17 Haziran 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
8 NSAN1999PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA KULTUR Meksikalı yazar Carlos Fuentes yeni romanında ülkesinin son yüzyılını anlatıyor 4 Benim görünmez dünyalarmı..*' 15 Yeninomanı'Prixdelalatinite' ödülünü aldı.(Fotoğraf: LÜTFt ÖZKÖK) Kültür Servisi - Meksika'nın eski Fran- sa Büyükelçisi. Harvard Üniversitesi pro- fesörlennden, eleştirmen ve romancı Car- los Fuentes. bugün çağdaş Latın Amerikan edebiyatının en büyük isimlerinden biri olarak kabul ediliyor. 71 yaşındaki Fuen- tes. bir kadının yaşamı çerçevesinde Mek- sika'nın son yüzyılını anlattıgı 'IVJis Anos con Laura EHaz' adlı yeni romanını kısa bir süre önce yayımladı. Roman, Fransız Akademisi ve Brezilya Güzel Sanatlar Aka- demısi tarafmdan 'Prix de la — ^ — latinite' ödülüne değer bulun- du. Aşağıda sizlere, ltah/an Cor- riere della Sera gazetesmin Fu- entes'le yaptıgı söyleşiden ke- sitler sunuyoruz. - Yeni romanuuzı bir kadın karakter ekseninde oluşturma- yı jeğlemenizin nedeni ne\di? Uzun zamandır aklımda olan bir projeydi bu. Artemio Cruz'un Oiümü'nü yayımla- dığım zaman, bir gün madal- ^ _ - _ — yonun diğer yüzünü de yaz- mam gerektığini hissetmiştim. Artemio Cruz'un Ölümü'nde, Meksika'nın moder- leşme sürecinde yeni düzenin dışında ka- lıp kendi içmde parçalanmalar yaşayan bir adamın öyküsünü anlatmıştım. Yeni roma- nımda ise ülkenin parçalanma sürecinde kendıni bulan bir kadının yaşamını anlatı- yorum. Romanın ilk bölümü otobiyografık; çünkü geçen yüzyıl lspanya ve Alman- ya'dan göç ederek Veracruz'a yerlesen ai- le büyüklenmden dinlediğim öykülere da- yaruyor. Örneğin, uzun ve zorlu yolculuk sırasında bir haydut tarafindan dört parma- ğı kesilen Laura, daha sonra adını Cosıma olarak değıştirenanneannemClotilde'inta kendısı. Onun öyküsünü çaldım; çünkü an- neanneler dünyanın en iyi romancılandır- lar bence. Sonraki bölümlerde ise roman, aileme ait anılardan aynlıyor. Laura bir iş- çi lideriyle evleniyor ve başkente taşını- >or. tşte Meksika'nın ve devrimin öyküsüy- le kesişen süreç burada başlıyor. • "Yeni romanımda ülkenin parçalanma sürecinde kendini bulan bir kadının yaşamını anlatıyorum. Romanın ilk bölümü otobiyografik; çünkü geçen yüzyıl lspanya ve Almanya'dan göç ederek Veracruz'a yerlesen aile büyüklerimden dinlediğim öykülere dayanıyor. Anneannemin öyküsünü çaldım; çünkü anneanneler dünyanın en iyi romancılandırlar bence." - Edebiyatla politika arasında zonınlu bir ilişki var mı sizce? Bu. edebiyat ve yaşam arasındaki ilişki. Bir yazar polıtık konulara değinebilir ya da kendısını bu konulardan tamamen soyutla- yabılir. Politikayla ilgılenmek yazar için bir görev değildir. Yazann sadece dile ve düş gücüne karşj sonımluluklan vardır. Ita- lo Calvino'yu ele alalım; onun dünya ede- biyatma en büyük katkısı paralel bir ger- çeklik yaratmak. yeni bir gerçeklik oluştur- KÜLTÜR • SANAT (0212) 293 89 78 (3 HAT) KUÇÜK SAHNE SADRİ ALISIK TİYATROSU / Nisan'dan itibaren KARŞI PENCEREDEKİ KADIN ÇOK CİDDİ KOMEDİ Yazan/YönetenYavuzÖZKAN SelçukYÖNTEM Ayda AKSEL / Simay KÜÇÜK Nejat BİRECİK - Ece OKAY Televizyon ekranındaki sunucu Nurseli İDİZ KöçSk Sakne Atlas Sineması Pasa|ı »0:209 Beyoğlı / Td: (0212) 292 3919-20 Biletler gışe Taksım, Akmertez, Şuadıyt Vaktoramalarda tatılmaktadır Ogretmen n öğreno ındırimlıdır SES-1885 ORTAOYUNCULAR İSTİKUU. CAD. »0:140 TEL(0M2)2S1 1865-66 FAJC (1212)2444327 www.orlaoyuncular.com Ferhan Şensoy FERHANGİ ŞEYUR 21NBanÇarçamto:?1.ı Ferhan Şensoy FEL£K BİR GÜN SALAKKEN ^ 14 Hisan Çarşamba: 21. FERHAN ŞENSOY'un PARASIZ YAŞAMAK PAHALI PerşembeveCuma: 21.00 Ferhan Şensoyun ÇOK TUHAF SORUŞTURJVtA Cumatea: 18.30 ve 21.00 Bizim Tiyatro Karaca TiyatrosıTnda 0212.245 24 90 10-24 Msan C.ıesi 18.00 11-25 Nisaıı Pazıir 15.00 yol övküsü... NiKlikli oyunların az olduğu şıı günlerde, gerçek bir "sıırpriz!" O\unl;iMiran - Yiinelcn Zafcr liiper y i t i kKüftür B3kan!îâı GULDURl Derya Baykal ŞU AN MUTFAKTAYIM \Wan-Y8n«t»n F«rto\ ŞENSOY Mûık Fknl OTUK Salı: 21.00. Pazar. 15.30 ve 18.30 IC. KuBür Monkgı vt MK0 nun kalkılanrta. EFESPilsen r \e ^anjtj katkıljr Bilel Salış Yerleri Ortaoyııncular Gişesi: 251 18 65-66 VAKKORAMA Taksım. Suariıye. Akmerkez ETILER Ulıısoy Travel Cenler Tel: 283 40 83 ISTANBUL ULUSLARARASI 11. KISA FİLM GÜNLERİNDE BUGÜN »^Fransız Q\Kültür Uerkezi TAKSİM 11 / İtalyan J Ll Kûltûr Merkezi Tf\Salonu 'I TEPEBAŞI Saat: 11.00 TURKIYE •BANAOLDAND VV1SEI ÇAL •OBOMİ • ISTANBUL-BERLIN • ENJEKTOR • KEDİGÖZO Ssat: T4.30 TÜfMdYE 'HAYALET 'DEVRIDAN • SON UEYHANECI •VAHŞIÇIİP Saat: 14.30 AVVSTURYA •PASAJLAR •SOPHIA-NNYLI •MANGATRAIN • TEKRAR LAMA •fcflSIR Saat: 17.00 MACAHSTAN ' IE0N1E ' 6 HAIKt 1-2 • WESTERN •HEYSEN •TARMIKÛLTtJREU •BNOLUKAP1 •ANI • HAMURCUKLAR Saat: 17.00 ALUANYA •PSYCHICTEOUILA TAROT • HT1RAS FENERI • 1SLAK OLÜM HAKKMDA Saat: 19.30 MGILTERE ' DÜKKAN SAHIBI • SAVAŞ ZAMANIAN0ARES ' KRAÜÇE-NIN MANASTIRI •KOŞUCULAR Saat: 19.30 ISVEÇ •ÇATILAR ' BENDEN KABER AUNCAYAKAOAR •EIH.E • KAN VE RUJ •HAMN • P1N-UP " ŞIMOI ME OLUYOR 1 PIMAPEN KULTUREVI 8-20INisai 1999 DEURIM ERAKAUN "Geleneksel Ah^ap Yontuda Çağda; Çızgiler" Sergısı HaBsJaraaa CU Mo 263-266 Osmnoey/IST T e W 212.296 9 0 3 6 MARJI Oyntyıııltr YIMB Kıntır, M6|lîk KıMır Şüknn GSn|«r. Itoluml Rrtıyt. KMnya Kıntar Tılbı Sıng, KökMİ Enjûr, Aıtıaa Kanı, Mılıısa Kant» Dural tan 10 Msan Saat 21.15 11 Nisan Saat 15.00 E F E S PilsetVıı kultur ve sanata katkıtarı artarak surecek. R « 2 « f v a s v o n l a r ı n ı z ı M A S T E R we V I S A K a r t t a n ıie v a p t ı r ^ f c - ' ı r t ı r ı ı , ? YAPI KRKIM MN KATKILAKIVLA 7 - 25 NİSAN ARASINDA YALNIZ 17 OYUN Çar;amte 21 00 (IndınmlO perşemte 2100. Cuma 2100 Cumartesı 15 30 ve 2100 KADIKÖY BELEOIYESI ÇASDA5 ESrHH KOLTOR MERKEZİ (CAfTRAĞA SPOR SALONU YANI ŞlfA HASTANESI KARŞISD EFESPUsen'in kültür ve sanata katkıları artarak sürecek. İlanlarınız için: 0212. 293 89 78 | İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ ır Tıvatroları A.HMtldi TANPINAR Uyarlayıp Yöneten Y KenA'n 7-8-9- 1O-1 1 NİSAN İKLİrsı r VAHABZADE YİSoçtcn Ha^met 2EYBEK 7-8-9-10-11 NtSAN Şınası EKİNOOCLU HOŞU'NUN UTANCI (Ç.O.) Yöneten Zuh^l ERGEN 1711 NİSAN Orhan ASENA HÜRREM SULTAN Yöneten Engın ULUDAĞ 7-M-1M1HISAM FOTOĞRArÇI (ORTAOYUNU) Yöneten Y Kenan IŞIK-Haşmet ZEYBEK 7-J+I0-I1 NtSAH Necatl CUAAAL1 PLRYAGÜLÜ Yöneten: Nedret DEN1ZHAN 7-8-9-10-11 NİSAN AUDDİN İN SİHİRLİ LAMBAS1 (Ç.O.) yöneten Nsm* WAKEV IO-UHJSAN Z AKDENIZLI ÇELENK - f ÖZŞENER OYUNCAKTAKİ SIR (Ç.O.) Yonetm Şevkct AVŞAR 10-11 NISAH MûnevverKİRMIZ! ARKADAjAHAftNKARGAIÇO.) Yöneten: Mûnevver K1RM1ZI 10-11 mmmmmmmmmmm SÖNMEZAtasoy KENDİ GÖK KUBBLMİZ Ydneten Engın ULUDAĞ 6-8-9 NİSAN ««StU BİR AVUÇ İNSAN MİNSAN |ÇO) ranetaı AyseSatN İHIİSM CB" TtYAnOSU OYİIN GÜN w SAATlCltl: SALI 15.00-2030 / fTX$£MSC-CUM4: )5.00 OYUN GONLERI:ÇAR$AMBA 15.00-20.30 / PERŞEMBE 20 30 CUMA: 20XI CftSt T1.00 COt-\5.00-20 30 / MZAİt n.OO»;q-15-0O-W.O0 • IIETIER ŞEHİR IIVATROURI EİŞELERINIE SMIŞA SONULMUŞIUR ÇYDD BEŞİKTAŞ ŞlJBESt EĞİTİM GÖNÜLLÜLERİ AR4SENA SİZ DE KATILIN!.. Birlikte olmamız için öyle çok neden, paylaşılacak öyle çok sorun, paylaşıp çalışarak ulaşacağımız öyle parlak ufuklarvarki... Demokratik, laik, Kemalist birtoplum için... Bizi arayın. 0.212 288 42 16 - 0.212 275 50 23 TÜRK SİLAHLIKUVVETLERİNİ GÜÇLENDİRME VAKFI MADDİ VT: MANEVİ KATKILARTNDAN DOLAY1YÜCE TÎRK MİLLETİNE ŞÜKRAN VX SAYGILARINISUNAR. V4KFIN BANKA BAĞIŞ HESAP NUMARALARI TÜRK LİRASl T C. Zıraat Bankası Yenışehir'Ankara Şubesı 5IM9.8 no'lu hesap T Iş bankası Yeraşehır/Ankara Şubesı 66606 no'lu hesap Vakıflar Bankası Kavakhdere'Ankara Şubesı 202*491 Ziya Gökalp: Güzel dil Türkçe bize, Başka dil gece bize. TÜRKDlLKURUMU Yahya Kemal Beyatlı: Bu dil ağztmda annemin sütüdür. TÜRKDlLKURUMU maktır. Bu felsefi temel üzerine de politik roman yazılabilir. Bugünlerde Vıctor Hu- go'nun Sefiller'ini yeniden okuyorum ve Hugo'nun, politik, felsefi ve tanhi sorun- lara yaklaşımındaki düşünsel özgürlüğü keşfediyorum... Bizler, romanda sadeliğin ve saflığın yüceltildiği bir döneme tanık olduk. Artık bu dogmanın aşılacağını ve ro- manın yine her şeyi içıne alan bir yazın tü- rü olarak benimseneceğini, Cervantes ve Diderot'nun yeniden keşfedileceğini umu- ^ — yorum. -PekivazanntopJumakarşıah- laki sonımluluklan yok mudur? Bir yazar mükemmel bır oros- pu çocuğu olabilir, hatta birçok- İarı öyledir de. Tarihte Stafin'i, McCarthy'yi, Nazileri. faşizmi öven bırçok yazar, aslında iyi ya- zarlardır. Yazann gerçek değeri- ni belirleyen, verdiği yapıttır, top- lum içindeki duruşu değıl. Bizim bakış açımıza göre iyi ya da ber- bat bir insan olabilir ^m.^^ -Amaçokyakınlanlayayunta- nan bir söyleşinizde Avrupah en- teiektüdkri dünyada olup bitenlere duyar- sız kalmakla suçluyordunuz— Sözünü ettığim, Avrupa'nın, hatta daha çok Birleşik Devletler'in, dünyanın geri kalan kısmından uzaklaşmasıydı. Birkaç büyük gazeteyı saymazsak ABD basının- da, Amerika'nın dışında olanlara ilişkin tek bir haber bulamazsınız. Avrupa da Af- rika, Asya ve Latin Amerika'daki olaylar- la ilgilenmiyor. Kendisıyle ilgili öyle bü- yük memnuniyetsizlikleri var ki, Avru- pa'dan dışan yapılan göçleri bi- le görmezden geliyor. Ente- lektüelleri suçlamıyorum; sa- dece yaşanan ortamdan söz ediyorum. - Dünyada baskı gören ede- biyatçılan korumayı amaçla- yan LTuslararası Yazariar Par- bmentosu^nun bir üyesi veSal- man Rüşdı'nin de önde gelen savunuculanndan birisiniz. Edebiv^t, egemen güç için ne- den tehlike oluşruruyor sizce? Egemen güç düşünceyi yön- lendırmeye çalışıyorsa, ede- biyat bu güce karşı bir tehdit- tir. Başkaldıran yazariar Sov- yetler Birligi'nde hapsedili- yorlardı, ABD'de ise televiz- yon şovlanna konuk ediliyor- lar. Amerika'da egemen güç, o yazann televızyonda söyle- yebileceği şeye önem vermi- yor, çünkü düşünceyi yönlen- dirmek gibi bir kaygılan yok. Birde Franco'nun tspanyası, Mussoiini'nin Italyası, Nazi Almanyası. Stalin'in Rusyası, AyctuDah'ın lraru, Pinochet'nin Şilisı ya da askerin Arjanti- ni'nde olanlan düşünün... Bu- ralarda söz yani düşünce, pat- layacak birbomba gibidir, çün- kü egemen güç, politik söyle- mi hatta insanı bile yönlen- dirme eğilimindedir. Devrimin getırdikleri -'Romanın Coğrafy ası' nda, yazariann gerçek birer \-azar olabibnek için kendOerini her zaman yetersiz, >ulnız ve dış- lannuş hissetmeteri gerektigi- ni sö\1üyonunuz— Bırincısi yazar. yazmaya çe- kildiğinde bütünüyle yalnız olmabdır. îkincisı, bu nokta- da günlük gerçekliğm dışında, gerçekliğin başka bir boyu- tunda, insanhğın geri kalan kısmına şimdilik görünmez olan bir gerçekliğin peşinde- dir. Bunun bedeli yaşamdır ve yazan, ortak değerlerin ve ge- İeneklerin dışına çıkanr. Yazar her zaman yaşadığı dönemin geleneğiyle çelişki içindedir. Dünyanın en iyi yazarlannı yetiştiren ülkelerden birinin tngiltere olması rastlanb değil- dir. tngiltere, kurallara ve ge- leneklerine çok bağlı bir ülke- dir çünkü. - Meksika'da düzenlediği- niz edebiyat festi>«line' Ütop- ya ve Apocalypse' başhğını verdiniz. Latin Amerika ede- biyatuun ana temalan bunlar mı? Latin Amerika'nın doğumu Avrupa' nın ütopyası gibi ger- çekleşiyor. Avrupa rönesansı da Thomas More'un ütopya- sından çok uzak savaşlarla. mutlak monarşiyle, parçalan- mayla ve kanlı bir tarihle son bulmuştu. Böyle olunca Avru- pakendi ütopyasını kıtanın dı- şında, Amerika'da aramaya başladı ve tüm ideallerini de- ğiştırdi. Ütopya, Apocalypse ile so- nuçlandı. Meksika'da bu iki zıt kutup yan yana yaşıyor. Meksika 19. yüzyılda kendi Avrupa ütopyasını gerçekleş- tirmeye, Avnipalılar gibi olma- ya çalıştı, devrim ise bu Avru- pa maskesini yıkma hakkmı kuüandı. Devrim, Meksika'nın gerçek yüzünü gün ışığına çı- kardı ve gerçekten de edebi- yatta, sinemada ve güzel sanat- larda parlak bir entelektüel sü- recin yolunu açtı. Tüm Latin Amerika için zorlu bir müca- dele dönemiydi. ODAK NOKTASI AHMET CEMAL Özgürlük, Dayanışma ve Seçmenin İç Sımrlamalanı önce kendi yakın çevremde fark ettım. Yaklaşan se- çimlerde ne zaman oyumu Özgürlük ve Oayanışma Partisi'ne vereceğimi kararlı bir biçimde dıle gerjrsem, çoğu yüzlerde bir soru işareti beliriyor. Ve ardından bu soru açıkça soruluyor "Aslında benim gönlüm de o partiden yana. Ama ya barajı aşamazsa? Ya böylece oyum boşa giderse? Böyle bir olasılığı düşünerek oyumuzu barajı açabılecekpartilerarasından bize en yakın olanına vermek, daha gerçekçı olmaz mı?" Bu, "küçük" diye nitelendirilen bütün partiler bağ- lamında soculan bir soru. Önceyukandaki sorunun son bölümüne yanıt: Hayır, hiç gerçekçi olmaz ve böyle bir davranış, insanın kendi gerçekliğine ters düşen bir yola girmesinden başkaca bir sonuç vermez. örne- ğin ben, ÖDP üzerinde karar kılmışım; ama "genel tav- sıyeye" uyarak "barajı aşabilecekpartiler" arasından "bana en yakın olanını" aramaya koyuluyorum -böy- lesı, sadece ve sadece asıl barajı, yasal barajdan da daha tehlikeli olanını kendi kafamda kurmam demek- tir. Çünkü düşünce bağlamında böyle bir tutumun, ya- sal baraj olgusuna tepki göstermekle bağdaştınlabi- liryanı yoktur. Ve böyle birtutumdan -daha doğrusu, tutarsızlıktan-, yine düşünsel düzlemde bir oto-san- sür'e uzanan yol da hiç uzak değildir. Burada belki üzerinde önemle durulması gereken noktalardan biri "seçmenin ıradesi" kavramının ve "seçme" eyleminin özüdür. Seçmenin iradesi kavra- mı, ancak bireyin kullandığı oyun sorumluluğunu da bütünüyle üstlenmesi durumunda bir öze ve anlama kavuşabilir. Düşünceleriyle bir parti üzerinde karar kıl- mış bir seçmenin, baraj aşmaya yönelik gerçekçi (!) düşüncelerle ilk karar kıldığı, ülkenin geleceği açısın- dan yararlı bulduğu partiye "en yakın" parti arayışına girmesi, kendi kendine iradesini -hukuki deyişle- "if- sat etmesinden" yani bozmasından başka bir anlam taşımaz. Böyle bir durumda o seçmen, asıl oyunun sorumluluğunu üstlenmekten kaçınmıştr. Daha başlangıçta barajı aşabilme olasılığını oy ko- nusunda venlecek karar bağlamında bır ölçüt dıye kul- lanmaya kalkışmak, yasal barajı eleştırirken gerçek- te ona abone olmaktan ve seçmenlik ıradesine kaçı- nılmaz bir sınır getirmekten başka bir şey değildir. Ben seçmen olarak ülkemin geleceğini bugün için ÖDP'de ve onun savunduğu göaişlerde buluyorsam, o zaman kimilerinin gerçekçi(!) diye nrtelendirdikleri dü- şüncelerle oyumu bu partiye vermediğim, dolayısıy- la da Ben olarak o partiyi iktidara layık bulduğumu her şeyden önce eylemimle kendime kanıtlamadığım sü- rece, "aslında" o partiden yana olduğumu nasıl söy- leyebilirim? Düşünen bir birey olarak, oyumun so- rumluluğunu da taşımayı göze aldığımı nasıl savuna- bilirim? Burada belki biraz da şu "Ya oyum harcanıp gider- se?" şeklindeki yersiz kaygı üzennde durmak gere- kiyor. Bu kaygının giderilmesinin yolu baraj hesapla- nnda arandığı sürece, seçimlerden sonra iktidar olan partinin ya da partilerin dışındaki partilere verilmiş her oya da 'harcanmtş'gözüyte bakmak gerekecektır! Çün- kü verilen oytar, bazı partıleri iktidara yaklaştrmayı sağ- layamamıştır! Böylesı, gerçek anlamda bir demokra- si kültüründe asla yeri olamayacak bir hesaptır. Asıl "harcanıp gitmiş" sayılması gereken oylar, "istenen" partilere değil, fakat istemeyerek "onlara enyakın" par- tilere verilen oylardır. Ya da şöyle özetleyelım: Seçme- nin kendi iradesine aykın olarak kullandığı her oy, söz- , cüğün tam anlamıyla harcanıp gitmiş bir oydur ve bu bağlamda seçmenin kendi iradesini yine kendisinin bozmuş olması, onu sorumluluktan kurtarabilecek bir neden değildir. Demokrasilerin onsuz olunamaz temel niteliğini ta- şıyan siyasi partiler, düşüncede hiçbir bugün'le ve hiçbir yann'la sınırlı tutulamayacak, tutulmaması ge- reken kurumlardır. Bir parti -Batı demokrasilerinde örneği çok görüldüğü üzere- kuruluşundan yirmi, otuz yıl sonra da iktidara gelebilir. Ama bunun için belki de birinci koşul, o partinin oylanndan hiçbir "pratik dü- şünceyle" şaşmayan, bilinçli seçmenlere sahip bu- lunmasıdır! e-posta: ahmetcenudfa superonline.com Mutıarpem Gürses öldü • Kültür Senisi - Yönetmen, senarist. yapımcı, smema ve tiyatro oyuncusu, oyun yazan Muharrem Gürses 84 yaşında akciğer kanserine yenik düştü. Ankara Radyosu, Ses Tiyatrosu, Istanbul ve tzmir Şehir Tiyatrolan'nda görev alan Gürses, 1943 'te Sezer Sezin ve Hulusi Kentmen ile birlikte çalıştığı Gürses Tiyatrosu'nu kurdu. 1945'te Ankara Radyosu için yazdığı 'Köroğlu' oyununu, Necip Erses'in ısteği üzerine senaryolaştırdı, Refik Kemal Arduman'a bu filmde asistanlık yaparak sinemaya girdi. 'Bir Dağ Masalı', 50'lerde 'Sürgün', 'Allahtan Bul', 'Ingiliz Kemal' gibi filmlerde oyunculuk yaparken, 1952 yılmda 'Kara Efe-Zeynebin Gözyaşlan', filmiyle yönetmenliğe geçti. Gürses, karakter oyunculuğunun yani sıra özellikle yönetmenliğiyle etkin bir rol oynadı, 200 kadar film yönetti. Özellikle melodram öğelerini en abartılı biçimiyle kullanmasıyla dikkat çektı, her türde Fılm yaptı. Köy konulu fılmlerin öncüsüydü. Gürses'in filmlerinden bazılan şöyle: 50'lerde 'Yanık Ömer', 'Ihtiras Kurbanlan', 'Bir ŞofÖrün Hayatı', 'Curcuna', 'Şarlo tstanbul'da', 'Yetimler Ahı', 'Gülümseyen Yüzler', 'Köy Canavan', 'Sazlı Damın Kahpesi', 'Yayla Güzelı Gül Ayşe', '7 Köyün Zeynebı', 'Allı Gelin', 'Tütüncü Kızı Emine', 'Beklenen Bomba', 60'larda 'Hazreti Yusuf'un Hayatı', 'Hak Yolunda Yahya', 'Battal Gazi', 'Bizansı Titreten Adam', 70'lerde 'Bu Yumruk Sana', 'Ceylan Emine', 'Öksüz Gülnaz', 'Yanık Kezban'. Muharrem Gürses'in 7 romanı, 19 tiyatro ve 6 radyo oyunu bulunuyor. Gürses, yann Teşvikiye Camii'nde öğleyin kılınacak cenaze namazının ardından, Zincirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa venlecek. 11. ULUSLARARASI ISTANBUL KISA FİLM GUNLERI • FRANSIZ KÜLTÜR MERKEZİ'nde saat 11 00de Türkiye'den Bana OM and Wise'ı Çal, Oromi, Istanbul-Bertin. Enjektör ve Kedi Gözfi, saat 14.30'da yine Türkiye'den Hayakt Devridaim, Son Me>haneci, Vahşi Çöp'. saat 17.00"de Belçıka ve Macanstan'dan Leonie. 6 Haiku 1-2. YVestern, Hey Sen, Tarihi- Kültürel Gece ManevTası, 8 No'lu KapL Anı. Hamurcuklar, saat 19.30'da tngiltere den Dükkân Sahibi, Savaş Zamanı Anderes. Kraliçe'nin Manasün, Koşucular başlıklı fılmler gösteriliyor. • tTALYAN KÜLTÜR MERKEZİ'nde saat 14.30'da Avusturya'dan Pasajlar. Sophia'nın Yılı, Manga Train, Tekrariama ve Vlısır, saat 17.00"de Almanya'dan Psyhic Teqnfla Tarot, thtiras Feneri ve Islak Ölüm Hakknida, saat 19.30'da Çanlar, Benden Haber Ahncaya Kadar Bir Şey Yapma, El Ele, Kan ve Ruj, Hama Pin-Lp. Şimdi Ne Oiuyor! adlı filmler ızlenebihr. (252 57 00)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear