Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
İ Ş4JBAT 1999 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOM 11
ŞİRKETLERDEN
• ANADOLL Honda,
1998 nhnda yaşanan
durgtnluğa ve kredi
faizlerinin yüksdmesine
karşır, yılın başuıda
beJiri«liği 12 bin adetUk
saöş hedefıne ulaşarak
yılı 12bin 124adetük
sabşta kapattL Bu
saüşlann 1.100 adedi
taranât ticaret ve ihracat
oianüı gerçekleşti.
• GtLAN. 14 Şubat
Sevgilıler Günü için
müşterilenne armağan
vermeye hazırlanıyor.
Firma.1-15 Şubat
tarihlen arasında
geçerliliğı olan Gilan
îndirim Kartı ıle hediye
seçmek içırı gelen
müşterilenne yaptıklan
alışvenşlerde yüzde 5-
15 arasında değişen
oranlarda ındirim
yapacak.
• PI.NAR.çikoJataJı
krem şantiyi tüketkikrin
beğenisine sundu. 150
gramlık poşet
ambalajında üretüen
Pınar çikolatalı krem
şanti. hem çikolata hem
de krem şanti lezzetini
bir arada sunuvor.
• MAVİ Jeans. dünya
markası olma yolunda
ilerlerken tekstil
sektörüne kaynak
sağlamak amacıyla
"lptidar"ı yayımladı.
Firma, eglenceli
araştırma kitaplanna bir
yenisinı eklerken "tp"
ve "Üctıdar"ın
birleşmesi ile kitaba
admı veren "Iptidar"
gıyimiyle çevresi
üzerinde kurmaya
çalıştığı iktidar alanını
simgeliyor.
• SWISSOTEL
Istanbul-The Bosphorus,
14 Şubat Sevgililer
Günü'nü. Sevgililer
Günü Paketi ve bu özei
gün için Boğaz
manzaralı restoranı La
Corne d'Or'da sunulan
özei mönüsü ile kutluyor.
• FRÎTO-LAY.
aromasız mısır cipsi
Fritos ve tuzlu kraker
çeşidi Rold Glod'u Türk
tüketicilerin beğenisine
sunuyor. Kolesterol
içermeyen Fritos. ABD
başta olmak üzere çok
sayıda ülkede satılıyor.
• DUREX,
Internet'teki web
sitesinin Türkçe
bölümünü
kullanıcılannın
hizmetine sundu.
Dünyanın tek
uiuslararası prezervatif
markası I)urex'in
sa>fası. cinsel konulann
halen tabu sa>ıldığı
ûlkemizde, prezervatifle
ügili vanlış bilgi sahibi
olanlara ya da bilgi
edinmck isteyenlere
hizmet amacıyla
kuruklu.
• AMERICAN
Automobile Association
(AAA) tarafından her yıl
yapılan
değerlendirmenin bu
yilki sonuçlan açıklandı.
Bu sonuçlara göre
Subaru Forester 1998
yıhnda olduğu gibi 1999
yılına ait modehnde de
"Zirvedeki Araç"
ödülünü kendı
kategorisinde kazandı.
• DİAMOND
Mücevherat Sevgililer
Günü'nde kalpkri bir
kez daha kalpli
koheJeriyle fethedecek.
Kalpli koheler,
Diamond'un Akmerkez.
Nişantaşı ve Galeria
mağazalannda saöşa
sunuklu.
* •
Ozelleştirme ve ortaklık adı altmdaki satış ve yabancılaştırma işlemleri durduruldu
TEKELIviııHıMu• Sanayi Bakanı Metin
Şahin'in girişimi ile
TEKEL'e ait sigara
fabrikalannm
'özelleştirme' veya
'ortaklık' adı altmda
Amerikan, İngiliz ve
Fransız şirketlerine
satılması önlendi.
SADITLAH USUMİ
TEKELe ait sigara fabrikalannın *özel-
leştirme" veya •ortaklık' adı altında Amen-
kan. lngılız ve Fransız şirketlerine satılma-
sı gene kıl payı önlendi. Satmak ıçın çırpı-
nanlann da hevesleri bir kez daha kursakla-
nnda kaldı...
Rüştü Kâzun Yücelen, bundan önceki hü-
kümette TEKEL'den sorumlu devlet bakan-
lığına atanır atanmaz Tokat Sigara Fabnka-
sı'nın satışı ile ilgili tüm işlemlen durdurmuş-
tu.
Ancak .AJdıisar Sigara Fabrikası'nın Ame-
rikan-lngiliz ortaklığı olan BAT şirketine sa-
tılıp satılmayacağı hakkında net bir açıkla-
mayapılmamıştı.
Bu nedenle milyonlarca türün üreticisi ile
TEKEL fabnkalannda çalışan on binlerce iş-
çi kuşku ıçinde yaşıyordu. Bu arada 55. hü-
kümetin düşürüİmesi gündeme gelince kuş-
kular daha da artmıştı. Zira Rüştü Kâzım
Yücelen bir güvenceydı, ama gelecek hükü-
Eski Bakan Eyüp Aşık
metın veya ılgilı bakanın ne yapacagı bili-
nemezdi.
Buna karşılık özelleştirmeden yana olan-
lar yeniden umuda kapılmışlardı. Hele Ya-
lını Erez'ın başbakanlığı dörtgözle bekleni-
yordu. Çünkü Yalım Erez'in başbakanlığı
dönemınde TEKEL fabrikalannm yabancı şir-
ketlere devTİ çok daha kolaylaşacaktı.
Ancak hükümeti kurma görevi döndü do-
laştı, gene Büient EcevH'e geldi. Sanayi Ba-
kanlığı'na Metin Şahinatandı. Bu arada hiç
beklenmedik bir şey daha oldu. TEKEL,
Cumhuriyet kurulduğundan bu yana ilk kez
Sanayi Bakanlığı"na bağlandı.
Metin Şahin gerek bürokrasıde, gerekse sı-
yasette bilinen bir ınsandı. Hele EyüpAşık'ın
başlattığı TEKEL'ın parcalanarakyabancı-
laştınlmasT hareketıne şiddetle karşıydı Nı-
tekim göreve başladıktan kısa bir süre son-
ra TEKEL yetkililerinden. sigara fabnkala-
nnın yabancı şırketlere devri ile ılgıli çalış-
malan durdurmalannı istedi...
Böylece Rüştü Kâzım Yücelen'in ardın-
Genel Müdür Mehmet Akbay Sanayi Bakanı Metin Şahin
dan yenı bakan \fetin Şahin de tavır koyun-
ca TEKEL'de yabancılaştırma' konusu ta-
mamen gündemden düştü... En azından 18
Nisan seçimlerinde veya daha sonra Eyüp
Aşık gibi düşünen yenı bir sıyasetçı TE-
KELüen sorumlu bakanlığa gelene kadar...
Eyüp Aşık'ın devlet bakanlığı dönemin-
de TEKEL'e ait iğneden ipliğe kadar her şey
yokpahasınasatışaçıkanlmıştı. Hergünga-
zete ve televizyonlarda TEKEL ile ilgili ya
satış ılanlan vardı ya da haberleri...
Eyüp Aşık'ın kötüleme çabalan
Ortalık toz dumandı. Eyüp Aşık ve kad-
rosu Türkiye'de devletin en büyük gelir kay-
naklanndan biri olan \ e milyonlarca tütün ure-
ticımizi çokuluslu şirketlenn sömürüsüne
karşı koruyan TEKEL'imızı halkımızın gö-
zünden düşürmek için her türlü çareye baş-
vuruyordu.
Aşık. önceleri "TEKEL büyük zararedi-
yor. Bütçeye yük oluyor" diye tutturdu. Ama
kısa süre ıçinde bu iddıanın gerçekdışı oldu-
Malezya Başbakanı Mahathir Muhammed, Davos 'ta liberalizmden yakındı
'Asya'yı serbest piyasa yaraladı'
Ekonomi Servisi - Malezya Başba-
kanı Mahathir Muhammed. serbest
piyasa düzeninın Doğu Asya ekono-
milerinı tahrıp ettığinı söyledi.
Başbakan Muhammed Dünya Eko-
nomik Forumu toplantılan için gitti-
ği Davos'ta gazetecılerin sorulannı ya-
nıtlarken serbest piyasanın 'herkes
için iyi olması' gerekttğını söyledi.
^ ABDBaşlsan Ydnömcısı AlGore
ve Hazine Bakanı Robert Rubin'in
ekonomide korumacılık önlemleri-
nin azaltılması çağnsmı da değerlen-
diren Başbakan Mahathir Muham-
med, "ABD'nin, kendi ekonomisini
korumacıkk önlemlerivk' koruması
nedeniyle Gore ve Rubin'in koruma-
aljğa karşı olmasını anlayamıyorum"
• Mahathir Muhammed, Dünya Ekonomik Forumu'nda
"ABD'nin, kendi ekonomisini korumacılık önlemleriyle
koruması nedeniyle Gore ve Rubin'in korumacıhğa karşı
olmasını anlayamıyorum" diye konuştu.
dedi. Küresel ekonomide sorunun
mevcut ticaret sistemınden kaynak-
landığını vurgulayan Mahathir Mu-
hammed. bu sistemde ülkelerin eşit
şansa'sahip olmadığını kayderti.
Spekülatif girışımleri de eleştiren
Malezya Başbakanı. "Bah'da birey-
ler istediklerini yapabilir. Fakat Ma-
lezya'da insanlann fopluma zarar ver-
me hakkı yokrur" diye konuştu.
Öte yandan AFP'nin haberlerin-
de. yogun kar yağışı ve soğuk hava
koşullan altmda yapılan zirvede, dün-
ya ekonomisindeki krizler üzennde-
ki tartışmalann 'karfirünasındanda-
ha sert' olduğu ifade edıldi.
ABD Başkan Yardımcısı Gore ve
Hazine Bakanı Rubin'in korumacılı-
ğı eleştiren tavırlanna karşılık diğer
temsılciler, 1997 Asya ile 1998 Bre-
zilya ve Rusya krizlennden görülen
zarara karşılık sermaye akışını kont-
rol edecek konımacı önlemleri üze-
rinde durdular. Forumun dünkü bö-
lümüne Filıstin Devlet Başkanı Yaser
Arafatda katıldı. Mahathir Muhammed sert konuştu.
âu rakamlarla ortaya çıkanldı. Zira
TEKEL her yıl devlete 300 trilyon li-
raya yakın bir kaynak aktanyordu. Ay-
rıca trilyonlarca lira kâr ediyordu.
Bu tür propaganda tutmayınca Ame-
rikan, tngiliz ve Fransız şirketleri ile iş
ılişkisi olan veya bu tür ilişkilere ha-
zırlanan bazı hoidinglerimiz veya şir-
ketlerimiz TEKEL'i 'vergi yüzsüzü'
ılan ettıler. Bu, çirkinbir iftiraydı; ya-
kışıksızdı, haksızlıktı...
Aslında borcunu ödemeyen TEKEL
değil. devlerti... Devlet. tütün destek-
leme alımlanndan dogan borcunu TE-
KEL'e ödemiyordu. Orneğin TEKEL,
hükümetin talimatı ile devlet adına 400
trilyon liraya yakın destekleme alımı yapmış-
tı. Buna karşılık 290 trilyon lira vergi borcu
vardı. Devletten alacağını tahsil edemediği
için vergi borcunu ödeyemiyordu.
Böylece TEKEL'in 290 trilyon liralık ver-
gi borcu yüksek faiz yükü ile birlikte 700 tril-
yon liraya ulaştı.
Devlet ıse kendi borcuna faiz çalıştırma-
dıgı ıçm TEKEL'in alacağında bir tek kuruş
artış olmadı. Eğer devlet borcunu zamanın-
da ödemış olsaydı TEKEL'in şımdi bir ku-
ruş vergı borcu olmayacaktı... Üstelik bu
alışverışten ! 00 tnlyon lira da kârlı çıkacak-
tı... lşte... TEKEL'e atılmak istenen ıftiranın
gerçek yiizü bu...
lşin en acı yanı, bu kadar çirkin ıftıralara
rağmen TEKEL genel müdürünün sessız kal-
masıydı. Eger genel müdür, 'TEKEL'in iti-
ban ileovnandığı' gerekçesiyle tazminat da-
vasıaçmış olsaydı iftiralar 1999 yılına kadar
devamedemezdi...
Üstelik ıddia sahipleri mahkûm ettirilebi-
lirdı.Tütün Eksperleri Derneği'nin genel ku-
rulunda yapılan bir panelde
konuşan TEKEL'in eski ge-
ne! müdürlerinden Recai Dıb-
lan, Atila Candır. Esat Güç-
han. Orhan Özct ve Musta-
faGüçlü. TEKEL sigara fab-
rikalannm yabancı şirketie-
re devredilmesme, satılma-
sma. ortaklıklar kurulması-
na şiddetle karşı olduklannı
gerekçeleri ile belırttiler.
Ama ne yazik ki halen ge-
nel müdürlük koltuğunda
oturan Mehmet Akbay. eskı
ve tecrübeli 5 genel müdüre
karşı özelleştirmeyi savun-
du... Tabii büyük tepki gör-
dü...
Milyonlarca tütün üretici-
sı, TEKEL'de çalışan 40 bin
işçisi adına TEKGIDA-İŞ,
14 kuruluştan oluşan Tütün
Platformu, Tütün Eksperle-
ri Derneği ve bilim adamla-
n da birbildiri yayımlayarak
TEKEL'de özelleştirmenin
yaratacağı sıkıntılan kamu-
oyuna açıkladılar.
DUNYA EKONOMİSÎNE BAKIŞ ERGIN YILDIZOĞLU LONDRA
Bir kralın tahtını en büyük oğ-
luna bırakmak istemesınde ga-
ripsenecek bir yan olmasa ge-
rek. Ürdün Kralı Hüseyin'in, bü-
yük oğlu Prens Abdullah'ı ken-
disinden sc>nratahta geçmek üze-
re veliaht ilan etmesinın geçen
hafta bütün uluslararası gazete-
lerin ön sayfalannı ve yorumcu-
lannı meşgul etmesı de olağan
sayılabilir. Hüseyin, yıne devlet
yönetme becerisini gostermiş ve
hem yerine oğlunun geçmesini
garanti altına almış hem de
ABD'nin yönetiminın, ıfadelerını
kullanırsak "Ürdün 'ün sıyasi coğ-
rafyasının koşullanna uygun, is-
tikrarsağlayıcı bırseçım yapmış-
tır" (The Wall Street Journal
25/01). Ne ki yaşanan sürecin kı-
mı özellikleri, gelişmelerin, cıddı
ıstıkrarsızlık potansiyelleri taşıdı-
ğını da gösteriyor.
Iki garip durum
Hüseyin'in, oğlu Abdullah'ı ve-
liaht ılan etme sürecıne dikkatle
bakınca ikı garıplik göze çarpı-
yor. Bınncisı, 34 yıldır Ürdün ve-
liahtı olarak bilinen ve benimsen-
miş Hasan'ın bir hafta gibi bir sü-
re içinde. hem de beklenmedik ve
oldukça ıncrtici bir bıçımde kena
ra ıtilerek harcanmış olmasıdır.
Hüseyin, şimdi ülkesinın gelece-
ğinı, deneyimli bir maliyeci, dip-
lomat ve bürokratın yerine, hemen
hiç siyasi tecrübesi olmayan bir
askere bırakmıştır. Ikıncisi, önce
ABD, sonra da Irak'tan Israil'e ka-
dar hemen tüm bölge ülkelen Ab-
dullah'ın atanmasından son de-
recede memnun görünüyorlar. Bu
nasıl bir atamadır ki, çıkarlan bır-
birine tamamen ters bırçok ülke-
yi birden memnun edebilmekte-
dir?
Kral Hüseyin'in, karannı açık-
larken sunduğu gerekçeler, ka-
rarın açıklanış tarzı, bırınci garip-
liği açıklamamıza yardımcı olabi-
lir. Hüseyin, altı aydırABD'de kan-
sertedavisigöruyordu. İliktransp-
lantasyonundan sonra iyıleştiği-
ni duşünerek 19 Ocak'ta ülkesi-
ne döndü. Dönerdönmez, CNN'e
ülkesinin geleceğiyle ilgili yeni fi-
kirleri olduğunu söyledi. Göriış-
menin çok kısa olması ve CNN
muhabıri Christian Amanpo-
ur'un yalnızca veliahtlık üzerin-
de durarak, Prens Hasan'ın ge-
leceğini soruyor olması, aslında
kararın çoktan verilmiş ve de pa-
zarlama aşamasına geçilmiş ol-
duğunu düşündürüyordu. Hüse-
Kralın Kararı
yin 25 Ocakgünü, yüzyüzeaçık-
lamak zahmetine bile katlanma-
dan. bir asker görevli tarafından
elden gönderilen bir mektupla
Hasan'ı görevınden aldı. (Inter-
national Herald Tribune 30-
31/01), yerine veliaht olarak oğ-
lunu atadı. Prens Hasan'ı görev-
den alan mektupta, Hüseyin, ken-
disıne danışılmadan yapılan üst
düzey atamalardan, aralarında
Genelkurmay Başkanı Abdul Ha-
fız'ın da bulunduğu bırseri komu-
tanın emeklı olmaya zorlanma-
sından, ve Hasan'ın yerine en bü-
yük rakip olarak görülen, Prens
Hamza'nın annesi, Amerikan asıl-
lı karısına yonelik bir karalama
tu" (24/01). Tum bu gelışmeler,
Prens Hasan'ın velıahtlıktan az-
ledilmesinın arkasında ciddı bir si-
yası çatışmanın yattığını düşün-
dürüyor.
ikincı garplığe gelince, Sad-
dam Hüseyin'in oğlu Udey'ın
edrtörlüğünü yaptığı Babıl gaze-
tesınin başmakalesıne göre Ab-
dullah'ın veliaht olarak atanması
"Kralın 1960'lardan bu yana al-
dığı en akıllı siyasi karardır" (The
Independent 30/01). Ha'aretz'in
bildirdiğıne göre "Israil savunma
bakanlığı ust düzey görevlileh,
Abdullah 'ın Haşımı monarşısinin
istikrannı korumayayetenekli bi-
n olduğunu düşünüyorfar" (28/01).
kampanyası yurutulmesınden şı-
kâyet ediyordu. (Jarusalem Post
27/01). Hüseyin. krallığın tekrar
kendı aılesine dönmesı için, da-
ha önce kardeşi Hasan'dan ken-
dı çocukları yerine Hamza'yı ve-
liaht ılan etmesi için yazılı bir bel-
ge almaya çabalamış, ama başa-
nlı olamamıştı. (News Internati-
onal-Pakistan 16/01). Bir başka
Israil gazetesi Ha'aretz ıse mek-
tubun, açıkça admı koymasa bi-
le, "bir darbe girişiminin" varlı-
ğını ımaettiğıniyazdı (27/01). Mı-
sır'da yayımlanan Middle East
Times dergısine göre, "..yoklu-
ğunda kardeşi Prens Hasan'ın
devlet işlenne fazla doğrudan ka-
nşması, arka planda kalmaya dık-
katetmemesi, Hüseyin'in buyon-
de karar almasına neden olmuş-
Netanyahu, MOSSAD ve Ge-
nelkurmay Başkanı ile yaptığı bir
görüşmeden sonra Abdullah'ı "kı-
sa donemde destekleyeceğini"
açıkladı. Filistin yönetimi de Ab-
dullah'ın karısının Filistinlı olma-
sından hareketle, oldukça mem-
nun görünüyor. Bu, Ürdün'ün nü-
fusunun yüzde 65'inin, ekonomik
gücü de ellerinde tutan Fılistınlı-
lerden oluşmasından dolayı, ABD
yönetimi açısmdan olumlu birge-
lişme. ABD hemen karan destek-
ledi. Albright Mısır'da verdiği de-
meçte "Ürdün'ünyanındayız, bu
atamanın bir sorun yaratmaya-
cağını umuyoruz" dedi (The Gu-
ardian 28/01). Sonra da gezısıni
yarıda keserek, Abdullah'ı tebrik
etmeye Ürdün'egeldı. Ürdündey-
ken de ABD'nin Urdün'e, sağla-
dığı yıllık 225 milyon dolarlık yar-
dımı hızlandıracagını açıkladı. (Ja-
rusalem Post), Suudı Arabıstan
da Abdullah'ı destekliyor.
Irak'ın, en son ABD saldınla-
rından sonra ABD'yi kınamayı
reddeden Hasan'ı neden isteme-
diğıni anlamak zor değil. Filistin-
lilere karşı 1965'ten bu.yana ka-
tı bir politika ızleyen, Ürdün'ün
kaybettiği Batı yakasında bağım-
sız bir Filıstin devletini istemeyen
Hasan'ı, Fılistinlılerin ve Filistin
nüfusu üzennde siyasi etkisi olan
Surıye'nin de istememesi anlaşı-
lır bir durum. Ama İsrail'in Abdul-
lah'ı desteklemesinı anlamak zor.
Bunu olsa olsa 'beklegör' politi-
Altı aydır ABD'de
kanser tedavisi
gören Kral
Hüseyin'in (solda)
tahtını büyük oğlu
Abdullah'a
(sağda)
bırakacağını
söylemesi, geniş
yankı uyandırdı.
34 yıldır Ürdün
veliahtı olarak
bilinen Hasan'ın
(ortada) devre dışı
bırakılması
şaşkınhk yarattı.
kasının bir ürünü ve orta vadede
değişebilecek bir tutum olarak
görrnek daha gerçekçi olur sanı-
rım. İsrail'in açıkça belli etmedı-
ği endışeleri, bir başka kaynak,
Wall Street Journal dile getirdi.
ABD muhafazakâr kanadının söz-
cüsü olan bu gazete şımdilik Ab-
dullah'ın atanmasından yakınan
belkidetekyayın.
Prens Abdullah ordu içinde
güçlü, halk arasında popüler. Ka-
nsının Filistinlı olması nüfusun ço-
ğunluğuyla iyi ilişkiler kurmasına
da olanak sağlayacak. Yukanda
değındiğım gibi uluslararası des-
teğı de var. Üstelik istihbarat kay-
naklan ABD yönetiminın, Hasan'ın
tasfiyesinde birinci derece rol oy-
nadığını da söylıiyorlar (WSJ
25/01). Ancak Wall Street Jour-
nal, bu atamanın bölgededenge-
len bozacağını düşünüyor. Wall
Street'in ilk tepkisini Cumhuriyet-
çılerin ve aşın sağın bir kurumu
olan American Enterprise Ens-
titute, Ortadoğu Araştırmalan Di-
rektoru David VVurmser dıle ge-
tirdi. VVurmser'in analizine göre
atama Ürdün'de, Arafat'ın etkisı-
ni arttıracak, bağımsız Filıstin dev-
leti ilanını kolaylaştıracak. VVurm-
ser, gelişmelerden, ABD'nın Fi-
lıstin devletinin ilan edilmesi sü-
recinı hızlandırmaya yönelik bir
politika değişıkliği içinde olduğu
sonucunu çıkarıyor. VVurmser,
ABD'nın bu yöneliminın, Irak po-
litikasını da olumsuz bir yönde
etkıleyeceğinı düşünüyor. Abdul-
lah'ın, Urdünlü nüfusu ıçinde gi-
derekartan Israil karşrtı duygular-
dan etkılenmesi olasılığı da WSJ
yazarlannı kaygılandınyor. Nite-
kım, Abdullah'ın neden yönetme-
ye hazır olmadığını anlatan 28
Ocak tarihlı bir başmakale, Ür-
dün'e atıfla "Filistin'in bırdevle-
tizaten var... Hamas da seneler-
dir burada üstlenmiş değil
/77/?"dedikten sonra, Batı yakasın-
daki bir Filistin devletinın Ürdün
için hayatı bir sorun yaratabılece-
ğini ilen sürdü. WSJ yazan R.L.
Pollackda senelerdirHaşimi ha-
nedanını devirmeye çabalayan
Arafat'ın elıne. şimdı Ürdün'ün
içışlerıne kanşmak için gerçek bir
fırsat geçeceğini ilen sürdü. WSJ'ın
yakınmalanna bakarak belki
ABD'nin bölge politikasının değiş-
tiğini düşünmek için çok erken.
Ancak, ABD'nin Irak politikasının
iflasından sonra ortaya çıkmaya
başlayan belırsızliğe, bıryenisinın
eklendığinı söylemek çok yanlış
olmaz sanırım.
Toparlamaya çabalarsak, bi-
rincisi, Hasan'ın azledılmesı bir
iç çatışmanın üzerinde gerçek-
leşmiş gibi duruyor. İkincısı, Kral
ölduğünde, siyasi sürekliliğın sağ-
lanmasıartık garanti değil... Üçün-
cüsü, Filistin'in bölgede etkisi ar-
tabilir. Dördüncüsü, Abdullah'ın
zaaflarından faydalanmak için,
başta Suriye olmak üzere, Irak ve
Filistin Yönetimi Ürdün'ün ıçişle-
rine kanşmaya başlayabilırler. Bu-
na karşılık İsrail, hele Natenyahu
seçimleri bir kez daha kazanırsa,
barış sürecı içindeki katı tutumu-
nu pekıştirir. Görüldüğü gibi man-
zara çok karmaşık; süreç, bölge
istikrannı, Ürdün'ün bir ülke ve
devlet olarak geleceğinı tehdit
eden özellikler taşryor.
ANKARAPAZARI
YAKUP KEPENEK
'Bizimkiler'
Bizimkiler, öğretim üyeleri. Konu da öğretim üye-
lerinin son günlerde gösterdiklerı siyasallaşma süre-
o. Seçimlere gidilırken siyasallaşma olağan saytla-
bilir. Yine de kimı ilginç noktalara değinmek gereki-
yor.
•••
Önce, çok sayıda öğretim üyesi seçimlerde aday
olmak üzere görevlerınden ayrıldı. Bu doğal. Doğal
olmayan iki yön var.
Aday olmak üzere görevlerinden aynlan öğretm üye-
lerinin çok büyük bir bölümü, büyükkent-dışı devlet
üniversitelerinde çalışıyor. Bu üniversiteler kuruluş
aşamasında. Buralarda öğretim üyesı eksiği olağa-
nüstü boyutlara ulaşıyor. Kazanmalan durumunda
isffa eden öğretim üyelerinin yerlerini doldurma ola-
nağı en azından kısa sürede yok denecek kadar az-
dır.
Görevini bırakan öğretim üyelerinin çok büyük bir
bölümü kendi dalında doktor ya da yardımcı doçent
unvanını taşıyor; öğretim üyeliğinin/7fr6asamaWa/iD-
da bulunuyor. Kuşkusuz büyük bir istekle seçtıkleri
mesleklerinde daha ilen aşamalara gelmek, bilimsel
araştırma ve yayınlanyla katkılarını arttırmak isterler-
di. Ancak, öy\e olmuyor; daha işin başında asıl mes-
leklerini bırakıyorlar. Bu olgunun, değişik yönleriyle
incelenmesi gerekir.
Irdelenmesi gereken ilk soru, genç öğretim üyele-
rinin neden işlerini btrakmak istedıkieridir. Konunun
bireysel bir tarafı var; genç bir öğretim üyesi sıyaset
yoluyla toplumuna hizmet vermek ısteyebilir. Seçile-
mezse de kimi siyasilere yakın olmanın şu ya da bu
biçimde bir getinsınin olduğunu. geçmiş deneyler-
den giderek, saptamış olabilir. Bireysel özlem ve is-
tekler bir yana, üzerinde durulması gereken, sorunun
kurumsal yönleridir.
öğretim üyelerinin çalışma koşullan nasıldır? Al-
dıklan maaş; kütüphane, araştırma, araç ve gereç ola-
naklan ne ölçüde yeteriidir? Daha da önemlisi, öğ-
retim üyeleri, üzerlerinde bir yönetim baskısı görü-
yor ya da bunu yaşıyorlar mı?
Kurumlaşma açısmdan bir adım daha atılsın. Öğ-
retim üyeliğine seçım nasıl oluyor? Ûlkemizde üni-
versite sonrası öğrenimin, yani yüksek lisans ve dok-
tora programlannın durumu nedir? Bu programlann
sayısal büyüklüğü ve bunun bılim dallan arasındaki
dağılımı, ne ölçüde gereksinmeleri karşılıyor? Çok da-
ha önemlisi, özellikle uygulanmakta olan doktora
programlannın niteliği nedir? Bu programiar kendi ara-
lannda ve yurtdışı ünıversitelerle karşılaştınldığında
nasıl bir fotoğraf görünüyor?
Bilim insanı, gerek araştırmayı ve gerekse de öğ-
retimi mutlulukla yapabilmeli; yaptığı işten zevk ala-
bilmeli. Her işte başan için bir önkoşul olan ış doyu-
mu, bilim dünyasında apayrı bir büyük önem taşır.
Öyle anlaşılıyor ki yeni kurulan devlet üniversiteleri-
nin genç öğretim üyeleri yaptıkları ış ile çok da barı-
şık değildir. Bu soruna önemle eğılinmelidir.
• • •
Bizimkilere ilişkin bırkaç gelişme daha var.
Önce, değerii dostum Emre Kongar, gazetemiz-
deki köşesinde başlattığı yamyamlara oyyokgirişi-
rrtıni geliştirdi, yapıtlaştırdı. Yamyamlara oy yok, kinfı-
lere oy verileceğini belirtmediğinden olumsuz bir tu-
tumu yansıtıyordu; durumu yine Emre düzeltti. Ge-
çenlerde olumlu adımı attı ve kimlere oy verilebile-
ceğinin ipuçlannı verdi; okuyuculanndan Erdal Inö-
nü'yü cumhurbaşkanı, Oktay Ekinci'yi de belediye
başkanı seçtirmek uzere harekete geçilmesini ve bu
amaçla örgütlenılmesini istedi. Böylelikle iki yamyam
olmayan aday bulunmuş oldu; iyi de. cumhurbaşka-
nını halk seçmiyor ve de o seçime daha bir süre var.
Olsun, diyebiliriz, çünkü, Emre, biliyorsunuz, 21. yüz-
yıl üzerine çalışıyor.
Ikinci girişim bir başka değerii dostum Tahir Ha-
tipoğlu'nun genel kurul başkanı seçildiğı Sol Güç-
birtiği olayıdır. Ankara'dakı ilk toplantısını büyük bir
katılımla ve düzenli başlatan bu girişim, geçen haf-
ta sonu istanbul'da ikinci toplantısını yaptı. Ancak,
aynı günlerde bir başka gelişme yaşanıyor; soldaki
partilerden örneğin ODP seçime tek başına girece-
ğini açıklıyordu. Partinin Genel Başkanı Ufuk Uras
meslektaşımız da, ÖDP'nin 21. yüzyılın partisi ola-
cağının altını çiziyor.
Kısaca, herzaman olduğu gibi, sol, bineşirken tek-
rar bölünüyor. Ve bölünerek çoğalıyor! Tam da bu ara-
da solculann yüzde kaçının akıllı, yüzde kaçının da
aptal olduğu tartışmaya açılıyor. Sorunun doğru ya-
nıtını bulmak için seçım sonuçlanna mı bakacağız?
O zaman yine çok geç kalınmış olmaz mı? •
Oysa, 21. yüzyıla gırmeden de solun, toplumsal ve
ekonomik yapının demokratikleşmesi; salt emeğiy-
le geçinenlerin gelır düzeyinin yükseltilmesi; işsizle-
re iş bulunması ve de küreselleşen bir dünyada ulu-
sal üretim güçlennin geliştinimesi konulannda ya-
pabileceğı çok şey olmalıydı. Yazık...
e-posta: yakup@rorqual.cc.metu.edu.tr
Brezilya, IMF ile yardım
görüşmelerine başladı
• Ekonomi Servisi - Brezılya. IMF Güney Amerika
Başkan Yardımcısı Teresa fer-Minassian
başkanlığmdaki Uluslararası Para Fonu heyeti ile
görüşmelerine dün başladı. Görüşmelerde. Brezilya
Merkez Bankası'nın kur belirlemedeki rolü ve
IMF'nin Brezilya'ya vaat ettiği 41.5 milyar dolarlık
yardım paketi konuşulacak.
ABD'yi VVTO'ya şîkâyet eden
Hîndistanda Cola boykotu
• Ekonomi Servisi - Hındistan. geçen mayıs
ayındaki nükleer denemeler nedeniyle Hintli
şirketleri kara listeye alan ABD'yi bu karan
nedeniyle Dünya Ticaret Örgütü'ne (WT0) şikâyet
etti. ABD geçen kasım ayından beri aralannda
Hindistan Atom Enerjisi Komisyonu'nun da
bulunduğu 40 şirketle ticari ilişkilerini kesmişti. Bu
arada Hindistan'ın muhalif liderlerinden olan ve
eski Savunma Bakanı Mulayam Singh Yadav.
halkını, Coca Cola ve Pepsi başta olmak üzere
yabancı mallan boykota çağırdı.
DTM'den menşe
kümülasyonu el kitabı
• ANKARA (.4A)- Dış Ticaret Müsteşarlıği
(DTM) Türkiye'nin 1 Ocak'tan itibaren katıldığı
"Pan-Avrupa Menşe Kümülasyon Sistemi"
oluşumu ile ilgili bir el kitabı yayımladı. Kitapta,
taraf ülkeler arasında yeni ticari olanaklar yaratacak
ve anlaşmalardan beklenen faydalann azami olarak
kullanılmasını sağlayacak sistemin. son derece
kanşık ticari ilişkilere yeni boyutlar eklediğine
dikkat çekildi.