Catalog

SAYFA CUMHURİYET 19 KASIM 1999 CUMA OLAYLAR VE GORUŞLER olay.gorus(q cumhuriyet.com.tr A hmet Taner Kışlalı gibı ulusal değer olmaktan evrensel değer olmaya ulaşmış bır bılim ada- tnımızı yitirmenin derin üzün- tüsü içindeyız... Çok nitelikli, zor yetişen yararlı bir aydın, insan gibi in- san, gülen birgüneşti... Evet, çok üzgünüz... Ancak, bezgin değiliz. Yıllardıröldüriilen güzel insanlaraynı ya da farklı karanlık eller tarafindan öldürül- müşolabilir, dış kaynaklı eminn, kiralık bır katil. yobaz bir sapık tarafindan yenne ge- tiri Imesi, çokuluslu bir örgüt ya da çıkarla- nna dokunulan-kurcalanan kişıler,... olabı- lir. Bu olasılıklan arttırabilir, değişik kom- binasyonlar üretebiliriz. Bütün bunlan bır yana ayınp sanıyorum değerlendirmemiz gereken şöyle bir olgu bulunmaktadır. l$ hayatındaşirketlerinbirözgörevi(misyonu) ya da hedefı olur. Bu hedef doğrultusunda stratejıler saptanır. görevler belirlenir, görev dağilımı yapılır. belli politikalar; birtakım taktikler. yöntemler kullanılarak, bir plan •çerçevesinde uygulama gerçekleştirilir. Su- ikastlan bu ışık altında değerlendirirsek sa- nıyorum neden ve sonuçlar belli bir netlik kazanmaktadır. Öldürülen kışıler Atatürkçü, laik. çağ- daş, yararlı aydınlardır. Bu gerçekk birlik- te, uzun bir sürece yayılan geçmişte yapı- lanlarabaktığımızda hedef, cumhuriyeti yık- mak ya da yipratmak-zayıflatmak olarak görünmektedir. Türkiye her türlü kaynağa Kurtuluş Aklımızın Işığında sahip, coğrafî olarak şansh, stratejik önem taşıyan. bütün bunlann yanında dünya üs- tfinde belkı de başka örneği olmayan tek la- ik MüslümaB devlettir. Clkemiz kıskanıla- cak her türlü olumlu özelliğe sahiptir. Çok zengin bir uygarlık geçmişi vardır. Anado- lu. farklılıklan sevgiyle bağnna basan birgök- kuşağıdır. Bugünkü gençlığımız doğaya, çevresine, başka ınsanlara karşı duyarlıdır. uzman ya da yönetici olarak uluslararası arenada kendini saydırabilmektedir. Çocuk- )anmızbılgisayarlaıllanmakta,projelerüret- mekte, fikir tartışmalanna katılmaktadır. Pıyanistlenmız. uluslararası ödüller almak- ta, tiyatro sanatçılanmız yabancı, ülkelerde yabancı dilde performanslar gerçekleştir- mekte. operalanmız ayakta alkışlanmakta- dır. Türkiye, bilgisayar üretmekte, yazılıın ihraç etmektedir. Toplumsal etikteki ciddi bozukluklan, Rönesans vereformyapama- mış olmanın getirdıği önemli eksiklikleri ayn tutarsak bütün bu saydıklanmız çok se- vindinci gelişmelerdir. Türkiye'ningelişme- sini istemeyen hatta genletmeye çalışan güç- ler, değişik politikalar kullanarak bu gidişe dur demek istemektedirler. Köy Enstitüie- rinin kapatılması, ibadetin Türkçe yapilma- Gözde DEDEOĞLU Işletmeci ması, aydınlara çektirilen her türlü eziyet, güçlük, katliamlar, toplumu umutsuzluğa ve yılgınlıga sevk edecek her çeşit söz ve dav- ranış kanımca bu politikalann önemli bir bö- lümüdür. Cumhuriyet ve demokrasi çelişen iki kavram değildir. Cumhuriyet, demokra- siyi de içerir. Cumhuriyet olmazsa demok- rasi olmaz. Bunu bılmeyen ya da bilip de bil- memezliğe gelen kişilere demokratlığın, il- kesizik ya da kuralsızlık demek olmadığını anlatmaya çalışrnalıyız. anladıklan kadar, an- lamak ıstedikJcn kadar... Bunun yanı sıra bil- gi ve binkimleri, sevgi dolu yürekJeri ile demokrasiyi savunurken demokrasi düş- manlannın karanlık emellerine alet olan ay- dmlanmızı da oyuna gelmemeleri için uyar- malı, demokrasiyi incitmeden demokrasiyi koruyabilmenin yollannı birlikte düşünme- liyiz. Atatürk'ü tartışılabilir kılma çabala- n, Atatürk'ü yıpratmak içın uydurulmuş bir hıledir. Atatürk'ün zaten kendisı her türlü dog- rnaya karşıdır. Atatürkçülük; ilerleme, ge- lişme demektir. Her konuda, gereksınim duyduğumuz fikir,rehberlikonun öğretisin- de vardır. lçinde bulunduğumuz durum va- him değildir, ancak koşullar Kurtuluş Sava- şı'ndan daha kötü değildir. Doğru, düşman- lanmız belki daha güçlü, ancak biz de da- ha güçlüyüz. Onlardan da daha güçlüyüz, zi- hinlerimiz onJardan daha berrak, dâha ay- dıniık, yüreklerimiz sevgi dolu, erdemliyiz, bizi satın alabilecek parasal bir tutar yok... Tann'nın da bize daha yakın olduğuna ina- nıyorum. Rahmeth Ahmet Taner Kışlalı da son yazılanndan birinde yazmıştı. Gıorda- no Bruno söylemiş: "KötûlerTann'yı, Tan- n ise iyileri kullanır!." Bezrnek yok, yılmak yok... Hepimizın, her birimizin yapabileceği bir şey mutlaka var. "Ne yapdmak, ne yapabffiriz?"in yanıtını gözden geçirirken, belki hepimizın bıldiği şeyleri alt alta dızerek değerlendirmemızı maddeleyelim: • Aydmlanmız, değeıii insanlanmız; özel- likle hedef göstenlen ya da hedef olabıle- cek kışiler ciddi olarak korunmalı. • Ibadct dili Türkçe olmalıdır. Kuran Türkçe okutulmalı ve açıklanmalı. Kutsal kı- taplar, Tann'run kullanna söylediklerini içe- rir ve anlaşılması için vardır. Arapça okun- masının hiçbiryaran yoktur. sadece halkı al- datmak isteyen yobazlara fırsat vermekte- dir. • Dürüst ve aydınlık dın admlan -bir ıki. kışı değil; daha çok kışi, daha yoğun olarak- dınimizin ne olduğunu, ne olmadığını an- latmalıdırlar. • Medyamn etkisinin büyük olduğu or- tadadır. Cumhunyet gazetesi gazete olmak- tan 6te bir anlam taşısa da, bütün sorumlu- luk Cumhuriyet çalışanlanyla, öbür gazete- lerde çalışan birkaç yazar ve bir ıki televiz- yon kanalma yüklenemez. Bütün basın ve televizyon kanallan sorunu cıddiye alıp ulu- sal bir görev olarak değerlendırmelıdirler. Porno ekler verip. 'kjm her vanını açnuş kim kocasından avnlmış. kim kimk beraber ve nerede-." gibı zırva haberlerle dolu program- larla halkın beyinlerini boşaltmak yerine, insanlan geriye götürecek değil, gelişimi- ne katkıda bulunacak yayınlar yapmalıdır- lar. • Her aydın yurttaşımız yararlı olabile- ceğı en azından bir sivil toplum kuruluşu- na üye olmalı ve çalışmalı. • Her aydın yurttaşımız en azından bir ço- cuk okutmalı. Mutlaka büyük maddi destek- ler gerekmez; ara sıra birkaç kıtap armağan etmesi, o çocukla birlikte uygar yaşamın içinde birkaç saat geçırmesı, konuşması da önemli bir destektır. Evet, yılmayacağız. bezmeyeceğız, panığe ve umutsuzluğa ka- pılmayacağız. Aklımızın ışığında, Atatürk'ün dediğı gıbi, damarlanmızda akan soylu ka- run bize verdığı güçle; bağımsız. laık. demok- rat sosyal hukuk devleti Türkiye Cum- huriyeti'nı koruyacağız ve yaşatacağız. PENCERE | | ıli — Iİİ a a? llj« w > I 3-» m ç » I pA -a"-g III II! tî 2= • m 3 2.O v- C 3 m Satinelle Sensitive 2 in 1 4 Mevsim pürüzsüz bir cilt için %IO indirimli! Mandacı Takım ve Taklavatı.. Bilgisayarlı iletişim devrimi iki ağzı keskin bir ustura gibi... Bir yanda dev medya tekelleri var, pireyi deve yaparak haberi ve bilgıyi istediği gibi yoğurabilen- lerin parasal egemenliği geçerli.. Ancak usturanın öteki ağzı da bileniyor; haber, fikir, bilgi akışkanlığının ivmesi arttıkça aydınlan- manın önüne geçmek güçleşiyor. • Teknoloji hertür müziğin her evde dinlenebilme- si olanağını yarattı. Eskiden müziksever Bach'ı nerede dinleyebi- lirdi?.. Kilisede!.. Dede Efendi'yi sarayda ya da konakta dinle- yebilenlerin sayısı kaçtı?.. Camide müzik yoktu.. Tekkede vardı. Ev, aileyi sağırduvarlann içine hapsetmişti; mü- zik payiaşılamıyordu. Çağımızda paylaşılıyor. • Ya politika?.. 'Aydmlanma Çağı'na dek siyasal parti yaşamı söz konusu degildi. Parti sıyaset okuludur. İletişim devrimi eskiden yalnız devlet ve hükümet adamlannın erişebildiği bil- gileri sır olmaktan çıkardı; siyaset bilimine aşinalık çocuk yaştan başlıyor; medyadatartışılan ulusla- rarası ilişkilerin yüzünden çok astannı bilenlerin sa- yısı artıyor. Bilgınin ve haberin dağı- tımı iletişim devrimi saye- sinde demokratikleşiyor. Philishave Cool Skin erkeklerine Scuba saat hediye! Philip^ten 5 yı kampanya! Triathlon 2000 Gerçek temizlik 8 taksitle. El süpürgesi hediye! DANIŞMA 800 261 33 02 www.philips.com.tr Azur Excel Plus Philips eski ütünüze milyonlar sayıyor. Yerine müthiş ütüler veriyor! Compacto Mutfağınızdaki en büyük yardımcı peşin fiyatına 4 taksitle! \te» Aoka ûfujt. PHİLİPS Ya küreselleşme gerçe- ği?- Küreselleşme'nin ıcığıy- la cıcığıyla cacık yapan ya- pana!.. internet cangılın- da çocuklar korkmadan dolaşıyorlar, büyükler şa- şınyorlar, YDD (Yeni Dün- ya Düzeni) nedir, bu tez- gâhta zenginler ne kazanı- yorlar, fakirler nasıl ütülü- yorlar?.. Yeryüzündeki pa- rasal akışkanlığın ekran- lardaki izdüşümü kaç tril- yon dolar?.. Dünyayı tek pazara dönüştürüp kay- mağını yiyenler kimler?.. Bilmeyen var mı?.. Varsa yakında öğrenir; bilgisayarlı iletişim devri- minde oluşan YDO'nfn gir- disinı çıktısını belleyip aya- ğını ona göre denk alır; çı- karlannı gözetir, savunur. • Küreselleşme olgusunu kendi vatanına ithal malı gibi satarak Yeni Dünya Düzeni'nde komprador ko- misyonculuğunu benim- seyen mandacı takım ve taklavatının işi zor... iletişim devriminin ivme- si arttıkça, bunlann da ip- liği pazara çıkacak... Çıktı bile. KULU ASLtYE HUKUK MAHKEMESl'NDEN Dosya No: 1998/473 Esas 1999/289 Karar Davacı Fatma Ko- ca (Ünalan) tarafin- dan davalı Ersin Ko- ca aleyhine açılan boşanma davasının yapılan açık duruş- ması sonunda: Ankara Ili. Hay- mana llçesi, Çeltek Köyü nüfusuna Cilt No: 25, Sayfa No: 18, Kütük Sıra No: 2'de nüfusa kayıtlı İbrahim ve Ayşe'den olma 10.06.1972 doğumlu Ersin Ko- ca'nın TMK 134/1 maddesi gereğince şıddetli geçimsizlik sebebiyle boşanma- sına karar verilmiş olup, davalı adına çıkanlan tebligatlar bila ikmal döndü- ğünden zabıta tara- findan yapılan tah- kikatta davalının ne- rede olduğu bilin- mediği, adresinin tespiti mümkün ol- madığı anlaşıldığın- dan boşanma ilamı- nın davalıya ilanen tebliğine karar veril- miş oimakla, davalı Ersin Koca'ya mah- keme ilanmın işbu ilamın ilan tarihin- den itibaren 15 gün sonra yapılmış sayı- lacaği ilanen tebliğ olunur. Basın: 55994