Catalog

Cumhuriyet İmtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmeni. Orhan Erinç # Genel Yayın Koordinatörü Hikmet Çetinkaya # Yazıişleri Müdürü: Ibrahim Yıldız • Sorumlu Müdür: Fikret tlkiz 0 Haber Merkezi Müdürü- Hakan Kara • Görsel Yönetmen: Fikret Eser Istihbarat Cengjz Yıldınm 0 Ekonomı Özlem Yüzak* Kültür Handan Şenköken0 Spor: Abdülkadir Yücelman 0 Makaleler Sami Karaören 0 Düzeltme. Abdullah Yazıcı 0 Fotoğraf: Erdoğan Köseoğlu 0 Bılgi-Bolge Edibe Buğra 0 Yuıt Haberlen: Mehmet Faraç Yayın Kunılu tlhao Selçuk (Başkan). Orhan Erinç, üktay Kurtböke, Hikmet Çetinkaya, Şükran Soner, Ergun Balcı, Ibrahim Yıldız, Orhan Bursah. Mustafa Balbay. Hakan Kara. Ankara Temsilcisı: Mustafa Balbay Atatürk Bulvan No: 125, Kaf4, Bakanlıklar-Ankara Tel: 4195020 (7 hat), Faks: 4195027 • tzmirTemsıkısi SerdarKızık, H.ZiyaBlv. 1352 S.2'3 Tel 4411220, Faks: 4419117 0 Adana Temsilcisı. Çetin Yigenoğlu, Inönü Cd. 119 S.No:l Kat:I.Tel:363 12 11. Faks: 363 12 15 Müessese Müdürü ÜstÜD AJaoen # Koordmalör Ahmet Korakan • Muha- sebe Buteot YeDer»Idare HÜMyin Gürer»Hılgı-Ulem N.İI İMI • Bjigj- sayar Sıstem Mûrüvet Çîlef • Sahş FazBetKnza MEDYA C: • Yönelim Kunılu Başkanı - Genel Müdür Gülbin Erdurao • Koordmalör Reha fytman # Genel MudürYardımclsı SevdaÇoban Tel 514 07 53 - 5U9580-513846Ml,Fı*5 5138463 Yıyımla\afl \e Basan: 'Jenı Gun Haber Ajansı, Bâsın \e Yauncıhk A S Türkocajı Cad 39 41 Cagaloglu 34334 !st PK 246 Sırkecı Ulanbul Tel 1*212)512 05 05 (20 hat) Faks (0,212) 5P 85 95 13MART1999 tmsak: 4.47 Güneş:6.14 Öğle: 12.21 İkmdi: 15.36 Akşam: 18.14 Yatsı: 19.35 Erdal İnönü ile matematik günleri • Haber Merkezi - Taşkışla'da kurulu bulunan Deneme Bilim Merkezi'nde bugün Erdal Inönü'nün katılımıyla saat 10.3Ö'da 'Matematığin Keşfı Günleri' başlıyor. Avrupa'nın en büyük bilim merkezlerinden La Cite'den Sabancı Üniversitesi'nin sponsorluğunda getirtilen 'Matematikie Oyunlar' sergisı nedenıyle başlatılan haftanın amacı çocuklann matematiğe duyduklan önyargıyı bu alanda çalışmalar yapmış kişilerle bırlikte ilgı ve sevgiye dönüştürmek. Hafta boyunca hergün ınsan, matematiğin farkli yönlerini bir tema çerçevesinde işleyecek. Bilgi için Tel.: 0212 292 08 92. Dönart*' Eurovisioıı yofcusu • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - lsrail'de 29 Mayıs'ta vapılacak olan 44. Eurovisıon Şarkı Yanşmasrnın Türkiye fînalî, TRT'nin An Stüdyosu'nda dün gerçekleştirildı. 10 eserin yanştığı finalde TRT Genel Müdür Yardımcısı Bülent Varol'un başkanlığını yaptığı jüri. Erdinç Tunç'un bestelediğı. sözlerini Erdinç Tunç ve Canan Tunç'un yazdığı, aranjörlüğünü, Can Atilla'nın üstlendiği ve Tuba Önal'ın seslendirdiği "Dön Artık" adlı parçayi birinciliğe layık buldu. Soğuk hava geliyor • Haber Merkezi - Devlet Meteorolojı Işleri Genel Müdürlüfü'nden yapilan açıklamaya göre yurdumuz yanndan itibaren Karadeniz üzerinden gelen soğuk ve yağışlı havanın etkisi altına gırecek. Hava sıcaklığı kuzeyden başlayarak hıssedılir bıçimde 10-12 derece azalacak. Marmara'nın doğusu ve Karadeniz kıyılanndan başlayacak yağışlar yann ve pazartesi günü sıcaklığm azalmasıyla bırlikte iç ve doğu bölgelerde karla kanşık yağmur ve kar şeklinde görüleeek. Eroin, kokain, esrar, alkol ve hap kullananların sayısı her geçen gün artıyor Tıp, b• Bağımlılıklara son verebilmek için yeni yöntemler üzerinde çalışmalar hızlandınldı. Bu çahşmalar arasında en çok umut vereni, Ibogain admda, beyindeki bağımlılığa ilişkin bilgileri silen ilaç. Çeviri Servisi - Tüm toplumlann ka- nayan yarası haline gelen eroin, koka- in, esrar, alkol ya da hap kullanımı gi- bi bağımlılıklarkatlanarak artıyor. Tıp, özellikle 15-3Oyaşgrubu üzerinde bü- yük tehlike oluşturan çeşitli bağımlılık- lara son verebilmek için yeni yöntem- ler üzerinde çalışmalannı hızlandırdı. Bu çalışmalar arasında en çok umut vereni, Ibogain adında, beyindeki ba- ğımlılığa ilişkin bilgileri silen ilaç. Bunte dergisiyle söyleşen, Münih Üniversitesi Psikiyatri Kliniği Başka- a çare arıyornı, bağımlıhk uzmanı Doç. Dr. Micha- el Soyka, dünyada alkol kullanımının tkinci Dünya Savaşı'ndan sonra üç ka- tına çıktığını, sadece Almanya'da 2.5 milyon tedavi altında alkolik bulundu- ğunu açıkladı. Toplumlann bağımlıhk düzeylerini. "Esrar. kokain ve eroin ba- ğunbJannın sayısı son on yıl içinde dört kat artarken Amfetamin ve Ecstasy gi- bi haplann bağımlılık oranlan da yüz- de3'eçıkü. Almarrya'da 1.4 milyon in- san, aralannda \oğunlukla ağn kesici- lerin bulunduğu birtakım ilaçlann ba- gımlısı haline gelmiş duramda. Dünya- daki dağıhnıa bakıldığuıda, Amerika'da Idtleler hahnde uyana hap ve kokain ba- ğımhlıgı, Avrupa'da ise alkotizm ön pla- na çıkıyor. Esrar ve eroin gibi uyuştu- ruculann kuUanım oranlan ise nere- deyse eşft" şeklinde açıkladı. Michael Soyka, Amerikah uzmanlann kokaine karşı biraşı geliştirmeye çalıştıklannı ve aşının nikotin bağımlılan üzerinde de engelleyici etki yapmasının beklen- diğini belirterek "Aşı ile vücuda verfle- cek olan antikoriar, kokain ya da niko- tin molekülleri beyne ulaşmadan onla- ra yapışarak beynegitmeierini vebağnn- tılığı oluşturmalannı engellevecek. Ay- nca stgarayı, esran ve kokaini bırakan- lara, yeni bir yöntem olarak antidepre- san tedavileri de uyguluyorlar. Çünkü bu maddelere yeniden başlamanuı en önemli nederü, hissedilen nuzursuzluk ve mutsuzluk. Antidepresanlar bu duy- guyu yok ediyoriar" dedi. Soyka'ya göre, ilaç kullanımına kar- şı ise sadece genel psikoterapiler çer- çevesinde hastanın yaşam stilinin de- ğiştirilmesine çalışılıyor. Hap kulla- nanlann, var olan tedavi yöntemleri bağlamında başka ilaçlar aracılığıyla tedavi edilmeleri olanaklı değil. Ayn- ca ilaç bağımhlığı olanlann ancak yüz- de 50'si iyileştirilebiliyor. Alkol bağımlılığı ise ancak hasta al- kolü bıraktıktan sonra kontrol altma alınabiliyor. Avrupa'da Campral adıy- la piyasaya sürülen yeni ilaç, gerçek- ten mucizevi bir etki yapıyor ve kişi bir daha alkol kullanmıyor. Ancak Soy- ka, bu ilacın da alkol kullammını sınır- lı çerçeveler içinde tutamadığını ve has- ta ancak alkolden kesinlikle uzak dur- duğunda yararlı olacağının altını çizi- yor. Michael Soyka, Amerika'da bütün bağımlılıklara karşı etkili olacağı düşü- nülen ve deneme aşamasında bulunan eski şaman ilacı Ibogain'den de söz ede- rek Ibogain'in tarayıcı hafıza üzerinde önemli bir rolü bulunan glutomat adın- daki salgıyı etkilediğini söyledi. Soy- ka'ya göre, insan beyni sadece aldığı maddenin kendi üzerinde yaptığı etki- yi değil, hangi koşullarda o maddeye ih- tiyaç duyduğunu da hafızasına alıyor. Yapılan araştırmalar, Ibogain'in beyin- deki bağımhlıkla ilgili bilgilerin hatır- lanmasını büyük oranda engellediğini ortaya koyuyor. ÎKSV'den sponsorlara teşekkür e-posta : tan @ prizma. net tr Kültür Servisi -IstanbuPun bir dün- ya kültür başkenti konumuna gelmesi- ni saglamak amacıyla çeyrek asn aşkın bir süredir etkinliklerini sürdüren ve bu yıl 27. yaşını kutlayan Jstanbul Kültür ve Sanat Vakfi'nı (İKSV) 1999'da da des- tekleyen kuruluşlara The Marmara Ote- li'nde düzenlenen toplantıyla teşekkür edıldi. Törende açılış konuşmasını yapan. IKSV Yönetim Kurulu Başkanı Şa- kir Eczacıbaşı. "Yılda iiç bin dolayın- da sanatçının katıldığı beş uluslarara- 9 festhal düzenleyen.tüm dünvanmsa>- gı du> duğu bir kurum konumuna ge- len tKS VI hiçbir dönemde, hiçbirsha- sal etkinin altında kalmadan, sanatın niteüklerinden hiçbir ödün venneden bağımsızhğını korumuşsa, bunu tüm yardımlarını esirgemeyen destekçi ku- ruluşlara borçludur" dedı. Kurumsal sponsorlardan Koçbank AŞ adma genel müdür yardımcısı Sup- hi Bi^jn, Baytur lnşaat Taahhüt AŞ adı- na genel müdürOkta> Yavuz, The Mar- mara tstanbul adma genel müdür Cem Gündeş. Renault adına genel müdür Onur Baytok, DHL Worldwide Exp- ress adına pazarlama müdürü Lfiık Koc toplantıya katıldılar. Vakfın basın spon- sorlanndan olan Cumhuriyet gazetesı İstanbul Kültür ve Sanat Vakfi'nın basın sponsorianndan olan Cu huriyet gazetesi adına, genel yayın yönetmenimiz Orhan Erinç destek gerekçesini özettedL (Fotoğraf: KADER TUGLA) adına genel yayın yönetmeni Orhan Erinç yaptığı kısa konuşmada şunlan söyledi: Sayın Eczacıbaşı, Cumhuri- yet'in. \akfin etkinliklerini neden des- tekledigini anlaiü: Bağımsızlık ve ödün venneden sanata katkı\i sürdürmek. BD yüzden Cumhuriyetgazetesi her za- man vakfın destekçisi olmuştur,olacak- nr ve ottnaya devam edeceknV Vakfin diğer basın sponsorianndan Hürnyet adına yayın danışmanı Doğan Htzlan. Milliyet adına ıcra kurulu üye- si Arsal Tüzüner. Radikal adına kültür- sanat editörü Cem Erciyes, Sabah adı- na köşe yazan Can Atakh; TV sponsor- lanndan atv adına genel yayın yönetme- ni asistanı Mefis Top, Kanal D adına pa- zarlama dırektörü NesBhan Mesutoğ- lu, NTV adına genel koordinatör Nuri Çolakoğhı, Number One TV' adına ge- nel yayın yönetmeni lzze< Öz ve TRT adına istanbul televizyon müdürü Hül- >a Alp de kuruluşlannın destekleme gerekçelerini dile getirdıler. 16 Mart Öğretmen okullannın I5l.yıh tstanbul Haber Servisi - Öğretmen okullannın 151. kuruluş yıldönümü 16 Mart'ta kutlanacak. tlk kez "DariilmuaUiınHi" adıyla 16 Mart 1848'de faali- yete geçen öğretmen okulla- nnın kunıluş kutlamalan ne- deniyle tstanbul Milli Eğitim Müdurlüğü çeşitli etkinlikler düzenleyecek. Ilk tören 16 Mart Sah günü saat 10.00'da Çapa Öğretmen Lisesi'nde gerçekleştirilecek. Okulda saat 14.00'te bir de söyleşi düzenlenecek. Marmara Üniversitesi Ata- türk Eğitim Fakültesı Dr. tb- rahim Üzümcü Kültür Mer- kezi'nde saat 10.00'da ger- çekleştirilecek "T_ürkiy«'de Dünden Bugflne Öğretmen Yetiştirme Sistemleri" konu- lu panelın ardından saat 18.00'de aynı yerde sineviz- yon ve dia gösterimi yapıla- cak. Adile Sultan Öğretme- nevi'nde de öğretmen koru- sunca Türk sanat müziği kon- seri verilecek. 17 Mart'ta da Atatürk Kültür Merkezi'nde öğretmenlerden oluşan koro bir konser sunacak. Oğrenci Aileieri Derneği 2 yaşında Öğrenci Aileieri ve Yakm- lan Derneği, kuruluşunun tkinci yıldönümünü, konser- le kutluyor. Dernek tarafın- dan "Aile ve Gençlik Konse- ri" başlığı altında 15 Mart Pa- zartesi günü saat 20.00'de Atatürk Kültür Merkezi (AKM) Büyük Salon'da dü- zenlenen konsere "Bututsuz- luk OzlemL Emin İcüs, Sel- da Sökmen" ve "Boğaziçi Gösteri Sanatian Toplulu- ğu" katılıyor. Dernek Başkanı Mustafa Atalay, herkesin eğitim öğ- retim hakkından eşıt ve pa- rasız olarak yararianması için projeler ürettiklerini söyledi. Atalay, okullardaki öğrenci olaylarmın ve sorunlannın çözüme ulaştınlmasında ve güvenliklerinin sağlanma- sında önemli bir boşluğada imza attığını vurguladı. Belki yakında çevrilerek açılan ka benzer pağımızın eri üretilecek. Ama kaymak gibi ve kalıcıI • • • • %/ • • • • • • kopugumuzun sırrı gizli kalacak.Ekim 1998.. Türkiye'nin ilk çevrilerek açılan birası Troy üretildı. Troy'un sadece kapağı değil köpüğu de özel olarak hazırlandı. İstiklal Marşı'nın kabul edilişinin 78. yıldönümü dolayısıyla tören düzenlendi Türk ulusunun kamrlılığımn simges AISKARA (AA) - Mehmet Akif Ersoy Fikir ve Sanat Vakfı Mütevelli Heyet Başkanı MehmetCe- malÇiftçigüzeli. tstiklal Marşı'nın sadece okullar- da ve törenlerde değil, spor karşılaşmalannda da yeni bir heyecanla okunduğunu belirterek "tstik- lal MarşL ülkemLan ve insanımızın benzersiz bir mutabakat metnidir" dedi. İstiklal Marşı'nın kabulünün 78. yıldönümü do- layısıyla 1. TBMM Binasf nda, Yahyalar Mehmet Akif Ersoy Lisesi ile Sincan Mehmet Akif Ersoy llköğretim Okulu öğrencilerinm katıldığı bir tö- ren düzenlendi. Ulus'ta müze haline getirilen TBMM binası toplantı salonunda İstiklal Mar- şı'nın okunmasıy la başlayan etkinlikte konuşan Çift- çigüzeli, tstiklal Marşı'nın Türk ulusunuh hürri- yete duyduğu sarsılmaz inanç ve kendisine vurul- mak istenen esaret zincirini kıracak azim ve ka- rarlılığının simgesi olduğunu ifade etti. istiklal Marşı'nın milli mücadeleyı dizelerle ölümsüzleştiren bir destan olduğunu dile getiren Çiftçigüzeli. şunlan kaydetti: "İstiklal Marşı, öl- kemizinveinsannnızn benzersiz birmutabakat met- nidir. l lusal bağırnsızhğımıza olan aşkunızın ebe- di belgesi İstiklal Marşı'nın heyecarundan hiç ama hiçbir şey kay betmiş değuiz." TBMM Başkanvekıh Hasan Korkmazcan da İstiklal Marşı'nın kabulünün 78. yıldönümü ne- deniyle bir mesaj yayımladı. Korkmazcan. mesa- jında şunlan kaydetti: "Kan ve ateş çemberinden gecerek bir ulusun doğuşunu, >urt sogisini. em- pen^lizme karşı direnişinu bağımsızhğını \e özgür- lüğünü simgeleven İstiklalMarşımız,bizim varoluş kaynağımızdır." MESELA DEDIK ERDAL ATABEK O eçimlerin kendine özgü ekono- O misi ve ekolojisi gibi, kendine özgü hastalıklan da var. Bugüne ka- dar hiçbir tıp kıtabında yer almayan 'seçün hastalıklan' ilk kez dünya tıp literatürüne 'Mesela Dedik' eki- bi tarafından eklenmiş bulunuyor. Bilmiyoruz. tıp otoritelerimiz bu konuda ne diyecekler? Biz de du- rumu merakla bekliyoruz. Seçim hastalıklan... Ceçici seçim körlüğii... Oeçimler sırasında olan 'geçici O körlük' bu adla anılır. Özellik- le lıderlere, liderlerin çevresinde bulunanlara ve pek hararetli parti- lilere özgü bir hastalıktır. Bu has- talığa yakalananlarda görülen belir- tiler, gözü açık olduğu halde önü- nü görememek. kısa bir süre sonra yuvarlanacağı çukurları bile fark edememektir. 'Geçici seçim körlü- ğü'ne yakalananlar. gözleriyle gör- dükleri şeyleri bile inkâr ederler, böyle bir şey bulunmadığını söyler- ler' Gördükleri şeyleri bile görmedi- ğini söyleyen 'geçici seçim körleri', görmedikleri şeyleri görmüş gibi anlatır, dahası söylediklerine ken- dileri de inanır. Burada konunun uzmanları arasında farklı görüşler vardır. Uzmanlann birbölümü, 'ge- çiciseçim körieri'nin gördükleri şey- lere inandığuu söylerken bu görü- şe karşı çıkanlar, aslmda bu körle- rin görmedikrerine inanmadıklan- nı, ama tıpkı serap görmeye benzer bir dunımla, görmüş gibi davrandık- lannı söylemektedirler. Neyse ki bu hastalık. seçimJerin bitmesiyle düzelir. Seçimlerden sonra bir süre dahadevam etse de uzun sûrmez ve 'geçici körhık' ortadan kalkar. Bu du- rum üzerine, hastalığa yakalanan- lar "Nasıl şey bu canım? Önfimüz- deki durumu nasıl da görememt- şfe" demez de çevresini, kendisini yamlttığı için suçlamaya kalkar. Ama ne olursa olsun artık hastalık düzelmiştir. Gelecek seçime kadar gözlerde bir bozukluk görülmez. Kalıcı mitomanl... 11 ^"iromani', ıçinden gelen şey- İVİ tandürtmesiyleoluşan sü- rekli yalan söyleme hastalığıdır. Ki- mi liderlere, hızlı particilere mu- sallat olan bu hastalık. kendisini hiç durmadan söylenen yalanlarla bel- li eder. Bu hastalığa yakalanan par- tı lideri ya da partililer hiç durma- dan atarlar da atarlar. "Vergi mi? Kofay", "Sağhk mı? Kolaydan da ko- lay", "tşsizlik mi? Kalmaz böyle olay" diye her şeyin çözümü varmış gibi konuşurlar. Millet yıllardır din- lediği bu palavralan yutar mı, gar- gara mı yapar, belli değildir. Ama bu hastalığa yakalanan politikacı- lar için bu durum seçimlerle bit- mez. Hastalık kalıcıdır. artık hayat- lannın sonuna kadar bu şeytan dürt- mesiyle yalan söylemeye mahkûm olmuşlardır. Ama bu 'mitomani' hastalığı zararlı bir hastalık değil- dir, çünkü yalandan kimse ölme- miştir. Aynca bizim insanımızın doğrulan duymaktan ürken bir na- zik yapısı vardır. Şimdi bizimkile- re doğrulan söylerseniz sizden ka- çarlar, yüzünüzü görmek istemez- ler. Ama yalanlar atarsanız pek se- verler, sizden beğenileni olmaz. "Neden böyle?" derseniz, uzman- lan 'bizim insammıza hayaün ger- çekkrinin pek zor geldiğini, bu yüz- den de yalana müptela olduklaruu' söylerler. Bu 'yalan iptilası', yani yalan alışkanlığı, yalan bağımlılığı, Tann korusun. esrar alışkanlığı ka- dar kötüdür. Çünkü, kimileri nasıl yalan söylemeden duramazlarsa, çoğunluk milletimiz de yalan din- lemeden rahat edemez, huzura ka- vuşamaz. Siyaset psikologlan, po- litikacılan yalana alıştıranlann bi- raz da secmenleri olduğunu söyler- ler ki pek yabana atılamaz. Atalar, "Sakala görenraş" demişler, pek de doğru söylemişler. Kaçıntı illeti... O eçimlerde artan •kaşmO9etT, se- kJ çim vaatlerini dinleyen kimi va- tandaşlarda görülen pek zor bir has- talıktır. Seçim konuşmaiannda yap- tıklannm tam tersini söyleyen po- litikacılan dinleyen vatandaşlarda, önce kol ve bacaklarda önlenemez bir kaşmtı başlar. Kaşıntı sonradan göğüs ve sırt bölgesine yayılır ki, hiç durmadan kaşımak gerekir. Konu- nun uzmanlan bu illerin 'birşej'esi- nirlenipdebunu söyleyememekten' olduğunu söylerler ki gerçekten de böyledir. Bu yüzden yalnız 'kaşıntı ille- ti'nin değil, 'yollarda kendi kendi- ne konuşmak' derdinin de arttığı görülmektedir. Vatandaş yolda yü- rürken kendi kendine konuşmakta, el kol hareketleriyle biraz olsun içi- ni boşaltmaktadır. Böyle durumlar- da kimsenin üstüne gidilmemesi- nin doğru olacağına, vatandaşın böylece rahatlamaya çahştığına dik- kat çekilmektedir. Vatandaşın uğradığı hastalıklar arasında 'dil tutubnası' gibi, 'din- lerken yüzün kıpkırmızı olması' gi- bi, evdeki televizyon, radyo gibi ci- hazlara karşı şiddet krizlerine giril- mesi gibi çeşitli rahatsızlıklar da olup bunlann 'yeni sosyal hastahk- lar' olduğu vurgulanmaktadır. He- pinize geçmiş olsun, acil şifalar dileriz.