02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
KMAYIS 1999 CUMA CUMHURİYET SAYFA KULTUR 15 Nicedir Belgradlı olan ünlü Bosnalı yönetmen Emir Kusturica'nın görkemli dönüşü Çangene kaderden kaçamaz4>ı önce ~Birzamanlarbir ülke var- dı başkenti de Belgrad'dr diye başla- \ D "Kardeşin kardeşi vurduğu bir la- yanettir sa>aş"> mesajıyla bıten. 1995 Cmnes'ın Altın Palmıye'sıyle taçlan- dnlrnış. üç saatlık epık 'Lnderground- YtraltT başvapıtıyla. dağılıp parçala- ntn YugoslaNya'ya benzersiz. hüzünlü ve cümbüşlü bir ağıt düzen Saraybos- mlı yönetmen Emir Kusturica'nın nı- cedir yolunu gözlediğimiz yeni filmı 'Kara Kedi,AkKedi*,bugün gösterime giriyor. Nazi işgalindeki tkinci Dünya Sava- şı yıllarından. Tito'nun çeşitli ırklan, dınlen bir bayrak altında birleştirdıği kuruluş dönemine \e 2000'e 10 kala ideolojilenn iflas etmesiyle ülkenın par- çalanmaya gıden yanm yüzyıllık. san- cılı sürecinekamerasını çevırerek sonuç- ta gelip Bosna dramına dayanan, sarsı- cı, şenlikli şamatalı \e tam Kusturica tar- zı bir Yugoslavya tarihını görüntüleyen 'llnderground' destanının yol açtığı tar- tışmalar nedenıyle bir ara sinemayı bı- raktığınıbileaçıkIamıştıBoşnak(Artık Sırp sinemacı olarak geçiyor. "Underg- round'dan sonra) yönetmen. Neyse ki ka- ranndan dönerek Fransız-Alman ser- mayesiyle çektiği, 6. filmi 'Kara Kedi, Ak KedTyle bu kez bütün bütüne dene- diği komedi türünün engınlerine yelken açıyor. yine havranlannı mest ederek Yeniden Çingeneler Zamanı Kustunca'nın bir kez daha Çingene muhabbetine gırişip dalgasını geçerek güldürüye sıvandığı bu son eseri, ıyim- ser tonunu hıç yıtirrneyen hafif. espri- li, coşkulu bir Balkan bürleskı olarak, ıki saat süresince sık sık gülümsemiş, ke- yıflenmiş. hafiflemiş seyırcinin salon- dan çıkarken kendisinı hepten ıyi hisset- mesinı sağlayan. mutluluk \ ericı (ve iki kez mutlu sonlu) bir komedi sonuçta. Yö- netmenın. dızginlerinden boşanmış, coş- kun taşkın, aşın ve esrik üslubuyla bi- raz uzun tutulmuş bir mizah. renk. gö- rüntü ve bando- mızıka-müzık curcuna- sı halinde seyreden bu güzeiim 'Kara Kedi, Ak Kedi'si, nicedir eski arkadaş- lanyla, köklehyle ters düşerek Belg- rad'da yaşamayı yeğleyen. 1954 Saray- bosna doğumlu Emir K.usturica"nın ka- riyerinde bir yeniden başlangıç sayıla- bilir özetle. anTndan on yıl son- Chat Noir. Chat Blanc / Yönetmen: Emir Kusturica / Senaryo: Gordon Mihic / Kamera: Thierry Arbogast / Müzik: Nelle Karajlic, Vojislav Aralica, Dejan Sparavalo / Oyuncular: Bajram Severdzan, Srdan Todorovic, Branka Katic, Forijan Ajdini, Zabit Memedov, Sabri Sulejmani, Jasar Destani, Stojan Sotirov, Ljubica Adzovic, Salija lbraimova/1997 Fransa-Almanya (Özen Film) ra yine Çıngenelere güzelleme düzdü- ğü, Tuna kıyılanndaki hayatın coşkusu- nu. Balkanlar'a özgü, canlı, kıpır kıpır. oynak köçek ha\ alan eşliğinde ışütılı gö- rüntülere aktaran bu gırgır. matrak ve kıv- rak gülmece filmi, lafını esirgemez, ka- ba saba bir sözel mizahla dur durak ta- nımaz bir biirlesk bombardımanı altın- da kıstırdığı seyirciyi bir an bile boş bı- rakmaksızın eğlendiriyor baştan sona, temposunu hıç yitirmeden. Belirgin Türkçe sözcüklerin de seçil- diği diyaloglarla, birtakım komık du- rumlarla süregelen filmde. dogayı, hay- vanlan, insanları seven, acıyı. ölümü bile neşey le karşılayan, hertürlü olum- suzluğu göğüslerken dahı hayatın tadı- nı çıkarmaktan geri durmayan Çingene- leri anlatıyor Kusturica, belirgin bir sem- patiyle. Kazlar, hurda kemiren domuzlar Benzin dolu bir tren vurgunu planla- yarak gerekli harcamalar için yörenin yaşlı, saygın 'baba'sı ve baba dostu olan, 'CasaManca' ve Humphrey Bogart hay- ranı, fabnka sahibı Grga Pitic'e (Sabri Sulejmani) başvuran küçük üçkâğıtçı Çingene Matko'yla (Bajram Severd- zan) bıyıklan yeni terlemiş. delikanlı oğlu Zare'nin (Forijan Ajdini) ve bu iş- lerde acemi Matko'yukolayca kandınp elindekini avucundakinı alıveren, her çeşit pisliğe (beyaz'a da tabii) bulaş- mış, ahlakı iflas etmiş, fırsatçı, düzen- baz, kumarbaz ve zorba gangster eleba- şısı Dadan'ın (Srdan Todorovic) başını çektigi bir dizi gülünçlü olaya ve kınp dökmeye dayanan filmde, bencil, ka- badayı Dadan, sempatik bir canavar ha- linde betimleniyor. Aynca kifayetsiz muhteris Matko"yu mecbur ediyor uya- nık Dadan, Matko'nun oğlunu, evde kalmış, boy fukarası kız kardeşi Afro- dıta'yla (Salija lbraimova)evlendirme- ye. Oysa hastaneden çıkan yaşlı dede- sinin (Zabit Memedov), Zare'nin gele- ceğini sağlayacak parayi-mirasını, Mat- ko'ya çaktırmadan akordeonun içine sakladığı torun Zare. işveli cilveli, gü- zel 1da (filmin Çingene olmayan Belg- radlı oyuncusu Branka Katic) için ya- nıp tutusmakta, pop müzikle dans etmek- ten hoşlanan genç kız da delikanlıyı sev- mektedir... Kustunca'nın uzaktan uzağa etkilen- diği Tarantino'nun 'Ucuz Roman'ına yanıt verircesine izlenimler edindiği- miz, aykınlığı adıyla başlayan 'Kara Kedi, Ak Kedi'. yönetmenin kafasında ilkin düğünlerde, cenazelerde çalan bir Çingene bando-mızıka orkestrası üstü- ne neşeli birbelgesel olarak tasarlanmış- ken giderek tabii ki mutlu sona bağla- nan, farsla kanşık, ilgisiz kalınamayan bir çeşit masala dönüşmüş sonuçta, kaz- lardan. atlardan, köpeklerden ve hurda arabalan habire kemiren domuzlardan(!) geçilmıyor. Seyret Balkan Fellini'sinden... Gitgıde ustalaşmış anlatımıyla, Bal- kanlar'ın FeUinisi sayılan Kustunca'nın bir an bile koşmaktan, dans etmekten, gülmekten, içmekten,bangırbangırbö- ğürmekten ya da (nezih seyircıyi tik- sındiren) kenefe düşmekten geri kalma- yan Çingene kahramanlannı karşımıza getiren bu güldürüsünde, bilge hoşgö- rüsüne, engin yaşam deneyimine sahip iki yaşlı dostun tavanarasmda buz ka- lıplanna yatınlmışken yeniden dirilip canlanarak Matko'yla pisliğe bulanmış Dadan ikilisi hakkında Amerikanca esp- ri patlattıklan fınal sahnesı (ya da şiş- ko, paragöz Bulgar görevlinin dırekte sal- landınldığı) gibisınden sıra dışı, komik sahneler gırla gidiyor yine. Yaklaşık 20 yılda yaptığı 6 fılmle Ve- nedik, Çannes, Berlin gibi birinci sınıf festivallerden ödülsûz dönmemeyi ge- lenekselleştiren Kusturica'yı,tıpkı 'Ba- bamlşGezisinde' dönemindeki gibi ye- niden sevdirdi bize kısacası 'Kara Ke- di, Ak Kedi'. Geçen yıl Venedik'te yanşan, gece- kondu yaşamının yoksulluğunu, yok- sunluktan etkilenmeyen bir yaşama coş- kusunu yansıtan bu güldürme katsayı- sı yüksek. iyi oynanmış taşkın, eğlen- celi, grotesk Kusturica güldürüsü, özet- le festival sonrası-bahar rehavetindeki sinemaseverlere kesınlikle salık verile- cek tûrden bir yaratıcı yönetmen filmi kuşkusuz. YENİ BAŞLAYANLAR. The Prince of Egypte / Mtsır Prensi Hollywood'un 3 ünlü yönetmen ve yapımcısının, Steven Spielberg, Jefîrey Katzenberg ve David Geffen'm kurdu- ğu ve şimdiden WaK Disney' in tahtını sal- layan Dream\vorks'ten, çocuk seyırciden çok yetişkinler için tezgâhlanmış yeni bir animasyon daha gösterime giriyor bu- aün: "Mısır Prensi". Dinsel kaynaklara bağlı kalınarak Tev- rat'ın Exodus - Çıkış adlı bölümünde an- latılan Musa Pevgamber'ın efsaneleş- miş öyküsünü bir buçuk saatlik bir çiz- gı filme sığdıran 'The Prince of Egyp- te", firavunlar döneminin Mısın'nda köle sınıf olan Yahudilerin kurtuluşunu hikâye ediyor. Hz. Musa'nın mucizelerini özel efekt- lerle. görkemli çekimlerle çözümleyen Dreamvvorksçülerin, animasyon alanın- da devnm sayılabilecek, yepyeni tekno- lojiler uyguladığı "Mısır Prensi", Ya- hudi övgüsü niteliğindeki yanlannakar- şın çizgi flımde yeni bir kilometre taşı sayılıyor şimdiden. Le Diner de cons - Salaklar sofrası En iyi erkek oyuncu (JacquesVlHeret), en iyi senaryo (FrancisVeber) ve yardım- KÜLTUR • SANAT (O212) 293 89 78 (3 HAT) 1885 ORTAOYUNCULAR İSTİKUU. CAQ HO 1W TEL. (0 212) 25118 65-66 FAX: (0 212) 244 43 27 www.ortaoyuncular.com Ferhan Şensoy FERHAHGİ ŞEYLER 19MayısÇarŞ3mba:Z1 Ferhan Şensoy FELEK BİR SALAKKEN 26 Mayıs Çarşamba: 21. FERHAN ŞENSOY'un YAŞAMAK PAHALI PetşembeveCuma:21.00 Ferhan Şensoy'un ÇOK TUHAF SORUŞTURMA Cumartesi:18.30ve21.00 T C Kültür Sotcanlğı nm koflcKnvta KISILIK GÛLDURİİ Derya Baykal ŞU AN MUTFAKTAY1M VtEon-Yönelen Fertıan ŞENSOY M ü * Huet KIZILOK Salı 2 1 . 0 0 , Pazar. 1 5 . 3 0 v e 1 8 . 3 0 T C Kü«û Bakonlıgı ve SEKO nun kotkHorıyla Bilet Satış Yetleri: Ortaoyuncular Gişesi: 251 18 65-66 VAKKORAMA-Taksim, Suadiye. Akmerkez ETILER Ulusoy Travel Center Tel: 283 40 83 Süteyman Oemirel Küttür Merkezi - Yahya Kaptan Tel: (O262) 311 59 OO ' 14 hat Fax: (O262) 311 59 15 MISAFIR Yazan: Bilaesu ERENUS Yöneten: Prof.Dr.Nurhon KARADAĞ 15-16 Mayıs KLASİK TÜRK MÜZİ6İ KONSERİ 14 Mayıs BATI MUZİÖİ KONSERİ 21 Mayıs TÜRK MUZİĞİ KONSERİ 23 Mayıs FOLKLOR GECESİ 22Mayıs iımit Büyükşehir Belediyesi Konservatuvarı tM GÖZÜNE GÖZLÜK TunccryÖzınel Tiyalrosu 1 Hoziran KONSER (AÇIKHAVA) I.LİSELERARASI TİYATRO ŞENLiGI ODUL TORENI 3 Haziran SEKA SALONU Tel: 0 262 323 15 47 - 323 38 36 TİYATRO TANI "SIRA KİMDE" 1 Lıselerartnı Tiyatro ŞenlıSi 26 Moyıs Antıoorie./AZAN SOFOKLES^ ü yONETENMAHİRGÜNŞİRAy DYNAyANLAR AyŞ€ LEBRİZ, EC£ EROĞLU, _ EVRENYAZICI, ASLIİÇOZÜ KASAPOĞLU, DİKMEN SE/MEN, kLEV CIMBARCI, AyŞE SCLEN VIOLONSEL BANU AKGÜN 14 Mayıs Cuma 20.30 15 Mayıs Cumartesi 18.30 16 Mayıs Pazar 18.30 Aza Nesin Sahnesi (Taksim) Bıletler AKM gışesındc fet: (212) 25156 00 Ret (212) 25126 29 EFES PUsea'inkülnir ve sanata katkılan artaıak süıecek. I.LİSELERARASI TİYATRO SENLİ6 27 Moyrs-2Hoziran BÜLENT ERKMEN 97/98Ç A L I Ş M A L A R I 15 H13AN • 15 HAVtS 1» KABATAŞ KÛLTÛR HERK ORTA^ÖY ISTANBUL IVtİIME. ARASAN YİNE SE.VGİYİ ÇİZDİM' Resim ve GravyrSergisi 5-21 MAVIS 1999 ) TOPRAKBANK GALERİ ve SERGİ İlanlarınız için: 0212 293 89 78 G Ö R M E Y E D A İ R " Büetfanbn •^-~— Tam: I 5OO.O«I TL Köksal Engür 750.000 TL Tilbe Saran Cüneyt Türel r İTALYAN KÜLTÜR IMERKEZİ MARIA STUART İTALYAN KULTUR MEHKE2I TIVATRO SALONU Meşrutıyet Cad No.161 Tepebaşı'ISTANBUL Tel (0 212) 293 98 48 İSTANBUl BÛYÜKŞEHİR BELEDİYESİ 14 Mayıs Cuma I999 KADIKOY HALDUN TANER SAHNESI TEL: 0216-349 04 63 SÖYlEŞrpJcon İAYÖIGIN • ZaUr AIGÖZ' Soal 15 0 0 25. KARE TİYATRO TOPIUIUĞU PtHfOllMANS: "Çe/ırefer" Saat. 19 00 USKUDÂR MUSAHIPUDE CElAl SAHNESI TEL 0216-333 03 97 ISTANRJl ÛNİVERSrrea ÖĞRENa KÜITÖR MERKEZİ 'D6, rosûığı 1 SoaH 9 00 ÜSKÜPHALKLARTİYATROSU"«ıedre"Saot 19.00 GAZIOSMANPASA SAHNESI TEL:0212 578 60 67 Ş y f 9 t. 15.00 DİNLETİ°Gı>or Resilali" Tevftk ÇIMEN Saa): 19.00 ETKINUKLEPIMıZ ÜCRETSIZDIR cı erkek oyııncu (Daniel Prevost) dalla- nnda Fransız sinemasının Oscar'ı sayı- lan Cesar ödüllerini toplayan "Le Di- ner deCons-Salaklar Sofrası". Fransa'da aylardır hasılat rekorlan kıran bir ko- medi. Her ayın belli bir gününde topla- nıp kendi aralannda eğlenen bir arkadaş grubunun, yeni toplantıya hayatta tanı- dıklan en salak arkadaşlannı getirme- leri üstüne gelişen komik olaylan nak- ledenbu Fransız güldürüsü, Paris'te yıl- larca sahnelenmiş, bızde de oynanmış bir oyundan uyar- lanmış. Genelde salaklarla alay ederken kendi salakhk- lannın farkına varmayanla- nn vurgıüandığı filmin, yakın- da Dreamsworks tarafından Amerikan yapımı yeni bir versiyonunun daha çekilece- ği bildiriliyor, "Çügmlar Kıüübü"nün se- naryosuyla Oscar'a aday gös- terilmiş Fransız Yönetmen - Senarist Francis Veber'den gelen en yeni kahkaha bom- bası "Saİaklar Sofrasrnda Jacques Villeret ve Therry Lhermitte başrollerde. Eight Millimeter / Sekiı MHimetre Son Berlin Film Festiva- li'nde Amerikan sinemasını temsıl eden, yönetmen Joel Schumacher'in "Seldz Mili- metre"si, Nicholas Cage'ın canlandırdığı, takıp konusun- da uzmanlaşmış, özel bir de- dektifin, çekiminde gerçek cınayet işlenen, 8 milimetre porno bir kasetten oluşan teh- likeli bir kanıt peşinde, Los Angeles'in parlak ışıkü Holry- wood bulvarından New York'un sefil mahallelerine kadar uzanan serüvenlerinı aktanyor. Kendini en tepede ve her şeye hâkim hisseden dedekıif Tom Welles'in bir anda içine çekildiğı terör gir- dabından kurtulabilmesi an- latılıyor. Çocuktan çok büyükler için tasarlanmış 'Mısır Prensi'nin çizgifilmdeyeni biraşamaoi- duğu belirtİliyor. KEDİ GOZU VECDİ SAYAR Hadi Bakalım Kolay Gelsin Yeni hükümetin eli kulağında olur da, kediler ra- hat durur mu? Mahalle aralarındaki akşam toplantılannın konu- su, yeniden güncel politik gelişmelere döndü. Za- ten, polttikayı gönlümüzden çıkardığımızı kim söy- lemiş? Festıval nedenıyle kısa bir ara vermiştik yalnızca. Şimdi, kaldığımız yerden devam edebi- liriz. Öyle ise buyrun cenaze namazına... Bir yanda, bakanlıkları kim kapacak tartışmalan, öte yanda CHP'deki olağanüstü kurultay kulisleri... Kapanan partiler, istifa eden başkanlar ve de etmeyenler, kol- tuğu kaptırmamak için son kozlarım oynayanlar, ya- ni neararsanız var... Tabii. kedileri en yakından ilgilendiren konu Kül- tür Bakanlığı'nın kimin eline geçeceği... Söylenti- lere bakılırsa, şimdiki bakanımızdan kimselerin şi- kâyeti yokmuş. Eski kurtlar da, "Bakanlık bize ve- rilmeyecekse, bari uyumlu bir arkadaşa verilsin" diyorlarmış... Eh, bu durumda telaşlanacak bir şey yok. Ama, ya öyle olmazsa; ya dolaylı yönetmek yerine, ip- leri bizzat ellerine almak isterlerse... Bu ihtimalden fenahalde ürken kediler, ateş bacayı sarmadan ne yapabiliriz diye düşünüyorlar. Mesela, bugün ba- zı sanat örgütleri yöneticileri bu amaçla bir araya gelip, konuşacaklar (meslektaşlanmızı "atiatmamak' için fazla ipucu vermeyelim isterseniz). Kediler, kültür alanının dayatmacı politikalaıia yönlendirilmesine, "resmi" söylemin kültür poli- tikası olarak dikte edilmesine öteden beri karşıdır (Tabii, özgür kedilerden söz ediyorum, kapıkulla- nndan değil). Ve bu taleplerini çeşitli dönemlerde ve çeşitli ortamlarda dile getırmişlerdir. Bu açıdan, onlann tepkilerini haksız ve zamansız bulmazsınız umanm. Ama şu politikacılara ne demeli? Hele kendile- rinı solda ya da sosyal demokrat olarak tanımla- yan partilerin mensuplarına? Kültür alanı kurtlann eline geçiyormuş da, nasıl olurmuş falan filan... Ya- hu, siz bu konuda ne yaptınız? Şimdi ne hakla şi- kâyet ediyorsunuz? Siz değil miydiniz, elimdeki yet- kileri neden sivil toplum kuruluşlan ıle paylaşayım diyen (Birkaç istisnayı, özellikle Fikri Sağlar'ın bu konuda gösterdiği çabalan anmazsak haksızlık et- miş oluruz). Iktidarda iken, kültür alanının sivilleş- mesi için kılını kıpırdatmayan? O yetkiler sizin eli- nizde olunca ıyi, kurtlann eline geçınce tehlikeli olu- yor, öyle mi? Bence, bakanlık kurt kardeşlerımize verilmeli. Böylelikle kimsenin kafası kanşmaz, her şey pınl pırıl "nef'olur. Devletimizin "ferc/rı°leri, milletimi- zin "manevı değerter"i bütünleşir, somut bir poli- tika olarak böğrümüze oturur. Başımıza ne gelir- se, "flu" kavramlardan ve "flu" adamlardan gel- mıyor mu? Daha açık konuşmamı istiyorsanız, ko- nuşayım: Bir ülkede sansür ya vardır ya da yok- tur. "Varmış da yokmuş, yokmuş da varmış" gibi yapmak, ancak bize özgüdür ve dünyanın kafası- nı kanştınr. Ve de bir gün birileri gelır, lf Kullanmryorum'' di- ye övündüğünüz, ama "hâlâ orada duran" o ku- rulları, o yönetmelikleri bir güzel işletirler... İsterseniz devam edelim: Ülkeyi uluslararası planda temsil edecek yapıtlan ve sanatçıları seç- me hakkını ya "politikyetke"ye verirsiniz ya da ver- mezsiniz. Ne yaparsınız: Özgüriük, özerklik ve bilimsellik ilkeleri çerçevesinde çalışacak kurum ve kurulla- ra bırakırsınız bu hakkı. Bazı parti programlannda kenar süsü gibi duran "özerk Sanat Kurumu"nu hayata geçirirsiniz... Yoksa, bizyaparsak "güzel", onlaryaparsa "kö- tü" mantığı ile buraya kadar gidersiniz beyler... Sanatın "özgür" ve "özerk" ortamlarda gelişe- bilecegi düşüncesini henüz içlerine sindirememiş (ya da dersini iyi çalışmamış) "ilerici" baylann şap- kalannı önlerine koyup düşünmelerinin zamanıdır. Hadi bakalım kolay gelsin... Bedia Muvahhit Ödülü, Ezgim Kılınç Kışlalı'ya veriMi • Kültûr Servisi - Türk Kadınlar Bırlıârnın Cumhuriyet dönemi Türk tiyatrosunun öncü ve simge kadın oyunculanndan Bedia Muvahhit'in adını yaşatmak, tiyatro sahnesinde Türk kadınının yerini ve anlamını vurgulamak amacıyla verdiği Bedia Muvahhit Ödülü'nün bu yılki sahibi Ezgim Kılınç Kışlalı oldu. Tiyatro sezonunda tstanbul'da sahnelenen oyunlarda rol alan, genç kuşak kadın oyuncu ya da oyunculara verilmesi kararlaştınlan ödül, dördüncü yılında Şehir Tiyatrolan'nda sahnelenen Heiner Müller'in Bir Devrimi Anmak adlı oyunundaki başansı nedeniyle dün Kadıköy Haldun Taner Sahnesi'nde düzenlenen bir törenle Kışlalı'ya verildi. İDSO, Münir Nurettin Selçuk'un yapıUarmı seslendîrecek • Kültür Servisi - Münir Nurettin Selçuk'un doğumunun yüzüncü yıldönümü dolayısıyla tstanbul Devlet Senfoni Orkestrasrnın bu haftaki konserlerinin bir bölümü ünlü bestecinin yapıtlanna aynldı. Orkestranın bugün saat 19.00'da, yann saat 11,00'de AKM'de vereceği konserleri Timur Selçuk yönetecek. Konserlerin ilk bölümünde Osmanlı tmparatorluğu'nun kuruluşunun 700. yıh dolayısıyla 3. Sultan Selim Han'ın 'Suzi Dilara Peşrev', Dilhayat Hanım'ın 'Ecara Saz Semaisi', Kemençeci Nikolaki'nin "Mahur Saz Semaisi', Dede Efendi'nin 'Ferah Feza Mevlevi Ayini' adlı yapıtlan seslendirilecek. Istanbul Devlet Konservaruvan'nda ögTenim görmüş ya da halen öğrenimine devam eden genç yorumculardan oluşan bir koronun da kattlacağı konserlerin ikinci bölümünde ise Münir Nurettin'in 'Kalamış', 'Aziz lstanbul', 'Rindlerin Akşamı', 'Endülüs'te Raks' gibi yapıtlan yorumlanacak. BUGLN • DULCINEA'da saat 21 .OO'de AJi Perret'in piano performansı izlenebilir. (245 107! 1244 53 86) • AFA KİTABEVt'nde Atilla Birkiye'nin Bir Aşk Bilmecesini Nasıl Çözebilirsiniz adlı romanının tamtımı yer alıyor. • GOETHE ENSTİTÜSÜ'nde 'Evrenseflik ve Kendine Özgülük' başhklı Goethe Sempozyumu kapsamında Nilüfer kuruyazıcı. Gabrielle Baptist Yüksel Özoğuz. Ahmet Cemal, Hans Jürgen Schings ve Norbert Mecklenburg konuşacak.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear