Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 19 ARALIK 1999 PAZAR
HABERLER
DUNYADA BUGUN
ALİ StRMEN
TUe Depsbıiz Sayın Katil?'
Sevgili,
Sen belki fark etmedin, ama hafta içinde Pen-
dik'te, bütün Feneriileri fena halde sarsan, Rich-
ter ölçeğiyle 10 büyüklüğünde bir deprem ol-
du.
Aslmda, dünyanın birçok ülkesinde, örneğin
Ingiltere'de anlı şanlı takımların ikinci ligden
ekiplere yenildiğine tanık oluyoruz. Olayın bu
denli abartılacak biryönü yok. Zaten, hemen er-
tesi günü, Beşiktaş ile Gençlerbirliği de aynı
akıbete duçar oldular.
Futbolu sevmeme, maçlan her hafta izleme-
me karşın, başansızltklar karşısında, böylesine
büyük tepkileri anlayacak yaşlarım geride kal-
dı.
Çook eskilerde, Galatasaray yenilgilerini bü-
yük felaketlergibi karşılamış olmamı da çocuk-
İuğuma bağlıyorum.
Ne var ki, TV'den gördüğüm, basından izle-
diğim kadanyla, Pendik yenilgisini kimi Fener-
liler böyle karşılayamadılar.
Hatta kimileri Dereağzı Tesisleri'nj basarak,
futbolculara sataşmaya, takımın çok başanlı
kaptan kalecisi Rüştü'yü tartaklamaya kadar
vardırdılar işi.
Üstelik bu işi yapanlann, kulüp başkanının
adamları olduğu da belgeleriyle yazıldı basın-
da. -
• • *
Haydi öfkeyi anlıyoruz diyelim. Topluluklar,
hayranlık duydukları, kendileriyle özdeşleşme-
ye çalıştıkları kişilere karşı, hiç farkında olma-
salar da acımasızdıriar.
Yücettilen, ilahlaştınlan kişi, günün birinde,
kendisini yüceltenlerin belki ayırdtnda olmadık-
lan kışkançlıkları yüzünden, yerin dibine batın-
lacağını da hiç unutmamalıdır.
Ama dayağateşebbüs, aklın alacağı şey de-
ğil, ilkelliğin de son kertesi.
Sakın Sevgili, bu davranışı futbola bağlama!
Toplumun diğeralantannda neye tanık oluyor-
sak, futbolda da aynı şeyle karşılaşıyonuz.
Ama beni dayaktan da daha çok şaşırtan o-
lay, dayak olayının faillerinin, Fenerbahçe'nin
deplasmandaki Samsun maçından sonra stad-
yumda sahaya alınıp kameralar karşısına çıka-
nlmalanydı.
Onlar da fırsatı bulunca, neden haklı olduk-
lannı anlattılar. Hani biraz daha devam etseler-
di, neredeyse adamlara hak verenler çıkacak-
tı.
Buradaki habercilik mantığını anlamak, güç-
ten de öte olanaksız görünüyor bana.
Hani neredeyse yedi kişiyi öldüren katilin bur-
nuna mikrofonu dayayıp "Şu öldürdükleriniz
konusunda ne diyorsunuz sayın katil, onlar da
acaba bunu haketmişlermiydi?" demeye ben-
ziydr bu.
•••
Kaptan Rüştü'yü dövmeye teşebbüs eden-
ler, Başkan Aziz Yıldınm'ın adamlan mı, değil-
ler mi, bilemiyorum. Ama toplumun amigo adı-
nı verdiği, fanatik, biraz da taraftann vaveylası-
nı yönetme görevini yüklenmiş kişiler olduklan
kesin.
Hatta bir tanesi, kaç yıldır Fener'e gönül ver-
diğini, bütün maçlan izlediğini, deplasmanlar-
da bile takımını yalnız bırakmadığını soyledi.
Sevgili,
Futbolu seviyorum. Eski ve yeni futbolcular
içinde, topçuluğuna olduğu kadar, kişiliğine çok
saygı duyduğum kişiler de az değil. Kimileriyle
birlikte çalışma onuruna da eriştim.
Ama amigolardan hiç hoşlanmıyorum. Yal-
nızca bağınp çağırarak kendilerine paye çıkar-
mak isteyenlere hep kuşkuyla, biraz da küçüm-
semeyle bakanın da yalnız ben olmadığımı sa-
nıyorum.
Ne yazık ki Sevgili, amigolar yalnız tribünler-
de değil, yaşamın her alanında kol geziyorlar.
Umanm gelecekte, toplumdaki amigo sayısı
azalırken, amatör de olsa, mücadelede faal rol
oynayan insan sayısı artar.
'Oğretmen isteyen
tebrik edilmelP
ASUMAN
ABACIOĞLU
İZMİR - Medyada son
günlerde arka arkaya ya-
yınılanan haberler, Türk
toplumunun gençlere yö-
nelik hoşgörüsüzlüğünü
yansıtıyor. "Oğretmen is-
tedikleri için yargılanan
çocuklar, tişört çaldıklan
için toplam 77 yıl hapis ce-
rası verüen gençler, dersi
bilemediği için dövülerek
hastaneük edilenler, arka-
daşlanna 'altıokka şaka-
sı' yapüklan için okuMan
uzaklaşünlanlar.'
7
.Psiki-
yatnstler, bu çocukların
gelecekteki ruh sağlıkla-
nyla oynandığını belirte-
rek, "Ashnda öğretmenle-
rini isteyen çocuklan teb-
rik etmek lanm, keşke
gençkrünizhep böyle hak-
hrmı arasalar" dediler.
Ege Üniversitesi Tıp
Fakültesi Psikiyatri Bölü-
mü Öğretim Üyesi Prof.
Dr. Ahmet ÇelikkoL
"Okuldan atihna, istikba-
nn kararmasi. pofisle kar-
şı karşıya kalma, y-argdan-
ma gibi ağtr stres yaratan
olgularla karşılaşan bu ço-
cuklarda, uzun vadede
'Post Travmatik Stres Bo-
zukluğu'mın temelinin
ankuğmı, şu anda da ruh-
sal dunımlannın iyi oMu-
ğunu sanmadığııu'' söyle-
di. Genel olarak bakıldı-
ğında ise "Biz bu ülkede
fikri hür, irfanı hür. vicda-
nı hür in<anlar mı yetişti-
receğiz; hakkuu arayama-
yan, ânmiş pusrnuş insan-
lar mı" sorusunun sorul-
ması gerektiğini belirten
Prof. Dr. Çelikkol, "Buço-
cuklar, içinde yetiştikleri
aile ortanunın da etkisiyle
haklaruu arayabilmişler;
pankartlar hazııiamışlar,
ogretmenimizi istiyoruz
demişler. Bu tebrik edile-
cek bir davranış. bizim
gençkrimizin böyle otana-
sı lazun" diye konuştu.
Ancak, gençlerin 'hak-
kını aramalan' yenne,
'uydu kişiler, ttoyun eğen
bireyler' olmalannın is-
tendiğini vurgulayan Prof.
Dr. Çelikkol, "Gençler
hakkuu aramasın, hakkı
yendiğinde adalete baş-
vurmasın. gerekli yerlere
şikâyet etmesin isteniyor.
Sanki bu, master planın
bir parçasL Türk gençliği
böyle yetiştirilmek isteni-
yor" dedi. Çelikkol, genç-
liğe yönelik bu baskının
özellikle 12 Eylül'den son-
ra daha belirgin hale gel-
diğini kaydetti. •
Kamuoyunun tepkilerine ortakların tahkim anlaşmazlığı da eklenince TBMM'de görüşülmedi
zorunhı geri adnnANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ka-
muoyunda yoğun tepki yaratan "kryak
emeknük" yasa önerisi. tahkimın genye
doğru işletilmesi konusunda hükümet or-
taklan arasında anlaşmazlık yaşanması
üzerine TBMM Genel Kurulu'nda gerek-
li çoğunluk sağlanamayınca görüşülmedi
ve askıya aluıdı. Başbakan BükntEcevit,
önerinin aceleyle kamuoyuna anlaülma-
dan gündeme getirilmesinden rahatsızlık
duyduğunu söyledi. MHP Genel Başkanı
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı
Devlet Bahçeii "Kıyak emeklilik bugün
Türkiye'nin şarrJanna uygun duşmüyor.
Daha ikri dÖDemlerde düşünülmelidir"
derken DW Genel Başkanı Tansu ÇiDer
mılletvekiUeri kapsam dışı tutularak öne-
rinin kabul edilmesi gerektiğini savundu.
FP Gnıp Başkanvekili Abdüflatif Şener de
önerinin yenıden gündeme gelmesı dunı-
munda ret oyu küllanacaklannı söyledi.
TBMM Daıuşma Kurulu'nun daha ön-
ce aldığı karar gereği genel kurulda dün
görüşülecek olan önen, öncekı gece yan-
sı alınan bir kararla gündeme getiriimek
istendi. Genel kurul çahşmalarvnın saba-
ha kadar sürmesi ve "kıyak emeklilik'1
önerisinin görüşmelerinin tamamlanması
kararlaştınldı. Ancak sabaha karşı tahki-
min geriye dönük işletümesine ilişkın ya-
sa tasansının görüşmeleri sırasında hükü-
met ortağı partiler arasında anlaşmazlık
yaşanınca ANAP milletvekilleri salonu
terk ettiler. Art arda yapılan iki oylamada
çoğunluk bulunamayınca genel kurul dün
sabah 05.00'te u
kıyakemekliMkn
görüşü-
lemeden kapandı.
Kıyak emekulik yasa önerisi ıle gün-
demdeki vakıf ünıversıtelerine arazı tah-
sisıni öngören yasa tasansının, hükümet
ortaklan arasında daha sonra belirlenecek
mutabakat doğrultusunda, bütçe görüşme-
leri sırasında da genel kurula getirilebile-
cegı bıldırildi.
Ecevit: Yöntemden rahatsızun
Ecevıt dün Zonguldak'a giderken oto-
büste gazetecilerin sorulan üzerine şunla-
n söyledi "Bu konu hakh obbüir, haksız
olabttir. Fakatbirgecesabaha karşı.kamu-
oyundan kaçınrcasına Meclis'te ele aun-
masmıyadırgadım. Bö\ le alelacek sabaha
karşı 15-20 dakika içinde görüşülmesi. tek-
KfçokhakholsabUe kuşku uyandımor.O-
ntın için gnıp başkamekilkrimizden rica
ettim,geride bıraknğımız gecegenel kuru-
la getirünıemesini ta\si\e ettim. konu ka-
muoyuna iyice anlaûhr. Kamuoyu kabul
eder,etmez; ona göreMecBsta\rmıbeSed-
er." Ecev\t, düzenlemenin gereklıliğıne
ınanıp inanmadığının sorulması üzerine
"O konuda bir şey söylemek istemiyvrum.
Benim dahi haberim ohnadan komisyona
getirildL Benim daha çok yöntem kouu-
sunda rahatsızlıgnn var" dedi.
D'ıT Genel Başkanı Çiller de dün yap-
tığı yaalı açıklamada, "Önerinin zaman-
bunaaçsmdan çokyanhş bir dönemdeka-
muoyuna maloiduğunu ve Medis'e karşı
v-arotangüvıenstdiğiartnrıabirroloyTia-
djğmı" savundu.
FP Grup Başkanvekili Abdüllatif Şener
de dün düzenlediğı basın toplantısında bir
soru üzerine "Önerinm geri çekflmediği-
ne, sadeceçoğunluksağbnamadığı içingö-
rüşüleroediğine'" dikkat çektı. Şener, FP
grubunun bu önerinin gündeme gelmesi
dunımunda ret oyu kullanacağını söyledi.
Cumhuriyet Kadmlan Demeği Genel
Başkanı Şenal Sanhan, "Deprenün de et-
kisi ik ülkemizde>oksulhığun alabikugine
yoğunlaşüğı, ekonomik darboğazm sürek-
li bir biçimde çıkmaza gotürdüğü bugûn-
lerdc. Mecüs'tc vekillerin kendi cüzdaıüa-
nnuı derdine düşerek çıkarmak istedikle-
ri yasa,halka karşı açık bir haksızhk ohna-
smın yanı sıra yargıya da meydan okuma-
dff" göriişünü sa\r
undu.
Hak-tş Genel Başkanı Salim Ushı da
"Ülkebirekonomiksdanüyaşıytırken mil-
ketvekülerinin ve emektflerin ayncahklara
ve imtiyazlara sahip ohnası. kamuoy unda
savunmadıklan bir uygulamayı kendileri
için bir firsat olarak değerlendirmeleri ve
komisyonlarda tartışmadan geçirmeleri
yadırganmışnr. Milktvekillerinin bütçe,
çekvergi ve Sosyal Güvenlik Yasası'ndaki
tavırian 3e özeldurumlan karşısındaki ta-
vnian çehşld Ikür. Umanm miUetvekilleri
bu yanhş teşebbüsten vazgeçerier" dedi.
TBMM'ye getirecek
FP/Rus
lobisV
scmnda ısrarh
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Hükümetin Çeçenistan
konusundaki pohtikalanm eleş-
tiren FP, genel görüşmeden son-
ra konuyu şımdi de araştırma
önergesiyle Meclis gündemuıe
getirecek. FP, önergede, "devlet
içindeRuslobisi bulunupbulun-
madığı'' konusunun açıİdığa ka-
vuşturubnasuıı isteyecek.
FP Gnıp Başkanvekili Abdül-
latif Şener, Çeçenistan'la ilgili
genel görüşme sırasında günde-
me getirdiği ve FP-MHP arasrn-
da kavgaya neden olan "Devlet
içinde adeta Rus lobisi var" sa-
vıyla ilgili TBMM Başkanlı-
ğı'na bugün bir araştırma öner-
gesı vereceklerini açıklayarak
tum partilerden destek istedı.
Şener. Ruslann Çeçenistan'da
açıkça soykınm yaptıklanru, an-
cak hükümetin hâlâ bu konuyu
"Rusya'nın iç işi" olarak değer-
lendirdiğini savundu.
İĞISELİ FIRÇA ZAFERTEMOÇtN CHP hükümeti suçladı
w
Türkiye, nükleer
çöplük olmaya aday'
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-CHP Genel Sekre-
ter Yardımcısı Bekir Yürda-
gül, hükümetin nükleer sant-
ral kurma düşleri yüzünden
Türkiye'nin "nükleer çöp-
lük* otaaaya aday ülke duru-
muna getirildiğıni vurgula-
dı. Yurdagül, hükümeti
"nükleerçugmhğmdan" vaz-
geçmeye çağırdı.
Yurdagül, kamuoyunun
AB'ye aday üyehk üe ilgi-
lendiği dönemde hükümetin
enerji alarundaki özelleştır-
me çalışmalan ve nükleer
santral şirketleri ile "flörtü-
nün" sürdüğünü kaydetti.
Koalisyon ortaklannın elekt-
rik üretimve dagıtun tesisle-
rinın yabancı şirketlere dev-
ri için çabasuun sürdüğünü
belirten Yurdagül, "Daha
önceyapdnnş imtiyaz sözleş-
melerini bile tahkim kapsa-
mma almak için yasa çıkar-
mayaçahşırkenDeviet Baka-
nı Edip Safter Gaydalı, Tür-
ldye'de nükleersantral ihak-
sme giren şirketlerin davetfi-
si olarak bu ülkelere gitmek-
te sakmca görmemektedir"
diye konuştu. Yurdagül şu
görüşlen dile getirdi:
"Türldye karanhktakato-
cak korkusu yaraülarak, bu
oldu bittîyie nükleer santral
ihalesi sonuçlandmlmayaça-
hşılmaktadır. Oysa.resmira-
kamlara görebüedağrtun şe-
bekesindeki kay bı dörtte bir
oranında a/aJtmakla, kuru-
lacak nükleer sanrralın üre-
teceğuıden daha fazla elekt-
rik enerjisi eldeetmek müm-
kündür." Nükleer santral
kurma düşleri yüzünden
Türkiye'nin "nükleer çöp-
lük" olmaya aday ülke duru-
muna getirildiğıni belirten
Yurdagül, hükümeti vazgeç-
meye çağırdı.
Saldırılarda 79 kişinin öldüğü Özlüce Barajı'nı Cumhurbaşkanı Sule^ân fiemîreî^çtı
6
Barışa engel olanlara lıalk izin vermez'
BAHAR TANRISEVER
HASANK1ZILTAŞ
ELAZIĞ/BtNGÖL - Cumhurbaşkanı Sö-
leyman DemireL ülke kaynaklarından yarar-
lanmanın koşulunun banş, kardeşlik ve be-
raberlik olduğunu belirterek "Turkiye'de iç
banşa eğer birtakım mâni olanlarvarsa, bun-
lara benimvatandaşun bu zamana kadar yüz
verroedi, bundan sonra da vermeyecektir"
dedi.
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirerin dün
bazı açılışlarda bulunmak üzere gerçekleştir-
diği Elazığ gezisi sis nedenıyle gecikmeli
olarak başladı. Etimesgut Havaalanı'nda
yaklaşık 1 saatbekleyen Demirel, daha son-
ra uçakla Elazığ'a geçti. Elazığ'dan Bingöl'e
helıkopterle gidilmesi öngörülmesine karşın
yine hava muhalefeti nedeniyle karayolu kul-
lanıldı. Demirel, yol üzerindeki Kovancılar
ilçesinde aracının lastiğinin patlaması nede-
niyle araç değiştirmek zorunda kaldı.
Demirel, Bingöl Özlüce Barajı'run açılı-
şuıda yaptığı konuşmada, yapımı 14 sene sü-
ren baraj için 273 trilyon lira harcandığım
kaydetti. Baraj yapıhrken terör ve iş kazala-
n nedeniyle 85 şehit verildığiru anlatan De-
mirel. "Neyapmakistiyoruzvebununkarşı-
sma niçin çıkılryor? Niçin bu ülkenin askerle-
ri şehit edflıyor? LTkenin her köşesinde elekt-
rik var. Bu kendiliğinden ouııadu bunu Tür-
kiye Cumhuriyeti Devkti yapO. Bu ülkenin
vatandaşlan için yapti" diye konuştu.
Ülkede herkese yetecek ekmek bulundu-
Cumhurfoaşkanı DemireL, Elazığ ziyaretinde çocuklardan büyük ilgi gördü, (AA)
ğunu, ancak bir yerlerde gizlı olduğunu söy-
leyen Demirel. "Buçıkanhrsaherkesinkar-
nı doyar. Demek ki bu ülkenin ay dınlanması-
na. insanlann tokluğuna, iyi giyinmiş. iyi oku-
muş ohnasına karşı çıkanlar var'" dedi. Tür-
kiye'nin bir dünya de\kü olduğunu, bölge-
sinde arandığını. banşçı olduğunu belirten
Demirel, bu ülkenin kuş uçmaz kervan geç-
mez yörelenne ulaştıklanna dikkat çekti. ül-
kenin her yöresine kalkuuna hareketlerini
götürdüklerini kaydeden Demirel şöyle ko-
nuştu:
"2000"B yıllara girerken bir eomizde de-
mokrasi, bir eUmizde kallonmay la giriyoruz.
Büyük gayretler sarf ettik. güzel şeyler yap-
ük. Ülkenin akıp giden sulanndan. toprağm
altmdaki kaynaklanmızdan, toprağm üstün-
deld imkânlanmızdan hep birukte yararlan-
mak gerekecektir. Bunun şarü banşnr, kar-
deşfiktir,beraberliktir.
n
Turkiye'de herkesın istediği yerde yaşaya-
bildiğini, istediği işi tuttuğunu anlatan Demi-
rel, "Türkiye'nin güçtü, ku\>etiukudretti bir
devlet ohnası senin iyiliğinedir. Vatandaşla-
nm. TC müktine. devietine, vatanma sahip
çıkmanız suretiyle ülkemde iç banş da koru-
nacaknr; daha çok aş. ekmek, refah. huzur,
sükûn da olacaknr. Bu dayanışmayı. beraber-
itğî sürdürelim, diyorum" dedi.
Demirel, daha sonra Elazığ'da Kaya Kara-
kaya Fen Lisesi, Hazardağlı fiköğretim Oku-
lu ve Hıdır Sever Lisesı'ni açtı.
Devlet Bakanı Edip Safter Gaydah ıle
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Cumhur
Ersümer de Demirel'e eşlik ettiler.
Yanan TEKEL deposu
Cumhurbaşkanı Demırel Elazığ'dan Ma-
latya'ya geçerek önceki gün yanan TEKEL
tütün deposunda incelemelerde bulundu. De-
mirel, burada Vali Mustafa Yıldınm'dan bil-
gı aldı. Yüdınm, depoda 4 trilyon 877 mıl-
yar lira değerinde 6 milyon 772 bin küo tü-
tün bulunduğunu bildırdi Yangında sabotaj
olasıhğı bulunduğunu anlatan Yıldmm, so-
ruşturmalann sürdüğünü, yangının yaklaşık
15 trilyon liralık maddi zarara yol açtığırun
tahmin edildiğıni söyledi. Demirel de 10-15
trilyon liralık birulusal servetın ortadan kalk-
masının üzücü olduğunu kaydetti.
SIFIR NOKTASII ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@turk.net
Nükleer enerjinin Türkiye'ye çok gerek-
li olduğunu söyleyen nükleer lobilerin var-
Itğını daha önce yazmıştık. Ancak bu kez
yeni bir teori ortaya atıldı. Söz konusu te-
oriye göre; Türkiye'nin nükleer güç sahibi
bir ülke olması gerekiyormuş. Bu neden-
le nükleer santrallarla birlikte böyle bir güç
Oİmanın da yolu açılabilirmiş.
Bu fikrin sol çevrelerde savunuluyor ol-
ması yeni bir durum. Türkiye'nin global
güç olmasının yolu da böylece açılırmış.
Sonra; sonrasını bilemiyorum... Türkiye,
onlara göre yeni bir emperyalist güç olma
adayı mı acaba? Avrupa'da kişi başına en
düşük gelirin ve kişi başına en çok aske-
rin düştüğü ülke Türkiye.
Savunma harcamalan sürekli bütçesinin
önemli bir kısmını alıp götüren, ama bir
türlü kişi başına geliri geri ülkeler seviye-
sinden yukan çıkamayan, üstelik bu geli-
rin de son derece adaletsiz dağıldığı Tür-
kiye; Pakistan, Kuzey Kore veya Hindis-
tan gibi nükleer güce sahip ülkeler sınrf-
landırmasına girse ne yazair?
Üstelik de bu nükleer güce Turkiye'de
kimkumandaedecek? "OevrimcırruVffyet-
çiler mi?" Yoksa şu anda Türkiye'yi dev-
rimci milliyetçiler mi yönetiyor? Belki de...
Bizim bilrnediğimiz bir iktidar var ve onlar
nükleer güce sahip oluıiarsaTürkiye, dün-
Yine Nükleer Enerji
yadaki ve Türkiye'deki emekçi yığınlann
umudu haline gelir.
• • •
Bu tartışmayı sürdürmekte yarar oldu-
ğu inancındayım. Ancak, benim bugün asıl
dikkat çekmek istediğim konu, nükleer lo-
bilerin Türkiye'ye yutturmaya çalıştığı
şantrallann 'faydalan've kerameti üzerine.
Gelişmiş ülkelerde şu andaki durumu in-
celediğimiz zaman şöyle bir tablo ortaya
çıkıyor: ABD'de 1978, Almanya'da 1982,
Kanada'da 1975 yılından bu yana nükle-
er santral siparişi yokrbr.
Elektrik enerjisinin önemli bir bölümünü
nükleer santrallardan karşılayan Fransa,
1997 yılından itibaren 2010 yılına kadar
nükleer programı askıya aldı. ltalya, Rus-
ya, Isveç, ispanya, Belçika gibi pek çok ül-
ke de benzer şekilde nükleer enerji politi-
kalannı beklemeye aldılar.
Nükleer Enerji Ajansı'nın 1997 yılında
yayımladığı verilere göre, dünyada en son
planlan 31 nükleer santraldan 20'si Ja-
ponya, 8'i Güney Kore, 1'i Macaristan ve
2'siTurkiye'de gözüküyordu. Japonya Ey-
lül 1999'da meydana gelen Tokaimura ka-
zastndan sonra, yapımı süren 2 adet dışın-
da 20 santral planından vazgeçti. Aynı şe-
kilde, Güney Kore'nin VVolsung Nükleer
Santralı'nda da Japonya'dakine benzer
bir kaza yaşanınca onlar da bekleme sü-
recine girdiler.
Işleri zora giren ve sürekli yatınmlan tı-
kanan nükleer lobinin şu anda gözlerini iş-
tahla diktiği ülkelerin başında Türkiye ge-
liyor. Batılı ülkeler kendi halklanna reva
görmedikleri nükleer santralı tam bir çifte
standart uygulayarak Türkiye'ye pazarla-
mak istiyorlar.
Dahaönceki biryazımızda nükleer ener-
jinin maliyetinin diğer enerji üretimlerinden
daha panalı olduğunu yazmıştık. Ancak
nükleer lobiciler, tersini söyleyip nükleer
enerjinin kw/saatinin 2.5-3 cent civannda
olduğunu öne sürdüler. Belgeler onlan ya-
lanlıyor. ABD Enerji Bakanlığı'nın danış-
manlarından C. Komanoff, 1968-1990
yıllarını kapsayan geniş araştırmasında,
nükleer enerjinin kw/saatinin 7.2 cent ol-
duğunu saptadı. Aynca ömrünü tamam-
layan nükleer şantrallann söküm maliye-
tinin de ilk kuruluş maliyetinin dörtte biri-
ne ulaştığını söylersek, bu maliyetin çok
daha yüksek olduğunu belirtebiliriz.
Nükleer santrallarda en önemli sorunlar-
dan birisi ise radyoaktrî atıklar. Bu sarrtral-
lara sahip birçok ülke, geçen yıllardan ha-
tırlanacağı gibi, bu atıklardan kurtulmak
için yasal olan veya olmayan yollardan
Türkiye, Tayvan ve Afrika ülkelerin] depo
olarak kullanmak istediler. Atom Enerjisi
Başkanı Yüksel Özemre, Almanya'dan
getirilen 1500 tonluk radyöaktif tehlikeli
atığın para karşılığı Isparta ve Konya'da
yakılarak imha edildiğini iddia etti.
Çevre Mühendisleri Odası Başkanı
Etem Torunoğlu, Akkuyu'da yapılması
planlanan nükleer santral için ÇED süre-
cinin de başlatılmadığını açıkladı. 17 Ara-
lık 1996 günü Resmi Gazete'de ilan ile iha-
leye çıkan TEAŞ'ın bugüne kadar ÇED sü-
reci için Çevre Bakanlığı'na başvurmadı-
ğı da ortaya çıktı. Nükleer santral için da-
ha söylenecek çok söz olduğu bir gerçek.
En önemlisi de Akkuyu'da yapılması plan-
lanan nükleer santrala çevredeki köylüler
karşı çıkıyorlar. Kendi geleceklerinin teh-
dit altına alınmasını istemiyoriar. Bilemi-
yorum, bunca gerçege rağmen hâlâ kim-
ler, ne için nükleer santral istiyorlar?
Türkiye'nin nükleer güce sahip olması-
nı isteyen "devrimci milliyetçiler" mi yok-
sa onlara bu gerçeği anlattılar?
Düşünüp duruyorum...
Sözen
'CHP yeni
yüzyûa
havfiamyor'
tstanbul Haber Ser-
\«-CHPPartiMecli-
sı üyesi Prof. Dr. Nuret-
tin Sözen toplumun ya-
pılandınlması için
CHP'nin yeniden yapı-
lanmasının önemine
dikkat çekerek"Kendi-
miâ yeni yüzyda hazır-
layacağız. Ne zamangö-
reNİmiziyerine getirme-
dikseçimi kaybettik. Ye-
ni yüzyıla girerken ya-
pılacak eleştiri son se-
çimlerde y aşanan kay-
bın nedenlerini araşür-
makur" dedi.
Gazeteci yazar Hflc-
met Btta, CHP'nin 20
yıldır karşı propagan-
dayla karşı karşıya ol-
duğunu dile getinrken
CHP Parti Meclisi üye-
si Süleyman Çelebi de
partının iyiye gitmesi
için partililerin taşm al-
Ona ellerini koyması ge-
reküğinı savundu. CHP
Şişli llçe Başkanlı-
ğı'nda"2000'BYıiarda
CHP ve TârkKe" ko-
nulu panel düzenlendı.
2000 yılına girerken
partinm arayışlar içeri-
sinde olduğunu anlatan
Sözen, "Halkm sonıa-
lanna çözüm bulama-
manuz sonucu hedefle-
rimizden sapnuş olduk.
Halkdabizicezalandır-
dı. Yenilenme gereği
halkla yeniden kucak-
(aşmamız gerekir" diye
konuştu.
Sözen, AB'ye üye
olunması halinde Ata-
türk'ün gösterdiği he-
deflere yaklaşılacağını
belirtti.
CHPnin iktidardaki
ANAP, MHP ve DSP
partilerinin yanı sıra
muhalefette bulunan
FP'ye karşı da muhalif
çahşmalar yapması ge-
rektiğini anlatan Hik- ,
metBüa,partininmoral •
ve heyecanı yakalama-
sı halinde iyi mücadele
verebileceğini vurgula-
dı. Küreselleşme olgu-
sunun ve AB üyeliğine
adayhğıyla ilgili yoğun
bir propagandanın ol-
duğunu anımsatan Bila,
"KüreseUeşme ve AB
üyetiğine adayiık
CHP'nin kendiHkekri-
m anlatması için bir fir-
satür" dedi.