25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 3 KASIM 1999 ÇARŞAMBA HABERLER Taziye Defterinden: Değerli Hocam, sana kurulan tuzak aslmda akıl, ' bilim ve aydmlık temelleri üzerinde kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nedir 'Bu aydnıhğı söndüremezler'Nuran Altınei (Eczacı, Balıkesir ADD Şube Bşk.): Çok değerli hocanı, Ankara"ya böyle gelmek ıstemezdik. Senın deyiminle Ankara Etab"ı yapmak isterdik. Seni çok özlemiştik. Gençlerin yakında Balıkesir Etabını tekrarlayacağını düşünüyorlardı, ama şimdi sana acı dolu olarak saygılanmızı sunmaya bız geldik. Sana kıyan haın elleri bir gün kırmaya tüm yitirilen aydınlanmızın öcünü almaya yemin ediyoruz. Senı çok seven Tüm Balıkesirli ADD'liler adına sana sonsuz saygılar. İlhan Şanal (Öğretmen): Sevgili Kışlah, senden öncekiler gibi seni de yok ettiklerini. cumhuriyeti yok edeceklerini sandılar. Yanıldılar. Hep yanılacaklar. Sen de onlann karanlık emel ve niyetlerine aşı oldun. Cumhuriyet aşısı. Artık her yerde varsın. Daha etkilisin. Sana Gaziantep'den Jaie Şanal. Bahadır Şanal, Abdülrezzak Adalı, Fatma Adalı. Ege Adalfdan selam getirdim. Cumhunyet şimdi inan daha güçlü. Saygılanmla. Musa Kıral(Baymdırlık ve Iskân Bakanlığı): Sevgili Hocamız! Güneşın bahçesinden bır gül daha kopardılar. Güneşin önüne bir kara perde asarak asla bu dünya karanlıklara gitmeyecektir. Çünkü bunun Kurtuluş Savaşı'nda örneklen görülmüştür. Yaşasın ATATÜRK aydınları. Ruhun şad olsun. Betül Mavi: Fıkırlerin ve felsefen her zaman yolumuzu aydınlatacaktır. Şimdilik hoşçakal. Kenan Özdemir (ADD Dinar Şube Bşk.): Değerli Hocam, sana kurulan tuzak aslmda akıl, bilim ve aydınhk temelleri üzerine kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nedır. Ama ne yapsalar bu aydınlığı söndüremezler. Rahat uyu. Sabire Dilber Düşüncelerin, fikirlerin topla tüfekle yok edilemevecek. Türkiye Cumhuriyeti ilelebet yaşayacaktır. Seni unutmayacağız. Ali Oemirav (CHP Dinar llçe Bşk.): Sevgili Kışlalı, seni saflanmızdan bedenen düşürmeleri, onların -ı karanlık emellerini gerçekleştirmelerine olanak sağlamayacak. Düşüncelerin ve ideallerin sonsuza dek hayata geçirmek için savunulacaktır. Dr. Alper Büyükakkuş: Sana yapılan saldın demokraük. laik, çağdaş Türkiye Cumhuriyeti'ne yapılan saldındır. Bu cumhuriyeti sonuna kadar koruyacağız. Av. Ata Giritli (ADD Samsun Şube Bşk.): Laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti'nin nirengi noktalanndan biriydin. Bizler senin yolunda. düşüncelerinin doğrultusunda dimdik ayakta olacağız. Rahat uyu. Osman Gültekin: Sevgili Ahrhet Taner Kışlalı. size uzanan eller ınşallah yerin dibine girer. faillerin yakalanmasını temenni eder, Allah'tan rahmet dilerim. Ertuğrul Kavış (Afyon Başmakçı Yaka Bld. Bşk Yrd): Sevgili Ahmet Taner Kışlalı, gerici yobazlar tarafından bombalı saldırı ile paramparça edildiğini öğrenmiş bulunuyoruz. Tüm devrim şehitleri gibi senin her parçandan milyonlarca Kemalist doğacaktır. Sizlerin anısı önünde yemin ediyorum. Bu ülkede tek Kemalist kalsam da kanımın son damlasına kadar yobazlann karşısında olacağım. Sebahat Okutkan, Nimet Baş, Ayşe Macit, Yüksel Kaya, Fatma Tıftik: Güçlü kalem Ahmet Taner Kışlalı yine senin bıraktığm beyinler güçlü kalemleriyle yanıtını verecektir. Nihat Ana: Saym Hocam, daha önce Izmir'den Uğur Mumcu için gelmiştik. Şimdi sizin için geliyoruz. Bu politikalar sürdüğü sürece acaba sizden sonra kimler için geleceğiz? Gökhan Küçük (Hamburg ve çevresi ADD Bşk.) Dost Kışlalı. Kemalizmin yılmaz savunucusu. yannlara ışık yakan. bizleri hep umut içinde yaşatan. senın bedenini ortadan kaldırsalar da. o dost seninle hep aramızdasın. Bu bayTağı Hüseyin Sülün (ADD Alanya Şube Bşk.): Saym Kışlalı. yaşamın çok büyük ve güzeldi. Ölümün herkese güç, yürek ve sevgi versin. Uğurlar olsun. Ayşe Sevil Kuru (Buketkent Muhtan. ADD Çayyolu Şube Bşk.): Kemalist, devrimci, yiğit Kışlalı, bil ki arkandan bıraktığın ve savunduğun fikirlerini tüm mahallemizde yetişen ve doğan, doğacak olan çocuklara öğretecegim. ADD Çayyolu Şubesi bilmelidirler: Atatürk ruhu, Atatürkçülük bilimi. sevgisi ve O'nun hizmetinde olma oluşumunu bu tür eylemlerle önleyemez. yıldıramaz. tüketemezler. Ata emaneti emin ellere bırakmıştır ve emaneti bekleyenler dimdik ayaktadır. Sevgi ve saygılanmla. Osman Duran (ADD Manavgat Şub. Bşk.): Tıpkı sevgili Mumcu'da olduğu gibi her parçandan yenı KışlalTnın bombalı suikastia öldürüldüğü gûnden bu yana gazetemizi ziyaret eden ukurlar ta/ivc defterinin sayfalannı üzüntü doiu sabriarla doldurdular. Rahat ol. Ruhun şad olsun. Devrim Öncel: Sizi ölümsüzleştırerek bir ışık daha yaktılar ve Atatürkçü gençlik olarak kendi adıma bu ışığı söndürmeyeceğim. Necdet Deşkiroğlu: Sevgili Ahmet Taner Kışlalı, yalnız değilsiniz. Bizler Atatürk ve cumhuriyet çizgisindeki yolumuza devam ediyoruz. DilekŞahin (Öğretmen): Güzel Ahmet Taner Kışlalı, sen rahat uyu. Bir Ahmet Taner Kışlalı gider bin doğanz. Zühal Zeren: Aydın insan Ahmet Taner Kışlalı. daima Atatürk ilkeleri izinde devam edeceğimize tüm Türk milleti adına söz veriyonız. Kahraman Yıldız: Sevgili hocam! Keşke herkes sizin gibi öldürülmeyi haketseydü! M. Coşkun tşkol: Cumhuriyete ve cumhunyetçılere yapılan saldınlar faili meçhul kalmayacak. yarınlara taşıyacak köylü-kentli, genç-ihtiyar. asker-si\ il on milyonlar bu ülkede yaşadıkça Kemalizm bayrağı hiç yere düşmeyecektir. Önünde saygıyla eğihriz. Ruhun şad olsun. Prof. Dr. Hakkı Keskin (Almanya Türk Toplumu Gen. Bşk.): Sayın Hocam, ellerimdeki yanıklar nedeniyle son yolculuğuna uğurlamaya gelemedim. Hainler yakalanmadıkça yeni Kışlalı'lann aramızdan aynlmasından korkuyorum. Kemalizmin ateşi ilelebet yanacaktır. Bunu sana söz veriyoruz. Evrim Gökçe Gökçeli (Yaşı 6): Öğretmenim. Ahmet .Amca, yanm adanın toprağına ekıldin. llkelerini tohumlamak görevim olacak. Mithat, Selen, Devrim Gökçeli: Hocamız. gerçekliği, gerçeğı kuşandınız. soyut sözcüklerle, kavramlarla olguyu doldurdunuz. Uğurlar olsun. sana minnettardır. Bizimle oldun, bizimle yaşadın, bizimle yaşayacaksın. Buketkent muhtann olarak mahallenin adına "Şeni ve savunduğun ilkelerini sonsuza dek'" koruyacağımıza ant içerim. Rahat uyu sevgili insan. SelçukSungur(E. Hakim, ADD Manavgat Şub. Y. K. Oyesi): Ne kadar canavarca davranırlarsa davransmlar. öfkemizi ne kadar bilerlerse bilesınler, öğrenmeleri gereken ilk şey: Provokasyona gelmeyeceğimizdir. Biz Atatürkçüler kav gayı başlatmayız, silahla hiç işimiz yok. ama başlatırlarsa, hepimiz birer Kışlalı olmaya hazınz. Atatürkçülerin, Cumhuriyet gazetesinin ve tüm ulusumuzun başı sağolsun diyoruz. Bu gibilere ödün vere vere, Türkiye'yi bu hale getirenler, aymazlar, sapkınlık sergileyenler, bu işi açıkça veya saman altından su yürüterek yapanlar şunu iyi Kışlalılar doğacağına inanmasam kahrolurdum. Bu inançla rahat uyu. Milyonlarca Kemalist yolunuzdan yürüyeceğiz. Fadime Şahinkaya: Cumhuriyetçiler, kendinizi kendiniz koruyun. Bizi bir daha yakmayın. Ama şunu iyicene bellesinler ki aydınlığımızda boğulacaklar. Şaşarım onlara. Atatürk öldü mü ki? Atatürkçüler ölsün! Kamil Kuru: Laik cumhuriyetçiler. laik cumhuriyetimizi korumak için elimizden geleni yapacağız. Yılmaz Cemal: Değerli sınıf arkadaşım, Kemalist A. Taner Kışlalı, seni kaybetmekten duyduğum üzüntü çok büyüktür. Nur içinde yat. Senin yolunda ve izinde Atatürk ilke ve devrimlerini sonuna dek savunacak ve yaşatacağız. SÜRECEK Çukurova Üniversitesi'ndeki meslektaşlan bombalı saldınyı yürüyüşle protesto etti Oğretim üyeleri Prof. Kışlalı için yürüdüADAISA (Cumhuriyet Bürosu) - Çukurova Üniversitesi'nde yapılan ve öğretim üyelerinin de katıldığı yürüyüşle anılan gazetemiz yazan Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlah'ya yapılan bombalı saldın protesto edildi..CHP Parti Meclisi Üyesi Prof. Dr. Gaye Erbatur, Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Mahir Fisunoğlu, Öğretim Elemanlan Sendikası Başkanı Adnan Ozgümüş. Öğretim Elemanlan Derneği yöneticileri, çok sayıda öğretim üye ve görevlisiyle öğrencilerin katıldığı yürüyüş, üniversite kampusundaki Atatürk Anıtı önünde sona erdi. Kışlalı'nın portresinin bulunduğu çelengin anıta konulması ve saygı duruşunun ardından Eğitim Fakültesi Felsefe Bölümü Öğretim Göre\ lisi Cahit Aslan, "Faiüer ve Meçhuller" başlıklı biidiriyi okudu. Kışlalı cinayeti ile faili meçhul cinayetlerin "a>dınlatıl(a)madığı'\ "devietin her geçen gün biraz daha derinleştiği** ülkemizde faili meçhul cinayetlere bir yenisinin daha eklendığini belirten Aslan şöyle de\am etti: "lpekçi. Cömert. Tütengil, Aksoy, Mumcu ve Üçoktan sonra Kışlah'nın da öldürülmesiyle benzer olaylann süreceğini resmi makamlar ve tüm kamuo> u bilmektedir. Yeşil Kuşakçılar ve Hocacılar, Kircı'ya af isteyenler, Evcil'e kol kanat gerenler, Küçük'ü görevinde tutanlar, bu faili meçhullerin faili değiller mi? Mumcu olayında görüldüğü gibi, faili bilip karartanlar, delilleri yok edenler adına tazminat ödenmedi mi? Terörün amacı, toplumsal kaos yararmak. kanlım, çoğulculuk\e demokratik , geüşmelerle ilgili engeüer, demokrasi dışı girişimler için gerekçeler olusturmaktadır. Ne yazık ki, Sayın Başsavcı da dahil, pek çok kişi bu tuzağa düşmektedir. l nutulmamalıdır ki. terör ve karanlık güçlere karşı mücadelenin en etkin >olu. demokrasi ve hukukun üstünlüğü ile bilim ve aydınlanmadan geçer." Çok sayıda öğretim üye ve görevlisiyle öğrencilerin katıldığı yürüyüş, üniversite kampusundaki Atatürk Amtı önünde sona erdi. Öğretim elemanlan olarak Kışlah'ya yapılan saldınyı kınadıklannı belirten Aslan. "Bir an önce bilinen ve aranırsa bulunabilecek olan tüm faillerin yakalanmasını ve yargılanmasını talep ediyoruz" dedı. Kışlalı için konser Kışlalı. Antalya Devlet Senfoni Orkestrası'nın (ADSO) açılış konsennde anılacak. Türkiye'nin tek bayan orkestra şefi olan İnci Özdil'in yöneteceği konserde Beethoven'in 5"inci Senfonisi seslendirilecek. 5 Kasım günü Antalya Kültür Merkezi'ndeki konser için İnci Özdil, **5'inci Senfoni'nin son bölümündeki Zafer Marşı'nı Türkiye'nin aydınlannı yetiştiren, kendisi de aydınhk simgesi olan Kışlah'nın ölümsüz zaferi olarak nitelivorum. Bu konserimizi de Kışlalı'ya adıyoruz" dedi. Öte yandan. Kışlah'nın adı, evinin bulunduğu sokak ve mahallede yaşatılacak. Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi. Kışlah'nın evinin bulunduğu sokak ve yakınındaki bir caddeye Kışlalı'nın adının verilmesini kararlaştırdı. Kışlah'nın evinin bulunduğu Buketkent Mahallesi'nin adının da Ahmet Taner Kışlalı Mahallesi'ne dönüştürülmesi için Yenimahalle Belediye Meclisi'ne tavsıye karan götürülmesi kararlaştınldı. GLOBAl^OUTİKÜLTÜR ERGİN YILDIZOĞLU Deja Vuer Bu kez farklı olacaktı. Batı, hatta Türkiye basını- nın büyük çoğunluğunun yorumlarına göre Müşer- ref Paşa, daha önceki darbecilere benzemiyordu. Pakistan'da krizi engelleyecek, halkına demokrasi ve refah getirecekti. Baştan önyargılı olmanın âle- mi yoktu. Öyle ya, her darbe dığerinden farklıydı. Müşerref Paşa hayranlanna kötü bir haberim var! Müşerref Paşa hiç de farklı değil. Daha önce ironik bir şekilde vurguladığım gibi "modern bir klasik", kendileri. Henüz ortada pek bir uygulama yok, ama 17 Ekim ve 1 Kasım'da iki önemli pofrtika niyet konuşması, Merkez Bankası, Hazine gibi anahtar kurumlara ya- pılan atamalar var. Bunlara bakınca Müşerref Pa- şa'nın, halkına "hazır ol" dedikten sonra, kendisi- nin de gidip "uluslararası yatınmcılar" adıyla pazar- lanan küreselleşme ve neo-liberalizm lobisi karşı- sında hazırola geçtiği görülüyor. Günümüzde dar- belerin özelliği olsa gerek! Müşerref Paşa 17 Ekim konuşmasında aynntıh bir politika açıklamadı, ancak kimi temel yönetim pren- siplerini ortaya koydu: Hürriyet benzeri bir Pakis- tan gazetesi olan The News International'm ak- tardığına göre Müşerref Paşa şöyle konuşmuş: "Güveni yeniden kurmamız gerekiyor"... "Amaç, yerli yatırımcılan, ülke dışındaki Pakistanlı ve yabancı yatınmcıları teşvik etmek, iç tasamrf- ları arttırmak, pragmatik bir vergi reformu ger- çekleştirmek, kamu işletmelerini kârlı hale ge- tirmek, tanmı güçtendirmek, sanayiyi canlandır- maktır. Sıkı istikrar tedbirleri de uygulanacak- tır" (18.10.1999) Demek ki Müşerref Paşa, çizmesinin tozunu bile silmeden klasik IMF programını benimsemiş, gele- neğe uyarak krizin faturasını emekçilere çıkartma- yakararvermiştir. Istikrartedbirleri, kır veşehiryok- sullan, işçiler ve emekçilere açlıktan ölmemeleri için devletin verdiği az buçuk yardımlann kesilmesi an- lamına geliyor. Az buçuk diyorum, çünkü devlet büt- çesinin yüzde 30'u orduya, yüzde 40'ı da faiz öde- melerine gidiyor. Pakistan'ın biriktirdıği dış borçla- nn faiz ödemeleri toplam ihracat gelirlerınin yüzde 30'una ulaşmış durumda (North Sud Export'tan aktaran Le Monde 15.10.99). Borç ertelemeye git- mek, askeri harcamaları kısmak kimsenin aklına gelmiyor da, daha doğrusu geliyor da, bunu dile ge- tirenler olursa, Pakistan Ticaret Odalan Federas- yonu yönetim kurulundan Fazıl-ur- Rahman Dit- tu gibi odanın yönetiminden atılmakla tehdit edilip sesi kısılıyor; (The Nevvs International 01.11), he- men eller yoksulların cebine gidiyor. Pragmatik vergi reformu da, hiç merak etmeyin, hep birlikte göreceğiz ki, dolaylı, ücretlerden kesi- len vergilerin, diğer bir deyişle kolay toplananlann arttınlması anlamına gelecek. iç tasarruflann art- ması için faizler yükselecek, kamu harcamaları kı- sılacak, ülke parası yüksek değerli tutulacak, böy- lece aslmda sıcak para girmesi körüklenecek, ülke- de birikmiş ne varsa yine dışan doğru sifonlanacak. Ne de olsa darbe yapıldığı sırada Merkez Banka- sı'nın kasasındatopu topu 1.4 milyon dolar kalmış- tı. Pakistanlı birekonomist, Assad Said'in sözleriy- le, bu rezervlerin hemen artması lazım. yoksa bu ko- şullarda "hiç bir askeri hükümet dış yardım alma- dan iktidarda uzun süre kalamaz" (Âjans France Press 15/10). Kamu işletmelerinin kârlı hale getirit- mesine gelince, bunun ne anlama geldiğini de bili- yoruz değil mi? Işçi çıkartmak, ücret artışlannı no- minal olarak kısıtlamak, reel olarak düşürmek. Reçete bu olunca, buna uygun da kadro gerekir. O da var! Var, ama esas olarak "eskı tas eski ha- mam". The Nevvs International'ın başyazısında, ülkenin hukukçulanndan ve anayasa uzmanlanndan aktarıldığına göre "Askeri darbelerin trenine at- lamalarıyla bilinen birtakım adamlar, yine 'da- nışman olarak' geri gelmişler" (29/10). Bu dayet- miyormuş gibi darbeden önce, mali çöküntü sıra- sında görevde olan, banka sisteminde batık ala- caklann artmasına seyirci kalan Merkez Bankası Başkanı Dr. Muahammed Yakup görev başında, hatta Milli Güvenlik Konseyi üyesi. IMF'de yakla- şık 30 yıl hizmet venmış bu adamın, önceki hükü- metler döneminde önerdiği istikrar programlan halk- ta büyük yıkım yaratacağı için siyasi olarak riskli görülerek Butto ve Şerif tarafından sürekli redde- dilmiş. Hazine'nin başında da bir başka değerli uz- man var. New York City Bank'tan 30 yıllık banka- cı, halen Genel Müdür Yardımcısı, Şevket Aziz. Gördüğünüz gibi ekonomi "emin ellerde". Sakın özelleştirmeyi unuttuğumuzu sanmayın. Son gün- lerde gelen haberler, MGK'nin, radyo ve TV'yi ve devlet emekli sandıklarını özelleştimıeyi düşündü- ğünü gösteriyor. 30 Ekim tarihli bir başka haber ise, bir önceki hükümet tarafından alınan askeri harca- malann kısılmasına ilişkin karann iptal edildiğini söy- lüyordu. Gelişmeler, Pakistan halkının büyük bir hayal kı- nklığı yaşamak üzere olduğunu, bunun ise toplum- sal huzursuzluğayol açacağını, huzursuzluktan da, dünyanın bu bölgelerinde âdet olduğu üzere radi- kal Islamın kârlı çıkacağını düşündürüyor. Durum ve olasılıklar bu olunca da, pazartesi günü yaptığı ba- sın toplantısında belirttiği gibi Müşerref Paşa'nın gündeminde demokratik bir restorasyon değil. halk daha başına gelenlere uyanmadan acele bir refe- randum yaparak herkesin elini kolunu bağlamak var (Reuters 1/11/99). Gördüğünüz gibi, her ne kadar "hepsi daröeci, a- ma bunun adı MüşerrefPaşa" denilse bile, esas ola- rak bunların birbirinden farkı yok. Eşyanın tabiatın- dan olsa gerek! kutaıı: ABD tipi laiklik istiyoruz WASHINGTON (AA) - FP Genel Başkanı Recai Kutan, Israil'in artık dünyada herkes tarafın- dan varlığının kabul edil- diğini belirterek, FP ola- rak Israil ile Türkiye ara- sında ışbirliği yapılma- sında bir sakınca görme- diklerini söyledi. Wasihngton'da bulu- nan Kutan. Woodro\v Wilson düşünce kurulu- şunda yaptığı konuşma- da, bir soruya cevap ola- rak tsrail ile işbirliği ko- nusunda şöyle konustu: -İsrail'in teknoloji \e özelliklc de harp teknolo- jisialanındabüvükimkâ- na sahip olduğu bilini\or. Türki>e, herhangi bir Ba- tı ülkesiyle bu alanda iş- birliği yaptığı gibi, İsrail iledeyapabilir. Bugün İs- rail, Mısır, Suudi Arabis- tan, Ürdün ile ilişki halin- de. Kimse tsrail yok de- miyor. İsrail vardır, Tür- kive de İsrail ile eşit şart- lar altında işbirliği >apa- bilir. Bunda sakınca gör- müyoruz." Laiklik konusundaki bir soruya karşılık Kutan, partisinin Fransa'da geli- şen tipte "Jakoben. anti- demokratik bir laiklikde- ğil, Anglo-sakson ülkeleri \e en başta ABD'de olan seküler (laik) bir sistemi" istediğini sö\ ledi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear