02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
14 MAYIS 1999 CUMA • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 19 Yurdun kuzey kesımle- n çok bulutlu. Marma- ra'nın kuzey ve doğtı- su, Karadenız.lç Ana- doiunun kuzeyı ıle Do- ğu Anadolu'nun Kuzey ve doğusu sağanak ve yeryergoKguruttukjsa- ğanak yağışlı, ötekı yer- ler parçah ve az bututlu geçecek. Hava sıcaklı- ğı yurdun gunevbafi ke- sımlennde değış- meyecek. DISMERKEZLER Oslo Helsınkı Stockholm Londra Amsterdam Bruksel Parıs Bonn Y PB PB Y Y Y Y Y 7 8 11 18 18 19 19 18 Münih Y 17 Zürih Berlin Budageşte Madrıd Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Y Y A Y Y Y A A 16 21 27 21 24 21 22 27 18 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bışkek Tıflis Kahire PB A Y A Y Y Y A 9 35 16 18 23 16 26 33 Y 28 0Aç* Bulutlu ^ Çok buiutlu • j f c YaQmuf1u °.ww Karlı h Gök guaıttuıu * m GUNCELcÖEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada planlamıştı. Bu açıklama, kuşkusuz Ecevit açısından ciddi- ye alınacak bir olasılığı akla getiriyor. Metni hazırlayan "çekirdek kadroda" Ecevit'in yakın çalışma arkadaşlan bulunuyor. Hüsamettin Özkan, Hikmet Uluğbay, Zekeriya Temizel, Er- tuğrul Kumcuoğlu ve Nami Çağan. Tabii, gizlı kalmasına özen gösterilen protokol metnini çekirdek kadrodan birinin sızdırmış olma- sı ciddi bir olasılık olarak ön plana çıkryor. Fakat bu türden gazetecilik olaylannda gizliliği- ne önem verilen kimi metinlen veya haberleri "ön planda ismı geçenlerin" değil, tam tersine "hiç umulmadık kişinin veya kişilerin" sızdırdığı -son- radan- anlaşıhyor. Üstelik çekirdek kadrodaki isimler, hem devlet yaşamında deneyimli hem de gizli kalması isteni- len bir metni gazeteciye sızdırmayacak kadar Ece- vit'e bağlılığını kanıtlamış kişiler. Ne ki, gızlı protokolün Hürriyet'te yayımlanma- sı, doğrusu, Eceviti daha ışin başında sıkıntıya so- kacak nitelikte. Üstüne üstlük, 41 maddelik metinde öylesi öğe- ler yer alıyor ki; iki parti arasındaki uyuşmazlıkları doğruluyor. Orneğin, gizli protokoldeki "türbana taviz yok" ile "kesintisiz eğitime devam" maddelerı... DSP ile MHP arasındaki çelişkiyi, hatta olası bir uzlaşmazlığı öngören maddeler. Bu iki madde, DSP'nin asla vazgeçemeyeceğı ana ilkeler: Madde 17: Sekiz yıllık kesintisiz ve zorunlu ilköğ- retimden herhangi bir sapmaya yol açılmayacak- tır. Madde 19: ...Hanımların özel yaşamlarında ba- şörtülerıne karışılmayacak... 'ancakbaşörtüsünün laiklik karşıtı bir siyasal simgeye dönüştürülmesi- ne karşı gereken önlemler alınacaktır'. Ecevit, gizli protokol deşifre oldu diye bu iki te- mel ilkeden vazgeçebilir mi? Ya da MHP'yle uz- laşma uğruna türban sorunundaki tutumunu de- ğiştirebilir mi? Pazartesiyi bekleyip göreceğiz. Kararlı olanlar "Birincı parti, ama parlamentodaki yalnız parti" DSP dışındaki sağ blokta olup bitenler yeni ışaret- ler veriyor. Bir iki temel konuda yakınlaşmalar seziliyor. MHP, seçimlerde türbanı kullanarak "beceriksiz FP'den" önemli ölçüde oy aldı. llk seçimde FP'nin akıbetıne düşmemek için -bir- Çok kez değindik- türbanı en azından üniversite- lerde, okullarda serbest bıraktırmak istiyor. Kesintisiz eğitim; MHP'ye göre 5 artı 3! Köktendincilerle FP yönetimi, MHP'nın hükü- met olabilmek için bu iki konuda Ecevit'e ödün ver- mesini bekliyor. Ama MHP'nin tavn değişik. Işte kanıt: Kökten- dinci Akit gazetesindeki son demecinde MHP Ge- nel Başkan Yardımcısı Enis Öksüz: "Öğrencilere başörtüsü yasağı uygulanmamah' şeklindeki görüş bize aittir. llk defa Bahçeii dile getirdi. Onlar (FP'liler) alıp kullandıiar. Ama arka- sında duramadılar. Biz seçimlerde ve öncesinde halkımıza ne söz vermışsek, sözümüzün arkasın- da duracağız" dedı. Ecevit, elbette gerçeği göriiyorve şimdilikyıllar- dır bağlı kaldığı kimı ilkelerden ödün vermeyen bir görüntü çizıyor. Ya hükümette yer almasından mutlu olacağı ANAP'ın liderı Mesut Yılmaz bu konularda neler söylüyor? Diyor ki: "Halkın yüzde 80'ı laikliği vazgeçilmez buluyor. Ama yüzde 6O'ı türbana karşı değil. Bu- nun bir dengesinı bulmak lazım." MHP ile ANAP. daha hükümete gırmeden vaz- geçmeleri olanaksız ılkelerle türban konusunda anlaşmış görünüyorlar. Sonuçta, MHP ile ANAP'ın tabii türban söz ko- nusu olunca FP'nin, hatta DYP'nin "yok birbirin- den farkı"'. Hükümetin de, laik rejimin de temelindeki dina- mit: Türban! MHP'ye inceleme• Baştarafı 1. Sayfada letvekillerinin durumunu ıncele- dikleri bildirildi. MHP ile ilgili olarak asken ve si- vıl mahkemelerde bulunan davalar hakkında da bılgi toplamaya çalı- şan savcılann. Susurluk olayına ad- lan karışan MHP'lilerin de listesi- ni çıkardıklan ve Abdullah Çat- h'nın cenazesine katılan milletve- kıllennı saptayacaklan belirtildi. Savcılann bu konuda Emniyet Ge- nel Müdürlüğü'nün ilgili binmle- nnden de bilgi istedikleri kayde- dildi. Savcılar, Ankara 3. AğırCe- za Mahkemesi'nden de. 7 TtP'li gencin öldürüldüğü 'Bahçelievler katliamı davası' dosyasını isteye- cekler. Cumhuriyet'e bilgı veren Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılı- ğı'ndan bir yetkilı, milletvekilleri- nin büyük çoğunluğu 'hakkında cıddı ve somut suçlamalara rastla- nılması ve bu konuda bir kanıya vanlması durumunda bazı mıllet- vekillerinin ihracının istenebilece- ğinı söyledi. MHP'nin siyasi kim- liğinin ilk kez böylesine bir süz- geçten geçirildiğine dıkkat çeken aynı yetkili, özellikle 12 Eylül dö- neminde yargılanıp da daha sonra beraat eden, davalan zamanaşımın- dan düşen ve şu anda TBMM'de bu- lunan MHP milletvekillerinin üze- rinde durduklannı söyledi Başsav- cılık yetkilisi. MHP'nin benimse- diği milliyetçiliğin Atatürk milli- yetçiliği ile örtüşüp örtüşmediğini ve 2000'li yıllara girerken nasıl bir devletçilik anlayışına sahip olduğu- nu da anlamaya çalıştıklannı sözle- rine ekledi. MHP mffletvekaieri kimler7 CHP'li Fikri Sağiar, 30 Nisan günü yaptığı açıklamada. Türki- ye'nin bugünkü durumunu Alman- ya'nın 1930'lardaki dönemine benzeterek faşjzmin ayak sesleri- nin giderek yükseldiğini ileri sür- müştü. SagJar, "Medis'te 19katil bulunuyor, geleceğimizin ne olaca- ğı beUi değfl" demışti. Çeşitli nedenlerle yargılanan ve- ya soruşturma geçiren bazı MHP milletvekillerine yönelık suçlama- lar şöyleydi: MehmetGül (Istanbul): 16 Mart 1978'de 7 öğrencinın öldürüldüğü İstanbul Üniversitesı katiiamında adı geçti. Ali Uzunırmak (Aydın): Kemal TürkJer'in katil zanlısıyla ortaldık yaptığı ıddıa ediliyor. Aynı zaman- da uyuşturucu suçundan hapis yat- tı. Muzaffer Çakmakh (Şanl ıurfa): Sedat Bucak'ın ortağı. uyuşturucu kaçakçılığından yargılanıyor. Fahri Yüksel (Malatya): Öğret- men Nevzat Yıldınmın OralÇeük tarafından öldürülmesi olayına ka- nştı. Hapis yattı. AdnanUçaş(Gümüşhane): Hak- kında yolsuzluk davası sürüyor. Ali HaJaman (Adana): Kendısı- ne ait makineli tüfekle portakal sandıklan içinde yakalandı. İsmail Hakkı Cerrahoglu (Zon- guldak): 1980 öncesı ülkücülerin Kasımpaşa'daki reısi. Demokrat gazetesi muhabiri RecaiÜnal'ı öl- dürmek suçundan arandı. tstanbul MHP olaylan iddianamesinde hak- kında ölüm cezası istendi. Döne- min istanbul beiediye başkan yar- dımcısını, bir muhtan ve bir ögret- meni öldürmeye azmettırdıği ıleri sürülüyor. 12 Eylül'de Fransa'ya kaçtı. Hakkındaki dava zamanaşı- mından düşünce Türlciye'ye dönüp 'Parlak' olan soyadını değiştırdi. 20 yıl önce de incelenmişti 1979 yıhnda MHP'nin kapatıl- ması amacıyla girişimde bulunul- muştu. Şiddet olaylannın tırman- ması üzenne dönemin başbakanı Biilent Ecevit'in talimatı üzenne Içişleri Bakanlığı MHP hakkında belge \e bilgi toplamıştı. Partinin kapatılması için Yargıtay Başsavcı- lıgı'na başvuruda bulunmaya ha- zırlanan CHP. daha sonra bu giri- şiminden vazgeçmişti. Milliyet gazetesi yazan Örsan Öymen, 27 Temmuz 1979 tarihli mâkalesinde. CHP'nin MHP hak- bnda Yargıtay Başsavcılığı'na baş- \urması gerektiğini belirterek Baş- bakan Ecevit'e ağır eleştiriler yö- neltmişti. Merve Kavakçı için yargı süreci başlıyor ANKARA (Cumburi>etBürosu)-FP'li Mer- ve Safa Kavakçı'nın Türk yurttaşlığından çıka- nlmasına ilişkin Bakanlar Kurulu karan bugün yayımlanıyor. Kararnamenin Resmi Gazete'de yayımlanmasından itibaren milletvekili seçil- me yeterliligini yitiren Kavakçı hakkındaki son karann, TBMM Genel Kurulu'nda verileceği belirtildi. YSK. Başkanı Tufan Algan, milletve- kili listelerinin kesinleştigi 9 Mart 1999tarihin- den sonra TBMM üyeleri hakkında yapılan iş- lemlerin Meclis'i ilgilendirdiğini söyledi. An- kara DGM Savcısı Nuh Mete Yüksel, Kavak- çı'ya yurtdışına çıkış yasağı konması için yeni- den EXJM yedek yargıçlığına başvuracak. Dallas'ta 5 Mart'ta ant içerek ABD yurttaşlı- ğını kazandığı belirlenen Merve Kavakçı'ya ilişkin belgeler. önceki gün Dışişleri Bakanlı- ğı'ndan Içişleri'ne kuryeyle gönderildi. içişle- ri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık lşleri Genel Müdurlüğü'nde yapılan incelemelerde, Kavric- çı'nın izin almaksızın başka ülkenin vatandaş- lıgına geçtiği saptanarak çıkarma işlemi için ge- rekliteklifyazısı Içişleri BakanıCahHBayar'ın onayına sunuldu. Bayar'ın yazıyı Başbakanlık'a göndermesinin ardından kararname hazırlandı ve bakanlann imzasına açıldı. Alınan bılgiye göre kararname, "yurttaşhk- tan çıkanlma tarihi" öngörmemesi nedeniyle Resmi Gazete'de yayımlanınca yûrürlüge gire- cek. Kararnamede, Türk Vatandaşlığı Yasa- sı'nın 25. maddesinin "a" bendi uyannca "izin almaksızın kendi isteğhle vabancı bir devletin vatandaşlığını kazanan" Kavakçı'nın. Türk va- tandaşlığını kaybettiğinın kararlaştınldığı be- lirtildi. K.ararname. Resmi Gazete'de yayırrüan- masının ardından YSK tarafından incelemeye alınacak. Başbakan Bülent Ecevit gazetecilerin sorula- nnı yanıtlarken şunlan söyledi: "Bakanlar Ku- rulu'nu da gerekirse toplanz. Eğer herhangi bir tereddüt olursa bildiğiniz gibi yasalara göre çif- te v^tandaşlıgın mümkün olduğu durumlarda bile bir başka ülkenin vatandaşhğını kabul ede- cek kimsenin önceden Türkiye'den izin almas gerekir. Oysa Merve Ka> r akçı öyte bir izin abna- mış. Onun için bir kararname hazıriamamız ge- reldyor, o da imza\a açılmış durumda." YSK Başkanı Tufan Algan gazetecilerin so- rulan üzerine. "Bir çıksın görelim mahiyetinL Ney* daj'andınyorlar, neye istinadcn düşürüyor- lar? Gerekçesi vardır, gerekçesiz olmaz. Gerek- çesini bir görelim ondan sonra bilgi veririz" de- di. Algan, karann ulaşmasının ardından topla- nacaklannı belirtirken "Önemli olan \atandaş- hğının düşürülmesi değil mi? Niçin gerekçe>i bekKyorsunuz" sorusu üzerine şunlan söyledi: "Ada> lann kesinleşme tarihi önemlidir. Aday- lann kesinleşme tarihinden önceki hadiseler bi- ze aittir. Kesinleşmesinden sonrakiler ise Mec- lis'e aittir. Bu noktada bir incelik var... Kavak- çı'mn vatanda^hgL ada>iığının kesinle^mesin- den önce düşürülmüşse mUletvekilliğini de biz düşürürüz, sonraysa Meclis dtişürür. O neden- le gerekçeji beklhoruz.'' Bazı kabıne üyelen ise YSK'nin konuyu TB- MM Genel Kurulu'na göndermeden doğrudan karara bağlayabileceğini savundular. Milletvekilliğini kaybetmesinin ardından. Kavakçı hakkında yürütülen soruşturma derin- leştirilecek. Soruşturmayı yürüten DGM Savcı- sı Yüksel'in, Kavakçı'ya ilişkin milletvekili do- kunulmazlığına sahip olduğu gerekçesiyle red- dedilen yurtdışına çıkış yasağı isteminı yinele- yeceği ya da ifadesinin alınması için Kavakçı hakkında gözaltı talimatı vereceği bildinldi. Ankara DGM Başsavcılığı, soruşturmayı Türk Ceza Yasası'nın (TCY) halkı din ve mez- hep farkı gözeterek kin ve düşmanlığa açıkça tahrik etmek eylemini düzenleyen 312. madde- si çerçevesinde yürütüyor. Cumhurbaşkanı Sü- leyman Demirel"in "ajan, provokatör" suçla- masını yöneltmesinin ardından soruşrurmajcap- samına "deviet aleyhine işlenen suçiar" da ka- tılmıştı. DGM savcılığı, MİT ve Genelkur- may'dan gelecek yazılan da bekliyor. Yargı kaynaklan. Teksas eyaletinde hakkın- da tutuklama karan verilen Kavakçı'nın, ABD polisi tarafından da teslim ahnabileceğini bildir- diler. Kavakçı'nın avukatlan ise Dışişleri'ne ile- tilen belgenin hukuki değerinin bulunmadığını savunarak müvekkillerinin ABD yurttaşı oldu- ğu \olundaki haberlerin tamamen spekülasyon ve varsayımla sınırlı olduğunu öne sürdüler. Avukatlannın iddia ettiğinin tersine belgeyi gönderen Dallas Muhaceret Ofisi'nin, ABD Adalet Bakanlığı'na bağlı resmi bir nıtelik ta- şıdığı, belgenin geçerli olduğu vurgulandı. DYP: Diğerieri de çıkanlsuı DYP Genel Başkan Yardımcısı Hayri Kozak- çıoğlu, kararname hazırlıklannın anımsatılma- sı üzenne, "Kavakçv, Türk devtetinden haber- siz ycmin ederek ABD vatandaşuğına geçmiştir. Bakanlar Kuruiu'nun vatandaşuğuı kaybettiril- mesinedair karan yasaya a> kırı olmaz" dedi. Bu uygulamadan sonra yeni milletvekilleri için va- tandaşlık ve yemin bunalımının bekJenmemesi gerektiğini kaydeden Kozakçıoğlu, "Başka üi- kede hizmet için yemin edenlerin hepsinin du- rumu birlikte degeriendn-ilmelidir" dedi. Avukadardaninkâr Kavakçı'nın avukatlan Osman Kıdık ve Ze- vid Aslan yaptıklan yazılı açıklamada. müvek- killerinin ABD vatandaşı olduğu yönündeki ha- berlerin spekülasyon olduğunu savladılar. Dal- las Göçmen OFısi'nden alınan belgenin hukuki değerinin olmadığını ileri süren avükatlar, "Mü- vekkilimiz Türkiye Cumhurhet vatandaşı olup, Türkiye Cumhuriyeti Nüfus Cüzdanını büyük bir şerefle taşımaktadır ve bu kintliğrvle millet- vekili seçihniştir. Bunun ötesindeki tüm iddialar gerçekdışıdır, yalandır" şeklinde konuştular. Kaymakam öğretmen dövdü BEKİRŞAHtN GAZİANTEP- Şahinbey Kaymakamı Ömer Kara- man'ın. inceleme için gitti- ğı Yeşilkent llköğretim Okulu öğretmenlerinden Hüseyin Karakaya yı tokat- ladığı iddiası Milli Eği- tim'de tepkilere yol açtı. Eğitim-Sen Şube Başkanı Resul Dogan, "Tokaüan tüm eğitim camiasma atü- nuş kabul ediyonız'' dedi. HizbuUah PKK'nin idnde• Baştarafı 1. Sayfada rasyonlarda elde edilen araç ve ge- reçlerden de örgütün kırsala çekil- diği anlaşıldı. Bu operasyonda, Hiz- buUah'in örgüt evierinde kırsal alan- da kullanılan gerilla elbıselen, tek- sir makinesi ile çok sayıda akü ve telsiz ele geçirildi. Çınar'a bağlı Pembeviran köyün- de ortaya çıkanlan örgüt sığınağın- da ise birer metre genışliğinde 9 adet hücre bulundu. Çmar Cumhuriyet Savcılığı tara- fından 6 Hizbullah militanının ya- kalanmasıyla ilgili Diyarbakır DGM Cumhuriyet Başsavcılığf na gönderilen 1999/30 ve 1999/3 sayı- lı fezlekede, Hizbullahçılann Çınar kırsal alanlannda silahh olarak do- laşmaya başladıkian belirtilerek şöyle denildi: "bçemiz Karacadağ bölgesinde- Id BeOitaş köyü ve çevresindeki Hiz- bullah terörörgütünün faal militan- lanna yardım ve yatakuk vapıldığı. Scejandarmasuıınoiayyerinde.vap- t»gı operasyonlarda ve gizli ıstihba- rat çabşmalannda, halen yörede si- lahlı olarak dolaşan örgüt mensup- lannın köve gidip geldikleri ve yaka- ianan şahıslarla birlikte namaz kıl- dıklan tespit edilmiştir." Diyarbakır DGM Başsavcılığı ta- rafından Çınar'ın Belliktaş köyün- de örgütsel faaJiyetler nedeniyle tu- tuklanan Salih Esmen. Vasfî Esmen, Remzi TUrgut Abdurrahman Kö- rük. Abdurrahman Narûı ve Zeki Atb hakkında hazırlanan iddiana- mede. bu kişilerin bölgede dolaşan Hizbullah militanlanna yardım ve yataklık ettikleri belirtilerek şu bil- gilere yer verildi: "Köyde fahri imamhk yapan Remzi Turgut'un zekât adı altında köy halkından örgüt için buğday ve malzeme topladığL, diğer sanıklann da köye gelip giden HizbuUah mili- tanlanna \ ardım ettikleri ve köy ca- misinde Hizbullahçılaria toplucana- maz lakhklan bdirlenmiştir." Hizbullah'ın çalışmalannı yo- ğunlaştırdığı Karacadağ bölgesin- de, PKK uzun yıllar taban bulabil- mek için yoğun çalışma yaptı. Yö- rede "GAP Eyalet Bö^e Kormıtan- üğt" adı altında örgütlenen PKK, ağalık, şıhlık kurumunun etkinliği- ni göstermesi ve güvenlik güçlerinin yoğun çalışmalan sonucu burada cıddi bir varlık ortaya koyamadı. PKK"nin taban bulamadığı Karaca- dağ'ı şimdi Hizbullah zorlamaya başladı. 1925 metre yüksekliğinde olan Karacadağ ve eteklerinde 41 köyde 4 bin 275 kişi yaşıyor. Yörede uzun yıllardan beri devam eden şıhlık ve ağalık günümüzde de etkinliğini sürdürüyor. Işte Hizbul- lah bu sosyal yapı içerisinde taban buluyor. Özellikle politikada etkili olan şıhlann eteklerinin, hatta araç- lannın geçtiği bölgede tekerîek iz- lerinin bile öpüldûğü konuşuluyor. Örgütböylebir sosyal yapı içerisin- de kolayca örgütlenme olanağı bu- luyor. Hizbullah'ın Diyarbakır'ın Sil- van ilçesi Yolaç köyünde olduğu gi- bi Çınar ilçesi Bulutçeker köyünde de "Şehitük" olarak adlandırdığı mezarlığı bulunuyor. Örgütün bu mezarlıklan ziyaret alanlan haline getirme çalışmalan, güvenlik güçle- ri tarafından son yapüan operasyon- larla ortaya çıkanlmıştı. Öte yan- dan, Karacadağ sınınndaki Siverek ilçesinde 30 Nisan 1999'da yapılan operasyonlarda, 25 HizbuJlahçının yakalanması dikkat çekmişti. Örgüt mensuplannm evierinde yapılan aramalarda, 1 tabanca, 2 adet şarjör. çok miktarda örgütsel doküman ile propaganda içerikli ki- tap, dergi. teyp ve video kaseti ele geçirildi. lstihbarat birimlerine göre, Hiz- bullah lıderi Velioğlu'nun Kürdis- tan Hizbullah Partisi lideri Etbem Barzani aracıhğıyla PKK'lilerle gö- rüştüğü ve örgütün kırsala yayılma- sında destek aldığı öne sürüldü. Şahinbey Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Uzunöz v e Mal Müdürü Hasan Başpt- nar ile birlikte geçen gün- lerde Yeşilkent köyüne ge- len ve ilköğretim okulunda inceleme yapmak isteyen Kaymakam Karaman. iddi- aya göre okul kapısında kendisini tanımayan öğret- men Hüseyin Karakaya ile tartışmaya başladı ve haka- ret etti. Karaman'm Kara- kaya'yı tokatladığı ve koru- malannın da yardımıyla içeriye aldıktan sonra saldı- nyı sürdürdüğü savlandı. Olay üzerine bir açıklama yapan Eğitim-Sen Gazian- tep Şube Başkanı Resul Do- ğan şunlan söyledi: "Kay- makam Karaman'ın bu davranışı onurkınadır. De- mokratik yasalann işleme- digL işlctilnıcdiğ) ülkemizde artarak devam eden bu çe- te-kabada> ı zihniveti ülkeyi bir çıkmaza doğru sürükle- mektedir." Doğan, olaya seyirci ka- lan Milli Eğitim müdürü- nün özür dilemesi, kayma- kamın da istifa etmesi ge- rektiğini iöyledi. Kayma- kam Karaman ise öğretmen Karakaya ile Eğitim-Sen'i şov yapmakla suçlayarak şöyle konuştu: "Adı geçen öğretmen, okul önünde eli belinde du- ruyordu. Bizi gördü, hiç is- tifıni bozmadı. Kendisine 'Kaymakam geldı' dediler. 'Kaymakamı tanımıyorum' diyerek el kol hareketierin- de bulundu. Bu saygısızlık karşısında sözle taciz etme- min dışuıda bir hareket ol- math." Akmen, okıırlanyla söyleşti Bu >ıl ilki düzenlenen l luslararası Çukurova Kitap Fu- an sürüyor. kitapseverlerin geniş ilgisini çeken fuarda- ki Cumhuriyet Kitap Kulübü standında gazetemizin Müessese Müdürü Üstün Akmen ve Güler Kazmacı ki- taplanm imzalayıp okurlanyla söyleşti. Gazetemizin 75. kuruluş yıldönümü de Adana büromuzda düzenle- nen törenle kutiandı. Güney illeri temsilcimiz Çetin VI- ğenoğlu'nun konuşmasıyla başlayan kutlama Uzgül Gümen. Özgür Atasoy, Yasin Kabaklı ve Yusuf Koç'un oluşturduğu Güzel Sanatlar Oda Orkestrası'nın sun- duğu klasik Batı müziğinden örneklerie renklendi. Türk balıkçıları gözaltında Mıdılli Hastanesi yetkililerinin yaptığı açıklamaya göre yaralı balıkçınm durumu iyi ve iki gün içinde taburcu edilecek. Balıkçılann yann mahkemeye çıkanlması bekleniyor. Aileleri ile telefonla görüştürülen balıkçılann durumlannın iyi olduklannı bildirdikleri, ancak haklannda yasal işlem yapıldığı için serbest bırakılıp bırakılmayacaklan konusunda bilgi vermedikleri kaydedildi. • Baştarafı 1. Sayfada götürüldü. Şenol Yavuz, Erol Yavuz ve Rahim Yılmaz adındakı balıkçılann, karasulan ihlali gerekçesi ile gözaltına alındıklan öğrenildi. Yunanistan Deniz Ticaret Bakanlığı'ndan konu ile ilgili yapılan açıklamada. balıkçılardan 32 yaşmdaki Erol Yavuz'un yaralı olduğu belirtildi. Yunan makamlannın iddiasına göre. liman polis yetkililerine bıçakla saldıran balıkçı, dizinden vurularak ele geçirildi. G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada nır. Başlangıçta görünen bu durum aynen devam ediyor. Şu aşamada dört ana cephe açılmış görü- nüyor: - Baykal'ın kontrolü altındaki genel merkez ve il başkanları. - Fikri Sağiar, Hasan Fehmi Güneş ve bera- berindekiler. - Murat Karayalçın ve atölye arkadaşlan. - Ertuğrul Günay ve ötekiler. Baykal'ın genel başkanlıktan istifa edip, genel merkezi Baykalcılara bırakmasının ardından il baş- kanları Ankara'ya geldiler. Kendi aralannda topla- nıp durum değerlendirmesi yaptılar. Kurultaya yön verecek 18 kişilik bir komisyon kurdular. Komis- yonda ağırtığı, rastlantı sonucu olsa gerek, Deniz Baykal'ın yeniden partinin başına dönmesini iste- yenler oluşturuyor. İl başkanlan, "Hazır Ankara'ya gelmişken genel başkanımızı da genel merkezde görelim. Gelsin, bize durumu anlatsın" dediler. Baykal, "Ben gele- mem, sizgelin" dedi. Olur dediler, gittiler. Baykal'a seslendiler: "Efendim, sizyanlış değildiniz. Katdı kiseçmen yaptığı hatayı da gördü, partiye yöneliyor. Lütfen görevi kabul edin." Baykal'ın yanıtı açıktı: "Sizin vereceğiniz karara uyanm. Bana görev düşerse yapanm." Bu son tümceden yola çıkarak Baykalcıların ha- zırlamakta olduğunu düşündüğümüz senaryoyu şöyle netleştirebiliriz: CHP tüzüğüne göre genel başkanlığa iki türiü a- day olabiliyorsunuz. Birincisi, kendiniz başvuru- yorsunuz. Ikincisi, delegelerin beşte birinin oyuy- la aday gösteriliyorsunuz. Baykal'ın kontrolündeki il başkanlannın delege sayısının beşte birine ulaşması elbette çok kolay... Baykal aday olmaz, aday gösterilir. Bu sırada De- niz Bey Oran'daki evinde bekler. Kurultay salonu- na gelmez. Oylama yapılır, Baykal seçilirse, kala- balık bir grup Oran'a gider, "Görev size verildi, ka- çamazsınız" der. Baykal da duruma göre kurultay- daki teşekkür konuşmasını zaten hazırlamıştır. Kal- kar salona gelir. Alkışlarla, yeniden başlar. Eğer kazanamazsa Baykal'ın yapacağı açıklama kısa ve net olur "Ben zaten aday olmamıştım ki..." Öteki arayışlar Ikinci şıkka geçersek... Sağiar, Güneş ve bera- berindekiler, dedik... Şıkları sıralarken de, "ana cephe" tanımını kullandık. Bunun nedeni, cephe- lerin içinde de "alt cephelerin" olması... Sağiar'la birlikte hareket edenler arasında da genel başkan- lığa, genel sekreteıiiğe kendisini yakıştıranlann sa- yısı az değil. Yeri gelmişken vurgulayalım, Sağlar'ayönelik iş- letilen "disiplin " mekanizması hiç de şık değil. Emi- niz bu, genel merkez operasyonu değildir! Karayalçın iseöteden beri hazırtuttuğu "düşün- ce atölyeleh" tezlerinin tozunu sildi, alana indi. Ka- rayalçın'ın değerlendirmesi şu: "Genel başkanlık bir hazıriık işidir. Ben kendimi hazıriadım ve hazır hissediyorum. Yerel seçimler- de aldığım oy oranı da toplum katındaki gücümün kanıtıdır." Karayalçın'ın CHP-SHP birleşmesi sürecinden kalan 300 kadar delegesinin olduğu söyleniyor. Salt bu değerlendirme bile, SHP-CHP birleşmesi- nin özünde hâlâ gerçekleşemediğini ortaya koyu- yor. BaykaJ'a karşı olanlann anımsattıkları bir durum daha var. "Baykal, 1998 kurultayında tek başına yanştı. Karşısında başka aday olmadığı halde 300 oy boş çıktı. Eğer genel kabul görecek bir aday belirtenirse, bu 300 oy neden ikikatına çıkmasın" diyorlar. Ertuğrul Günay da, "BenAnadolu'yagidiyorum. Taban ne diyor bakıp geleceğim" deyip yollara düştü. Kurultaylar tarihi, son anda çıkan adaylann faz- la şansının olmadığını söylüyor. Baykal'a muhalefet edenlerin bugünkü görünü- mü, yaptıklan, Baykal'a hizmet! Genel görünümüözetlersek... Herkeselindema- kas, "CHP kumaşından en iyi elbiseyi ben dikerim" diyor. Dileriz, güzelim kumaş lime lime edilmez! •••-, H 6 I (a) VtmttMİ ort* 6$r»ti« KurjBİa bulunruftur. Esırln «dı Yarırt E«trİr 19 ftay Eserır Adı larda AtAturk it Otstanı Adl •un t««J^ı rı oğrenciltri Tayın Evi 6atı Nuıtafa Ktnwl (Soyltv Vaıarı va Tayır tvİ f a i i l Hufnu DA Ttnİ 6un H*b»r Yijm Evi Nurtr UftUflLU rç«va*İnd« İ n c a l t t l l n i ş , i İÇİn t â v t i y ı s i Ly^un 1 M i k ı Vtrl v» V t l l tST»«8Ut -19S8 d.r) Saskı Y«n u« Y ı l ı Sl»St< 1STAKBUI-1998 AJftOfl vt Tll l tSTAKBJL-199» Cuma kitaplan öğrencilere önerildi • Baştarafı 1. Sayfada 6 Aralık 1998 günü dağıt- tığımız 'Yann Cumhuriyeti llan EdeceğJz' adlı, Ata- türk'ün Söylev'inden bö- lümlerin yer aldığı kitap. 15 Mayıs 1998 günü dağıttığı- mız 'Destanlarda Atatürk- 19 Mayıs Destanı' adlı, Ün- lü Ozan Fazıl Hüsnü Dagtor- ca'mn aynı adlı yapıtının y- er aldığı kitap. 2 Ocak 1998 günü dağıttığımız 'Ata- türk'ün Yazdığı Geometri Kitabı' adlı Nurer Uğur- hı'nun yayına hazırladığı ki- tap. Müli Eğitim Bakanlığı Eğitim Araçlan İnceleme Yönetmeliği'nde âranan ko- şullara uygun olarak Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlı- ğı'na yapılan diğer başvuru- larımız konusundaki geliş- meleri, elimize ulaştıklann- da okurlanmızm ve eğitim topluluğunun bilgilerine su- nacağız.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear