Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
8HAZİRAN 1999SALI CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI / eKonon*(q cumhuriyet.com.tr 13
Borç ve faiz bataklığına saplanan devlet, sektörde kamu yatınmlanndan vazgeçiyor
Enerji gözden çıkarıbyorANK4RA (Cumhuri>etBürosu)-Borç
ve faiz bataklığına saplanan de\ let. bu sü-
reçte en kolay vazgeçilen kamu yatınm-
lan arasında gördüğü enerji sektörünü
tamamen gözden çıkanyor. Yıllık net kâr
toplarru 507 milyon dolar olan enerji sant-
rallan 1.2 milyar dolara devrediliyor.
1998 kâr hedefi 14 milyar dolan aşan
elektrik dağıtım şirketlen de 30 yıllıgi-
na yalnızca 2 milyar 625 milyon dolara
özel sektöre veriliyor.
MülkiyelilerBirliği'nin çikardığı "Mffl-
ldye" dergısınin son sayısında yer alan.
araştırmacı Mahmut Üstün'ün "Enerji Fo-
litikaları veOzeUeştirme" adlı makalesın-
de, neo-lıberal politikalar sonucu özel
sektörden vergi alınmamasıyla kamu har-
camalannda oluşan açığın borçlanmav-
la finanse edildiğinin altı çizilerek "Sı-
fir faizlc vergi olarak aknmayan kaynak-
lar, yüzde 180-200 faizle borç olarak ahn-
mıştır. Tiirk ekonomisi böylece borç ve fa-
iz bataklığına çakılmış. sonuç olarak da
devlet altyapı. enerji, eğitim \e sosval gü-
venlik \annmlan yapamaz konuma sü-
rûkfcnmiştir"' yorumuna vanldı. Bu sü-
reçte en kolay vazgeçilen kamu yatınm-
• Yılhk net kâr toplamı 507 milyon dolar olan enerji santrallan, 20 yıllığına 1.2 milyar dolara
devrediliyor. 1998 kâr hedefi 14 milyar dolan aşan elektrik dağıtım şirketlen de 30 yıllığına
yalnızca 2 milyar 625 milyon dolara özel sektöre veriliyor.
• İnandıncı kılmak için yıllardır sektöre yatınm yapılmazken, özelleştirme öncesi Türkiye
Elektrik Dağıtım AŞ'nin (TEDAŞ) 29 dağıtım şebekesinin bakım ve onanm işlemlerini
tamamlamak için sektöre 96 trilyon liralık yatınm gerçekleştirileceği ileri sürüldü.
ğınadevırbedelinin 1.2 milyar dolar ola- cakür. İşletme hakkı devredilen 10 sant-
cağının altını çizilen makalede. şu sap- ralın bugünkü fıyatlaria kunıluş maliye-
lan arasında enerjinin geldığine değıni-
len makalede, "1989-1995 yıllan arasın-
da birincil enerji tiiketiminin yüzde 212
oranında artmaana karşın. üretim yalnız-
ca yüzde 7.4 oranında artmışör. Sektöre
ber yıl 3-5 milyar dolar yatınm yapması
gereken Türkiye, son 8yıida vabuzca 1 mfl-
yar dolarla yetinmiştir" demldı.
Satış için hazırtık
"k.a\nak vok, kamu beceriksiz" ge-
rekçelenni ınandırıcı kılmak için yıllar-
dır sektöre yatınm >apılmazken, özel-
leştirme öncesi Türkiye Elektrik Dağıtırn
AŞ'nın (TEDAŞ) 29 dağıtım şebekesinin
bakım ve onanm işlemlerini tamamla-
mak için sektöre 96 trilyon liralık yatı-
nm gerçekleştirileceğinin açıklandığı
vurgulandı. 10 termık santralın 20 yılh-
tamalara yer venldı:
"Bu santrallann yıllık net kâr toplam-
lan 507 milyon dolardır. Devlet, 1.2 mil-
yar dolan 23 yıl bile dolmadan kendi ka-
zanacakken. santrallan 20 yıllığına dev-
retmeye kalkmaktadır. 12 santralın devir
bedeli olarak 1.6 milyar dolar saptanmış-
ür. Buna karşüık devredilecek santrallar-
da TEAŞ'ın yapımını üstlendiği antım
tesisi vb. gibi yaünmlann rutan 2 milyar
dolardır. Aynca 2.2 mihar dolar dış bor-
cu da de\let üstlenmektedir. Bu dunım-
da santrallar düşiik bir fiyatla bile değil.
zaranna sanlmış olmaktadır. Zira de\ let
ûsdendiği yaünmlan tamamlayabilmek
vedış borçlan ödeyebflmek için alacağı pa-
ranın üç kaünı harcamak zonında kala-
ti 6J mihar dolardır. 10 santralın devir
bedeli ile bugün bir tek büyük ölçekli sant-
ralkurmakolanaksızdır. Bugünkü fiyat-
laria kunıluş maK>eti450 mflyon dolarolan
Çatalağzı ve Kangal santrallan 75 milyon
dolara, Çayırhan 75 mihon dolara, yine
bugünküfiyarJarlamalrveti 66 milyon do-
lar olan Soma-A 15 mihon dolara. maB-
yeti 643 mihon dolarolan Tunçbilek sant-
ralı 100 milyon dolara, maliyeti 945 mil-
yon dolar olan Yatağan santralı 160 mil-
yon dolara \e malheti 630 mihon dolar
olan Yenikö) santralı da 100 mihon do-
lara 20 yıllığına devredilmektedir."
tşletme hakkı devri yolu\la yapılan
elektnk dağıtım şırketleri özelleştirme-
lerinde de yağma ve talan açısmdan sant-
ral ihalelerinden farklı bir görüntü oluş-
madığı vurgulanan makalede, bu konu-
ya ilişkin şu bilgiler verildi:
Dağıümda da talan
"25 dağrtun şirketinin 1996 yıh kân 73
trilyon 799 mihar 652 mihon 322 bin B-
radır. Dağıtım şebekelerinin 1998 yılı kâr
hedefi ise 14 mihar 700 mihon doİar ola-
rak öngörülmektedir. Bu şirketkrin 30
\ ıllığına devir bedelleri ise 2 milvar 625
miKon dolar olarak saptanmışür. İhale-
yi kazanan firmalann deviete devir para-
sı olarak ödeyeceği 1 mihar 610 milyon
dolann 950 milyon dolannın peşin, kala-
nınm da ikişer yıllık taksirJerle ödenece-
gi göz önünde bulundurulacak olursa,
dağrtım şirketleri ihaJesinin sermaye grup-
lan için nasıl bir ballı börek olduğu daha
iyi anlaşılacakür. A grubu ihaleleriyle 30
\ılda 1.5 katrihon lira kâr edecek olan 7
bölgenin dağıtım şebekeleri, 30 yüuğına
310 trilyon liraya özel sektöre devredfldi.
B gnıbundaki ihalelerde de 13 ili kapsa-
yan 5 bölgedeki dağıüm şebekeleri 32 ay-
hkkârlan karşuığında 30yıUjğma özsd ser-
maveve arm
Yola 'yap-işlet'le
devam ediliyor
ANKARA(AA)- Enerji sektöründe "yap-iş-
let-devTet" yöntemiyle yapımı tamamlanan Geb-
ze, Marmara Ereğlisi (2 adet) ve Esenyun sant-
rallanmn ardından, Danıştay'ın onay verdiği
başvuru aşamasındaki 30 yenı santralın vaşa-
mageçirilmesi bekleniyor. "Yap-işlet-devlet" pro-
jelerinin hayata geçmesiyle. Türkiye'nm yıllık
mevcut elektrik üretiminın yaklaşık ikiye kat-
lanacağı ve yılda 84.3 milyar kilovatsaatlik
elektrik üretimi gerçekleşeceği belirtildı.
Proje değerlendirmeleri sürüyor
Enerji Bakanlığı'ndan alınan bılgıye göre.
sözleşmesi ımzalanan Karadenız Ereğlisi. Kırk-
larelı. Eskişehir, Yalovadoğalgaz santrallan ile
Konya-Ilgın linyit santralının Danıştay'ın ona-
yından gecmesi halinde yılda 7.7 milyar kılo-
vatsaat elektnk üretimi kapasitesine sahıp ola-
cağı kaydedildi. Sözleşmesi parafe edilen 1.4 mil-
yar kilovatsaat yıllık üretim kapasitesine sahip
Aliağa fuel-oil santralı için de Danıştay'dan gö-
rüş beklendiği bildırildı. Enerji ve Tabıı Kaynak-
lar Bakanlığı'nın yıllık toplam üretim kapasi-
tesi 42.3 milyar kilovatsaat olan 15 projeye iliş-
kin değerlendirmesinin de sürdüğü öğrenıldi.
Istenirse kredibulunabiHyor
Özel sektör enerji yaünmlannı desteklemek amacıyla Avrupa
Yatirun Bankası'ndan 40 mflyon Euro'luk kredi sağîandı.
İSTANBUL(AA)-Türkiye Sınai
Kalkınma Bankası (TSKB), Sınai
Yatınm Bankası (SYB) ve Avrupa
Yatınm Bankası (AYB) arasında
imzalanan anlaşmayla. 40 milyon
Euro tutannda kredi sağlandı.
TSKB'den yapılan açıklamaya
göre söz komısu sınai ısı ve elekt-
rik üretim kredisi, özel sektör ener-
ji yatınmlannm desteklenmesinde
kullanılacak. Kredi ileyatınmcıla-
nn kendi ihtiyaçlannı karşılamak
üzere temiz enerji üretmeîeri ön-
görülüyor. Krediden, kombine çev-
rim ya da kojenerasyon teknoloji-
lerini kullanarak elektrik veya bu-
har üretecek özel sektör fırmaİan ya-
rarlanabilecek. Krediyi kullanacak
fırmalann, otoprodüktör veya otop-
roduktörgrubu statüsünde bulunma-
lan gerekiyor. Fonlar, fırmalara fı-
nansal kiralama ya da kredi şeklin-
de kullandınlabilecek. Avrupa Ya-
tınm Bankası 'ndan sağlanan kredi-
nin. Hazine tarafindan garanri edil-
diği bildirildi.
_„ t
Çimentoda söz
savunmanın
Ekonomi Servisi - Paralel fîyat uygulamala-
n ve pazar paylaşımı yoluyla rekabeti ihlal et-
tılden savıyla Rekabet Kurulu tarafindan hak-
lannda soruşrurma başlatılan çımento fabrika-
lan "son kez kendilerini savunacaklar". Yann
Rekabet Kurulu'nda yapılacak olan ve tarafla-
nn hazırbulunacağı toplantıda. çimento şirket-
len sözlü savunma yapacaklar. Bu toplantının
ardından Rekabet KuruluH 5 gün içerisinde çi-
mento konusunda nihai karara varacak.
Rekabet Kurulu karara varacak
Rekabet Kurulu, LPG"den sonra çimentoda
da son noktaya doğru gidiyor. tzmır Ticaret
Odası'nın, aralannda Sabancılar'ın Akçansa'sı
başta olmak üzere Çimentaş, Batıçim ve Deniz-
li Çimento Fabrikalan gibi dev çimento şirket-
lerinin paralel fiyat belirleyerek rekabeti ihlal
ettiği yönündeki Rekabet Kurulu'na şikâyet
başvurusuyla başlatılan soruşturma tamamlan-
mak üzere. Kurulun 25 Aralık 1997'deki top-
lantısında soruşturma karan aldığı çimento ola-
yı ile ilgili yapılan çalışmalarçerçevesinde Re-
kabet Kurulu uzmanlan, Batı Söke Çimento
Fabrikasf nın da aynı kapsamda değerlendiril-
mesi gerektiğini tespit ettL. ,„ rt »
444 0 532
Turkcell Müşteri
Hizmetleri'nin
yeni numarası.
IMF heyeti
ilk turuna başlıyor
WASHTNGTON
(AA) - Türkiye
Masası Şefı Carlo
Cotterelli
başkanlığındaki
IMF heyeti. 15-28
Haziran tarihlerinde yeni
hükümet ile "ilk tur"
görüşmelerine
başlayacak. Görüşmelere.
IMF heyetinın yanı sıra
Avrupa Bölgesi lcra
Direktörü WUly Kiekens
da katılacak
IMF'nin son gün
görüşmelerine katılacak
olan Avrupa Bölgesi lcra
Direktörü Kiekens,
heyetın yapacağı
ziyaretin bir anlaşmaya
zemin oluşturabileceğini
söyledi. Kiekens,
"Hükümet ile yapılacak
bu ilk tur görüşmelerde,
yapısal reformlar ve
antienflasyonist
politikalarda
kararhuk
göriirsek, daha
sonra bir
anlaşma yaparak
mali destek sağlayabiliriz"
diye konuştu. Yeni
hükümetın. Türkıye'nin
ekonomik sorunlannın
çözümü için gerekli,
yapısal reformlan yaşama
geçirmesi gerektiğini
belirten Kiekens, "Bu
ekonomik politikalaruı
parlamento tarafindan
onaylanması hükümetin
kararlılığını
gösterecektir" diye
konuştu. Türkiye ile IMF
arasında daha önce
imzalanan 18 ayhk
"Yakın tzleme
Anlaş.masf nın süresi bu
ay sonunda sona eriyor.
İŞÇİNİN EVRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
Gidiş Nereye?
Tetevizyon haberterinde kulağma hiç takılmadı. ama
kimi gazete köşesinde birkaç satııiık haberler ola-
rak gözüme ilişmekte. Sonunda konfederasyon ge-
neJ kurulunda noktalanmak üzere sendikalann ge-
nel kurullan yapılıyor.
"Kimlergidiyor, kimlerkalıyor'u bile pek merak eden
yok. Eskiden hiç değilse siyasetçiler sendikalar ge-
nel kurullannı kendileri için arena olarak görür, boy
gösterirlerdi. Genel kurullara katılan başbakan, ba-
kanlar, milletvekilleri sayesinde, haberlerin arasına
gündemdeki kimi işçi sorunlan da sokuşturulurdu.
Daha bir eskilerde ise her genel kurul önemli ha-
berdi. Genel kurullar sayesinde, gerek hazırlanan
çalışma raporian, gerekse genel kurullarda alınan ka-
rariaria, emeği ilgilendiren, yani yaşamın her alanı-
na yönelik emek bakış açısı ile sorunlar gündeme
gelirdi.
Sendikalar genel kurullanndan gazetelere yansı-
yan haberler, günümüzde ne yazık ki yeni yönetim-
lerin, sendika çalışanlannı işten atması ya da yolsuz-
luklara ilişkin birkaç satır.
Demek ki eşyanın tabiatına aykırı olması gereken,
işçi haklannın çıkar örgütünde yolsuzluk bıle, günü-
müzde eşyanın tabiatına uygun, olağan vaka haline
gelmiş.
'Genelgidişat nereye doğru?" derseniz, özetle ve-
reyirn:
Sendikalanmızda genel kurullar ile kirli sendika-
cılık temizlenmiyor. Tam tersi en kirliler ödüllendiri-
lip temiz, işçiden, sendikal yapıdan yana olanlar tas-
fiye ettiriliyor. İşçi kendine, sınıfına, çıkarlanna yaban-
cılaşmış, 12 Eylül'ün deforme ettiği antidemokratik
yapı içinde, olumsuzluğa prim veriyor.
Zaten kenarda köşede yapılan araştırmalar da hâ-
lâ sendikal haklannı kullanabilen, artık milyonlarla de-
ğil ancak yüz binlerie sayılan ve örgütsüz milyonla-
nn yanında en bilinçli olması gereken sendikalı işçi-
ler arasında dahi hızla bir sağa, hem de ırkçılık ile
şeriatçı eğilimlere kayışın olduğunu ortaya koyuyor.
Hafta sonu yine sendikal kamuoyunun bile ilgisi-
ni çekmeyen bir yuvariak masa toplantısında, sen-
dikal yaşamdaki gidişin ipuçlannı veren kimi gerçek-
lerdile geldi. "Sendikacılık alanında yürütülen araş-
tırmalar ve araştırmalann sendikal eğitim çalışma-
lanna yansıması" gibi bir konuda, hâlâ kendini bu
alana adamış aydınlar, uzmanlar, araştırmacılar sa-
yısının daha bir kalabalık olacağını düşünüyordum.
Gerçekçi olursak, sendikacılığımızın içinde bulun-
duğu çöküşü, bir tek lider, kadro deformasyonu ile
açıklamak çok yüzeysel bir yaklaşım olur. Küresel sel
ile 12 Eylül'ün giderek daha kurumlaşan yapısını ana
nedenler olarak görmek gerek. Ama biraz da yerle-
şik kültürün, kurumlaşmanın refleksleri, karşı duruş-
lan olmalı, değil mi?
Toplantıda ömek olarak alınan Almanya'daki emek-
ten yana araştırmalar yapan enstrtü (WSI). Sendika-
larda işveren araştırma merkezleri ile yanşan, emek-
ten yana araştırma yapan enst'ıtüyü ayakta tutacak
para kalmayınca, işçilerin işyerlerinde oluşturdukla-
n işyeri komiteleri devreye girmiş. Işyeri temsılcileri
bu görevleri ile bağlantılı olarak aldıklan yönetıme ka-
tılma katkı ücretlerini bilimsel, emekten yana araş-
tırmalann kesintiye uğramaması için bu kurumaba-
ğıslamışlar.
işyeri temsilcileri, sendikacılık haneketinin geriye
püskürtüldüğü bir süreçte bile, ayakta kalmanın yo-
iunun bilim ve araştırmadan geçtiğinin bılincinde. Yıl-
lardır emekten yana, ama sermaye ve devlet örgüt-
leri ile yanşarak bilimsel çalışma yapan merkezin
uzmanlanndan Worfgang Lecher, sendikalann pa-
rasal kaynaklannın yetmemesinin ardından, sendi-
ka temsilcilerinin gönüllü fınansmanı ile çaltşmala-
rında aksaklık olmadığını, eskisinden daha etkili
araştırmalann sürdüğünü anlatıyor.
Türkiye'de emekten yana gerçeklerin ortaya çık-
ması, araştırma, bilimsel çalışmadan herkesin ödü
kopuyor. Medya doğrudan emekten yana gerçek-
lere, bilimsel verilere sırt çevırerek, apaçık yapılan
sınıriı araştırmalara, sonuçlanna sansür uyguluyor.
Sendıkacı ciddi bilimsel çalışmadan, gerçeklerin or-
taya çıkmasından, hele de işçinin bilinçlenmesi, ay-
dınlanmasından korkuyor. Sistem kendi kaosunu
üretiyor.
Sendikalar öylesine etkisiz, işlevsiz kurumlar ha-
line getiriliyorlar ki bir zamanlar oy almak uğruna ol-
sa dahi peşlerinde koşan siyasetçiler, genel kurul-
lanna uğramak gereğini bile duymuyoriar. Durma-
dan üye kaybeden sendikal hareket, bir de olumsuz
yönetim kadrolan, yolsuzluklarla darbe yiyor.
Emek örgütlülüğünün bu hali belki meydanı boş
bulmak, istedikleri gibi at koşturmayı hedefleyenler
için çok çekici geliyor. Bunun sonunun nereye va-
rabileceği kulak ardı ediliyor. Bu gidişin sonunun
sermayeye de yaramayacağı, hiç ama hiç iyi ol-
mayacağı nedense atlanıyor.
Romanya'dan Hindistan'a Batı nın kuresellesmeci politikalarına bakış
IMF'ye boyun eğmekya da eğmemek
OZLEMYTZAK
444 0 532'vı aradıgınızda
fatura bılgılerı,
kayıp ve çalıntı bılgılerı,
PUK numarası ve SIM kart bılgılen,
Turkcell tanfelerı ve dıger ucretlendırmeler,
abonelık ışlemlen,
telesekreter ve yazılı mesaı bılgılerı,
uluslararası dolaşım gıbı pek çok
konu hakkında ayrıntılı bilgı aiabılırsınii.
Turkcell Müşteri Hizmetleri'nı cep telefonunuzdan
ararken bulundugunuz şehrın alan kodunu cuşlamanız
(0 XXX 444 0 532) gerekmektedır.
#TURKCELL
Türkiye'nin güvenilir, lider GSM operatörü
Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşar-
lığı'mn davetlisi olarak 1 haftahğma
Türkiye'ye gelen 26 ülkeden 34 ga-
zeteci. gezılerinin ilk durağı Istan-
bul'da Türk meslektaşlan ile bir ara-
ya geldiler.
Svvissotel'de gerçekleştirilen top-
lantıda konuştuğumuz Hindistan Kit-
le lletişim Enstitüsü Başka-
nı \e aym zamanda Yeni Del-
hi 'de yayımlanan The Obser-
ver gazetesinin Genel Yayın
Yönetmeni Balbir Punj ve
Romen gazeteci Vîctor Ci-
utacu ile üç ülkenin ekono-
mileri hakkında küçük bir
sohbet turu gerçekleştirdik.
Ekonomi konusunda uzman
her iki gazetecinin de yakın-
dıklan ana konu, IMF ve Dünya Ban-
kası "nın politikalan oldu. 10 yıl ön-
ce güçlü bir endüstrileri olduğunu
vurgulayan Romen gazeteci Ciutacu,
"LMF ve Dünya Bankası'nın Roman-
ya'ya el atmalan. ülkede sanaviyi yok
olma noktasına getirdi" diye konuş-
tu. Ülkenin bugün geldıği noktada
Romen halkının yalnızca ikı sözcük,
"iş ve para" üzerinde yoğunlaştığını
söyleyen Ciutacu. bir kıskaç içinde
olduklannı, yabancı yatınma büyük
gereksinim duyduklannı, bunu sağla-
yabilmek için de IMF reçetelerine ba-
ğımlı olduklannı belirtti. Ülkesinin
en önemli sorununu 'Şoburiuklar*ola-
rak tarumlayan Ciutacu'ya göre bugün-
kü siyasi portreye bakıldığında, gele-
cekynllar "umutverici"birtablooluş-
turmaktan uzak. 23 milyon nüfiıslu
Romanya'da bugün ortalama ücret
100 dolann altmda.
"Asya'nu en büyük güçleri hangi
CİUtaCU: Bir kıskacın içindeyiz.
Yabancı yaünmcıyı çekmek için IMF reçetelerine
uymak zorundayız. Ancak sanayimizi bu tür
politikalann öldürdüğünü de biliyoruz.
Hİnttl Punj: Biz kendi kendisine yeten bir
ülkeyiz. IMF geliyor, konuşuyorlar. Biz de
dinliyoruz, sonra çekip gidiyorlar.
ülkeler" sorumuza Hintli gazeteci
Punj, "Çin,Japonyave Hindistan" di-
ye yanıt verdi. Bir zamanlar "Asya
kaplanlan" diye tanımlanan ve bu-
gün büyük bir çöküş yaşayan Güney
Asya ülkelerinin küçük ve dışa ba-
ğımlı ülkeler olduklannı, kendilerini
IMF politikalanna teslim ettikleri ve
hesapsızca açıldıklan için bu nokta-
ya geldiklerini söyleyen Punj, "IMF
ve Dünya Bankası bize de geliyor. He-
yetler konuşuyor, biz de dinliyoruz.
Sonra gidijorlar" sözlennı keyifle
sarfetmeden de duramadı. Punj 'a gö-
re IMF, Amerikan emperyalizminin en
büyük göstergesi. Hindistan'ın bu-
gün ayakta sağlam olarak durabılme-
sini "ülkenin kendi kendisine yeten
bir ekonomisi" olmasına bağlayan de-
neyimli gazeteci, merkeziyetçi ekono-
miden serbest ekonomiye bilinçli ve
altyapıyı hazırlayarak geçiş yaptıkla-
nnı kaydetti. Neredeyse bir milyara ya-
kın bir nüfusu bünyesinde
banndırmasına, emık ça-
tışmalann yer yer sürme-
sine, kırsaldaki halkın hâ-
lâ çok güç şartlar altmda
yaşam sürmesine karşın
Hindistan'da ekonomi
kontrol altına ahnmış du-
rumda. Enflasyon yalnız-
ca yüzde 4'lerde. Özellik-
le yazılım ve tekstil sektö-
ründe büyük bir patlama yaşanıyor.
Sohbet sırasında. Hindistan'da özel-
likle medyadatekelleşmenin önünü al-
mak için bilinçli bir çaba sarfedildi-
ğini söyleyen Punj. bir gazete sahibi-
nin televizyon kurma hakkının yasa-
larla engellendiğinı de sözlerine ek-
ledi.
Programlan çerçevesinde Istan-
bul'da tMKB ve TÜSİAD yetkilileri
ile bir araya gelecek olan yabancı ga-
zeteciler, Ankara, tzmir ve Antalya'da
incelemelerini sürdürecekler.