Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
l: NİSAN 1999 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
17
Anayasayı
değiştirme
gerekçesi
DSP lideri ve Başbakan Bülent
Ecevit, geçenlerde bir televızyon
programında 1982 Anayasası'nın
değıştırılmesı gerektiğıni savundu:
"7982 Anayasası aslında büyük
ölçüde devletçi biranayasa. O
nedenle birçok ekonomik açıdan
gereklı özelleştirmeler Anayasa
Mahkemesı'nden ya da
Danıştay'dan dönüyor. Sistemin
toptan gözden geçirilmesi lazım."
1982 Anayasası'nın hemen
değiştırilmesı önerilebılecek kimi
maddelerini anımsayahm:
- Din derslerinin ilk ve
ortaöğretimde zorunlu olması.
- Basın ve yayın özgüriüğüne
dönük kısıtlamalar.
- Dernek kurma, toplantı ve
gösteri yürüyüşü hakkı üzerindeki
sınırlamalar.
- Işçi sendikalarının 1982'den bu
yana yakındıklan çalışma
yaşamına. sendika ile toplu iş
sözleşmesi ve grev hakkına ilişkin
antıdemokratik hükümler.
- Geçmişte Bülent Ecevit 'in de
üyesi olduğu Atatürk'ün Türk Dil
Kurumu ile Türk Tarih Kunımu'nu
işlevsiz hale getiren 134. madde.
- Bilımsel özerkliği yok eden YÖK
ile ilgili hüküm.
- Yargı ve yargıç bağımsızlığını
kökünden zedeleyen Hâkimler ve
Savcılar Yüksek Kurulu'nun
yapısına ilişkin 159. madde.
Daha sürüsüne bereket madde
sıralamak olası.
Bunlan bir kenara bırakacaksınız,
özellikle enenı özelleştirmelerinde
kimi gruplar ve uluslararası
sermaye istedi diye anayasayı
değiştirmeye kalkacaksınız!
Oldu mu ya...
ISIK KANSl
CHP bildirgesi ile DCP benzerliğine tepki
CHP'nin seçim bildirgesinin, bü-
yük ölçüde Demokratik Cumhuriyet
Programı'ndan (DCP) etkilendiğine,
hatta programdan bire bir bölümler
içerdiğıne ilişkin yazımıza tepkiler
geldi.
Söz konusu yazımızdan gerek DCP,
gerekse 2. Cumhuriyetçiler hakkın-
da fikrimiz olmadığı sonucunu çıka-
ran DCP kurucu üyelerinden
Sayın Ali Turgan, gönderdiği
mektubunda "Cumhuriyet dev-
rimıni tarihsel koşullan içinde
zorunlu gören" DCP'nin, 2.
Cumhuriyetçiler ile ilgisi olma-
dığını savunuyor ve diyor ki:
"Ikınci Cumhuriyetçiler, cum-
huhyeti benimserler ama cum-
huriyet devrimini benimsemez-
ler, devrimin tarihle bağlanmı-
zı keserek, toplumsal ve siya-
sal evrimin önünü tıkadığını ile-
ri sürerler. Onlara göre, birey-
selgirişimcilık ve özgüriükçülük
temetinde katılımcı demokra-
siyi benımseyerek (ilk cumhu-
riyette olmayan demokrasiyi
gerçekleştirerek) ikinci cumhu-
riyete geçılmelidir."
DCP Programı'nı, CHP bil-
dirgesi ile karşılaştırarak okuduğu-
muz için rahatlıkla şu saptamayı ya-
pabiliriz:
DCP, eğitimden sağlığa, sosyal gü-
venlikten enerjıye, hatta yerel yöne-
timleredeğinbırçokalanın "özelsek-
töre", "pıyasaya", bir başka anlatım-
la "bireysel gırişimciliğe" açılmasını
önermektedir. Dolayısıyla DCP, Sayın
Turgan'ın da mektubunda -2. Cum-
huriyetçileri tanımlarken- altını çiz-
diği gibi "bireyselgirişimciliğe" veri-
len özel önem açısından 2. Cumhu-
riyet taraftariannın düşüncelerini -ya-
zımızdaki ifadeyle- "çağnştırmakta-
dır."
Bu açıdan bakıldığında, Radikal
gazetesı yazarı ve DCP oluşumuna
katkıda bulunmuş olan Sayın Tar-
han Erdem'in köşesinde dile getir-
diği "DCP'nin herhangi bir siyasal
akıma çağnşımı veya vurgusu söz ko-
nusu değildir" görüşüne de katıla-
mıyoruz. DCP'nin "neoliberal tema-
lara vurgu yaptığı" kanısında ısrariı-
yız.
Yazımıza bir diğertepki de, DCP Yö-
netimKurulu'ndagörevyapmışolan
ve CHP seçim bildirgesini hazırlayan
grup içinde yer alan CHP PM üyesi
Sayın Mehmet Kabasakal'dan gel-
di. Sayın Kabasakal'ın söyledikleri
özetle şöyle:
"1960'lardan bu yana siyasetle il-
giliyim vesiyasigörüşlerimin temelçrz-
gisinde bir değişiklik olmadı. Ben, or-
ta solda başlayıp sonra liberal sağa
kayan bir kişi değilim. Bugün de ben
halen kendimi solcu sayıyorum. Ata-
türk'ün hem kendısine, hem de ilke-
lehne bağlıyım, ama politika-
yı Atatürk'ün arkasına sığına-
rak, Atatürk'ü kullanarak yap-
manın, dini kullanarak yapmak
kadaryanlış olduğunu düşü-
nüyorum.
ı CHP bildirgesinin ekonomi-
1/ ye ilişkin bölümünü ben yaz-
madım. Zekeriya Yıldınm'/n
yazdığı bölümlerdironlar. Bun-
lan paylaşıyorum, paylaşmı-
yorum kısmına girmiyorum,
ama benim yazdığım bölüm-
ler arasında değildir. Devletin
ekonomide düzenleyici fonk-
siyonu olması, temel kurallan
koyması gerektiğine inanıyo-
rum. Serbestpıyasa demek, il-
kel kapitalizm demek değildir.
CHP bildirgesinin Parti Mec-
lisi'nde görüşülmesi gerekir-
di, doğru. Ama, bunun sorumlusu
ben değilim.
Kısacası 1969'dan buyana CHP'nin
çağdaş sol bir parti olması için mü-
cadeleediyorum. Bunlann okuharca
bilinmesini istedim."
Yazımıza dönük aldığımız tüm eteş-
tiriler sanırız yıne şu gerçeği değiş-
tirmiyor:
CHP bildirgesi, Demokratik Cum-
huriyet Programı'ndan esinlenmiştir.
Üniversite
öğrencileri
için yarışma
Ankara Üniversitesi
Türk Inkılap Tarihi
Enstitüsü, tüm
üniversite
öğrencilerinin
katılabileceği bir
makale yanşması
düzenledi. Konu şu:
"Imparatoriuktan
ulusal devlete geçişte
yönetim ve hukuk •
boyutlan açısından
Atatürk devrimleri."
Enstitüden yapılan
açıklamaya göre,
makaleler akademik
biçimsellikte ve 2 satır
aralığı ile yazılmış 4-7
daktilo sayfası
uzunluğunda olacak
ve1 Ekim1999
tarihine kadar
aşağıdaki adrese
gönderilecek:
"AÜ Türk Inkılap Tarihi
Enstitûsû PK 152
Cebeci-
Dikimevi/ANKARA"
Yarışmada birinci
gelene 100 milyon,
ikinci gelene 75
milyon, üçüncü gelene
50 milyon ve dört ile
beşinci gelene de
40'ar milyon lira ödül
verilecek. ödül töreni,
29Ekim1999
Cumhuriyet Bayramı
haftası içinde Ankara
Üniversitesi
Rektörlüğü'nde
yapılacak.
Haydi gençler, aklınıza
kuvvet...
ÇALIŞANLARIN / SORULARI
SORUNLARI YILMAZ ŞJPAL
Devletin c
En Yüksek'
Görevlileri ve Emekli Aylıkları
(2) Başbakanlık Müsteşarı
657 sayılı Devlet Memurlan Yasasf nın 3 maddesınde öngörülen
"temel ilkeler"den bın de:
"Devlet kamu hizmetleri görevlerini ve bu görevlerde çalışan
devlet memurlarını görevlerin gerektirdiği niteliklere ve mes-
leklere göre sınıflara ayırmaktır."
~... Yasamn 36. madd©sinde..bu "temel ilke"yeuyulnui^ ve devlet
memurlan, "nitelikleri ve meslekJerine göre" on hizmet sınıfına
aynlmıştır. Bu hizmet sınıflan: .
1) Genel ldare Hızmetleri Sınıfı,
2) Teknık Hizmetler Sınıfı,
3) Sağlık Hızmetleri ve Yardımcı Sağlık Hizmetleri Sımfi,
4) Eğitım ve Öğretim Hizmetlen Sınıfı,
5) Avukathk Hızmetleri Sınıfı. t
6) Duı Hizmetleri Sınıfi. - - *• -- >
7) Emniyet Hizmetleri Sınıfı,
8) Yardımcı Hizmetler Sınıfı,
9) Mülkı ldare Amırliği Hizmetleri Sımfi,
10) Milli Istıhbarat Hizmetleri Sınıffdır.
Bu sınıflar da kendi aralarında aynca gruplara aynlır.
657 sayılı Devlet Memurlan Yasası "Kapsamına giren kurum-
larda yönetim, icra, büro ve benzeri hizmetleri gören" ve yasa-
daki " Diğer sınıflara girmeyen memurlar Genel İdare Hizmet-
leri Sınıfı"nı oluştunır.
"En >üksek" devlet memuru olarak tanımlanan, Başbakanlık
Müsteşan Genel ldare Hizmetlen Sınıfı'nda yer almıştır. Devlet
memurlannın oluşturdu|u pıramıdin doruk .(zirve) noktasındaki
devlet görevlisı, "Başbakanlık Müsteşarı'Mır.
Başbakanlık Müsteşan, 657 sayılı Devlet Memurlan Yasası kap-
samındaki. devlet memurlannın oluşturduğu piramidin donık nok-
tasında yer almasına karşın, emeklilik haklan sıralamasında doruk
noktasında yer alamamış ve alt sıraya inmiştir.
"En yüksek devlet memuru" Başbakanlık Müsteşan'nın, 50 yıl
ûzennden, %100 aylık oranına göre emekli ayhğı:
KATSAYILAR VE GOSTERGELER
Genel Katsayı
Taban Katsayı
Genel Gösterge
Ek Gösterge
Kıdem Göstergesi
Taban Gösterge
Özel Tazminat. (%)
Makam Tazminat Göstergesi
9.975
63.400
1.500
8.000
500
1.000
%200.00
15.000
BAŞBAKANLIK MUSTEŞARININ EMEKLİ AYLIĞI
1) Genel Gösterge Aylığı
2) Ek Gösterge Aylığı
3) Kıdem Aylık
4) Taban Aylık
5) Ozel Tazminat
6) Makam Tazminatı
Toplam Aylık
14.962.500
79.800.000
4.987.500
63.400.000
189.525.000
149.625.000
502.300.000
Uzun bir eğıtim, uzun ve özvenli bir çalışma, büyük bir bılgi biri-
kimi ve devlet deneyimıne sahip olmayı gerektiren, Başbakanlık
Müsteşarlığı'na atanan ve
u
en yüksek devlet memuru" olan Başba-
kanlık Müsteşan'nın emekli aylığı, ayda 502 milyon 300 bın liradır.
HAYVANLAR ÎSMAIL CÜLGEÇ
..»j:_ • <•;. _?* <$. r
'& •r*. -y .<: »i. J -£*•.
KİM KİME DUM DUMA BEHİÇAK behicak@tuik.net
H A R B İ SEMİH POROY
BULUT BEBEK NURAYÇIFTÇİ
ESKİŞEHİR 3. İCRA İFLAS MÜDÜRLÜĞC'NÜEN
DosvaNo 1999 406
Alacakh- T tş Bankası AŞ (YunusemreEskişehır Şub) VekiH- Av Ertugrul Haspullukçu
Köptûbaşı Cad N 1 Eskışehır Borçlular 1- Erol Burgaşık. Balaban Mah Kavacık Sok N 22
SögütBılecık 2- Hasan Oztûrtt, Sanayı Çarşısı Şahlan Sok. N: 43 Eskışehır Borç mıktan-
2 584 343 552 - TL ıcra'masraflan hanç Macaklı tarafindan yukanda ısım ve adresleri yazılı
borçlular aleyhme \-apilan ılamsız takıplerde odeme eıraı ile >^pılan takıpte borçlulan çıkanlan
ödeme emırlen bıla teblgı lade edıhnış. keza zabıtaca \-aptuilan tahkıkatta da adreslen meçhul
kaldıgından ışbu teblıgatlann 7
201 savılı Teblıgal Kamınu'nun 29.30 \e 31 maddelen geregın-
ce ılanen j'apılmasına karar venlmıştır Vukanda yazılı borca karşı bir dıyecefmız yoksa ışbu
ılanın teblıgûıden lübaren kanunı sûre\ e 15 gun ılavesıyle 22 gün ıçmde ödemenız. borcifli tama-
mına \eja bır kısmına veya alacaklmm takıbat ıcrasma bır ıtnazmız \arsa keza senet altındakı m-
za sıze aıt degılse yıne 22 gün içinde aynca \e açıkça İcra Daıresı'ne bıldınnenız, aksı halde K-
ra takıbındekı senedm sızden sadır sayılacagı ımzayı reddettığınız takdırde mercı önünde yapıla-
cak duruşmada hazır bulunmanız. buna uymazsanLZ vakı ıtırazmızın muvaMaten kakknlacağı
senet veva borca ıtuazınızın yazılı ve>a sozlu olarak Icra Daıresf ne 22 gun ıçmde bıldırmedıgı-
nız takdırde aynı muddet ıçmde tlK'nun 74 maddesı geregmce mal beyanında buhmmanız, mal
beyanında bulunmaz \eya hakıkate aykın beyanda bulunursanız hapısle cezalandınlacağıruz,
borç odenmez veya ıtıraz edılmezse cebn ıcraya de\am edılecegı hususlan borçlulara ödeme
emırlenne kaım olmak uzere ıhtar ve ılan teblıg olurnır 25 3 1999 Basın 14454
61 kad«h içince
"Ben old&ım! dcyı
ş&n bı fcahkaha
patîatan can/m
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 12Nisan
'İ1L
FRANKLIN ÛELANO ROOS£y£İI
tS45'Te BUGUM, ABD 'NİN32- 8AŞICAH/ F&VJKUhl DB-
IAN0 R0OSEVELT(RO2V<UO,&*LPTÇN ÖLPÜ. BİR Uü-
KUKÇL) OiAN ROOSeVELT, KIKK YAŞLAR/HOAVKEN ÇO_
CUK FELCİ S£Ç/KMfÇ,KÖnJffaM K4tMffT7. ANCAK,
BU CHJRUMfYAPMAIC r£TE&6< ŞEYLEKE SMGEL OLMA-
Mffn. f328'Pe,NEW YORK'A ML?, 1933'TE D£ SAŞ-
fiAU SBÇİLMİÇ7İ. O StKADA A8D, SÛyÛK EKONOMıK
KRİ2 İÇlNDEYDİ.ROOSEVELT,tCOH&Z£
>
C>£H ALDIĞt
YETKİYLE İÇE (StâfEeSK, "N£W DEAL* (Y£Uİ OÜZEN)
AOINI VEJZDiSİ PeĞfpK &# POÜTİKA OH1A1H KÛV-
MUÇTU. SİKAZ SOL. £6'LİULİ OLAN BU POÜTİKAYI
KAMUYA OMAYLATAKAK 8AŞAKILISONUÇLAHA ULAf/M/f-
77. K.DÜNYA SAVAÇI BOYUNCA 8AŞKAMLISIHI SÜRCHJ-
REN KOOSEVE1T, İLERİCİ YAPtSIYLA, ABD'HİN AZ B4ST-
LAHIfZ ÖNEMLt UDeK.L£Rİ ARASIUDA YEK ALMIÇTt.
GÖRÜŞ
SONMEZ TARGAN
• ••Kent Senatosu
Bundan üç yıl önce (3-14 Haziran 1996) Türki-
ye, yüzyılımızın en son ve büyük uluslararası kon-
feranslarından birirte, "HABITATII" toplantısına
ev sahipliği yapmıştı. Bu konferansın sonuç bel-
gelerınde, önümüzdeki yüzyılın en önemli geliş-
melerinin başında tüm gezegenimizde yoğun bir
biçimde yasanacak olan kentleşme olgusunun al-
tı çizilmişti. Bu geJişmelere sahne olacak ülketer
arasında Türkiye'nin de bulunacağı özellikle vur-
gulanmıştı.
18 Nisan genel ve yerel seçimlerine-giderken
siyasal partılerin, özellikle yerel yönetimlerde kent-
leşme konularında neler söylediklerine, izlence-
lennde hangi konulara yöneldiklerine bakmak ge-
reğinı duyduk. Çünkü HABITAT ll'de yapılan be-
liriemeler, bugün başta Istanbul olmak üzere met-
ropolitan nitelik kazanmış birçok kentimizde can-
lı bir biçimde yaşanmaya başlamış bulunmakta-
dır. Bu kentlerimizde başta barınma olmak üze-
re, altyapıdan ulaşıma, egitim ve sağlıktan.bes-
lenmeye varana değin birçok alanda yığınla so-
run çözüm beklemektedir.
Ne yazık ki düzen partilerinin hiçbirinde, gide-
rek daha da büyüyecek bu kentsel sorunlara ka-
lıcı ve köklü çözümler üretecek izlenceler bula-
madık. Eskiden olduğu gibi bilinen beylik söytem-
lerle tüm kentsel sorunlar ve toplumsal beklenti-
ler seçim gereci olmanın ötesine geçemiyor. Bu
konulara ciddi, disiplinli, sorumlu ve bilimsel bir
mercekle' yaklaşan ODR SİP, İR EMEP gıbt sol par-
tilerin de görüşleri, sankı tepeden bir yerlerden emir
alınmışçasına, ne görsel ne de yazılı medyada ye-
terince yansıtılmıyor.
Birleşik Sosyalist Parti'nin (*) eski Izmir ll Baş-
kanı Sami Alptekin telefonda dikkatimi çekiyor
"Bundan yirmi gün öncesine değin başta ÖDP ol-
mak üzere soldaki partilerin, irili ufaklı da o/sa ha-
berleri, demeçleh büyük medyada yer alırdı. Ama
ne olduysa bu duyariılık biranda kesıldı. Bunu, sol-
da bir patlama olacağının işareti olarak görüyo-
rvm." Gerçekten medyayı iyi ve yakından izleyen-
ler Sayın Alptekin'in bu gözlemine hak verecek-
lerdirsanırım.
Ama ciddiye almamak denli ciddiye alınmak
da önemli. Ciddiye alınmak için de güçlü olmak,
büyük ve örgutlü halk desteğini arkaya almak ge-
rekiyor. Başka bir anlatımla, yerel yönetimlerde hal-
kın kendini duyurabıleceğı kanalları açmak, kent
yönetiminde söz ve karar sahibi olacağı bir plat-
form yaratmak gerekiyor. Bunun için de üniver-
siteler, bilim odakları, oda ve meslek kuruluşlan,
sendikalar, kooperatif ve kooperatif birlikleri, tüm
sivil toplum kuruluşlannın kendi içinden seçece-
ği temsilciterden oluşan ikinci bir meclisi, "Kent
Senatosu "nu oluşturmak yerel yönetimlerde ar-
tık sol erklerin görevi olmalıdır diye düşünüyorum.
Bu senato, kentsel yaşamın tüm alanlarında
yapılacak planlama ve projelendirmelerin strate-
jısini, seçilmiş belediye meclisleri bunun kararta-
nnı, belediye yönetimi ise bunun uygulamasını ya-
pacak organlar olarak çalışacak olursa, işte o za-
man, kentleri talan eden rantiyenin, vurguncu-
nun, spekülatörün kent üzerindeki egemenliği
çöplüğe atılmış olacaktır.
Aslında bu önerme yeni değildir. HABITAT II sü-
recinde ortaya atılmış, hatta bır ara Süleyman D«-
mirel'in başbakanlıgı döneminde bütün illere
"Kent Parlamentosu" oluşturulması biçiminde bir
genelge ile duyurulmuş, ama yine kendileri tara-
fından uygulamadan kaldırılmış bir girişimdir.
0 Birleşik Sosyalist Parti (BSP), daha sonra,
ÖDP'nin kurulma sürecinde bu partiye katıldı.
B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN
1 2 3 4SOLDANSAĞA:
1/ Çalıbülbü-
lü de denilen
ötücübirkış. 2/
Brezüya'nın
para birimi... 3
Çadır. baraka
gibi eğretı araç-
lardan oluştu- 5
rulan konak ye- „
ri. 3/ "İyi, gü- "
zel" anlamında
eski sözcük...
Kastamo-
nu'nunbirilçe-
si.4/Birtürya-
banmersini... Uzaklık
anlatmakta kullanılan
söz. 5/ Güçlü özelliği
olan. 6/Birnota... Şaş-
ma belirten birünlem...
Derebeylik Japon- 4
yası'nda en aşağı sını-
fioluşturanhalk.7/Yü-
rüyen merdiven. 8/An- 6
lam...Nişastalıtanele- 7
rin suyla kaynatılarak g
bulamaç kıvamına ge- _
tırilmış durumu. 9/
Omufgalılarda, denge ve yönelimle olan ilgilen bakı-
mından işıtme taşlanna verilen ad.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Anket düzenlerken, bir ana kütleden seçilen birim-
lertopluluğu. 2/ Çayın etkin maddesi... Osmanhlarda
gece bekçisi. 3/ lslam hukukunda sokağa atılmış ço-
cuğa verilen ad... Giyeceklerde takım. 4/Yabancı... Es-
kiden hükümdara aynlan gemi. 5/ " — Sokağının Ço-
cuklan": Molnar'ın ünlü romanı. 6/ Aynı ahır adına
koşan yanş atlanna verilen ad... Telefon sözü. 7/ Bir
meyve... Çirişli bır çeşıt parlak bez. 8/ Çelikçomakoyu-
nuna ve bu oyunda kullanılan değnege verilen ad... Es-
ki Türklenn kullandığı bır çeşit başlık. 9/ Kalın bü-
külmüş sıcim... Ağn Dağı'na verilen bir başka ad.
KAMAN İCRA CEZA
HÂKİMLİĞİ'NDEN
DosyaNo 1998 91-308
Da\acı Bagkur Geoel Mudürlüğû vekılı Av Bayrarn Aslan tarafindan
davalı Karnan Savcıh Bagbaşı koyündea Kanber oglu 161 1965 dogum-
lu Hayrullah \ydogan alevhıne açılan mal beyanında buhmmama dava-
suım karan geregmce Karnan Savcılıbağbası koyü 110 kûtuk sıra numa-
rasında nûfiisa kayıtlı Kanber oğlu 16.1 1965 doğumlu Hayrullah Aydo-
gan'ın adresı meçhul oldugundan adına karann ılanen tebhğıne karar ve-
nlrnış olup asağıdakı karann teblıgûıden ıtıbaren sekız gun ıçensınde
temyız edıbnedığı takdırde kesmleşmış sayılacagı karar teblıgı yenne ge-
çerlı olmak üzere ılan olumır Hüküm I - Mal beyanında bulunmama su-
çu subut bulan sanığtn evlemıne uyan IİK. 337' 1 maddesı geregınce tak-
dbtn 10 gun hafif hapıs cezası ile cezalandınlmasına. 2- Sebeplen bulun-
madığmdan bajkaca arttırma ve eksıltme uygulamasına yer olmadıgma.
3- tlK 354 maddesı geregınce hukmun temyız ıncelemesınden once ta-
kıbe konu borcun ödenmesı veya şıkâyetten vazgeçılmesı halınde cezanın
tamamının duşürülmesme, 4- Sanığuı hükmû temyız etmesı \e haksız
çıkması halınde ödeme veya şıkâyenen vazgeçılmesi haluıde cezanın ya-
nsmın dûşürulmesıne, 5- Müştekı tarafindan sarf olunan 1 025 000 - TL
yargılama gıden ile şıkâyet tanhınde yurürlükte bulunan av
r
ukatlık asga-
n ücret tanfesi gereğı 5 250 000.- TL makdu ücretı vekâletm sanıktan alı-
nıp müstekıye venimesıne daır kanun yollan açık olmak ûzere venlen ka-
rar müîtekı vekılınm yuzünde sanıgın yoklugunda açıkça okunup usukn
anlatıldı Basm 14278