Catalog

8 IİSAN 1999 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA 17 ÖSYM adresleri faşırdı stanbul Ümraniye'de >turan üniversite adayı îelal Karaca'ya ÖSS unavı için Samsun'u lygun gören ÖSYM, fetanbul Sarıyer'de rturan ve başvuru tormunda sınava fetanbul'un Avrupa jakasında girmek hleyen 9348401915 rumaralı aday Ibrahim /ygün'e de sınav yerini şöyle bildirmiş: Nardin Kızıltepe. /ygün, ÖSYM'ye bir dlekçe ile başvurup snav yerinin değiştirilmesini ijtemiş, değiştirilmezse Nardin'in Kızıltepe ilçesine gdemeyeceğini ve dolayısıyla sınava gremeyeceğini belirtmiş. Kimi adaylara "Türkiye turu" öngören ÖSYM'ninbu konudaki açıklamasını bekliyoruz. ÖSYM Kadıköy'de oturup Avcılar'da, Büyükçekmece'de oturup Tuzla'da sınav yeri gösterilen yüzJerce aday sesini çıkartmasın diye bazı adaylan istanbul'dan Samsun ve Mardin'e göndermiş dmasın! Ne de olsa beterin beteri var! Elektronik posta someposta.cumhunyetcom.tr Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97 - Adaylar desteksiz atıyormuş.. "Destekleyenleri olduktan sonra!" oğru Yol Partisi Genel Başkanı Tansu Çil- ler, seçim meydanlannda yaptığı konuşma- larda milletin dinine kefil oluyor, "Dininizin ve diyanetinizin de kefili benim" diyor. Al- lah, Tansu Çiller'den razı olsun, o olmasa halimiz ni- ce olurdu! Çiller'in ağzından bal damlıyor: "Her şeyinizin sahibi benim." Hem kefil oluyor hem sevabıyla, günahıyla her şeyimizi sahipleniyor... Dinin kefili, milletin sahibi... Büyük kadın... Seçim meydanlanna sığmayan Tansu Çiller, her gece bir özel televizyon kanalına konuk oluyor. Klip yayımlayan kanallara bile çıkıp konuşuyor. Tek başına her şeye yetiyor... Allah ona, tek başına iktidar olmak da nasip eder inşallah... Mesela örneğin... Milletin dinine kefil olduktan sonra Tansu Çiller çıktığı televizyon programında Kefil soruları yanıtlıyor: - Tansu Hanımefendi, dinimizin diyanetimizin ke- fili olduğunuz için size müteşekkiriz. Islamın beş şartı konusunda... - Bakın ben size önce vergi konusunu anlatayım, askerlik konusunu anlatayım, işsizlik diplomasını anlatayım, tenceresizliği anlatayım istiyorumdurama madem Islamın beş şartını soruyorsunuzdur, sözü- müze oradan başlayaJımdır... - Hayır efendim, zaten bunu herkes biliyor. - Olsun, bir kere daha hatırlatmakta yarar vardır. - Buyrun o ha/de... - Islamın birinci şartı Müslüman olmaktır. Ikinci şar- tı camiye gitmek, türbe ziyaret edip dua etmektir. Üçüncüsü hanımlann başını örtmesidir ve beylerin de sünnet olmasıdır. - Tansu Hanım? - Lütfen sözümti kesmeyinizdir. Dördüncü şart kurban kesmektir ve kurban derisini istediğine ba- ğışlamaktır. Beşinci şart, beş vakit ezan okumaktır. - Ama sJzin saydıklarınız... - Evet biz, dinimize diyanetimize hizmet etmiş bü- yüklerimize hep saygı göstermişizdir. Biz, bu ezan susmaz bu bayrak inmez diyoruzdur. Ben bayrağı- mıza da kefilimdir. - Efendim... - Bakın yine sözümü kesiyorsunuzdur. Caddeler- deki bilbortlarımızda biz ne diyoruzdur, "yeter halk milletindir" diyoruzdur. - Halk mı, hak mı? - Yeter! Yeter! Halkıma söz söyletmem, halk mil- letindir milletin. Ben milletin sahibiyim, millet benim- dir benim ancak. Bu şafaklarda sönmeyecektir tü- ten al sancak. Korkma ben kefilimdir, kefil. SESSÎZ SEDASIZ (!) NURÎKURTCEBE İnönü Üniversitesi'ndeki türbanlılar Malatya'daki İnönü Üniversitesi Ik- tisadi ve Idari Bilimler Fakültesi'nden geçen yıl türbanıyla mezun olup, tür- banıyla aynı üniversitede araştırma görevlisi olarak memuriyete alınan F.Z.'yi yazınca Rektör Prof. Dr. Ömer Şarjak'tan açıklama geldi: "Üniversitemizde 172'si bayan 833 akademik personel ve 384'ü bayan 878 ıdari personel görev yapmakta- dır. Bu personelden türban takmak- ta ısrarlı davranan ikisi tıpta uzman- lık öğrencisi olan üç araştırma görev- lisi, üç hemşire, bir sağlık teknisyeni ve iki hastabakıcı olmak üzere toplam dokuz kişi hakkında gerekli yasal iş- lemler yapılmış, bunların memuriyet görevinden çıkarılması üst disiplin ku- ruluna teklif edilmiştir. 5 Nisan 1999 tarihi itibariyle tür- ban takmakta ısrar eden dokuz per- v sonelden sekizinin işlemleri tamam- lanmış ve devlet memuriuğu görev- lerine son verilmiştir. Yazınızda bahse konu olan Iktisadi ve Idari Bilimler Fakültesi araştırma gö- revlisinin ise soruşturma işlemleri üni- versitemiz tarafından tamamlanmış ve kamu görevinden çıkarılması tek- lifimiz üst disiplin kuruluna bir ay ön- ce sunulmuştur. Üst makamın kararı beklenmektedir. Üniversitemiz Atatürk ilkeleri ve Anayasamızın 2. maddesinde belirti- len Türkiye Cumhuriyeti'nin nitelikle- rinden hiçbir taviz vermeden görevi- ni eksiksiz sürdürmektedir. Konuya gösterdiğiniz ilgiye teşek- kürlerimi sunarım." Rektör Şarlak'a asıl teşekkürü biz sunuyoruz; görevini yaptığı için... Ve Türkiye'yi kuralları uygula- yanlann kutlandığı bir ülke haline ge- tirenlerin de kulaklannı çınlatıyoruz. GÖRÜŞ MERtÇ VEIİDEDEOGLU Laiklik Sınıtlaması! Seçim ortamının oluşma- sında büyük payı olan propa- ganda toplantıları tüm hızıyla sürüyor. Parti örgütlerinin öz- verili çalışmalarıyla toplanan kalabalıklara liderler seslene- rek bilinen ve birbirine ben- -Myen görüşlerint aktarıyorfaf; "yanlarına çekmek istedikleri kesimlere mesajlar iletiyorlar. Böyle bir mesaj, geçen Mart ayının son haftasında DSP'nin Kayseri'de yaptığı toplantıda Sayın Ecevit tarafından he- deflenen kesime yollandı. Bun- dan böyle "Inançlara saygılı birlaikliğisavunacaktannı" DSP lideri topluma bildirdi ve bu mesajın yazılı olduğu pankart- lar TV ekranlarında göründü. Bir bakıma, laikliğe sınırla- ma getirecek böyle bir değer- lendirmenin, başka biranlatım- la, laikliği "ınançlara saygılı, ınançlara saygılı olmayan" bi- çiminde sınıflandırmanın, iki- ye ayırmanın, en azından ye- ni bir kavram kargaşasına ne- den olacağını Sayın Ecevit'in ayırt etmemesi düşünülemez kuşkusuz. Ayrıca DSP'nin seçimlerde tarikatçı adaylara yer verme- sinin "hikmef'i de bu yeni il- keyle kolayca açıklanabilir. Ote yanda basında çıkan haberlere göre, laiklik ilkesine sınır getirecek yeni bir tanım üzerinde çalışmalar yürüten Abant Toplantıları bu yıl askı- ya alınmış, gerçekleştirilme- yecekmiş. Nedeni gözler önün- de; "ınançlara saygılı laiklik" tanımıyla gerekenin yapılıp su- nulmuş olması. Ne var ki açılan bu kapıdan doğal olarak laiklik karşıtları- nın, hiç zaman kaybetmeden yararlanması kaçınılmazdı. Ni- tekim öyle olöu. FP Başkanı Recai Kutan, Nisan. aymda başlayabildiği seçim toplantı- larının hemen ilkinde konuya girdi. "Inançlara saygılı laiklik" tanımına, "en azından böyle ol- malı" gibi bir yaklaşım içinde: "Laiklik ınançlara zulüm için ku/lanılıyordu!" diye haykırarak açıklık getirdi. Hiç kuşkusuz, din bezirgân- larının kullandıkları yasa kar- şıtı birçok tutum, uygulama- da bu yeni buluşun (!) yol gös- tericiliğinden yararlanıp inanç kapsamına sığınacaklar, ade- ta laıkliğin korunması altında hedeflerıne varma olanağı bu- lacaklardır. Öte yandan, DSP yönetici- lerinın bu tutumlarına karşı partinin yandaşlarından uya- rılargelmeye başladı. Bu par- tinin mitinglerinde pek duyul- mayan bir slogan, şu son gün- lerde gerek Sayın Ecevit'in ge- rekse yerel yönetim adayları- nın toplantılarmda seslendiri- lir oldu. DSP yandaşları alanlarda hep bir ağızdan "Türkiye laik- tir, laik kalacak" diye haykırı- yorlar; bu uyarı ile laiklik kar- şıtlarının olduğu kadar, laikli- ği sınırlayıp sınıflayan yöneti- cilerin de dikkatini çekmek is- tiyorlar kanısındayız. İlik bankası oluşturuluyor Babuna'ya kan verme kampanyası sürüyor ' lstanbul Haber Servisi - Is- tanbul Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Faruk Erzengin, ABD'de bulunan lösemi hastasi beyin cer- rahı Dr. Oktar Babuna ile baş- latılan kan kampanyası çalışma- lan sonucunda, Türkiye"de ilik bankası oluşturma çabalannın iyi bir noktaya geldiğinı söyle- di. Erzengin, "Bu kampanya bir rüzgâr başlattı. Bu mesele hallolmak üzeredir. Bu konu- da harikalar yaratacağız" de- di. Prof. Dr. Erzengin. Tıbbi Bi- yoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mahmut Çarin ve He- matoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Deniz Sargın ile birlikte dün dekanlıkta basın top- lantısı düzenledi. Prof. Erzen- gin, kemik iligi bankasının kapa- sitesinin arttınlmasıyla Türki- ye'de bu soruna çözüm bulacak- lannı kayderti. Prof. Mahmut Çarin de, yürü- tülen kampanyanın akrabalık dı- şında kemik iligi nakli bekleyen tüm hastalar için olduğunu vur- guladı. Prof. Dr. Çarin, yurtge- nelindeki kampanyalarda alınan sonuçlann tstanbul Üniversite- si'ndeki kemik iliği bankasına veri olarak kaydedileceğini söy- ledi. Çarin, "Bütün bu çalışmalar sonucunda kemik iliği banka- sı 60 bin kişilik bir kapasiteye ulaşacak. Bu sayının 100 bine ulaşması halinde, lösemi has- talar] için uygun iliğin bulun- ması konusunda daha rahat çalışma imkânı bulacağız" de- dı. Çarin aynca, Almanya'ya tah- lil için gönderilen kan örnekle- rinin bütün paralannın ödendifi- ni ve bilgilerin bu hafta sonuna kadar gelecegini kaydetti. Bu arada lstanbul ve Bursa'da yapılan çalışmanın bir benzeri- nin bugün de Izmir'de yapılaca- ğı belirtildi. FuarÇelal Atik Spor Salonu'nda gerçekleştirilecek kampanyada, Kızılay ve Eşrefpa- şa Beledıye Hastanesi'nden 100 hemşirenin görev yapacağını kay- dedildi. HAYVANLAR tSMAtL GÜLGEÇ KİM KtME DÜM DUMA BEHÎÇAK O C -t" • > • - - . . • • • £ behic3k(âturk.net ÇİZGİLÎK KÂMtL MASARACI HARBİ S£Af/AT POROY TARİHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 8 Nisan FALKENHAYN'IN SERUVENI.. 192Z 'OE 8U6UAJ, UAJLU /»LMAN MA&EŞALİ GİICH VOH FALKEMHAYN, 6t yAŞlNDA ÖLMÜÇTÛ. Z.DUHYA ŞIMM &4ŞLANGIC(NOA,P&OSYA SAVAŞ SA&INI AUMN 6EHeuOJKMAY B/tÇKAM/ O£SİL, 'UN FtKİRLEgİNE TEKS ANCAK, Ofg '£>*, AyiSİ# SV/e&V ve&OuN GÖeetftNPEN AUMUtfTr. PAHA MANYA'Yt İŞ6ALPE OLUMİM PüANUVZ ALlNCA, MA- fZÛTSES/YLE, SU&rE-FİLlSTİN C£PHESİH£>E 8U £, OSMANL1 8t/iLİK.T£ DÜZ ÇÎZGİ UMtT ZİLELİ Solcu Solcunun Kurdu mu?.. Çok ama çok yaşlıydı, ama dimdik oturuyor- du.. Gözlerine, sonsuza dek orada kalacakmış, hiç ama hiç silinmeyecekmiş gibi duran, öfkeyle hü- zün karışımı bir ifade yerieşmişti.. Acı bir ses- le anlattıklarını hiç kesmeden, büyük bir ses- sizlik içinde dinledim.. Zonguldak doğumlu, 76 yıllık istanbullu Sa- lih amca, yarım saat gibi kısacık sürede 50 yıl- dır oynadığımız demokrasi oyununu, bu oyun içinde solun gelişimini ve med-cezirlerini bir çırpıda anlatıverdi!.. Sözlerini bitirdiğinde hiç karşılık beklemeden ağır ağır kalktı, zaman ayır- dığım için teşekkür etti. Daha toparlanmaya fır- sat bulamadan kapıya ulaşm/ştı bile. Çıkmak üze- reyken döndü ve o ana kadar söylediklerine son noktayı koydu: - Hiç unutma, solcu solcunun kurdudur ev- ladım!.. • • • Gerçekten, solcu solcunun kurdu mu?.. Geçmişe dönmeye, uzaklara gitmeye gerek var mı?. Şu günlerde yaşananlar bile Salih am- canın saptamasını doğruluyor. Neredeyse çey- rek asır sonra sol tekrar hızlı bir tırmanışa geç- mişken, sağ büyük bir panik içerisinde kendi yarattığı pisliğin içinde çırpınırken, iktidara ulaş- mak yalnızca teknik bir ayrıntı haline gelmişken görüntüye bakın; - Sol yine dört parça!.. Bu ülkenin, ilerici, demokrat, aydınlık insan- lan sıkıntıyla dört dönüyor. Her gün gazeteye, radyoya faks ve telefon yağıyor. Öfkeli, üzgün, sıkıntılı insanlar hep aynı soruyu soruyorlar: - Oyumuzu kime vereceğiz?!.. Seçimlere yaJnızca on gün kaldı. Kamuoyu an- ketleri yasak. Seçime yönelik anket yapmak neredeyse gizli bir faaliyet haline dönüştü. Böy- le oluncu fısıltı gazetesi inanılmaz tiraj kazan- dı!.. Kime sorsanız açık farkla önde. Bütün par- tiler tek başına iktidar!.. Böylesine bilgi kirlen- mesinin yaşandığı bir ortamda doğal olarak in- sanlar kime inanacağını, oyunu nasıl kullana- cağını bilemez durumda. • • • Sol önde.. Solun toplam oyları çok uzun yıllardan son- ra ilk kez yüzde 40'lara ulaştı. Ecevit önderli- ğindeki Demokratik Sol Parti yükselişini sürdü- rüyor. DSP'nin birinci parti olacağına neredey- se kesin gözüyle bakıiıyor. CHP'nin "baraj" sorununun da gerilerde kal- dığı gözleniyor. Burada can alıcı soru şu: - DSP ve CHP Meclis'e kaç milletvekili so- kar?.. Diğer bir deyişle bu iki partinin milletvekili sa- yısı iktidar olmaya yater mi? Bu sorular doğal olarak bir başka soruyu gündeme getiriyor: - Vazgeçtik birleşmekten, işbirliği yapılsaydı, buna Sol Güçbirliği ve ÖDP de katılsaydı aca- ba sonuç ne olurdu?. Yanıt çok basit; sol iktidar olurdu!.. Bu seçim- ler aslında sağcı ve şeriatçı kafayı gömmek için en büyük fırsattı. Ama her zaman olduğu gibi kendi içinde hesaplaşmaktan durum tespiti yapmayı beceremeyen sol, bu tarihi fırsatı da elinin tersiyle rtti!.. Biliyorum; her hafta aynı şeyi yazıyorum ama görev bizim, halkın.. Genel seçimler için vere- ceğimiz oy hükümetin oluşumunu, belediye başkanları için kullanacağımız oy ise beş yıllık yerel iktidarın hangi ellere geçeceğini belirleye- cek. Ben, büyük acılar yaşamış, inanılmaz baskı- larla karşılaşmış, demokratik bir hukuk devleti özlemi içindeki ilerici yurttaşlann sandık başın- da doğruyu seçeceğine yürekten inanıyorum. Mademki sol önderler bunu beceremiyor; ben, sen, o, biz; - Bu ülkenin aydınlık insanlan, biz başaralım!.. - Solcu solcunun kurdudur, lafını tarihe gö- melim!.. Email:zileli(rt garanti.net.tr Faks ve mesaj: (0212) 287 42 41 BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 1 SOLDAN SAĞA: 1/ Tannlar tara- fından kendisi- ne verilen kutu- 2 yumerakınada- yanamayarak 3 açan ve umut dışında bütün kötülüklerin dünyaya yayıl- masına neden olan mitoloji kahramanı. 2/ Mübalağa... Rütbesiz asker. 9 31 Gidilen yol üzerinde olmayan, sa- pılarak vanlan... Kürek- 1 İe yürütülen dar, uzun 2 ve hafif tekne. 4/ Ge- nellikle tahıl saklanan yer. 5/ Bir renk... Utanç 4 duyma... Telefon sözü. 5 6/ Kâr getiren, verimli. II Paramızı simgeleyen barfler... "Sudünyanın — imiş kaptsı/ Geldi 8 geçti ak günümün he- 9 pisi" (Karacaoğlan)... Rey. 8/ Kaşındıncı bir deri hastahğı... Danslı gece top- lantısı. 9/ Güçlü ve beyaz bir ışık vererek yanan hidro- karbonlu gaz. YUKARIDAN AŞAĞIYA: XI Resim, desen ya da fotoğraf yerleştirilen karton çer- çeve. 2/ Eski Türk güreşlerinden biri... Bir kabak ye- meği. 3/ Eldiven ve giysi yapımında kullanılan bir tür yumuşakderi... "Sözünü—üedüşürgil"(YunusEmre). 4/ Birolayı, duyguyu ya da düşünceyi çeşitli hareketler- le canlandırma. 5/ Argoda esrar... Bir cins av köpeği. 6/ Arap harflerinin en çok kullanılan el yazısı biçimi... Ba- banın kız kardeşi. II Asya'da bir göl... Aldatma işi. hi- le. 8/ Hayvanlara vurulan damga... Jspanyollann sevinç sözü. 9/ Reklam dışında, satışı teşvik edici pazarlama etkinliklerinin tümüne verilen ad.