25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 11 AĞUSTOS 1999 ÇARŞAMBA OLAYLAR VE GORUŞLER Yargı Bağımsızlığını Yargıç Yaratmalı! Rahml KUMAŞ Eski Parlamenter, Hukukçu Y argının bağımsız olma- sı çağdaşlıgın ve doğru karara varmanın bir ge- reğidir. Yargının bağım- sız olmadığı bir yerde doğruluktan (adaletten) söz etmenin olanağı yoktur. Almana "Berün'deyargıçlarvar!'' dedirten an- layış budur. Bizdevargmınbağımsızlığı l%l Ana- yasası ile kurumsallaştınlmıştır. Ama yine de yargı tam bağımsız olamamış- tır. Şimdi 1982 Anayasası ise yargmın bağımsızlığından çok uzaktadır. Ancak yine de yargı bağımsızlığına varmanın öznel koşullannı da göz ardı edemeyiz. Salt nesnel koşullar yargı bağımsızlığı- nı sağlamaya yetmez. Açıkçası nesnel koşullar tam olarak yargı bağımsızlıgı için gereklidir, ama kesinlikle yeterli değildir. Vargının bağımsızlıgı için yargmın da bunu özümsemiş olması temel koşuldur. Yargı bağımsızlığını kendi içinde du- yumsayıp, gereğini yerine getirmelidir. Bu ne demektir? Bugün yürürlükte olan Hâkimler ve Savcılar Yiiksek Kurulu için bağımsız değil diyebilir miyiz? Bu kurulun üye- lerini atamada. üyelerin görev süreleri- nı belirlemede ya da üyeiiğin sona er- mesinde yürütmenin (adaletbakanının) hiçbiretkisi yoktur. Bu söylediğim *müs- teşar" için doğru değildir. Gerçekte müs- teşar bu kurulda olmamalıdır. HSYK'nin Yargıtay ve Danıştay'dan gelen üyeleri kurulda çoğunluktadırlar. özgürdürler de. Ama kurul üyeleri hiç de özgür gi- bi davranmamaktadırlar. Adalet Bakan- lığı'ndan (müsteşar ve özlûk işleri ge- nel müdürlüğünden gelen önerileri) çı- kan işlemleri onaylamaktadırlar. Şev- ket Kazan döneminde yapılan laikliğe aykın istemlere karşı ne yaptılar? Açık- ça yargı bağımsızlığını koruyucu uygu- lamalar sergilemediler. Eğer bu üyeler adalet bakanma karşı çıksalar, bakanlı- ğın önerilerini çoğunlukla reddetseler bunlara kim ne yapabilirdi? Ama ken- dileri böylesine sağlam durumda iken ba- kanla çatışmayı göze alamadılar. Hiç anlayamadığım durum bu! Yargının bağımsızlığını, nesnel kuraJ- lardan çok yargının kendi haklannı ko- ruyan örnek davranıslan pekiştirir. Ör- neğin 1998 Haziram"ndan bu yana Dev- let Güvenlik Mahkemeleri'nde asker yargıç bulundurmanın Türk adaletine güveni ortadan kaldırdığı yönündeki Avrupa Insan Haklan Mahkemesi'ne (AlHM) karşı bizim yargı ne yaptı? Ve- receği karann, ileride AİHM'de bozu- lacağını bile bile asker yargıçla yargı- lamalan sürdürmedi mi? Oysa 1961 Anayasalan yorumlama yetkisini, yasa- madan alıp yargıya vermedi mi? Uste- lik bu düzenlemeyi 1982 Anayasası da korumadı mı? O halde yargı (özellikle Abdullah Öcalan'ı yargılayan 2 No'lu DGM) 1982 Anayasası, DGM Yasası ve AİHM'nin karan karşısında Türkiye'nin ulusal yaran için anayasanın 90. mad- desi, Ceza Yargılamalan Yöntemi Ya- sası'nın 9' 1 maddesi gereği asker asil ve yedek üyelerin davadan çekildiğini ka- rara bagİayabilirdi. O dururnda da HS YK boş olan üyeliğe bir sivili (asker atama yetkisi olmadığından) atayarak durumu anayasa değişıldiğinden önce çözerek ifl- kede yargıçlann ne denü çağdaş, uygar ve bağımsız olduğunu göstererek adalet tarihimize bir altm sayfa ekleyebilirdL Ama bizdeki yargı, yasalann özûnden çok, sözûne ağırlık verdığinden bu ola- madı. Asker yargıçlann. "cüppelerinin rüt- bderini örttüğü" inancındayım. Ama 1 Temmuz 1999günlü Hürriyet gazetesi- nin 6. sayfasında Kenan Evren'in pata- vatsızaçıkJamasma, asker yargıdan bu- güne dek bir karşı ses çıkmayınca bu gö- rüşüm sarsıldı. Orada Evren ne dedi: '•... Alpaslan Türkeş sınıf arkadaşım- dır, i\i aiıbapuğunız vardı. 12 Eylül'den sonra hapse girdi, bana o zaman kızmış. Yine onu ben çıkarrtım hapisten. Bana haberler gelivordu: 'Herkes çıktı. bir Türkeş kaldı' diye. Ben de haber gönder- dim, "Hiç olmazsa davası gayrimevkuf olarak devam etsin, bir mahzur yoksa' dedfan. Bunu kabul ettfler herhakk ki son- ra çıkardılar." Yargı adına bu utanılası açıklama kar- şısında nereden bir eleştiri yükseldi? Hiçbir yerden. Ama en azından Tür- keş'i yargılayan yerden bugün sağ olan- lanndan "Yok böyle bir şey. Evren düş gördü herhalde. Yargı bağimsızdır. Ev- ren saçmaladı" türünden bir karşı ses çı- kabilirdi. Böyle bir ses çıksa yargı ne yitirirdi? Hiçbir şey yitirmez, üstelik çok şey ka- zanmış olıirdu. Şimdi ise "Bu yargıya mı bağımsızhk \vrikin? Daha kendini ko- ruyamıvor. Toplumdaki kurumiann dü- zeyi, fîzikteki büeşik kaplar örneğinde ol- duğu gibidir. Böyle toplumun böyie yar- gısı ohır" sızlantılannı duyar gibi olu- yorum. Adalet şu sıralar (20 Temmuz'dan be- n) dinlenceye girmişken, bunlar üze- rinde bir serinkanlı düşünsün. Yargıçla- nmız da "Ovülmek sözlerinden bıktık, biraz da bizi eteştirin, siz eleştiremiyor- sanız biz kendimizi eleştireceğizn desin- ler. ARADA BÎR MUSA SEYİRCİ / ABDULLAH TEKİN Tanrıların Ortak Katında Vivaldi'yi Dinlemek "Zamanın yıpratmasına dirençli bu tapınaksal mezann temellerini göksel tahtlann yakınında at- maya karar verdiğimde, bu kutsal mekân, sade- ce ileriyaşıma rağmen hâlâ sıhhat ve selamet için- de olan bedinimi saran kılıfa, tannnın sevdiği ru- hunZeus Oromastes 'in göksel tahtlannayolcu ol- duktan sonra, ebedi bir istirahatgâh olsun iste- medim; buranın aynı zamanda bütün tannlann or- tak tahtlan olrnasını da kararlaştırdım". Bu karan, Kral Mıthradates Kallinikos ve Ana- sever Kral Antiokhos Epiphanes Kallinikos kızı Tannca, Kraliçe kardeşsever Laodike'nin oğlu Tan- n, Adil ve Epiphanes, Roma ve Helen dostu, ut- kulu Büyük Kral Antiokhos aldı ve kutsanmış taht kaidelerine dokunulmaz harflerle kendi lütufkârtı- ğından kaynaklanan işleri, ebediyete intikali için yazdırdı. lö 69-36 yıllarında Kommagane Kralı Antiok- hos'un yaptırdığı 50 metre yüksekliğindeki tümü- lüsün sağında ve solunda yine onun yaptırdığı bü- yük heykellerin yer aldığı "Tannlann Dağı" Nem- rut'ta Gürer Aykal yönetimindeki senfoni orkest- rasından Vıvaldi'nin "DörtMevsim"\ni dinliyoruz. Anadolu dört mevsimi bir arada yaşayan cennet ütke. Bir de yaşayanlarının yürekferi dört mevstm Çaharolsa. Yaşayanlannın yüreklertndedört mev- aiHRmenekşeler açabilse. fıpkı deniz düzeyrnderr^ 2150 metre yükseklikte duyulan gizemli, mistik se- vinçler gibi. Senfoni orkestrasının konseri toplu hal- de bulunan Tanrılara da yönetik olsa, insanın bu sevinçten yoksun kalması, pay almaması müm- kün değil. Tut ilçesi Kültür ve Sanat Festivali nedeniyle Adıyaman'ın "Kuş uçmaz kervan geçmez" konu- mundaki Tut ilçesindeyiz. Tut'a bir kültür merke- zi kurma amaçlı festival, birçok büyük kentte ya- pılanlardan daha içerikli, daha düzeyli. Konserler, söyleşiler, sergiler, halkbilim örnekleri, ağaç dik- me törenleri, ilçe dışında yaşayan tüm Tutlulann bir arada olmasını sağlamış. Isviçre'den, Fransa'dan, ABD'den, Isveç'ten ve çevre illerden gelenlerle ilçe şenlenmiş. Kiraz, do- mates, ayva festivali olmaktan öte, salt bir kültür, sanat festivali olan bu etkinlik sayesinde uzakta- kilerle yakındakiler kucaklaşmış, özlem gidermiş- ler. Festivalin en ilginç ve görkemli etkinliği Nemrut Dağı'ndaki konser. Avusturya'dayapılan Bregenz Festivali'ndeki etkinliklere koşut biryaklaşım dü- şünülmüş, konserin sıradışı bir nitelik kazanma- sına önem gösterilmiş. Constance gölü üzerinde kurulan kitap biçimindeki yüzer sahnede Guissep- pe Verdi'nin "MaskeliBalo" operasının izlenme- si örneği, burada da doğal fakat mistik ve görkem- li bir mekân kullanılmış. Festivalde Fikret-Filiz Otyam, Tayfun Talipoğ- lu, Edip Akbayram, Metin Demirtaş, Şükriye Tutkun örneği isimlerin etkinlikleri yanı sıra, An- talya Büyük Şehir BelediyeTıyatrosu'nun SİT alan- lanndaki talanı sergileyen "Aşk Grevi" adlı oyunu sergilendi. Atatürk Barajı'nın tekrar harekete kavuşturdu- ğu kutsal Mezopotamya topraklan kültür ve uy- garJığın birieşmeye başladığı noktada, özgün kim- liğine ve kişiliğine kavuşmanın sevincini duyuyor. Tannlar da bu sevince Nemrut Dağı'ndan katılıyor- lar. Böyle nitelikli bir festival düzenledikleri için Ka- dir Dursun ve Nusret Demir'i, Tut Kaymakamlı- ğı'nı, Belediye Başkanlığı'nı ve Kültür Bakanlığı'nı kutlamak gerekir. SATILIK TOYOTA Sahibinden 99 Terra 1.3 AC 5.5 milyar 7e/: 0532 721 03 13 I.Ü. öğrencı kımliğimi, kamemı, pasomu kaybettim. Hükümsüzdür. ZAFER ÜLGER Güneş Tutulması ve Turizm Dr. Hüsailiettİll OLGUN Amasya Vakfı Bursa Şubesi Başkan • ed Kralı Keyakser ile Lidya Kralı Hyat arasında MÖ 585 yılında yapılan savaş sıra- sında güneş tutulunca, ıkı tarafin tannlannın bu sava- . şa nza göstermedikleri yo- rumunun yapılması üzerine savaştan vazgeçil- miş... Bugün 20. yüzyılın son güneş tutulması ger- çekleşecek. Kandilli Rasathanesi yetkililerin- den alınan bilgilere göre Türkiye'de güneş tu- tulmasının izlenebileceği en uygun yerlerden birinin Amasya olduğuna dikkat çekildi. 2 da- kika 10 saniye sürecek olan tam güneş tutulma- sının izleneceği bölge, yüzyılın son güneş tutul- masına tanıklık edecek. Amasya Valiliği'nden yapılan açıklamalara göre güneş tutulmasını Amasya'dan izlemek isteyen yerli ve yabancı katılımcılara kentin tanıtımı için çesitli yayın- lar hazırlatılmış.. Aynca Internet'te "wwv*.bu- onArJe clipse 99" adresinde bir safya açılmış du- rumda. Amasya, insanlık tarihinin ilk yerleşim mer- kezlerinden biri olup, 7500 yıllık geçmişe sahip 11 uygarlığa beşiklik etrniş, birkaçına başkent- lik yapmış, Strabon (MÖ 65- MS 23) gibi bü- yük bir coğrafyacıyı ve çok sayıda tarihe mal ol- muş ünlü kiş'yi yetiştirmiş olan Amasya, Türk egemenliği devresinde de bir kültür merkezi ol- ma özelliğıni taşımıştır. Özeiükie SelçukJular dö- neminde birçok ilirn ve sanat adamı yetiştiren Amasya; Osmanlttar döneminde de özellikle şehzadeıenn Duıun'dîlgû sırada pek çok ilim ada- mı. sanatçı ve şairin toplandığı büyük bir kültür ve sanat merkezi haline gelmiştir. XVI. yüzyıl ortalanna kadar Amasya'daki Şehzadeler Sarayı. canlı kültür etkinliklerine sahne olmuşrur Tarihçi ŞükruDah, meşhur hat- tat Şe>h Hamdullah, Taci Bey ve oğullan Cafer ve Sadi Çelebiier, Ulema'dan Abdurrahman Çe- lebi,ZembilUAHEfendi ve ünlü Sabuncuoğlu Şe- rafettin gibi kişiler burada yetişmiştir. XVI. yüzyıl ortalanndan itibaren, kent bu özelliğini yavaş yavaş kaybetmeye başlamış, an- cak yine de Anadolu'nun önemli bir kültür mer- kezi olma özelliğini korumuştur. Bu özellikle- rinden dolayı, 1861 yılında kente gelen Seyyah G. Perrot, Amasya'yı 'Anadolu'nun Otford'u di- ye tarif etmekte ve 25 bin nüfuslu kentte 40'a yakın medresede 2 bin öğrenci okudugunu yaz- mıştır. XIX. yüzyıl başlannda Amasya'da yaşa- yan ve kent hakkında bir eser yazan Mustafa Va- zih Efendi de burasının, bir 'talebe şehri' oldu- ğunu belirtmektedir. Bunlar gibi çeşitli kaynaklarda Amasya için 'Anadolu Şehirlerinûı incLsi", 'Bağdadür-rûm', 'Medresefer Şehri", 'Medinet-ülHiiküma(Erbab- ı akıl ve hıkmet şehri' 'Kubbet-ül Ulema( Alim- lerin merkezi)' gibi tanımlar getirmişlerdir. Amasya'nm; tarihsel kökleri olan bir eğirim ve kültür merkezi olduğu. burada Küçiik Ağa Medresesi, Kapıağası Medresesi,Torumtav Med- resesi, Be>«zıd Medresesi, Bimarhane (Darüşşi- fa) gibi medreselenn birer kü^ür merkezi ota- rak günümüze kadar gelmelennde anFaşımıak- -tadır. ""^•lUınîetHamdiTanpmarJstanbul, Konya, Er- zunım, Ankara ve Bursa'yı 'Beş Şehir' adıyla ka- TEŞEKKÜR Türk-lş Genel Sekreteri ve Genel Başkanımız ŞEMSİ DENİZER'İn. hunharca katledilmesi üzerine, Zonguldak'a gelerek cenaze törenine katılan; Emek Platformu'nu oluşturan kuruluşlann genel başkanlan ve bağlı kuruluş yöneticilerine, Türk-lş Yönetim Kurulu Üyeleri ile bağlı sendikaların genel başkanlan ve yöneticilerine, Devlet Bakanı HASAN GEMİCİ ve milletvekilleri ile " tüm siyasi partilerin temsilcilerine, Maden işçileri ve Zonguldak halkı başta olmak üzere tüm emekçi ve demokrasi güçlerine, Ayrıca, telgraf ve telefon mesajlarıyla acımızı paylaşanlara teşekkür ediyoruz. Cenel Maden işçileri Sendikası Yönetim Kurulu GAYRİMENKULÜN AÇIK ARTIRMAİLANICEYHAN İCRA DAİRESİ'NDEN DosyaNo: 1998'735Tal. Satılmasına karar verilen gayrimenkulün cinsi, kıymeti. adeti, evsafi: Ceyhan ilçesi Burhaniye Mahallesi 602 ada. 65 parselde kayıtlı yüzölçümü 642 ırû olup, belediye sınırlan içe- nsınde ve her türlü belediye hizmetlerinden ıstifade edılebılır, üzerinde 131 m2 yüzölçümlü eski yapı cinsinden işyen olarak kullanılmakta, su ve elektriği yok, arsa ve bına değerlen toplamı 14.150.000.000.- TL muhammenbedelle. Sanşşarüan: 1-Satış, 1.10.1999 günü saat 09.00'dan 09.15'e kadar Ceyhan Belediye Mezat Salonu'nda açıkarttırma suretıyleya- pılacak. Bu arttırmada tahmin edilen kıymetin yüzde 75'ini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacaklan mecmuunu ve satış masraflannı geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alı- cı çıkmazsa, en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla 11.10. 1999 günü aynı yerde aynı saatte ikinci arttırmaya çıkanlacaktır. Bu arttırmada da bu miktar e mışse gayrimen art- tıranın taa kalmak üzere a nında gösteril sonunda en çok ihale edilecek arttırma bedel tahmin edilen kıymetinin yüzde 40'ını bulması \e satış ısteyenin alacağına rüçhanı olan alacak- ların toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflannı geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebı düşecektir. 2- Arttırmaya ıştirak edeceklenn, tahmin edilen kı>Tnetin yüzde 20'si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanm teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Saüş, peşin para iledir. alıcı istediğınde 20 günü geçmemek üzere mehi! verilebilir. Tellaliye resmi, ıhale pulu, tapu harç ve masraflan alıcıya aittir. Birikmiş vergiler satış bedelınden ödenir. 3- Ipotek sahibi alacaklılarla diğer ilgılılenn (*) bu gaynmenkul üzerindeki haklannı hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialannı dayanağı belgeleri ile on beş gün ıçınde dairemıze bildirmelen la- zımdır. Aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabıt olmadıkça paylaşmadan hanç bırakılacaklardır. 4- thaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshıne se- bep olan tüm alıcılar ve kefilleri. teklif ettikleri bedel ile son ıhale bedeli arasındakı farktan ve diğer zararlardan ve aynca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. Öıale far- kı ve temerrüt faizi aynca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil oiunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden ahnacaktır. 5- Şartname. ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için daırede açık olup masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6- Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayı- lacaklan. başkaca bılgi almak isteyenlerin 1998'735 T. sayıh dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmalan ilan olunur. 21.07.1999 (*) tlgililer tabirine ırtıfak hakkı sahiplen de dahildır. Basın: 37755 leme almıştı. Yıllar sonra Ahmet Turan Alkan, Sıvas'ı anlattığı eserine 'Arancı Şehir' adını ver- di. Amasya'nın kültür tarihi üzerine uzun süren araştırmalar yapan Özkan Yalçın, Amasya'yla ilgili "Son dört bin yıb net olarak hatuianan bir yafcşm birimiyle, o beldeyehayatemzirenve dün- yanm kunılduğu günden beri hep bunu yapma- ya çahşan bir ırmağın hikâyeskiir" şekli nde özet- İediği 'Yedinci Şehir'ı yazdı. "Sabır sadece Bursa'nın değil, aynı zamanda Amas>a"nındır. Ne var ki, Bursa'da toprağa mal edilen sabır, Amasya'da insana > üklenmiştir. Hem de kat kat fazlasi} la_." ve 'Yedinci Şehir'in yazan 'dört tarafındaki ovah mekânlann orta- smda, kaba yontulmuş kesme taştan urvi bir hey- kcl gibidir" dediği Amasya'yı aynı zamanda 'milli mücadele ve kurtuiuşun besmelesinin' çe- kildiği yer olarak tanımlar ve devam eder: " Yalnızuk önce huzursuzluk. ardından güven- sizfikgetirir. Havza'dan \masvB">a hareket eden Anafartalar Komutanı da Ben/ marka, dolma tekerli otomobilhle Suluca düzünü geçerken yaJ- nızdı, huzursuzdu, tereddüt içinde>di. Işte bu fldrcik Amasya'da bher. Huzur ve güven orada yeşerir, derman Amasya'nm panltdı hakışlan. ıs»- cak gözleridir. Anla>ana kalplerin sureti olan gözler... Ehna tazeüğinde parlak. saf ve duru ba- laşlar. Ogözkr. yardım istemek için gelen birde- hayı Culûstepe'de karşılamış, bağnna basmış, Sıvas'a kendinden emin olarak uğuriamış. dola- yısıyla çtğ gibi bmiiyen bir mücadele meselesi- nin ilk kjvıkımı olrauşti{r. Amasya, tarîl»i süreç içerisinde her zaman Örtemli roller oynad*Şı gibi "Anadolu'dadcvtet birüğinin kurulmasında \e ulus bütünlüğünün korunmasmda" temel taşı olma özelliğini sür- dürmüştür. Ulu önder Ata- türk: "Milktinistiklalini yi- ne milletin azmi ve karan kurtaracaktır" sözüyle, Cumhuriyetin meşalesıni yaktığı Amasya'nm, cum- huriyet tarihi açısından da önemine isaret eder: "Amas- ya inkılâp \e Cumhuriyet tarihindedaima ehemmive- tini muhafaza edecek bir mevkii ihraz eylemiştir. (24.09.1924)" Beklenen yaklaşık 30 bin yerli ve yabancı turist için bu efsanevi Anadolu kenti, en az izleyecekleri yüzyı- lın son güneş tutulması ka- dar ilginç gelecektir. Orta- sından geçen nehirden, ken- dine 'yeşil' sıfatı ekJettiren meyve bahçelerine; birçok uygarlığa mekân olmuş ta- rihi Herşena Kalesi'nden. kalenin ön yüzünden kenti izleyen büyüleyici bir çift göz gibi duran Kralkaya Me- zarlanna; Jsa'dan önceyi görmüş köprülerden Fer- had'ın yardığı kayahklara ve atılan her adımda yüzyıl- Iann tarihinin nefes aldığı kent, kendini önce ülkesinin insanına, sonra da dünyaya tamtmak için bir ftrsat ya- kalamıştır. Cumhurbaşkanmıızın 75. yıl kutlamalan sırasında "75. Yıi Ünrversitesi Amasya'ya vakışır" ve Yedinci Şehir'in yazannın ".\mas>a.Budha tapınağındaki mukaddes heyketingözunden çalmmış bir müce\her olmasa bile: sultanparmaklanna>alaşan nadide bir >üzük olsa gere- kir'' dediği kentin turizm alanında yapacağı hamle, ülkemizin tanıtımı ve eko- nomisi için kaynak olustu- rabilir. Tarihi ve turistik yerlerin yeniden düzenlenmesi, te- mizliği ve bakımı, Yeşilır- mak'ın yeniden admı veren renge dönüşümünü sağla- yacak projenin yasama geç- mesi, kentin kuşbakışı iz- lenmesine olanak verecek bir teleferik sisteminin sağ- lanması ve devam eden kent- leşmenin kentin tarihi ve kültürel dokusuna zarar ver- meyecek şekilde sürdürül- mesi. turizm alanında akla gelecek ilk önlemler. Yüzyılın son güneş tutul- ması için gelin biz de mito- lpjik yorumu yapalım ve an- lamsız tüm savaşlara son vererek dünya barışı için üzerimize düşeni yapalım. PENCERE •••Tutulmak 11 Ağustos bugün.. Gizemli bir gün... Güneş tutulacak... • Nâzım Hikmet 'Güneşi Içenlerin Tûrküsû'nde Güneş'i tutmak istemişti: Binbir türkü toprak çanaklarda güneşi içenlerin türküsü! Ben de içtim toprak çanaklarda güneşi. Ben de söyledim o türküyü! Akın var güneşe akın Güneşi zaptedeceğiz güneşin zaptı yakın! • Insanlann tutkulan çeşitlidir; tutma ve tutulma kişiye göre değişik renktedir. Yalnız Güneş mi tutulur?.. Insan da tutulur. ' -_*• Nasıl tutulur insan?.. Yağmura tutulur insan, doluya tutulur, tipiye tu- tulur, nezleye tutulur.. Cezbeye tutulur.. _;•f. . ^_ Dili tutulur.. Bir kadına tutulur. • Bugün 11 Ağustos.. Güneş tutulacak.. . • Gündüz gece olacak.. Yergölgelenecek.. Eskiden Güneş tutulduğu zaman insanlar çok korkmuşlar, ürküye kapılmışlar, kurbanlar kes- mişler, tannlann gazabına uğradıklannı sanmışlar, tir tir titremişler, dünyanın sonunun geldiğine inan- mışlar... Koskoca Güneş simsiyah bir yuvarlağa nasıl dö- nüşür?.. Tutulduğu sürede bile çevresinde ışıktan bir çember var; ama, çemberin içindeki Güneş kap- kara!.. • Çağımızın insanı doğaya, topluma ve kendisi- ne ilişkin sırlann çözümleyicisidir. Evrende ne ya- şanıyorsa bilimsel açıklaması olmalı!.. Bilimdirso- rulann yanrtını verecek güç!.. Güneş tutulmasından artık korkmuyor insan, özel gözlüğünü takıyor, olayın seyrine çıkıyor, herkes biliyor ki üstümüze düşen Ay'ın gölgesi geçicidir; Güneş bir süre sonra bütün parlaklığıyla yaşam gücünü yeryüzüne yansıtacaktır. • Aklına bir soru takılmayagörsün, insan ille de yanıtını ve çözümünü bulur. Yeryuvarlağında 'ezen'ile 'ezilen', 'varsıl' ile 'yoksul' ikileminin nedenleri de çoktan bulundu; insan 'kardeşlik' ve 'eşitlik'e dayalı dünyayı illede kuracak... . Güneşi kimse elimizden alamaz.. •> ~ Güneş aydtntanrnanın kaynağıdır. ^î Cumhuriyet k ı ! a p I a r ı [ Oral Çahşlar ISLAM'DA KADINVECİNSELLİK Gazeteci - Yazar Oral Çahşlar. bu kitabında Islam'da kadını temel kaynaklara dayanarak ve de titizlikle incelivor. Çağ Pazarlama A Ş. Turkocağı Cad No.39/41 kitap kulüfaû (34334)Cağaloğlu-lstanbul Tel. {212)514 01 96 i} Persemhe (Yanni3 CARERAS, DOMİNGO, PAVAROTTİ (Terme dl Caracafta, Rotns Konseri) Orchestra del Maggio Fioretino Orchestra del Teatro dell'Opera di Roma ŞefZUBİN MEHTA (Video Göstenmi) Saat:15.00 ve 13.00'de Süresr86 Dakıka Istiklal Cad. (Fransız Konsolosluâu yanı) Taksim Tel: 252 38 81/82
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear