22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
2 MAYIS 1999 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Görevlerinden aynlan birçok yönetici belediyenin aracını, cep telefonunu ve lojmanını kullanıyor BIT'ler Âlbayrak'm arpahğı MİYASE tLKNUR Istanbul Büyükşehir Belediyesi"nin açmış olduğu ıhalelenn büyük bir kıs- mını alan Albayrak A.Ş.'nin FP'li bele- diye ıle ilişkisi. iş alan müteahhit firma olmanın ötesine taşıyor. Metro. taşımacılık, temizlik ve KlP- TAŞ A.Ş.'nin açtıgı ihaleleri alan Albay- rak A.Ş.'nin ortaklanndan Kâzım Al- bayrak'ın eşi Sibel Albayrak. beledıye iştiraklerinden 6 şirkette yönetim kuru- lu üyesi olarak görev yapıyor. BELBtM A.Ş., Isfalt, tstanbul Konut tmar Sanayii T.A.Ş., Beledıye Bakım Sa- nayi A.Ş.. Hamıdiye Kaynak Sulan A.Ş. ve tstanbul Spor Etkinlikleri A.Ş.'de yö- netim kurulu üyesi olarak atanan Sibel Albayrak, 6 ayn şırketten maaş alıyor. • Albayrak A.Ş.'nin ortaklanndan Kâzım Albayrak'm eşi Sibel Albayrak, belediyeye ait 6 şirketin yönetim kurulunda görev yapıyor. Teftiş Kurulu Başkanı iken görevinden istifa edip Amasya'dan milletvekili adayı olan Hamza Albayrak, eski Sağlık Dairesi Başkam Bülent Zülfikâr ile eşi belediyeye ait araçlan kullanıyor. Belediye'nin sivil ve resmi plakalı araçlan, daha önce belediyenin çeşitli bi- rimlerinde görev yapıp aynlmış olanla- ra hâlâ hizmet veriyor. Arabalar özel hizmette Eski Teftiş Kurulu Başkanı Hamza Al- bayrak, seçim öncesinde FP'den Amas- ya milletvekili adayı olunca görevinden aynldı. Ancak belediyeye ait34TA8724 plakalı yeşil Toyota marka otomobil, şoförü ile birlikte şu anda belediyede hiç bir görevi bulunmayan Hamza Al- bayrak'a tahsis edilmiş durumda. Bele- diyedeki lojmanı da boşaltmayan Al- bayrak, aynı zamanda belediyeye ait 0532-284 88 75 numarah cep telefonu- nu da kullanmayı sürdürüyor. Sayıştay'm belediyedekı yasadışı iş- lemleri soruşturmasına görevi sırasında gülerek "Bunlardan hiçbir şey çıkmaz, Sayıştay Başkam Vecdi Gönül bizim adanumız" dıyen Hamza Albayrak, gö- re\ yaptığı dönemde eski müfettişlerin sıcilini bozmakla suçlanıyor. Hamza Al- bayrak, aynca İSTON, KİPTAŞ, Hami- diye Sulan A.Ş. ve tstanbul SporA.Ş.'nin de yönetim kurulunda üye olarak görev yapıyor. Eski Sağlık îşleri Daire Başkam Bü- lent Zülfikâr da göre\inden ayrılıp üni- versitedeki görevine dönmesine karşın eşi ile birlikte hâlâ belediyenin aracını kullanıyor. Bülent Zülfikâr, Hamidiye Kaynak Sulan A.Ş.'ye ait 34 F 7565 plakalı ye- şil Concord marka aracı kullanırken be- lediyede görev yapmadığı halde 34 F 2607 resmi plakalı Tempra marka araç da eşine hizmet veriyor. Kontrol Daire Başkanı iken milletve- kili adayı olmak için görevinden istifa eden SelamiUzun da makam odasııu ve makam arabasını kullanmaya devam ediyor. Uzun'un şoförlüğünü ve koru- malığını maaşını belediyeden alan za- bıta memurlan yapıyor. Eski Genel Sek- reter Yardımcısı tdris Naim Şahin de makam odasını özel bürosu gibi kulla- nan bürokratlardan biri. Büyükşehir Belediyesi'nin Teftiş Ku- rulu'nda müfettiş olarak çalışan ve bu kurula FP döneminde atanan Necati Öz- demir'e de araba tahsis edilmemesi ge- rekirken, Altyapı ve Koordinasyon Mü- dürlüğü'nün iş yapan müteahhit firma- dan aldığı 34 UY 2459 plakalı araç, mü- fettiş Özdemir tarafmdan kullanılıyor. Yeni Meclis 17 aşiret lideri ve 14 şeyh Yurt HaberieriServisi- Gü- neydogu'dan tamamına yakı- nıFP. DYPveANAP'tan 17 aşiret liden ile Nakşibendı- ler'den oluşan 14 şeyh köken- li milletvekili de 18 Nisan'da Türkiye Büyük Mıllet Mec- lisi'ne (TBMM) girdi. Güneydoğu'da feodal ve dinsel yapılanmanın politika üzerinde etkısi kırılamıyor. Siyasi partiler, aşiret yapılan- ması ile şeyhlik olgusunun bir türlü yıkılamadıgı Güney- doğu'da, millervekilliğı liste- lerini yaparken de bu olgula- rı dikkate alıyorlar. Feodal zincirin dışındakilerin polıti- kada etkisiz kalmaya mah- kûm olduğu bölgede. millet- vekilli olmak için eğitim \e kültürdeönemtaşımıyor. Si- yasi partiler bu nedenle mıl- letvekili ve şeyhlerin kültür ve eğitım durumundan önce sos- yal durumlan ile hükmettik- leri oy potansıyelini gözönü- ne alıyorlar. 18 Nisan seçimleri önce- sinde özellikk DYP, ANAP ve FP bölgedeki bu yapılanma- yı iyi kullandı. Uç parti de bölgede mılletvekıllenni be- lırlerken listenin başına aşiret liderleri ile şeyhleri koymaya özen gösterdi. Sonuçta bir- çok kentte aşiret bağı olma- yan ay dınlar lıstelerin ait sı- ralanna düşerek seçilemez- ken. çogu eski millenekili olan aşiret lideri ve şeyhler- den oluşan 31 kışi yıne TBMM'ye gitti. Aşiret liderlerinden 5'i ANAP'tan, 8"ı DYP'den, 4'ü FP'den bin de DSP'den mil- letvekili oldu. TBMM'ye gi- den Güneydoğulu şeyh kö- kenlilerden 6"sı FP'den. 6'sı ANAP'tan ve 3'ü ise DYP'den. Güneydogu'dan TBMM'ye gıden aşiret lider- lerinin adlan. bölgelen, aşi- retleri ve partilen şöyle: ANAP: Nurettin Dilek (Di- yarbakır- Badıkan), Süley- rnan Çeiebi (Mardin-Çelebı), Ömer Artaş (Siirt-Hasnekı). Mecit Pinızbeyoğhı (Van-Pin- yaniş.) DYP Nurettin Atik (Di- yarbakır-Hasenü. Faris Öz- demir(Batman Raman).Nec- mettin Cevheri, Ş.L r rfa-Şey- hanlı). Fevzi Şeyhanlıoğlu (Ş.L rfa-Şeyhanlı)"Sedat Edip Bucak(S.Urfa-Bucak). Meh- met Yalçınkaya (Şanhurfa- Bın-i Muhammed), Hakkı Töre(Mardin-Pinyaniş). Fe- tullahGültepe(Siirt-Erdınan.) FP: DengirMirFırat(Bin- göl Reşo% en).Zülfikar İzol (Şanlıurfa tzollar), Ahmet Kırvar (Ş.Urfa-Kırvar). Ev- liya Parlak (Bitlis-Pinyaniş.) ' DSP: Zetd Ezer (Siirt-Ba- dıkan.) Şeyh kökenliler TBMM'ye gıden tamamı Nakşibendi tankatına men- sup milletvekilleri ile seçım bölgelen de şöyle: FP: Seyit Haşim Haşimı (Diyarbakır), Osman Aslan (Şırnak). Ahmet Dogan (Bit- lis), Abdulah Velı Seyda (Muş), Hüsamertin Korkuta- ta (Bingöl). Ejder Arvas(Van). ANAP: Segbetullah Sey- daoğlu (Diyarbakır), Niza- mettin Sevgili, tSiirt), Ataul- lah Hamıdi (Batman), Eyüp Cennap Gülpınar (Şanlıurfa), Kamuran tnan (Bitlis). Edip SafterGaydalı(Bitlis). DYP: Salım Ensarioğlu( Di- yarbakır). Takayettın Yarayan (Siirt), Ali Rıza Septioğlu (Elazığ). Beykoz Çavuşbaşı'ndaki kaçak dev şeriat külliyesi ile mafya lideri Ramazan Ydmaz'ın yakalandığı Bey koz Ça>ıışbaşı'ndaki malikânesi. 18 Nisan öncesinde FP'ti Bey koz Belediyesi'nin göz yummasıy la inşa edildikten sonra şimdi de Çavuşbaşı'nda kurulan yeni belediyenin yine FP'li yönetiminin •himayesine' ginniş durumda... 'Escobar Ramazan 'ın villası kaçak KüUiyelerFP İstanbul Haber Servisi - Kamuoyunda "Escobar Ramazan*" olarak tanınan ulus- lararası uyuşturucu ve silah kaçakçısı Ra- mazan Ydmaz'ın öncekı gün yakalandı- ğı Çavuşbaşı'ndaki villa külliyesinin, FP yönetımindeki eski Beykoz Belediye- si'nin "gözyummas" sonucunda StT ala- nında "kaçak olarak" inşa edildiği orta- yaçıktı. Aynı bölgede yme kaçak olarak inşa edılen dev tarikat külliyesinin TnahaUe komşusu" olarak yükselen Ramazan Yıl- maz malikânesi. 18 Nisan 1999 seçimle- riyle birlikte de bu kez yine FP'li Çavuş- başı Belediyesi'nin "himayesine'" girdi. Beykoz'un Çavuşbaşı köyü, tamamı SİT alanı \e orman ıçindekı tümüyle ka- Cak bınalardan oluşan bir "yasadışı yer- leşme" niteliğmde ANAYOL döneminde MimarlarOdasrnın itirazına rağmen onay- lanmıştı. FP'nin ıstemi üzerine bir karar- nameyle de köyün "belediyeyapılmasına" karar verilmişti. Bu hukuk dışı arazi ve ımar örgütlen- mesi içinde birçok inşaata göz yuman es- ki FP'li Beykoz Belediyesi döneminde, ka- çak tarikat külliyesinin yanı sıra mafya şe- bekesı lideri Ramazan Yılmaz'ın kaçak malıkâne yapılanna da ruhsatsızolarak izin venldi. 18 Nisan 1999 seçımleriyle böl- gedeki yasadışı imar işgalcilerinin "ken- di belediye yönetimlerini 7 ' de yine FP'li adaylardan seçmeleri sonucunda ise Bey- koz'un yeni DSP'li yerel yönetiminin bu kaçak yapılar üzerinde denetim hakkı ar- tık bulunmuyor. Böylece dincilerin ve mafyanın SİT alanlanndaki ruhsatsız yapılan, benzer ımar suçlanyla Çavuşbaşı'nda yerleşen ve yerel yönetıme "seçüen" yeni FP'li be- lediye kadrolannın "himayesine'' girmiş oluyor. Matbaacı Pınarcık'ın sorgusu sürüyor İGDAŞ ihalesinde 50 milyar rüşvet iddiası tstanbul HaberServisi-lstanbul Büyük- şehir Belediyesi tktisadi Teşekkülleri (BtT) ile birlikte çalışan şirketlere yöne- lik soruşturmakapsamında gözaltma alı- nan .\hmet Hamdi Puıarcık'ın ifadesin- de, İGDAŞ doğalgaz sayaç okuma ihale- si karşıhğında ÎGDAŞ Genel Müdürü Fu- at Şengül'e yüzde 5 komisyon ile 50 mil- yar rüşvet verdigini itiraf ettiği öne sürül- dü. Soruşturma kapsammda gözaltına alı- nanlardan 27 kişi dün çıkanldıklan DGM tarafmdan serbest bırakıldı. 5 trilyonluk naylon fatura düzenleyerek haksız kazanç sağladığı iddiasıyla önce- ki gün gözaltına alınan İGDAŞ Genel Müdürü Fuat Şengül ve 3 yardımcısı ile soruşturma kapsamında ele geçırilen nay- lon faturalan bastığı iddia edilen ve evin- de 1 mılyon 100 bin dolar bulunan mat- baacı Ahmet Hamdi Pınarcık'm sorgusu sürüyor. 27 kişinin serbest bırakılmasu İstanbul DGM önünde top- lanan bir grup tarafmdan sevinç gösterfleriyle karşılandı. İGDAŞ doğalgaz sayaç okuma ihale- sini kazanan Pınarcık'ın ifadesinde nay- lon fatura verdiğini itiraf ettiği öne sürül- dü. Pınarcık söz konusu ihale karşıhğın- da İGDAŞ Genel Müdürü Fuat Şengül'e yüzde 5 komisyon ile 50 milyar lira rüş- vet verdigini söylediği iddia edildi. Polis, 18 Nisan seçimlerinde FP'den Tokat mil- letvekili adayı olan Harun Karaca, eski Mazlum-Der Başkanı Tufan Mengi ve es- ki İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kay- nak Gelıştırme ve tştirakler Daire Başka- nı Necmi Kadıoflu ile ilgili operasyonla- n ise sürdürüyor. tstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Şu- be ve Organize Suçlar ve Silah Kaçakçı- lık Şubesi tarafından düzenelenen operas- yonlar çerçevesinde gözaltına ahnanlar- dan sorgusu tamamlanan 27 kişi dün sa- bah saatlerinde "Cürûm iştemek için te- şekkül otuşturmakve devleti zaran uğrat- mak" suçlamasıyla ts- tanbul DGM'ye sevk edildi. Sağlık kontrolü- nün ardından soruştur- mayı yürüten Cumhuri- yet Savcısı Sudi Güner tarafindan sorgulanan Al- bayrak AŞ yöneticileri veçalışanlan savcılık ta- rafmdan serbest bırakıl- dı. 27 kişinin serbest bı- rakılması, tstanbul DGM önünde toplanan bir grup tarafından sevinç göste- nlenyle karşılandı. tstanbul DGM'ye sevk edilen 16 kişi de savcılık sorgusunun ardından ser- best bırakılmışlardı. S e r i a t c ı b a s ı n s a v u n m a d a w Bıuılarm hepsi iftira' İstanbul Haber Servisi - tstanbul Büyükşehir Belediyesi ve yan kuruluşlanndaki trilyonluk yolsuzluk iddialan üzerine başlatılan soruşturmalar şenatçı basın tarafindan 'iftira' olarak yorumlandı. Soruşturmanm yasadışı olduğu savunularak soruşturmayı yürütenlere gozdağı verilmeye çalışıldı. İstanbul Belediyesi'ndekı yolsuzluk iddialan üzerine başlatılan soruşturma, her geçen gün elde edilen bulgularla genişlerken bazı yayın organlan olayı hâlâ görmezlikten geliyor. Şenatçı bazı yayın organlan, yolsuzluk iddialannı toptan inkâr ederek yolsuzluk iddialannı kesin bir 'iffira' olarak • îstanbul Büyükşehir Belediyesi ve yan kuruluşlanndaki trilyonluk yolsuzluk iddialan üzerine başlatılan soruşturmalar şenatçı b&sın tarafından 'iftira' olarak yorumlandı. nkelendiriyor. Yeni Şafak gazetesi, operasyonda belirsizlıklerin bulunduğunu belirteıek, Başbakan Bütent Ecevit'i Recep Tayyip Erdoğan'ın konuyla ilgili görüşlerine yer verdi. Söz konusu gazetede 'Erdogan meydan okudu' başlığıyla sürmanşetten verilen haberde Erdoğan'ın "Canb yayında karşuna çıksınlar" açıklamasına yer verildi. FP'nin yan resmi organı olarak bilinen Milli Gazete ise gözaltına almanlardan yalnızca 16'sının serbest bırakılmasmı 'Operasyon fos çıkü' başlığıyla değerlendirdi. Haberde, hukuk kurallan hiçe sayılarak iftira ve karalama kampanyalannın başlatıldıgı ileri süriilerek şirketlerin belediyeden kanunlara uygun şekilde ihale aldığı savunuldu. Aynı gazete, haberlerinde operasyonlann intikam duygusuyla gerçekleştirildiği iddia edilerek FP Genel Başkan Yardımcısı Abdullah Gül'ün de görüşlerine yer verdi. Akit gaz^csı ise polisin yolsuzluk ^T duyarsızlıkla suçladl. olayıyla nğili başlattığı operasyonu, Aynı gazete, cezaevinde bulunan eski ^ 'dndirme' % e 'siyasi linç operasyonu 4 İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olarak niteledi. , _ HAFT KANALE'denUNIVERSITEADAYLARINAII II BUYUKHİZMET OSS soruveyanıdan, HEDEFUNIVERSITE özelproğramındayayınlanacak. İzleyicilerin canlı yayına telefon bağlantısı ile katılabilecekleri özel proğramda; 1999-ÖSS PUAIİILARINIZI, 12 TEMMUZ'U BEKLEMEDEN ÖGRENEBİLECEKSİNİZ 2 MAYIS PAZAR Saat 17.00 Haberiniz olsun, KANAL E AHMET TANER K1ŞLALI Amaç Bekçi Dövmek mi? Kadınların örtünmesiyle ilgili ayet, Müslümanlı- ğın doğuşundan tam on beş yıl sonra geldi. Müslümanlar Medine'den Mekke'ye dönmüş- lerdi. Kadınlara sokakta sarkıntılık edenler çoktu. Çünkü "cariye"lere sarkıntılık etmeyi toplum do- ğal sayıyordu. Hz. Ömer bir ricasını Hz. Muhammed'e iletti: - Allah'a yalvar da bu konuyla ilgili bir ayet gön- dersin! Ve ilgili ayet, Ahzab suresi içinde yer aldı.. Ka- dınlann dışarıya çıkarken "üst giysilerini" giyme- lerinin "daha uygun" olacağı bildirildi. Ne için "daha uygun"!.. Sokakta "eza edilme- meleri", yani eziyet görmemeleri için! Peki "daha uygun olur" ne demek?.. Sadece bir "tavsiye"d\r, yani zorunluk yoktur demek! Tann Meryem Ana'nın ya da Hz. Ibrahim'in kı- zının başını örttürmüş müydü? Hayır! Türkiye'de bir- çok tanınmış din adamının -bu arada Fethullah Ho- ca'nın- yakını bayanlar içinde başı açık gezen yok mu? Var! Hem de çok var!.. • • • Orta Asya Türk cumhuriyetlerinde, öğretmenin sınrfa başörtülü girmesi yasak! Orada Fethullahçıların açtıklan okullarda bu ku- rala uyuyoriar. Türkiye'den giden bayan öğretmen' lerden başı örtülü olanlar, okula giderken peruk ta- kıyoriar. Böylece ne şiş yanıyor ne de kebap! Hem o durumdaki bayan tiğretmen "inancının gereğini" yerine getirmiş oluyor. hem de devletin koyduğu kural çiğnenmemiş oluyor. Çünkü kuralın amacı insanlann inancına engel olmak degil.. İnsanlann sınıfta ya da diğer kamu görevlerinde, kılık kıyafetleri ile bir baskı ortamı ya- ratmalanna engel olmak. Yani yansızlık gerektiren bir görevde, bazılannın bir kesimın temsilcisi gibi görünmelerini engellemek!.. • • • Kadının örtünmesi olayı Islamdan çok öncelere kadar uzanıyor. Sümerlerde bile var. Musevilikte ve Hıristiyanlık- ta da var. Kara çarşaf ise Ortodoks rahibelerinin giysisi.. Müslümanlıkta da başörtüsü gündeme geldi- ğinde bir aynm yapılmış. örnegin Müslüman cari- yelerin başlarını örtmesi yasaklanmış.. Çünkü ca- riyelere sarkıntıtık serbest! Yani başörtüsü, cariye olan ile olmayanın belli ol- masında bir "araç" sayılmış. Ister bu ayrımdan yola çıkın, isterse "tesettür'ü erkeği cinsel yönden uyarmama amacına bağla- yın.. Bugünün toplumunda bu gerekçelerin hâlâ ge- çerli olduğunu söyleyebilir misiniz?! Ömeğin sank, sıcak ülkelerde başı güneşten ko- rumanın bir aracı olarak doğmuş. Budist Hindis- tan'da da var.. Ama Osmanlı'da sank gidip fes gel- diğinde, "Din elden gidiyor!" diye ayaklanmışlar. Cumhuriyetle birlikte geleneksel Yunan askerinin de kullandığı fes kaldınldığında da bu kez gene "Din elden gidiyor" vaveylası ortahğı kaplamış. Elden giden acaba din mi, yoksa dini siyasetin ve ticaretin aracı yapan- ların çıkarlan mı?!.. • • • Osmanlı'nın Mecel- le'sinde bile ünlü iki hüküm yer alıyor. Zamanın değişmesi ile birlikte kurallann da deği- şeceğini söylüyor, bu bir. Zorunluk karşısında ya- sağa uyulmayabileceği söyleniyor, bu da iki. Ama bugün bütün Tür- kiye tedirgin: - Fazilet'in Kavakçt Ha- nım'ı Meclis salonunagi- rerken kurallara uyacak mı, uymayacak mı? Sayın Recai Kutan, "Kafasını kessen başını açmaz" diyor. Demek ki Bayan Ka- vakçı, bu sonuç bilinerek, hesaplanarak milletveki- li yapılmış. Yani "türban"\ dinci kesimlere karşı kul- lanabilme ya da devletin kurallannı bıraz daha iş- lemez hale getirebilmek için bir "tesettürlü" ba- yan bulmuşlar. Içtüzük geregi diye, yer- lere kadar değen manto- sunu atıp, şık bir tayyör giymeyi içine sindiren.. yüzü her zaman makyaj- lı olan.. Meclis Genel Ku- rulu'nda erkeklerle yan yana çalışmakta sakınca ğörmeyen.. ama sıra "tür- ban"\ çıkarmaya gelince, birden "inançlanndan ödün veremeyeceğini" anımsayan bir bayan!.. Bayan Kavakçı Mec- lis'e saçlarını tamamen örten bir peruk ile gelse ol- maz mı?.. Elbette olma- aaz! Yüzlerce genç kız okul- lanna peruk ile girseler ol- maz mı?.. Katiyyen olma- az! Peki niçin? Mecelle'yi uygulayan Osmanlı'dan da daha ge- rilerde kaldıkları için mi? Yoksa asıl amaçlan üzüm yemek değil de bekçiyi mi dövmek? Erbakan'ın RP'sinin başınagelenlerve FP'nin seçimlerde aldığı büyük yenilgi düşünülürse, ga- liba ikisi de değil.. Onla- ra en uygun olanı ozanı- mız söylemiş: "Ders alınsaydı eğer, tarih yinelenir miydi?!.."
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear