Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
8 NSAN1999PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
KULTUR
Meksikalı yazar Carlos Fuentes yeni romanında ülkesinin son yüzyılını anlatıyor
4
Benim görünmez dünyalarmı..*'
15
Yeninomanı'Prixdelalatinite' ödülünü aldı.(Fotoğraf: LÜTFt ÖZKÖK)
Kültür Servisi - Meksika'nın eski Fran-
sa Büyükelçisi. Harvard Üniversitesi pro-
fesörlennden, eleştirmen ve romancı Car-
los Fuentes. bugün çağdaş Latın Amerikan
edebiyatının en büyük isimlerinden biri
olarak kabul ediliyor. 71 yaşındaki Fuen-
tes. bir kadının yaşamı çerçevesinde Mek-
sika'nın son yüzyılını anlattıgı 'IVJis Anos
con Laura EHaz' adlı yeni romanını kısa
bir süre önce yayımladı. Roman, Fransız
Akademisi ve Brezilya Güzel Sanatlar Aka-
demısi tarafmdan 'Prix de la — ^ —
latinite' ödülüne değer bulun-
du.
Aşağıda sizlere, ltah/an Cor-
riere della Sera gazetesmin Fu-
entes'le yaptıgı söyleşiden ke-
sitler sunuyoruz.
- Yeni romanuuzı bir kadın
karakter ekseninde oluşturma-
yı jeğlemenizin nedeni ne\di?
Uzun zamandır aklımda olan
bir projeydi bu. Artemio
Cruz'un Oiümü'nü yayımla-
dığım zaman, bir gün madal- ^ _ - _ —
yonun diğer yüzünü de yaz-
mam gerektığini hissetmiştim. Artemio
Cruz'un Ölümü'nde, Meksika'nın moder-
leşme sürecinde yeni düzenin dışında ka-
lıp kendi içmde parçalanmalar yaşayan bir
adamın öyküsünü anlatmıştım. Yeni roma-
nımda ise ülkenin parçalanma sürecinde
kendıni bulan bir kadının yaşamını anlatı-
yorum. Romanın ilk bölümü otobiyografık;
çünkü geçen yüzyıl lspanya ve Alman-
ya'dan göç ederek Veracruz'a yerlesen ai-
le büyüklenmden dinlediğim öykülere da-
yaruyor. Örneğin, uzun ve zorlu yolculuk
sırasında bir haydut tarafindan dört parma-
ğı kesilen Laura, daha sonra adını Cosıma
olarak değıştirenanneannemClotilde'inta
kendısı. Onun öyküsünü çaldım; çünkü an-
neanneler dünyanın en iyi romancılandır-
lar bence. Sonraki bölümlerde ise roman,
aileme ait anılardan aynlıyor. Laura bir iş-
çi lideriyle evleniyor ve başkente taşını-
>or. tşte Meksika'nın ve devrimin öyküsüy-
le kesişen süreç burada başlıyor.
• "Yeni romanımda ülkenin parçalanma
sürecinde kendini bulan bir kadının yaşamını
anlatıyorum. Romanın ilk bölümü
otobiyografik; çünkü geçen yüzyıl lspanya
ve Almanya'dan göç ederek Veracruz'a
yerlesen aile büyüklerimden dinlediğim
öykülere dayanıyor. Anneannemin öyküsünü
çaldım; çünkü anneanneler dünyanın en iyi
romancılandırlar bence."
- Edebiyatla politika arasında zonınlu
bir ilişki var mı sizce?
Bu. edebiyat ve yaşam arasındaki ilişki.
Bir yazar polıtık konulara değinebilir ya da
kendısını bu konulardan tamamen soyutla-
yabılir. Politikayla ilgılenmek yazar için
bir görev değildir. Yazann sadece dile ve
düş gücüne karşj sonımluluklan vardır. Ita-
lo Calvino'yu ele alalım; onun dünya ede-
biyatma en büyük katkısı paralel bir ger-
çeklik yaratmak. yeni bir gerçeklik oluştur-
KÜLTÜR • SANAT (0212) 293 89 78 (3 HAT)
KUÇÜK SAHNE
SADRİ ALISIK TİYATROSU
/ Nisan'dan itibaren
KARŞI PENCEREDEKİ KADIN
ÇOK CİDDİ KOMEDİ
Yazan/YönetenYavuzÖZKAN
SelçukYÖNTEM
Ayda AKSEL / Simay KÜÇÜK
Nejat BİRECİK - Ece OKAY
Televizyon ekranındaki sunucu
Nurseli İDİZ
KöçSk Sakne Atlas Sineması Pasa|ı
»0:209 Beyoğlı / Td: (0212) 292 3919-20
Biletler gışe Taksım, Akmertez, Şuadıyt Vaktoramalarda
tatılmaktadır Ogretmen n öğreno ındırimlıdır
SES-1885 ORTAOYUNCULAR
İSTİKUU. CAD. »0:140 TEL(0M2)2S1 1865-66 FAJC (1212)2444327
www.orlaoyuncular.com
Ferhan Şensoy
FERHANGİ
ŞEYUR
21NBanÇarçamto:?1.ı
Ferhan Şensoy
FEL£K BİR GÜN
SALAKKEN ^
14 Hisan Çarşamba: 21.
FERHAN ŞENSOY'un
PARASIZ
YAŞAMAK PAHALI
PerşembeveCuma: 21.00
Ferhan Şensoyun
ÇOK TUHAF
SORUŞTURJVtA
Cumatea: 18.30 ve 21.00
Bizim Tiyatro
Karaca TiyatrosıTnda
0212.245 24 90
10-24 Msan C.ıesi 18.00
11-25 Nisaıı Pazıir 15.00
yol övküsü... NiKlikli
oyunların az olduğu
şıı günlerde, gerçek bir
"sıırpriz!"
O\unl;iMiran - Yiinelcn
Zafcr liiper
y i t i kKüftür B3kan!îâı
GULDURl
Derya Baykal
ŞU AN MUTFAKTAYIM
\Wan-Y8n«t»n F«rto\ ŞENSOY Mûık Fknl OTUK
Salı: 21.00. Pazar. 15.30 ve 18.30
IC. KuBür Monkgı vt MK0 nun kalkılanrta.
EFESPilsen r \e ^anjtj katkıljr
Bilel Salış Yerleri Ortaoyııncular Gişesi: 251 18 65-66
VAKKORAMA Taksım. Suariıye. Akmerkez
ETILER Ulıısoy Travel Cenler Tel: 283 40 83
ISTANBUL ULUSLARARASI
11. KISA FİLM GÜNLERİNDE BUGÜN
»^Fransız
Q\Kültür Uerkezi
TAKSİM
11 / İtalyan
J Ll Kûltûr Merkezi
Tf\Salonu
'I TEPEBAŞI
Saat: 11.00
TURKIYE
•BANAOLDAND
VV1SEI ÇAL
•OBOMİ
• ISTANBUL-BERLIN
• ENJEKTOR
• KEDİGÖZO
Ssat: T4.30
TÜfMdYE
'HAYALET
'DEVRIDAN
• SON UEYHANECI
•VAHŞIÇIİP
Saat: 14.30
AVVSTURYA
•PASAJLAR
•SOPHIA-NNYLI
•MANGATRAIN
• TEKRAR LAMA
•fcflSIR
Saat: 17.00
MACAHSTAN
' IE0N1E
' 6 HAIKt 1-2
• WESTERN
•HEYSEN
•TARMIKÛLTtJREU
•BNOLUKAP1
•ANI
• HAMURCUKLAR
Saat: 17.00
ALUANYA
•PSYCHICTEOUILA
TAROT
• HT1RAS FENERI
• 1SLAK OLÜM
HAKKMDA
Saat: 19.30
MGILTERE
' DÜKKAN SAHIBI
• SAVAŞ ZAMANIAN0ARES
' KRAÜÇE-NIN MANASTIRI
•KOŞUCULAR
Saat: 19.30
ISVEÇ
•ÇATILAR
' BENDEN KABER
AUNCAYAKAOAR
•EIH.E
• KAN VE RUJ
•HAMN
• P1N-UP
" ŞIMOI ME OLUYOR
1
PIMAPEN KULTUREVI
8-20INisai 1999
DEURIM ERAKAUN
"Geleneksel Ah^ap Yontuda
Çağda; Çızgiler"
Sergısı
HaBsJaraaa CU Mo 263-266 Osmnoey/IST
T e W 212.296 9 0 3 6
MARJI
Oyntyıııltr
YIMB Kıntır, M6|lîk KıMır Şüknn GSn|«r.
Itoluml Rrtıyt. KMnya Kıntar Tılbı Sıng, KökMİ Enjûr,
Aıtıaa Kanı, Mılıısa Kant» Dural tan
10 Msan Saat 21.15
11 Nisan Saat 15.00
E F E S PilsetVıı kultur ve sanata katkıtarı artarak surecek.
R « 2 « f v a s v o n l a r ı n ı z ı M A S T E R we V I S A K a r t t a n ıie v a p t ı r ^ f c - ' ı r t ı r ı ı , ?
YAPI KRKIM MN KATKILAKIVLA
7 - 25 NİSAN ARASINDA
YALNIZ 17 OYUN
Çar;amte 21 00 (IndınmlO
perşemte 2100. Cuma 2100
Cumartesı 15 30 ve 2100
KADIKÖY BELEOIYESI
ÇASDA5 ESrHH KOLTOR MERKEZİ
(CAfTRAĞA SPOR SALONU YANI
ŞlfA HASTANESI KARŞISD
EFESPUsen'in kültür ve sanata katkıları artarak sürecek.
İlanlarınız için: 0212. 293 89 78
| İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ
ır Tıvatroları
A.HMtldi TANPINAR
Uyarlayıp Yöneten Y KenA'n
7-8-9- 1O-1 1 NİSAN
İKLİrsı
r VAHABZADE
YİSoçtcn Ha^met 2EYBEK
7-8-9-10-11 NtSAN
Şınası EKİNOOCLU
HOŞU'NUN UTANCI (Ç.O.)
Yöneten Zuh^l ERGEN
1711 NİSAN
Orhan ASENA
HÜRREM SULTAN
Yöneten Engın ULUDAĞ
7-M-1M1HISAM
FOTOĞRArÇI
(ORTAOYUNU)
Yöneten Y Kenan IŞIK-Haşmet ZEYBEK
7-J+I0-I1 NtSAH
Necatl CUAAAL1
PLRYAGÜLÜ
Yöneten: Nedret DEN1ZHAN
7-8-9-10-11 NİSAN
AUDDİN İN SİHİRLİ LAMBAS1 (Ç.O.)
yöneten Nsm* WAKEV
IO-UHJSAN
Z AKDENIZLI ÇELENK - f ÖZŞENER
OYUNCAKTAKİ SIR (Ç.O.)
Yonetm Şevkct AVŞAR
10-11 NISAH
MûnevverKİRMIZ!
ARKADAjAHAftNKARGAIÇO.)
Yöneten: Mûnevver K1RM1ZI
10-11
mmmmmmmmmmm
SÖNMEZAtasoy
KENDİ GÖK KUBBLMİZ
Ydneten Engın ULUDAĞ
6-8-9 NİSAN
««StU
BİR AVUÇ İNSAN MİNSAN |ÇO)
ranetaı AyseSatN
İHIİSM
CB" TtYAnOSU OYİIN GÜN w SAATlCltl: SALI 15.00-2030 / fTX$£MSC-CUM4: )5.00
OYUN GONLERI:ÇAR$AMBA 15.00-20.30 / PERŞEMBE 20 30
CUMA: 20XI CftSt T1.00 COt-\5.00-20 30 / MZAİt n.OO»;q-15-0O-W.O0
• IIETIER ŞEHİR IIVATROURI EİŞELERINIE SMIŞA SONULMUŞIUR
ÇYDD BEŞİKTAŞ ŞlJBESt EĞİTİM
GÖNÜLLÜLERİ AR4SENA
SİZ DE KATILIN!..
Birlikte olmamız için öyle çok neden,
paylaşılacak öyle çok sorun, paylaşıp
çalışarak ulaşacağımız öyle parlak
ufuklarvarki...
Demokratik, laik, Kemalist birtoplum için...
Bizi arayın.
0.212 288 42 16 - 0.212 275 50 23
TÜRK SİLAHLIKUVVETLERİNİ
GÜÇLENDİRME VAKFI
MADDİ VT: MANEVİ KATKILARTNDAN DOLAY1YÜCE
TÎRK MİLLETİNE ŞÜKRAN VX SAYGILARINISUNAR.
V4KFIN BANKA BAĞIŞ HESAP NUMARALARI
TÜRK LİRASl
T C. Zıraat Bankası Yenışehir'Ankara Şubesı 5IM9.8 no'lu hesap
T Iş bankası Yeraşehır/Ankara Şubesı 66606 no'lu hesap
Vakıflar Bankası Kavakhdere'Ankara Şubesı 202*491
Ziya Gökalp:
Güzel dil Türkçe bize,
Başka dil gece bize.
TÜRKDlLKURUMU
Yahya Kemal Beyatlı:
Bu dil ağztmda annemin sütüdür.
TÜRKDlLKURUMU
maktır. Bu felsefi temel üzerine de politik
roman yazılabilir. Bugünlerde Vıctor Hu-
go'nun Sefiller'ini yeniden okuyorum ve
Hugo'nun, politik, felsefi ve tanhi sorun-
lara yaklaşımındaki düşünsel özgürlüğü
keşfediyorum... Bizler, romanda sadeliğin
ve saflığın yüceltildiği bir döneme tanık
olduk. Artık bu dogmanın aşılacağını ve ro-
manın yine her şeyi içıne alan bir yazın tü-
rü olarak benimseneceğini, Cervantes ve
Diderot'nun yeniden keşfedileceğini umu-
^ — yorum.
-PekivazanntopJumakarşıah-
laki sonımluluklan yok mudur?
Bir yazar mükemmel bır oros-
pu çocuğu olabilir, hatta birçok-
İarı öyledir de. Tarihte Stafin'i,
McCarthy'yi, Nazileri. faşizmi
öven bırçok yazar, aslında iyi ya-
zarlardır. Yazann gerçek değeri-
ni belirleyen, verdiği yapıttır, top-
lum içindeki duruşu değıl. Bizim
bakış açımıza göre iyi ya da ber-
bat bir insan olabilir
^m.^^ -Amaçokyakınlanlayayunta-
nan bir söyleşinizde Avrupah en-
teiektüdkri dünyada olup bitenlere duyar-
sız kalmakla suçluyordunuz—
Sözünü ettığim, Avrupa'nın, hatta daha
çok Birleşik Devletler'in, dünyanın geri
kalan kısmından uzaklaşmasıydı. Birkaç
büyük gazeteyı saymazsak ABD basının-
da, Amerika'nın dışında olanlara ilişkin
tek bir haber bulamazsınız. Avrupa da Af-
rika, Asya ve Latin Amerika'daki olaylar-
la ilgilenmiyor. Kendisıyle ilgili öyle bü-
yük memnuniyetsizlikleri var ki, Avru-
pa'dan dışan yapılan göçleri bi-
le görmezden geliyor. Ente-
lektüelleri suçlamıyorum; sa-
dece yaşanan ortamdan söz
ediyorum.
- Dünyada baskı gören ede-
biyatçılan korumayı amaçla-
yan LTuslararası Yazariar Par-
bmentosu^nun bir üyesi veSal-
man Rüşdı'nin de önde gelen
savunuculanndan birisiniz.
Edebiv^t, egemen güç için ne-
den tehlike oluşruruyor sizce?
Egemen güç düşünceyi yön-
lendırmeye çalışıyorsa, ede-
biyat bu güce karşı bir tehdit-
tir. Başkaldıran yazariar Sov-
yetler Birligi'nde hapsedili-
yorlardı, ABD'de ise televiz-
yon şovlanna konuk ediliyor-
lar. Amerika'da egemen güç,
o yazann televızyonda söyle-
yebileceği şeye önem vermi-
yor, çünkü düşünceyi yönlen-
dirmek gibi bir kaygılan yok.
Birde Franco'nun tspanyası,
Mussoiini'nin Italyası, Nazi
Almanyası. Stalin'in Rusyası,
AyctuDah'ın lraru, Pinochet'nin
Şilisı ya da askerin Arjanti-
ni'nde olanlan düşünün... Bu-
ralarda söz yani düşünce, pat-
layacak birbomba gibidir, çün-
kü egemen güç, politik söyle-
mi hatta insanı bile yönlen-
dirme eğilimindedir.
Devrimin getırdikleri
-'Romanın Coğrafy ası' nda,
yazariann gerçek birer \-azar
olabibnek için kendOerini her
zaman yetersiz, >ulnız ve dış-
lannuş hissetmeteri gerektigi-
ni sö\1üyonunuz—
Bırincısi yazar. yazmaya çe-
kildiğinde bütünüyle yalnız
olmabdır. îkincisı, bu nokta-
da günlük gerçekliğm dışında,
gerçekliğin başka bir boyu-
tunda, insanhğın geri kalan
kısmına şimdilik görünmez
olan bir gerçekliğin peşinde-
dir. Bunun bedeli yaşamdır ve
yazan, ortak değerlerin ve ge-
İeneklerin dışına çıkanr. Yazar
her zaman yaşadığı dönemin
geleneğiyle çelişki içindedir.
Dünyanın en iyi yazarlannı
yetiştiren ülkelerden birinin
tngiltere olması rastlanb değil-
dir. tngiltere, kurallara ve ge-
leneklerine çok bağlı bir ülke-
dir çünkü.
- Meksika'da düzenlediği-
niz edebiyat festi>«line' Ütop-
ya ve Apocalypse' başhğını
verdiniz. Latin Amerika ede-
biyatuun ana temalan bunlar
mı?
Latin Amerika'nın doğumu
Avrupa' nın ütopyası gibi ger-
çekleşiyor. Avrupa rönesansı
da Thomas More'un ütopya-
sından çok uzak savaşlarla.
mutlak monarşiyle, parçalan-
mayla ve kanlı bir tarihle son
bulmuştu. Böyle olunca Avru-
pakendi ütopyasını kıtanın dı-
şında, Amerika'da aramaya
başladı ve tüm ideallerini de-
ğiştırdi.
Ütopya, Apocalypse ile so-
nuçlandı. Meksika'da bu iki
zıt kutup yan yana yaşıyor.
Meksika 19. yüzyılda kendi
Avrupa ütopyasını gerçekleş-
tirmeye, Avnipalılar gibi olma-
ya çalıştı, devrim ise bu Avru-
pa maskesini yıkma hakkmı
kuüandı. Devrim, Meksika'nın
gerçek yüzünü gün ışığına çı-
kardı ve gerçekten de edebi-
yatta, sinemada ve güzel sanat-
larda parlak bir entelektüel sü-
recin yolunu açtı. Tüm Latin
Amerika için zorlu bir müca-
dele dönemiydi.
ODAK NOKTASI
AHMET CEMAL
Özgürlük, Dayanışma ve
Seçmenin İç Sımrlamalanı
önce kendi yakın çevremde fark ettım. Yaklaşan se-
çimlerde ne zaman oyumu Özgürlük ve Oayanışma
Partisi'ne vereceğimi kararlı bir biçimde dıle gerjrsem,
çoğu yüzlerde bir soru işareti beliriyor. Ve ardından bu
soru açıkça soruluyor "Aslında benim gönlüm de o
partiden yana. Ama ya barajı aşamazsa? Ya böylece
oyum boşa giderse? Böyle bir olasılığı düşünerek
oyumuzu barajı açabılecekpartilerarasından bize en
yakın olanına vermek, daha gerçekçı olmaz mı?"
Bu, "küçük" diye nitelendirilen bütün partiler bağ-
lamında soculan bir soru. Önceyukandaki sorunun son
bölümüne yanıt: Hayır, hiç gerçekçi olmaz ve böyle
bir davranış, insanın kendi gerçekliğine ters düşen bir
yola girmesinden başkaca bir sonuç vermez. örne-
ğin ben, ÖDP üzerinde karar kılmışım; ama "genel tav-
sıyeye" uyarak "barajı aşabilecekpartiler" arasından
"bana en yakın olanını" aramaya koyuluyorum -böy-
lesı, sadece ve sadece asıl barajı, yasal barajdan da
daha tehlikeli olanını kendi kafamda kurmam demek-
tir. Çünkü düşünce bağlamında böyle bir tutumun, ya-
sal baraj olgusuna tepki göstermekle bağdaştınlabi-
liryanı yoktur. Ve böyle birtutumdan -daha doğrusu,
tutarsızlıktan-, yine düşünsel düzlemde bir oto-san-
sür'e uzanan yol da hiç uzak değildir.
Burada belki üzerinde önemle durulması gereken
noktalardan biri "seçmenin ıradesi" kavramının ve
"seçme" eyleminin özüdür. Seçmenin iradesi kavra-
mı, ancak bireyin kullandığı oyun sorumluluğunu da
bütünüyle üstlenmesi durumunda bir öze ve anlama
kavuşabilir. Düşünceleriyle bir parti üzerinde karar kıl-
mış bir seçmenin, baraj aşmaya yönelik gerçekçi (!)
düşüncelerle ilk karar kıldığı, ülkenin geleceği açısın-
dan yararlı bulduğu partiye "en yakın" parti arayışına
girmesi, kendi kendine iradesini -hukuki deyişle- "if-
sat etmesinden" yani bozmasından başka bir anlam
taşımaz. Böyle bir durumda o seçmen, asıl oyunun
sorumluluğunu üstlenmekten kaçınmıştr.
Daha başlangıçta barajı aşabilme olasılığını oy ko-
nusunda venlecek karar bağlamında bır ölçüt dıye kul-
lanmaya kalkışmak, yasal barajı eleştırirken gerçek-
te ona abone olmaktan ve seçmenlik ıradesine kaçı-
nılmaz bir sınır getirmekten başka bir şey değildir.
Ben seçmen olarak ülkemin geleceğini bugün için
ÖDP'de ve onun savunduğu göaişlerde buluyorsam,
o zaman kimilerinin gerçekçi(!) diye nrtelendirdikleri dü-
şüncelerle oyumu bu partiye vermediğim, dolayısıy-
la da Ben olarak o partiyi iktidara layık bulduğumu her
şeyden önce eylemimle kendime kanıtlamadığım sü-
rece, "aslında" o partiden yana olduğumu nasıl söy-
leyebilirim? Düşünen bir birey olarak, oyumun so-
rumluluğunu da taşımayı göze aldığımı nasıl savuna-
bilirim?
Burada belki biraz da şu "Ya oyum harcanıp gider-
se?" şeklindeki yersiz kaygı üzennde durmak gere-
kiyor. Bu kaygının giderilmesinin yolu baraj hesapla-
nnda arandığı sürece, seçimlerden sonra iktidar olan
partinin ya da partilerin dışındaki partilere verilmiş her
oya da 'harcanmtş'gözüyte bakmak gerekecektır! Çün-
kü verilen oytar, bazı partıleri iktidara yaklaştrmayı sağ-
layamamıştır! Böylesı, gerçek anlamda bir demokra-
si kültüründe asla yeri olamayacak bir hesaptır. Asıl
"harcanıp gitmiş" sayılması gereken oylar, "istenen"
partilere değil, fakat istemeyerek "onlara enyakın" par-
tilere verilen oylardır. Ya da şöyle özetleyelım: Seçme-
nin kendi iradesine aykın olarak kullandığı her oy, söz-
, cüğün tam anlamıyla harcanıp gitmiş bir oydur ve bu
bağlamda seçmenin kendi iradesini yine kendisinin
bozmuş olması, onu sorumluluktan kurtarabilecek
bir neden değildir.
Demokrasilerin onsuz olunamaz temel niteliğini ta-
şıyan siyasi partiler, düşüncede hiçbir bugün'le ve
hiçbir yann'la sınırlı tutulamayacak, tutulmaması ge-
reken kurumlardır. Bir parti -Batı demokrasilerinde
örneği çok görüldüğü üzere- kuruluşundan yirmi, otuz
yıl sonra da iktidara gelebilir. Ama bunun için belki de
birinci koşul, o partinin oylanndan hiçbir "pratik dü-
şünceyle" şaşmayan, bilinçli seçmenlere sahip bu-
lunmasıdır!
e-posta: ahmetcenudfa superonline.com
Mutıarpem Gürses öldü
• Kültür Senisi - Yönetmen, senarist. yapımcı,
smema ve tiyatro oyuncusu, oyun yazan Muharrem
Gürses 84 yaşında akciğer kanserine yenik düştü.
Ankara Radyosu, Ses Tiyatrosu, Istanbul ve tzmir
Şehir Tiyatrolan'nda görev alan Gürses, 1943 'te Sezer
Sezin ve Hulusi Kentmen ile birlikte çalıştığı Gürses
Tiyatrosu'nu kurdu. 1945'te Ankara Radyosu için
yazdığı 'Köroğlu' oyununu, Necip Erses'in ısteği
üzerine senaryolaştırdı, Refik Kemal Arduman'a bu
filmde asistanlık yaparak sinemaya girdi. 'Bir Dağ
Masalı', 50'lerde 'Sürgün', 'Allahtan Bul', 'Ingiliz
Kemal' gibi filmlerde oyunculuk yaparken, 1952
yılmda 'Kara Efe-Zeynebin Gözyaşlan', filmiyle
yönetmenliğe geçti. Gürses, karakter oyunculuğunun
yani sıra özellikle yönetmenliğiyle etkin bir rol oynadı,
200 kadar film yönetti. Özellikle melodram öğelerini
en abartılı biçimiyle kullanmasıyla dikkat çektı, her
türde Fılm yaptı. Köy konulu fılmlerin öncüsüydü.
Gürses'in filmlerinden bazılan şöyle: 50'lerde 'Yanık
Ömer', 'Ihtiras Kurbanlan', 'Bir ŞofÖrün Hayatı',
'Curcuna', 'Şarlo tstanbul'da', 'Yetimler Ahı',
'Gülümseyen Yüzler', 'Köy Canavan', 'Sazlı Damın
Kahpesi', 'Yayla Güzelı Gül Ayşe', '7 Köyün
Zeynebı', 'Allı Gelin', 'Tütüncü Kızı Emine',
'Beklenen Bomba', 60'larda 'Hazreti Yusuf'un
Hayatı', 'Hak Yolunda Yahya', 'Battal Gazi', 'Bizansı
Titreten Adam', 70'lerde 'Bu Yumruk Sana', 'Ceylan
Emine', 'Öksüz Gülnaz', 'Yanık Kezban'. Muharrem
Gürses'in 7 romanı, 19 tiyatro ve 6 radyo oyunu
bulunuyor. Gürses, yann Teşvikiye Camii'nde öğleyin
kılınacak cenaze namazının ardından, Zincirlikuyu
Mezarlığı'nda toprağa venlecek.
11. ULUSLARARASI ISTANBUL KISA FİLM GUNLERI
• FRANSIZ KÜLTÜR MERKEZİ'nde saat 11 00de
Türkiye'den Bana OM and Wise'ı Çal, Oromi,
Istanbul-Bertin. Enjektör ve Kedi Gözfi, saat 14.30'da
yine Türkiye'den Hayakt Devridaim, Son Me>haneci,
Vahşi Çöp'. saat 17.00"de Belçıka ve Macanstan'dan
Leonie. 6 Haiku 1-2. YVestern, Hey Sen, Tarihi-
Kültürel Gece ManevTası, 8 No'lu KapL Anı.
Hamurcuklar, saat 19.30'da tngiltere den Dükkân
Sahibi, Savaş Zamanı Anderes. Kraliçe'nin Manasün,
Koşucular başlıklı fılmler gösteriliyor.
• tTALYAN KÜLTÜR MERKEZİ'nde saat 14.30'da
Avusturya'dan Pasajlar. Sophia'nın Yılı, Manga Train,
Tekrariama ve Vlısır, saat 17.00"de Almanya'dan
Psyhic Teqnfla Tarot, thtiras Feneri ve Islak Ölüm
Hakknida, saat 19.30'da Çanlar, Benden Haber
Ahncaya Kadar Bir Şey Yapma, El Ele, Kan ve Ruj,
Hama Pin-Lp. Şimdi Ne Oiuyor! adlı filmler
ızlenebihr. (252 57 00)