25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 22 KASIM 1999 PAZARTESİ 8 HABERLERIN DEVAMI IY1 Istanbul Y 18 Sınop Edirne Y 18 Samsun PB 16 Adana A 23 PB 17 Mersin Kocaeli _Y Ijî Trabzon PB 16 Diyarbakır A Çanakkale Y 20 Gıresun PB 16 Şanlıurfa Izmir Y 22 Ankara Manisa PB 17 Mardin Y 22 Eskişehir PB 17 Siirt Aydın Y 23 Konya Denizli ÇB 20 Sıvas PB 17 Hakkâri PB 16 Van Zonguldak PB 18 Antalya A 24 Kars PB 10 D1S MERKEZLER K -4 Beriin PB 1 Yurdun batı kesim- leri parçalı ve çok bulutlu. Marmara ve Oslo kıyıEgesağanakya- Helsinki KT^\ Budapeşte K 3 ğşiı, diğeryerierpar- S t o c k h o | m jC^\ Madrid Y 9 çalıveaz bulutlu ge- L o n d r a çecek.Havasıcaklı- L o n d r a PB 6 Viyana PB 3 g^Jrdonkuzeybat,- *"*«?«" l f *&& sında biraz artacak. B r ü k s e l Diğer yerterde Paris Y 5 Sofya Y 17 PB 5 Roma 8 önemli bir değişiklık Bonn olmayacak. Münih 4 Atina Y 20 PB 2 Zürih K 0 Şam Moskova Aşkabat Astana Tafkent Bakû Bişkek Tiflis Kahire PB A A A Y PB Y A -6 10 -6 9 13 0 12 27 A 23 < > A ç ı k Pa'çalı buHıMu Bulutlu k Çok bulutlu ı Yağmuriu Gök gürülttaü Kışlalı soruşturmasında flerleme kaydedüemedi I Başiarafi 1. Sayfada leri, Kılıç'ın ifadesine da- yanılarak operasyonların sürdürüldüğünü belirttiler. Kışlalı'nın ölümünden bu yana geçen süredeki geliş- meler özetle şöyle: • Kışlalı. 21 Ekimsabahı saat 09.28'de, ertesi gün ya- yımlanacak olan yazısmı ga- zetemize faksladıktan sonra, Iletişim Fakültesı'nde 1. sı- niflara vereceği "Cumhuri- yet" dersine gitmek üzere Çayyolu Engürü Sitesi 84. Sokak 3 numaralı evinden çı- kıp otomobihne binerken. ön cama yerleştirilen bombalı paketin patlaması üzerine öl- dü. • Içişleri Bakanı Sadettin Tantan'a olay yennde bilgi veren II Jandarma Ala> Ko- mutanı Albay Kemal Baya- lan. saldınnın İBDA-C tara- fından gerçekleştinldığine dair söylentilerin bulundu- ğunu kaydetti. Ankara DGM Başsavcısı CevdetVolkan. o- lay yerinde yaptığı inceleme- nin ardından "Her şey bir kj- vıfcıra beküyor" dedı. 5 ayn çahşma gurubu • Suikasttan sonra Içişle- ri Bakanı Tantan başkanlı- ğında yapılan toplantının ar- dından Emniyet Genel Mü- dürlüğü. Jandarma Genel Komutanlığı, MİT ve DGM eşgüdümünde 5 ayn çalışma grubu oluşturuldu. Çalışma gruplannda MİT. emniyet ve jandarmadan konusunda uz- man olan görevliler >er aldı. edinilen bilgiler birleştirile- rek değerlendirildi. Bomba- nın el yapımı olması ve bu yöntemin birçok terör örgü- tû tarafından kullanılması nedeniyle çalışmalar geniş kapsamlı ve aynntılı olarak sürdürüldü. • Patlamanın ardından çı- kan yangını söndürmek için beton kamyonundaki suyun kullanılması. kanıtlann kay- bolduğu ıddialannı gündeme getirdi. Jandarma yetkilileri tarafından ifade edilen bazı kanıtlann kaybolduğu iddi- alan üzerine Tantan, "Su ba- disesi güvenlik güçlerinin mfidahalesinden öoce ol- rouş" dedi. Kanıtlann kay- bolması. 24 Ocak 1993'te Ugur Mumcu'nun katledil- diği olaym ardından yürütü- len soruşturmanın akıbetini akıllara getirdi. İran şüphesi • Suikastın ardından yur- da gıriş-çıkiş kontrolleri art- tınlırken, suikast akşamı Türkiye'den çıkış yapmak is- teyen 3 tranlı şüphe üzerine Ankara Esenboğa Havaala- nı"nda gözaltına alındı. Tür- kiye ile İran arasında yürütü- len dıplomatik temasın ar- dından 12 saatlik sorgulama sonunda 3 iran yurttaşı ögle saatlerinde serbest bırakıldı. İran "Gerekazyere gözalüna aldınız" derken Türkıye, "Bu Itişilerden resmi pasa- port çıkmadı. Potis görevini yerinegetirdi" yanıtıru verdi. tranlılann gözaltına alınma- sı. suikastla bağlantılı oldu- ğu değerlendirmeleri yapılan Tahran yönetımine mesaj olarak değerlendirildi. • Bombanın karmaşık ya- pısı nedeniyle suikastı ger- çekleştiren örgüte henüz işa- ret edilemezken, Emniyet Genel Müdürlüğü'nde oluş- turulan 'BombabOlaylar Ar- şivi'nde bulunan örgütlenn gerçekleştirdiği olaylarla karşılaştınlarak sonucagidil- meye çalışıldı. Suikastta şe- riatçı terör örgütü İBDA-C olasıhğını öne çıkaran bul- gular ve bazı zanlılan belir- lendi. Kışlalı suikastındaki Borç belediyeleri • Baştarafi 1. Sayfada Bankasf na 75 trilyon lira aynldı. Rapordaki verilere göre. 1991 yılmdaBeledıyelerFo- nu'ndan yatınmlann yüzde 78'i karşılanırken, 1998 yı- lına gelindığinde bu oran yüzde 22'ye düştü. Yine 1991 yılında lller Bankası kaynaklanndan borç ve be- lediyekatılımıyla yatınmla- nn yüzde 22'sı karşılanır- ken, 1998'egelindiğindeya- tınmlann yüzde 78'i katı- lımlar da içinde olmak üze- re belediyelerin borçlandı- nlması yoluylayapılırduru- ma gelindi. "Belediyelerin yaünmlanndan dolavı aşın borçlanmalan. İller Banka- sı'nca dağıtılan paylannın kesilmesine neden olmu; ve belediyeleri işçi ve memuru- na maaş ödeyemez dunıma düşûrmüştür" denilen ra- porda, Belediyeler Fo- nu'nun gelin artmasına kar- şın lller Bankası'na aktan- lan ödeneğin küçüldüğü or- taya konuldu. Belediyeler Fonu gelirinin 1 trilyon 851 milyar lira olduğu 1991 yı- Bnda bu miktann yüzde 36.2'sini oluşturan 1 trilyon 41 milyar lira lller Banka- Si'na aktanlırken, 1999 yılı- na gelindiğinde 500 trilyon h'ra olan Belediyeler Fonu gelirinin yalnızca yüzde 6'sı- na denk gelen 30 trilyon lira lller Bankası'na verildi. Rapora göre, 31 Ekim 1999 itibanyla belediyeler Hazine'ye 1 katrilyon 234 trilyon 280 milyar lira. lller Bankası'na 286 trilyon 759 milyar lira, vergi dairelerine Î01 trilyon 424 milyar lira, SSK'ye 46 trilyon 992 mil- yar lira, Emekli Sandığı'na 5 trilyon 173 milyar lira. Ge- liştirme ve Destekleme Fo- nu'na 3 trilyon 332 milyar lira, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Fonu'na 769 milyar lira olmak üzere top- lam 1 katrilyon 678 trilyon 729 milyar lira borçlu bulu- Iıuyorlar. Bunlann dışında beledi- yelerin 12 trilyon lira sendi- ka aidatı olmak üzere çalı- şanlara da 45 trilyon lira borçlu olduklan öğrenildi. Raporda. dikkat çekici şu saptamalara yer verildi: - Belediyelerin birikmiş borçlannuı, yasal zonınlu- luk nedeniyle bankamızdaki paylanndan kcsilmesi ve ödeme güçlüğü icerisinedûş- meJeri,sadeceyerelyönetim- leri zor durumda bırakma- makta. ayiu zamanda ban- kamı/ca yapımı devam eden altvapı yabnmlannın gecik- nıesine ve mali>et \ ükselme- lerine neden olmaktadır. - Belediyelerin. belediye paylanndan borçlanma im- kânını yitirmesi, içmesuyu, kanalizasyon gibi ivedi ve zorunlu yatınmlann, banka- mız programına almabüme- sini olanaksız hale getir- mekte. artan nüfusa koşut bu yatınmiara dayalı sorunlann büvümesine neden olmakta- dır. -1990 yılında 31.9 müyon kişi iken, 1999 >ılında 48^ mihon Idşhe ulaşan beledi- yeler toplam nüfusundaki yükselişin alt>apı >atınm so- runlannı giderek çözümti zorhale getireceği kuşkusuz- dur. 9 yılda İller Banka- sı'ndan hizmet bekleyen nû- fiıs yüzde 57 artmış ve art- mavadevam etmektedir.Oy- sa İller Bankası'nın daralan finansman imkânlarn la. 1999 yılı yannnı hacmi sabit fivadarla, 12 yılöncesinin ya- tınm hacminin çok alünda kalımşbr. - 1999 yılında lller Ban- kası'nın yatmm tavanı 147 trilyon lira. genel bütçeden aynlan ödenek ise 30 trilyon lirayla toplam yatınmın yak- îaşık yüzde 20'si düzeyinde- dir. Bu durumda 1999 yılı masraflan için belediyeler yüzde 80 oranında (117 tril- yon lira daha) borçlanacak- tır. -İDer Bankasının 1999y>- lında >atınm programında yer alan 2 bin 652 projenin toplam yaünm miktan 3 katrDyon 148 trihon Kradır. Bu projelerin ekonomi ve ih- tiyaç yönünden 5 yılda ger- çekleşmesi gerekmekte oldu- ğundan enfiasyonun olmadı- ğı farz edildiğinde söz konu- su işler için vılda 630 rrilyo- na Lhtiyaç bulunmaktadır. Hükümet, belediyelerin borçlan nedeniyle tller Ban- kası'ndan aynlan payının ta- mamına el konulmaması du- rumunda büyük bir çıkmaza girmesinden dolayı, lller Bankası'ndan alacağı paym borçlanna karşıhk yüzde 50sinin ödenebilmesi üze- rinde çalışılıyor. bombaya benzer düzeneğin, Istanbul'da son 2 ayda ger- çekleştırilen eylemlerdekı patlayıcılarda da kullanıldığı kaydedildi. tBDA-C'ye yö- nelik olarak lstanbul'da dü- zenlenen operasyonlarda 10 kişi gözalDna ahnırken bun- lardan 7'si çıkanldıklan Is- tanbul DGM tarafından tu- tuklandı. • MİT, suikastta yurtdışı bağlantısı olasıbğmın yüksek olması nedeniyle çalısmalan- nı yabancıiar üzerinde yo- ğunlaştırdı. MlT'in yaptığı çalışmalardoğrultusunda son 4 ay içerisinde Ortadoğu ül- kelerinden Türkiye'ye gıriş yapanlar incelemeye alındı. Şüpheli görülenlerin gizli servis ya da örgüt bağlantıla- n da araştınlıyor. • Jandarma ve emniyet ta- rafından gözaltına alınan ve görgü tanığı olan çok sayıda yurttaşm sorgusu, soruştur- mayı yürüten ,4nkara DGM Savcısı HamzaKeleş tarafın- dan yapıldı. Bu ifadeler doğ- rultusunda soruşturma şekil- lendirilmeye çalışıldı. Görgü tanıklannca Kışlalı öldürül- meden önce Çayyolu'nda sık görüldüğü ve 'şüpheli' oldu- ğu bildirilen füme renklı ara- balar incelemeye alındı. 1000'den fazla fume araba ortaya çıkarken. verilen bil- giler sonucu bu rakam 150'ye kadar indirildi. Yıhnaz kafalan kanşürdı • Soruşturma sürerken ANAP Genel Baskanı Me- sutYıhnaz' ın geçen hafta Sa- bah gazetesinde yayımlanan açüdaması, gözlerin bir kez daha Iran'a çevrilmesine ne- den oldu. Yılmaz, bomba analizine göre suikastı İB- DA-C'nin yaptığının ortaya çıktığını ileri sürerek, "Gö- zaJtındaki örgüt üvelerinden de benzer bilgiler alındı. MJTesordum,onlardateyit etti" dedi. Suikastta dış ba^- lantıya işaret eden Yılmaz, şunlan söyledi: "Obıvıorga- nize eden Idşilerin İranb ol- duğu ortava çıkıyor. Bu kişi- ler de AJmama'da. Burada Aunan>a'\a büyük sorumlu- luk düşüvor. Almanya ile İran arasında enteresan bir ilişki var. Almanlar, önceki yıllarda Almanya'da bir res- toranda cinavet işleyen Iran- hlan Iran'a iade etti. İran da, idama mahkûm edilen bir AJmanı Alman>a'\a verdi. Bu cinaveti işlevenlerin, işle- tenlerin Türkiye'ye verilme- sjgerekir." Ahnanya: Isim verin • Ytlmaz' ın suikastla ilgi- li ilk açıklamalanyla günde- me gelen 'faüllerin Ahnan- ya'da bulunduğu1 iddiası, tstanbul Tersanesi orduya devredildi Tuzia'da R\fK Marine Tersanesi'nde inşa edilen "TCG Albay Hakkı Burak" adh tan- kerin Deniz Kuvvetleri Komutanbğı'na tesiimi ve "TCG \ üzbaşı ihsan Tulunaş" adh tankerin dedenize indirilınesiDenizKııvvederi KornutanıOranüral tlhami Erdil'in de kaOldığı törenle yapıldı. ErdiL Deniz Kuvvetkrinin 17 Ağustos depremi sonrasu Göl- cûk Tersanesi'nin gördûğü hasar soaucu gemi inşa ve onanm veteneklerini konımak amaayia \-eni düzenlemelere gittiğini befirterek "Bu kapsamda. Türki>e Gemi Sana- yü'nin tstanbul Tenanes Desiz Kır»T«kri Komutanhğ'na de\Tedilmiştir" dedL Alman makamlannı hareke- te geçirdı. Almanya Dışişle- ri Bakanlığı'ndan Türk Dı- şişlen Bakanlığı'na gönderi- len yazıda "isûnlerin veril- mesi durumunda gerekenin >apılacagı" vurgulandı. • Emniyet ve MlT'teki ar- şivier doğrultusunda yasadı- şı terör örgütlerinin bomba- lama tarzlan irdelendi. Kay- naklar, İBDA-C'nin diğer bombalama eylemleriyle bu olayın örtüşmediğini, ancak bunun örgütün yapmadığı anlamına gelmeyeceğini, yöntemini değıştirmiş olabi- leceği olasılığı üzerinde de durulduğunu bildirdiler. Yet- kililer. suikastta en belirgin olan unsurun bombanın ya- pılma tarzı olduğunu, ancak buradan bir sonuca gitmenin mümkün olmadığım söyle- diler. • Soruşturmanın 13. gü- nünde Ankara tl Jandarma Alay Komutanlığı'nca l'i kadın 3 şüphelinin robot re- simleri ve eşkâlleri dağıtıldı. MÎT, emniyet ve jandarma- nın yer aldığı üçlü komisyon, Içişleri Bakanı Tantan'a, su- ikasta kanşanlann yakalan- masında yardımcı olanlara 100 milyar lira para verilme- si önerisi getirdi. Robot resimlerdeki iki er- keğin yabancılara benzediği- nin belirlenmesi üzerine. MİT ve polisın suikast önce- sinde Ankara "da bulunan ve daha sonra kente gelen ya- bancı uyruklular arasında yaptıklan araştırma yoğun- iaştı. Yabancılaruı kaldığı otel- lerin kayıtlan ile Yabancıiar Şube Müdürlügu'nün ikamet kayıtlan da incelendi. Anka- ra'da öğrenirh gören Ortado- ğu ülkelerindengelen öğren- cılerın kaldıklan evlerde de ıncelemeler yapıldı. • Emniyet Genel Müdür- lüğü İstihbarat Daire Baş- kanlığı'nca hazırlanan çeşit- li örgütlere mensup 200 'bombacmın' fotoğrafinın y- er aldığı albüm de Ankara Emniyet Müdürlüğü'ne gön- derildı. • DGM Savcısı Hamza Keleş, jandarma tarafından gözaltına alınan Cansu G. adlı 16 yaşındaki genç kızın ifadesini aldıktan sonra, ye- dek hâkimlikten gözaln süre- sinin 3 gün uzanlmasını iste- di. Yedek hâkimlikçe gözaltı süresi 3 gün uzatılan genç kız, daha sonra tutuklanarak Ankara Merkez Kapalı Ce- zaevi'ne göndenldi. Cansu G'nin Ankara DGM Yedek Hâkimliği'nce tutuklanma nedeni, yetkililer tarafından 'güvenlik kuvvetlerini meş- gui etmek' olarak açıklandı. Sürpriz taıuk • Ortaya çıkan sürpnz bir tanığın ifadesi üzerine 18 Kasım 1999 tarihinde düzen- lenen operasyonla biri kadın, 3 kişi daha gözaltına alındı. Bunlann arasında ordudan atılan bir binbaşının da yer aldığı öne sûrüldü. Jandarmaya sürekli bilgi veren Azeri kökenlı tanığın, "Seni deAhmet Taner Kışla- lı gibi yapanz" diye tehdit edildiğini anlattığı öğrenildi. tddıalarla ilgili olarak Cum- huriyet'in sorulannı yanıtla- yan lçışlen Bakanı Tantan, "Sürekli gözalbna aJıpbırak- malar devam ediyor. Bunlan olabildiğbce büyük bir gizti- ük içinde yapmaya caüşıyo- ruz. Size ulaşan bilgilerleilgi- ü olarak benden net değer- lendirmelcr \apmamı iste- meyin. Ancak olabildiğince kısa sürede bu işi bitirmeyeu çalışıjoruz'* dedi. ', 'Sefcdeteboyun eğpıeyeceğfz'Haber Merkezi - Kamu Emekçileri Sendikalan Konfederasyonu (KESK) tarafından çeşitli kentlerden düzenlenen "SefaleteTesBm Olmayacagc" mıtinglenn- de kamu çalışanlanna yapıl- ması öngörülen yüzde 15'lik zammın kabul edile- meyeceği ifade edildi. KESK Genel Başkanı Siya- mi Erdem, insanca yaşaya- cak bir ücret ve demokratik bir ülke için sendikal hak mücadelesinden asla vaz- geçmeyeceklerini belirterek "Hükümeti tekrar uyanyo- rum. Bu akıl ve mantık dışı tutuma son verin. Aksi hal- de KESK bütün ülkede hiz- met üretûninden gelen gü- cünü kullanmaktan çekin- meyecektir'' dedi. KESK'in düzenlediği DİSK ile Türk-lş'in yanı sı- ra CHP, ÖDP, EMEP ve SlP'in de desteklediği "Se- falete Boyun Eğmeyeceğiz, EMFye Hayır, Demokratik Türidye" mıtingleri lstan- bul, Gaziantep, Eskişehir. Kayseri, Malatya ve Antal- ya'da binlerce kamu emek- çisinin katılımıyla gerçek- leştirildi. lstanbul'da Piya- lepaşa Bulvan'ndaki PER- PA önünde toplanan işçi ve memurlar saat 12.00 sırala- nnda mitingin gerçekleştiri- leceği Çağlayan Meyda- nı'na doğru yürüyüşe geçti- ler. Mitingde ilk konuşma- yı yapan Tstanbul Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü AH Korkraaz, AGİT zirvesi adı altında toplanan yüzyı- lın son paylaşun toplantısın- da ülkenin kavnaklannın T ü r k M ü h e n d i s v e M i m a r O d a l a r ı B i r l i ğ i 'Ücretler iyfleştirümelTANKARA (Cumhuriyet Birosu) - Türk Mühendis ve Mimar Odalan Birliği (TMMOB) Genel Sekreteri Vtenf Tek. kamudaki ücret dengesiz- liğmm memurlara toplusözleşrne hak- kının tanınmamasından kaynaklandı- ğma dikkat çekerek mimar-mühendıs- ler için tazmınatiar. ek göstergeîer yo- luyla artışa gidilmesini istedi. Yusuf Telc hayali enflasyon oran- ianna göre kamu çalışanlanna zam- laryapıldığını belirtirken "Yd sonun- da enfbsyon yüzde 100 oluyor. O za- man da pardon diyorlar" dedi. Kamu çalışanlannın ücretlerinin yüzde 75 oranında erimeyle karşı karşıya oldu- ğunu kaydeden Tek, 250 bin TM- MOB üyesmin yüzde 81.2'sinin eme- ğiyle geçindiğini ve bu üyelerin 70 bininin de kamuda olduğunu anımsa- tarak şöyle konuştu: "100 mihon lira Be 250 rnih/on lira arasında ücreder değişiyor. Türk-lşin araştırmasma gBre geçmme endeksi 400 müyon Bra. Kze getiriJea tam bir sefotet ücreti. 14 katrflyon lira bütçe açık verecek: 24 katrilyon lira vergi toplayacaklan bu- nun 21 katrilyon ürasını faize aktara- caklar. Geriye personele kalıvor 10 katrflyon Bra. Yaönmlara 3 katrilyon lira. Yap-iştet-devret yap-işlet yön- temJeriyleempenalizme, yabancılara ülkemizin peşkeş çekttmesi söz konu- sa." îşçi ile memur ücretleri arasında dengesizliğe dikkat çeken Tek, işçile- re çok para verildiğini düşünmedik- lerini. aradaki farkın memurlara top- lusözieşme hakkı tanınmamasından kaynaklandığinı vurgulayarak demir- yollan, limanlar ve hava meydanlan inşaat 7. bölge müdürlüğünde çalı- şanîann Ekim 1999 itibanyla maaş bordrolanna göre aradaki maaş den- gesİzliğini şöyle örnekledi: "İlkokul mezunu bir gemici 501 milyon lira, ilkokul mezunu bir bekçi 466 milyon lira, ilkokul mezunu bir atöJye ustas 453 milyon lira, ttkoknl mezunu bir şoför 452 mflyon Ira,ilko- kul mezunu bir çaycı 384 raihwn fira, inşaat mühendisi bir bölge müdürü ise371 mihon lira, ilkokul mezunu bir vasıfsız işçi de 315 mByon lira. mald- ne mühendisi bir başmühendis 254 mflyoa fira, makine mühendisi proje tesisat kontrol mühendisi ile bir mi- mar 237 mihon lira." Yusuf Tek, mü- hendis ve mimarlann maaşlannda tazminatlanna yönelik düzenlemeye gidilerek iyileştirme istediklerini bil- dirdi. TMMOB'nin hazırladığı yasa de- ğişikliği önerisinde, 4 yıllık yükse- köğrenim görmüş yüksek mühetıdis, mühendis, yüksek mimar. mimar, şe- hirplancısı ve bölgeplancılanna kad- ro ve hizmet sınıflanna bakılmaksızın en yüksek devlet memuru aylığmın yüzde 100'ü oranında mühendislik- mimarlık tazminatı ödenmesi öngö- rülüyor. uluslararası tekellere peşkeş çekildiğini belirterek çalı- şanlann giderek yoksulluğa itildigini söyledi. Korkmaz, 4 Arahk'ta Ankara'da ola- caklannı kaydederek hükü- metin tutumunda değişiklık olmazsa işbırakma eylemi yapacaklanm kaydetti. KESK Genel Başkanı Siyami Erdem yeni bütçe ile kamu çalışanlanna yine sefalet ücreti dayatıldığını belirterek "Hükümet kamu emekçDerine, emegh legeçi- nenlere yüzde 15 gibi onur kıncı zamlan dayabrken, verginin esas yükünü bizüc- retiler çekerken üdediğimiz vergilerin neredeyse tama- mı faiz ödemelerine gidiyor. Biz bu ülkenin IMF tarafın- dan değfl, halkın iradesiyle yönetibnesini istiyoruz" de- di. DÎSK Genel Sekreteri Murat Tokmak, emekçile- rin yeni dünya düzeninde sömürünün daha da boyut- lanmasının kurumlaşması süreciyle karşı karşıya ol- duğunu aniattı. Emek Plat- formu gibi oluşumlann emekçilerin güç birliğine örnek oluşturduğunu anım- satan Tokmak, "Ekonomik krizin getirdiği sorunlar emekçilerin sırüna büıdiri- lirken yeni dünya düzeninin tehfikelerüıe karşı uvanıkol- malryız. Emekçiler, yeni dünya düzeninde kendileri- ne biçflen ezilen,sömürülen, yönetilen rolünü geçiştir- mekicjn güç bûüği içindeoi- maü" dedı. 6. Ulusal Sosyal Bilimler Kongresi'nde tartışmalı konular ele alındı KüreseUeşmeyaklaşımına eleştiriANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Türk Sosyal Bilimler Derneği'nce düzenlenen "6. Ulusal Sosyal Bflim- ler Kongresi^nde küreselleşmeci ve postmodern yaklaşımlar eleştirildi. Küreselleşmenin neoliberallerin öne sürdüklerinin aksine '^arihin sonu" olarak görülemeyeceğini vurgulayan toplumbilimciler, postmodemizmin mevcut düzeni meşrulaştıncı yanına dikkat çektiler. ODTÜ'de üç gün süren "beyin fir- ünası"nda farklı pozisyonlardan aka- demisyenler, küreselleşme politıkala- nndan ulus devletin geleceğine, ne- oliberal politikalardan haklar ve öz- gürlüklere birçok tartışmalı konuyu ele aldılar. 50 oturumda 221 bildiri- nin tartışıldığı kongre. "Binyıhn kav- şağmda sosyal ve ekonomik değisuni anlamak: 20. yüzyıldan 21. yüzyda sosyal bifimler" başlıklı kapanış otu- rumu ile sona erdı. Oturumu yöneten ODTÜ Öğretim Üyesi Dr. NecatEr- der, postmodernistleri eski Yunan'da- ki Sofıstlere benzetirken, "Sofistk- rin yapoğı iş, akıl yoluyla ürettikleri önermeleri yine akıl yoluyla çürüt- mekti. Şimdi de postmodemistier ay- nı şeyi yapıjflrlar"' dedı.Ankara Cni- versitesi SBF Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömür Sezgin. 20. yüzyılı doğru- dan doğruya Marksizmin belirledi- ğini \iirgulayarak diğer düşünce akımlannın ortaya çıkışlannın, an- cak Marksizm karşıtlıklan ileanlaşı- labileceği görüşünü dile getirdi. Sezgin, postmodern yaklaşımın nitelikleri ile "mevcutdüzeni meşru- laşüran bir yanı" bulunduğuna dik- kat çekti. Boğaziçi Ünivesitesi Öğre- tim Üyesi Prof. Dr. Şevket Pamuk, dünyanın bugün aslında ikinci küre- selleşrrle dönemini yaşadığını, bu dö- nemin 'tarihin sonu' olarak görülme- sinin yanhş olduğunu vurguladı. ODTÜ Öğretim Üyesi Prof.Dr. Oktar Türel sosyal bilimlerin dün- yayı açıklama, kontrol etme ile meş- rulaştırma endoktrinasyan gibi üç ana işlevi yerine getirdiğini belirtir- ken düşünce alanmda yüzyılın son çeyreğinde egemen dururna gelen ne- oliberal iktisadın artık yalnızca en- doktrinasyon ve meşrulaştırma ala- nında hareket edebildiğini söyledi. G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada Şimdi moda başka. Bu sloganın yerini "değişim" aldı. Yeni binyılda değişim! Değişim önde, siyasi- lerimiz arkada gidiyoruz! Değişim, ama bir şartla: Kendileri değişmeyecek! ' ' Değişim için sık kullanılan tanımlardan biri şudur "Değişmeyen bir şey varsa o da değişimdiri" Ünlü Kazak şair Abay'ın şiiri değişimi güzel an- latır: Gün ardından gün doğar/ llerieme değişmezJ Fi- kir fikri kovalar/ Yele binsen yetişmez. Her türlü değişime evet diyen siyasilerimiz, ko- nu parti liderierine gelince "Ben hariç" diyorlar. Doğru Yol Partisi'nin 6. Olağan Kongresi anlat- maya çalıştıklanmızı çok iyi özetliyor. Çilier, DYP'yi yüzde 27'den aldı. Her seçimde istikrarlı biçimde oy kaybettirdi. Seçim başı ortalama beş puan. Son üç seçimde 15 puan. Geldi 12 puana. Sağduyulu bir delege bu tabloya bakar, düşü- nür: "Partimin yeniden yükselişe geçmesi için ne yapmam gerekir?" Bu soruya vereceği yanrt herhalde, "Partiyi bu hale getirenleri başta tutmam gerekir" olmaz. DYP'de öyle oldu. Delege dedi ki: "Benim genel başkanım son derece istikrariıdır. Her seçimde partimizin oylan adım adım düşmek- tedir. önümüzdeki seçimlere de onunla girmemiz gereklidir." DYP delegesinin içinde bulunduğu durumu en iyi anlatan tümce de kongre salonunda asılıydı: "Cesur yürekli, biz sende tutuklu kaJdık!" Bunu gazeteciler söylese, "Çilier DYP delege- sini tutuklamıştır! Seçimin sonucu ş/mdiden bel- lidir" dese, çevresindekiler çıkışır: "Partimize hakaret ediyorâunuz, dava açaca- ğız..." Adil düzen nasıl yıkıldı? Delegenın görünümü boyle. Çiller'e gelince... Parlamentodaki her partinin oynadığı oyunu, en bayağı biçimiyle oynadı. Parti içi demokrasi şöyle işliyor Genel başkan kendisini seçecek delegeleri be- lirliyor. Eğer, büyük illerden birinde kendisinden ol- mayan aday kazanmışsa, demokratik hakkını kul- lanıyor, o kongreyi iptal ediyor. Yine aynı kişi ka- zanmışsa, bu kez demokrasinin kişisel haklar bö- lümünü kullanıyor, kongreye ramak kala o ili gö- revden alıyor. Böylece kongre o ilsiz yapılıyor. 2 - ra kongre ilsiz olmalı, hep biz bize! Çiller'in kongrede yaptığı konuşma ve dün dü- ı eenlediği iıasın toplantısı siyasi tarihimizin örnek ' '" '"'" »înden bSri'oteBak hak ettiği yeri afdT,Şu türhceriin ğîjzeffiğine bâkın: "RP ile koalisyon kurup adil düzeni çökerttik. Adil düzeni iktidar etmeseydik, ilk seçimde tekba- şına iktidardı..." Demokrasinin böylesi insanın gözünü yaşartıyor. ANAYOL'u apartoparyıkıyorsunuz... REFAHYOL'u kuruyorsunuz... Bir yıl geçince, başbakanlık dönü- şümlü olsun, deyip Erbakan'ı istifa ertiriyorsu- nuz... Başbakanlık size verilmeyince Köşk'e eleş- tiriler yağdınyorsunuz... Ve partinizin kongresinde tüm Türkiye'nin gözü önünde olup biten bu süre- ci tam tersi biçimde yansrtıyorsunuz... Ayakta al- kışlanıyorsunuz! Şu sözler de Çiller'in: ' . "Hiçbirmazeretin arkasına sığınmıyorum. Doğ- rulanmızın yanında, yanlışlanmız da oldu. Artık karşınızda yepyeni bir Çilier var. Lider kolayyetiş- miyor. Tabanımın ne olduğunu öğrendim..." Bir ülke düşünün ki, siyasetçileri siyaseti başba- kanlık yaparken kıra-döke öğreniyor! Türkiye'yi 21. yüzyıla taşıyacak toplumsal ener- jilerimiz var ama... Ahh politikacılanmız... Politik acılanmız! • • Selanik Film Festivali Altın Iskender, Çin filmi c Shower'ın ASLISELÇUK SELANtK - 40. Ulusla- rarası Selanik Film Festiva- li'nde büyük ödül Altın Is- kender'i (40.000 dolar). yö- netmenliğini Zhang Yang'ın yaptığı Çin filmi "Shower" (Duş)kazandı... Gümüş Iskender,jüri özel ödülünü (25.000 dolar) ise yönetmenliğini Marco Mechis'in yaptığı Italyan- Fransız-Arjantin ortak ya- pımı "Garage OBmpo" (Olimpo Garajı) isimli film aldı. En iyi yönetmen ödü- lünü "Human TrafRc" (b- san Trafiği) isimli lngiliz filmi ile Justin Kerrigan alırken en iyi senaryo ödü- lünü "Closed Doors" (Ka- palı Kapılar) adlı Mısır fil- minin senaristi ve yönetme- ni Atef Hetata ile Fransız filmi "Human Ressour- ces"un (Insan Haklan) se- naristleri yönetmen Laurent Cantek ve Gilles Marchand paylaştılar. En iyi kadın oyuncu ödü- lünü Mısır yapımı "Ctosed Doors"un (Kapalı Kapılar) oyuncusu Savvsan Badr, en iyi erkek oyuncu ödülünü Fransız yapımı *QuiPhıme La Lune" (Ayı Kim Yolu- yor?) filminin oyuncusu Je- an-Pierre Darroussin ka- zandı. En iyi sanatsal katkı ödülü ise Çek Cumhuriye- ti'nden yanşmaya katılan yönetmenliğini Sasa Gede- oan'un yaptığı "Return of the Idiofun (Budalanın Dönüşü) oldu.Uluslararası jüri, özel mansiyon olarak yönetmenliğini Ed Rat- ke'nin yaptığı Amerikan filmi "Dream Cateher"a (Rüya Avcısı) iki ödül bir- den verdi. Filmin genç oyuncusu Paddy Connor ve göriintü yönetmeni Terry Stacey özel mansiyonlan paylaştılar. Festivaldeki diğer ödülle- rin dağüımı ise şöyle oldu: Uluslararası sinema eleş- tirmenlerinden oluşan FIB- RESCIjürisi iki filmi ödül- lendirdi: Uluslararası yanş- mada yer alan Marco Bec- his'in "Otimpo Garajı" ile "New Horizons" (Yeni Ufuklar) bölümünde göste- rilen yönetmenliğini Fred Kelemen'in yaptığı Alman filmi "Abendland" (Gece Düşüşü). Avrupa Sinema ödülü. yönetmenliğini Justin Ker- rigan'm yaptığı lngiliz fîlmı "Human Traffic"e (Insan Trafiği) verildi. Yunan Si- nema Eleştirmenleri Derne- ği, Dimos Avdeliodis'in "The Spring Gathering" fılmini ödüllendirirken Yu- nan Film ve Odyovizuel Teknisyenleri Derneği ise Michael Cacoyannis'in "The Cherry Orchard"ını (Vişne Bahçesi) seçti...
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear