın Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ın an-
layışı, Ecevit'inkinden farklı olmalı ki o topu ken-
di mizacına da uygun bir biçimde Yüksek Seçim
Kurulu'na atıyor. MHP'nin, altına imzaladığı deği-
şiklik önerisinin kapsamı ile ilgili bir yorumu bile
bulunmuyor. /
Fazilet Partililer iki ayrı tribünden iki ayn değişih
düşünceyi paylaşıyorlar:
Erbakan Hoca dönecek diye sevinen eskiler ile
"Ya dönerse?" kaygısını saklamaya çalışan yenn
likçiler.
Ve, daha yasa son şeklıni almadan Yüksek S6T
çim Kurulu'nun bir sayın üyesinin, hiç de öyle bir
kurul üyesine yakışmayacak ölçüde, önüne geh
memiş dosya için verilen hüküm:
"Yasak getiren maddeler değişirse eski RP li-t
derine bağımsız seçilme şansı doğar." Gerçekten
öyle midir? Yani Anayasa Mahkemesi'nin 5 yıl sü-
re ile siyaset yapmaktan yasakladığı bir kişi, ba-
ğımsız milletvekili olmak isterse ona yeşil ışık ya-
nacak mıdır? Peki, o kişi diyelim ki bağımsız ola-
rak parlamentoya girdikten sonra, kalkıp bir siya-
si parti saflannda yer almak isterse, hangi yaptı-
rım o isteği engelleyebilecektir?
Bunlann doğru dürüst yanıtmı araştıran da ve->
ren de ortalarda gözükmüyor.
Çok eski yıllarda güneş tutulmasını dünyanın &>
nu gibi gören anlayışlar nedeniyle, gürültü yapa-
rak, kap kacak çalarak tutulmayı sona erdirecek-
lerini sananların yaptığı gibi siyasetçılerimizin her
kafadan bir ses çıkartmalannın nedenini araştır-
dınız mı?
Neden, aslında çok basit. Başta iktidar partile-
ri ve onlann oluşturduğu koalisyon gelmek üzer»,
hiç birisi bir gün sonra neyi, nasıl yapacağinı bir
günlük takvime bağlamamışlar. Bağlasalardı, şu
Siyasi Partiler Yasası değişikliğini, yirminci dönem
parlamentosunun son dönemlerinde partiler ara-
sı bir komisyonda ele aldıklarını ve "Uyum Komis-
yonu" denilen o çalışma grubunda tıpkı bugünkü
gibi bir sonuca ulaştıklannı, hatta bugün Meclis'te
temsil edilen partilerin dışında CHP'nin de o ra-
porda imzası bulunduğunu unutmazlardı.
Ama bugün, her kafadan ayrı bir ses çıkması-
na neden olan bu girişimin yarattığı tepki, ünlü Tah-
kim Yasası ile değiş tokuş pazarlığına denk geti-
rilmiş olmasındandır
Yoksa elli yedinci hükümet, aslında içtenlikli ol-
duğuna inandığım demokratikleşme paketini bir
tüm olarak ele almış olsaydı ve Siyasi Partiler Ya-
sası'nda sadece yasaklı kimselerin süreleri dolma-
dan hangi hülle ile parlamentoya dönüp dönme-
yecekleri açıklığa kavuşturulmak istenilmesi yeri-
ne demokratik ve çoğulcu bir partiler kanunu çı-
kartılsaydı, geniş bir kesimin desteği sağlanırdı.
Kuzum, gerçekleştirmek istedikleri bir yasa de-
ğişikliği için kendi aralannda farklı yorumlaryapan-
lar, o değişikliklerin sade vatandaşlann kafasında
sadece karışıklık, daha çok kanşıklık yaratacağı-
nı hesap etmiyorlar mı?
Faks: 0212 677 07 62 "
E-Mail:orhan.birgit@ do.nettr.
Başvuru 23 Ağustos'ta başlıyor
Okul müdürlükleri
sınavı 3 Ekim'de
tstanbul Haber Senisi-
Milli Eğitim Bakanlığı'na
(MEB) bağlı okul ve ku-
rumlara müdür olarak ata-
nacaklar için gerçeklestiri-
lecek sınav, 3 Ekim Pazar
günü il merkezlerinde ya-
pılacak. Seçme sınavı için
23 Ağustos-8 Eylül 1999
tarihleri arasında il milli
eğitimmüdürlüklerinebaş-
vuru yapılacak.
Öğretmenlik mesleğin-
de en az 5 yıl hizmeti bu-
lunan, yükseköğrenim gör-
müş, eğitim ve öğretim sı-
nıfmda olan, son 3 yılın si-
cil notu ortalaması iyi de-
receden aşağıda bulunma-
yanlar sınava katılabile-
cekler. Seçme sınavı baş-
vuru formlan ve sınavla il-
gili açıklamalann, Eğitim
Teknolojileri Genel Mü-
dürlüğü'nce, il milli eği-
tim müdürlüklerine gön-
derilecek. Başvurular, il
milli eğitim müdürlükle-
rinin "Başvuru Kabul Bü-
rosu"na yapılacak. Sınav-
da, "Tûrİdye Cumhuriye-
ti inkılap tarihi veAtatürk-
çülük"e ilişkin 20. "Türk-
çe-kompozisyon~a ilişkin
30, "kamu yönetimi ile il-
gili mevzuat, Milli Eğitim
Mevzuaü, eğitim yönetimi
ve eğitim sistemi"ne iliş-
kin 50 sorudanoluşan top-
lam 100 soruluk test uy-
gulanacak.
Sınavda değerlendirme
100 puan üzerinden yapı-
lacak ve 70 puan yeterli sa-
yılacak. Sonuçlar, 12 Ekim •
Salı günü bakanlıkta ve ü r
milli eğitim müdürlükle^ J
rinde ilan edilecek. ; ';
Seçme sınavını kazanarv j
lar, başan sırasına göre hiz-, '
met içi eğitime alınacak^ |
Öğretmenlik mesleğinde 5 j
yıl hizmeti olanlardan, eği-i |
tim yönetimi alanında İU j
sansüstü öğrenim gören-! t
lerle, Türkiye ve Orta Do- i
ğu Amme Idaresi Enstitü* !
sü Kamu Yönetimi Lisant !
süstü Uzmanlık Progra- |
mı'm bitirenler ise seçme j
sınavına ahnmaksızın, hiz- J
met içi eğitim programına j
alınacak. . ı
llk sınav, geçen yıl !
ekimde yapılmış ve başa- I
nlı olanlar, 1999 Şubat
ayında Ankara'da hizmet j
içi eğitime aknmışlardı. tlk ]
sınavı kazanarak hizmet içi ı
eğitime alınan ve hizmet I
içi eğjtimden sonra yapılan ı
sınavı da kazanan adayla- !
nn atamalan önümüzdeki
günlerde yapılacak. J